04 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

İŞKUR'un yeni istihdam taahhüdü kapsamında İşbaşı Eğitim Programı'na başvurular başladı

programa dahil edilen gençler istihdam edilme fırsatını yakaladıkları gibi aynı zamanda işe girerken hep sorulan "deneyiminiz var mı?" sorusunu da bu program sayesinde olumlu olarak cevaplıyorlar. İşbaşı Eğitim Programı son haftalarda İŞKUR'un bu konuda yeni bir düzenleme yapılacak olması nedeniyle durdurulmuştu. Geçtiğimiz hafta içerisinde İşbaşı Eğitim Programı'nda yeni bir döneme girildi ve yeni istihdam taahhüdü kapsamında başvurular alınmaya programlar açılmaya başlandı. ÖZELLİKLERİ NELER? Talepleri uygun görülürse, işyerlerine mevcut istihdamlarının yüzde 10'una kadar işbaşı eğitim programı katılımcısı alma hakkı tanınıyor. İşyerleri bu kapsamda en az 3 ay süreyle tanınan kontenjan dahilinde İŞKUR katılımcılarını eğitim içerikli olarak çalıştırıyor. Bu sürenin tamamlanmasından sonra, işyerlerinin bu kişilerin en az yüzde 50'sini olmak üzere, yine en az program süresi kadar istihdam etmeleri gerekiyor. Bu sayede katılımcılar hem işgücü piyasasına girerek deneyim kazanıyor hem de işyerleri ileride istihdam edecekleri işgücünü yerinde görerek tanıma fırsatını yakalamış oluyor. PROGRAMLARIN SÜRESİ Bu programlara giren işgücü hem bu sürede İŞKUR'dan mali destek alıyor hem de kısa vadeli sigorta kolları ve Genel Sağlık Sigortası primlerini devlet ödüyor. İşverenler de istihdam edecekleri kişileri daha bilinçli seçerek avantaj yakaladıkları gibi, bu eğitim dönemindeki maliyetlere de katlanmak zorunda kalmıyor. İşbaşı Eğitim Programı, bilişim ve imalat sektörlerindeki işyeri ve mesleklerde en fazla 6 ay, diğer sektörlerde ise en fazla 3 ay uygulanabiliyor. Siber güvenlik, bulut bilişim, oyun geliştirme uzmanı ve kodlama gibi gelecekte çok önemli hale gelecek olan, özel uzmanlık gerektirecek faaliyetlerde, program süresi 18-29 yaş arası gençler için en fazla 9 ay olarak uygulanabiliyor. İşbaşı eğitim programlarında çalışılan sürenin hesabında kanuni haftalık süresi esas alınıyor. Buna göre, programlar günde en az 5 en fazla 8 saat olmak üzere ve haftada 6 günü aşmamak kaydıyla haftalık kanuni 45 saati geçmeyecek şekilde planlanabiliyor. KİMLER KATILABİLİYOR? İŞKUR'un açıkladığı koşulları sağlayanlar programdan yararlanabiliyor: - Kuruma kayıtlı işsiz olmak, - 15 yaşını tamamlamış olmak, - İşverenin birinci veya ikinci dereceden kan hısmı veya eşi olmamak, - Emekli olmamak, - Programın başlama tarihinden önceki üç aylık dönemde programa başvuru yapan işverenin çalışanı olmamak, - Program başlangıcından önceki son 1 ayda uzun vadeli sigorta kollarına ait primi yatırılmamış olmak, - İş ve meslek danışmanlığı hizmetlerinden faydalanmış olmak. Öğrenciler, isteğe bağlı sigortalı olanlar ve tarımsal faaliyetlerde bulunanlar da bu programlara katılabiliyorlar. İŞKUR KARŞILIYOR Programdan katılımcılara maddi destekler İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanıyor. Bu bağlamda karşılanan giderler aşağıdaki gibi sıralanıyor: - Katılımcı zaruri gideri (Günlük 108.68 TL, öğrenciler için 81.51 TL, işsizlik ödeneği alanlar için 54.34 TL) - İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası Primi ve Genel Sağlık Sigortası Prim Giderleri Bir başka husus da kadın katılımcılara yönelik. Buna göre; sanayi sektöründeki mesleklerde düzenlenecek işbaşı eğitim programlarına katılan kadınların bakmakla yükümlü oldukları 2-5 yaş arası çocukları için aylık 400 TL bakım desteği program süresince karşılanıyor. İSTİHDAM YÜKÜMLÜLÜĞÜ İÇİN SÜRE UZADI İŞKUR'un geçtiğimiz haftalarda hem programa ilişkin revizeler yapmak hem de başvuru prosedürünü kolaylaştırmak amacıyla İşbaşı Eğitim Programı başvurularını durdurması söz konusu olmuştu. Durdurma sonrası İŞKUR istihdam yükümlülüğü ile ilgili yeni bir düzenlemeyi hayata geçirdi. Buna göre 5 Kasım 2021 ve sonrasında başlayacak programlarda istihdam yükümlülüğü 60 günden az olmamak üzere en az iki katına çıkarılmış oldu. Böylelikle programın katılımcıları daha uzun süre istihdamda tutması hedefleniyor. Böylelikle işverenlerin programa ilişkin endişeleri de ortadan kaldırılmış oldu. Başvuru sürecine ilişkin olarak da yenilikler önümüzdeki günlerde hayata geçirilecektir.

