04 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

Libya'daki Türkiye karşıtı yerel güçlerin son aylarda Ankara ile giderek yakınlaşması dikkat çekiyor

Libya'da meşru hükümete verdiği destekle dengeleri değiştiren Türkiye'nin ülkedeki rolü güçleniyor. Türkiye'yi 'düşman' ilan eden yerel güçlerin son dönemde Ankara'ya yakınlaşma çabası dikkat çekiyor. Bunda Türkiye'nin savunma sanayiindeki kat ettiği büyük başarı ve Arap cephesindeki siyasi değişikler etkili oldu. Muammer Kaddafi'nin, doğum yeri Sirte şehrinde 2011'de linç edilerek öldürülmesinden bu yana suların bir türlü durulmadığı Libya'da, ülkenin iç dengelerinin yeniden oturtulması için olağan üstü bir çaba sarf ediliyor. Fransa başta olmak üzere Batılı devletler kendi emperyal hedefleri için Libya'ya akın ederken, Türkiye bölgede düzen kurucu ve halkın refahı için gayret gösterici pozisyonunu koruyor. Diğer dış aktörlerin tesiriyle Türkiye aleyhine faaliyet gösteren bazı Libyalı yerel güçlerin, son dönemde Ankara ile yakınlaşmak için birbiriyle yarışması özellikle dikkat çekiyor. NE DEĞİŞTİ? Başından beri başkent Trablus'taki meşru hükümeti destekleyen ve merkezi yönetimin güçlenmesi için çalışan Türkiye, doğudaki Bingazi'de üslenen ayrılıkçı komutan Halife Hafter ve müttefikleri tarafından "düşman" olarak kodlanıyordu. Yeni Şafak'ın haberine göre, Son dönemdeki değişimi yorumlayan siyasi gözlemciler, özellikle iki nedenden dolayı, "Türkiye karşıtı" cephenin tavır değiştirdiğine vurgu yapıyor. Bunlardan birincisi, Türk savunma sanayiinin kaydettiği baş döndürücü ilerleme. Dünya siyaset ve savunma kulislerinin başlıca gündem maddesine dönüşen bu konu, Libyalı aktörler tarafından da yakından takip ediliyor. İkinci olarak da, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Türkiye ile yeniden yakınlaşmasının Libya'ya direkt etkisi bağlamında, Arap dünyasında yaşanan siyaset değişimlerinin altı çiziliyor. Türkiye'nin Katar'la kurduğu güçlü ittifakı aşamayan diğer Arap ülkelerinin, yeni stratejiler geliştirmek zorunda kaldığı belirtiliyor. BUNDAN SONRASI Türkiye'nin Mısır ve Suudi Arabistan'la yakın gelecekte yeniden sıcak ilişkiler kurması halinde, Libya'daki iç dengelerin tamamen Ankara lehine şekilleneceğine işaret ediliyor. Geçmişte "Libya'daki yabancı varlığına karşıyız" şeklindeki açıklamalarla Türkiye'nin Libya'daki konumunu açıktan eleştiren Kahire'nin tavır değiştirmesinin, Libya'yı doğrudan etkileyeceği kaydediliyor.

2 yıl önce

Sezen Aksu'nun skandal şarkı sözlerine Diyanet'ten tepki: “son derece dikkatli olunmalı”

