26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

CHP... İttifakın ufkuna bakarken hizip çukuruna düşmek

chp, kemal kılıçdaroğlu, muharrem ince, kurultay, deniz baykal, önder sav, mustafa sarıgül, ebedi şef, ismet inönü, mustafa kemal atatürk, bülent ecevit, dsp, shp, hizip, ittifak, pirus zaferi, dr. murat yılmaz

3 yıl önce

Feyzanur'un ölümüyle ilgili ailenin avukatından açıklama: “İntihar veya düşme şüphesi üzerinde duruluyor ama cinayet ihtimali yok"

Gaziantep'te lise öğrencisi Feyzanur Saydam, yılbaşı gecesi 7'nci kattaki evlerinin balkonundan düşerek yaşamını yitirmişti. Feyzanur'un ailenin avukatı Yunus Emre Ceylan, "İntihar veya düşme şüphesi üzerinde duruluyor ama cinayet ihtimali yok" dedi

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelere seslendi: Tuzaklara düşmememiz gerekiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu 4'üncü Genel Kurulu'na video mesajla katıldı. Genel Kurulun başarılı geçmesini dileyen, gençler ve tüm İslam alemi için hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, İslam dünyasının farklı köşelerinden bizzat veya çevrim içi olarak Genel Kurul'a katılan gençlere seslendi. İnsanlık tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birine şahitlik edildiğini belirten Erdoğan, dünya gündemini sürekli meşgul eden güvenlik sorunları, terör faaliyetleri ve salgın hastalıkların, özlemi çekilen huzur ortamının tam anlamıyla sağlanmasına izin vermediğini söyledi. İnsanlığın tamamını tehdit eden bu sorunların, maalesef en çok da İslam coğrafyasında derin izler bıraktığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Suriye'den Afganistan'a geniş bir coğrafyada çatışmalarla, göçle, yoksullukla ve hastalıklarla boğuşan Müslümanlar, bir taraftan da özellikle Batı toplumunda yükselen İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılıkla mücadele etmek zorunda kalıyor. Hemen her gün, güya demokrasinin beşiği olarak gösterilen ülkelerde, inancı, başörtüsü, kılık-kıyafeti sebebiyle tacize uğrayan, ayrımcılığa maruz kalan bir kardeşimizin haberini alıyoruz. Aynı şekilde, ülkelerindeki istikrarsızlıktan dolayı göç ederken çölde veya denizde hayatını kaybeden mazlumların acısıyla yüreğimiz dağlanıyor. Bir tarafta açlığın, savaşın ve aşırı yoksulluğun olduğu, diğer tarafta lüksün, sefahatin, sömürünün hüküm sürdüğü bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün değildir." "HİÇBİRİMİZİN BU KÖTÜ GİDİŞATI UZAKTAN SEYRETME LÜKSÜ YOKTUR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin her zeminde ve her fırsatta "Dünya beşten büyüktür." diyerek küresel adaletsizliğe dikkati çektiğini vurgulayarak "Emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker ile emredilmiş insanlar olarak hiçbirimizin bu kötü gidişatı uzaktan seyretme lüksü yoktur. Müslümanlar, hem kendi huzur ve esenlikleri hem de bütün insanlığın güvenlik ve geleceği adına artık sorumluluk üstlenmeli, şahit oldukları adaletsizlikler karşısında seslerini daha fazla yükseltmelidir." dedi. Bunun yolunun da öncelikle İslam kardeşliğini tesis etmekten, emperyalistlerce sürekli harlanan fitne ateşini söndürmekten geçtiğini belirten Erdoğan, "Vahdet olmadan rahmet olamayacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Aynı mukaddes kitaba inanan, aynı Peygamberin ümmeti olan, her gün 5 defa aynı kıbleye yönelen gönüllere set çekilemeyeceğinin de farkındayız. Müslümana yakışan basiret ve ferasetle hareket ederek emperyalistlerin bizleri çekmek istedikleri tuzaklara düşmememiz gerekiyor." diye konuştu. "HAK VE ADALET MÜCADELESİNDE, HUKUK VE MEŞRUİYETTEN ASLA SAPMAMALIYIZ" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kutlu mücadelede, herkese, özellikle de istikbalin teminatı Müslüman gençlere çok önemli görevler düştüğünü vurgulayarak şunları kaydetti: "İhtilafları değil, ittifakları, husumeti değil, muhabbeti güçlendirmeliyiz. Müslümanlığımızın, kardeşliğimize verdiğimiz önem kadar olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Hem kendimiz hem de mazlumlar adına yürüttüğümüz hak ve adalet mücadelesinde, teröre bulaşmamalı, şiddete prim vermemeli, hukuk ve meşruiyetten asla sapmamalıyız. Mescide girdiğinde 'zikir halkası' yerine 'ilim halkasına' oturmayı tercih eden bir Peygamber'in ümmeti olarak ilmi ve akademik çalışmalara öncelik vermeyi sürdürmeliyiz. Sizleri siyasette, akademide, sporda, ticari ve sosyal hayatta çok daha aktif rollerde görmek istiyoruz. Hiç kimsenin aramıza girmesine etnik, mezhebi veya kültürel farklılıklar üzerinden sizleri bölmesine müsaade etmemenizi bekliyorum. Sizlerin gayreti, sizlerin samimi çaba ve dualarıyla ümmetin yarınlarının bugünlerinden çok daha iyi, daha müreffeh olacağına inanıyorum. Rabb'im hepimizin, hepinizin yardımcısı olsun diyorum. Sizlerden ülkelerinize döndüğünüzde tüm vatandaşlarınıza, özellikle genç kardeşlerime selamlarımı iletmenizi rica ediyorum."

