29 Nisan Pazartesi 2024
3 yıl önce

CHP'li Denizli Merkezefendi Belediyesi'nde, Ayşe Güven isimli çalışana 3 tane müdürlük verildi

Üç müdürlüğe birden atanan Ayşe Güven'in bu durumunu görenler bu kadarına da pes dedi, bazı vatandaşlar kaç maaş aldığını sordu. Belediyenin internet sitesinde, Özel Kalem Müdürü, Halkla İlişkiler Müdürü ve Muhtarlık İşleri Müdürünün aynı kişi olduğu ortaya çıktı.

3 yıl önce

'Deniz Aslanları' bildirisine pek çok amiralden yalanlama: "Biz imza atmadık"

103 emekli amiralin yayımladığı Montrö bildirisinin ardından, 1976-1984 yılları arasında Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nda eğitim alan ve kendilerine "Deniz Aslanları" diyen bir grubun da bildirisi basında yer aldı. Bildiride 46 imza yer aldı. Ancak bildiride imzacı olarak gösterilen çok sayıda isim imzacı olmadığını, adının bilgisi dışında metne eklendiğini duyurdu. Evrensel gazetesinin haberine göre bildiriden haberdar olmadıklarını ve imzalamadıklarını belirten isimler şunlar: Kemal Egemen, Ergun Yolsever, Turgut İpek, Bayram Serdar Arduç, Ümit Metin, Hadi Başman, Mesut Özel, Doğan Çırakoğlu, İsmet Eren, Cüneyt Koşu, Semih Başman, Gürkan Pekesin, Cengiz Toker. Cumhuriyet'in haberine göre imzacılar şu isimlerden oluşuyordu: 1976-1984 yılları arasında Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nda eğitim almış Deniz Aslanları. Alaettin SEVİM Ali YÜCEYİĞİT Atilla İhsan GÜLER Aydın OKTAYKAN Aykut Uğur TUNCA Bayram Serdar ARDUÇ Bülent TARIM Cem KAÇAR Cengiz KESOĞLU Cengiz TOKER Cüneyt KOŞU Doğan ÇIRAKOĞLU Eren Güneş KAYAN Ergun YOLSEVER Ertuğrul PEKER Fatih KAYAKUZGUN Gürkan PEKESİN Hadi BAŞMAN Hakan KARA Hür AKTAŞ Hüseyin HANÇER İbrahim ÜNÜBOL İsmet EREN Kemal EGEMEN Kenan ÇELİK Levent ÇAM Levent KURTOĞLU Levent KUTLAY Maruf BABAOĞLU Mert YANIK Mesut ÖZEL Muhittin ÜNER Nizam KAHRAMAN Orhun KURAN Ömer Lütfi ÖZCAN Ömer Lütfi YILMAZ Selçuk GÖKER Semih BAŞMAN Süleyman BAYRAMOĞLU Turgut İPEK Ümit ARTAR Ümit METİN Vecihi KAYIBOĞLU Yalçın TAŞPINAR Yavuz Vural ATİLLA Zafer ÇALIŞKAN"

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Karadeniz barış denizi olarak kalmalı