Türkiyen'nin 'Minik Serçe' olarak tanıdığı şarkıcı Sezen Aksu, 'Şahane Bir Şey Yaşamak' isimli şarkısıyla sosyal medyada gündem olmuştu. Aksu'nun şarkısındaki, "Binmişiz bir alâmate, gidiyoruz kıyamete. Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem'e" sözleri sosyal medyada büyük tekiye neden olmuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı Sezen Aksu'nun şarkı sözleri üzerine açıklamalarda bulundu. Başkanlık tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Son zamanlarda İslam'ın kutlu elçileri Hz. Âdem ve Hz. İsa peygamberlerimize; insanlığın ortak değeri Hz. Havva ve iffet abidesi Hz. Meryem annelerimize yönelik gelişigüzel tartışmaların ve polemiklerin yapıldığına şahit olmaktayız. Öncelikle bilinmelidir ki Hz. Âdem (a.s.), ilk insan olmasının yanında aynı zamanda ilk peygamberdir. Bu yönüyle vahye muhatap olmuş; akıl, şuur, irade gibi hususiyetleri ve eşya hakkındaki ilmiyle meleklere üstün kılınmış mükerrem bir şahsiyettir. Dolayısıyla Kur'an-ı Kerim'de "halife" olarak nitelenen Hz. Âdem ve onun eşi Hz. Havva, bütün insanlığın müşterek değeri ve muazzez atalarıdır. Aynı şekilde Yüce Allah, "Allah katında İsa'nın yaratılmasındaki durum, Âdem'in durumu gibidir." (Âl-i imran, 3/59) buyurarak Hz. İsa'nın yaratılışındaki ilahî kudrete ve onun mucizevî doğumuna açıkça vurgu yapmıştır. Tevhit inancının örnek şahsiyetleri olarak Hz. İsa ve onun mutahhar annesi Hz. Meryem, Allah'ın ezelî hitabına mazhar olan seçkin insanlardır. Yüce Allah, hem Hz. İsa'nın hem de onun mübarek annesi Hz. Meryem'in asaletinden ve saygınlığından Kur'an-ı Kerim'de defaatle bahsetmiştir. Nitekim Hz. Meryem, insanlık için iman, hayâ ve iffet timsali bir şahsiyet olarak tanıtılmıştır. Kur'an-ı Kerim'de yüce Allah'ın övgüsüne mazhar olmuş bu müstesna şahsiyetler, tarih boyunca bütün Müslümanlar tarafından da büyük bir saygı, hürmet ve muhabbet anılmıştır. Dolayısıyla maksadı, niyeti ve bağlamı ne olursa olsun, İslam'ın seçkin, önder ve örnek şahsiyetlerine dair söylenen her cümlede, yapılan her açıklama ve yaklaşımlarda son derece hassas ve dikkatli olunması gerekmektedir. Dinî şahsiyet, sembol ve değerlerle ilgili özensiz tutum ve davranışlarda bulunulması, en hafif tabirle saygısızlıktır. Bu hususta asgarî bir insanî erdem olarak herkesin daha duyarlı olması ve hassasiyet göstermesi elzemdir. Bu itibarla, hem yüce dinimizin ilkeleri ve örnek şahsiyetleri hakkında konuşurken hem de söz konusu değerleri savunurken saygılı, özenli ve ilkeli olmak, herkesin içselleştirmesi gereken en temel insanî ve ahlakî tavırdır.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan kadın muhtarlar ile buluştu: "Failin indirim almaya yönelik duruşmadaki tutum ve davranışları, kıyafeti, kravat takması, boyun bükmesi, takdiri indirim sebebi olarak dikkate alınmayacak"

