19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

CHP’den HDP’ye tezkere desteği: Ali Şeker: Partimiz tezkereye destek vermemeli, hayır oyu kullanmalıdır

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon yetkisini iki yıl daha uzatan tezkere Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda oylanacak. Oylamada CHP'nin tavrının ne olacağına ilişkin MYK toplantısının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, "Türkiye’nin güvenliği, yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalma ihtimalimiz varken daha önceki eleştirilerimizle birlikte ama İdlib konusundaki ağır tarihi sorumluluğu gözeterek bir karar vereceğiz” ifadesini kullanmıştı. 'PARTİMİZ CHP HAYIR OYU KULLANMALIDIR' CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker ise tezkere 'hayır' oyu vereceğini açıkladı. Şeker, CHP'deki Gelecek İçin Sol Kanat ekibinin "Genel kurul görüşmelerinde partimizin tezkere destek olmamasını ve 'hayır' oyu vermesini istiyoruz" diyerek yaptığı açıklamayı Twitter hesabından alıntılayarak "Tezkereye hayır" ifadesini kullandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biden'a terör örgütlerine destekleri konusunda üzüntümüzü ilettik

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: İtalya'nın ev sahipliğinde yapılan 16. G-20 Liderler Zirvesini tamamlamış bulunuyoruz. Bakanlar düzeyinde ve teknik seviyede yapılan toplantılara aktif olarak katıldık. Son iki gündür gerçekleştirdiğimiz zirve toplantısında çalışmalarımızı nihayete erdirdik. G-20 Roma Zirvesi'nin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. "EKONOMİK GELİŞMELERİ YAKINDA TAKİP EDİYORUZ" Zirve oturumlarında genel olarak küresel ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri değerlendirdik. Küresel ekonomi, 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomilerimiz hala ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. Özellikle emtia fiyatlarında ve borçluluk oranlarında tarihi seviyeye varan artışlar yaşanıyor. Küresel enflasyon baskısı, tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Uluslararası kuruluşların raporları bu enflasyon baskısının bir süre daha devam edeceğini gösteriyor. Bu yılı yüzde 9 civarında büyüme ile kapatmayı hedefleyen bir ülke olarak tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Salgının ilk günlerinden itibaren hayata geçirdiğimiz destek ve teşvik paketleriyle halkımızın tüm kesimlerinin yanında olduk. Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam konusunda sürekli artan bir tempoda yükseliş içindeyiz. Zirve görüşmelerinde uluslararası ticarette tedarik zincirlerinin sorunsuz işlemesinin önemini özellikle vurguladım. Küresel finans sisteminin kontrolünü elinde bulunduran kuruluşların siyasi amaçlı manipülasyonlara alet olmaması gerektiğini düşünüyoruz. KORONAVİRÜS AŞISI MESAJI Koronavirüs salgını sürecinde yaşananlar bu doğrultuda daha dikkatli, daha adil davranılması hususunda herkese ibret olmalıdır. Aşı ve tedaviye erişim ayrıcalık değil temel haktır. Hepimiz güvende olmadan, hiç kimse kendini güvende hissedemez. Ülkemizde misafir ettiğimiz sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadan, herkesin sağlık hizmetlerine erişimini temin ettik. Bir tarafta yüz milyonlarca insan ilk doz aşıya dahi ulaşamazken, diğer tarafta Turizm amaçlı uzay seyahatleri için yüz milyarlarca dolar harcanabiliyor. Bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün değildir. Aşının şantaj ya da politika dikte aracı olarak kullanılması da son derece yanlıştır. Turkovac'la ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla sürdürüyoruz. Son aşamasına geldiğimiz yerli aşının tüm insanlığın istifadesine sunacağız. "YEŞİL KALKINA DEVRİMİYLE DÜNYADA ÖNCÜ OLACAĞIZ" Son dönemde yaşadığımız doğal afetler, iklim değişikliğinin tabiat üzerinde olumsuz etkilerini açıkça ortaya koyuyor. İklim değişikliğinde ülkelerin eşit bir konumda bulunmadığına da dikkat çekti. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki yük paylaşımının adil şekilde yapılması önemlidir. Yeşil kalkınma devrimi hedefiyle tüm dünyada öncü bir rol alacağız. Türkiye, erozyonla mücadelede dünya lideri konumunda bir ülkedir. Orman varlığını artıran nadir ülkelerden biriyiz. Yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek için yatırımlar yapıyoruz. "KİMSENİN 'BANA NE BAŞKASINDAN' LÜKSÜ YOKTUR" Salgının küresel ölçekte gıda krizini daha da derinleştirdiğini görüyoruz. BM raporları, dünyada açlık çeken kişi sayısının geçen yıla göre yükseldiğini açıkça ortaya koyuyor. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın içinde bulunduğumuz çağda artık hiç kimsenin 'Bana ne başkasından' deme lüksü yoktur. Her yıl milyonlarca çocuğun bir dilim ekmek bulamadığı için can verdiği dünyada hiçbirimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz. G-20 lider zirvesinin de temasını oluşturan refahı özellikle sağlayacak bunun yolu kendi dışımızdaki acılara mazlum ve mağdurlara gönül kapılarını açmaktan geçiyor. Ülke olarak 2015 yılındaki G-20 dönem başkanlığımız sırasında gıda güvenliğini önceliklerimiz arasına aldığımızı açıklamıştık. Dünyanın dört bir yanında yaptığımız kalkınma yardımlarında bu konuya hassasiyet gösterdik. GÖÇLE MÜCADELE Milli gelire göre dünyanın en fazla insani ve kalkınma yardımı yapan ülkelerinden biriyiz. Halihazırda 3.6 milyonu Suriye'deki savaştan kaçanlar olmak üzere 5 milyona yakın insana ev sahipliği yapıyoruz. Afganistan kaynaklı göç yükünü en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. Göçle mücadele yalnız bırakılmanın ne demek olduğunu gayet iyi biliyoruz. İki günlük zirve boyunca pekçok ikili görüşme de gerçekleştirdim. Muhataplarımızla bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirme fırsatı bulduk. SORU CEVAP ABD BAŞKANI BIDEN İLE GÖRÜŞMESİ... Şüphesiz Suriye'de bulunan bu terör örgütleri PKK, PYD, YPG gibi bunların özellikle Amerika'dan aldıkları destekler konusunda kendilerine bu desteklerle ilgili üzüntümüzü, bu desteklere yönelik NATO üyesi ülkeler olarak bunun bizde meydana getirdiği üzüntüleri ifade ettik. Ve bu konularda bizim dayanışmamızı zedeleyecek adımlar olduğunu da söyledik. Dışişleri Bakanlarımızın karşılıklı sıkı irtibat halinde olmaları konusunda, savunma bakanlarımızın bu noktadaki ilişkilerini gündeme getirdik. Bugüne kadar olan süreç böyle devam etmeyecektir. AFGANİSTAN Afganistan konusu gündeme geldi. Brüksel görüşmesinde, Hamid Karzai Havalimanı gündemimizdeydi. Öyle gelişmeler oldu ki, biz askerimizi çekmek durumunda kaldık. Türkiye, Katar gibi, bunu yanında Taliban nasıl bir tavır ortaya koyacak? Onu da zaman içerisinde göreceğiz. Şu anda tabii Taliban bizlerle Afganistan'daki büyükelçiliğimizde bizlerle görüşmelerini yapıyorlar. Ne gibi adımlar atacağız, bunları zaman gösterecek. Kadınlara yönelik eğitim anlayışı nasıl gelişecek? Bizim sosyolojik yaklaşımız ile Taliban'ın yaklaşımı ne kadar örtüşecek? Buna göre de adımlarımızı atmış olacağız. ABD İLE ORTAK MEKANİZMA KURULACAK Bu ortak mekanizmadan ifade edilen özellikle şu anda ekonomik ilişkilerde gerek bizim Hazine, Maliye Bakanlığı, gerekse ABD'nın Hazine, Maliye Bakanlığı, aynı şekilde Dışişleri Bakanlarımızın birbiriyle daha sıkı görüşmelerinin gereğini vurguladık. Bİden'la görüşmemiz dar kapsamlıydı. Bu dar kapsamlı görüşmede de F-35'ten kaynaklanan bizim 1.4 milyar dolar bir ödememiz vardı ve bu ödemeden hareketle bu süreci nasıl iyi bir konuma taşırız, bunun üzerinde durduk. Daha çok F-16'lar gündeme geldi. Elimizdekilerin modernizasyonu ve yeni F-16 verilmesi gündeme geldi. Savunma bakanlarımız süreci takip ediyorlar. Biden'ın olumlu yaklaşımı gördüm.

