16 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Hürriyet yazarı Selvi: İmamoğlu’nun Karadeniz turu sönük geçti. Bizim uşaklar yüz vermedi

Selvi ayrıca, Belli ki strateji ekibi iyi çalışmış. İmamoğlu, yüzde 60 gibi bir oran ortaya attı. Şimdi de “Bu milletin en az yüzde 60’ının bir değişim istediği ortamda hep birlikte başaracağız, göreceksiniz” dedi. İmamoğlu milletin yüzde 60’ının değişim istediği mesajını kime veriyor? Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere 6’lı masaya veriyor. ‘Halkın yüzde 60’ı beni istiyor’ diyor. Çıtayı yüzde 60’a koyuyor" ifadesini kullandı. 

2 yıl önce

Akademisyen Deniz Ülke Arıboğan mülteci videolarıyla ilgili İran'ı işaret etti: Sakin olun tuzak var

Akademisyen Deniz Ülke Arıboğan, son zamanlarda sosyal medyada çok sayıda mülteci videolarının dolaşıma girmesine yönelik Twitter hesabından uyarı niteliğinde açıklamalarda bulundu. 'İSTİHBARAT SERVİSLERİ ÜRETİYOR' İran'ı işaret eden Arıboğan, Eminönü'nde toplanıp Afganistan bayrağı açan Afganlarla ilgili bir videoyu alıntılayarak, söz konusu görüntülerin tahrik etme amacıyla istihbarat servisleri tarafından üretildiğini söyledi. 'YA GERİ ZEKALI YADA İLERİ ZEKALI OLMALI' Arıboğan, sözlerine şu ifadelerle devam etti: "Kanmayın! Ev sahiplerinin göçmenlere karşı tepkisel olduğu böyle bir psikolojik ortamda bir yabancının bu videoyu çekip paylaşması için ya geri zekalı ya da hayli ileri zekalı (bilinçli) olması gerekir. 'SAKİN OLUN TUZAK VAR' Herkesin aklını yitirmeye başladığı ve bundan gurur duyup zevk aldığı bir ortamda aklıselim çağrısı en nefret edilen durumdur. Kitabını yazdığım için bilirim. Çalışma alanım kitle psikolojisi. Siz yine bildiğinizi okuyun, ben de bildiğimi söyleyim. Sakin olun derim; tuzak var! 'İRAN ÜZERİNDEN GELİP TAHRİKÇİ TAVIRLA DEVREYE GİRDİLER' Suriyeli aileler yıllardır Türkiye’de ve yarattığı birtakım sorunlara rağmen yerel halk tarafından tolere edildiler. Afganistan, Pakistan üzerinden gelenler (erkek gruplar) ise tahrikçi bir tavırla yeni devreye girdiler. 'İran' üzerinden geldiler. Kimin istihbaratı diye soranlara!" DENİZ ÜLKE DOĞAN KİMDİR? Deniz Ülke Arıboğan 1965 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Bakırköy'deki Özel Çavuşoğlu Koleji'nde henüz 5 yaşındayken başladığı eğitim hayatına Ankara'da devam eden Deniz Ülke Arıboğan, TED Ankara Koleji yıllarında derslerden çok sporla ilgilenen bir öğrenci olmuş. TED Ankara Koleji'nin ardından 1986'da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitiren Arıboğan, aynı yıl İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde lisansüstü eğitimine başlamış ve 1987 yılında Prof. Dr. Esat Çam'ın asistanı olarak akademik hayata girmiştir. 1993 yılında doktor, 1998 yılında doçent unvanlarını alan Arıboğan İskoçya St. Andrews Üniversitesi'nde Uluslararası Güvenlik Okulunu bitirerek terör ve güvenlik konularında uzmanlaşmıştır. 2002 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde göreve başlayan Arıboğan, 2003 yılında aynı üniversitede uluslararası ilişkiler alanında profesör ünvanı almıştır. 2002-2004 yılları arasında International Studies Association / CISS Başkan Yardımcılığı, 2002-2006 yılları arasında da İstanbul Bilgi Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü , 2006-2007 yılları arasında Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Rektör Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 2007-2010 yılları arasında da Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü olarak görev yaptı. Yayınlanmış çok sayıda ulusal ve uluslararası makalesi ve sekiz kitabı bulunmakla birlikte aynı zamanda Albert Einstein tarafından kurulan Dünya Sanat ve Bilimler Akademisi'ne seçilen iki Türk akademisyenden birisidir. Nobel Barış Ödülü adayı ve politik psikoloji biliminin kurucularından psikanalist Vamık Volkan ve IRA'ya silah bıraktırmasıyla tanınan Kuzey İrlanda Parlamentosu'nun ilk sözcüsü ve Liberal Enternasyonal eski başkanı ve halen Birleşik Krallık Lordlar Kamarası üyesi psikoterapist Lord Alderdice ile birlikte International Dialogue Initiative çalışma grubu ile çalışmakta ve söz konusu çalışma grubunda konunun uzmanları ile dünyadaki sorunlu alanlarda terörizm ve iç çatışmaların yarattığı olumsuz psikolojik etkilerin bertaraf edilmesi amaçlı çalışmalar yürütmektedir. Temmuz 2010 tarihi itibariyle İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyetine seçildi ve halen bu görevde akademik, uluslararası çalışmalarını yürütmektedir. Eski istihbaratçı Prof. Dr. Mahir Kaynak'ın kızıdır. Eski milli basketbolcu, Eski TFF Başkan Vekili, Lütfi Arıboğan ile evli ve iki çocuk annesidir.

