29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

PKK iddianamesinde İBB detayı! Bazı örgüt sempatizanlarının İBB'de işe başladığı da iddianamede yer aldı

Star’ın haberine göre; Sözde vaazlar vererek halkın dini duygularını sömürdüler, terör propagandası yaptılar, elemanlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde istihdamını sağladılar... Bu iddialar, Din Adamları Yardımlaşma Derneği'ne yönelik soruşturmada yer aldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca terör örgütü PKK'nın uzantısı olduğu gerekçesiyle 23 dernek üyesi hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede derneğin amacının Kürt kökenli vatandaşların dini inanç ve duygularını sömürmek, bu yolla örgüte sempati duymalarını sağlamak olduğu belirtildi. Bunun için sözde din adamı görünümlü örgüt üyelerince vaazlar verildi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhinde propaganda yapıldı. Toplantılara zaman zaman Kandil'den gelen örgüt yöneticileri de katıldı. "İBB'DE İŞE BAŞLADILAR" İDDİASI Derneğin kamu kuruluşlarına sızma çalışmalarına da iddianamede yer verildi. Sözde din adamlarının, dernek referansıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gassal olarak girmesi sağlandı. İddiaya göre, maaşlarının bir kısmını derneğe aktarıyor, dolaylı olarak teröre destek veriyorlardı. Zanlılar, İBB'nin yardım amaçlı verdiği alışveriş kartlarını terörist ailelerine dağıtmakla da suçlanıyor. "Dernek yöneticileri referans oldu İBB'ye gassal olarak alındım" ŞÜPHELİ İFADESİ: "Benim İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gassal olarak alınmamda DİAYDER dernek yöneticileri referans olmuşlardır. Benimle birlikte o dönemde 6 kişi daha DİAYDER derneği öncülüğünde işe alındı. Birlikte işe girdiklerim maaşlarından bir kısmını DİAYDER'e vereceklerini söylüyorlardı." Dernek, Diyanet'in camilerine gitmeyin bildirisi yayınlamış İddianamede derneğin 2013'te örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'ın talimatıyla yürüttüğü faaliyetlere de değinildi. "Diyanet'in camilerine gitmeyin" çağrısıyla bildiri yayınlandığı hatırlatıldı. 335 SAYFALIK İDDİANAME Tüm tespit ve delillerin yer aldığı iddianame 335 sayfa tuttu. 23 sanık hakkında istenen ceza istemi belli oldu. İddianame İstanbul 14. ağır ceza mahkemesine gönderildi. Yargılama süreci, "terör örgütü üyeliği" başta olmak üzere pek çok suçlamayla önümüzdeki günlerde başlayacak.

2 yıl önce

CHP'li Bilecik Belediyesi’ndeki rüşvet skandalında yeni detaylar! Berberden bile rüşvet istemişler