2 yıl önce

Huzura kavuşan 'petrol kenti' Batman devlet destekli yatırımlarla gelişti

Geçmişte terör olaylarıyla gündeme gelen Batman'da, tesis edilen huzur ortamı ve hayata geçirilen yatırımlarla büyük bir dönüşüm sağlandı. Türkiye'de 1935 yılında yürürlüğe giren 2804 sayılı Kanun ile Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünün (MTA) kurulmasıyla Raman Dağı'nda jeolojik çalışmalara başlanan kentte, Yakıtlı köyü yakınlarında Avusturya'dan alınan "Trauzel Kulesi" ile ilk defa farklı bir teknoloji kullanılarak gerçekleştirilen sondaj çalışması sonucu 17 Ocak 1946'da 1361 metrede petrol bulundu. Raman-8 ismi verilen kuyudan 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün katıldığı törenle 8 Mart 1948'de petrol çıkarılmaya başlanırken zaman içinde açılan kuyu sayısındaki artışla 1953 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Batman Bölge Müdürlüğü, 1955 yılında Türkiye'nin ilk petrol rafinerisi olan Tüpraş Batman Rafinerisi kuruldu. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) kurulmasıyla bu kuruluşlarda çok sayıda kişi istihdam edildi. 84 yıl önce 17 haneli köy iken bölgede petrol bulunmasıyla kaderi değişen Batman, 1937 yılında köy iken bucak, 1957'de ilçe, 16 Mayıs 1990'da il oldu. Günlük 41 bin varil petrol üretimiyle ham petrol üretiminin yüzde 40'ını gerçekleştiren kent, ülke ekonomisine önemli katkı sağlıyor. OSB'DE YATIRIM BÜYÜYOR, 307 GİRİŞİMCİ YATIRIM İÇİN SIRADA BEKLİYOR 1640 dönüm üzerine kurulan Batman Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) 2002 yılında sadece bir un fabrikası bulunurken, altyapının tamamlanması ve devletin sunduğu yatırım teşvikleri sayesinde fabrika sayısı her geçen gün artarak, 130'a ulaştı. 9 bin kişinin istihdam edildiği OSB'de ayrıca 170 girişimcinin arsa talebinin karşılanması için 2 bin dönüm alanda kamulaştırma yapıldı. 9 firmanın inşaat aşamasında, 72 firmanın ise proje aşamasında olduğu OSB'de yatırım yapmak için 307 girişimci sırada bekliyor. Batman'da ihracat 2002'den bu yana yaklaşık yüzde 40, dış ticaret hacmi de yaklaşık 3,5 kat artış gösterdi. 2007'DE ÜNİVERSİTEYE KAVUŞTU 2007 yılında kurulan Batman Üniversitesi, bünyesindeki 9 fakülte, bir enstitü, 3 yüksekokul, 7 meslek yüksekokulu, 17 araştırma ve uygulama merkezi, yaklaşık 13 bin öğrenciye eğitim olanağı sunuyor. Üniversitenin 1000 civarında kadrolu akademik ve idari personeli bulunuyor. TEKSTİLDE YATIRIM ATAĞI 2012 yılında 5 atölye ve 750 çalışan ile tekstil üretiminin başladığı Batman'da devletin bölgeye sunduğu teşvik destekleriyle sektör, 263 işveren firma ve yaklaşık 40 bin çalışan sayısıyla çok güçlü bir üretim kapasitesine ulaştı. Teşvik uygulamasıyla bedava arsa tahsisi, makine desteği, sigorta primi, enerji ve vergi indirimi sayesinde tekstil yatırımcısının yönünü çevirdiği Batman, Türkiye İş Kurumu, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının ve Dicle Kalkınma Ajansının (DİKA) sağladığı ilave destekle "tekstil üssü" olma yolunda ilerliyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde yürütülen çalışmalar sonucu Batı Raman bölgesinde 3 bin dönüm alan üzerinde Batman Tekstil OSB kurulması kararı alındı. Batman, Tekstil OSB'nin de faaliyete geçmesiyle istihdamı daha da artırmayı hedefliyor. HASANKEYF YENİ YERLEŞİM YERİNE TAŞINDI Ilısu Barajı'nın tamamlanmasıyla su altında kalacağı için Hasankeyf'teki tarihi eserler, yeni yerleşim birimine taşınarak ilçenin tarihi ve kültürel dokusunun korunması sağlandı. Ilısu Barajı HES Projesi kültürel varlıkları koruma ve kurtarma çalışmaları kapsamında Zeynelbey Türbesi, Artuklu Hamamı, İmam Abdullah Zaviyesi, Orta Kapı, Kızlar (Eyyubi) Camisi Doğu ve Batı Bloku, Kızlar (Eyyubi) Camisi Kuzey ve Güney Duvarı, Süleyman Han Camisi Külliyesi, taç kapı ve çeşme, Süleyman Han Camisi külliyesi, minaresi ve Er-Rızk Camisi 3 kilometre uzaklıktaki yeni yerleşim alanına taşındı. Yaklaşık 6 milyar lira kaynakla 3 bin dekar alanda kurulan yeni yerleşim yerinde, kamu binaları ve birçok sosyal tesisin yanı sıra bölge mimarisine uygun modern iş yeri ve konutlar inşa edildi. Ilısu Barajı'nın su tutmaya başlamasının ardından göl sahasında kalan Hasankeyf ilçesindeki tarihi eserleri görmeye gelecek yerli ve yabancı turistler için 3 liman inşa edildi. Yeni yerine taşınan Hasankeyf'e ulaşımı sağlayacak, aynı zamanda Batman-Midyat yolunda yapılan Hasankeyf varyantı baraj gölet geçişi sorununa çözüm olacak Hasankeyf-2 Köprüsü, Dicle Nehri üzerinde inşa edildi. Köprü, 1001 metrelik uzunluğuyla Türkiye'nin en uzun köprüleri arasına girdi. Bölünmüş yol standardındaki köprüde yayalar için de bir geçiş yolu bulunuyor. Maksimum ayak yüksekliği 90 metre, maksimum açıklığı 168 metre olan köprü, hibrit tasarıma sahip olarak yapıldı. Köprünün 681 metresi dengeli konsol, 320 metresi prefabrik kirişli şekilde inşa edildi. Batman, Mardin ve Habur Sınır Kapısı arasında bağlantı sağlayan ve yol güvenliğiyle konforu artırılan köprünün açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 17 Nisan'da gerçekleştirildi. 20 YILDA 23 MİLYAR LİRAYI AŞAN YATIRIM Batman'da eğitim, sağlık, spor, ulaştırma, altyapı, sosyal hizmetler, çevre, şehircilik, sanayi, teknoloji, adalet, kültür, turizm, tarım, orman, enerji ve tabii kaynaklar alanında 20 yılda 23 milyar lirayı aşan yatırım gerçekleştirildi. Geçmişte terör saldırılarıyla gündeme gelen Batman, artık petrol üretimi, sanayisi, ekonomide lokomotif olan tekstil sektörü, eğitim, sağlık, ulaşım, tarım, spor çevre ve şehircilik gibi her alanda yatırımların sağladığı değişimle adından söz ettiriyor. CUMHURBAŞKANI, ILISU BARAJI İLE 103 KAMU YATIRIMININ AÇILIŞINI YAPACAK Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın katılacağı törenle Türkiye'nin dev yatırımı "Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı ve HES"in açılışı gerçekleştirecek. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde uzun vadeli bölgesel kalkınma planının temel unsuru olarak hazırlanan ülkenin vizyon projesi Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında temeli 2008'de atılan, Mardin, Şırnak sınırları içerisinde Dicle Nehri üzerinde yapımı tamamlanan Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı ve HES'in yılda, üreteceği 4,12 milyar kilovatsaat enerji ile ülke ekonomisine yaklaşık 3 milyar lira katkı sağlaması hedefleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca Batman'da 1 milyar 36 milyon 969 bin 231 lira bütçe ile yapımı tamamlanan yatırımların da açılışını yapacak. Açılışı yapılacak tesisler arasında, Batman OSB'de fabrika ve işletmelerden oluşan 36 yatırım, aile sağlığı merkezi, toplum sağlığı merkezi, 112 Acil Sağlık Hizmetleri istasyonlarından oluşan 12 yatırım, 26 okul, 400 öğrenci kapasiteli 2 pansiyon, 2 spor salonu, öğretmenevi, 15 bin kişilik şehir stadı, olimpik ve yarı olimpik yüzme havuzları ile tam olimpik açık yüzme havuzu, spor salonları, sentetik yüzeyli çim ve halı saha, ağaçlandırma, mantar tesisleri, modern et işleme ve paketleme tesisi, susam tohumu, eleme, işleme ve paketleme tesisi, kırsalda modern turizm otel projeleri, İl Halk Kütüphanesi, 112 Acil Çağrı Merkezi binası, İl Jandarma Karakol Komutanlığı binası, İlçe Emniyet Amirliği binalarından oluşan 103 yatırım bulunuyor. "BATMANLILAR GELECEĞE UMUTLA BAKIYOR" Batman Valisi Hulusi Şahin, AA muhabirine, Batman'ın petrol bulunmasının ardından hızla büyüdüğünü, son dönemde de ciddi anlamda modernleştiğini ve geliştiğini söyledi. Şahin, "Batman Türkiye'nin en hızlı büyüyen 4. şehri. Genç bir şehir. 25 yaş altı nüfusa bakıldığında Türkiye'nin 7. şehri." dedi. Kentte ekonominin ilk etapta petrolle başladığını ancak artık petrolün dışında pek çok unsurun Batman'ı ayakta tuttuğunu dile getiren Şahin, Batman Çayı'nın suladığı çok verimli bir ovada yer almasından dolayı kentte tarımın da önemli bir alan teşkil ettiğini aktardı. Şahin, tarımın yanı sıra sanayinin de hızlı bir şekilde geliştiğini, Hasankeyf ile turizmin de belirli bir noktaya geldiğini anlatarak, Batman'ın aynı zamanda ticaret yollarının kavşağında bulunduğunu söyledi. "Batman büyüyen, gelişen, geleceğe umutla bakan bir şehir." diyen Şahin, Batman'ın 1990'lı yılların başında çok sıkıntılı, üzücü olaylara maruz kaldığını anımsattı. Şehirde çok ciddi terör saldırıları, olayların yaşandığını aktaran Şahin, bunun Batmanlılarda umutsuzluğa sebebiyet verdiğini, kentin hızlı gelişiminin o yıllarda yavaşladığını belirtti. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Batman sosyal problemlerin çok yoğun olduğu bir şehir olarak anıldı. İntiharların, cinayetlerin olduğu bir şehir olarak hep kamuoyunda tartışıldı fakat 2000'li yıllara gelindiğinde Batman yeniden kabuk ve çehre değiştirdi. Hele son 7-8 yıldır terörün Türkiye'nin gündeminden çıkmasıyla artık Batmanlılar geleceğe umutla bakıyor, şehirlerine yatırım yapıyorlar. Şehir hızlı bir şekilde büyümeye başladı. Şehir imarlı ve düzenli bir şekilde büyüyor. Altyapı çalışmaları ve kamu yatırımları da bununla beraber geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Batman sağlıktan eğitime, sanayiden sosyal alanlara kadar çok büyük yatırımlar aldı." "SANAYİ PARSELİ TALEBİNE YETİŞEMİYORUZ" Batman OSB'nin giderek büyüdüğüne dikkati çeken Şahin, OSB'de 9 bin kişinin istihdam edildiğini söyledi. Şahin, çalışmaları süren 100'e yakın fabrikanın devreye girmesi ile 25 bin istihdamı da göreceklerini belirterek, tekstil sektöründe de 40 bine yakın kişinin istihdam edildiğini aktardı. Sanayi parseli talebine yetişemediklerini anlatan Şahin, "Şu anda kayıtlı 300'ün üzerinde sanayi parseli talebi var. Bunların yatırım taahhütleri 2 milyar liranın üzerinde, istihdam taahhütleri 40 binin üzerinde. Bu yüzden de ikinci OSB'nin hazırlıklarını yapıyoruz. Sanayi Batman'da çok önemli. Bu sanayinin içerisinde tekstil çok çok önemli ama gıda, sağlık ve inşaat sektörü gibi çok önemli kalemler de var. Irak, Suriye ve İran gibi komşularımıza da ihracat yapılıyor, katma değer üretiliyor." diye konuştu. Raman Dağı bölgesindeki 6 bin dekar alanda ikinci OSB için çalışma yürütüldüğünü ifade eden Şahin, bu sayede talepte bulunan girişimcilerin parsel ihtiyacının karşılanacağını kaydetti. Vali Şahin, Tekstil İhtisas OSB düşüncelerinin de olduğunu anlatarak, bir tekstil geliştirme merkezi üzerinde çalıştıklarını bildirdi. Batman'ın eğitimde de mesafe aldığını, gençlerin üniversitelere yerleşme oranının arttığını ifade etti. İkili eğitimi bitirmeye çalıştıklarını, okul yapmak için arsa bulmaya çalıştıklarını aktaran Şahin, kentteki sağlık yatırımlarına ilişkin şu bilgileri verdi: "Eğitim ve Araştırma Hastanemiz Batman'ın ilk üçüncü basamak sağlık kuruluşu olarak hizmete girdi, çalışıyor ayrıca Batmanlıların yıllardır beklediği 500 yataklı yeni devlet hastanesinin de ihalesi yapıldı. 500 milyon liralık devasa bir yatırım. İhalenin süreçleri var Sağlık Bakanlığının yürüttüğü. Bunların da tamamlanmasıyla yılbaşından önce ilk kazma vurulacak diye düşünüyoruz. O hastanenin de devreye girmesiyle Batman'daki yatak kapasitesi çok artacak." Şahin, kentte gençlik merkezlerinin sayısını da artırdıklarını, sosyal tesisler, yeşil alanlar yaptıklarını, konserler düzenlediklerini aktardı. ALTYAPI YATIRIMLARI "Son 7 ayda yapmış olduğumuz altyapı çalışmalarının toplamı son 7 yılda yapılanın toplamından fazla hem kilometre olarak hem de parasal değer açısından. Bunun dışında bu şehrin içme suyuyla ilgili çok ciddi problemleri vardı, çok sıcak aylarda yüksek katlara su çıkmıyordu. İçme suyu deposu kapasitesini ikiye katladık. Oldukça rahatlama oldu." diyen Şahin, şehrin sağlığını etkileyen klorlama ünitesini de yenilediklerini söyledi. Şahin, "Çöp konusunda düzenli depolama var hatta düzenli depolamadan elektrik elde ediyoruz. Bu elektrik, belediyeye katkı da sağlıyor. Arıtma ile ilgili problemleri çözmek için proje hazırlayarak Bakanlığa sunduk. Bu da yaklaşık 23 milyon avroluk devasa bir proje." şeklinde konuştu. Vali Hulusi Şahin, 2019 ve sonrasında yapılan 1 milyar liranın üzerindeki yatırımların toplu açılışının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yarın gerçekleştirileceğini belirtti. BATMAN'IN GELİŞİMİNE DİKA DESTEĞİ DİKA Genel Sekreteri Ahmet Alanlı ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda çalışma yürüttükleri 4 ilden birinin de Batman olduğunu belirtti. Teknik destek kapsamında Batman'ın potansiyelini geliştirmeye çalıştıklarını dile getiren Alanlı, kentte bugüne kadar 117 projeye 113 milyon lira destek verdiklerini aktardı. Ahmet Alanlı, sanayi, tarım ve turizm ağırlıklı çalışmaların devam ettiğini dile getirerek, "4 ili kapsayan açık bir programa çıktık. 15 milyon liralık finansman destek programı olacak. Batmanımız da buna dahil. Özellikle sanayi sektörü çok yoğun olması dolayısıyla Batman'ın bundan oldukça faydalanacağını düşünüyorum." dedi.

