30 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

Deniz Baykal'dan Zülfü Livaneli çıkışı: Gerçek dışı iddiaları beni ciddi şekilde üzdü

Bir dönem CHP’de siyaset yapan sanatçı Zülfü Livaneli’nin eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’la ilgili, “Tipik bir Sünni, sağcı, Ankara politikacısıdır. Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez. Bunu çok sefer kendisi de söyledi, basında çıktı” sözleri büyük tartışmalara neden oldu. Baykal’ın yakın çevresinden Livaneli’ye tepki geldi. "Haksızlıkla muhattap oldum" Hürriyet'in haberine göre; Livaneli'nin iddiaları sonrası Deniz Baykal'dan ilk açıklama geldi. Baykal, Livaneli’nin iddialarına ilişkin "Zülfü Livaneli’nin gerçekdışı iddiaları beni ciddi şekilde üzdü. Böyle bir haksızlığa muhatap olduğum için gerçekten çok üzülüyorum. En büyük üzüntüm ise Genel Merkez’den hiç kimsenin aramaması..." ifadelerini kullandı. Baykal'la görüşen eski Devlet Bakanı CHP’li Mehmet Sevigen ise şunları söyledi: "Yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş seversiniz ya da sevmezsiniz, doğru ya da yanlış. Adam canıyla uğraşıyor; bir de bu davaların gündeme gelmesi daha da üzüyor. Şimdi ben de çıkıp, ‘Zülfü Bey en çok parayı sever, sonra gücü sever, fırsat bulursa belediye başkanı, milletvekili, genel başkan olmak ister. Son olarak ise cumhurbaşkanı olmayı ister’ desem ayıp olmaz mı? Dost evinde yapılan bir sohbeti ki benim adımı da çok katıyor ‘evi’ diye, genel kurul toplantısı gibi lanse etmesi de çok yakışıksız. İstanbul İl Kongresinde Ahmet Güryüz Ketenci seçildi. Bizi, ‘CHP Kürtlerin ve Alevilerin partisi’ diye yaftalıyorlardı. Ketenci’nin seçilmesi Türkiye’nin mozaik partisi olduğumuzu gösterdi. Mezhepçilik yapmadan, kompleks duymadan yolumuza devam edildi.”

2 yıl önce

Giresun’un Eynesil ilçesinde parkın bakımsızlığından şikayet eden Ülfet Dikici, CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Latif Karadeniz’in adamları tarafından öldüresiye dövüldü

CHP teşkilatlarındaki taciz ve tecavüz olaylarının genel merkez tarafından üstünün örtülmesi, parti içindeki kadına şiddet yanlılarına cesaret verdi. Giresun’un Eynesil ilçesinde Belediye Başkanının yanındaki adamlar tarafından darp edildiğini söyleyen kadın, CHP’li Eynesil Belediye Başkanı Ahmet Latif Karadeniz’den şikayetçi oldu. BAŞKANIN ÖNÜNDE DÖVDÜLER İlçe parkının bakımsız olduğundan şikayet etmeleri üzerine parka gelen belediye başkanının yanındakiler tarafından oğlu ve geliniyle beraber dövüldüklerini söyleyen Ülfet Dikici, yaşadığı dehşeti anlattı. “Parka gitmiştik parkın pis olması nedeniyle belediye görevlilerini çağırdık. Belediye başkanı ve yanındakiler parka geldi” diyen Dikici, belediye başkanının yanındakilerle oğlu arasında oturma tartışması çıktığını anlatarak “Belediye başkanının yanında bulunanlar oğluma saldırdı. On kişi oğlumu darp etmeye başladı. Yanımızda gelinim vardı ona da yumrukla vurdular. Bu durumu görünce ben de araya girdim ayırmaya çalıştım ama kim vurduysa beni de bu hale getirdiler. Bütün bu yaşananlar da belediye başkanının yanında gerçekleşti” iddiasında bulundu. ‘DÜŞMÜŞTÜR’ SAVUNMASI CHP’li Eynesil Belediye Başkanı Ahmet Latif Karadeniz alay edercesine, “Kadın arbede arasında yere düşmüş, bir yerlere çarpmış olabilir ama birileri kadına el kaldırıp vurmaz. Kadına vurulduğunu da görmedim” sözleriyle kendini savundu.