2 yıl önce

Kaftancıoğlu'ndan İmamoğlu'nun Karadeniz gezisine davet edilen bazı gazetecilere gönderme: Gezi'de iktidarın söylemine alet oluyorlardı; unutmayacağız

İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde Gezi davasında tutuklananlar için avukatlar tarafından başlatılan Adalet Nöbeti'ne katılan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, isim vermeden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz gezisine davet edilen bazı gazetecilere gönderme yaparak "Kendine gazeteci diyen birileri Gezi'de olan öfkeyi yalanları üzerinden meşrulaştırıp iktidarın söylemine alet oluyorlardı. Haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. O gün Gezi'yi o şekilde hatırlatanları da unutmayacağız" dedi. 

2 yıl önce

Özlem Gürses: Ekrem İmamoğlu 'Karadeniz turunun masraflarını İBB karşılıyor' dedi

Özlem Gürses, “Ekrem bey dedi ki; ‘Ben Türkiye’nin neresine gidersem gideyim. Benim bir rütbem var, unvanım var. Bu da İBB başkanı unvanı. Gezinin bütün finansmanı da büyükşehir belediyesi bütçesinden karşılanıyor." dedi.

2 yıl önce

Esed rejiminin damadı Deniz Büstani’den Türkiye’de ‘göçmen’ provokasyonu

Kendisini gazeteci ve Ortadoğu uzmanı olarak tanıtan Deniz Büstani isimli provokatör, Türkiye’de Suriyeli düşmanlığını körüklemek ve Esed rejiminin reklamını yapmak için çabalıyor. Aslen Hataylı olan Büstani, sık sık ticari ilişkilerinin olduğu Suriye’ye giderek Esed rejiminin üst düzey yöneticileri ve askerleri ile görüşüyor. KİRLİ İLİŞKİ AĞI Esed rejiminin Türkiye’de provokasyon için görevlendirdiği iddia edilen Büstani, Suriye’deki Baas rejiminin önde gelen isimlerinden Halaf Al Muftah’ın kızıyla nişanlı. Suriye’de Hafız Esed döneminde Sünni halka ve Türkmenlere karşı başlatılan, başta Hama Katliamı olmak üzere pek çok kanlı operasyonda görev alan Halaf Al Muftah, oğul Beşar Esed döneminde de Baas rejiminde etkisini sürdürüyor. Baas rejiminin önde gelen karanlık isimleri ile sık sık bir araya gelen Büstani’nin Türkiye’den edindiği bilgileri Esed yönetimine aktardığı iddia ediliyor. KAYINBABASI AL MUFTAH AZILI TÜRK VE İSLAM DÜŞMANI Büstani’nin kayınbabası Halaf Al Muftah, Hafız Esed döneminde PKK ile ilişkileri koordine eden isim olarak biliniyor. Teröristbaşı Apo’nun Suriye’de misafir edildiği dönemde, Apo ile sık sık buluşan Al Muftah, sık sık Suriye basınında Türk milletine ve devletine hakaret ediyor. Türk ordusunu ‘işgalci’, Türk askerini ‘katil’ olarak tanımlayan Al Mutfah, Türkiye’nin Osmanlı’dan kalma bir alışkanlıkla yayılmacı politika izlediğini sık sık dile getiriyor. https://twitter.com/arahmaneminoglu/status/1498010020470001668?s=21&t=pOfwKEHWSdmARR8TuqBfIA DENİZ BÜSTANİ’DEN ESED REKLAMLARI Esed katliamlarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelileri sosyal medyada hedef haline getiren paylaşımlar yapan Büstani, aynı zamanda Esed rejiminin de Türkiye’deki basın danışmanı gibi çalışıyor. Sık sık Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef alan Büstani, Esed rejimine övgüler yağdırıyor. Esed rejiminin ne kadar demokratik olduğunu, Suriye’de insan haklarının ve yaşam koşullarının Türkiye’den daha kaliteli olduğunu dile getiren Büstani, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe ile devrilmesini isteyen isimlerin skandal ifadelerini de sosyal medya hesabından