2 yıl önce

“Katil polis hesap verecek” diyenlere destek veren CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun ‘Fethi Pekin’ gafı

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, yine bir gafla gündeme geldi. Her fırsatta “Katil polis hesap verecek” sloganları atanlara destek çıkan Kaftancıoğlu, CHP’nin düzenlediği Emekli Emniyet Mensupları Buluşmasında konuşma yaptı. FETHİ SEKİN YERİNE FETHİ PEKİN DEDİ… Canan Kaftancıoğlu, şehit emniyet mensuplarını andığı konuşmasında İzmir’de şehit olan polis memuru Fethi Sekin’i anarken bir gafa imza attı ve “Fethi Pekin” dedi. FETHİ SEKİN KİMDİR? Polis memuru Fethi Sekin, İzmir Adliyesi’ne yönelik 5 Ocak 2017’de PKK/KCK terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen saldırıda şehit olmuştu. İzmir Adliyesi C Blok girişinde 5 Ocak 2017’de bombalı araç ve uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda 2 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiş, teröristlerle çatışmaya giren trafik polisi Fethi Sekin ile mübaşir Musa Can şehit olmuş, 9 kişi yaralanmıştı. Polis memuru Sekin, canı pahasına adliyede yaşanacak bir faciayı önlemiş, yüzlerce kişinin hayatını kurtarmıştı.

2 yıl önce

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'ndan büyükelçiliklere 'Kanal İstanbul' mektubu: Projeyi desteklemeyin

Temeli haziran ayında atılan Kanal İstanbul projesine her fırsatta karşı çıkan ve yatırımcıları tehdit eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ülkedeki büyükelçiliklere "projenin desteklenmemesi" üzerinde bir mektup yolladı. Mektubu Twitter hesabından paylaşan Kılıçdaroğlu, "Ülkemizdeki tüm büyükelçiliklere bugün kendi dillerinde gönderdiğim çağrı mektubudur. Suyumuz, toprağımız, doğamız bizim her şeyimizdir; yok edilmesine izin vermeyeceğim. Milletimin bilgisine sunarım" dedi. Mektubunda, "İklim krizi tüm dünyanın ortak sorunudur. İlkim krizinden geçmekte olan dünyayı ağır bir şekilde etkileyecek bir proje bugün Türkiye'nin gündeminde" diyen Kılıçdaroğlu, "'Kanal İstanbul Projesi', ekolojik sistemi altüst ederek sadece Türkiye'ye değil tüm dünyaya zarar verecek niteliktedir. İklim kriziyle mücadelenin ortak sürdürülmesi için Akdeniz havzasının en büyük şehirlerinden biri olan İstanbul ve dünyamızın geleceği adına bu çağrının yapılması zorunlu bir hal almıştır" iddialarında bulundu. BÜYÜKELÇİLERE ÇAĞRI: BU PROJEYİ DESTEKLEMEYİN Bugüne kadar onlarca kez yatırımcıları tehdit eden CHP lideri, büyükelçilerden ülkelerindeki şirketlerin projesi desteklememesi isteyerek, "Bütün dünyanın iklim krizinin yıkıcı etkileriyle mücadele içinde olduğu bir süreçte, 'Kanal İstanbul' gibi ekosistem bütünlüğünü bozarak, doğaya geri dönüşü olmayan zararlar verecek bir projenin desteklenmesi, doğanın korunması ve iklim krizi ile mücadeleye taban tabana zıt niteliktedir. Ülkenizdeki yatırımcılar, Kanal İstanbul gibi her yönüyle dünya iklimine karşı bir hareket olan bu projeyi desteklememelidir. Bu, ülkemiz ile birlikte dünyanın iklimine de dönülmez bir zarar verecektir. İstanbul'a ihanet, dünyaya ihanet anlamına gelir. 'Kanal İstanbul Projesi'nin uygulamasının önlenmesi için mücadeleye devam edeceğim. Ülkemin iklimini, havasını, suyunu, toprağını korumak benim görevim. Sizlere de dünyayı korumak için çağrıda bulunuyorum." ifadelerini kullandı. MANİDAR ZAMANLAMA CHP liderinin söz konusu çağrısının, yaşanan büyükelçi krizinin hemen ardından gerçekleşmesi dikkat çekti. Gezi finansörü Osman Kavala hakkında yürüyen yargı sürecine müdahale ederek Viyana Sözleşmesi’ni ihlal eden 10 ülkenin büyükelçisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'İstenmeyen adam ilan edilecekler' açıklaması sonrası geri adım atarak, Türkiye'den özür dilemişti.

2 yıl önce

Birleşik Krallık Büyükelçisi Chilcott: Türkiye'nin iklim eylem planına destek vereceğiz

