05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Ad ve soyadı değişikliği başvurusu e-Devlet’te

İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü e-hizmetlerine bir yenisini ekleyerek “İl/İlçe İdare Kurulu Kararı ile Ad veya Soyadı Düzeltilmesine İlişkin Başvuruların Alınması” hizmetini E-Devlet Kapısına taşıdı. Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılan düzenleme sonucu kişinin iki yıl içerisinde yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne yazılı olarak başvurması kaydıyla; Soyadı Kanunu'nun 3'üncü maddesine aykırı yazılan, yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmasından kaynaklanan anlam değişlikleri bulunan ad ve soyadları il ve ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir kereye mahsus mahkeme kararı aranmaksızın değiştirilebilmesinin önü açılmıştı. Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa eklenen geçici madde ile belirlenen süre 3 yıl daha uzatıldı. Ayrıca maddenin geçerliliği için belirlenen sürenin bitmesi üzerine tekrar bir süre uzatımına gidilmesi ihtiyacı duyulduğu taktirde kanun değişikliğine gidilmeden Cumhurbaşkanlığı makamınca sürenin uzatılabilmesi sağlandı. Bunun yanı sıra maddeye eklenen yeni hüküm ile genel ahlaka uygun olmayan ve toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen adlarında mahkeme kararı aranmaksızın il veya ilçe idare kurullarınca değiştirilebilmesine olanak tanındı. SON TARİH 6 ARALIK 2022 Yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen ad ve soyadlarının il ve ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir kereye mahsus mahkeme kararı aranmaksızın değiştirilebilmesine olanak sağlayan uygulamadan vatandaşlarımız 6 Aralık 2022 tarihine kadar faydalanabilecek. 275 BİN KİŞİ SOYADINI, 121 BİN KİŞİ İSE İSMİNİ DÜZELTTİ Yapılan bu düzenlemelerle ad ve soyadların düzeltilmesine yönelik mahkemelerin iş yükü azaltıldığı gibi bürokratik süreçler de kısaltıldı. Bu sayede 2017 yılından bugüne kadar 275 bin 808 kişi soyadını, 121 bin 65 kişi ise ismini düzeltti.

2 yıl önce

Narkotik’ten Kolombiya açıklaması: Bir hukuk devletinde hukukun kuralları geçerlidir. Ceza hukuku dedikodu üzerine değil delille hareket eder

Açıklamada "Bir hukuk devletinde hukukun kuralları geçerlidir. Ceza hukuku dedikodu üzerine değil delille hareket eder. Ülkemizde adli soruşturmalar Cumhuriyet savcılarımız tarafından yürütülmektedi. Yürütülen adli soruşturmalardaki içerik ve iddiaların kamu davası açıklamdan yetkisiz kişilerle paylaşılması ve elde edilen bilgilerin açıklamasın "masumiyetin korunması" ve "soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmemesi" ilkelerine aykırıdır." ifadelerine yer verildi. "Bu gerçekliğe rağmen aksini ima etmek, uyuşturucu mücadelesinde hayatını çekinmeden feda etmeye hazır olan ve son yıllarda yaptığı operasyonlarla ulusal ve uluslararası kamuoyu tarafaından takdirle karşılanan birimlerimize ve teşkilatlarımıza bühtandır, iftiradır."

2 yıl önce

Devlet Bahçeli: “HDP ile ortaklık analarımızın gözyaşlarının dökülmesine ortaklıktır. CHP ile İP böylesi bir tezgahın gönüllü müdavimleridir”

Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle: TÜRK GENÇLİĞİ BÜYÜK KURULTAYI VE ANALAR BACILAR KURULTAYI Ankara geçtiğimiz hafta sonu göz kamaştırıcı iki toplantıya ev sahipliği yaptı. Birisi Türk Gençliği Büyük Kurultayı diğeri ise Analar Bacılar Kurultayı'dır. Muazzam bir katılıma sahne olmuştur. Türk gençliği yeni bir tarih yazmış, almasını bilenlere mesajların en görkemlisini vermiştir. Dava irfanımızı yeniden fetheden, bugünümüzü düne bağlayan bir gençlikle önümüze çekilen kalın perdeler birer birer yırtılacak, Türkiye birer Turan olacaktır. Gençliğimiz Türk milletinin gururudur. Kim ki Türk gençliğini yok sayıyor, adını anmıyor, siyasi ve ideolojik istismarın konusunu yapıyorsa biliniz ki karanlık, kalabalık, kuraklık ve küstahlık içindedir. Onlar soysuz bir çağdaşlığın fevkinde çağlar üstüdür. Gençliğimiz yeri geldi mi sağ duyu ve sorumlulukla uçurumların önüne göğsünü geren, yeri geldi mi milli geleceği kötürüm hale sokmak için fırsat kollayanlara hak ettikleri şamarı indiren unsurdur. Gençlerimiz ile birlikte yurdumun dört bir yanında teşrif ederek kurultayımıza can ve kan veren analarımıza ve bacılarımıza müteşekkirim. Bu kapsamda Türk gençliği varsa analarımızın ve bacılarımızın sayesinde vardır. 'ZİLLET İTTİFAKI' Milliyetçilik yabancı akımlara karşı güvence, milli birlik ve dayanışma ruhunun güvenlik duvarıdır. Bizim Milliyetçiliğimiz hayatın içinde, milletimizin vicdanındadır. Arzumuz, amacımız ve arayışımız öteden beri budur. MHP'ye atılan iftiraların, saldırıların, yaygınlaşan tahammülsüzlüklerin tesadüf olmadığı görülecektir. Milletsiz devlet, devletsiz millet projelerinin önündeki en büyük engel milli devletlerdir. Küresel aktörler açısından ülkelerde yükselen milliyetçiliği kırılması, din, etnik ya da mezhep farklılıkların kaşınması ve bunların üzerinden ilk etapta özerk, sonrada federal devletler oluşturulması hedefi her zaman güncelliğini korumuştur. Bu nedenle öncelikle taşeronlar eliyle ulaşılması esas alınmıştır. CHP, HDP, İP, DEVA, Gelecek Partisi ve irili ufaklı diğer zillet partileri tembihli görevli ve taşeron siyasetin temsilcileridir. 'KÜRESEL SÖMÜRÜNÜN ÖNÜNDEKİ ENGEL MHP VE CUMHUR İTTİFAKI'DIR' Zillet İttifakı çözülme ve yıkım siparişini bedeli mukabilince almıştır. Her şey gün gibi ortadır. Maksatı ne olursa olsun küresel sömürünün önündeki en önemli engel MHP ve Cumhur İttifakı'dır. Bir milletin yükselişinin dayanağı milliyetçiliktir. Bugün bütün insanlık çevre sorunundan enerji sorununa, ekonomik eşitsizlikten terör sorununa, bulaşıcı hastalıklardan adalet sorunlarına kadar ortak bir kaderi paylaşmaktadır. Bu ortaklık insanlık değerlerinin, insan olmanın, onur ve şerefinin ortak paydasıdır. Gelişmelerin seyrine baktığımızda, devlet ve milletimizin bekası için dünden daha önemli kutsal bir görevle karşı karşıyadır. İlhamını ve sevgisini büyük Türk milletinden alan Milliyetçi Hareket, devlet ve milletimizin bekası için dünden daha önemli ve kutsal bir göreve karşı karşıyadır. Partimiz Cumhur İttifakı çatısı altında bu görevi yerine getirecektir. İnancımız ve kararlılığımız bu yöndedir. MUHALEFETİN ZİYARETLERİ Türkiye'nin önünü kesmek, ilerleyişini engellemek için tetikte bekleyen iç ve dış işgal cephesi, milli devletimizi, bekamızı, kimliğimizi, direncimizi sekteye uğratmanın hesabındadır. İşin özünde oynanan oyunun gizlenecek yanı kalmamıştır. Zillet İttifakı'nın kurduğu kumar masasında kartlar açık oynanmaktadır. Bu masada hile, densizlik, dümencilik, dalavere, ihanetin daniskası vardır. Zillet İttifakı'nı oluşturan partiler gün aşırı birbirlerini ziyaret ediyorlar. Yoklama yapıyorlar, hava kokluyorlar. Ancak arka kapıda birbirlerine kazık atıyorlar. Bir yapmadıkları kısırlı, pastalı altın günleriydi. Bu gidişle onu da gerçekleştirecekler. Bunlar ayrıca güçlendirilmiş parlamenter sistemi için 3.defa bir araya gelmiştir. HDP'yi masa altında tutarak sözde bir uzlaşmaya vardıklarını açıklamışlardır. Bunların neresi dürüst, düzgün, temizdir? Uzlaşmak için irade lazımdır. CHP'nin kolonisi, siyasi kordonu İP'nin iradesi mi vardır? PKK'nın tutsağı, FETÖ'nün kuklası CHP'nin iradesi mi kalmıştır? Terörist başı Duran Kalkan CHP'yi ikaz ederek diyor ki; HDP'ye muhtaçlar. Terörist başı Aziz Atatürk'ün kurduğu partiye aba altından sopa gösteriyor. Bir CHP yöneticisi sen ne diyorsun diyemiyor, buna cesaret edemiyorlar. Ağızlarını bıçak açmıyor, korkuyorlar. İradelerini terör örgütlerine bağlamış durumlar. Biz bunlara boşuna mı zillet diyoruz. HDP'ye söylediğimiz sözlerin cevabını Kandil'in CHP'si veriyor. CHP'nin 2-3 Ekim 2021 tarihindeki Abant toplantısı zilletin kavşak noktalarını açığa vurmuştur. Abant toplantısının tavsiyesi kimden geldi? Özerklik ve federasyon gayesi CHP'ye nüfuz etmiştir. Şimdi de güçlendirilmiş parlamenter sistem adında ne olduğu belli olmayan bir sistem içindeler. İP Başkanı bu aralar il, ilçe gezer, İBB Başkanı'nı Fatih'e benzetmiş, CHP Genel Başkanı'na çalım atmıştı. HDP tembihli Kılıçdaroğlu da, İP Başkanı'nı boşa düşürmüştür. İP Başkanı yeni yönetim sisteminde yer almayan bir Başbakanlık makamına adaylığa mahkum edilmiş bir zavallıdır. KILIÇDAROĞLU'NA 5 SORU CHP'nin gizli gündeminde anayasanın ilk dört maddesini kaldırmak esastır. Sabıkalı bir milletvekili kalemiyle hazırlandığı anlaşılan demokratik muhalefetin anayasa değişikliği için izlenmesi gereken yol haritası Kılıçdaroğlu'nun ön sözü ile kaleme alınmıştır. Bunun gerisinde PKK'nın hain dokunuşu bulunmaktadır. Kılıçdaroğlu'na soruyorum. Soru 1. Anayasadan Atatürk'ü çıkarmayı düşünüyor musunuz? Soru 2. Anayasaya hakim olan Türk ismini tasfiye etmeyi planlıyor musunuz? Soru 3. Türk vatandaşlığı kavramı yerine anayasal yurtseverlik, Türkiye yerine ülke, Türkiye Devleti yerine Cumhuriyet Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yerine insanı kelimelerinin getirilmesini amaçlıyor musunuz? Soru 4. Demokratik muhalefet diyerek TİP'i, HDP'yi yanınızda görüyor ve bunlara kucak açıyor musunuz? Soru 5. Terörist Demirtaş'ı hala savunuyor, ona elçiler gönderiyor musunuz? Soruların cevabı basittir, Kılıçdaroğlu ya evet diyeceksin ya hayır diyeceksin. Boş kağıt verirsen hepsine evet demiş kabul edileceksin. Sorularıma cevap ver. FIRAT KALKANI BÖLGESİ'NDE İKİ ŞEHİT Elbette acımız büyüktür, ama sorulacak hesabımız da büyüktür. Şehadetleri kabul olsun. Kılıçdaroğlu, taziye mesajı yayınlamıştır, ne yazık ki saldırıyı kimin yaptığına dair bir şey yer almamıştır. Korkma itiraf et, PKK'ya tek bir laf et. Kaygılanma bu seni sadece insan yapar. Milletimizin derdi ile dertlenen biri yapar. İki gündür takip ediyorum YPG ve PKK'yı kınayan tek bir mesajlarını duymadım. Aranızda duyan oldu mu? Kitabın ortasından konuşuyorum, HDP ile ortaklık analarımızın gözyaşlarının dökülmesine ortaklıktır. CHP ile İP böylesi bir tezgahın gönüllü müdavimleridir. HDP'YE YANIT Benim ağzımı kapatabilecek bir babayiğit anasının karnından duymadı. Bölücü ve terör faaliyetlerini görmezden gelirsek onurumuz ve şerefimizi kaybetmiş oluruz. Herkes şerefi, ederi, haysiyet ve namusu kadarıyla konuşursa karşımızda siyasi bölücülerden ağzını açıp da bir şey söylemeye kimsenin hakkı olamaz. ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ PKK'ya silahları kimler vermektedir? Müttefik ülke PKK kamplarında ne arıyor? PKK'ya silah veren bellidir. DEAŞ'ı, PKK/YPG'yi kiralık tetikçi olarak kullanmaları gün gibi ortadadır. Dost dediğin dürüst olacaktır. Mızrağın çuvala sığması mümkün değildir. ABD yönetimi Türkiye'nin Suriye'deki varlığını çıkarlarına tehdit görüyormuş. Tehdit ABD'nin cinayet planları, terör örgütleri ile eylem birliğine girmesidir. Böyle dostluk düşman başınadır. 'CUMHUR İTTİFAKI OLARAK TEK NEFES, TEK BİLEK OLACAĞIZ' Zillet ittifakının planlarını tarumar edeceğiz. Türkiye'yi kamplara ayırarak çatışmaya geçit vermeyecek yegane siyasi güç Türk Milliyetçiliğidir. Cumhur İttifakı olarak tek nefes, tek bilek olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığı üzerinden polemik yaparak aşağıların aşağısına düşenlere de itibar etmeyeceğiz. Türkiye'nin karşısına çıkarılan güvenlik ve bölücülük sorunu özü itibariyle bir demokratik hak talebi, bireysel özgürlük, siyasal katılım sorunu değildir. Bu sorun etnik bölünmeyi amaçlayan silahlı terör sorunudur. 'BİZİM GÖNLÜMÜZDE HERKESE YER VARDIR' Hiç kimse boşuna heveslenmesin. Bu millet biziz, bu devlet biziz, bu vatan biziz, istikbalin mimarı da inşallah bizler olacağız. Türkiye'nin geleceğinin en büyük teminatı cepheleşme, kamplaşma ve kutuplaşmalara son vermek, terörün kökünü kazımak, ortak değerler altında birleşmek, kenetlenmek ve kucaklaşmaktır. Bizim gönlümüzde herkese yer vardır.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı duyurdu: Doğum bildirimi, e-Devlet üzerinden yapılabilecek

