Son Dakika:
Muğla'da canice katledilen Pınar Gültekin'in katili Cemal Metin Avcı, daha önce uygulanan haksız tahrik indiriminin iptal edilmesi ile ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı.
Seçimleri öncesi Cumhur İttifakı’nı genişletmek isteyen AK Parti, geçen hafta Yeniden Refah Partisi’ni ziyaret ederek Genel Başkan Fatih Erbakan ile bir araya gelmişti. AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, yapılan görüşmede Yeniden Refah Partisi’ni Cumhur İttifakı’na davet etmişti. Ancak önceki gün basın mensuplarına açıklama yapan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, hiçbir ittifak içinde yer almayacaklarını belirterek seçimlere müstakil olarak gireceğini duyurdu. Hemen ardından Yüksek Seçim Kurulu’nun yolunu tutan Erbakan, cumhurbaşkanlığı adaylığı için başvuruda bulundu. İki parti arasındaki ittifak görüşmelerinin neticesiz kalması, Yeniden Refah Partisi’nde adeta krize yol açtı. Partiden ayrılan çok sayıda üye, AK Parti saflarına geçti. Cumhur İttifakı’na katılmama kararına olumsuz yaklaşan Yeniden Refah Partisi’nin Bursa’nın Orhangazi ilçe teşkilatında, aralarında ilçe başkanvekili ve yönetim kurulu üyelerinin de olduğu partililer istifa ederek AK Parti’ye geçti. AK Parti lokalinde düzenlenen törenle partiye katılanlara AK Parti rozeti takıldı. 120 KİŞİ AK PARTİ’YE KATILDI Yeniden Refah Partisi’nde Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı yapan ve İdari Başkanlık görevinde bulunan Zekeriya Doğan ve beraberinde ki grup yaşanan son gelişmeler nedeniyle istifa ederek AK Parti’ye katılım sağladılar. AK Parti Orhangazi İlçe Başkanlığı’nda rozet takdimi yapan AK Parti İlçe Başkanı Gökhan Ulusu, 120 kişinin Ak Parti’ye katıldığını duyurdu. “YRP’Lİ ARKADAŞLAR GÜCÜMÜZE GÜÇ KATTI” Yeni üyelere sıcak bir karşılama yapan Gökhan Ulusu, “Birliğin, beraberliğin çok daha büyük önem kazandığı bu süreçte Partimize ve Liderimiz Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a gösterilen teveccüh bizleri de ziyadesiyle mutlu etmektedir. Bugün üyeliklerini gerçekleştirdiğimiz Yeniden Refah Parti’li arkadaşlarımız şüphesiz ki gücümüze güç katmıştır. Dünya mazlûmlarının umudu, tarihin omuzlarımıza yüklemiş olduğu sorumluluğu bir Hakk’ın yerine getirmek için gece gündüz çalışırken, Yeniden Refah Partisi’nden istifa ederek bizlere katılan değerli yöneticilerimizle omuz omuza verip 14 Mayıs akşamı yeni bir zafere imza atacağız. Rozet takdimi yaptığımız arkadaşlarımız ve kıymetli aileleri ile birlikte yaklaşık 120 kişi bugün itibariyle Partimize katılmışlardır. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyor, Parti’mize ve ailemize hoşgeldiniz diyorum” dedi.
Balyoz davasında Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yapılan yargılamada karar açıklandı. Yargılama sırasında vefat eden Metin Yavuz Yalçın hakkındaki dava düşürüldü. Eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan, "Suç için anlaşma" suçundan önce 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza daha sonra 6 yıl 8 aya düşürüldü. Yargılanan diğer 5 sanık ise 5 yıl ile 5 yıl 10'ar aylık hapis cezalarına çarptırıldı. Karar oy çokluğuyla alındı. Üye hakim, beraat kararında direnilmesi gerektiğini belirterek karara muhalefet şerhi koydu. Dava süreci Anayasa Mahkemesi'nin "hak ihlali" kararının ardından yeniden görülen "Balyoz Planı" davasında, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 31 Mart 2015 tarihinde 236 sanığın yüklenen suçu işledikleri sabit olmadığından beraatine karar vermişti. 7 sanığın dosyası Yargıtay'a gönderilmişti Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Aydın ise sanıklar Çetin Doğan, İhsan Balabanlı, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç'ın beraat etmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz başvurusunda bulunmuştu. Dava kapsamında 229 sanığın beraati kesinleşirken, hakkında temyiz başvurusunda bulunulan 7 sanığın dosyası ise Yargıtay'a gönderilmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 14 Haziran 2021'de oy birliğiyle aldığı kararında Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığa verilen beraat kararının bozulmasına hükmetmişti. Ceza Dairesi bozma gerekçesinde, seminerde Çetin Doğan ve bir kısım sanıkların, doğrudan hükümeti cebren ıskata yönelik içerikte konuştukları, eylemlerinin, "Teşebbüs aşamasına ulaşmayan hazırlık hareketleri" kapsamında değerlendirileceği, bu nedenle Türk Ceza Kanunu'nun 316. maddesinde düzenlenen "Suç için anlaşma" suçunu oluşturduğu belirtilmişti. Bozma kararının ardından dava dosyası, yeniden görülmek üzere Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. Duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, yargılama aşamasında ölen Metin Yavuz Yalçın hakkındaki kamu davasının düşürülmesini talep etmişti.