Britanya'nın COP26 ev sahipliği ve BM İklim Değişikliği Tarafl ar Konferansı dönem başkanlığı, Glasgow zirvesi öncesinde Birleşik Krallık Ankara Büyükelçiliği'ne farklı bir misyon yükledi. Büyükelçi Sir Dominick Chilcott, zirve BM iklim değişikliği elçisi gibi çalıştı. COP26 zirvesi Glasgow'da sürerken Büyükelçi Sir Chilcott iklim değişikliği konusunda DÜNYA'nın sorularını cevapladı. Türkiye'nin Paris Anlaşması için ve genel olarak iklim değişikliği ile mücadele adına attığı adımları nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'nin bu alandaki adımları mali açıdan nasıl desteklenebilir? Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) ve Kyoto Protokolü'ne taraf olarak Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelede daima önemli bir rolü oldu. Paris Anlaşması'nı onaylamak ve 2053 net-sıfır karbon hedefini ilan etmekle Türkiye, bu küresel çabadaki rolünü ve yerini sağlamlaştırma yolunda da çok önemli bir adım atmış oldu. Birleşik Krallık ve COP26 Başkanı olarak, Türkiye'nin çok zamanında vermiş olduğu bu uluslararası toplumun küresel ısınmayı durdurma çabalarına katkısını Paris Anlaşması çerçevesinde hızlandırma kararını gerçekten takdir ediyoruz. Türkiye'nin gezegenimiz için düşük emisyonlu ve iklim dirençli bir gelecek inşa edilmesinde çok esaslı bir katkısı olacağına inanıyoruz. Türkiye'nin Paris Anlaşması'nın gereklerinden biri olan Ulusal Katkı Beyanı (NDC) olarak da bilinen emisyonların azaltılmasına yönelik 2030 planını ve 2053 itibarıyla net sıfır hedefine ulaşmak için üreteceği uzun vadeli planını heyecanla bekliyoruz. Birleşik Krallık olarak, Türkiye'nin iklim eylemini pek çok farklı şekilde desteklemekteyiz. Örneğin, Türkiye'de İklim Finansmanı Hızlandırma Programı'nı Haziran ayında başlattık. Bu program, finansmanı iklim dostu, düşük emisyonlu projelerle buluşturmayı hedefl iyor. Gelecek yıl Londa'da, Türkiye'nin karbonsuzlaşma planlarına özel sektör finansmanını çekebilmesi için güzel bir fırsat olacak olan Birleşik Krallık – Türkiye Yeşil Finansman Konferansını gerçekleştireceğiz. Bunların yanı sıra, Birleşik Krallık İhracat Finansmanı Birimi, Türkiye'deki projeleri desteklemek için büyük miktarda bir para ayırdı ve iklim dostu yatırımlara öncelik verecek. "DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK DENİZ RÜZGAR ENERJİSİ ÜRETİCİSİYİZ" Birleşik Krallık, BMİDÇS ve eklerinin öngördüğü gereksinimleri yerine getirmek için ne gibi çalışmalar/politikalar geliştirdi? Bu konuyu, özellikle enerji politikaları çerçevesinde değerlendirebilir misiniz? Birleşik Krallık, kendi Ulusal Katkı Beyanını Aralık 2020'de açıkladı ve bu beyan, sera gazı emisyonlarımızı 2030 itibarıyla 1990'lardaki seviyelere göre yüzde 68 azaltma planını ortaya koyuyor. Bu rakam, bir büyük ekonominin verdiği 2030 itibarıyla en büyük emisyon kesintisi sözü. Ayrıca Birleşik Krallık, 2050 itibarıyla net sıfır karbon emisyonu sağlamak zorunda olduğumuzu kanuna koyan ilk büyük ekonomi. Enerji, tabii ki küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılabilmesi için ele alınması gereken ana sektör. Birleşik Krallık, 2010'dan bu yana neredeyse dört katına çıkarttığı yenilenebilir elektrik üretimi konusunda rekor kırmaya devam ediyor. Düşük karbonlu elektrik enerjisi bugün toplam üretimimizin yüzde 50'sinden fazlasını karşılıyor. Dünyanın en büyük açık deniz rüzgar enerjisi üreticisiyiz. Birleşik Krallık, temiz teknolojilerin kullanılmadığı kömür üretimine son verme kararı alan ilk ülkelerden biri oldu ve bu kararımızı 2024'te hayata geçireceğiz. Deneyimlerimiz bize, çok köklü değişikliklerin yapılabileceğini gösterdi: 2012'de elektrik enerjimizin yüzde 40'ı kömürden sağlanıyordu. Bu rakam şu anda yüzde 2'nin altında. Birleşik Krallık'ın yeşil enerjiye geçişinin bir parçası olarak, tüm ülke genelinde yeni ve düşük karbonlu sanayiler geliştirilebilmesi için gereken becerileri güvence altına almak amacıyla petrol ve gaz sektörünün karbonsuzlaştırılmasına da destek veriyoruz. Brexit öncesinde ve sonrasında, Birleşik Krallık'ın iklim değişikliği ile ilgili politikalarında değişiklik oldu mu? Birleşik Krallık, Brexit sonrasında Sınırda Karbon Düzenlemesi'nden nasıl etkilenecek? Birleşik Krallık uzun süredir gerek ülke içerisinde gerekse ülke dışında, yüksek iklim standartlarına ulaşmaya çalışıyor. Bunu, örneğin, kanunlaştırdığımız net sıfır hedefimiz ve Paris Anlaşması kapsamında karbon emisyonlarımızı 2030 itibarıyla 1990'ların seviyelerine göre yüzde 68 azaltma taahhüdümüz ile gösterdik. AB'den ayrılmamız bu hedefimizi değiştirmedi. AB'den ayrıldıktan sonra, iklim alanındaki liderliğimizi daha da ilerlettik ve gelecek otuz senede bu hedefimizi nasıl gerçekleştireceğimizi ortaya koyan Net Sıfır Stratejimizi açıkladık. Bu strateji, Başbakan'ın Yeşil Bir Devrim için 10 Maddelik Planı ve ekonominin diğer sektörlerinde yapılan girişimler ile birlikte Birleşik Krallık'ın iklim değişikliğine ulusal katılımını nasıl sona erdireceğini ortaya koyuyor. AB'nin teklifi, AB ile uzun sürecek bir müzakerenin başlangıcını oluşturuyor. Bu süreç ilerledikçe, Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması da büyük ihtimalle gelişip büyüyecek. Biz tabii ki bu gelişmeleri yakında takip ediyoruz. Birleşik Krallık, karbon fiyatını emisyon ticaret programı çerçevesinde belirliyor. AB Sınırda Karbon Düzenlemesi'nin bu uygulamayı dikkate almasını bekliyoruz. "ÖZEL SEKTÖR FİNANSMANI DA DEVREYE GİRMELİ" Sizce, Paris İklim Değişikliği Anlaşması'nda öngörülen hedeflerin tutturulması mümkün mü? 22 Ekim'de Elçilik Konutu'nda düzenlediğiniz forumda, "her yıl 100 milyar dolarlık bir finansman sağlanması" yönünde bir beklenti olduğundan bahsettiniz. Sizce bu finansman sağlanabilir mi? Ülkeler vermiş oldukları taahhütleri yerine getirebilirler mi? İklim değişikliğinin etkilerine ayak uydurabilmeleri ve ekonomilerini karbonsuz hale getirebilmeleri yönünde gelişmekte olan ülkeleri desteklemek için para toplanması Paris Anlaşması'nın ısı hedefl erinin gerçekleştirilebilmesi ve başarılı iklim müzakereleri yapılabilmesi için çok önemli. BMİDÇS kapsamında, uzun süre önce belirlenen fi nansman hedefi , yılda 100 milyar dolar. 2021-25 dönemi için 500 milyar dolar sağlamamız ve 2025 yılından sonraki yıllar için yeni ve iddialı bir ortak fi nans hedefi belirlememiz gerekiyor. Zengin uluslar, COP26'nın başlamasından birkaç gün önce, 100 milyar dolar hedefi nin gerçekleştirileceği tarihin 2023'e uzatılması gerektiğini kabul ettiler. Almanya ve Kanada, bunun için 2023 yılından sonra iklim için toplanacak yıllık meblağın 100 milyar dolar rakamını geçebileceğini öngören bir plan hazırladı. Gelişmiş ülkeleri ve çok tarafl ı kalkınma bankalarını bu iklim fonuna katkıda bulunmaya ikna etmek, COP26 başkanlığımızın en önemli önceliğiydi. 100 milyar dolar hedefi nin gerçekleştirilebilmesi için kamu fi nansmanı hala esas olsa da özel sektör fi nansmanını da devreye sokmamız gerek. Birleşik Krallık olarak biz, davranışlarımızla bir örnek olduk. 2021-2025 dönemi için mali katkımızı en az 11,6 milyar GBP olacak şekilde iki katına çıkarttık. Parayı hem emisyonların salınması için hem de daha yoksul ülkelerin iklim değişikliğine uyum sağlamasına yardımcı olmak için kullanacağız. Ayrıca, finans sistemimizi de 'yeşilleştiriyoruz'. YEŞİL GELECEK OLMADAN REFAH OLMAZ Gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler, iklim değişikliğinin olumsuz etkisini azaltmak için ne yapmalı? Bilim çok net: eğer şimdi harekete geçmezsek, artan sıcaklıkların etkisi çok daha sık ve şiddetli olacak. Küresel ısınma, türümüzün yeryüzünde yaşadığı nispeten kısa zamanın en büyük tehdidini oluşturuyor. Birleşik Krallık, bir sonraki COP Başkanı olarak çalışmaya başladığında, sadece küresel GSMH'nin yüzde 30'unu oluşturan ülkelerin net sıfır emisyon hedefl eri vardı. Bu rakam şu anda yüzde 90. Bu gerçek bir ilerleme. Fakat Paris Anlaşması'nın hedefl erini tutturmak ve 1,5 derecelik küresel ısınma çatısını korumak için, küresel ekonomiyi önümüzdeki on yıl içerisinde son yirmi yılda yaptığımızdan yaklaşık üç ila beş kat daha hızlı bir şekilde karbonsuzlaştırmamız gerekiyor. Her ülke, seragazı emisyonlarında ciddi kesintiler yapmak, hem 2030 yılı için verilen Ulusal Katkı hedefl erine hem de yüzyılın ortası itibarıyla istenen net sıfır hedefine ulaşmak için acilen planlar ortaya koymalı. Daha sonra da bu planları hayata geçirmeliyiz. Daha net konuşmak gerekirse, artık ülkelerin, 1,5 derece hedefini canlı tutabilmek için kritik bir öneme sahip olan dört alanda harekete geçmesi gerekiyor: enerji, ulaşım, ormansızlaşma ve metan gazı. Emisyonların kesilmesi, çok zor olacak ama imkansız değil. Son 30 yılda, Birleşik Krallık ekonomisi, aynı zamanda emisyonlarını yüzde 44 oranında azaltırken yüzde 75'lik bir büyüme kaydetti. Çevremizi temizlemek ve ekonomimizi büyütmek arasında bir seçim yapmak zorunda değiliz. Refah bir geleceğe de yeşil bir geleceğe de sahip olabiliriz. Gerçekten de yeşil bir gelecek olmadan, gelecek nesillerin refah sahibi olacağını düşünmek oldukça zor.