2 yıl önce

TSK temizliyor, Fransızlar besliyor! Kirli ittifak: Terör tünellerine Lafarge damgası

Barış Pınarı Harekatı'nın ardından imha edilen yüzlerce kilometre uzunluğundaki tüneller, terör örgütünün Lafarge'dan aldığı yardımın büyüklüğünü gözler önüne seriyor. TRT Haber, Suriye'de bu şirketin yardımıyla PKK/YPG tarafından inşa edilen terör tünellerinin olduğu bölgeye girdi. Suriye'de Türkiye sınırı ile M4 otoyolu arasındaki alanda faaliyet gösteren bir çimento devi; Lafarge, 2011'de başlayan iç savaşla birlikte Suriye'deki faaliyetlerini durdurmadı. Barış Pınarı Harekatı'na kadar YPG ile doğrudan tahkimat amaçlı iş birliği yapan şirket, terör örgütünün askeri kapasitesini artırmaya yönelik çalışan bir sivil ortağa dönüştü. Fabrika belgeselinde yayınlanan belgeler, terör örgütü PKK/YPG'nın kazdığı terör tünellerinin üzerindeki Lafarge damgasını netleştirdi. Tel Abyad'daki yaklaşık 150 kilometrelik tünel hattı, şehir merkezinden askeri üslere, oradan da Ayn-El Arus'a kadar uzanıyor. Bu tünel gibi daha onlarcasının temelini Fransız şirketi attı. "FRANSIZLARA BÖLGEDE ETKİ ALANI AÇACAK HER TERÖR ÖRGÜTÜ DESTEKLENİYOR" Terör örgütüne ait sözde karargahların inşasında da yine La Farge'ın büyük katkısı oldu. Fransa'nın kendi çıkarları için bu şirket aracılığıyla terör örgütlerine yardım ettiğini belirten Tel Abyad Mahalli Meclis Başkanı Salih Hacı Abdullah, "İsim fark etmiyor. İster DEAŞ ister YPG... Fransızlara bölgede etki alanı açacak her terör örgütü destekleniyor." dedi. Teröristle girilen kirli pazarlığın ortasında kalan siviller yıllarca bu terör tünellerinin yanı başında yaşadı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin düzenlediği harekatların ardından terör tünelleri tek tek temizlendi. Çimento devinin fabrikası ise halen farklı bölgelerde teröre hizmet ediyor.

2 yıl önce

Abdulla Bin Damithan: Türkiye'ye inanıyoruz ve yatırımlara devam edeceğiz

600 MİLYON DOLAR YATIRIM Bugüne kadar Türkiye'ye 600 milyon dolar yatırım yapan dubai merkezli şirketin BAE Bölgesi ve Jafza CEO'su Abdulla Bin Damithan, Türkiye'nin potansiyeline işaret ederek, lojistik yatırımlarına devam edeceklerini söyledi. Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Kovid-19 salgını yüzünden geçen yıl yapılamayan Dubai'deki Expo 2020 Fuarı'nda Türk gazetecilerle bir araya gelen Abdulla Bin Damithan, "Türkiye'ye inanıyoruz ve yatırımlara devam edeceğiz" mesajı verdi. Damithan, Türkiye'de sadece bir liman işletmecisi olarak kalmayacaklarını ihracatçılarla birlikte çalışarak tedarik zincirine katılmayı amaçladıklarını bildirdi. TÜRK MALI KALİTELİ Damithan, lojistik yatırımları kapsamında, Orta Asya üzerinden gelen Rusya ve Türkiye'yi içine alan bir hat kurmaya çalıştıklarını anlattı. Damithan "BAE ve Körfez ülkelerindeki Türk mallarının kalitesi ve pazar payları oldukça yüksek. Bence ihracatçılar açısından büyük potansiyel var. Türkiye'de demiryolu, karayoluna da yatırım yapıyoruz. Büyüme konusunda her türlü fırsatı da değerlendiriyoruz" dedi. YENİ ŞİRKET KURUYOR Dünya üzerinde 68 ülkede 80'den fazla limana sahip olan DP World Yarımca CEO'su Kris Adams ise "Türkiye'ye şu ana kadar 600 milyon dolar yatırım yaptık. Potansiyele inanıyoruz. Yatırımlarımıza devam edeceğiz. Önümüzdeki yıl teknoloji, depo ve solar enerji kapsamında 10 milyon dolar daha yatırım yapacağız. Tedarik zincirinin bir parçası olarak anılmak istiyoruz. Türkiye'de bir lojistik firması kuracağız. 80 çalışanı olacak. Hedefimiz Türkiye'nin ihracatçı ve ithalatçılarına uçtan uca tedarik zincirinde en iyi hizmeti sunmak" dedi. JABEL ALİ'DE TÜRK İHRACATÇILARA ÖZEL ALAN KRIS Adams, DP World'ün Türk ihracatçılar için hazırlık aşamasında oldukları yeni projelerinden de bahsetti. Adams, "Jebel Ali Serbest Bölgesi'nde (Jafza) Türk şirketler için ticaret merkezi istiyoruz. Orada zaten birçok Türk firması var. Bunu daha da büyütmek ve bir yapıya oturtmak istiyoruz" diye konuştu. TÜRKİYE SON DAKİKA KATILDI DUBAİ Expo 2020'de Türkiye de yer aldı. Bu hafta Expo 2020'yi Türkiye'den DEİK ve TİM öncülüğünde iş insanları ve bakanların da ziyaret etmesi bekleniyor. Türkiye pavilyonunda TOGG'un yanı sıra mücevher, mermer sektörlerinin ürünleri sergileniyor. Açılışa 15 gün kala katılmaya karar verildiği için hazır bir bina içine konumlanan pavilyona şu ana kadar 350 bin ziyaretçi geldi.