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından önemli satırbaşları: Bugün burada ülkemizin hemen her şehrinden 900'e yakın kadın muhtarlarımızla birlikteyiz. Bugünkü buluşmamızın ilave bir önemi var. Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Sizlerin nezdinde ülkemizdeki tüm hanımefendilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik ediyorum. ŞİDDETE UĞRAMASINI ASLA KABULLENEMEYİZ Bizim için kadın, merhum Neşet Ertaş'ın 'kadın insan, erkek insanoğlu' diye ifade ettiği şekilde insanın yarısıdır. İki varlıktan birinin sırf cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa uğramasını, hele hele şiddete uğramasını asla kabullenemeyiz. Kadınlara hak ettiği değeri vermek inancımızın, kültürümüzün, anayasa ve yasalarımızın bize emridir. Maalesef yakın tarihimizde buna ters düşen nice hadiseye tanık olduk. Yıllarca eğitimden yoksun bırakılan kadınlarımıza eğitim hakkını biz verdik. Kadınların hukuksuz biçimde haspedilen seçilme hakkını kullanmasını biz sağladık. Anayasa açıkça 'Çalışma herkesin hakkıdır' demesine rağmen haksız şekilde kamuda çalışma haklarından yoksun bırakılan kadınlara bu hakkı yine biz verdik. Her alanda ülkemizin beşeri sermayesinin önündeki engelleri biz kaldırdık. Kadınlarımız arasında başörtülü ve başı açık ayrımını biz sona erdirdik. Kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını anayas akuralı haline biz getirdik. Eşitsizliği gidermeyi devlete görev olarak biz verdik. KADINA KARŞI ŞİDDETLE MÜCADELEDE KADINLARDAN YANA TARAFIZ Kadın hakları konusunda kadınlardan yana biz tarafız. Kadına karşı şiddetle mücadele konusunda yine kadınlardan yana tarafız. Aile içi şiddeti şikayete tabi olmaktan çıkardık, resen takip edilen suçlar arasına aldık. 23 YERDEN BIÇAKLIYOR, BÖYLE BİRİSİNİ NASIL OLUYOR DA SERBEST BIRAKIYORSUN Dün MYK toplantım vardı. Tokat'taki Özlem kardeşimizin 23 yerden ahlaksız, adi eşi tarafından bıçaklandığını öğrendim. Dikkat edin 23 yer. 'Ne yaptılar' diye Adalet Bakanlığı'nın da sunumu vardı, sordum. Meğerse 3 aydan sonra serbest bırakmışlar adamı. Hemen araştırdık, hamdolsun tekrar bu adi herifi içeri almışlar. Hemen irtibatı kurduk, Tokat milletvekilimiz Özlem hanım takip edecek, ben de takip edeceğim. 23 yerden bıçaklıyor. Be hey hakim sen nasıl oluyor da böyle birisini serbest bırakıyorsun. Hakim böyle tasarruf yapıyor, sonra yargıya hakaret. Ne hakareti? Bu ülkede ben Cumhurbaşkanıysam, 23 yerden eşini bıçaklayan adamı serbest bırakıyorsan bunla ilgili söylenmesi gereken neyse ben de söylerim. Sonuna kadar da takip edeceğiz, daha bitmedi işimiz. Bakanıma da bunu söyledim, 'Bunu yakın takibe alacaksın, beni de bilgilendireceksin, atılması gereken adımı atacağız'. Bu hakim de olabilir, savcı da olabilir. Adalet ortada kalmaz, yerde sürünmez, onun için de gereğini yapacağız.  KADINA KARŞI ŞİDDETTE SUÇLAR ARTIYOR Failin pişmanlık içermeyen davranışlar takdiri indirim nedeni olarak kabul edilmeyecektir. Failin indirim almaya yönelik duruşmadaki tutum ve davranışları, kıyafeti, kravat takması, boyun bükmesi, takdiri indirim sebebi olarak dikkate alınmayacak. Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet suçlarının kadına karşı işlenmesini nitelikli hal kapsamına alarak cezaları arttırıyoruz. Israrlı şekilde fiziken takip etmek, iletişim araçlarını, üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak fiilleri de artık suç sayılacak. Eşe ya da boşanmış olduğu eşe karşı işlenen suçlar katalog suçları arasına alınacak. Mağdur kadınlara talepleri halinde ücretsiz avukat tayin edilecektir.  