2 yıl önce

Çiftçilere bu yıl için ödenecek tarımsal destekler belirlendi

"2021 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemeler ve 2022 yılında Uygulanacak Gübre ve Sertifikalı Tohum Kullanım Desteklerine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı", Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, ÇKS'ye dahil çiftçilere Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamında, dekar başına buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale için 22 lirası mazot ve 20 lirası gübre olmak üzere toplam 42 lira, çeltik, kütlü pamuk için 68 lirası mazot ve 8 lirası gübre olmak üzere 76 lira, nohut, kuru fasulye, mercimek için 24 lirası mazot ve 8 lirası gübre olmak üzere toplam 32 lira, kanola, aspir için 20 lirası mazot ve 8 lirası gübre olmak üzere 28 lira, patates, soya için 30 lirası mazot ve 8 lirası gübre olmak üzere 38 lira, yağlık ayçiçeği için 29 lirası mazot ve 8 lirası gübre olmak üzere 37 lira, dane mısır için 27 lirası mazot ve 8 lirası gübre olmak üzere 35 lira, kuru soğan, yem bitkileri için 19 lirası mazot ve 8 lirası gübre olmak üzere 27 lira, yaş çay, fındık için 18 lirası mazot ve 8 lirası gübre olmak üzere 26 lira, zeytin ve diğer ürünler için 17 lirası mazot ve 8 lirası gübre olmak üzere 25 lira destek verilecek. Nadas için de dekar başına 8 liralık mazot desteği sağlanacak. Toprak analizi desteği olarak asgari 50 dekar ve üzeri tarım arazilerinde, her 50 dekar araziye kadar analiz başına yetkili toprak analiz laboratuvarlarına 40 lira destek olunacak. Organik tarım için kategorilerine göre dekar başına 10 ila 100 lira destek ödemesi yapılacak. ARICILARA KOVAN BAŞINA 15 LİRA DESTEK Arıcılık Kayıt Sistemi ve Organik Tarım Bilgi Sistemi'ne kayıtlı, organik statüde bulunan kovanlar için arı yetiştiriciliği yapan çiftçilere kovan başına 15 lira destek verilecek. İyi tarım uygulamaları desteği de kategorilerine göre dekar başına 10 ile 150 lira arasında değişecek. Küçük aile işletmelerinin desteklenmesi uygulamalarında dekara 100 lira ödenecek. Fındık üreticilerine alan bazlı gelir desteği, belirlenen yerlerde yapılan üretimde dekara 170 lira olarak ödenecek. Katı organik-organomineral gübre desteği kapsamında dekara 20 lira destekleme ödemesi yapılacak. Geleneksel zeytin bahçelerinin rehabilitasyonu desteği kapsamında dekara 100 lira destek verilecek. HAVZALARDA YETİŞTİRİLEN ÜRÜNLERE DESTEKLER Fark ödemeleri kapsamında belirlenen havzalarda yetiştirilecek ürünler için verilecek destekler de tespit edildi. Bu kapsamda kilogram başına yağlık ayçiçeği, kuru fasulye, nohut ve mercimeğe 50 kuruş, kütlü pamuğa 110 kuruş, soyaya 60 kuruş, kanolaya 80 kuruş, aspire 55 kuruş, dane mısıra 3 kuruş, buğday, arpa, yulaf, çavdar, tritikale ve çeltiğe 10 kuruş, zeytinyağına 80 kuruş, yaş çaya 13 kuruş ve dane zeytine 15 kuruş destek sağlanacak. Su kısıtı olan bölgelerde nohut, mercimek ekenlere verilen fark ödemesine ilave yüzde 50 destek ödenecek. Damlama sulama ile sulanan alanlar hariç dane mısıra destekleme ödemesi yapılmayacak. Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamında desteklenen ürünlerin havza dışında yetiştirilmesi durumunda belirlenen ürünlere mazot, gübre, fark ödemesi, yurt içi sertifikalı tohum kullanım, yem bitkileri ve fındık alan bazlı gelir desteği verilmeyecek. Desteklemelerden, ÇKS'de özlük, ürün, arazi bilgileri kayıtlı olan ve belirlenen havzalarda yer alan, arazilerde desteklemeye esas ürünleri ürettiği Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe müdürlüklerince tespit edilen ve belirlenecek yasal süre içinde destekleme başvurularını yapan kamu kurum ve kuruluşları hariç gerçek ve tüzel kişiler yararlanacak. YAŞ ÇAYDA FARK ÖDEMESİ DESTEĞİ Yaş çay üreticilerine yapılacak fark ödemesi desteği, belirlenen havzalarda Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan "Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine Dair Karar" ile tespit edilen ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından ruhsatname verilen alanlarda üretim yapan çiftçilere yapılacak. Hasat makineleriyle hasadı yapılan ürün ve üretim alanları için uzaktan izleme ve verim tespiti yapan sistemlerin kullanılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirilecek. Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamında yem bitkileri desteğinde ÇKS'ye kayıtlı arazileri üzerinde kaba yem üretmek amacıyla çok yıllık ve tek yıllık yem bitkileri ekimi yapan üreticilere ürünü hasat etmeleri kaydıyla destek sağlanacak. Yem bitkileri üretim desteği, dekar başına olmak üzere, korunga için 90 lira, tek yıllık yem bitkileri için 60 lira, silajlık ekilişler (sulu) için 100 lira, yapay çayır mera için 150 lira, çok yıllık yem bitkilerinde sulu olanlar için 90 lira, kuru olanlar için de 40 lira olacak. Yer altı sularının yetersiz seviyede ve su kısıtı olduğunun Tarım ve Orman Bakanlığınca tespit edildiği havzalarda bu yıl ekilen yem bezelyesi, fiğ, Macar fiği, burçak ve mürdümük için yem bitkisi desteğine ilave yüzde 50 destek verilecek. Doğal polinasyonu sağlamak amacıyla Bakanlık Örtü Altı Kayıt Sistemi'ne kayıtlı örtü altı ünitelerinde, bombus arısı kullanan yetiştiricilere koloni başına 60 lira ödenecek. HAYVANCILIK DESTEKLERİ Hayvancılık alanında, programlı aşıları tamamlanmış, 4 ay ve üzeri yaşta, ilkine buzağılama yaşı en fazla 810 gün veya son iki buzağılama arası en fazla 450 gün olan ineklerin doğan buzağıları için hayvan başına 370 lira destek sağlanacak. Etçi veya kombine ırk boğaların sperması ile suni tohumlamasından veya bu ırkların Bakanlıkça izinli boğaları ile tabi tohumlamasından doğan buzağıları için 600 lira destek verilecek. Soy kütüğüne kayıtlı buzağıların ilave desteklemesi, Bakanlıkça belirlenecek birim fiyat ve şartlar doğrultusunda yapılacak. Döl Kontrolü Protokolü kapsamındaki boğalardan, suni tohumlama sonucu doğan buzağılara ilave 50 lira destek ödenecek. Buzağı destek şartlarını karşılayan buzağı başına ödeme birim miktarlarının 20 başa kadar tamamı, 21-100 başa kadar yüzde 75'i, 101-500 baş için yüzde 50'si ödenecek. Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Kars, Muş, Ordu, Rize, Sivas, Şırnak, Trabzon, Tunceli, Van'da doğan buzağılar için ilave 100 lira destek ödemesi yapılacak. ÇOBAN İSTİHDAMINA 6 BİN LİRALIK DESTEK Dişi mandalar için 250 lira, soy kütüğüne kayıtlı dişi mandalar için ilave 200 lira, programlı aşıları tamamlanması kaydıyla 4 ay ve üzeri malaklar için 250 lira, soy kütüğüne kayıtlı malaklar için de ilave 200 lira, suni tohumlamadan doğan malaklara ayrıca ilave 250 lira destek ödenecek. Islah amaçlı süt içerik analizi yapılan ve Bakanlıkça belirlenen süt kalite kriterlerini sağlayan suni tohumlamadan doğan saf sütçü veya kombine ırk her bir inek için 100 liraya kadar destek verilecek. En az 1 baş, en fazla 50 baş düve (manda dahil) alımına da Bakanlıkça belirlenecek düve bedelinin yüzde 40'ı kadar destekleme ödemesi yapılacak. Hastalıklardan ari işletme desteği damızlık boğalar dışındaki 6 ay üzeri yaştaki erkek hayvanlar hariç, tüm sığırlar için hayvan sahiplerine 450 lira ödeme gerçekleştirilecek. Ari sığır başına ödeme birim miktarları 500 başa kadar tam, 501 baş ve üzeri için yüzde 50'sine karşılık gelen tutarın ödenmesi suretiyle uygulanacak. Ayrıca, Onaylı Süt Çiftliği Sertifikası'na sahip işletmelerdeki ari işletme desteği alan tüm sığırlar için ilave 100 lira destek verilecek. Bakanlık kayıt sistemlerine kayıtlı, yurt içinde doğmuş ve besi süresini tamamlamış erkek sığırlarını (manda dahil), mevzuatına uygun kesimhanelerde kestiren, Bakanlıkça ırk ve tür bazında belirlenecek karkas ağırlığı kriterini sağlayan 1-200 baş için (200 baş dahil) hayvan başına dönem ve birim fiyat üzerinden 250 lirayı geçmeyecek şekilde destek ödenecek. Bu kararın yayımlandığı tarihten sonra besiye alınan hayvanlarda, besi başlangıcı