Bilecik'te CHP'li Belediye Başkanı Semih Şahin'in danışmanı ve KAYI A.Ş.'nin genel müdürü Selçuk Erdağı'nın bir müteahhitten 200 bin dolar rüşvet alırken suçüstü yakalanmasının ardından rüşvet çarkının nasıl işlediğine ilişkin yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin'in sağ kolu ve yakın arkadaşı olan danışmanı Selçuk Erdağı, bir müteahhitten istediği 320 bin dolar rüşvetin 200 bin dolarını belediyedeki odasında nakit aldığı sırada polis ekipleri tarafından yapılan baskınla suçüstü yakalanmıştı. Erdağı çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Erdağı'nın rüşvet almasına imkân sağlayan belediye personelinin de belirlenmesi için çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda İmardan Sorumlu Başkan Yardımcısı, encümen üyeleri ve ruhsat biriminde çalışanların da ifadelerine başvuruluyor. 'GÖZLERİNİ ESNAFA DİKTİLER' Bundan 1 yıl önce Bilecik Belediyesi'nde oluşturulan rüşvet ekibine ilişkin paylaşımda bulunarak olayın patlak vermesini sağlayan eski CHP milletvekili ve eski belediye başkanı Mehmet Seven, Erdağı'nın suçüstü yakalanmasının ardından SABAH'a açıklamalarda bulundu. Bilecik Belediyesi'ndeki rüşvet ekibinin işyerine ruhsat almak isteyen berberden bile rüşvet istediğini söyleyen Seven, 'Kendisinden rüşvet istenen bazı vatandaşlar gelip durumu bize şikâyet etmeye başladı. Zaten kentte de rüşvet olayları artık yüksek sesle konuşulmaya başlanmıştı. Kendisine ekmek kapısı açmaya uğraşan berber, çay ocağı ve bakkal gibi esnaftan bile çeşitli miktarlarda rüşvet istenmiş. Selçuk Erdağı'nın başında olduğu bu İstanbul ekibi, yakayı ele vermemek için akıl almaz yöntemler uygulamış. Rüşvet istemek için Belediyeye çağırdıkları esnaf ve müteahhit gibi kişilerden görüşme öncesinde telefonlarını alıp toplamışlar. Kimse ses ve görüntü kaydı yapmasın diye. Hatta daha da ileriye giderek bazı iş insanlarından istedikleri rüşvet miktarını hiç konuşmadan ve kağıtlara yazarak istemişler. Ben sosyal medya hesaplarımdan rüşvet konusunda sürekli paylaşımlar yaparak uyarılarda bulundum. Yetmedi. CHP yönetimine durumu ilettim. Fakat kimseden ses çıkmadı, umursanmadı' dedi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan-Elon Musk görüşmesinin detayları ortaya çıktı! Tesla’nın tüm modelleri Türkiye’ye geliyor

