29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Bu, o gün darbeyi yapan İsmet İnönü'nün CHP'sidir

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aydın'ın Koçarlı ilçesindeki Adnan Menderes Demokrasi Müzesi'nde "Demokrasiye Geçişin 72. yılında Adnan Menderes ve Türkiye Demokrasi Tarihi Forumu"na katıldı. Soylu, burada yaptığı konuşmada, Çanakkale Şehitleri Anıtı'nın yapım sürecini hatırlattı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1930'da şehitler için bir abide yapılması yönünde görüş bildirdiğini, 1952'de Celal Bayar ve Adnan Menderes'in girişimleriyle Şehitler Cemiyeti kurulmasının sağlandığını ve sonraki süreçte anıtın tamamlandığını anlatan Soylu, şöyle devam etti: "Adnan Menderes, Celal Bayar ve arkadaşları, Çanakkale Abidesi'ni yapanlar ve bu ülkeye kazandıranlar. Çok uzun zaman geçiyor, Çanakkale ve şehitlerin kahramanlıkları da tarihimizde duruyor, Recep Tayyip Erdoğan'a kadar, hatta onun İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına ve ondan sonraki sürece kadar o duruş sadece seyrediliyor. Oradaki bütün mezarlar, oradaki bütün yapılar ve yapıtlar Recep Tayyip Erdoğan'la beraber yeniden ihya ve inşa ediliyor." Merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının icraatlarıyla şehirlerle köyleri birleştirdiğini, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın da büyük şehirleri birbirleriyle buluşturduğunu kaydeden Soylu, "Tayyip Erdoğan da bütün şehirleri bütün şehirlerle bölünmüş yollarla buluşturdu. Türkiye cesametiyle hep büyümeye, kendi değerleriyle buluşmaya ve kendini bulmaya çalıştı." dedi. Türkiye'yi "halihazır bir noktada bekletmek, varlığını bir buzdolabına koymak isteyenler" bulunduğunu ifade eden Soylu, "Bu milletin değerlerinin coğrafyasıyla ve dünyayla buluşmasını engellemek isteyenler, hep bir tezgah ve oyun içinde oldular. Bugünlerde çok konuşulan algı diye bir kavram var. Ben şahsen algının galip gelebileceğine hiçbir zaman inanmadığımı ifade etmek isterim. Çünkü gerçeklerin üzeri örtülemez. Gerçeğin sahibi Allah'tır. Siz doğruyu yapar, doğru mücadeleyi ortaya koyarsanız, hiçbir algı bu doğru mücadelenin önünü kesemez." diye konuştu. ‘Kimin CHP'si?’ CHP için arkadaşlarının dönem dönem, "Bu Atatürk'ün CHP'si değil" dediğini aktaran Soylu, şunları kaydetti: "Fakat orada keserler. Peki bu kimin CHP'si? Bu İsmet İnönü'nün CHP'sidir. O gün darbeyi yapan da İsmet İnönü'nün CHP'sidir. Cumhuriyet Halk Partisinin rengini, kanını, suyunu, sinirini, duygusunu veren de İsmet İnönü'nün CHP'sidir. Bugün kurulduğu tarihle bugün arasında hiçbir benzerlik söz konusu değildir." "İsmet İnönü'yü iyi anlamadan", "onun yaptıklarına ve bıraktıklarına iyi bakmadan" Türkiye'nin demokrasiyle buluşamayacağını söyleyen Soylu, "Bugün Cumhuriyet Halk Partisinin ortaya koymuş olduğu, daha doğrusu bir muhalefet tarzının ortaya koymuş olduğu bütün süreçlerin ruhunu, cümlelerini, psikolojik harekat tarzını ve tablosunu resmetmiştir ve hala o çizgiden devam edilmektedir" diye konuştu. Türk demokrasi tarihinde iki ayrı nehir bulunduğunu, birinin ‘millet’, diğerinin ‘vesayet’ denilen millet karşıtlığı olduğunu ifade eden Soylu, "Bugün elçilerle iş birliği yapanlar, bugün Amerika talimatıyla darbe gerçekleştirenlerdir. Aralarında hiçbir fark yoktur" dedi.