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; Bakanlığımız e-Devlet üzerinden yeni bir hizmeti daha uygulamaya açtı. Çeşitli sebeplerle sağlık kuruluşunda doğum bildirimi yapamayan vatandaşlar artık doğum bildirimlerini e-Devlet üzerinden yapabilecek.  Bakanlığımızca 2018 yılında hayata geçirilen e-Doğum uygulaması ile kamu sağlık kuruluşlarında dünyaya gelen ve anne/babaları tarafından isimleri belirlenen çocukların doğum bildirimlerinin nüfus müdürlüklerine gitmeden doğumun gerçekleştiği sağlık kuruluşunda yapılabilmesine olanak sağlanmıştı.  Uygulama kapsamında bugüne kadar 81 ilde 235 kamu sağlık kuruluşunda 75.546 adet doğum tescili yapılırken, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartları da ailelerin adreslerine ücretsiz olarak gönderildi. Uygulamaya ek olarak e-Devlet sistemi üzerinden “Doğum Bildirimi Başvurusu” hizmeti sayesinde, çeşitli sebeplerle sağlık kuruluşunda doğum bildirimi yapamayan vatandaşlar artık yurt içinde ve sağlık kuruluşunda dünyaya gelen çocuklarının doğum bildirimlerini e-Devlet kapısı üzerinden yapabilecek.  Milyonlarca vatandaşın hayatını kolaylaştıran, kamu hizmetlerinin vatandaşa en kolay ve etkin yoldan, kaliteli, hızlı, kesintisiz ve güvenli bir şekilde sunulmasını sağlayan e-Devlet uygulamasına İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından “Doğum Bildirimi Başvurusu” hizmeti eklendi.    Bu hizmet ile Türk vatandaşlarının yurt içinde, sağlık kuruluşunda dünyaya gelen ve Merkezi Nüfus İdaresi Sistemine (MERNİS) gönderilmiş doğum raporu bulunan çocuklarının doğum bildirimlerine ilişkin başvuruların e­-Devlet Sistemi üzerinden elektronik imzalı olarak MERNİS’e gönderilmesine ve söz konusu başvurulara istinaden ilçe nüfus müdürlüklerince doğum olaylarının aile kütüklerine tescil edilmesine imkân sağlandı. e-Devlet Kapısından Doğum Bildirimi Nasıl Yapılır? Çocuğun doğum tarihinden itibaren 30 gün içerisinde sistem üzerinden doğum bildirimi için başvuru yapılabilecek.  Başvuruda bulunan anne veya baba tarafından e­-Devlet Sistemi üzerinde; Çocuğun adı, Dini, Baba adı Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartını (TCKK) teslim alacak kişi bilgilerinin girilmesi ve çocuğun kaydedileceği adresin seçilmesinin ardından başvuru elektronik imza ile imzalanacak. Doğum bildirimlerine ilişkin e­-Devlet Sistemi üzerinden elektronik imzalı olarak MERNİS’e gönderilen başvurular; başvuruda bulunanın yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer ilçe nüfus müdürlüğü tarafından kontrol edilecek. Nüfus kaydında mevzuata aykırı herhangi bir durumun bulunmaması halinde doğum olayı nüfus kayıtlarına tescil edilecek ve sistem tarafından başvuruda bulunan kişiye bilgi verilecek.Doğum bildiriminde mevzuata aykırı herhangi bir durumun tespit edilmesi ve başvurunun reddedilmesi halinde ise başvurunun reddedildiğine dair sistem tarafından başvuruda bulunan kişiye bilgi verilecek olup kişinin nüfus müdürlüğüne müracaat etmesi sağlanacak.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli: Osman Kavala Soros'cudur, Selahattin Demirtaş teröristtir