Elektrikli araç devi Tesla, Türkiye'de kurduğu 'Tesla Motorları' isimli şirketle ilgili üç önemli hamle yaptı. Şirketin CEO'su daha önce Lufthansa Türkiye-Irak CEO'su olarak görev yapan Kemal Geçer oldu. Şirket, hızla yapılanmasını tamamlayarak Model X, Model Y, Model 3 ve Model S isimli 4 modelini de bu sene satışa sunacak. Şirketin sermayesi ise tek kalemde 50 milyon lira artırıldı. Elon Musk'ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşme ve Anıtkabir ziyaretinin sırrı ortaya çıktı. Dünyanın elektrikli otomotiv devi Tesla, Türkiye'de kurduğu Tesla Motorları şirketiyle tüm modellerini ülkemize getiriyor. Modeller arasında, Tesla'nın en ileri teknolojili ve en hızlı modeli Tesla S de var. Türkiye'deki şirketin sermayesini 50 milyon lira nakit ödeyerek arttıran Elon Musk, iş görüşmesini bizzat yaparak 2015 yılından bu yana Lufthansa Havayolları'nın Türkiye-Irak CEO'su olarak görev yapan ve şirketin yüzde 20 büyümesinde büyük pay sahibi olan Kemal Geçer'i transfer etti. Tesla ve SpaceX'in kurucusu Elon Musk 2017 yılında Türkiye'ye gelmiş, Anıtkabir'i ziyaret etmiş ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la görüşmüştü. Elon Musk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu ziyaretten sonra da hem telefon hem de video mesaj yoluyla görüşmeye devam etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sevgili dostum" dediği Elon Musk'la yaptığı bir görüşmenin ardından, "Görüşmede, Türkiye'deki kamu ve özel sektör kurumları ile şirket arasında uzay teknolojileri başta olmak üzere farklı alanlarda işbirliğine ilişkin hususları ele aldık. Teknoloji alanında ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmeyi ve milletimize fayda sağlama amacıyla bu alanda atılan her adımı desteklemeyi sürdüreceğiz" açıklaması yaptı. SIRRI ORTAYA ÇIKTI Bu görüşmelerin ardından, 19 Aralık 2021'de Türkiye'nin 8. uydusu Türksat 5B, SpaceX firmasının ABD'nin Florida eyaletindeki üssünden Falcon 9 roketiyle fırlatıldı. Ancak, Elon Musk'un Türkiye'ye ilgisinin sadece SpaceX'le ilgili olmadığı ortaya çıktı. Elon Musk, Türkiye'de ana sermayesi 710 bin TL olan Tesla Motorları Satış ve Hizmetleri Limited Şirketi için geçen ay 50 milyon TL sermaye arttırımına gitti. Bu ticari girişimin gerisinde ise Elon Musk'un Tesla otomobillerini Türkiye'de de satmak istemesi yatıyordu. TESLA'YA 'HAVACI' CEO Tesla'nın Türkiye CEO'su için iş görüşmelerini büyük bir gizlilik içinde bizzat Elon Musk online olarak yaptı. Yapılan mülakatların sonunca, Tesla'nın Türkiye CEO'su olarak seçilen isim, 2015 yılından bu yana Lufthansa Türkiye-Irak CEO'su olarak görev yapan ve üç kez 40 yaş altı başarılı CEO ödülü alan Kemal Geçer oldu. TÜM MODELLER GELİYOR Tesla 2022 içinde yapılanmasını hızla tamamlayarak, ürettiği 4 modeli de Türkiye'ye getirecek. Kısa zamanda yapılacak lansman ile araçlar tanıtılacak ve fiyatları kamuoyu ile paylaşılacak. Ayrıca servis, bakım, yol yardımı gibi hizmet ağı ve ekipler oluşturularak müşterilere hizmet verilecek. Tesla'nın internet sitesinde artık Tesla Süperşarj istasyonları için il isimleri de bulunuyor. İllerin yanında istasyonların adresleri değil "coming soon" (yakında) ifadesi yer alıyor. Sitede şimdilik süper şarj istasyonları için İstanbul başta olmak üzere, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Edirne, Hendek (Sakarya), İzmir ve Konya'nın isimleri verilmiş. Şarj istasyonları ana yollar ya da alışveriş merkezleri gibi herkesin kolayca ulaşabileceği noktalara kurulacak. BİNLERCE KİŞİYE İŞ Tesla başta İstanbul'da ve sonrasında bölgelerde ve diğer illerde kendi bünyesine bağlı satış ofisleri ve mağaza zincirleri oluşturacak. Şirket yönetim, servis, mağaza, servis- bakım gibi alanlarda kuracağı hizmet ağı ile binlerce kişiye iş imkanı sağlayacak. İş ilanları birkaç gün içinde Tesla'nın internet sitesinden yayınlanmaya başlayacak. 38 YAŞINDAKİ GENÇ CEO TESLA'nın Türkiye CEO'su olan Kemal Geçer 1984, Almanya doğumlu. Schumpeter School of Business and Economics mezunu olan Geçer, iş hayatına Almanya'da Vodafone'da başladı. IQ Group, PricewaterhouseCoopers AG'de Strateji Danışmanı olarak görev yaptıktan sonra 2013'te Düsseldorf'te HEINE Medizin GmbH'da Genel Müdür oldu. 2015'te Lufthansa Havayolları'nda göreve başlayan Kemal Geçer, Satış Müdürlüğü görevini bir yıl boyunca yaptıktan sonra 1 Ekim 2016 tarihinden itibaren de Lufthansa Türkiye'de genel müdür olarak göreve başladı. TESLA'NIN UÇAĞI 'S' TESLA'nın Model X, Model Y, Model 3 ve 2022 yılında piyasaya sürdüğü Model S isimli dört farklı otomobil modeli bulunuyor. Bu modellerin en hızlısı ise Model S olarak dikkat çekiyor. Model S, en üst donanımında 1020 HP ile 0'dan 100 km/s'ye 1.99 saniyede çıkabiliyor. 580 km menzil sunan otomobil, 321 km/s'ye kadar son hıza ulaşabiliyor. Bu modelin en üst versiyonu ABD'de 123 bin 740 dolara satılıyor. Tesla'nın en uygun fiyatlı modeli ise Model 3. Bu model de ABD'de 44 bin 500 dolardan satışa sunuluyor.