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 'UKRAYNA'NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE SAVUNDUK' Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenskiy'i ülkemizde ağırlamaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Kendilerine bir kez daha şahsım ve heyetim adına sizlerin huzurunda hoş geldiniz diyorum. Konsey toplantısı vesilesiyle yayınladığımız ortak bildiride de vurguladığımız üzere stratejik ortaklığımızı daha da tahkim ettik. Görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi etraflıca ele aldık. Türkiye olarak Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini güçlü bir şekilde savunduk. Kırım'ın ilhakını tanımama yönündeki prensip kararımızı bir kez daha teyit ettik. Ukrayna'nın uluslararası toplumu Kırım konusunda bir araya getirmeyi hedefleyen girişimi Kırım Platformu'nu desteklediğimizi belirttik. Bu girişimin Kırım Tatarları dahil olmak üzere tüm Kırım halkları, Kırım ve Ukrayna'nın geneli için olumlu neticelere vesile olmasını arzu ediyoruz. Ana vatanlarını terk etmek zorunda kalan Kırım Tatarı kardeşlerimizin hayat standartlarının iyileştirilmesi bizim için tarihi ve insani bir mesuliyettir. 'ORTAK COĞRAFYAMIZDA GERİLİM ARZU ETMİYORUZ' Ukrayna ile bu konuda da fikir birliği içerisinde olduğumuzu görmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Kırım Tatarı soydaşlarımız için konut ve cami inşası projelerimiz mevcuttur. Konut projesine ilişkin olarak az önce ilk somut adımı atmış olduk. Cami projesinde de yakın zamanda ilerleme kaydetmeyi ümit ediyoruz. Karadeniz'in bir barış, huzur ve işbirliği denizi olmaya devam etmesi hedefimizdir. Ortak coğrafyamızda ne surette olursa olsun gerilimin artmasını arzu etmiyoruz. Bu minvalde kıymetli dostumla Ukrayna'nın doğusundaki güncel duruma dair fikir teatisinde bulunduk. Mevcut krizin, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve uluslararası hukuk temelinde barışçı ve diplomatik yöntemlerle çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Son dönemde sahada gözlemlediğimiz endişe verici tırmanmanın bir an evvel son bulmasını, ateşkesin sürmesini ve ihtilafın Minsk anlaşmaları temelinde diyalog yoluyla çözüme kavuşturulmasını temenni ediyoruz. Bu hususta gereken her türlü desteği vermeye hazırız. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Ukrayna Özel Gözlem Misyonu, Dombas bölgesinde zor şartlarda ateşkesin tesisi yönünde üstlendiği görevi sürdürüyor ve sürdürmelidir. Misyonun herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan görevini yerine getirmesini önemsiyoruz. Gerekli şartların sağlanması ve gözlemcilerin can güvenliklerinin temini meselenin barışçıl yollardan halli için zaruridir. Bu konuda herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Kuruluşundan bu yana Türk büyükelçiler tarafından idare edilen Avrupa Güvenlik Komisyonu'nun bu en büyük misyonunu çalışmalarına bugüne dek sağladığımız desteği bundan sonra da devam ettireceğiz. 'İŞBİRLİĞİMİZ ÜÇÜNCÜ ÜLKERE KARŞI BİR GİRİŞİM DEĞİLDİR' Ukrayna ile ilişkilerimizde savunma sanayii bir diğer önemli boyutu teşkil ediyor. Siyasi ve savunma konularının birbiriyle bağlantısı dikkate alarak, dışişleri ve savunma bakanlarımızın katılımıyla 2+2 yeni bir platformda istişarelerimizi başlattık. Bu şekilde ülkelerimiz arasındaki eşgüdümü pekiştiriyoruz. İşbirliğimiz hiçbir surette üçüncü ülkelere karşı bir girişim değildir. Ticaret hacmimizin salgından asgari ölçüde etkilenmesi, ikili ticaretimizin oturduğu sağlam temellerin ekonomilerimizin karşılıklı olarak birbirini tamamladığının göstergesidir. Müzakerelerine devam ettiğimiz Serbest Ticaret Anlaşması'nı da en kısa zamanda imzalayarak 10 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimize hızlı şekilde ulaşacağımıza inanıyorum. Bugün değerli dostum ile ekonomik ve beşeri bağlarımızın en önemli unsuru olan turizmi de ele aldık. Türk ve Ukrayna vatandaşları karşılıklı olarak pasaportsuz, sadece kimlik kartlarıyla birbirlerinin ülkelerini ziyaret edebiliyor. Malumunuz, güvenli turizm sertifikasıyla misafirlerimizi risklerden en uzak şekilde ağırlayacak bir sistem kurduk. Geçen seneden edindiğimiz tecrübelerle geliştirdiğimiz tedbirler ve kitlesel aşılama kampanyamız sayesinde Ukraynalı dostlarımızı bu yıl da güvenli bir ortamda misafir edeceğiz. İşte Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy açıklamalarından satır başları:

Öncelikle Ukrayna Heyeti'ni dostane ve misafirperver kabulü için Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etmek istiyorum. Stratejik ortaklığın 10. yıl dönümünü kutluyoruz. Konu yelpazesi ve ikili diyaloğumuzun yoğunluğu bu ortaklığın sözde olmadığını gösteriyor. Bugün vardığımız tüm anlaşmaların da başarılı olacağına inanıyorum. Aynı zamanda Türkiye'nin egemenliğimizin ve toprak bütünlüğümüzün yeniden tesis edilmesi konusundaki desteği Ukrayna için son derece önemlidir. Sayın Cumhurbaşkanından bu desteğin devam ettiğini ve gelecekte de Türkiye'nin tutumunun değişmeyeceğini duyduğuma sevindim. Bugün geçici olarak işgal edilmiş Ukrayna toprakları olan Donbass ve Kırım hakkında Türk tarafına bilgi verdim. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kırım Platformu formatına ve 23 Ağustos'ta gerçekleştirilecek törene katılacağı için teşekkür ediyorum. 'İKİLİ TİCARETİMİZİN SERBESTLEŞTİRİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ' Konut inşası alanında imzalanan hükümetlerarası anlaşmanın hayırlı olmasını diliyorum. Bunun dışında Kırım Tatar halkı ve göç ettirilen kişiler için 500 konut inşa edeceğiz. Geleneksel olarak ticari ve ekonomik ilişkilerimiz üzerinde durduk. İkili ticaretimizin serbestleştirilmesi son derece önemlidir. Ticaret hacmimizin artması ile Serbest Ticaret Anlaşması'nın imzalanması ile mümkün olacaktır. Aynı zamanda böyle bir adımın ne kadar büyük bir sorumluluk içerdiğini ve söz konusu adımın her iki tarafın da milli çıkarlarına göre atılması gerektiğini biliyoruz. Bu yüzden Sayın Erdoğan'la bu önemli anlaşmasının imzalanmasını sağlayacak uzlaşmaları bulacakları konusunda mutabık kaldık. Hükümetimiz 2023 yılına kadar öncelikli yatırım proje listesini onayladı. Bunlar arasında altyapı, havaalanı, ulaşım gibi kapsamlı projeler de yer alıyor. Bununla birlikte bugün enerji alanındaki işbirliğimizi de ele aldık. Savunma sanayi stratejik ortaklığımızın itici gücüdür. Uçak yapımı konusunda işbirliğimizi de ele aldık, söz konusu alan her iki ülke için de önemlidir.

3 yıl önce

Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay kendi su borcunu sildirdi

Ayrıca raporda başkan Atabay'ın ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediği de belirtildi. Sabah'ın haberine göre, raporun sonuç bölümünde, "11 Nisan 2014 tarihinde yapılan işlemler sonucu 5523 ve 21991 nolu abonelere ait borçlarda bir azalma olmuş ancak buna karşılık bir tahsilat kaydına erişilememiştir" denildi. Ayrıca raporda Didim Belediyesi'nin Beyaz Yazılım'dan Olgu Programı'na geçişte ihaleye fesat karıştırma suçu işlendi ortaya çıktı. Raporda Olgu yazılım firmasından yapılan alımlar nedeniyle piyasa fiyat araştırmasının usule ve yönetmeliğe uygun yapılmaması, alımlar yapılırken sadece Olgu Yazılım'dan teklif alınmasının ihale mevzuatına aykırılık teşkil ettiği belirtildi.