paylaşıyor. https://twitter.com/ibrahimbozantr/status/1425207347585105921?s=21&t=76eDq6egphHd1HhAzS0jEQ PROVOKATÖR İLAY AKSOY İLE İTTİFAK İYİ Parti kurucuları arasında yer alan ancak Suriye diktatörü Esed ile olan kirli ilişki ağı yüzünden İYİ Parti’den gönderilen İlay Aksoy, Deniz Büstani’nin Türkiye’deki hamisi konumunda… Esed sevgisi aşk derecesine ulaşan İlay Aksoy’un sosyal medyada dolaşıma soktuğu yüzlerce yalan haber ve paylaşımın yanı sıra Esed rejiminin Türkiye’deki PR faaliyetlerini yürüten isim olduğu da belirtiliyor. REJİMİN GAZETECİLERİ İLE TÜRK DÜŞMANLIĞI İkilinin sosyal medyada yaptığı canlı yayınlarda ise Esed rejimine bağlı Türk düşmanı isimler, Türkiye Cumhuriyeti devleti aleyhine propaganda yapıyor. “S Kuşağı” adını verdikleri sosyal medya yapılanması ile Esed rejiminin reklamını yapmaya devam eden Aksoy ve Büstani’ye Esed rejiminin aylık ödeme yaptığı daha önce pek çok defa sosyal medyada iddia edilmişti. Tüm yayınlarında Türkiye’yi karalayan ve Esed rejimine methiyeler düzen ikilinin Esed rejimi dışişleri sözcülüğünün Türkiye aleyhine olan tüm açıklamalarını sosyal medyada işledikleri görünüyor. Büstani’nin ayrıca İdlib’de Türk ordusuna saldıran ve Mehmetçiği şehit eden Esed rejimi askerleri ile zafer pozları vermesi de sosyal medya hesaplarından paylaşılmış durumda…

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz fiyaskosu İBB Sözcüsü Murat Ongun'u koltuğundan etti!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz gezisine yönelik tepkilerin ardından tartışmaların odağındaki isim olan İBB Sözcüsü Murat Ongun görevinden alındı. İmamoğlu "İBB Sözcülüğü" biriminin de kaldırıldığını açıkladı. İmamoğlu, "Sözcülük makamını kaldırdım. Şu anda böyle bir makam yok. Murat Bey de diğer işlerine devam ediyor" derken, Murat Ongun da Twitter'daki kişisel bilgiler kısmında 'İBB Sözcüsü' ifadesini sildi. ZİNCİRLEME KAZALAR Akşam Gazetesi'nin haberine göre, İmamoğlu'nun adaylık yarışında öne geçmek için yaptığı Karadeniz turu yaşanan zincirleme iletişim kazaları ile fiyaskoya döndü. Gezideki bazı gazetecilere tepki gösterilmesinin ardından Ongun "200-300 kişiler ciddiye almıyoruz" açıklaması yaptı. İmamoğlu'nun "Vız gelir tırıs gider" sözleri krizi tırmandırdı. SKANDALLARIN SÖZCÜSÜ OLDU Son olarak Karadeniz turuyla ilgili tartışmaların odağında olan Murat Ongun görevi boyunca birçok skandala imza attı. FAZİLET DURAĞI YALANI: Koronavirüs salgını sürerken, 29 Mart 2020 sabahı, Kağıthane'deki duraktan kasıtlı olarak otobüse bir anda 47 yolcu bindiğini iddia etmiş, olay kamuoyuna 'Fazilet Durağı' tartışması şeklinde yansımıştı. KAR ESARETİNDE TATİL: İstanbul'da kar esareti yaşanırken Murat Ongun, İsviçre'de çıktığı tatille gündem olmuştu. Ongun, kar esareti sırasında şikayetlerini dile getiren vatandaşları sıcak evlerinde oturup trollük yapmakla suçlamıştı. 25 MİLYONLUK EV: Ongun, Beylikdüzü'nde 3 milyon TL değerindeki bir adet konutu, eşi tarafından alınan 300 bin lira değerinde otomobili olduğunu beyan etti. İnceleme sonucunda Ongun ve eşinin Ulus Lotus Evleri Sitesi'nde 25 milyonluk daire sahibi olduğu ortaya çıktı. FAZLADAN HUZUR HAKKI: İncelemelerde Murat Ongun'a, yönetim kurulu başkanı olduğu İBB'ye bağlı İstanbul Dijital Medya Ticaret Anonim Şirketi'nce fazladan huzur hakkı ödendiği de ortaya çıktı. Ongun'a fazladan 146 bin 461 lira huzur hakkı ödendi.