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Zillet İttifakı havanda su dövmüş, Cumhur İttifakı milletle kenetlenmiştir. Cumhur İttifakı çiftçi dostu, Cumhur İttifakı esnaf sevgisi ile doludur. Dar gelirli vatandaşlarımızı, asgari ücretle geçinen milyonlarca kardeşimizi, üreten insanlarımızı boğmayacak, daraltmayacak bir vergi sistemi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Herkesin gelir gücüne göre vergi ödediği adil bir sistem esas olmalıdır. Verginin üretim ve istihdam üzerindeki etkisi ile sosyal yönü birlikte değerlendirilmelidir. Vergi sistemi dinamik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Millet ne istiyor ise onu yapacağız. Çünkü biz Cumhur İttifakı'yız. İstismarcılara izin vermeyeceğiz. İnkarcılara pirim vermeyeceğiz. İhanetin belini kıracağız. Siyasi kriz çıkarmakla meşgul olan siyasi partiler milletimiz tarafından not edilmektedir. Ortada bir kriz yoktur. Olsa da bundan memnun olamayız. Cumhur İttifakı'nın bir ortağı olarak hesap vermemiz gerekiyorsa bunu da seve seve veririz. Biz krizlerin ortağı değil, insanımızın ortağıyız. Cumhur İttifakı'nın yılmaz ortağıyız. Bir süredir İstanbul'un bazı ilçelerinde kağıt toplayıcı kardeşlerimiz ile ilgili istenmeyen şeyler yaşandığını görüyoruz. Bunu da Kılıçdaroğlu'nun kaşımaya çalıştığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu garibanın yanında olduğunu söylüyor. Buna kendisi bile inanmıyor, kimseyi de inandıramıyor. Çalışanın iyisi kötüsü olmaz. Rızkın iyisi kötüsü olmaz. Kağıt toplayıcı kardeşlerimizi rahatlatmak değil, daha insani şartlarda çalışmalarını sağlamaktır. Kılıçdaroğlu abuk sabuk konuşacağına bu işin kaynağına inmelidir. Biz bunun derinliğini 2010 yılında görümüştük. Okulsuz her köye bir okul kampanyası başlatmıştık. Ayrıntılar geliyor...

2 yıl önce

Süleyman Soylu'dan Batı'ya tepki: Burası çadır devleti değil!