1 yıl önce

Teröre 'Eren Abluka' darbesi! 1'i turuncu listede 12 terörist etkisiz...

Yurt içinde PKK terör örgütünü ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla, “ara-bul-yok et” stratejisi yürüten İçişleri Bakanlığınca 15 Nisan’da EREN ABLUKA operasyonları başlatıldı. Teröristler abluka altına alındı Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat (PÖH) ve Güvenlik Korucu timlerinden oluşan *8.266* personel görev aldığı EREN ABLUKA operasyonları Diyarbakır, Hakkari, Batman, Şırnak, Mardin, Tunceli, Muş, Bingöl, Ağrı, Elazığ ve Hatay illerinde devam ediyor. 1’i turuncu kategoride 12 terörist etkisiz hale getirildi Operasyonlarda; aralarında terör arananlar listesinde TURUNCU kategoride yer alan 1 teröristin de bulunduğu 12 terörist (Ağrı’da 1, Hakkari’de 6 ve Şırnak’ta 5) etkisiz hale getirildi. Terör inleri yerle bir edildi 15 Nisan-18 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen operasyonlarda, etkisiz hale getirilen teröristlerin yanı sıra örgüt mensuplarının yaşam alanları da tek tek tespit edildi. Operasyonlarda, 31 mağara, 124 sığınak ve 16 depo imha edildi. Etkisiz hale getirilen teröristlerin üzerinden ve imha edilen mağara, sığınak ve depolarda; 25 adet piyade tüfeği, 231 adet el bombası, 1.322 kg. patlayıcı madde, 29 adet EYP, 1 adet RPG-7 roketatar silahı, 8 adet farklı çaplarda top mühimmatı, 3.686 adet piyade tüfeği mühimmatı ile çok sayıda yaşam malzemesi ele geçirildi. İçişleri Bakanlığınca yürütülen EREN ABLUKA operasyonları önümüzdeki günlerde de genişleyerek devam edecek.

1 yıl önce

Eren Abluka-7 Operasyonu'nda teröre büyük darbe: Bir terörist cesedi ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi

Eren Abluka-7 Operasyonları kapsamında, Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı koordinesinde, İl Jandarma Komutanlığınca Hozat ilçesi Aliboğazı bölgesinde, 25 Mayıs 2022 tarihinde icra edilen operasyonda; -Toprağa gömülü olarak 1 terörist cesedi, - 1500 kg amonyum nitrat, - 6 adet EYP düzeneği, - 2 adet AK-47 Kalaşnikov piyade tüfeği, - 1 adet havan mühimmatı, - 2 adet el bombası, - 2 adet TS 50 mayın, - 6 adet RPG-7B harp başlığı ve sevk fişeği, - 5 adet Dranagonov kanas keskin nişancı tüfeği şarjörü, - 1 adet Dranagonov kanas keskin nişancı tüfeği dipçiği ve dürbünü, - 10 adet AK-47 piyade tüfeği kütüklüğü, - 3200 adet çeşitli çaplarda fişek, - 1 adet akü, - 1 adet güneş paneli, - 2000 metre elektrik kablosu, - 20 adet pil ile çok sayıda sağlık ve yaşam malzemesi ele geçirilmiş olup emniyetli bir şekilde imha edilmiştir. Terörle Mücadele Operasyonlarına bölge halkımızın da desteği ile inançlı ve kararlı bir şekilde devam edilmektedir.