2 yıl önce

Doların düşmesi Ali Babacan’ın hoşuna gitmedi…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam kabine toplantısı sonrası verdiği mesajlar sonrası döviz kurunda sert düşüş yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bankada TL mevduatı olarak parası bulunan vatandaşların kur endişesini ortadan kaldıracak yeni araçların devreye alınacağını duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu mesajı sonrası 18 liraya kadar çıkan dolar, yüzde 30'dan fazla değer kaybederek 11 liraya kadar geriledi. Döviz kurlarında yaşanan bu düşüş sonrası muhalefet cephesi rahatsız oldu. Bugün Polatlı Ticaret Odası Ekonomik İstişare Toplantısı'nda basın açıklaması yapan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan döviz kurlarında yaşanan düşüşü değerlendirdi. Yaşanan durumdan rahatsız olduğunu belirten Babacan, TL'yi korumak için açıklanan yeni paketin sağlıklı olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı; "DOLAR 12'YE DÜŞTÜ DİYE SEVİNİYORUZ" "Doların düşmesi vatandaşlarımızı sevindirdiyse de unutmayalım ki dolar kurunun düşmüş hali dahi eylül başındaki seviyeye göre çok yüksek. Eylül başında dolar 8,30'du. 12, 13'e düştü diye seviniyoruz. Düşmesi iyi mi, iyi. "KAMU BANKALARININ KUR SATTIĞI İDDİALARI VAR" Cumhurbaşkanı'nın açıklamasıyla eş zamanlı olarak kamu bankalarının yoğun şekilde kur sattığı iddiaları var. Erdoğan konuştu diye cayır cayır döviz satıldıysa bunun açıklanması gerekiyor. Alınan kararlar Hazine ve Merkez Bankası'nın yükümlerini olağanüstü artıracak. Kamu yükü ve Hazine'nin yükü artacak. Ortada tehlikeli bir oyun var. Bankalardaki toplam mevduatın yüzde 60'tan fazlası dövizdi. "BU BİR ÖRTÜLÜ FAİZ ARTIRIMIDIR" Dün gece alınan kararlar Türk Lirası mevduatını da getirisinin dövizdeki artışa endekslenmesinin yolu açıldı. Bankada paran TL'yse bile biz sana döviz gibi kazandıracağız diyor. Bu uygulama dolarizasyon uygulamasıdır. Alınan bu karar örtülü bir faiz artırımıdır."