Pek çok ülkede uygulamaya geçirilen siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos farklı görünümlerle bizim üzerimizde de defalarca denenmiştir. Bu saldırılar kimi zaman terör örgütleri, kimi zaman içimizdeki hainler kullanılarak yapılan darbe girişimleri vasıtasıyla yapılmıştır. Bu saldırıların hepsini de boşa çıkardık. Eğer bugün Libya'da kardeşlerinin imdadına yetişebiliyorsa, Azerbaycan'da kardeşlerinin imdadına yetişebiliyorsa işte bu güçlü irade vardır. AYÇİÇEĞİ SORUNUMUZ YOK. STOKÇULARA KARŞI GEREĞİNİ YAPACAĞIZ Muhtar kardeşlerimden bir şeyi özellikle rica ediyorum. Son günlerde bir yağ meselesi çıkardılar. Bizim ayçiçeği, zeytinyağı böyle bir sorunumuz yok. Muhalefet ülkemizi darda, zorda göstermek adına böyle bir kampanyayı yürütüyor. Mahallenizdeki, köyünüzdeki marketlerde, bakkallarda gerçekten ayçiçek yağı var mı, yok mu? Gerekirse sizler İçişleri Bakanlığımız adına bunların depolarını bile takip edip bizlere ihbar edeceksiniz. Bu stokçuların biz gereğini yapacağız. Sizler Vali'nin o mahallelerdeki eli, ayağısınız. Bu devleti provoke etmeye çalışanlara gereken dersi vermek boynumuzun borcudur. Bunlar stokçu. Yağları depoluyorlar, utanmadan sıkılmadan rakamları yükseltiyorlar. 'Raflarda ayçiçek yağı yok' diyerek kampanyayı yürütüyorlar. Dün İçişleri Bakanımla bunu konuştum. Nerede böyle bir stokçu varsa gereğini yapacağız. Çünkü bizim böyle bir sıkıntımız yok. Sıkıntımız olmadığı halde stokçuluk yapanlar bunun hesabını verecek. AÇIK KONUŞUYORUM; ÜNİVERSİTEYİ YENİ BİTİREN DOKTORLARI BURADA İSTİHDAM EDERİZ (Kamu hastanelerindeki doktor sorunu) Doktorlar özel sektör daha çok para veriyor diye gidiyormuş, açık konuşuyorum, varsın gidiyorsa gitsinler. Bizler de üniversiteyi yeni bitiren doktorları burada istihdam ederiz. Gerekirse yurtdışından ülkemize dönmek isteyenleri buraya davet ederiz. Buralar boş kalmaz, merak etmeyin. Asistan doktorlarımızla yola devam ederiz. Boş kalmayacak, ne gerekiyorsa bunu yapacağız.   ENERJİ VE GIDA FİYATLARI Enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan gelişmelerin bir kısmı küresel dengesizliklerden kaynaklanıyorsa da bir kısmı da içerideki hırsların ve manipülasyonların eseridir. Bu vesileyle vatandaşlarımıza söylentilere aldırış etmemeleri, tahriklere gelmemeleri, provokasyonlara karşı daima teyakkuz halinde bulunmaları çağrısında bulunuyorum. Milletimizden devletimize güvenmesini, hükümetine desteğini sürdürmesini, sabırlı olmasını istiyoruz. Dünyadaki ülkelerin önemli bir kısmının güçlü devlet yönetimi giderek artan ekonomik işleyiş sıkıntısı içinde kıvrandığı süreçte ülkemizin elindeki kıymetlerin değerini çok iyi bilmeliyiz.  RUSYA - UKRAYNA SAVAŞI 20'yi aşkın devlet başkanı, başbakanla Rusya-Ukrayna arasındaki savaşla ilgili görüşmeler yaptım, halen devam ettiriyoruz. Yarın İsrail Cumhurbaşkanı gelecek, öbür gün Azerbaycan Cumhurbaşkanı gelecek. Türkiye'nin durduğu yeri hatırlatması bakımından ne kadar önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Ülkenin başına kara bulut toplamak isteyen her kimse sıfatı ne olursa olsun art niyetlidir.  MUHTAR MAAŞLARINI 4 BİN 250 TL'YE ÇIKARDIK Sizlerden gelen teklif üzerine 19 Ekim tarihini Muhtarlar Günü olarak ilan ettik. SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi, maaşlarının arttırılması, tek tip muhtar kimliği başta olmak üzere pek çok iyileştirme yaparak bu sorunları ortadan kaldırdık. Muhtar maaşlarının asgari ücretin altında kalmaması için adımları attık, kanun değişikliği de Meclisimizin takdiri ile çıkacaktır. Hükümete geldiğimizde 97 liracık muhtar maaşı vardı. Muhtar maaşlarını biz 4 bin 250 TL'ye çıkardık. Ankara'da hazırlıkları süren Muhtar Konuk Evi'ni 19 Ekim'de hizmete açmayı planlıyoruz. 