1 yıl önce

Darbeci Muzaffer Özdağ'ın oğlu Ümit Özdağ’ın ekibinden 27 Mayıs’ta Adnan Menderes’e iğrenç küfürler…

Son dönemde sığınmacılarla ilgili yaptığı çıkışlarla ABD’nin Türkiye’deki kaos planlarını körükleyen Ümit Özdağ’ın Türkiye’ye olan düşmanlığı genetik mi? 27 Mayıs darbesinin cuntacılarından Muzaffer Özdağ’ın oğlu olan Ümit Özdağ, babasının kanlı ayak izinden yürüyor. Türkiye’de Soros fonuyla ABD çıkarları doğrultusunda faaliyetler yürüten Özdağ’ın trol ekibi, Demokrasi Şehidimiz Adnan Menderes’le ilgili skandal ifadeler kullandı. “MERKEZ SAĞCILARDAN KURTULMA FORMÜLÜ” Ümit Özdağ’ın Soros fonuyla beslediği troll ekibi, 27 Mayıs darbesinin yıldönümünde skandal ifadelerle darbe çağrısı yaptı. Özdağ’ın babasının da dahil olduğu 27 Mayıs cuntacıları tarafından idam edilen demokrasi şehidimiz Adnan Menderes’in darağacındaki fotoğrafını paylaşan Özdağ trolleri iğrenç ifadeler kullandı. Sosyal medyada Ümit Özdağ için çalışan ‘Pertvrbatorvs’ isimli troll hesap tarafından paylaşılan skandal içerik kısa sürede Özdağ’ın destekçisi olan pek çok hesap tarafından da paylaşıldı. MENDERES’E KÜFÜR VE HAKARETLER Türk demokrasi tarihinin utanç günlerinden olan 28 Şubat’ta darbe heveslisi generaller ile sürekli toplantılar yapan Ümit Özdağ, bugün de Türkiye’de göçmenleri hedef alarak bir kaos çıkarma planına öncülük ediyor. Özdağ’ın troll ekibine bağlı sosyal medya hesapları, yaptıkları paylaşımlarda darbeyi ve darbecileri överken demokrasi şehidi Adnan Menderes’e ise ağır küfür ve hakaretlerle saldırıyor. İşte o paylaşımlar:

1 yıl önce

27 Mayıs Darbesi'nin 62. yılı... Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi belgeyi gösterdi: ‘Bay Kemal’in söylediklerinden farkı var mı?’

Programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: İsimleri milletimizin hafızasına şehit olarak yazılan Menderes, Polatkan ve Zorlu'yu rahmetle yad ediyorum. Düzmece mahkemelerle bu yeri utanç ve zulüm adasına çevirenleri de burada lanetle anıyorum. Milletimiz Yassıada zulmüne imza atanları da asla affetmeyecektir. Yassıada milletimiz tarafından yıllarca Yaslıada olarak adlandırılmıştır. Burada işlenen hukuk cinayetleri insanımızın zihninde çok derin yaralar açmışlardır. Bu adanın seçilmişler için tehdit kaynağı olarak hafızalara kazınmasını istemişlerdir. Türk demokrasisine ilk hançerin saplandığı 27 Mayıs'tan beri Yassıada demoklesin kılıcı gibi milli iradenin tepesinde sallanmaya devam etti.   TEHDİTLERE, ŞANTAJLARA ASLA BOYUN EĞMEDİK Menderes'in idam sehpasındaki o fotoğrafı siyasetçilere ayar vermek için sürekli gündemde tutuldu. Yassıada'nın karanlık gölgesi on yıllar boyunca sivil siyasetin öbnünden hiç kalkmadı. O fotoğraf bizim de önümüze kondu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan itibaren millet iradesine çöreklenmiş çevrelerin tehditlerine maruz kaldık. O fotoğraf üzerinden pek çok kez sindirilmek istendik. 'Sonu Menderes'e benzemesin' diyerek aba altından sopa gösteren siyasetçi müsveddelerini gördük. Ellerinin altında ne kadar yılan, hain varsa hepsini üzerimize saldılar. Hiçbirine eyvallah etmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız kutlu yolculukta tehditlere, şantajlara asla boyun eğmedik. 15 Temmuz'da daveti yaptık. 15 dakika daha kalmış olsaydık bu kardeşiniz belki burada yoktu. Orada telefonla yaptığımız anonsla 10 binler Atatürk Havalimanı'na geldi. Bay Kemal ise FETÖ'nün oradaki düzenlemesi ile tankların arasından kaçarak Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gitti.  BAY KEMAL'İN TATLI CANINI KURTARMAK ADINA DA KİMLERLE NE PAZARLIKLAR YAPTIĞI DA ORTAYA ÇIKACAKTIR Biz Erol Olçok gibi yol arkadaşlarımızı şehit verdik. Darbe gecesinden önce 'Tankın üzerine ilk ben çıkarım' diyordu. Tankları görünce kuyruğunu kıstırıp kaçan CHP'nin başındaki zata rağmen bu ülkeyi FETÖ'cü alçaklara teslim etmedik. Bu adam şu anda da aynı mı? Aynı. Şu andaki açıklamaları 15 Temmuz gecesinin benzeri ifadeler. 15 Temmuz gecesi millet can derdindeyken Bay Kemal'in tatlı canını kurtarmak adına da kimlerle ne pazarlıklar yaptığı da ortaya çıkacaktır. Gündemde seçim yokken 'Temmuz'da başbakan olacağım' diye ortalıkta dolananların da foyaları ortaya dökülecek.  YASSIADA, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI OLDU Bu adanın her bir taşına sinmiş vesayetçi zihniyetin izlerini de ortadan kaldırmaya çalıştık. Yassıada, Yaslıada ardından da Demokrasi ve Özgürlükler Adası oldu. Burada orta öğretimden üniversitelerimize özellikle hukuk fakültesi öğrencilerinin stajlarını çok farklı şekilde yapmalarını arzu ediyoruz.  BU ADA NİÇİN BİR CAMP DAVİD OLMASIN 60 yıl boyunca yas tutan bu adayı milletimizin darbecilere karşı zaferinin yeni bir sembolü haline dönüştürdük. Bu adada artık Türkiye'yi adalette ileriye taşıyan etkinlikler düzenlenleniyor. Bu ada niçin bir Camp David olmasın. Bunu da yapabiliriz ve yapacağız. İlk önce Türk cumhuriyetlerinin burada güzel bir zirvesini yaptık. Bunu daha da geliştireceğiz. Bu ada yeni kimliği ile gençlerimiz için bir nevi okul işlevi görüyor.  27 Mayıs Darbesi milli iradeyi anti demokratik yollarla zapturapt altına almaya çalışan müdahale zincirinin ilk halkasını teşkil etmiştir. Darbeler sebebiyle ülkemiz ekonomik kalkınma mücadelesinde telafisi zor bedeller ödemek zorunda kalmıştır. Güney Kore bizimle birlikte bu yarışa girmişken bizi sollayıp geçti. 1960 darbesi ülkemizi IMF'ye mahkum etmiştir. 1980 darbesi ülkemizin savunma hamlelerinin rafa kaldırılmasına sebep olmuştur. IMF komiserlerinin elinde ekonomik bağımsızlığına da halel getirmiştir. Seçkin zümre krizden nemalanırken çiftçisinden ev hanımına kadar on milyonlarca insanımız bir gecede fakirleşmiştir. Asıl tahribat adalet sistemimizde ve milletimizin siyaset kurumuna olan güveninde yaşanmıştır. Yargımız itibar kaybını 15 Temmuz gecesi sergilediği destansı duruş ile telafi edebilmiştir. *Eskişehir Örfi İdare Kumandanlığı'nın tebliğinde göreceksiniz: 'Beraberinde 17 uçak dolusu altın ve parayı kaçırmaktayken yakalandılar'... Bay Kemal'in geçen akşam söylediğinden farkı var mı? Aynı değil mi? Cumhurbaşkanı da kaçırmış. Man Adası dediler, oradan 150 bin TL ceza. Ardından bir 100 bin lira daha. Ben de bunları TÜRGEV ve Ensar Vakfı'na veririm dedim. Hiç olmasa Bay Kemal'in bir kaç kuruşu da buralara nasip olsun.  