2 yıl önce

Ahmet Davutoğlu, dün ziyaret ettiği Kemal Kılıçdaroğlu’na birkaç yıl önce “adam müsveddesi bile değil” demişti

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, birkaç yıl öncesine kadar ağır hakaretlerde bulunduğu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na bugünlerde toz kondurmuyor. Millet İttifakı’na girmek için sürekli CHP Genel Merkezi’ni ziyaret eden Davutoğlu’nun birkaç yıl öncesine ait konuşmalarını duyanlar hayrete düşüyor. ADAM DEĞİL 2016 yılında dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Finlandiya’nın başkenti Helsinki’ye yapacağı ziyaret öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenlemiş ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na ilişkin sözleri ile ilgili olarak sert açıklamalar yapmıştı. Kılıçdaroğlu’na “adam müsveddesi” demeyi bile çok gördüğünü söyleyen Davutoğlu, sosyal medya hesabından da Kılıçdaroğlu’nu takibi bırakmıştı. Davutoğlu o konuşmasında şunları söylemişti: “Siyasi hayatın esası edeptir, nezakettir, üsluba dikkattir. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu iki büyük hata yaptı. Birincisi Bakanımıza ki çok değerli bir hanımefendidir, ona yönelik sarf ettiği hiçbir siyasetçiyi bırakın, herhangi bir insanın ağzına yakışmayacak sözler sarf etmiş olması. Bunun izah edilir, açıklanır tarafı yoktur. Bu hatada ısrar edip ikinci bir açıklama yapması ise daha büyük bir hatadır. Eğer bir özür dilemiş olsaydı en azından daha önceki hatasını telafi etmiş olmazdı ama kendi hatasını fark edecek düzeyde akıla sahip olduğu ortaya çıkmış olurdu. Birincisiyle edepsizlik yapmıştır, ikincisiyle akılsızlık da yaptı. Bugünkü konuşmasında, bana dönük hitaben ‘Bana adam gibi cevap versin Başbakan demişti, şimdi ben ona diyorum ki ‘Adam olana adam gibi cevap verilir. Bu konuşmasından sonra ben onu sınıfından da saymıyorum, adam müsveddesi demeyi bile kendisine çok görüyorum. Esas tepki göstermesi gereken, esas bu tutum karşısında kadın onuruna, insan onuruna sahip çıkması gerekenler, CHP içindeki kadınlardır, milletvekillerimizdir. CHP’ye oy vermiş bütün kadınlarımızı, Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu ifadesinden sonra bu soruyu kendisine yöneltmelerini bekliyorum. Bu yapılan hakaret, bütün kadınlara yapılan hakarettir. Bu yapılan hakaret insanlık dışı bir şeydir. Kınama, lanetleme lafını hafif buluyorum. Adam olmadığını göstermiştir, insan olmadığını göstermiştir. Bu ifadede ısrar etmesi daha büyük bir hata olmuştur. Ümit ederiz çıkar ben yanlış yaptım bu hanımefendiden özür diliyorum der” 23 NİSAN’I BEKLE Ahmet Davutoğlu, TBMM’de AK Parti Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada , CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon mülakatında “En büyük hayalim Başbakan olmak” dediğini anımsatarak, şunları söyledi: “Bakınız ‘hayalimiz iktidar olmak’ demiyor veya ‘hedefimiz iktidar olmak’ demiyor. Meselesi şahsi. Olacak, olacak kendisi Başbakan olacak. Eğer çok arzu ediyorsa 23 Nisan yaklaşıyor bir günlüğüne verebiliriz. Hani yüce Hakan Fatih Sultan Mehmet Han’ın dediği gibi ‘bizim gücümüzün eriştiği yere onların hayalleri erişmez, biz gerçek başbakanlar gördük bu kürsüde, onlar hayali başbakan arıyorlar. Bir de hedefi gösteriyor, CHP olarak hedefiniz ne diyor? ‘Yüzde 35’ diyor. Biz başlarken yüzde 36.5, yüzde 37 ile başladık. Bizim başladığımız yere gelmek onun en büyük hedefi. Şimdi AK Parti anketlerine bakanlar ki o anketleri bütünüyle düzeltecek ve doğru eksene oturtacak olan milli iradedir ve 7 Haziran’da – hani geçmiş anketlerdeki sükutu hayaller gibi yine yaşarlar- yüzde 45 civarına iniyor görünen bazı kasıtlı anketler olduğunda zil çalıp oynuyorlar, AK Parti düşüyor diye. Bizim için düşündükleri en alt düzey, onların ulaşmayı hayal ettikleri en üst düzeyin 10 puan üzerinde, seçime böyle giriyoruz. Hiçbir ankette de daha CHP yüzde 25 bile yakalamış değil. İşte hayalleri bu. Hayalleri şahsi, meseleleri şahsi, çıkarları şahsi. Bizim ise gerçeklerimiz dahi 77 milyonun üzerinde ittifak ettiği gerçekler ve bu gerçekler üzerinde yürüyoruz. İşte AK Parti Grubu böylesine köklü bir dönüşümün öncüsü olan bir gruptur.” CHP DARBECİDİR 2015 yılı bütçe görüşmeleri Meclis Genel Kurulu’nda başladı. Başbakan Davutoğlu’nun konuşması sırasında CHP sıralarına yönelik söylediği “Mısır bizim kadim dostumuz. Bizim darbecilerle problemimiz var. Sizle de problemimiz var çünkü siz de darbecisiniz” sözlerinin ardından Meclis’te tansiyon yükseldi. Konuşmasında Suriye ve Mısır ile ilgili açıklamalarda bulunan Başbakan Davutoğlu’nun “Bizim komşu ülkelerle sorunumuz yok. Beşar Esad ile problemimiz var. Mısır halkı ile sorunumuz yok, darbecilerle problemimiz var. Sizlerle problemimiz olduğumuz gibi. Siz de darbecisiniz.” sözleri CHP’li vekillerin sert tepkisine neden oldu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Üretenin ve istihdam sağlayanın daima yanında olacağız. Düşük faizle yanında olacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından notlar;  Tekrar Siirt'te olmaktan memnuniyet duyuyorum. Rabbim birliğimizi beraberliğimizi kardeşliğimizi daim eylesin. Maşallah Siirt bu ne hal böyle... Siirt bu ne coşku böyle... Bu şehrin hısmı olmakla iftihar etmeyi sürdüreceğim. Hayatımın önemli noktalarında Siirt bana eşlik etti.  