Son Dakika:
Sosyal medya, amacının dışında kullanılmaya başlayalı çok oldu. Özellikle yalanın hızla yayıldığı bu mecra, işi şiddet boyutuna kadar çıkardı. Kaos yaratan asılsız iddialar, milyonlarca kişiyi peşinden sürüklemeye başlayınca da, hükümet duruma el attı. İletişim Başkanlığı öncülüğünde "Dezenformasyon Yasası"nın çıkarılması için hazırlıklar yapıldı. DEZENFORMASYON SUÇ HALİNE GETİRİLECEK 1 Ekim'de TBMM'ne sunulacak kanun teklifi ile dezenformasyon artık suç haline getirilecek. Sosyal medyadaki dezenformasyon ve manipülasyonun önüne geçmek için bir hamle de devletin ajansından geldi. Yalan haber bombardımanını boşa çıkaracak bu önemli adımın atıldığını, Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz duyurdu. "GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARMAK AA'NIN EN ÖNEMLİ VAZİFESİ OLACAK" Karagöz, Twitter hesabından bir paylaşım yaparak "Algının gerçeği örttüğü sosyal medyada dezenformasyonun ve manipülasyonun tehlikeli boyutlara ulaştığı günümüzde gerçekleri ortaya çıkarmak AA'nın en önemli vazifesi olacak." dedi. TEYİT HATTI NASIL İŞLİYOR? Anadolu Ajansı teyit hattı, sosyal medyada duyulan ya da konvansiyonel medyada kendisine yer bulan bir haberi, haber laboratuvarında değerlendiriyor. Haber laboratuvarı, söz konusu iddiayı inceliyor ve sonunda kamuoyuna güven verecek şekilde bütün kanıtlarıyla paylaşıyor. TEYİT HATTI HAKKINDA Teyit Hattı internet sitesinde faaliyetlerini şu sözlerle özetledi: "Dünyanın dört bir yanında yürütülen kamuoyu yoklamaları ve araştırmalar, haber kaynaklarımızın gün geçtikçe değiştiğini gösteriyor. Küresel çapta; gazete, radyo ve televizyon gibi geleneksel yayın organlarının kitlesi azalıyor. Tüketim alışkanlıklarını internet platformlarına ve sosyal medyaya taşıyan kullanıcıların sayısı ise günden güne artıyor. Son yıllarda internet platformları Türkiye'de de en çok başvurulan içerik kaynakları haline geldi. Bu trendle birlikte hem internete ayırdığımız vakit hem de çevrimiçi platformlar üzerinden eriştiğimiz içerik miktarı önemli ölçüde arttı. Bu değişimin doğal sonuçlarından biri de maruz kaldığımız yanıltıcı içerik miktarındaki artış oldu. Gazeteciliğin, temelde bir kamu görevi olduğu bilinciyle yayın yapan Anadolu Ajansı, yanıltıcı içerik ve bilgi kirliliğiyle mücadelede sorumluluk üstlenecek yeni birimini, Teyit Hattı'nı faaliyete geçiriyor. Kamuoyunun sağlıklı bilgi edinmesini engelleme amacıyla dolaşıma sokulmuş her içerik Teyit Hattı'nın faaliyet alanına giriyor. Ekibimiz; bağlamından koparılmış ifadeleri yerli yerine oturtmayı hedefliyor. Değiştirilmiş görsellerin orijinal hallerini kullanıcıyla paylaşmayı amaçlıyor. Sahte kimlikler üzerinden yayılan dezenformasyon kampanyalarının önüne geçmeyi başlıca görevlerinden biri olarak görüyor. Ve her gün, yeni bir biçim ve yöntemle ortaya çıkan bilgi kirliliğiyle mücadele etmeyi sürdürmek için yeni biçim ve yöntemlere başvurma güdüsüyle hareket ediyor. Bunları yaparken hem toplumun bilgi havuzunu kirleten kaynakları kurutmayı, hem kamuoyunun medya okur-yazarlık reflekslerini geliştirmeyi, hem de kötü niyetli içerik üreticilerine karşı bir bilinç oluşturmayı hedefliyoruz. Mücadelemizde en çok Anadolu Ajansı'nın bir asrı deviren tecrübesine, dünyanın dört bir yanına yayılan geniş muhabir ağına ve sıkı sıkıya bağlı olduğumuz gazetecilik etiğine güveniyoruz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geride kalan gün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dünyaya seslendi. superhaber.tv’nin haberine göre; Konuşmasına ekonomi ile başlayan Erdoğan enflasyon baskısının dünya çapında etkilerinin olduğununun altını çizdi. Diğer yandan Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşının diplomatik bir yolla çözülmesi gerektiğini vurguladı. NEW YORK TİMES'A MANŞET OLDU Erdoğan'ın dünya gündemine oturan konuşmaları bugün ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'a manşet oldu. Haberde, Erdoğan'ın BM konuşması ve bugüne kadar barış için yürüttüğü çabalara övgüde bulunuldu. Farnaz Fassihi ve Alan Yuhas'ın imzasını taşıyan yazıda, Erdoğan'ın, "Savaşın hiçbir zaman kazananı olmayacağını düşünüyoruz adil bir barış sürecinin ise kaybedeni olmayacaktır. Makul, adil ve uygulanabilir bir diplomatik süreç yoluyla krizden onurlu bir çıkış yoluna ihtiyacımız var." ifadelerine vurgu yapıldı.