2 yıl önce

Fırat Tanış kimdir? Ekrem İmamoğlu’nun eleştirmesiyle başlayan linç yağmuru… Sezen Aksu, Bilgin Gökberk, Cüneyt Özdemir detayları

Bugüne kadar, Sezen Aksu'nun ilk insan ve insanlığın ilk Peygamberi Hazreti Adem (a.s) ile Hazreti Havva validemize yönelik hakaretini savunarak destekleyen Cumhuriyet gazetesinin yazarı Bilgin Gökberk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çarpıtılan sözlerini köşesine taşırken, "Ekrem İmamoğlu'nun 'tiyatro' benzetmesine anında tepki verip artistlik yapan oyuncu tayfası, Sezen Aksu'nun 'dilinin kopartılması' konusunda arazi oldu. Bu boş beleş modelleri iyi tanıyoruz." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/firattanis/status/1486619137770201089?s=21 Gökberk'in yazısına tepki gösteren Fırat Tanış, "Altılı bültenine çevirdiniz canım gazeteyi. Bu akılla mı her şey çok güzel olacak? Bu üslupla, bu seviyeyle mi 'ötekilerin' hakkını hukukunu korumaya talipsiniz?" diye sordu. https://twitter.com/firattanis/status/1486714779423035395?s=21 Günlerdir, "Sanatçı özgür olmalı" yaygarası kopararak Sezen Aksu'nun bir Peygambere yönelik çirkin sözlerini savunanlar, eleştiri kendilerine gelince, Fırat Tanış'ı hakaret yağmuruna tuttu. https://twitter.com/cuneytozdemir/status/1486764583771590656?s=21 Tanış'ın sözlerine Twitter hesabından cevap veren Cüneyt Özdemir de Fırat Tanış'ı "trol" olmakla suçladı.