İçişleri Bakanı Soylu, "Hukukun üstünlüğünden bahseden Batı Türk yargısına talimat veremez. Bunu kabul etmiyoruz. Burası çadır devleti değil. Herkes aklını başına alsın. Osman Kavala için seferber olmuş Batı'ya diyeceğim şudur; Türk yargısı bitti demeden bitmez, bunu da herkes böyle bilsin. Türkiye, artık parmak sallanacak, iki satır açıklamayla istediğiniz gibi yönetebileceğiniz bir ülke değil" dedi. Ayrıntılar birazdan…

2 yıl önce

Devlet Bahçeli: Kavala, Soros'un kuryesi, Gezi'nin kışkırtıcısıdır

Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle: Zamanın çarkı kesintisiz döndükçe, ya güvenli sahillere çıkarız ya da hamlığın ve çiğliğin dehlizlerinde kaybolur gideriz. Ya huzurlu bir hayatı kendi irademizle seçeriz, ya da huzursuzluğun girdabında ömrün tükenmesini hüzünle seyrederiz. Esasen tercihlerimiz kim olduğumuzun işareti, nasıl bir hayat istediğimizin de ifadesidir. Türk milleti her şeyin en güzeline layık olmasının yanında bu zorlu ve zahmetli hedefe pek çok kördüğümü çözme mahareti göstererek kendi tercihleriyle vasıl olmuştur. Dayatmayı, esareti reddetmiş, köleliğe hayır demiştir. Cumhuriyet milli bir tercihtir. Dönemin şartları gereği en doğru, en münasiptir. Tarih bize gösteriyor ki değişim rüzgarı esmeye andan itibaren nice çatılar uçmuş, nice statükolar sarsılmıştır. Cumhuriyet'in ilanı ile tetiklenen güçlü değişim ne milleti ne de devleti değiştirmiştir. Değişen yalnızca siyasal rejim olmuştur. Asırlarca birbirlerine eklemlenerek vücuda gelen Türk devlet zinciri halkalarına 29 Ekim 1923 tarihinde sonuncusunu eklemiş bize göre konu bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Bazı maksatlı cahiller Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlının reddi mirası ile kurulduğunu söylese de bu iddia tamamen uydurma ve tarihsel gerçekliklere tamamen terstir. Türkiye Cumhuriyeti'ni Osmanlı İmparatorluğu'nun devlet, asker, bürokrat ve vatansever yürekleri milletimizin soylu iradesine dayanarak kurmuştur. 1913'te fes takıp imparatorluk coğrafyasında düşman kovalayan vatan evlatları 1923'te bu defa kalpak giyip vatan topraklarından düşmanları atarak cumhuriyeti fiile geçirmişlerdir. Tarihte kurulan her Türk devleti bir öncekinin eseridir. Bu bilinçle önümüzdeki cuma günü Cumhuriyet'in kuruluşunu gururla kutlayacağız. Cumhuriyet kutlu bir emanettir. Anadolu topraklarındaki varlığımızın son 98 yılı Cumhuriyet yönetimi altında geçmiştir ve 100. yıla 2 yıl kalmıştır. Cumhuriyetin vasfı millet egemenliğine dayanması, demokrasiyi sistem olarak benimsemedir. Rejim ile hükümet sistemi arasındaki farkı çarpıtmak için kara propaganda yapanlar özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini hedef tahtasına koymuşlardır. Rejim değişti diyerek yaygara koparanlar iflah olmaz bir yalancılığa yakalanan gafillerdir. Türkiye'de rejimin adı Cumhuriyet'tir, sistemin adı ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Bu ikisini birbirlerine karıştıranların zihniyeti fukura olduğu için akılları da ukaladır. Cumhuriyetin ardında Çanakkale Zaferi'nin heybeti, Milli Mücadele'nin haşmeti varken, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ardında 15 Temmuz ihanet ve işgal hevesine karşı milletin kahramanca direnişi bulunmaktadır. Cumhuriyet tarihin dar patikasında zalimlerin hunhar baskıları altında, Türkiye artık yoktur diyen emperyalistlerin saldırıları karşısında milletin varoluş onuru olarak ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ise parlamenter sistemin duvara tosladığı, başkentimizin bombalandığı, 251 millet evladının şehit olduğu bir dönemin hemen sonrasında milli diriliş ve yükseliş ruhu olarak doğmuş ve serpilmiştir. Bugün ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne itiraz edip ne dediği muamma olan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem peşinde koşanlar 15 Temmuz'un rövanşını almak için hazırda bekleyen FETÖ'nün ve PKK'nın dümen soyuna giren siyasi partilerdir. Bunların sadece siyasetleri değil vicdanları da emperyalistlerin kurşun askeri haline gelmiştir. 29 Ekim 1923'ün mihmandarı büyük Türk Milleti'dir. Cumhurbaşkanlığı sistemi halk oylaması ile gerçekleşmiş, Milletimiz Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tasdik etmiştir. 4 yıl önce Cumhurbaşkanlığı sistemine dünya üzerinde çok az şekilde karşılaşılan şekilde kansız ve kavgasız geçilmiştir. Cumhurbaşkanlığı sistemi yönetim sisteminde muazzam bir reformdur. Sonumuzu hazırlamak isteyen çevrelere milli bir cevaptır. KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI Sistem krizine oynayan suyu bulandırarak devleti ve milleti aciz düşürmek için fırsat kollayanlar yabancı muhbirleridir. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de demokrasi olmadığını, gerçek demokrasiyi getireceklerini söylüyor. Kılıçdaroğlu'na kim ne söylüyorsa yanlış söylüyor, komik durumlara düşürüyor. Akıl hocalarını gözden geçirmesinde bize göre yarar vardır. Bu gidişle dost gördükleri postuna samanı dolduracaklardır. Türkiye'de demokrasi yok demek egemenliğin yegane sahibi Türk milletine en ağır hakaret, en soysuz suçlamadır. Kılıçdaroğlu ya bilerek ya da cehaletinin oyununa gelerek hem devlete hem millete adeta kazan kaldırmıştır. Böylesi bir şahsın CHP Genel Başkanı olması inanılmayacak bir talihsizdir. Kılıçdaroğlu'nun gözü ile bakınca her yer zillet, her şey rezalettir. Bu şahıs aziz Atatürk ile çelişmektedir. 100. yıl dönümünde Cumhuriyet'in hakkını ve hukukunu müdafaa edecek zillet değil millettir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün CHP ile yalnızca kuruluş yılları bazında bir ilgisi kalmıştır. Ne CHP eski CHP'dir ne de Türkiye zillete müsaade edecektir. Türkiye Cumhuriyeti'ni hak ettiği gelişmişlik düzeyine biz çıkaracağız. Türkiye'yi lider ülke seviyesine biz taşıyacağız, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kilitleri ya açacağız, ya kıracağız. Herkesin iş ve aş sorunlarını çözmüş bir milli ekonomiyi, terörün kökünü kazımış ve felç etmiş bir bünyeyi, dünyaya Türkçe bakan bir dış politika mimarisini el birliği ile, Cumhur İttifakı ile sağlayacağız. İrademiz ve gücümüz Büyük Türk Milleti'dir. Türkiye Cumhuriyet toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet içinde, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Laikliğin tahribatı ve tenkisatı imkansızdır. Bu milletin devletin varlığı ile kimin sorunu var ise bizim de onlarla sorunumuz sonuna kadar olacaktır. Alayını her cephede karşılayacağımız iyi bilinmelidir. Cumhuriyet bedava kazanılmamıştır, işbirlikçi kalpazanlara asla bırakılmayacaktır. Cumhuriyet'e düşmanlık Cumhur'a düşmanlıktır. Demokrasi İttifakı'ndan bahsedenler Milli Mücadeleden intikam almak isteyen bölünme ve yıkım sevdalılarıdır. Bizim böyle bir sevdayı içinde taşıyanlarla iki dünyada da hesabımız vardır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin tercihidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletimizin ortak değeridir. Türkiye Cumhuriyeti yaşayacaktır, devletimiz ve milletimiz baki kalacaktır. Bir kere yükselen bayrak bir daha düşmeyecektir. Bizim mutabakat zeminimiz Türkiye'dir. BÜYÜKELÇİLERİNİN KAVALA ÇAĞRISI 18 Ekim 2021 Pazartesi akşamı ABD'nin Ankara Büyükelçiliğinin resmi twitter hesabından seviyesiz bir açıklama yapılmış, ilaveten 9 devletin büyükelçisi de bu açıklamaya iştirak ederek devam eden bir davanın faili ile ilgili Türkiye'ye hukuksuz bir çağrıda bulunmuşlardır. Uluslararası hukuk ile demokratik teamüller çiğnendiği gibi Türkiye'nin iç hukuk düzeni ve egemen eşitliği onlu büyükelçi grubu tarafından hedef alınmıştır. ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda ülkelerinin Ankara büyükelçileri muhtemel devlet ve hükümet başkanlarının teşviki hatta talimatı ile Mehmet Osman Kavala'nın avukatlığına soyunmuşlardır. Yürüyen bir yargısal sürece müdahale olmaya teşebbüs etmek gibi bir skandala imza atmakla kalmamışlar, görevlerinin sınırlarını tamamen aşmışlardır. Kısaca söylersek bu 10 büyükelçi Osman Kavala'nın serbest bırakılması için açıklama yapmıştır. Kılıçdaroğlu da aynısını seslendirmiş, İP Başkanı da yeşil ışık yakmıştır. Zalim bir üst akıl hem büyükelçileri ve Millet İttifakı'nı dürte dürte harekete geçirmiştir. Şirret bir oyun ve tehlikeli bir rol paylaşımı söz konusudur. Türkiye'yi sıkıştırmak, bir sonraki tehditvari adımları tetiklemek için yapılmıştır. Emeller ortaya çıkmıştır. Bu harcın içinde CHP'den İP'ine kadar siyasi partilerin varlığı utanç kaynağıdır. Kavala Soros'un kuryesi, Gezi Parkı olaylarının azmettiricisidir. Gezi olaylarına bir park ötesinde anlam ve misyon yüklenmesinde aktif pozisyon üstlenen, dünyadaki birçok kalkışmayı renkli demokrasi devrimi olarak lanse eden ve bu amaçla sivil toplum kuruluşlarına para, lojistik, kaynak, insan sağlayan Açık Toplum Vakfı'nın Türkiye piyonu bu şahıstır. Soros uşağı olan Kavala 4 Ağustos 2015 tarihinde kendisi ile yapılan bir röportajda PKK'yı rasyonel politikalar yürüten bir örgüt olarak değerlendirecek kadar gözünü karartmış, teröre çanak tutmuştur. AYM'Yİ HEDEF ALDI Kavala, 18 Ekim 2017'de İstanbul'da yakalanmıştır. 