Siirt'te okuduğum bir şiir sebebiyle hapse atılarak siyasi hayatımı sona erdirmek istediler. Sonra bin bir mücadele ile yeniden döndüğünüz ülke ve millete hizmet yolunda başlangıcı tekrar Siirt'te yaptık. Yiğit düştüğü yerden kalkar... Bu sözü hayata geçiren Siirt demokrasi ve kalkınma mücadelemizde de hep yanımızda oldu. Biz de Siirt'in gelişme için ne gerekirse yaptık. Bugün de elimiz boş gelmedik.  Şehrimize kazandırdığımız toplam yatırım bedeli 2,5 milyonu geçen 75 kalem eser ve hizmetin açılışını gerçekleştiriyoruz. Lineer Metal Çinko Üretim Tesisi 102 milyon dolarlık yatırım bedeli ile şehrimiz ve ülkemiz için önemli bir yatırım. Gençlerimiz bilmez 20 yıl öncesine gidelim. Ne havaalanı, ne buraya böyle bir yol var mıydı? Üniversite var mıydı? Şimdi maşallah yolumuz çift gidiş ve geliş...  50 bin ton sonra 150 sonra 250 bin tona çıkacak tesis şehrimize yapılan en büyük sanayi yatırımıdır. Fabrikalarımız da en kısa sürede tamamlanacak. Proje bittiğinde 400 milyon dolarlık yatırım bedeline ulaşacak. Ülkemizin çinko ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayacak. İlk olarak 500 kişiyle olan istihdam 3 bin kişiye çıkacak sonrasında ise 7500 kişiye iş sağlanacak.  Çinko ithalatı için 1 milyar doların önemli kısmı ülkemizde kalacak ve ihracat kapısı açacağız. Cari dengeyi fazlaya dönüştüreceğiz. Bu tesis tek başına ülkemizi üretim, ihracat ve büyüme üzerine kurulu ekonomi programımızın ispatıdır. Artık terörü teröristlerin saldırılarını değil, üretim ve istihdamı konuşacağız.  İnsanlar artık iş ve aş için başka yerlere gitmeyecek. Bu tesisin inşaatını temel atma töreninin üzerinden 18 ay geçmeden tamamlanması da önemlidir. Toplu açılış törenimizde barajımızı da hizmete açıyoruz. Şirvan Barajı enerjiye katkıda bulunacak. Zarova Köprüsü'nü de bugün açıyoruz.  Değerli kardeşlerim bizim gündemimizde ülkemize daha fazla eser kazandırmak için yaptıklarımız ve yapacaklarımız var. Bu ülke insanların inançlarını yaşamasını engellemek için hoyratça üzerine gelindiği, halkın temel ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımlardan mahrum bırakıldığı günlerden geçti.  Milletimiz AK Parti'yi iktidara getirdiğinden bizden asırlık engelleri aşmamızı bekledi. Allah'ın yardımı ve sizlerin desteğiyle bu engellerin üstesinden geldik. Sevgili gençler maalesef ana muhalefetin başında bir zat var. Bu zat Merkez Bankası'ndan randevu istiyor. Merkez Bankası ona göre bağımsız değil ya... Merkez Bankası bu beyefendiye randevu veriyor. Gidiyor Merkez Bankası'ndan brifing alıp dışarı çıkıp aleyhine konuşmaya başlıyor. Hani bağımsız değildi bak sana randevu verdiler.  Bunlarda edep adap yok. TÜİK randevu almadan oraya da gitmek istedi. Ve TÜİK de buna randevu vermedi. Gittiler istatistik kurumunun önünde bir genel başkan orada gösteri yapıyor. İnsan utanır utanır, bir insan davet edilmediği yere gidemez. Devletin bu kurumları senin şamar oğlanın değil. Buralar ciddi kurumlardır. Senin gibi ciddiyetsiz değil. N'oldu? Randevu vermediler... Randevusuz olarak kapıda gösteri yaptı. Bak Bay Kemal devletin kurumlarına böyle randevusuz gidilemeyeceğini öğren. Bunları bileceksin. Sen terör örgütleriyle omuz omuza gidebilirsin, onlara randevusuz da gidebilirsin ama devletin kurumları ciddidir. Buralara rastgele gidemezsin, gidemeyeceksin de... Devletin kurumları yapmaları gereken açıklamaları yapıyor.  Hiç merak etmeyin biz dimdik ayaktayız. Siz yeter ki bize bu gücü verin. Baskı ve zulüm bulutlarını sizinle beraber birer birer dağıttık. Eğitimden sağlığa ulaşımdan enerjiye her alandaki alt yapımızı insanımızın hak ettiği hizmetleri alabileceği seviyeye getirdik.  Gençler ben sizleri çok seviyorum. Siz TEKNOFEST gençliğisiniz. TEKNOFEST gençliği olarak yapay zekayı siz oluşturacaksınız. Bay Kemal'in dediği gibi değil siz AK Parti'nin yeni dizayn ettiği TEKNOFEST gençliği olarak inşallah geleceğe hazırlanıyorsunuz. Buna hazır mıyız? Maşallah... Tüm neticeler ortaya koyduğumuz eserlerden istisnasız insanların tamamı yararlanacak. Tek güvencemiz Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğidir. Herkes destek vermek zorunda değil ama hiç olmazsa köstek olunmamasını beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyorum.  