2 yıl önce

Tam kapanmayı hiçe sayıp denize girenler polisten giyinmeden kaçtı

Türkiye geneli koronavirüs pandemisi nedeniyle 17 Mayıs Pazartesi günü 05:00'da bitecek olan tam kapanma sürecinde polis ekiplerinin denetimleri devam ederken İstanbul Sarıyer'den ilginç görüntüler geldi. SAHİL HATTI BOYUNCA VATANDAŞLAR UYARILDI Sarıyer İstinye Polis Merkezi ekipleri tarafından Ramazan Bayramı’nın ilk günü yapılan denetimlerde, sahil hattı boyunca dışarıda olan vatandaşlar tek tek uyarılarak görev belgelerine bakıldı. POLİSİ GÖRÜNCE GİYİNEMEDEN KAÇTILAR Öte yandan denetimlerini sürdüren polis ekipleri, bir grup vatandaşın denize girdiğini fark etti. Polis ekipleri denize girenlere doğru ilerlerken polisi gören vatandaşlar kıyafetlerini giyinmeden kaçmaya başladı. Ceza yazılmasından kurtulmak isteyen vatandaşlar, hızla denizden çıkıp kaçarken ortaya ilginç görüntüler çıktı.

2 yıl önce

Türkiye Deprem Platformu ilk deniz araştırma seferine yarın çıkıyor

TÜBİTAK koordinasyonunda oluşturulan Türkiye Deprem Platformu, çalışmalarına, yarın TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi'nin 1. Deniz Araştırma Seferi ile İzmir'den başlayacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında yapılan yazılı açıklamaya göre, TÜBİTAK, 30 Ekim 2020'de Ege Denizi'nde meydana gelen depremin ardından, Kuşadası Körfezi'ne karadan uzanan fayların depremselliğini araştırmak üzere kolları sıvadı. TÜBİTAK, Kovid-19 salgınında milli aşı ve ilaç geliştirme konusunda uyguladığı birlikte çalışma ve başarma yaklaşımını deprem çalışmalarında da harekete geçirdi. Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, ülkenin yetkin kurumlarının, akademisyenlerinin tek bir çatı altında toplandığına ve bu çatı altında tıpkı COVID-19 Türkiye Platformu'nda olduğu gibi, deprem konusunda da altyapıların, bilgi ve deneyimlerin paylaşılarak, Ege Denizi'ndeki depremlerin ve fay hatlarının karakteristiğinin araştırılacağını belirtti. Mandal, İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türk Deniz Kuvvetleri Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı (SHOD) ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) koordinasyonunda, İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) yürütücülüğünde "Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi"nin başlatıldığını bildirdi. Projenin, Kuşadası Körfezi'ne karadan uzanan fayların karakterlerinin ve aktif tektonik özelliklerinin araştırılması için yüksek çözünürlüklü batimetrik ve jeofizik veri setlerinin toplanmasını, bu faylar üzerinde meydana gelmiş geçmiş depremlerin deniz tabanındaki jeolojik izlerinin tespit edilmesi için karot örneklerinin alınmasını hedeflediğini ifade eden Mandal şunları söyledi: "Proje kapsamında icra edilecek ve yaklaşık 10 gün 24 saat üzerinden kesintisiz sürmesi planlanan 1. Deniz Araştırma Seferi, 31 Mayıs 2021'de gerçekleştirilecek. Çalışmaların batimetri ve jeofizik ölçümleri ağırlıklı bu ayağında, TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü (ÇTÜE), DEU, İstanbul Üniversitesi (İT), İTÜ, ODTÜ, AFAD ve SHOD'dan 11 araştırmacı, TÜBİTAK MAM ÇTÜE'den 12 gemi mürettebatı yer almaktadır." "İLK MİLLİ DENİZ ARAŞTIRMA PROJESİ" Mandal, platform kapsamında gerçekleşecek projede Kuşadası çevresindeki aktif fayların yaratacağı deprem tehlikesinin ortaya konmasının hedeflendiğine dikkati çekerek, "İzmir yakın zamanda yıkıcı bir deprem yaşadı, çok sayıda vatandaşımızı depremde kaybettik. Sahadan gelecek ortak akıl, çaba, bilimsel araştırma ve yetkinlikle Ege Denizi'ndeki deprem risklerinin ortaya konulması büyük önem taşıyor. İzmir, topyekun ortaya konan bu çalışmanın pilot bölgesi olacak. Bu proje Ege Denizi'nde hem ulusal hem de uluslararası sularda tamamen ulusal destekle, ülkemiz araştırmacıları ve kurumları tarafından ortak yapılacak ilk milli deniz araştırma projesi olma özelliğine sahip. Bu yönüyle Türkiye'nin deprem alanında bilimsel altyapısının da gücünü gösterecek." değerlendirmesinde bulundu. Mandal, elde edilen veriler ışığında birlikte çalışma ve başarma prensibiyle üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin deniz araştırmaları alanında bilimsel yetkinliklerinin artırılmasının da platformun hedefleri arasında olduğunu vurguladı. TÜBİTAK MARMARA ARAŞTIRMA GEMİSİ, 10 GÜN KESİNTİSİZ GÖREV YAPACAK Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi kapsamında TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi, yarın İzmir Alsancak Limanı'ndan ayrılarak 10 gün boyunca 24 saat kesintisiz sürmesi planlanan 1. Deniz Araştırma Seferi'ne başlayacak. Çalışmalarda batimetri ve jeofizik ölçümleri ağırlıklı ayağında, TÜBİTAK MAM ÇTÜE, Dokuz Eylül Üniversitesi, İT, İTÜ, ODTÜ, AFAD ve Türk Deniz Kuvvetleri Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığından 11 araştırmacı, TÜBİTAK MAM ÇTÜE'nden 12 gemi mürettebat yer alacak. Projeyle, Kuşadası Körfezi'ne karadan uzanan fayların karakterlerinin ve aktif tektonik özelliklerinin araştırılması için yüksek çözünürlüklü batimetrik ve jeofizik veri setlerinin toplanması, bu faylar üzerinde meydana gelmiş geçmiş depremlerin deniz tabanındaki jeolojik izlerinin tespit edilmesi için karot örneklerinin alınması hedefleniyor. Birinci sefer sonucunda elde edilen verilerin değerlendirmesinden sonra daha kapsamlı ikinci sefer hazırlıklarına başlanacak. İlk seferde haritalanan fayların deprem üretme potansiyelleri detaylı bir şekilde tespit edilecek, ikinci seferle Kuşadası Körfezi'nin depremselliği aydınlatılmış olacak. 2 yıl sürecek projede, seferde yer alacak araştırmacıların yanı sıra proje ortağı kurumlardan 17 araştırmacı da projeye laboratuvarlardan katkı verecek. Bu şekilde toplamda 28 araştırmacı ve 12 gemi personeli olmak üzere 40 kişi projede yer alacak. Ayrıca gelecekte bu konuda yetkin araştırmacılar da projeye dahil olabilecek.