ABD'nin New York kentinde gerçekleşen Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulunda 20 Eylül'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuşma yapmıştı. Erdoğan'ın konuşması sırasında salonun doluluğu dikkat çekerken, aynı gün içerisinde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un konuşma yaptığı sıra koltukların boş kaldığı dikkatlerden kaçmadı. bu durum Fransa'da hiç hoş karşılanmadı, Fransa basını boş koltuklar tartışmalara yol açtı. "FRANSA CAZİBESİNİ KAYBETTİ" Macron'un, kürsüde zaman zaman ses tonunu yükselttiği konuşması Afrika'da tepki çekerken salonun büyük oranda boş kalması sosyal medyada gündem oldu. Twitter kullanıcıları, Macron'un konuşma yaptığı sırada salonun büyük oranda boş kaldığını ortaya koyan farklı görüntüleri sık sık paylaşılarak "Fransa'nın cazibesini kaybettiği" yorumlarını yaptı. "ÜLKELERİN DÖRTTE ÜÇÜ YOKTU" Fransız siyasetçi François Asselineau, Twitter hesabından, Macron korkunç şekilde aşağılandı. Konuşması sırasında ülkelerin dörtte üçü yoktu." ifadesini kullanarak BM Genel Kurulunda, en güçlü ve kendini dinletebilen liderlerin konuşması sırasında salonun dolup taştığını belirtti. KAFETERYAYA VEYA SİGARAYA İÇMEYE GİTTİLER Delegasyonların dörtte üçü kafeteryada dinlenmeyi ya da sigara içmeyi Macron'u dinlemeye tercih ettiğini belirten Asselineau, Fransız medyasının parlatma çabasına rağmen Macron'un dikkate alınmadığını ve Fransa'yı dünyanın gözünde küçülttüğünü savundu. "FRANSA'NIN İMAJININ DÜŞTÜĞÜ NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜLÜYOR" Fransız aşırı sağcı siyasetçi Eric Laqua da Macron'un kürsüde ellerini kaldırdığı görüntü ile büyük ölçüde boş kalan salonun fotoğrafını yan yana paylaşarak, Macron'un BM kürsüsünde Fransa'nın konumunun düşüşüyle karşı karşıya kaldığı değerlendirmesini yaptı. "BOŞ BİR SALONA BOŞ BİR KONUŞMA" Bir Twitter kullanıcısı da Macron'un kürsüdeki hareketli haline, jest ve mimiklerine dikkati çekerek "boş bir salona boş bir konuşma" ifadesini kullandı. Duval Philippe ismindeki kullanıcı da "BM'deki bu görüntü, Macron geldiğinden bu yana Fransa'nın imajının düştüğünü net bir şekilde gösteriyor. Kendini beğenmişliği, küçümseyici tavrı bizi dünyadan izole etti." yorumunu yaparak Fransız medyasının Macron'a abartılı övgüsünü eleştirdi. Bu yorumların yanı sıra birçok Twitter kullanıcısı da Macron'un Fransa adına çok güzel bir konuşma yaptığını savundu. Diğer yandan, Fransız BFMTV televizyon kanalının yayımladığı görüntülerde Macron'un BM kürsüsündeki konuşması esnasında koltukların büyük ölçüde boş kaldığı dikkati çekti.