Birilerinin tek mesaisi ülkemize kazandırdığımız her eseri engellemeye çalışmak olmuştur. TÜİK dünyada ilk 20 içinde yer alan bir kuruluştur. Geçmişleri milletimizin inancına kültürüne tarihine değerlerine uyguladıkları faşizan baskılarla dolu bir kesim var. Bunların ülkede bizim eserimizdir diyecekleri tek eserleri tek dikili ağaçları yoktur.  CHP'nin hem merkezi olduğu zihniyet siyaset adı altında milleti ve devleti tahkir edecek işler yapıyor. Devletin başındaki zat da bize gücü yetmeyince yasalar dışında hareket etme, devlet memurlarına saldırmaya başladı. Öğretmenlere saldırıyor. Kılıçdaroğlu'nun kendi partisine dişi geçmiyor ama memurlara çemkirmeyi iyi biliyor. Bunun adı siyaset değildir. Siyaset yanına topladığın azgın grupla TÜİK ve Merkez Bankasını basmak, ağzından köpükler saçarak memurlara hakaret etmek hiç değildir. Bugün Mersin'deydi. Mersin'de bu kadar kalabalık toparlayamadı. Bize daha büyük alan verilse doldururduk diyor sen önce topladığın rakamlar ortada. Bırak kamu kurumlarını basıp, memurları tehdit etmeyi de siyaset meydanında çık karşımıza. Bu işler kaset kumpasıyla genel başkanlık koltuğuna oturmaya benzemez. Sürekli yalan söyleyerek, iftira atarak siyaseti kirletiyor.  Bu gençliği görüp 2023 için ne diyebilirim... 2023 için zafer bizim... Bu zat bizim sıkletimiz değil, tek bir seçimi bile kazanamayarak bunu ortaya koydu. Hala pişkince orada oturmaya devam etmiştir. Buna rağmen kendisini asıl mücadele alanına çağırıyorum. Kendi partisi içindeki meselesi bizi ilgilendirmez. Ülkemizin çıkarlarına zarar verirse karşısında bizi bulur. Memurumuza, işçimize, çiftimize sataşırsa karşısında bizi bulur. gitsin kendi çöplüğünde eşelensin.  Gece gündüz çalışıyoruz. Bu zat küçük şovlarla siyasi çıkar peşinde koşuyor. Siyaseti çirkeflik sananların ülkeye hayrı dokunmaz. Bunların yanında terör örgütünün beslediği malum parti var. Ülkeye söyleyecek sözünüz yoksa devletin memuruyla uğraşmayı bırakın. Gayri milli diyor kime... Erdoğan'a oy verene... Erdoğan'a bu milletin yüzde 52'si oy verdi. Sen kimsin... Adama ne derler hadi oradan... Sen önce seçim kazanma nedir onu öğren... Bırakın yalan yanlış bilgilerle insanları töhmet altına sokmayı...  Bunların daha siyasette kimlerle yürüdüğünü söylemeye cesareti yok. Terör örgütü beslemeleriyle beraber yürümüyorlar mı? Siirt bunlara gereken dersi verecek.  Bu kadar vizyonsuz bir ekip ülkenin bölgesel çıkarlarını nasıl savunacak... Hepsini 3 günde şamar oğlanına çevirirler. Milletimiz her seçimde şamar oğlanına çeviriyor ama anlamamazlıktan geliyorlar. İnşallah 2023'te milletimiz derslerini verecek.  Ülkemiz gelişmiş ülkeler ligine çıktı. TÜİK'e karşı çıkıyorsun OECD'ye mi karşı çıkıyorsun. Bu yıl sonu itibariyle 10 olarak gösteriyorlar. En yüksek büyüme oranını biz yakaladık biz. IMF düzenini bize dayatanlar rahatsız oldu. CHP IMF'cidir. Otel kulislerinde kulis atanlardandır. 23,5 milyar Dolar borcumuz vardı. 2013'te son taksiti ödedik. İşi bitirdik... Bunlar IMF'cı... Merkez Bankasının rezervi 27,5 milyar dolardı şimdi 126 milyar dolar oldu.  Bu CHP arkasındaki boş tenekeyle ne diyorlar biz şuraya çıkardık. Benim Başbakan olduğum yerde senin sesin çıkabilir mi? Ya Başbakan benim imzayı ben atıyorum, insan utanır...  Cudi'ye huzur geldi mi... Siirt'te geceleri 10-12 sokağa çıkıyor mu? Bunları beraber yaptık. Son 3 yıldır ekonomimizle saldırıyorlar. Milletimizin yaşadığı sıkıntıları takip ediyoruz. Çözecek adımları atıyoruz. Bay Kemal ne diyordu gel faizi 1'e indir destek vereceğiz. Aynı Bay Kemal yüksek faiz diyor. Bunlar akşam başka sabah başka... Tayyip Erdoğan dün de düşük faiz diyordu, bugün de... Bu Nas'tır Nas... Faiz zengini zengin fakiri fakir yapar.  Çalışanlarımızı enflasyona karşı koruyacağız. Özel sektöre kamudaki fiyat artışları yol gösterici olacak. Asgari ücreti kayıpları telafi edecek düzeyde belirleyerek dar gelirli insanlarımızı biraz daha ferahlatacağız. Öğretmenlerimiz için ilave imkanlar getiriyoruz. Özel sektörün de istihdamı yükseltme yolunda ücret politikası yürüteceğine inanıyoruz. Yüksek fiyat artışları emtia fiyatlarındaki aşırı yükselmeden kaynaklanıyor. Bir kısmının dengeye oturması bekleniyor.  Fahiş fiyatların bir kısmı aç gözlülükten... Bütün malları stoklayanları yakalayınca gereken bedeli ödeyeceklerdir. Döviz kurlarındaki artışta da yabancıların eli yanında zaman zaman aç gözlülüğün izlerini görüyoruz. Tüm bu fiyat hareketlerini makul bir çizgiye oturacağız.  2023'te bir sözü daha yerine getirmenin gururuyla çıkacağız. Tabii bu tabloyu ülkesine inanmayanlara anlatamazsınız. Biz onlara terör örgütlerini tepelediğimizi de anlatamamıştık. Ekonomideki değişimi de anlamasınlar... Milletimiz bizi anlıyor ve destekliyor o bize yeter... Hizmetlerimiz ortada...  19 yılda 12 milyar liralık Siirt'e kazandırdıklarımızı anlatayım... Üniversitemizi açtık... Yurt binaları, spor tesisleri, derslikler açtık. Sağlıkta 560 ayaklı 6 hastane ve sağlık tesisleri hizmete açtık. 