2 yıl önce

20 yıllık suikastın karakutusu yakalandı! "Can Dündar" detayı ortaya çıktı

Tarihçi yazar Necip Hablemitoğlu suikastında 20 yıllık sır perdesi aralanıyor. MİT'in Ukrayna'da yakaladığı katil zanlısı Nuri Gökhan Bozkır Türkiye'ye getirilerek emniyete teslim edildi. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve Alman Vakıfları davalarının raporlarını hazırlayınca örgütün hedefi haline gelen tarihçi-yazar Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, 2002'de Ankara'da evinin önünde silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Soruşturma dosyası karartıldı, katil zanlılarına ulaşılamadı. Hablemitoğlu'nun ismi 15 Temmuz darbe girişimi davalarında da geçti. FETÖ çatı iddianamesinde örgüt üyesi polisler tarafından suikastın bilinçli olarak karartıldığı tespit edildi. Eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, dosyada yeterli delil, ifade ve HTS kayıtları olduğunu belirterek, "Bu cinayet FETÖ tarafından işlenmiştir" dedi. 17 yıldır karanlıkta kalan dosya yeniden açıldı. Hablemitoğlu'nun ölümünden önceki 6 ay boyunca izlendiği belirlendi. Olay yerindeki baz kayıtlarından, TSK'dan ihraç edilen eski asker Nuri Gökhan Bozkır'a ulaşıldı. Ukrayna'ya kaçtığı belirlenen Bozkır, Interpol'ün kırmızı bülten çıkarması sonrası 10 Temmuz 2019'da Kiev'de gözaltına alındı. 3 ay cezaevinde kaldıktan sonra ev hapsine çıkarılan Bozkır için adli kontrol uygulandı. Türkiye'nin iadesini istediği Bozkır'ın Ukrayna'ya iltica talebi, 8 Aralık 2020'de reddedildi. 16 Aralık'ta Ukrayna Başsavcılığı, Bozkır'ın Türkiye'ye iadesine karar verdi ancak zanlı temyize gitti. 2 Ağustos'taki temyiz duruşması ise Bozkır'ın hasta olduğu gerekçesiyle ertelendi. 9 duruşmaya katılmayan Bozkır'ın davası 11 Ocak 2022'ye ertelenince MİT harekete geçti. SORGUSU 8 GÜN SÜRECEK MİT, önceki gün Bozkır'ı Ukrayna'da yakalayarak Ankara'ya getirdi. Bozkır, MİT'teki işlemlerinin ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne teslim edildi. Bozkır'ın yaklaşık 8 gün sürecek ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği belirtildi. Necip Hablemitoğlu, FETÖ'nün devlet içindeki yapılanmasını anlattığı Köstebek adlı kitabını yayınlamadan önce katledildi. Hablemitoğlu suikastinin kilit ismi Nuri Gökhan Bozkır'ın adı, üst düzey kamu çalışanlarının yer aldığı 'sauna çetesi' içinde de yer alıyor. Bozkır, Şanlıurfa Akçakale'de 8 Eylül 2015'te yakalanan ve bomba yapımında kullanılan mühimmat yüklü "soğan tır'ları" soruşturmasında hapis cezası alacağını anlaması üzerine Ukrayna'ya kaçmıştı. FETÖ'NÜN AĞZIYLA TÜRKİYE'Yİ SUÇLADI Nuri Gökhan Bozkır, FETÖ'nin MİT TIR'ları kumpasıyla Türkiye'yi uluslararası alanda teröre destek veren ülke gibi gösterme stratejisinin uygulayıcısı oldu. Bozkır, Ukrayna'da bazı haber portallarına verdiği demeçlerde Suriye'ye yapılan yasa dışı silah ticaretinin Türkiye'nin bilgisi dahilinde olduğu yalanını dolaşıma soktu. DÜNDAR İLE İLETİŞİM Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Bozkır, bu strateji doğrultusunda Bayır-Bucak Türkmenlerine yardım götüren MİT TIR'ları kumpasının firari sanıkları arasında yer alan Can Dündar ile de temas kurdu. Dündar'ın, "MİT TIR'ları Davası" ile ilgili Türkiye'nin terörist gruplara silah gönderdiğine dair bilgi/belge temin etmesi için tanıklık yapması karşılığında Bozkır'ı destekleme sözü verdiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Dündar, Bozkır'dan hazırlayacağı bir belgeselde kullanmak üzere, Ukrayna'dan temin edildiği ve Türkiye tarafından Libya'ya gönderildiği iddia edilen mühimmatların belgelerini istedi. MAFYA KORUMAYA ALDI Hablemitoğlu cinayeti nedeniyle hakkında kırmızı bülten çıkarılan Bozkır, Ukrayna'ya iltica talebinde bulundu. Ancak bu talebi kabul edilmeyince Türkiye'ye iade edileceği korkusuyla uluslararası suç gruplarıyla ilişkilerini kullanarak Romanya'da mafyanın korumasına girdi. Dündar'ın, Bozkır'a Romanya'da da ulaştığı tespit edildi. Dündar'ın Sınır Tanımayan Gazeteciler'den Marcus Bensmann ve Detsche Welle'den bir grup gazeteciyle birlikte Zoom üzerinden görüşmeyi gerçekleştirdiği belirlendi. Dündar'ın, Türkiye tarafından terörist gruplara gönderilen sözde silah/mühimmata ilişkin ticari bilgi/belgeler ve görsel dokümanları istedi. 'YAŞADIKLARIMIZI BİLEMEZSİNİZ' Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, Twitter'dan "Biz canımızdan olup, hayal bile edemeyeceğiniz zor bir 20 yılı tamamladık. Süreci, yaşadıklarımızı bilemezsiniz" dedi. Ailenin avukatı Ersan Barkın ise "Bu gelişmenin yıllar sonra suikastın aydınlatılmasına katkı sağlamasını umut ederiz" diye konuştu.

2 yıl önce

Halil Falyalı cinayetinde Sedat Peker detayı! Mustafa Söylemez olay günü Peker’in adamı Metin Süs ile görüşmüş