Kahramanmaraş merkez üssü depremlerin ilk gününden bu yana afet bölgesinde çalışmaları koordine eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, son günlerde yaşadığı şiddetli bel rahatsızlığı nedeniyle tedavi olacağı ve bir süre dinleneceği öğrenilmişti. BAKAN SOYLU'DAN YENİ AÇIKLAMALAR Bakan Soylu'nun Twitter'dan yaptığı açıklama şöyle: Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan davamızın lideridir. Ayasofya’yı bizimle tekrar buluşturan liderimizdir. Davamız büyüktür ve bizden sonraki nesillerin omzundadır. Ne kadar kesif mücadelelerin içerisinden geçsek de bedenimiz ne kadar yorgun olsa da ben değil biz demenin zamanıdır Büyük bir davayı şahsileştirmek, milletvekili olmak ya da olmamak, nereden olmak ya da olmamak tartışmasının içerisine girmek, yüzyılın seçiminde hele de asrın felaketinde, davaya sahip olmamak, onu anlamamak demektir... Biz, davamızın neferleriyiz. Geleceğin Güçlü Türkiyesi, davamızın omuzlarında yükselecektir. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1639579546516090880?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ
MHP Genel Başkanı Bahçeli, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerine ilişkin, “Doğal felaketlerin gölgesinde yapılacak 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerini bir intikam vetiresine, bir rövanş vesilesine, bir öç alma veçhesine dönüştürmek için pozisyon alan muhalefet partilerinin maalesef her yolu mubah kabul ettikleri ayan beyan ortadadır. Yeminli Türkiye düşmanları irtibat ve işbirliği yelpazesini milli ve manevi varlığımıza tehdit saçan ölçüde genişletmenin arayış ve arzusuna artan ölçüde heveslenmektedir. Küresel emperyalizm, nihai aşamada 7+2 formatında teşekkül eden zillet ittifakını avucuna alarak baskı, dayatma ve şantaj vasıtalarıyla Türkiye’nin milli birlik ve güvenliğini, toplumsal huzur ve dayanışma ahlakını tahrip etmenin gayesindedir. Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında yapmış olduğu marazi ve mahsurlu açıklamalar sadece bir itiraf değil aynı şekilde bir ihanet beyannamesidir. Kılıçdaroğlu ülkemize düşmanlık besleyen zalimlerin paravan adayıdır.” ifadelerini kullandı. “Türkiye’nin yanında olanlarla karşısında olanlar iyice somutlaşmıştır” diyen Bahçeli, “Cumhur İttifakı’nın duruşu ahlaklı, soylu, milli ve yerlidir. Bu hakikati örselemek isteyen gafiller koalisyonun her şeyden önce yama tutmayan yırtıklarına, tamir edilemez çatlaklarına ve iki tarafı birleşmeyecek açıklarına dikkatle odaklanmaları tutarlılık adına şart ve mecburidir. Özellikle Cumhur İttifakı, cumhurun tüm özelliklerini, tüm güzelliklerini, temel ve ortak değerlere yabancılık çekmeyen tüm siyasi anlayışları teferruata aldırmadan hoşgörüyle kucaklamaktadır. Zillet ittifakı bölücülüğün ve Türkiye muhalifliğinin sıklet merkezi iken, Cumhur İttifakı milli ve manevi kabuller etrafında kenetlenen, Türk milletine mensubiyet onuru duyan her insanımızın kardeşlik membaı ve medarı iftiharıdır” açıklamasında bulundu. Hür Dava Partisi’ne ilişkin konuşan Bahçeli şunları kaydetti: “Milliyetçi Hareket Partisi’ne haksız eleştiri oklarıyla saldıranlar, iftira atanlar, aleyhimize ileri geri konuşanlar, bilip bilmeden ahkam kesenler evvelemirde terör örgütlerinin zillet ittifakıyla kurduğu derin bağları ve sancılı ittifak yapısını izah ve ifade etmek zorundadır. Kaldı ki Hür Dava Partisi’nin hiçbir terör örgütüyle bağ ve bağlantısı olmadığı açıklanmış ve muhataplarınca da ifade edilmiştir. Sık sık gündeme taşınan Hizbullah terör örgütünün ise nasıl ve ne zaman çökertildiği malumdur, bu hususta da, ara sıra vermiş olduğu beyanlarla “emperyalist güçlere karşı oyunu bozacak Türk milletidir” görüşünü paylaşan eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın kamuoyuna açıklama yapması boynunun borcudur. Her fırsatta konuşmayı alışkanlık haline getiren Tantan’ın bu konuda sessizliğe gömülmesi, bakanlık sorumluluğunu üstlendiği dönemde Hizbullah terör örgütüne karşı hangi operasyonel faaliyetlerin yapıldığını dürüst şekilde paylaşmaktan şu ana kadar imtina etmesi doğru değildir. 