2 yıl önce

Bu hesaplara dikkat! Bin bir kılık FETÖ şimdi de ‘polis ailesi’ ve ‘polis sendikası’ oldu

Son yıllarda terör örgütlerine Türkiye’yi dar eden, terörün finansmanı uyuşturucu ve insan ticaretini bitme noktasına getiren Türk Emniyeti’ne, terör örgütlerinin sosyal medya üzerinden saldırıları devam ediyor. Sahada Emniyet güçlerinin karşısına çıkacak cesareti olmayan terör ve mafya işbirliği, sosyal medyada FETÖ’cü hesaplar vasıtasıyla yine bir dezenformasyon hareketi başlattı. Bazı CHP’li milletvekilleri tarafından da desteklenen FETÖ’cü hesaplar deşifre oldu. BİNBİR KILIK FETÖ HESAPLARI Sosyal medyayı etkin kullanan firari FETÖ’cü teröristler, açtıkları sosyal medya hesaplarını Türkiye aleyhine algı oluşturmak için büyük bir ustalıkla yönetiyor. Algı yönetimi ve manipülasyon tekniklerini Ümit Özdağ gibi uzman isimlerden öğrenen FETÖ’cülerin bu hafta büründükleri kılık polis sendikası ve polis aileleri oldu. Polislerin “şark” görev sürelerini düşüren ve atamalarda yeni düzenlemeleri içeren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de geçtiğimiz günlerde yayımlanmıştı. Bunu fırsat bilen FETÖ’cü hesaplar kendilerini polis ailesi kılığına sokarak sosyal medyada açtıkları polis sendikası gibi onlarca hesap üzerinden Türk polisini hükümete karşı dolduruşa getirmeye çalıştılar. FETÖ BUNU HEP YAPIYOR, CHP DESTEK ÇIKIYOR Türkiye aleyhine FETÖ’cü algı yönetimi uzmanları tarafından başlatılan her operasyon CHP’li milletvekillerinin de katılımıyla Türkiye gündemine geliyor. Polislerin lehine olan bir yönetmelik değişikliğini, polislerin aleyhine imiş gibi göstererek polisin iktidara karşı ayaklanmasını isteyen FETÖ’cüler, açtıkları sosyal medya hesaplarında yaptıkları beğeniler ve eski tarihli paylaşımlarıyla maksatlarını açığa vurdular. “Polis Mevzuat” isimli sosyal medya hesabı, firari uyuşturucu kaçakçısı ve mafya Sedat Peker’in işbirliği yaptığı FETÖ’cü firari gazeteci Erk Acarer’in paylaşımlarını ve yayın yaptığı terör uzantılı kanalları beğeniyor. GÖRÜNÜMDE POLİS AİLESİ, GERÇEKTE EMRE USLU İLE KANKA Sosyal medyada kendisini polis eşi olarak gösteren “Rosalinda” isimli hesap ise kendisini polis eşi olarak tanıtıyor ancak eski tarihli paylaşımlarına bakıldığında firari FETÖ’cü terörist Emre Uslu ile çok yakın oldukları anlaşılıyor. GELİNLİKLİ SAHTE FOTO İLE CHP VE FETÖ PROPAGANDALARI Kendisini polis eşi olarak tanıtan Tuğba isimli sahte hesap ise sosyal medya paylaşımlarıyla kendisini hemen ele veriyor. FETÖ’cülerin AK Parti iktidarına karşı kurguladıkları tüm sosyal medya operasyonlarına katılan sözde polis eşi, eski paylaşımlarıyla hesabın açılma maksadını belli ediyor. YENİ AÇILMIŞ YÜZLERCE BOT HESAP FETÖ’cü sosyal medya ekipleri tarafından 2022 Şubat ve Mart aylarında aynı anda açılmış yüzlerce bot hesap ise Türk polisi kılığında FETÖ ve CHP tezlerini paylaşmaya devam ediyor.