Halil Falyalı cinayetiyle soruşturmasıyla ilgili Mustafa Söylemez'in KKTC'den İstanbul'da döndükten sonra Bakırköy'de Sedat Peker'in akrabası olduğu belirtilen Metin Süs ile görüştüğü kaydedildi. Mustafa Söylemez'in ağabeyi Mehmet Faysal Söylemez'i aramak için Süs'ten telefonunu istediği ve ağabeyini arayarak bilgi verdiği belirtildi. Olayın ardından ilk gözaltına alınan Mustafa Söylemez'in avukatının, Metin Süs'ü arayarak bilgilendirdiği kaydedildi. Soruşturma kapsamında dün sulh ceza hakimliğine çıkarılan Mustafa Söylemez, Faysal Söylemez, Abdurrahim Çelik, Ender Yıldız ve Cengiz Şener tutuklanırken, Ahmet Naim Memiş, Metin Süs ve Celal Birol adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. FALYALI'NIN HAVALİMANINDA FOTOĞRAFLARI Öte yandan Mustafa Söylemez olay günü sabahında KKTC'den İstanbul Havalimanı'na geldiği anların fotoğrafı ortaya çıktı. Havalimanı güvenlik kamerası görüntülerine göre, Söylemez'in 9 Şubat Çarşamba günü saat 07.00 sıralarında İstanbul'a geldiği anlaşılıyor.