ensonhaber.com’un haberine göre; TCG Anadolu, Türkiye'nin en büyük savaş gemisi olarak kayıtlara geçecek. SİHA'ların iniş kalkış yapacağı platforma dönüştürülecek olan TCG Anadolu'nun yıl sonunda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edilmesi hedefleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, helikopterle yaptığı Sakarya yolculuğunda, büyük önem verdiği söz konusu projeyi havadan inceledi. TCG Anadolu, Yunanistan'da alarma neden oldu Erdoğan'ın gemiyi incelediğine ilişkin kare, Twitter hesabından paylaşılırken, "Savunma sanayiinde TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE'nin en önemli nişanelerinden biri, yerli ve millî uçak gemimiz, TCG Anadolu..." ifadesi kullanıldı. Yunanistan basınından "Directus.gr" adlı internet sitesi ise TCG Anadolu'ya ilişkin tehditkar ifadeler kullandı. "Hava ve deniz kuvvetlerimiz için kolay bir hedef" "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya yolunda Tuzla'da yapımı devam eden TCG Anadolu gemisini havadan inceledi. TCG Anadolu, hava ve deniz kuvvetlerimiz için kolay bir hedef." iddiasında bulunuldu. "Yunan denizaltılarının hedefi haline gelebilir" Haberde, "Gemi, Doğu Akdeniz'in herhangi bir noktasında Yunan denizaltılarının hedefi haline gelebilir. Elbette denizaltına karşı korumaya sahip olması bekleniyor." denildi. Yunan gazetesinin, geminin incelenmesine ilişkin fotoğraftan böyle bir anlam çıkarma çabası dikkatlerden kaçmadı. Atina'nın gerilimi tırmandırma çabaları Diğer taraftan Atina yönetimi, her seferinde Ege ve Doğu Akdeniz'de gerilimi tırmandırmasıyla biliniyor. Bunun son örneği, bölgede uçuş yapan F-16 savaş uçaklarına yönelik taciz girişimi oldu. TCG Anadolu'nun özellikleri TCG Anadolu gemisinin uzunluğu 231 metre, genişliği ise 32 metre. Geminin tam yük deplasmanı, en fazla 27 bin 436 ton olacak. Tam yük deplasmanında en az 20,5 knot azami sürate ve 16 knot ekonomik sürate sahip olacak. Helikopterler ve hava araçları iniş kalkış yapabilecek Ekonomik sürati ile tam yükte en az 9 bin deniz mili seyir siasına sahip olacak. Üzerinde bir güç aktarma sistemi ve hava platformu olacak. Helikopterler ve hava araçları iniş kalkış yapabilecek. Geminin içinde havuz da bulunuyor. Buradan çıkarma gemileri, zırhlı araçlar, tanklar ve personel karaya intikal ettirilebilecek.