2 yıl önce

TBMM eski Başkanı Şahin son anket sonucunu açıkladı: İki parti arasındaki fark dikkat çekti

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi, eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, memleketi Karabük’te, Millet İttifakının ortakları Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’e yüklendi ve son anket sonuçlarını paylaştı. Yenişehir Gençlik Merkezi salonunda AK Parti Karabük İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katılan Mehmet Ali Şahin, 20 yılda iktidar partisi olarak önemli hizmetler yaptıklarını ve Türkiye’nin çehresini değiştirecek önemli yatırımlara imza attıklarını anlattı. "GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEMİ TÜRKİYE'DEKİ VESAYETİ GÜÇLENDİRİYOR" ‘Hep tenkit ediyorsunuz da, siz ne yapacaksınız ?’ diye soran Şahin, “ Biz Türkiye’de bu Cumhurbaşkanlığı sistemini gönderip, yerine güçlendirilmiş parlamenter sistemini getireceğiz diyorlar. Şunu bilesiniz ki, güçlendirilmiş parlamenter sistemi Türkiye’deki vesayeti güçlendiriyor. 28 Şubat’ta bir toplantı yapıp 40 sayfalık bildiri yayınladılar. Orada bir sorunun cevabını özenle aradım. Birçok meraklı kişi de aradı. Peki siz bu sisteme geçerseniz Cumhurbaşkanını kime seçtireceksiniz. Cevabı yok. Şuan halk seçiyor. Bunlar yeni sistemde buraya yazamadılar, korktular, çekindiler. ” diye konuştu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e de yüklenen Mehmet Ali Şahin, “ Meral hanım diyor ki, biz yeniden Tayyip Erdoğan diye birini seçmeyeceğiz. Finlandiya ve Almanya Cumhurbaşkanı gibi kimsenin tanımadığı, etliye sütlüye karışmayan Türkiye’nin meseleleri ile ilgilenmeyen, sembolik yetkilere sahip bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Ya şu dünyanın haline bakın, yanı başımızda savaş var, ülkelerin lider konumundaki kişilerin önemi o kadar önemli ki. Bakın 1 ay içinde 35’i aşkın lider ve hükümet başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşüp onun fikrini almak ve onunla istişare etmek için bir kısmı Türkiye’ye geldi, bir kısmı ise telefonla görüştü. Bu güçlü liderliktir. Özellikle bu savaş konusunda izlediği diplomatik yolun ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Her iki ülke liderle de istediği zaman konuşabiliyor. En son dünya Rusya liderin Putin’e dedi ki, ‘Gel şu barışı sağla ve barışın kahramanı sen ol’. Güçlü lider lazım. Kimsenin tanımadığı birini seçeceksiniz. Türkiye’yi kim yönetecek, Meral hanım diyor ki, ben Başbakan olacağım. Bakın Meral Hanım, bu tam ham bir hayaldir. Kılıçdaroğlu’na ve diğerlerine de söylüyorum; Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden vazgeçip, yeniden parlamenter sisteme geçmek tam bir hayaldir. Tıpkı Türkiye’nin çok partili sisteme geçtikten sonra tekrar tek partili döneme dönmesi gibi hayal bir iştir. Türkiye 1946’da çok partili sisteme geçmiştir ve artık 46 öncesine tek partili döneme geçmeyecek” ifadelerinden bulundu. "KENDİNİZİ VE ADAYINIZI CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNE GÖRE HAZIRLAYIN" Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtiğini ve yeniden eskiye dönmeyeceğini de kaydeden Şahin, konuşmasında şunları söyledi: “ Bunu kafanıza iyice koyun. Buna sizin gücünüz yetmeyecek. Hadi gücünüz yetiyorsa yapın bakalım. Parlamentoda bu 6’lı ittifakın 174 milletvekili var toplam, HDP’yi de eklediğinizde 230 eder. Peki seçimlerde ne kadar oy alacağınızı düşünüyorsunuz. Anayasayı değiştirmek için referanduma gitmek için 360 milletvekili gerekli, 400 vekil ile de referandumsuz geçmesi lazım. "SON ANKET SONUÇLARI ORTADA" En son anket sonuçları ortada, bugün seçim olsa AK Parti, yüzde 38.7, CHP 25.1, İYİ Parti yüzde 11, MHP yüzde 10.5, HDP ise yüzde 9.5 olarak çıkıyor. 2018’teki anca mevcut durumlarını koruyorlar. Bırakın ilave 130, 170 milletvekilini çıkarmayı iktidara bile gelemeyeceksiniz. Şu tabloya göre kendi Cumhurbaşkanınızı bile seçemeyeceksiniz. Hangi güçlendirilmiş parlamenter sistemden bahsediyorsunuz, bunları bırakın. Meral hanıma da, Kılıçdaroğlu’na da söylüyorum; onlar şahsen benim dostlarımdır. Buradan eski TBMM Başkanı olarak diyorum ki, bu ham bir hayaldir, buradan netice almanız mümkün değildir. Kendinizi ve adayınızı Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine göre hazırlayın, zaten seçime böyle gireceğiz. Etliye sütlüye karışmayacak bir adam milletin karşısına çıkınca ne diyecek, ‘Kusura bakmayın ey halkım sizden yüzde 50+1 oy istiyorum ama , ben hiçbir işinizle meşgul olmayacağım. Ben silik bir cumhurbaşkanlığı yapacağım mı’ diyecek. Kendi ifadelerine göre düşük profilli bir aday, sembolik yetkilere sahip bir cumhurbaşkanı. Ben sizim hiçbir işinize karışmayacağım diyen bir cumhurbaşkanı adayına millet niye oy versin. Bu akılsızlıktır. Dolayısıyla bu sevdandan vazgeçin. Ne olacakmış Başbakan olacakmış. Meral hanım Başbakanlık bu ülkede kaldırıldı. Anayasa Başbakanlığı kaldırdı. Bu sistemin gelmesi de mümkün değil. Başbakan olacağım diye ortada dolaşma, millete söyleme gülünç duruma düşüyorsun. Yüreğin yetiyorsa Cumhurbaşkanı adayı ol Tayyip beyin karşısına.”