57’inci Hükümet döneminde, 17 Ocak 2000 tarihinde Hizbullah’a yapılan seri ve kapsamlı operasyonlarda hunhar militanlar ve örgüt lideri etkisiz hale getirilmiştir. Beykoz vakası sonrası, Türkiye çapında icra edilen arama, kurtarma, baskın ve yakalama süreçlerinde 200’ün üzerinde mezar Hizbullah terör örgütünün hücre evlerinde tespit edilmiştir. Cumhurbaşkanımızı ve Cumhur İttifakı’nı destekleme kararı alan Hür Dava Partisi’nin ise 19 Aralık 2012 tarihinde kurulduğu bilinen bir gerçektir. Hizbullah terör örgütüyle Hür Dava Partisi arasında berrak bir ilişkiye, bu çerçevede ikna ve tevsik edici bir bilgiye bu zamana kadar tesadüf edilmemiştir.” 'HÜR DAVA PARTİSİ TERÖRÜ TÜMDEN REDDETMİŞTİR' HDP’nin bir defa da olsa terörü lanetlemediğinin altını çizen Bahçeli, “HDP’nin bir kez de olsa PKK’yı kınadığına, aralarında hiçbir bağın olmadığını itiraf ettiğine hiç kimse, hiçbir millet evladı tanık olmamıştır. Ancak Hür Dava Partisi terörü tümden reddetmiş, hiçbir yasa dışı örgütle bağının olmadığını eğip bükmeden milletimizle paylaşmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı için bu tutum ve duruş yeterli ve değerlidir. 'MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ’NİN İLKELERİ BELLİDİR' HDP’nin PKK’yı lanetlediği, terör saldırılarını ön şartsız kınadığı, teröristlerle arasına kalın duvarlar çektiği, milli birlik ve kardeşliğe şevkle hizmet ettiği vaki olursa elbette Kılıçdaroğlu’yla ittifakı makul bir çerçevede değerlendirilebilecektir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ilkeleri belli, ülküleri berrak, ahlakı ve siyaseti tertemizdir” diye konuştu.
6 Şubat deprem felaketinden sonra başlayan depremzedelerin kalıcı konut ihtiyacını karşılayacak temel atma törenleri devam ediyor. Bu kapsamda depremin vurduğu 11 il içinde en çok yıkıma uğrayanlardan biri olan Adıyaman'da da temeller atılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı temel atma töreni bugün yapıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı, hiçbir depremzedeyi mağdur etmeyeceklerini belirterek muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun deprem konutlarını depremzedelere bedava teslim edeceği yönündeki seçim vaadine de değindi. "Şu mübarek Ramazan ayında yine yalan yanlış beyanlar" Ramazan ayında yalan konuştuğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: "Devletin ne yaptığından ve insanımıza ne imkanlar sunduğundan habersizler. Her konuda olduğu gibi bu konuda da yalan yanlış beyanlarla ortalığı karıştırıyorlar. İşte Baybay Kemal'i biliyorsunuz. Anlatmaya gerek var mı? Şu mübarek Ramazan ayında yine yalan yanlış beyanlarla haberlerle... "Bay Bay Kemal her şeyi bedava yapacakmış" Ne diyor 'Biz geleceğiz. Geldikten sonra da her şey bedava.' 11 tane büyükşehir belediyen var, bu belediyelerin acaba Adıyaman'a ulaştılar mı ama AK Parti'nin belediyeleri ilk günden itibaren burada. Nasıl da yalan konuşuyor. Biz 1 milyon konut yaptık Bay Kemal. Millet vekili olduğu İzmir'i bilmiyor. İzmirde de yaptık bunları." "Adıyaman’da 50 bin konut, 23 bin 640 köy evi" Adıyaman’da 50 bin konut, 23 bin 640 köy evi yapılacak. Konteynerlerin sayısını en kısa sürede 100 bine çıkartacağız. Az hasarlı evler yavaş yavaş kullanılmaya başladı. Adıyaman’da yıkılması gereken 37 binin üzerinde binada 95 bine yakın bağımsız bölüm tespit edildi. Deprem bölgesinin tamamında bu rakam 312 bin binada 900 bin bağımsız bölüme kadar çıkıyor. "22 bin 467 kalıcı deprem konutunun temeli