29 Aralık 2017'de Anayasa Mahkemesi'ne 8 Haziran 2018'de ise AİHM'e başvuru yapmıştır. AYM, 22 Mayıs 2019 tarihinde aralarında mahkeme başkanı Zühtü Arslan'ın da bulunduğu 5 üyenin karşı oyu ve oy çokluğu ile Anayasa'nın 19. maddesinin 3. fıkrası bağlamında kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine ayrıca tutuklamanın hukuki olmadığından bahisle kişi hürriyetinin ve güvenliğinin ihlal edildiğine dair iddianın kabul edilebilir olduğuna ise oy çokluğu ile karar vermiştir. AYM öyle bir hale gelmiştir ki nerede bir hain, nerede Türkiye'nin kuyusunu kazmak için faal halde bulunan bir çapulcu varsa onlarla yan yanadır. Terörist Demirtaş'ın yanında duran bu mahkemedir, Soroscu fitnenin yanında konuşlanan bu mahkemedir. Osman Baydemir ile ilgili hak ihlali kararı veren, 30 bin TL tazminat ödenmesi kararını da AYM vermiştir. Şu adaletsizliğe bakın ki hem canımızı alıyorlar hem paramızı alıyorlar. Çünkü failin, katilin, teröristin hak ihlaline kaldığını iddia eden bir mahkemenin şehitlerimize, gazilerimize, yetimlerimize söyleyecek tek bir sözü olamaz. Sorarım sizlere AYM kapanmasın da hak ve hukukun itibarı mı yok olsun. AYM kapanmasın da terörle mücadeleye sünger mi çekilsin. Demirtaş ve Kavala davasında hak ihlali kararı veren sözde hakimler gelsin bunu külahıma anlatsınlar. Haydi buyursunlar, FETÖ'cüler ile bölücüler ile ilgili süren mahkemeler kısa süre içinde sonuçlandırılmalıdır. Teröre yardım ve yataklık yapan vekillerin dokunulmazlıklarının süratle görüşülmesi gerekmektedir. 'AHLAKSIZLIKTIR, EGEMENLİK HAKLARIMIZA SUİKASTIR' Kavala'nın avukatı arayıcılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yaptığı başvuru Türkiye aleyhinde sonuçlanmıştır. Farklı bir karar alınsa şaşırırdık, bu mahkeme kararı Avrupa'nın elinde koza dönüşmüştür. Yunanistan'a kimseden en ufak bir itiraz gelmemektedir. 10 büyükelçi Soroscu Kavala ile aynı mevziye girerek Türkiye'ye bir nevi muhtıra vermiştir. Bu muhtıra ahlaksızlıktır, egemenlik haklarımıza suikasttır, bağımsızlığımıza kumpastır. Bunlardan dolayı gayri meşrudur. 10 büyükelçi hem Viyana Sözleşmesine hem anayasaya aykırı hareket etmişlerdir. Türkiye bir hukuk devletidir. Büyükelçiler hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve demokrasi onuruna sabotaj yapmışlardır. 10 ülkenin büyükelçisi bahse konu sözleşme ve anayasa kapsamında zaten istenmeyen adam haline çoktan gelmiştir. BÜYÜKELÇİLERİN 'KAVALA' AÇIKLAMASI Dün ABD Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, Viyana sözleşmesinin 41.maddesine teyit ettiklerine yer verilmiştir. Diğer büyükelçilerde aynı açıklamayı yapmıştır. Cumhurbaşkanımızın cesur ve kararlı duruşu tarihi bir yanlışın düzeltilmesinde önemlidir. Türkiye kum torbası değildir. ABD'nin 18 Ekim bildirisinden geri adım atması önemlidir. Kavala ile ilgili hüküm verilirse önce cezasını burada çekmesi, daha sonra da vatandaşlıktan çıkarılarak 10 büyükelçiden birisinin ülkesine gönderilmesi artık zarurettir. Herkes haddini bilsin, saygısızlığa tahammülümüz yok. Batılı ülkelerin Türkiye yaklaşımları dostane değildir. TEZKERE MESAJI TSK'nın gerektiği taktirde sınır dışına operasyona gönderilmesi ile ilgili tezkereye ön şartsız evet diyeceğimizi belirtiyorum. Herkes tavrını belirlemelidir. Terörle mücadelenin aması, fakatı, eğeri olamaz. CHP duyarlı olmalıdır. İP ise hem nalına hem mıhına vurmaktan vazgeçmelidir. ABD, PKK'ya silah verirken F-35'in parasını iade etmeye henüz yanaşmamıştır. Haydut devlet statüsüne düşmek istemiyorsa paramızı vermelidir. AB'NİN TÜRKİYE RAPORU Raporda yanlı değerlendirmeler hakimdir. Türkiye'nin üyelik hususundaki tercihi açıktır. Hem doğu hem batı diyoruz, iki yöne de bakıyoruz. Onurlu, egemenlik haklarına saygı esasına dayanan üyelik olursa ne ala... ABD'YE S-400 VE F-35 TEPKİSİ Türkiye'nin istediği F-16'ların maliyeti 7 milyar dolardır. ABD, S-400 konusunu Türkiye ile ilişkilerin ağırlık konusu yapmıştır. Biden yönetimi S-400'ler ile ilgili kararını tescil etmiştir, bu sorun çözülmeden diğer konuları ele almayacağını belgelemiştir. Rusya'dan S-400 almayın, alsanız da kullanmayın dayatması yapan ABD güvenlik konseyinde ortaktır. Madem Rusya'dan rahatsızlar, Güvenlik Konseyi üyeliğinden neden ayrılmıyorlar? Türkiye, ABD'nin PKK'ya verdiği silahlardan rahatsızdır. Bu her defasında iletilmiştir. Roma'da düzenlenecek G-20 zirvesinde Erdoğan-Biden görüşmesinde anlaşmazlıkların çözülmesi başlıca temennimdir. TÜSİAD'A TEPKİ TÜSİAD'ın açıklamasını esefle kınadığımı belirtiyorum. TÜSİAD kendi işine bakmalıdır. milletin vermediği yetkiyi kullanma gayretkeşliğine bakmamalıdır.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: ‘Açık kapı', hem bir devlet kapısı hem de gönül kapısıdır

İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları: Ülkemizde ölümden kaçan insanlara kucak açtık. Bizler vicdanı taşlanmış bir millet değiliz. Mazlumu bir yük olarak gören bir millet değiliz. Avrupa'nın Batı'nın halini görüyoruz. Marketlerde kuyruklar başladı, tedarik zincirinde sorunlar yaşıyorlar. Elbette biz de etkilendik. Ama onlardan çok daha iyi yönettik. Aynı şekilde küresel göçü de yönetiyoruz. Her yıl yayınlanan küresel insani yardım oranına göre Türkiye en fazla yardım yapan ülkedir. Devletler de insanların karakteriyle oluşur.  'Açık kapı', hem bir devlet kapısı hem de gönül kapısıdır. Size başvuran herkes sizden yardım istemeye değil, kimisi ihbar için gelmiştir. Siz bu talepleri karşılarken annelerinizin, öğretmenlerinizin, ecdadımızın bize öğrettikleriyle bakmalısınız. Biraz önce AFAD'ın toplantısı vardı. 2 yıldan beri birçok afetle karşılaştık. İçerisinde deprem var, yangın var, çığ var... Karşılaşmadığımız afet kalmadı. Ama biliyoruz ki karşılaşsak da eğitime önem veriyoruz.  İçişleri Bakanlığı olarak vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetlerde 2 bin 350 evrak türünü istemekten vazgeçtik. Neredeyse yüzde 70'ini artık istemiyoruz. Bunlara yönelik bir çalışma yaptık ve sistemi rahatlattık. Verimliliği artıran sistemler ürettik. Bir taraftan 'Açık Kapı'yı kurduk, vatandaşımıza gülen yüz gösterecek kadın jandarmalarımızın hizmet verdiği, eğitimden geçtiği bir güven merkezi masası kurduk.  E-devlet dönüşümünde Bakanlık olarak çok önemli adımlara imza attık. Açık Kapı kurumu, bir tesadüf eseri değildir; Türkiye’nin 21. yüzyılda başladığı değişimin, dönüşümün, bir devrimin neticesi olarak ortaya çıkmıştır. Açık Kapı ile dünyanın gelişmiş ülkelerinden çok daha iyi bir noktada olabilecek bir anlayışı gerçekleştiriyoruz. Elinize daha kıymetli imkanlar sunacağınızı da bilmenizi isteriz. 'Açık Kapı' modern tabirle söylersek kapasiteyi çıktıya dönüştüren bir yapıdır. Açık Kapı, 81 il valiliklerinde müdürlükleri kuruldu. Bin 55 arkadaşımız bu birimlerde görev alıyor. Sonuçlandırma oranımız yüzde 99.75'tir. bu meseleye 'mış gibi' bakmamaktır.  Sizlere son olarak ifade etmek istiyorum, fedakarlık gerektiren bir iş yapıyorsunuz. Sorununu uzun süre çözemeyen vatandaşlarla karşılaşıyorsunuz, bazen de 'bana nasıl davranacaklar' diyen insanlar karşılaşıyorsunuz. İnşirah suresinde geçtiği gibi 'Her zorlukla beraber kolaylık vardır'. Kapı kavramı bizim kültürümüzde önemlidir. Kapıyı sert kapatmayı ayıp sayan kültürün insanlarıyız. Biz size devletin yüzünü emanet ettik. Bu çok ağır bir yüktür. Dikkat edeceğiniz şey güler yüz, merhamet, takip. İnsanları kendi ezberlerinizle değil, dikkatle dinleyin. Her insan farklıdır, derdi garklıdır, izah şekli farklıdır. Onun için dikkatli olmalıyız, anlayışlı ve sabırlı olun. Devlet size özlük haklarınızı verir ama duayı halktan alırsınız. Her işiniz doğru gider hiç merak etmeyin. Her işiniz karşılaşacağınız belaları def eder. 

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 54 55