1 yıl önce

Kurt görünümlü çakallara dikkat! Ümit Özdağ ve Sinan Oğan’dan yine Türk ordusuna iğrenç iftira…

Siyasette ve TV yorumculuğunda tutunamayan Oğan, bu defa da şansını Ümit Özdağ‘a özenerek sosyal medya yalanları üzerinden etkileşim almak için deniyor. Her gün sığınmacılarla ilgili akla mantığa sığmayan yalan içerikler paylaşan İkili, yüzü kızarmadan yalan ve iftira dolu paylaşımlarına devam ediyor. Afgan ve Pakistanlı insan kaçakçıları tarafından yıllar önce Türk sınırlarının dışında çekilen videoları ‘yeni çekilmiş gibi’ bir algıyla takipçilerine servis eden Oğan ve Özdağ, Türk ordusuna iğrenç iftiralarına devam ediyor. TÜRK ORDUSUNA İĞRENÇ İFTİRA Kendisini ‘Türk milliyetçisi’ olarak tanımlayan Sinan Oğan’ın yayınladığı video geçen yıl başka bir Twitter kullanıcısı tarafından da yayınlanmış. Afgan ve Pakistanlı insan kaçakçılarının İran tarafında çekmiş oldukları reklam filmlerine ait görüntüleri, Türk sınırlarını güvensiz bölge göstermek için sürekli yayınlayan Oğan, aslında Türk ordusuna ve Mehmetçiğe iftira atıyor. Türk ordusunun sınırlarını koruyamayan bir ordu olduğu imajı çizerek terör örgütlerine ve insan kaçakçılarına cesaret veren Sinan Oğan, yayınladığı videoların eski ve Türk sınırından uzak bölgede çekilmiş olduğu kanıtlanınca ise utanmadan işi espriye vuruyor.