atıldı" Bugün de 4 bin 431’i Adıyaman’da 22 bin 467 kalıcı deprem konutumuzun daha bugün temelini atıyoruz. Yapım sürecini başlattığımız konut sayısı 56 bin 323’e ulaştı. Adıyaman’da 'İlk Arsam' için 6 bin 252 arsanın hak sahiplerini kura çekilişleri ile belirledik. Kira desteği olarak aylık 3 bin TL ile 5 bin TL arasında ödeme yapıyoruz. Misafirhanelerde, otellerde, konteyner kentlerde kalanların tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Mazot, gübre, yem bitkileri ve su ürünleri gibi desteklerle çiftçilerimizin zararlarını karşılıyoruz. Van, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerini yaşayan depremzedelerimiz bunun şahididir. Antalya, Muğla, Manavgat yangınlarını yaşayanlar bunun şahididir. 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesinden yararlanan vatandaşlarımız bunun şahididir. Verdiğimiz sözlerin tamamını tuttuğumuz gibi deprem bölgesini ayağa kaldırma sözümüzü de tutacağız. "Adıyaman hedefine doğru emin adımlarla yürüyecektir" Adıyaman hak ettiği gelişmişlik seviyesine ulaşamamış bir şehrimizdir. Son yıllarda gerçekleştirdiğimiz atılımlarla birlikte Adıyaman’ın önünde de yepyeni bir imkân açılmıştır. Her alanda kurduğumuz güçlü altyapının meyvelerini toplamaya başlayan bir Adıyaman göreceğiz. Deprem yaralar açmış olabilir ama bu şehri ne 7,7 ne de başka bir deprem yıkmaya yeter. Adıyaman hedefine doğru emin adımlarla yürüyecektir. Deprem yıkıntıları altında son nefesini veren milletvekilimiz Yakup kardeşime Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine de Allah’tan rahmet diliyorum. Bu iktidar terör örgütlerini gömdü. Bundan sonra da gömmeye devam edecek. Ancak bakıyorsunuz Bay Kemal PKK terör örgütünün uzantılarıyla el ele kol kola dolaşıyor. Bunlara en güzel cevabı 14 Mayıs’ta sandıkta vereceğiz. Bu 11 vilayette atacağımız adımlarla gereken hesabı 14 Mayıs’ta vereceğiz."
Londra'da Rumlar tarafından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'a saldırı girişiminde bulunuldu. Skandal olayın ardından konuşan Tatar, 'Biz haklı davamızı anlatmaktan vazgeçmeyeceğiz. Her platformda davamızı anlatacağız.' ifadelerini kullandı.
Deprem bölgesinde yeni yaşam alanları oluşturulurken; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı düğmeye bastı, zemin ve etüt çalışmaları tamamlanan bölgelerde temeller atıldı. Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin üzerinden iki ay geçti. 11 ili etkileyen depremler büyük yıkıma ve hasara yol açtı. Depremin ardından tüm Türkiye afet bölgesi için adeta tek yürek oldu. KILIÇDAROĞLU ‘ÜCRETSİZ EV’ VAADİNDE BULUNMUŞTU CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise TOKİ konutlarının depremzede vatandaşlara ücretsiz verileceğini açıklamıştı. Kılıçdaroğlu Hatay’da yaptığı açıklamasında, “Bütün vatandaşlarıma sözüm sözdür, herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız.” ifadelerini kullanmıştı. Ancak koalisyon ortağı İYİ Parti ise Kılıçdaroğlu gibi düşünmüyor. “BUNUN MALİYETİNİ TÜRKİYE 1 YILDA ÖDEYEMEZ” İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, konuk olduğu programda Kılıçdaroğlu’nun ‘bedava konut’ algısını çürüttü. https://twitter.com/ersinceliq/status/1644094624363958273?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ “EKONOMİK YÜKÜ AĞIR OLUR” Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Deprem çok büyük bir tahribat yarattı. Can kaybı çok büyük. Ekonomik meseleler hallolur. Tabii ki ekonomik yükü bunun çok ağır olacağı için bizim bunu zamana yaymamız lazım. Vatandaşlarımızı ev sahibi yapmak zorundayız. Ama bunun maliyetini Türkiye 1 yılda ödeyemez. Ekonomik yükü ağır olacağı için bunu biz dış finansmanla uzun zamana yaymak zorundayız. Bu esasen evlerin maliyetinin vatandaştan tamamen kısa sürede alınması zaten mümkün değil.”