2 yıl önce

Deniz salyalarına karşı "Acil Eylem Planı" hazırlanıyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Konya'da Avrupa Yeşil Mutabakatı Web Semineri'nde konuştu. "Acil Eylem Planı hazırlıyoruz" Müsilaja ilişkin hem kısa vadede hem uzun vadede alınacak tedbirlere ilişkin çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Kurum şunları söyledi: "Bu hafta biliyorsunuz Çevre Haftası, 5 Haziran Dünya Çevre Günü. 5 Haziran'da Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle ülkemizin 7 bölgesinde çok önemli çevre yatırımlarını İstanbul'da milletimizle paylaşacağız. Pazar günü de müsilaja ilişkin çalışma neticesinde yapacağımız çalışmaları, atacağımız adımları da milletimizle paylaşacağız. Hem acil önlemlerimiz olacak, akabinde de uzun vadede yapılması gerekenleri yapacağız. Acil bir eylem planı hazırlıyoruz." "Bizzat takipçisiyiz" Bakan Kurum, Marmara'daki deniz salyası sorunuyla ilgili şunları söyledi: "Müsilajın sebebi sıcaklık artışı, denizde meydana gelen kirlilik ve iklim değişikliği sebebiyle su hareketliliğinin azalması. Burada önemli olan şu; kirliliğe sebebiyet veren sanayi tesisi, atıksu arıtma tesisi sayı ve kalitesinin artırılması. Bizzat takipçisiyiz, biz de bakanlık olarak her türlü desteği vereceğimiz bir süreci yürütüyoruz."