Bu paraları nereden bulacağı da önemli. Devletin CHP'ye verdiği paralardan oraya naklediyor. Milletimiz uzun senelerden sonra Menderes ve arkadaşlarında kendi değerlerini buldu. Tek parti faşizminin karanlık günlerinin ardından Anadolu insanı özgürlüğü ilk defa Menderes yönetiminde buldu. BU ÜLKEDE BİR DAHA YASSIADA KURULMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ Yaptığı ne? Sadece iftira. Sen ne zaman dürüst konuşacaksın? Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor ama geçti. Yüzlerce iddia CHP yöneticileri tarafından dillendirilmiştir. CHP Genel Merkezi bugün de 27 Mayıs arefesinde olduğu gibi bugün de yalanın merkezi konumundadır. Bugün de yılan dilleri ile siyaseti zehirlemenin çabası içindedir. CHP, bir provokasyon üssüne dönmüştür. Kavga siyaseti, 27 Mayıs öncesinde uyguladıkları siyaset tarzının yeni bir sürümünden ibarettir. Bu çirkef siyaset tarzının yeniden sergilenmesine asla izin vermeyeceğiz. Herkes bilsin ki Türkiye, demokratik bir hukuk devletidir. Türkiye, egemenliğin millete ait olduğu büyük bir devlettir. Ekonomisi ile dış poltiikası ile vizyonuyla güçlü bir devlettir. Milletin çelikten iradesine kimse zincir vuramaz. Türk demokrasisinin altını kimse oyamaz. Bu millete hizmet edenlerin kılına kimse dokunamaz. Sandık dışında yol arayanlar akıllarına başlarına toplamalıdır. Bu ülkede bir daha Yassıada kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Terör örgütlerine ülkeye teslim edecek hiçbir pazarlığın hayata geçirilmesine sessiz kalmayız. Gazete manşetleri ile siyasete ayar verildiği günler geride kalmıştır. 15 Temmuz'la beraber artık anti dmeokratik yöntemlerle iktidara gelme kapıları bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Yok 6'lı masaymış, ne yaparsanız yapın. Bu masalar sizin için hayat göstergesi olmayacak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye'yi kaosa sürükleme niyetleri rafa kaldırılmıştır.  BU MİLLET MEVLANA'NIN DİLİ İLE KONUŞTUĞU GİBİ YERİ GELDİĞİNDE 15 TEMMUZ KAHRAMANLARININ DİLİ İLE KONUŞMAYI DA GAYET İYİ BİLİR Biz şu anda Irak'ın kuzeyinde de sınırlarımızın 30 km güneyinde yine terörle mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu millet Yunus'un, Mevlana'nın dili ile konuştuğu gibi yeri geldiğinde Dadaloğlu'nun, 15 Temmuz kahramanlarının dili ile konuşmayı da gayet iyi bilir. Bu millet sağ yanağına vurunca birilerinin yaptığı gibi sol yanağını çevirmez. Biz o sol yanağını çeviren korkaklardan değiliz. Aklınızı başınıza alın. BİZ SİZ KUKLALARLA DEĞİL İPİNİZİ ELİNDE TUTAN EFENDİLERİNİZLE MÜCADELE EDİYORUZ Ülkenize ihanet derecesine varan söylemlerinizi, hırslarınızı bir kenara bırakın. Hayırda yarışacaksınız biz sonuna kadar varız ama şerrinizi sürdürecekseniz bu bizim yolumuz, yöntemimiz, ahlakımız değildir. Sizi milletimizin ferasetine havale ediyoruz. Biz siz kuklalarla değil ipinizi elinde tutan efendilerinizle mücadele ediyoruz.  2 Nolu Baro, 1 Nolu Baro'nun yerine geçmelidir. Bunun için her noktada 2023 diyoruz. Habis zihniyet mensupları 15 Temmuz'da milletimizin irfan duvarına nasıl çarptıysa inşallah 2023'te de aynısıyla karşılaşacaklardır.  TBMM BAŞKANI ŞENTOP: 27 MAYIS, DARBELERİN ANASI Programda konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise şunları söyledi: 
"Darbecilerin teşebbüslerine gerekçe olarak ilan ettikleri her şey dışardan uygulanan bir bahanedir. 27 Mayıs, Türkiye'de millet iradesini vesayet altına alan bir düzenin kuruluş tarihidir. Milletin oyu ile iktidar olamayan zihniyet, sandık dışında yollar aramaya başlamıştır. 27 Mayıs'ı Menderes'in hataları ile ilişkilendirmek külliyen yalandır. 27 Mayıs'ta sadece askeri darbe yapılmamış sürekli bir darbe rejimi kurulmuştur. 27 Mayıs'ı darbelerin anası olarak nitelendirebiliriz. Vesayetçi sistem 2002'den bu yana vesayetin alanı daraltılarak adım adım ortadan kaldırılmıştır. Bu süreç büyük mücadelelerle gerçekleşmiştir. Yassıada, milletin temsilcilerine en ağır muamelelerin reva görüldüğü işkence merkezi olmuştur. İdamlar toplumsal ve siyasi hafızalarımızda tamiri çok zor yaralar açmıştır. Menderes, darbeden 10 gün önce Ege gezisine çıkar, aziz milletimizin büyük coşkusu ile karşılaşır. Menderes'in katline sebep milleti ile kurduğu bu bağdır. Bugünkü kavgalar ve dayatmalar da bundan ibarettir. Bugünden bakıldığında Başbakanlık dönemi gözönüne alındığında merhum Menderes'i darağacına götüren icraatları değil millet düşmanlarının kinidir. "