1 yıl önce

The Guardian, Türk ekonomisinin direncine dikkati çekti

Türkiye'de enflasyon rakamları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu verileri, TÜFE'nin yüzde 69,97 seviyesine yükseldiğini söylüyor. İngiliz basını Türkiye'yi yazdı. İngiltere basınından The Guardian gazetesi, yüksek düzeylerde seyreden enflasyona rağmen Türk ekonomisindeki direnci mercek altına aldı. "Sri Lanka, küresel bir borç krizi karşısında düşen ilk domino taşı oldu" başlıklı analizde, Güney Asya ülkesinin, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının bir araya getirdiği ekonomik baskılara dayanamadığı kaydedildi. "Enflasyona rağmen ayaktalar" Haberde, "Aylardır Türkiye'nin düşen ilk domino taşı olacağı söylentileri vardı." denildi. Ancak yıllık yüzde 70'e yaklaşan enflasyon oranına rağmen ülkenin "hâlâ ayakta olduğuna" dikkat çekildi. "Kendi halkını besleyebiliyor" Aynı haberde ayrıca, "Tehdit altındaki diğer bazı ülkelerin aksine Türkiye, kendi halkını besleyebiliyor." ifadesi kullanıldı. Öte yandan dünya çapında düşük ve orta gelirli ülkelerin; koronavirüs salgını, borçlarda artan maliyetler ve Rusya-Ukrayna savaşının neden olduğu gıda ve yakıt fiyatlarındaki artışla mücadele ettiği de hatırlatıldı.

1 yıl önce

İBB uyarıları dikkate almadı, kimyasal atıkları Tekirdağ'a bıraktı: "Kirli elleriniz çekin!"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) kimyasal atığı Marmaraereğlisi-Sultanköy'de denize döktüğü ortaya çıktı. Marmaraereğlisi-Sultanköy'de denize dökülen Kınıklı deresindeki kimyasal atığın İBB İSKİ Genel Müdürlüğü Değirmenköy Arıtma Tesisleri'nden salındığı tespit edildi. "KİRLİ ELLERİNİZİ GÜZEL TEKİRDAĞ'IMIZIN ÜZERİNDEN ÇEKİNİZ" AK Parti Tekirdağ İl Başkanı Mestan Özcan; İSKİ'yi eleştirdi ve "Kirli ellerinizi güzel Tekirdağ'ımızın üzerinden çekiniz. Kirletme İSKİ" ifadelerini kullandı. Mestan Özcan; şunları söyledi: "Marmaraereğlisi ilçemiz, Sultanköy mahallesi sınırları içerisinde denize dökülen Kınıklı deresindeki kimyasal atığın, incelemeler neticesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ Değirmenköy arıtma tesislerinden salındığı tespit edilmiştir." "Defaatle uyarılmasına rağmen ne yazık ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi – İSKİ uyarıları dikkate almayıp Trakyamızın ve Ülkemizin güzide ilçelerinden olan Marmaraereğlimizi kirletmeye devam etmektedir. İleriki günlerde ilgili kurumlar gerekli açıklamaları yapacaklardır." "Olayın ilk anından itibaren TBMM Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mustafa Şentop, Tekirdağ milletvekillerimiz Sayın Mustafa Yel ve Sayın Çiğdem Koncagül ile de konuyu takip ediyoruz." "Ulusal ve yerel düzeyde atılması gereken tüm adımları atarak bu kirliliğe sebebiyet veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ Genel Müdürlüğünün bu durumu tekrar etmemesi için sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız." "İstanbul'u hizmetsizliğe mahkum ettiniz. Kirli ellerinizi güzel Tekirdağ'ımızın üzerinden çekiniz. Kirletme İSKİ"

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 15 16