2 yıl önce

Damada 'pompalı tüfek' takmıştı! Yakalandılar

Gürpınar Mahallesi İstikbal Caddesi'nde geçtiğimiz pazar günü bir Düğün salonunda, İ.M.'nin düğününe arkadaşları da geldi. Çiftin düğününe gelenler bir süre eğlendikten sonra takı törenine geçildi. Takı merasimi sırasında damat İ.M.'nin arkadaşlarından biri kırmızı kurdele ile bağladığı pompalı silahı damadın boynuna taktı. Takı merasiminin sunumunu yapan kişi, "Şeytan doldurmasın, şöyle güzel bir alkış alabilir miyiz?" dedi. Pompalı Tüfek takan arkadaşlar ile gelin ve damat daha sonra beraber fotoğraf çektirdi. Sosyal medyada yayılan görüntüler üzerine Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yapılan çalışmalarda İ.M. adlı damat, Beylikdüzü ilçesi Adnan Kahveci Mahallesinde yakalandı. İ.M. tüfeği takan kişiye geri verdiği söyledi. Tüfeği, damada takı olarak takan O.İ.D. ise Esenyurt Yeşilkent Mahallesi'ndeki evinde yakalandı. Evde yapılan aramada pompalı tüfek ele geçirildi. O.İ.D. ve damat İ.M.'ye 944 lira cezai işlem uygulanırken pandemi tedbirlerine uymadığı tespit edilen düğün salonuna da 3 bin 469 ceza kesildi. Düğün salonuna ayrıca ruhsatsız faaliyet gösterdiği için idari işlem başlatıldığı kaydedildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Amacımız kalıcı üretim, kalıcı istihdam, kalıcı refah sağlamaktır."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Bütçe hakkı yasama, yürütme, yargı erklerinin bağımsızlığı üzerine kurulu en önemli yetkilerden biridir KILIÇDAROĞLU'NA EL HAREKETİ TEPKİSİ Türkiye şehit yakınlarına galis küfürler eden bir milletvekilinin yaptığı terbiyesizliğin şokunu üzerinden atamamışken bu defa Genel Kurul'da yaşanan bir başka edepsizlik örneğiyle sarsılmıştır. Üstelik bu edepsizlik meclisin ikinci büyük partisinin genel başkanı tarafından sergilenmiştir. Milleti kendi yalanlarıyla, iftiralarıyla kandırabileceğini sananların birileri tarafından şişirildiği anlaşılan egolarıyla geldikleri yer burasıdır. Millete söyleyecek hiçbir sözü, ortaya koyacak hiçbir programı olmayanların içlerindeki kini, nefreti bu tarz davranışlarla dışa yansıttığı görülüyor. Buradan herkesi TBMM'nin asaletine, nefasetine, izzetine, bu yüce kurumun faziletine uygun davranışlar sergilemeye davet etmek görevimizdir. İktidarın sadece hayalini kurmakla bile bu derece kendini kaybedenlerin ülkenin başına ne gibi felaketler getireceğini milletimizin takdirine bırakıyoruz. Yeni Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati beye bir kez daha başarılar diliyorum. Sayın Nebati bugüne kadar iş dünyasından sivil toplum faaliyetlerine, milletvekilliğinden bakan yardımcılığına kadar farklı alanlarda farklı görevleri başarıyla yapmış bir kardeşimizdir. Katar'a resmi bir ziyaret gerçekleştirdik. Katar'la bugüne kadar son ziyaretimizle birlikte siyasi, askeri, ticari, ekonomik ve kültürel konuları kapsayan toplam 84 mutabakat imzalayarak işbirliğimizi sürekli ileriye taşıdık. Ziyaretimiz sırasında Katar'ın 15 milyar dolarlık yatırıma ilave edilecek hususlarda da kapsamlı görüş alışverişinde bulunduk. Türkiye'nin yatırım atağı her alanda hızla sürmektedir. Adana'da 1.4 milyar dolar yatırım bedeli olan petrokimya tesisinin temelini atmıştık. Ülkemizin dört bir yanında yürütülen yüzlerce dev yatırımı yakından takip ediyoruz. Türkiye'nin kurtuluşunu küresel çıkar odaklarının güdümündeki reçetelerde değil, kendi kaynaklarını harekete geçirecek yatırımlarda, istihdamda, ihracatta görüyoruz. 19 yıldır yoluyla, köprüsüyle, barajıyla, santraliyle, sulama sistemleriyle sahip olduğumuz muazzam altyapıyı bunun için inşa ettik. 19 yıldır bunca okulu, üniversiteyi, mesleki eğitim kurumunu, hastaneyi, adliye sarayını bunun için kurduk. 