2 yıl önce

Ömer Çelik açıkladı! Pençe-Kilit Operasyonu'nda 51. madde detayı

İşte Çelik'in açıklamalarından satır başları: * Kanada'da Toronto'da teraviden çıkan müslamanlara ateş açıldı. Kanada makamlarının gerekli önlemleri almasını bekliyoruz. Bu saldırganlıkları şiddetle kınadığımızı bildiriyoruz İSRAİL'İN SALDIRILARI * Ramazan ayında maalesef büyük bir üzüntüyle karşılaştığımız şiddet olaylarıyla karşılaşıyoruz. Kanada'da Müslümanlara yönelik saldırı oldu. En çok içimizi yakan Filistin'de Müslümanlara yönelik olan şiddettir. Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılar, maalesef şiddet olaylarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Mescid-i Aksa ve Kudüs kırmızı çizgimizdir. 1'i çocuk olmak üzere 7 Filistinlinin hayatını kaybettiği bu olaylar, asla kabul edilemez. Mescid-i Aksa'nın ve oradaki müslümanların korunması için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz. PENÇE-KİLİT OPERASYONU * Türkiye, meşru müdaafa hakkını kullanarak, Pençe-Kilit operasyonunu başlattı. Operasyonu BM'nin 51. maddesine dayanarak yapıyoruz. Bu tabi terör örgütünün tespit edildiği hazırlıklar üzerine gerçekleştirilen bir harekattır. Gönül ister ki terör örgütünün bulunduğu kardeş devletler, bu terör örgütünü oradan çıkarsınlar, bu operasyonlara gerek kalmasın. Kahraman Mehmetçiğin bu çabasının hedefe ulaşacağından hiçbir kuşkumuz yoktur. VAKA SAYILARINDAKİ DÜŞÜŞ * Pandemi dönemi güçlü bir şekilde yönetilmeye çalışıldı. Tabi ki eski halimize dönmedik. Oraya doğru ilerliyoruz. Normalleşmeye yönelik kademeli geçişlerle bunu yapmaya çalışıyoruz. Vaka sayısının 5 binin altına inmesi çok önemli. Bu günlere gelmemizde büyük emeği geçen sağlık çalışanlarına bir kez daha teşekkür ederiz. Bu sebeple bugün birazcık normalleşmeyi tadabiliyorsak, sağlık çalışanlarımızın büyük gayretini hiçbir zaman unutmayacağımızı belirtmek isterim. Pek çok sevdiğimiz insanı kaybettik. Hepsine Allah'tan rahmet diliyoruz. Bundan sonra gerekli uyarıları dinleyerek, Bilim Kurulu'nun aldığı kararlara kademli olarak uygulayarak yeni döneme geçmeyi bekliyoruz. ULAŞIM PROJELERİ * Yeni dünyadan bahsettiğimiz dönemde, Türkiye güçlü bir şekilde kendi planını uygulamaya devam ediyor. Cumhurbaşkanımız Ulaştırma ve Lojistik Ana Planını açıkladı. Bu plana 198 milyar dolarlık bir bütçe ayrılacak. Pek çok sektörde bu gelimeler oluyor. Türk start-upları yılın ilk çeyreğinde 1.3 milyar dolarlık yatırımla, 2021 genelinde elde ettikleri yatırıma sadece 3 ayda ulaştılar. Türkiye'nin AR-GE projesinin son yıllarda kazandığı açısından önemli rakamlar. Cumhurbaşkanımız şehirleşme ve vatandaşlarımızın konut elde edinmesi konusunda yakından takip ediyor. Bunun için Çevre Bakanlığımız 81 ili kapsayan bir  proje gerçekleştiriyor. Bu projenin detaylarını sayın Cumhurbaşkanımız haziranda açıklayacak. RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI * Savaşın ne kadar mantıksız, ne kadar yıkım getiren bir olay olduğu bu sefer de dünyanın gözleri önünde gerçekleşiyor. Atatürk'ün "Savaş zorunlu değilse, bu bir cinayettir" sözünün ne kadar doğru olduğu bu vesileyle görülmüş oldu. Bütün insanları olumsuz etkilediği daha net görüyor. İstanbul'daki müzakere sürecinin desteklenmesi çok önemli. Putin'le görüşen Avusturya Başbakanı, "Beni iyimser yapan tek şey, Putin'in İstanbul'da yapılan müzakere sürecini dile getirmesiydi." dedi. Cumhurbaşkanımız tarafından yürütülen müzakere sürecine devletlerin somut olarak bir yaklaşım gösterdiği yok. Bütün bir müzakere süreci Türkiye'nin yürüttüğüdür. Bu süreç iyi anlaşılmalıdır, destek verilmelidir. İkincisi bu kadar kan döküldükten sonra eski günlere dönme konusunda daha büyük problemler olacaktır. Daha aktif pozitif barışın oluşması için Türkiye'nin yürüttüğü müzakere süreci çok önemlidir. Gelinen noktada savaşın Donbass'ta ağırlaşması, insanlara daha çok zarar veren bir tablonun oluşabileceğini gösteriyor. ABD'YE YPG ELEŞTİRİSİ * Pek çok ziyaret oldu son zamanlarda. Bu çerçevede ilişkilerin yoğun olduğu görülüyor. Ukrayna, Afganistan, enerji güvenirliği gibi pek çok konuda ortak işbirliği söz konusu. Ama YPG'ye verilen destek büyük bir sorun teşkil etmektedir. Bir NATO müttefiğinin terör örgütü olarak tanımladığı bir yapıya hiçbir şekilde NATO'dan bir üyenin destek vermemesi gerekir. Şimdiye kadar görülmüştür ki; Güya PKK/YPG'nin DEAŞ'la mücadele ettiği gibisinden hiçbir şekilde inandırıcı olmayan bir argüman sergilediler. Ama ne oldu o silah verilen terör örgütleri imha edilmeye devam ediliyor. Bunun arkasındaki siyaseti görüyoruz. Kimsenin bu çirkin siyasetin arkasında olmaması gerekir. 31 Ekim 2021'de Roma'da Cumhurbaşkanı ile Biden arasında yapılması kararlaştırılan Türkiye-ABD stratejik mekanizması hayata geçmiş oldu. ABD'NİN F-16 SATIŞI