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan heyecanlandıran açıklama: Karadeniz Ereğli'sinde de benzer bir müjde olabilir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışta şunları söyledi: Yeri ile mimarisi ile çevre düzenlemesi ile şehrimize yakışır eser olan bu güzel camiyi inşa eden Hasan Gürsoy ve ekibine teşekkür ediyorum.  Mimarından işçisine kadar herkese şükranlarımı sunuyorum.  Uzun Mehmet Camii'nde günde 5 vakit okunacak ezanların, kılınacak namazların Allah katında kabul olmasını diliyorum. Kazandırdığımız her bir caminin ülkemiz ve milletimizin geleceği için vatan topraklarına dikilen manevi muhafız olduğuna inanıyorum.  Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması önemli ve anlamlıdır. Çamlıca'da inşa ettiğimiz camimiz çağımızın mührü olarak nesiller boyunca milletimizi gururlandıracaktır. Millet Camii ile Ulus'ta ibadete açılan cami de abide serlerdir. Taksim Cami de medeniyetimizin mührü olarak şehrimize hizmet verecektir. BİR YERE İSİM VERİYORSAK ONUN BİR ANLAMI VAR Yaklaşık 12 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen Uzun Mehmet Camii'nin yüksekliği 71 metreyi bulan minaresi, hatları ile özel bir eser olan caminin mihrap cephesindeki 'Ya Allah' hattı şehre ve adına yakışır şekilde kömürle yazılmıştır. Uzun Mehmet kim? Kömürü bulan. Biz bir yere isim veriyorsak onun bir anlamı var.  Milletimizin asırlardır bükülemeyen bileğinin her mücadeleden zaferle çıkmasının gerisinde birliği, beraberliği vardır. 1000 yıla yakın süreçte çağlar değişse de kullanılan araçların kirliliği hiç değişmiyor. Ezanlardan rahatsızlık duyanlar, rengini şehitlerimizin kanından alan bayrağımıza tahammül edemeyenler, milletimizin birliğine saldırmaya başladılar. Bunun için cem olduğumuz, yani kardeşliğimizi pekiştirdiğimiz yerler olan camilerimizi dahi hedef almaktan çekinmiyorlar. Cami, cem olunan yerdir. FETÖ'den PKK'ya kadar Türkiye düşmanlarının kullandığı ne kadar terör örgütü varsa önce camilerimize, milletimizin dinine, diyanetine, inancına saldırmıştır. Dini kurumlarımıza saldıran bu nasipsizler her zaman bu süreci devam ettirdiler. Aynı yolu takip edenlerin ülkemize operasyon çekmeye çalıştıklarını görüyoruz. Sapkın akımlar üzerinden yıkımlara boğanlar aynı oyunu Türkiye üzerinden oynamak için çok uğraştılar. Milletimiz bu fitnelere geçit vermemiş, hepsini bünyesinden söküp atmıştır. Bunun için camilerimize, kıldığımız namazların ifade ettiği kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkmalıyız.  BUGÜN İNŞALLAH ZONGULDAK'TAN BİR MÜJDE VERECEĞİZ İstiklalimize göz dikenleri nasıl pişman ettiysek aşımıza, işimize, ekmeğimize, huzurumuza kastedenleri de aynı şekilde hüsrana uğratmak boynumuzun borcudur. Camilerimiz bu mücadelemizin kaleleri olarak milletimizin hizmetinde olmayı sürdürecektir. Ben Zonguldaklıya inanıyorum, ben Devrek'liye inanıyorum. Karadeniz Ereğlisi'nde de benzeri bir müjde olabilir ve bugün inşallah Zonguldak'tan biliyorsunuz bir müjde vereceğiz. Biraz sonra o müjdeyi de vereceğiz. Artık Zonguldak müjdelerin merkezi oldu.  Uzun Mehmet Camiimiz ülkemizde daha birçok caminin açılmasına da vesile olsun diyoruz. Şimdi de inşallah hedef Karadeniz Ereğli'de bulacağımız bir yerde bir cami inşa etmek.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 23 24