1 yıl önce

Müjdat Gezen Türkiye'nin anlaşma imzaladığı Zambiya için 'Denizi yok' dedi yalanı ortaya çıktı

Ünlü oyuncu Müjdat Gezen, Cumhuriyet gazetesindeki yazısında Türkiye'nin ticari anlaşma yaptığı Zambiya'nın denize kıyısı olmadığını iddia etti. Zambiya'nın 'Deniz ve liman yok' dediği Gezen'in yalanı ortaya çıktı. Müjdat Gezen'in köşe yazısında konuyla ilgili şu ifadeler yer aldı: "Ben Zambiya’ya hiç gitmedim. Gidenlerimiz var. Hatta ülkemizle bu ülke arasında bir ticari anlaşma da yapıldı. Bir maddesi de “Liman Anlaşması”. İki ülke gemileri birbirlerinin limanlarını ziyaret edecekler. Ne kadar güzel. Fakat Zambiya’da deniz olmadığı için, liman da yok. Ama İstanbul’a “Kanal İstanbul”u yapabilecek güç, kuvvet, Zambiya’ya da pekâlâ bir liman yapabilir. Afrika’daki Müslüman ülkelere daima yardım eden bir hükümetimiz var. Liman dediğin nedir ki?.. Beş sağlam müteahhit bu işi halleder. Orta Afrika’daki bir ülkenin denize ve limana kavuşmasında bizim de tuzumuzun olması ne güzeldir. Yaşasın Türkiye Zambiya Liman Anlaşması…" TÜRKİYE İLE ZAMBİYA ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMADA NELER VAR? Türkiye ile Zambiya arasında 28 Temmuz 2018 tarihinde imzalanan Güvenlik İş Birliği Anlaşması'nda "gemilerde personel mübadelesi ve gemilerle karşılıklı liman ziyaretlerinden" söz ediliyor. Zambiya'nın iç deniz denilen nehir alanında komşularıyla sınır anlaşmazlıkları bulunmakta. Ayrıca ülkenin adı da Zambezi Nehri'nden geliyor. 2015'te bölgenin güvenliğini sağlamak için özel bir "deniz piyade birliği (marine)" gücü kuruldu. Diğer yandan "Maritime" ve "marine" deniz diye geçiyor ama aslında üzerinde seyahat edilebilen tüm suları kapsıyor. İmzalanan anlaşmanın ingilizce örneğinde de sea/marine ifadelerinin yer alması dikkat çekiyor. Ayrıca 2020 yılında "Zambiya'da Maritime (Deniz/İç Deniz) Eğitimi" adıyla bir rapor da hazırlandı. Zambiya, bu amaç kapsamında Çin'den de "deniz botu" satın aldı. Ülkede 'iç deniz hukuku' statüsü sağlanacak Cariba ve Cabora Bassa gölleri bulunmakta.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milli denizaltımızı 5-6 sene içerisinde Deniz Kuvvetlerimize teslim etmeyi planlıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gölcük Tersane Komutanlığında Hızırreis Denizaltısı Havuza Çekme ve Selmanreis Denizaltısı İlk Kaynak Töreni'ne katıldı. "Milli denizaltımızı 5-6 sene içerisinde teslim edeceğiz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "Milli denizaltımızı 5-6 sene içerisinde Deniz Kuvvetlerimize teslim etmeyi planlıyoruz" dedi. Erdoğan, "Bu seneden itibaren her yıl bir denizaltımızı hizmete alarak, 2027'ye kadar 6 adet yeni tip denizaltımızı donanmamıza kazandırmış olacağız" diye konuştu. "Somut adımlar görmek istiyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO için bedel ödeyen bir ülke olarak milli güvenliğimize dair hususlarda ucu açık, diplomatik ifadelerden ziyade somut adımlar görmek istiyoruz. Temel güvenlik hassasiyetlerinin gözetilmediği bir genişleme politikasının ne bize ne de NATO'ya hiçbir hayrının dokunmayacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 23 24