ile tahmini kesim tarihini Kırmızı Et Kayıt Sistemi'ne kayıt ettirilme şartı aranacak. Küçükbaş hayvancılık desteklemelerinde, çoban istihdam desteği, 100 baş ve üzeri anaç koyun keçi varlığına sahip işletmelere veya çobanlara 6 bin lira olarak ödenecek. Damızlık koyun-keçi yetiştiricileri birliklerine üye yetiştiricilerin, Bakanlık kayıt sistemlerine kayıtlı anaç koyun başına 30 lira, anaç keçi başına 35 lira, anaç tiftik keçisi başına ilave 20 lira, göçer yetiştiricilerin anaç koyun keçi başına ilave 2 lira destek ödemesi yapılacak. Bir önceki yılın anaç koyun-keçi desteğini alan ve destekleme yılında anaç koyun keçi sayısını artıran işletmelere, bir önceki yılın kuzu ve oğlaklarının, destekleme yılında anaç koyun, keçi vasfına ulaşanlarına Bakanlıkça belirlenen artış oranını aşmamak kaydıyla hayvan başına 125 lira destek ödenecek. Islah programına dahil olan damızlık koyun ve keçi yetiştiricileri birliklerine üye, Küçükbaş Soy Kütüğü ve Ön Soy Kütüğü Bilgi Sistemi (SOYBİS) ile Bakanlık HBS'sine kayıtlı yetiştiricilerin koyun-keçilerine hayvan başına 100 lira, soy kütüğü işletmelerinde yetiştirilen koç-tekeleri alan yetiştiricilere 500 lira hayvan başına destek ödemesi yapılacak. TİFTİK VE İPEK BÖCEĞİ YETİŞTİRİCİLERİNE DESTEK Tiftik ve Yapağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine (Tiftikbirlik) bağlı kooperatiflere, Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliklerine veya Bakanlığa kayıtlı yün işleme tesislerine müstahsil makbuzu karşılığında satan ve Tiftik Kayıt Sistemi (TKS) Veri Tabanı'na kaydettiren üreticilerine oğlak tiftiğinin kilogramına 35 lira, anamal tiftiğin kilogramına 30 lira, tali tiftiğin kilogramına 22 lira, sözleşmeli üretim kapsamında üretilen tiftiğe de ilave 10 lira ödeme yapılacak. İpek böceği yetiştiriciliğinde ücretsiz tohum sağlayan Koza Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine (Kozabirlik) dağıttığı kutu başına 120 lira, ürettiği yaş ipek böceği kozasını Kozabirlik/kooperatifleri veya faaliyet alanı kozadan flatürle ipek çekimi ve işleme olan tüzel kişilik vasıflarına haiz işletmelere satan yetiştiricilere yaş kozanın kilogramına 80 lira ödeme gerçekleştirilecek. Bakanlık Arıcılık Kayıt Sistemi'ne kayıtlı, merkez birliği düzeyinde örgütlenmiş yetiştirici birlikleri ve/veya üretici birliklerine üye üreticilerine de arılı kovan başına 20, Bakanlıktan üretim izni almış damızlık ana arı üreticilerinden satın alıp kullandıkları damızlık ana arı başına 80 lira destek sunulacak. Bu yıl doğal afetler (yangın ve sel) nedeniyle hasar tespit komisyonları tarafından yapılan tespit sonucunda, kovanları zarar gören yetiştiricilere arılı kovan başına 30 lira, çam balı üretim alanlarının zarar görmesi sonucu üretim kaybı yaşayan yetiştiricilere ürün kaybının telafisi için kilogram başına 30 lira ödeme yapılacak. Bakanlıkça programlanan aşı uygulamaları sonrasında oluşan atıklar için hayvan sahiplerine, büyükbaş hayvan atıkları için 1000 lira, küçükbaş hayvan atıkları için 150 lira atık desteği, hayvan hastalıkları ile mücadele çerçevesinde, Bakanlıkça belirlenen programlı aşılamalar ve küpe uygulamaları için uygulayıcılara büyükbaş hayvan başına 1,5 lira, küçükbaş hayvan başına ise 1 lira destek ödemesi yapılacak. Bitkisel üretime arız olan zararlı organizmalara karşı biyolojik veya biyoteknik mücadelenin yaygınlaştırılmasıyla kimyasal ilaç kullanımının azaltılması ve kalıntının önlenmesi amacıyla biyolojik ve biyoteknik mücadele desteği dekar başına 70 ila 500 lira arasında olacak. BALIKÇILIK DESTEKLERİ Su ürünleri desteği çerçevesinde 350 bin kilogram dahil, alabalık için kilogram başına 0,75 lira, yeni türlere, kapalı sistem üretime, kilogram üstü alabalık yetiştirilmesine ve sazana 1,5'ar lira, midye için kilogram başına 10 kuruş destek sağlanacak. 10 bin adede kadar kuluçkahane damızlık alabalık desteği balık başına 60 lira, toprak havuzlarda balık yetiştiriciliğine 30 bin kilogram dahil kilogram başına 1 lira, Dijital Tarım Pazarı'nda (DİTAP) kilogram başına 0,25 lira verilecek. Hayvan genetik kaynaklarının yerinde korunması ve geliştirilmesi destekleri kapsamında Bakanlıkça uygulanan projeler için yetiştiricilere, büyükbaş koruması amacıyla hayvan başına 600 lira, küçükbaş korumaya hayvan başına 90 lira, sığır pedigrili korumaya 800 lira, arı korumaya kovan başına 45 lira, ipek böceği korumaya kilogramda 115 lira, ıslah programındaki koyun, keçi ve yavrularına halk elinde ıslah elit sürüde hayvan başına 80 lira, taban sürüde 40 lira, halk elinde manda ıslahı (anaç manda), boğa ve yıl içinde doğuran anaç mandaya hayvan başına 960 lira, yıl içinde doğurmayan anaç mandaya hayvan başına 600 lira, damızlığa ayrılan mandaya (düve/tosun) hayvan başına 225 lira, damızlık erkek materyale (koç-teke) hayvan başına 225 lira destekleme yapılacak. Yeni zararlı organizmaların bulaşmasını engellemek, mevcut olanların eradikasyonu ve mücadelesinin yapılması ile yayılmasını önlemek amacıyla ilgili mevzuata uygun olarak gerekli karantina tedbirleri kapsamında fındıkta yasaklama süresi olan 4 yıllık ürün bedelinin aynı alan için bir kereye mahsus olmak üzere kilogram başına 26,5 lira, taş çekirdekli meyvelerde yasaklama süresi olan 3 yıllık ürün bedelinin aynı alan için bir kereye mahsus olmak üzere kilogram başına 6 lira bitki karantinası tazminatı destekleme ödemesi verilecek. SERTİFİKALI PATATES TOHUMU KULLANANA 100 LİRA DESTEK Yurt içi sertifikalı tohum kullanım desteği çerçevesinde dekara aspir için 5 lira, kanola için 20 lira, susam için 4 lira, arpa, buğday, çavdar, tritikale, yulaf, çeltik için 16 lira, kuru fasulye, mercimek ve yonca için 30 lira, nohut için 20 lira, patates için 100 lira, fiğ, yem bezelyesi, korunga ve soya için 22 lira, yer fıstığı için 17 lira ödeme gerçekleştirilecek. 2022 üretim yılı sertifikalı tohum kullanım desteği arpa, buğday, çavdar, tritikale, yulaf, çeltik için dekara 24 lira olacak. Sertifikalı fide/fidan kullanım desteği Antep fıstığı, ceviz, badem, mavi yemiş ve aronya için 400 lira, armut, ayva, elma, kiraz, nektarin, şeftali, erik, limon, mandalina, portakal, kayısı, vişne, zeytin, diğer meyve türleri ve asma (nar ve muz hariç) 280 lira, sertifikalı çilek fidesi ile bahçe tesisi için de dekar başına 400 lira olacak. Yurt içinde sertifikalı tohum üreten/ürettiren ve sertifikalandıran, yurt içinde satışını gerçekleştiren, Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş tohumculuk kuruluşu kabul edilen ÇKS'ye kayıtlı çiftçilere bu yıl ürettikleri çeşitli sertifikalı tohumluklarla orijinal/temel ve üstü tohumluklara da türüne göre kilogram başına 0,1-5 lira yurt içi sertifikalı tohum üretim desteği ödemesi yapılacak. Sertifikalı aşılı fidan başına 0,5 lira aşısız fidan başına ise 0,25 lira destek sunulacak. Çiftlik Muhasebe Veri Ağı Sistemi'nin 81 ilde uygulanmasına devam edilecek ve geçen yıl kayıt altına alınan 6 bin işletmeye, işletme başına 600 lira ödenecek. Tarımsal yayım ve danışmanlık desteği olarak, Bakanlıkça yetkilendirilerek tarımsal yayım ve danışmanlık hizmeti sunan serbest tarım danışmanları ile ziraat odası ve üretici örgütlerinde en fazla 5 tarım danışmanı olmak üzere istihdam edilen her bir tarım danışmanı için 46 bin lira ödenecek. Ödemeler 12 aylık hizmet sunumuna bağlı olarak eşit iki dilim halinde yapılacak. Bakanlığın ve tarım sektörünün ihtiyaç duyduğu öncelikli konulara ilişkin bilgi ve teknolojilerin geliştirilmesi ve bunların çiftçilerle tarımsal sanayicilere aktarılması amacıyla Bakanlıkça uygun görülen Ar-Ge projelerine destekleme ödemesi yapılacak. Öte yandan, Kararda Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli çerçevesinde desteklenecek ürün listeleri de yer aldı. Söz konusu karar 1 Ocak 2021'den geçerli olmak üzere bugün itibarıyla yürürlüğe girdi. Kararın hükümlerini Tarım ve Orman Bakanı yürütecek.