1 yıl önce

PKK'ya üst düzey darbe: PKK-HPG'nın sözde Kerkük sorumlusu 'Dılhaz Gabar' öldürüldü!

Milli İstihbarat Teşkilatı, 21 Mayıs'ta düzenlediği operasyonda Dılhaz Gabar kod adlı Mehmet Erdoğan'ı Süleymaniye Cemcemal'de nokta operasyonla öldürüldü.  PEK ÇOK BÖLGEDE SÖZDE SORUMLU... 1996 yılında örgüte katılan Mehmet Erdoğan'ın 2005 yılında PKK İran alanı 2. derece sorumlusu, 2008 yılında Kandil Lojistik Sorumlusu, 2009 yılında Botan Sahası Gabar Alanı sorumluluğu yaptıktan sonra 2015'te Kandil Saha Yürütme üyeliği, 2017'de Zap Saha Kurumlar sorumlusu, 2018-2020 yıllarında da HPG Mahmur Merkez Cephesi sorumluluğu yaptığı öğrenildi. AMAÇ: SİNCAR'A DOĞRU KESİNTİSİZ LOJİSTİK HAT SAĞLAMAK Kerkük'te güçlenmeye çalışan PKK'nın böylece, Irak'ta merkezi siyaset anlamında güç kazanmayı, özellikle yeni genç katılım sağlamayı ve Kandil - Süleymaniye güzergâhından Sincar'a doğru kesintisiz bir lojistik hat sağlamayı amaçladığı öğrenildi. PKK HIZLA KAN KAYBEDİYOR MİT, PKK'nın bu stratejisini deşifre ermesinin ardından özellikle son bir yıldır, PKK'nın Kerkük'teki üst düzey yapılanmasını hedef alarak başarılı nokta operasyonlarıyla örgüt yöneticilerini etkisiz hale getirdi. Böylece örgütün Kerkük'ü ele geçirme stratejisi de akamete uğratıldı. 16 TERÖRİST EX Suriye'nin kuzeyindeki Barış Pınarı bölgesinde, taciz ateşi açan ve saldırı girişiminde bulunan PKK/ YPG'li teröristler, İHA'larla yerleri tespit edildikten sonra ÇNRA (Çok Namlulu Roketatar) ve etkili menzili 40 kilometreye kadar olan Fırtına obüslerle nokta atışıyla vuruldu. Operasyonda, 11 PKK/YPG'li terörist silah ve mühimmatları ile birlikte etkisiz hale getirildi. Diğer taraftan Irak'ın kuzeyinde devam eden Pençe-Kilit operasyonu kapsamında da 5 PKK'lı terörist öldürüldü. 17 Nisan'da başlayan operasyonlarda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 110'a yükseldi.