BOTAŞ'tan, bazı basın yayın organlarında "Doğal gaz depolarında 600 milyon metreküp eksik var" başlıklı haberlere ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, BOTAŞ aleyhine algı oluşturmaya yönelik maksatlı ve gerçek dışı haberler ile kamuoyu gündeminin meşgul edildiği belirtildi. Dünyanın benzeri görülmemiş bir enerji krizini tecrübe ettiği bu dönemde, BOTAŞ'ın Türkiye'nin kesintisiz enerjiye ulaşabilmesi için dünya ölçeğinde projeleri hayata geçirerek büyük bir gayret ve özveriyle çalışmalarını sürdürdüğü belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Kuruluşumuz uhdesinde bulunan Silivri Yer Altı Depolama Tesisi faaliyetleri Silivri Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi Temel Kullanım Usul ve Esaslarına göre yürütülmekte olup depolama faaliyetleri ile ilgili olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) düzenli olarak veri bildirimi yapılmaktadır. Silivri Genişletme Projesi kapsamında tesisin bütünüyle tamamlanmasına yönelik faaliyetler de devam etmektedir. Bu kapsamda gerçekleştirilen kapasite artışı sonucunda hedeflenen 4,6 milyar metreküp toplam kapasite hedefine ulaşılmıştır. Temmuz ayı içinde Sayın Bakanımızın ifade ettiği depolama değerleri ise o gün tarihiyle ulaşılan kapasite artışını da içermektedir." Silivri Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi'nin 3,2 milyar metreküp olan toplam depolama kapasitesinin 4,6 milyar metreküpe ulaşması ile depolama lisansının tadili amacıyla EPDK'ye 3 Ağustos'ta başvuru yapıldığına işaret edilen açıklamada, depolama lisansı tadil sürecinin EPDK nezdinde devam etmesi nedeniyle bildirimlerin mevcut lisans değerleri referans alınarak yapıldığı kaydedildi. Açıklamada, "Silivri Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi rezervuarlarında 4,6 milyar metreküp depolama gazı bulunmakta olup, hem Tuz Gölü hem de Silivri tesislerinde depo doluluk oranı yüzde 100'e ulaşmıştır." bilgisi verildi.
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel’e Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından Nansen Mülteci Ödülü verildi. Merkel, 2015 ve 2016 yıllarında mülteci krizinin yaşandığı dönemde, şiddet ve zulüm tehdidi altındaki 1,2 milyondan fazla mülteci ve sığınmacıyı ülkeye kabul ettiği için Nansen Mülteci Ödülüne layık görüldü. İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan ödül töreninde konuşan Merkel, "Benim görüşüme göre, bu onur öncelikle o zamanlar işe başlayan ve durumu yönettiğimiz, başardığımız için teşekkür etmemiz gereken sayısız insana borçluyuz" dedi. Ödülü yardımsever insanlara adadığını söyleyen Merkel, görevliler ve sivil toplum kuruluşlarına da teşekkür etti. "Türkiye çok sayıda mülteciyi ağırladı" Ülkelerinden uzağa gitmek istemeyen çok sayıda mülteciye Türkiye’nin ev sahipliği yaptığını söyleyen Merkel, "Türkiye, Orta Doğu’dan 3,8 milyon mülteciyi ağırladı" dedi. Türkiye’nin mülteci krizinde Almanya’dan daha büyük bir yükü üstlendiğini söyleyen Merkel, mültecilerin ülkelerine güvenli bir şekilde dönebilmeleri için sürdürülebilir çözümler bulunması gerektiğine değindi. Merkel’e ödülünü taktim eden BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, "Merkel’in en zayıflara yardım etme politikası cesur ve örnek alınacak cinstendi" dedi. Nansen Mülteci ödülü Adını Norveçli kaşif, bilim adamı, diplomat ve hümanist Fridtjof Nansen’den alan ödül, 1954’ten beri her yıl UNHCR tarafından mültecilerin, ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin veya vatansız kişilerin korunmasına olağanüstü katkılarda bulunan bir kişi, grup veya kuruluşa verilmektedir.