2 yıl önce

Erzurum 5.1'le sallanmıştı: Depremzedelere tam destek

Köprüköy ilçesinde dün saat 15.40'ta meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremde Alaca Mahallesi'nde 10, Duatepe Mahallesi'nde 11, Kındağut ve Kayabaşı mahallelerinde 2, Topçu Mahallesi’nde 20 olmak üzere toplam 45 evde ağır hasar oluştu. Evlerine giremeyen depremzedeler için AFAD İl Müdürlüğü tarafından tahsis edilen 65 çadır, gece TIR'la ilçeye getirilerek, depremzedelere dağıtıldı. Jandarma, Erzurum Büyükşehir Belediyesi ekipleri ve diğer görevliler, gece boyunca çadır kurulumunda görev aldı. Hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü mahallelerde evlerine giremeyenler, yaktıkları ateşin başında bekledi. AFAD tarafından depremzedelere ısınmaları için sobalar sağlandı. Jandarma personeli, gıda kolilerini taşırken, Kızılay ekipleri de sıcak çorba ve çay ikramında bulundu. Bu sabah günün ilk ışıklarıyla birlikte ahırlarından çıkarılan hayvanlar, çobanlar tarafından meralara götürülürken, bölge halkı, günlük yaşamına dönmeye çalışıyor.

1 2 ... 9 10 11 12 13 14 15 ... 62 63