19 yıldır ülkemizi her alanda bölgesinin ve dünyanın yükselene yıldızı yapmak için onca mücadeleyi bunun için verdik. Ülkemizi 19 yıldır hakka, hakikate, hakkaniyete dayalı bir demokrasi ve kalkınma anlayışıyla yönetiyoruz. Türkiye'de bu kavramlardan nasibini almamış bir zihniyet hep olmuştur. Tek parti faşizmiyle başlayıp darbeler ve vesayet dönemiyle süren, dışarıdan aldığı destekle kendini milli iradenin üstünde gören, gerektiğinde terör örgütleriyle dahil her tür şer şebekesiyle işbirliğine giren bu zihniyet her defasında milletimizin irfanına çarpmıştır. Bu zihniyet ekonomide yaşanan değişimi de aynı sinsilikle mecrasından çarptırmaya çalışıyor. Biz ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme; hedef bu. Bu zihniyet yüksek faizle ekonomiyi soğutmak, küçültmek ve dolayısıyla istihdamı azaltmak istiyor. Bu zihniyet ülkemizi tüm siyasi ve ekonomik iddialarından vazgeçirerek eskiye döndürmek istiyor. Biz ülkemizi büyüterek, işsizliği azaltarak enflasyonu düşüreceğiz diyoruz, bu zihniyet IMF reçetelerini dayatarak Türkiye'yi yeniden siyasi ve ekonomik boyunduruk altına sokmak istiyor. EKONOMİDE YENİ  DÖNEM Salgın döneminde benzer bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Küresel ekonominin yüzde 3.4 küçüldüğü geçen yıl biz yüzde 1.8 oranında büyüme kaydettik. Bu yılkı büyüme oranımız çift haneli rakama doğru gidiyor. Gelişmiş ülkelerdeki üretici fiyatlarıyla tüketici fiyat enflasyonları arasındaki büyük fark bu ekonomileri bir süre daha sarsmayı sürdürecektir. Bu tablo bize aynı zamanda ülkemizin üretim ve ihracat konusundaki hedeflerine ulaşması için ihtiyacımız olan zamanı da kazandıracaktır. Düşük faiz ve dengeli kur ile üretimi ve istihdamı adım adım daha ileriye taşıyacağız. Bir müddet sonra bu süreç çalışanların ücretlerinden kamu gelirlerine kadar her alanda kazanç olarak kendini hissettirmeye başlayacak. Türkiye'nin asırlardır defalarca teşebbüs ettiği ancak her seferinde yarım kalan, hatta geriye giden büyük kalkınma hamlesinin önü inşallah bu defa kesilemeyecek. Gelişmiş ülkeler arasında hakkımız olan yerini aldığımızda bugünleri hep birlikte hatırlayacağız. Özellikle de geçmişte Türkiye hep başkalarının reçeteleriyle sıkıntıları çözmeye çalışmıştı. Bu defa dünyadan ve kendimizden çıkardığımız dersler ışığında kendi hikayemizi yazıyoruz. Daha öncekilerden farklı olarak bu hikayeyi güçlü bir altyapı, güçlü bir kamu düzeni, kamu maliyesi, nitelikli insan kaynağı, azim eşliğinde hayata geçiriyoruz. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin işsizlik krizine gittiği dönemde biz yatırım, istihdam, ihracat, üretim ve büyüme odaklı politikalarımızla vatandaşlarımızın işlerini, aşlarını, geleceklerini güvence altına almaya çalışıyoruz. İstihdamdaki her artış milli gelirimize de yukarı yönlü katkıda bulunmaktadır. İş insanlarımızı, girişimcilerimizi, sanayicilerimiz, çiftçilerimizi çok daha güçlü şekilde destekleyeceğiz. Ülkemizin dünya pazarlarından aldığı payı katlayarak artıracağız. Amacımız ülkede 1-2 yıllık geçici bir istikrar değil, kalıcı üretim, istihdam, refah sağlamaktır. Bu süreçte ödediğimiz bedeller elde edeceğimiz kazançlar yanında çok küçük kalacaktır. Dar gelirliler, emekliler, memurlar başta olmak üzere milletimizin her kesiminin üzerine düşen yükü azaltmak için gereken adımları birer birer atıyoruz. MÜJDELERİ PEŞ PEŞE SIRALADI Bugün de salgın döneminde başlattığımız esnaf kredilerine hazine faiz desteğiyle ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.  2021 yılında kullanılan yaklaşık 60 milyar liralık esnaf kredisinin 5.2 milyar liralık faiz yükünü hazine üstlenmiştir. 