2 yıl önce

Dalga boyu 2 metreyi bulan Şile’de bugün de denize girmek yasak!

Şile’de dalga yüksekliğinin 2 metreye ulaşması ve dün boğulma vakalarının artması nedeniyle denize girmek bugün de yasaklandı. Dün Şile'de 2 kişi denizde boğularak hayatını kaybetmiş, 3 kişi de kaybolmuştu. Şile Kaymakamlığından yapılan açıklamada, "Meteoroloji Genel Müdürlüğü hava ve deniz raporlarından alınan bilgilere göre ilçemizde 23 Temmuz 2021 tarihinde rüzgarlar Kuzey Doğudan 3-5 şiddetinde, dalga yüksekliği 1 ila 2 metre olacağı tahmin edilmektedir. İlçemiz sahillerinde yoğun dalga ve akıntı nedeniyle vatandaşlarımızın can emniyetini sağlamak üzere 23 Temmuz 2021 tarihinde gün boyu denize girmek yasaklanmıştır" denildi.

2 yıl önce

“Florya’daki Menekşe Plajı’nda yüzlerce Suriyeli 'Allahu Ekber' sloganlarıyla denize girip eğlendi” yalanı

Sık sık yalan haber yapan bu sitelerin, Menekşe Plajı’nda çekildiğini iddia ettiği görüntülerin Suriye-Lazkiye’den olduğu öğrenildi.

2 yıl önce

Ege ve Akdeniz'de alevlerle mücadele... Bakan duyurdu: Yerleşim yerlerini tehdit eden yangın yok