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, Savunma Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı'na katılmak üzere geldiği İstanbul'da CNN Türk'ün sorularını cevapladı. Wallace, Türk İHA'larına övgü dolu sözler sarf etti. Bakan Wallace'ın açıklamaları şöyle: Birleşik Krallık Türkiye'den drone SİHA/İHA alacak mı? Bilemiyorum, ben buraya bu dronları 3 yıl önce bir ziyaret sırasında görmeye gelmiştim. Daha dünyanın dikkati buraya dönmemişken. Türk hükümeti ve Türkiye ordusunun bu silahları dünyanın farklı yerlerinde nasıl kullandığını gördüm. Muazzam bir şekilde modern savaş sahasında ciddi bir değişime yol açtı tabii ki. Şu anda keşif sürecindeyiz, silahlı kuvvetlerimize yatırım yapıyoruz. Ukrayna'dan dersler çıkarıyoruz. Bunlar ne anlama geliyor buna bakıyoruz. Tabii ki hem arkamdaki TB2'ler, hem de arkamdaki yeni modeller... Bunlar 3 yıl önce gelişim sürecindeydi. Bunlar cephede oyun değiştirici olacak. Peki satın alma ya da kiralamakla mı ilgili misiniz? Şu anda alışveriş için değil keşif için buradayız. Ama kapıyı kapatmıyorsunuz? Evet, kapatmıyorum. Spekülasyon yapmayalım. Silahlı kuvvetlerimiz ile ilgili şu anda modernizasyon sürecindeyiz. Önümüzdeki 10 yıl boyunca 23 milyon sterlin harcayacağız. Tabii ki hava kuvvetlerimize de yatırım yapacağız. Ne olacağını göreceğiz. Türkiye aynı zamanda Eurofighter Typhoon savaş uçakları ile de ilgili. Bu noktada Türkiye'den bir talep geldi mi? Birleşik Krallık bir teklif yaptı mı? Eğer cevap evet ise nasıl bir teklif oldu? Eğitim, bakım gibi? İngiliz ve Türkiye Savunma Bakanlığı sürekli irtibat halinde. Bakan Akar ile çok iyi dostuz. Tabii ki bilgi takası yapıyoruz, geleceğe yönelik yatırımlarla ilgili konuşuyoruz. Burada Türk veya kendi hava kuvvetlerimiz ile ilgili spekülasyon yapmayayım. Peki Türkiye'nin ilgisi var mı bu jetlere? Modernize edilmiş versiyonları ile ilgili? Burada kamuoyuna açık bir şekilde Türk Hava Kuvvetleri'nden ekibi ve Sayın Akar'ı davet ettim. Bunların dünyanın en iyi jetlerinden olduğunu düşünüyorum. Arkalarında çok sağlam bir konsorsiyum var. Savaş jeti olarak onlara kendi sanayinizden unsurları birleştirebilecek olmaları. Bunlar kapalı uçaklar değil. Onları donatmanız için başka bir ülkeye tonla para vermeniz gerekmiyor. Eurofighter'ların iyi tarafı zaten açık bir hava aracı olması. Örneğin Türk füzeleri koymak isterseniz bunu yapabilirsiniz. Peki ABD'nin duruşu ile ilgili yorum yapmak ister misiniz? Çünkü Türkiye'nin S-400 alması ile ilgili... Yok, bu Türkiye ve onlar ile ilgili. Peki bu NATO ittifakını zorlayan bir mesele değil mi? Bunu ABD'ye sormanız daha iyi olur.
Türk savunma sanayiindeki başarılar, ABD menşeli Forbes dergisinin gözünden kaçmadı. Paul Iddon tarafından kaleme alınan makalede, özelikle TCG Anadolu ve Bayraktar Kızılelma'ya vurgu yapıldı. Iddon, TCG Anadolu ve Bayraktar Kızılelma'dan övgüyle bahsetti. Makalede, Amiral gemi olarak nitelendirilen TCG Anadolu'nun benzersiz bir uçak cephaneliği olduğuna dikkat çekildi. Türk donanmasının eskisinden çok daha güçlü olduğunu vurgulayan Forbes, TCG Anadolu, Bayraktar TB3 ve TB2'ye övgüler yağdırdı. Makalenin yazarı Paul Iddon, Bayraktar Kızılelma'nın ilk 'Otomatik Taksi ve Koşu Testi'ni de başarıyla tamamladığına dikkat çekti. Baykar'ın başarılarına da dikkat çeken Paul Iddon, "Baykar ayrıca, Anadolu'dan deniz operasyonları için geliştirilen ve çokça ihraç edilen ünlü TB2'nin katlanır kanatlara sahip özel deniz versiyonu Bayraktar TB3 üzerinde de çalışıyor. Anadolu , nispeten kompakt boyutları sayesinde tahmini olarak 30-50 TB3 taşıyabilecek." ifadelerine yer verdi. Türkiye'nin, Amiral Gemisi'nde ara savaşçı olarak kullanmak üzere ABD'den F-35B'leri istediğini ancak Rusya'dan S-400 alınması sonucunda ABD tarafından yasaklandığını ifade eden Iddon, "Bu kısıtlamalar sonucu Türkiye başka bir yol izledi ve Anadolu'yu (amiral gemisini) bugün gördüğümüz özgün drone ve İHA'lar ile donattı." dedi.