1 yıl önce

FETÖ’ye akademik darbe: 49 akademisyen gözaltına alındı. İtirafçı olan 19 akademisyen, 110 FETÖ’cü akademisyenin adını verdi

akademisyenin adını verdi. Türkiye genelinde ilk kez FETÖ’nün üniversitelerdeki yapılanması ortaya çıkarıldı. Ankara Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün 1 yıllık çalışmasıyla örgütle bağlantılı çok sayıda doçent, doktor, öğretim üyesi ve araştırma görevlisinin ismine ulaşıldı. Düzenlenen operasyonlarda, 15 üniversiteden 49 akademisyen gözaltına alındı. FETÖ’cü akademisyenlerden 9’u tutuklanırken, 19’u itirafçı oldu. İtirafçı olan akademisyenler, örgütün sınav sorularını nasıl çaldığını, soruları nasıl aldıklarını tüm detaylarıyla anlattı. Ayrıca bugüne kadar deşifre olmamış ve halen aktif görevde bulunan 110 FETÖ’cü akademisyeni de teşhis ederek isimlerini verdi. İtirafçı olan FETÖ’cü akademisyenler ifadelerinde şunları söyledi: ÇALINTI SORULARLA ODTÜ VE BOĞAZİÇİ’NE M.G: Önder (mahrem imam) olarak bildiğim sorumlu abi, ‘Dindar insanlar bu ülkede çok zulüm çekti. ODTÜ, Boğaziçi, Hacettepe gibi büyük üniversiteler kendi öğrencilerine geçerli olan dil puanı veriyorlar. Düşmanın silahını kullanmak dinen uygundur’ diyerek bize soruları verdi. Soru ve cevaplarını ezberledim, 2012 KPDS sınavında aynı sorular çıktı. Himmet adı altında maaşımın yüzde 10’unu her ay elden sorumlu ağabeylere verdim. OYUN ODALARINDAN GÖRÜŞÜYORDUK E.M.: Haberleşme kanallarımız deşifre olunca Google Play Store’dan indirilen Clash Ol Clans isimli oyun içerisinde özel odalar oluşturuldu. Bu odalarda yurtdışına kaçan Z.A.D. ve H.Y. isimli örgüt yöneticileriyle görüşmeye devam ettik. F.C.: İçyüzlerini öğrenince onlardan kopmak istedim. Ancak bana baskı yaptılar, himmet adı altında para vermemi istediler. Bu parayı vermediğim takdirde beni ilçeye göndereceklerini, beni okuldan attıracaklarını söylediler, okulu bırakmayı bile düşündüm. M.Y.: Eşimle birlikte örgütten kurtulmak istedik, bunun üzerine baskılar arttı. Bu dönemde bunların dini bir hizmet değil, sadece kendi çıkarları için çalışan bir terör örgütü olduğunu gördüm. Küçük bölge imamlığı teklif edildi, ‘Kabul etmezsen hizmetin şefkat tokadını yersin, hizmette vazife alınmaz verilir’ diye tehdit ettiler.

1 yıl önce

PKK’ya ağır darbe! Terörle mücadele bayramda da hız kesmedi

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre; Van İl Jandarma Komutanlığınca gerçekleştirilen operasyonda çok sayıda silah, roketatar ve yaşam malzemesi ele geçirilerek teröristlerin barınma alanları imha edildi. Van ili Gürpınar ilçesi Aruh yaylası kırsalında, nokta istihbarata dayalı gerçekleştirilen Şehit Jandarma Uzman Çavuş Enes KOÇAK operasyonu kapsamında tespit edilen barınakta; - (1) adet Uzi Makinalı tabanca, - (1) adet Uzi Makinalı tabanca şarjörü, - (70) adet Uzi Makinalı tabancaya ait mühimmat, - (1) adet Glock tabanca, - (1) adet Glock tabancaya ait susturucu, - (1) adet RPG-7 roketatar mühimmatı, - (1) adet EYP, - (50) adet AK-47 Kalaşnikov P.Tf. mühimmatı, - (1) adet araç telsizi, - (1) adet el telsizi, - (1) adet Antitank mühimmat tapası, - (1) adet gece görüş dürbünü, - (1) adet termal kamera dürbünü, - (20) adet fünye ile çok miktarda yaşam malzemesi geçirildi.

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 18 19