Bakan Pakdemirli'nin orman yangınlarında son durumla ilgili bilgiler verirken, yangınlarda 102 milyon liralık hasar beyanı olduğunu açıkladı. Pakdemirli şunları söyledi:  YUNANİSTAN'DAN UÇAK TALEBİ Filomuza dışarıdan gelen iki uçak, Yunanistan ve AB'deki yangınların ciddiyetinden dolayı ayrıldı. Yunanistan'ın uçak talebi var. Bunu değerlendirmeye çalışıyoruz. Bizdeki yangınların hafiflemesiyle beraber eğer sağlayabileceksek bunu da Yunanistan'a sağlıyor olacağız. Yatağan ilçesindeki orman yangını rüzgarın sert esmesiyle birlikte Çine ormanlarına sıçradı. Yangına 6 helikopter ve çeşitli personelle müdahale edildi. Muğla'da şu ana kadar 10 bin 400'e yakın sorti yapıldı, 180 bin ton su atıldı. Yangını kontrol altına alma çalışmaları sürüyor. Milas'taki yangın henüz kontrol atlında değil ama özellikle termik santralle ilgili riskler de azalıyor., Kavalıkdere, Köyceğiz yangınları devam ediyor ama hepsinde olumlu gidişat var. Dünyanın en güçlü ülkesi olabilirsiniz ama 15 ülkeyle savaşamazsınız. Biz aslında son günlerde bunu yaşadık ama son günlerde hızlı bir şekilde bu noktaya geldik. Bundan sonra inşallah tabii ki hiç yangın çıkmasın isteriz. Ama sezon bitimine kadar bu yangınlarla uğraşıyor olacağız. 102 MİLYON TL'LİK HASAR BEYANI VAR 19 yılda orman yangınlarıyla ilgili çok ciddi işler yapıldı. Yangınlarda 102 milyon liralık hasar beyanı var. En kısa zamanda yanan yerlerin yeşil bir örtüye kavuşmasını sağlıyor olacağız. TARSİM'le alakalı bir hafta içerisinde tüm ödemeleri gerçekleştireceğiz. Bugün Antalya'ya 9 milyon lira daha gönderdik. 2 işçi soğutma çalışmaları sırasında uçurumdan yuvarlandı. Helikopterle hastaneye kaldırıldılar. Hayati tehlikeleri yok. Sözlerimizle ve davranışlarımızla yangına körükle gitmemek lazım. Adı şükranla anılanlar bu ateşe benzin dökenler değil su taşıyanlar olacaktır. KURUM: YAPILAŞMAYA İZİN VERİLMEYECEK Bakan Kurum konuşmasında, yanan bölgelerde kesinlikle yapılaşmaya izin verilmeyeceğini belirtti. Kurum şunları söyledi: "Yangınlar sebebiyle Antalya'mızdaydık. Antalya'daki orman yangınlarının kontrol altına alınması ve dün başlayan yağışlarla birlikte soğutma işlemleri yürütülüyor. Muğla'da çıkan yangınlarda toplamda 303 mahalleden 37 mahallemiz afetten etkilenmiş durumda. 37 mahallenin hasar tespit çalışmaları yapıldı. 33 mahallede bu çalışmalar tamamlandı. Muğla'da 2 bin 923 bina incelendi,173 bina, 230 bağımsız birimin yangından etkilendiğini, ağır hasarlı ve yıkık olduğunu tespit ettik. Yangının bir kısmı özel çevre koruma bölgesi ve doğal sit alanlarında gerçekleşti. Ne özel çevre koruma bölgesi ne doğal sit alanlarında yapılaşmaya izin verilmeyecektir. Özel çevre koruma bölgesi ve doğal sit alanları için bilim kurulu oluşturduk. Termik santralimizin bulunduğu bölgeyi, üçü mobil, 10 adet izleme istasyonu ile izliyoruz. Yüksek risk arz eden tehlikeli bir seviye olmadığı tespit edilmiştir" KARAİSMAİLOĞLU: DALAMAN'DAKİ YANGIN ÇOK GÜÇLÜ BİR MÜDAHALE İLE SÖNDÜRÜLDÜ Bakan Karaismailoğu ise Dalaman Havalimanı yakınlardaki yangına müdahale edilerek söndürüldüğünü belirtti. Karaismailoğlu, "Ülkemizin bütün kurumları elbirliğiyle bu büyük afetin üstesinden geldik. Bütün gücümüzü Muğla bölgesine konuşlandırdık. Bugün öğleden sonra Dalaman Havalimanı yakınlarında bir yangın başlamıştı. Çok güçlü bir şeklide müdahale edilerek söndürüldü" dedi.

2 yıl önce

Batı Karadeniz'de sel felaketinin yaşandığı bölgelere CHP'li belediyelerin yardımının kabul edilmediğini öne süren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay çark etti

CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, Karadeniz'deki sel bölgelerine giderek "İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinden gelen ekipler 'size ihtiyacımız yok' denilerek şehre sokulmadı" iddiasında bulunmuştu. CHP'Lİ BELEDİYELERDEN YALANLAMA Altay'ın bu sözlerini, CHP'li belediyeler sosyal medya hesaplarından ekiplerinin bölgede olduğuna ve destek çalışmalarının ayrım olmaksızın yürütüldüğüne yönelik paylaşımlarıyla yalanlamıştı. KILIÇDAROĞLU DA YALANLAMIŞTI Altay, genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından da yalanlanmıştı. Kılıçdaroğlu Sinop'taki sel bölgesinde yaptığı açıklamada, "İstanbul Büyükşehir Belediyemizin güçlü bir ekibi ve araçları burada. Diğer belediye başkanlarımızın da var" demişti. CHP'li Altay, bu iddiasından beş gün sonra vazgeçti. Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Altay, CHP'li belediyelerin yardımlarını anlattı. "BÜYÜK MEMNUNİYETLE" ANLATTI Altay, ilgili konuşmasında "Her şeye rağmen sonuçta şu oldu, büyük memnuniyetle söyleyeyim; İBB’nin Bozkurt’ta 149 personeli ve 92 iş makinası çalışıyor. Gene İBB’nin Ayancık’ta 78 personeli ve 50 iş makinası çalışıyor" dedi.