3 yıl boyunca hazinenin yapacağı faiz desteği ödemeleri toplamda 26 milyar lirayı bulacak. Böylece esnafın ilave yük altına girmeden işini gücünü devam ettirmesini sağlayacağız. Ayda 1.7 milyar lira katkı sağlayan indirimli stopaj uygulamasını mart sonuna kadar devam ettirme kararı aldık. Bir müjde de çiftçilerimize... Kuraklık nedeniyle buğday, arpa, çavdar, yulaf, nohut ve mercimek üreticilerimiz verim kaybına uğradı. 651 bin üreticimize toplamda 2.6 milyar lira kuraklık desteği ödemesini aralık ayının 2. yarısında çiftçilerimizin hesaplarına yatırıyoruz. Tarımı desteklemeyi, çiftçilerimiz tohumu toprakla buluşturması, ekmesi, biçmesi, üretmesi için ne gerekiyorsa yapmayı sürdüreceğiz. Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Önümüzdeki günlerde farklı kesimlere yönelik ilave destek programlarımızı paylaşmaya devam edeceğiz. Salgınla ilgili gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Avrupa'da yeniden yükselişe geçen salgın ülkemizde kontrol altındaki seyrini sürdürüyor. Büyük hedeflere doğru ilerlerken insanlarımızın günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları görmezden gelmiyoruz. Fahiş fiyat artışları konusundaki her şikayeti dinliyoruz. Buradan tüm bakanlıklarımıza, kurumlarımıza, belediyelerimize talimat veriyorum: Girdi maliyetlerindeki ve kurla izah edilemeyecek fiyat artışı yapan ve stokçuluk yapan kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır. Hem idari hem hukuki işlemlerle kendi milletine böyle ağır bir suç işleyenlerin yakasına yapışılacaktır. Bu konunun serbest piyasa ekonomisiyle uzaktan, yakından ilgisi yoktur. Serbest piyasa ekonomisi kuralsızlık, insafsızlık, ahlaksızlık demek değildir. Hükümet olarak aşırı fiyat yükselterek ve stokçuluk yaparak piyasayı zehirleyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız. Bizim karşı çıktığımız ve mücadele ettiğimiz tek şey sömürüdür. Bankada, yastık altında, kasasında parası, özellikle de dövizi bulunan bireylere ve kurumlara çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Fiyat ve kur artışlarının yol açtığı dalgalanma bir süre sonra mutlaka duracaktır. Salgınla birlikte yeniden yapılanan küresel ekonomik sistemde yıldızı parlayan ülkelerin en başında Türkiye var. Döviz, altın ve TL cinsinden tasarrufu bulunanların da bu büyük atılıma katılmaları halinde ülkemiz çok daha kısa sürede dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında girebilecek seviyeye ulaşacaktır. Ülkemizdeki fiyat artışı sorununu arzdaki bozulmadan değil, girdi fiyatlarındaki belirsizlik ile açgözlülükten kaynaklandığını biliyor ve bunun da tedbirlerini alıyoruz. Bugün bin yıllık yürüyüşün yeni ve çok önemli bir safhasındayız. Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ederek yeni bir sayfa açmanın eşiğindeyiz.

2 yıl önce

Şanlıurfa'yı ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na vatandaşlar tepki gösterdi: Teröre destek veren bir adamın ne işi var burada?

Bir dizi ziyarette bulunmak üzere Şanlıurfa’ya gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balıklıgöl ziyaretinin ardından bölgedeki esnafı ziyaret etmeye başladı. Kılıçdaroğlu esnaf ve vatandaşlarla görüştüğü sırada bir vatandaştan tepki aldı. VATANDAŞTAN HDP VE PKK TEPKİSİ CHP'nin HDP ile olan yakınlığı ve heyette PKK'ya açık destek vermesiyle bilinen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun olması esnaftan büyük tepki çekti. "NE İŞİ VAR BURADA?" Ziyarette bir esnafın Kemal Kılıçdaroğlu'na hitaben "Teröre destek veren bir adamın ne işi var burada." sözleri sonrası heyet ve vatandaşlar arasından gergin anlar yaşandı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun olay yerinden ayrılmasının ardından polislerin araya girmesiyle olay yatıştırıldı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 19 20