 * MSB, 40 yeni F-16 uçak alınması aynı zamanda bizde olan 79 adet F-16'nın o seviyeye çıkarılması için bir talep mektubu oldu. Bu çerçevede daha geniş bir talep mektubuyla Türkiye'nin bu güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması için iletilecek. NATO müttefikleri arasında güvenlik ihtiyaçlarının kısıtlayıcı ambargoların olması mantıksızdır. En zor zamanlarda kısıtlamaların ambargoların olduğu zamanlarda verilmiştir. Şimdi ise daha güçlü kararlar verecek durumdadır. Dayanışma yerine kısıtlama ya da birbirine karşı terör örgütlerini destekleme tutumları olursa bunların sağlıklı işleyen mekanizmalar olması söz konusu değildir. Bunun önüne de bir takım siyasi kısıtlamaların çıkarılması olmamalıdır. Bir NATO müttefiği güvende değilse, hiçbir NATO müttefiği güvende değildir. FRANSA SEÇİMLERİ * Fransa'daki seçimleri yakından takip ediyoruz. Seçimlerdeki oy oranları, hangi adayın geriye öne çıktığı bizim yakın takibimizde. Ama kimsenin iç siyasetine karışacak değiliz. Partilerde İslam düşmanlığının, göçmen düşmanlığının bu kadar normalleşmiş olması Avrupa sağlığını ortadan kaldıran bir durumdur. Avrupa'nın çeşitli yerlerinde yapılan seçimlerde merkez ve aşırı sağdan gelen oyların aradaki farkı bu kadar azaltmış olması üzerinde durulması gereken bir konudur. SORU-CEVAP SANATÇILARIN ERDOĞAN'LA İFTARA KATILMASI
 Kimlik siyaseti demokrasileri zehirleyen bir şeydir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Belediye başkanlığından beri hassasiyetle durduğu bir gelenek. Sadece sanatçılarla değil başka grupları da davet ettiğinde nefret siyaseti yapıyorlar. Bunların tek tek düzelmesini beklemek gibi elimizde bir reçete yok. Sanatın daha iyi anlaşılması, başkasının kimliğini inkar eden, başkasının kimliğini sürekli kötü siyaset olarak gösteren yaklaşımdan uzak durmak gerekiyor. 6'LI MASADA 3. İTTİFAK TARTIŞMASI
 Bunu takip etmek AK Parti açısından üzerinde durduğumuz bir konu değil. İçlerinden biri çıkıp "3. ittifak oluşmuştur" diyor. Bu giderek Türkiye tartışması, siyaset tartışması gibi mekanizmalardan çıkıp bu 6'lı mekanizmanın kendi sorunlarının ifadesi neticesinde bir yapıya dönüşüyor. Biz kendi işimize bakıyoruz. KARAMOLLAOĞLU'NUN SURİYE AÇIKLAMALARI Çok büyük bir haksızlık. Kendi ülkesinin hükümetini şikayet eden, olmayan bir şeyi varmış gibi anlatım. Bu olayların başlamasından önce sayın Cumhurbaşkanımız, Esad'la görüştüğünde şunu söylüyordu. "Ülkeyi demokratikleştir" Orada terör örgütüne destek verenlerin aklında da gündemin olmayan şeyi söylüyordu. "Oradaki Kürt vatandaşlarına kimlik ver. Onlara bir vatandaşlık hakkı ver" diyordu. Cumhurbaşkanımız Esad'a tavsiyelerde bulunuyordu. Hatta Esad tavsiyeler verilmesi için kapıları açmıştı. Kim diyor, "Türkiye Suriye'yi karıştırmış." Cumhurbaşkanımız Esad'la görüşürken bizler ve arkadaşlarımız oradaydık. Esad'ın takdirlerini dinledik. Daha sonra çatışmalar başladı. Ne zaman ki ramazan ayında bu katliamlar yükseldi, Esad yönetimi tam tersi katil şebekesi gibi çalışmaya başladı ve halkın belli bir kesimini yok etmeye yönelik bir tablo sergiledi. O zaman Cumhurbaşkanımız güçlü şekilde tepki göstermeye başladı. Elinde kan olanı hedef almıyorsun, oraya kan dökülmemesi için uğraşan Türkiye'yi Cumhurbaşkanımızı hedef alıyorsun. Gerçekten çok üzücü. CHP'NİN SEÇİM KANUNU İÇİN AYM BAŞVURUSU AYM'ye başvurma hakları var. Partinin neredeyse bütün ömrünün AYM'ye başvurmakla uğraşması çok değişik bir durum. Yeni ihtiyaçlar ortaya çıktığı zaman yeni düzenlemeler yapmak gerekiyor. Bu ihtiyaçlara yönelik AK Parti bir düzenleme yapsa hemen ertesi gün CHP'yi siyaset yapan bir organizma gibi değil AYM'ye başvuran bir dernek olarak görüyoruz. Yaptıkları tek şey engelleme faaliyeti üzerine kurulu bir yaklaşım. Ya da bugün toplumla paylaştıkları bir önerileri olduğunu gördünüz mü? Siyaset toplumsal ihtiyaçların önünün açılması için yapılmalıdır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9