2 yıl önce

Deniz ve Harp Okulu'nda mezuniyet.. Cumhurbaşkanı Erdoğan: 15 Temmuz'u anlamayanlara nihai mesajı 2023'te vereceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle; Malazgirt'ten bugüne bu toprakların vatan kılınması için mücadele eden, gerektiğinde canını ortaya koyan tüm kahramanlarımızı rahmet ve şükranla yad ediyorum. Ordusu işgal edilmeyen, devşirilmeyen, çökertilmeyen bir ülkenin toprakları da işgal edilemez. "İÇTEN İÇE ÇÜRÜTMEK İÇİN ÇOK OYUNLAR SERGİLENDİ" Bizim karasıyla, deniziyle, havasıyla, tüm unsurlarıyla yüreği Allah, vatan ve millet sevgisiyle dolu bir ordumuz var. Bu mübarek orduyu yozlaştırmak, tarihi misyonundan uzaklaştırmak, içten içe çürütmek için çok oyunlar sergilendi. Sınırlarımızda, denizlerimizde ve semalarımızda sizlerin sesi, nefesi, yüreği hakim olduğu müddetçe bu millete yan gözle bakmak, istiklaline ve istikbaline el uzatmak kimsenin haddine değildir. Milli Savunma Üniversite'mizin yeni yapısı ve kadrosuyla faaliyete geçmesinin ardından 4 yıllık eğitimlerini tamamlayarak mezun olan teğmenlerimizle TSK'mız artık daha güçlüdür, daha kabiliyetlidir, daha özgüvenlidir. Deniz Harp Okulumuzdan mezun olan 298 ve Hava Harp Okulumuzdan mezun 251 teğmenimizi tebrik ediyorum. Asırlar boyunca adalet, hakkaniyet, vicdan ve ahlakla yönettiğimiz topraklarda hep huzur hâkim oldu. Milli Mücadelemizi zaferle neticelendirip Cumhuriyetimizi kurduğumuzda uzunca süre kendi meselelerimizle uğraşmak mecburiyetinde kaldık, belki de özellikle bırakıldık. Ülkemiz yeniden güçlenmeye başladığında kendisiyle birlikte tüm mazlumların ve mağdurların umudu haline geldi. PKK'dan FETÖ'ye kadar Türkiye'nin önüne dizilen nice tuzakları birer birer aşarak yeniden asli gündemimize odaklandık. Büyük ve güçlü Türkiye'yi her alanda kökleştirecek adımları kararlılıkla atarak aydınlık geleceğimize doğru adım adım ilerliyoruz. BU sürecin en kritik safhalarından biri de egemenliğimizin en önemli unsuru olan askeri gücümüzü her alanda çağın gereklerine ve hatta ötesine taşıyacak altyapıyı kurmuş olmamızdır. İHA VE SİHA VURGUSU Artık İHA'larımız, SİHA'larımız, AKINCI'larımız var. Artık kapılarda dilenci değiliz, tam aksine şimdi herkes bizden talep ediyor. Azerbaycan'da SİHA'larımızla vardık, Libya'da SİHA'larımızla vardık. Bundan sonra da kimsenin kapısında dilenci olmayacağız. Ne zaman ki bu iradeyi deklare ettik, o zaman savunma sanayii konusunda eşi benzeri görülmemiş bir ambargoyla karşılaştık. Daha yeni başbakan olmuştum, Amerika'dan İHA istemeye gittiğimde bize o zaman burun kıvırdılar. Dedim ki 'Biz NATO'da beraber değil miyiz? Biz terörle mücadele ederken bize destek vermeyecek misiniz?' O zaman oğul Bush 2 günlüğüne dönüşümlü şekilde İHA'ları verdi. İHA'lar sadece koordinat tespitine yarayan uçaklardır. Bize İHA değil, SİHA lazımdı. Ama artık biz İHA'mızı da yaptık, SİHA'mızı da yaptık ve sonunda Akıncı'yı da yaptık. Bunlar bize yetmez. Şimdi Hürkuş'umuzu da yapacağız. TSK'mızın buradaki komutanları en basitinden en yüksek teknolojiye sahip olanına kadar neredeyse A'dan Z'ye her ürünün tedarikinde nasıl zorlandığımızı gayet iyi biliyor onlar. Bulduğumuz alternatif tedarik kanallarının kısa sürede nasıl kapatıldığını, verilen sözlerin nasıl tutulmadığını, imzalanan sözleşmelerin uyduruk sebeplerle nasıl yerine getirilmediğini asla unutmayacağız. Biz bunu Kıbrıs'ta yaşadık, bize telsiz bile vermediler. Ama biz ASELSAN'la telsizimizi de yapar hale geldik. Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı. Ellerinden gelse tanklarımızı yürüyemez, uçaklarımızı havalanamaz hale getireceklerdi. NATO ÇELİŞKİSİ Bu sıkıntıları en acillerinden başlayarak birer birer aştık. Bize parasıyla verilmeyen ürünlerin gözlerimizin önünde terör örgütlerine, eli kanlı rejimlere nasıl aktarıldığına şahit olduk. NATO'da beraberiz ama terör örgütlerine bilabedel tırlarla yüklü mühimmat, araç gereç gönderiyorlar. Yaptığımız operasyonlarda bunların bir kısmını ele geçirip kendi envanterimize kaydettik. Tüm bunlar bize meselenin bu silahların teknolojisi veya kağıt üzerinde önümüze konan bahaneler olmadığını, meselenin doğrudan Türkiye ve Türk milleti olduğunu tekrar tekrar gösterdi. Biz de kendi gücümüze ve imkanlarımıza daha çok yüklendik. İşte önceki gün Çorlu'da dünyada sadece 3 ülkenin üretebildiği TİHA'nın teslimat törenindeydik. Tankından topuna, füzesinden radarına, bombasından tüfeğine kadar nice savunma sanayii ürününü dünyadaki muadillerinden çok daha iyisini üretebilen hale geldik. "HER YOLU DENEDİLER AMA NETİCE ALAMADILAR" 7-8 yıldır sürekli ülkemizin huzuruna, devletimizin gücüne ve itibarına saldırılmasının sebebi Türkiye'yi bu son düzlükte oyun dışına itme hesabıdır. Bugüne kadar vesayetinden darbesine kadar her yolu denediler ama netice alamadılar. Malazgirt'i, fethi, Çanakkale'yi ve İstiklal Harbi'ni, 15 Temmuz'u anlamayanlara nihai mesajı inşallah 2023'le vereceğiz. Cumhurbaşkanlığı forsunda temsil edilen o bayraklar herhalde moda fuarından çıkmadı. Oradaki her bir yıldızın temsil ettiği bayrağın bir geçmişi, tarihi, hikayesi, anlamı var. İşte bunun için aslını, neslini, tarihini, medeniyetini bilen gençler yetiştirerek maziden atiye sağlam köprüler kurmanın gayretindeyiz. 2 gün önce Ankara'da ay yıldız formatında devasa Milli Savunma'nın, silahlı kuvvetlerimizin dev karargahının temelini attık. İnşallah 19 Mayıs 2023'te açılışını yapacağız.

2 yıl önce

Yavuz sondaj gemisi petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına katılmak üzere İstanbul Boğazı'ndan geçerek Karadeniz'e açıldı

2018 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) şirketi tarafından satın alınan ve Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına katılan 'Yavuz' isimli gemi geçtiğimiz günlerde Haydarpaşa Limanı'na demirledi. Burada geminin kule direklerinin sökümü gerçekleştirildi. Haydarpaşa Limanı'ndan saat 12.00 sıralarında hareket eden 'Yavuz' sondaj gemisi İstanbul Boğazı'na giriş yaptı. GEÇİŞ 2 SAAT SÜRDÜ Gemi, yaklaşık 2 saatte boğaz geçişini Kıyı Emniyeti Kurtarma römorkörü eşliğinde tamamladı. Yavuz, Karadeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına katılmak için rotasını sökülen direklerin yerine montajı için Filyos Limanı'na çevirdi. Sondaj gemisinin İstanbul Boğazı'ndan geçişi havadan da görüntülendi.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 23 24