2 yıl önce

BİM CEO’su Galip Aykaç: “Fiyatların düşmesi zaman alacak gibi duruyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı tedbirlerin piyasalara olumlu yansıması ve kısa süre içerisinde Türk lirasında ciddi değer artışının kaydedilmesinin ardından birçok kesimden indirim çağrıları gelmeye başladı. Birçok firma düşüşün etkisin hemen fiyatlara yansıtırken bazı kesimlerden de aksi yönde açıklamalar geliyor. Sosyal medyada, ülke genelindeki zincir marketlere etiketlerini kurdaki düşüşe paralel indirmesi çağrısı yapılırken, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı ve BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç, süreç ile ilgili olarak dalga geçer gibi bir açıklama yaptı. Aykaç, açıklamasında "Fiyatların aşağıya yön değiştirmesi zaman alacak gibi duruyor” ifadelerini kullandı. FİYATLARIN DÜŞMESİ ZAMAN ALACAKMIŞ GPD Başkanı Aykaç konuyla ilgili Hürriyet'e konuştu. Fiyatların yön değiştirmesinin zaman alacağını belirten Aykaç, “Kurdaki düşüş memnuniyet verici. Bizim raf fiyatlarımızı belirleyen durum alış fiyatlarımızdır. Alış fiyatları aşağı gelirse bizler de raf fiyatlarını aşağı güncelleriz. Fiyatların aşağıya yön değiştirmesi zaman alacak gibi duruyor” dedi. HERKESTEN DESTEK BEKLİYORUZ Meselenin herkesin gündeminde olması gerektiğini ve asıl sorunun tedarik olduğunu anlatan Aykaç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir çok ürün grubunda arzda sıkıntı var. Buna kağıt, plastik, cam, metal ambalaj sorunu da eklenmiş durumda. Son birkaç haftadır tüketici talep artış davranışı da tedarik zincirini sekteye uğrattı. Üretim bugünlerde çok daha kıymetli hale geldi. Vatandaşın ihtiyacını kesintiye uğratmamak için biz perakendeciler çok gayret ediyoruz ilgili herkesten destek bekliyoruz." "GEREKEN ADIMLAR NEYSE ATACAĞIZ" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam katıldığı canlı yayında "Vicdan sahibi olan bütün marketler, zincir marketler, süper marketler, hepsi de çıkarken fiyatları, etiketleri ona göre değiştirdiyseler inerken de aynı hızla bu etiketleri değiştirmeleri lazım" diyerek uyarılarda bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullanmıştı: Gerek Hazine ve Maliye, gerekse Ticaret Bakanımıza, hatta Tarım Bakanlığımıza bu talimatları verdik. Kontrollerimizi sıklaştıracak ve bunlara asla taviz vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızı spekülatif hareketlerle ezmeye kimsenin hakkı yok. Denetimlerin sıklaştırılmasıyla vicdan sahibi olan bütün marketler, zincir marketler, süper marketler, hepsi de çıkarken fiyatları, etiketleri ona göre değiştirdiyseler inerken de aynı hızla bu etiketleri değiştirmeleri lazım. Aksi takdirde, atılması gereken adımlar neyse atacağız. Çünkü burada garip gureba, fakir fukara ezilmeyecek. Fiyat artışlarıyla insanımızın huzurunu kaçıranlara müsaade etmeyeceğiz. Serbest piyasayı bozucu, arz-talep dengesiyle açıklanamayacak fiyat artışlarını devlet olarak yakından takip ediyoruz. Tedarik zincirinin tüm halkasını inceliyoruz. Özellikle sebze-meyve fiyatlarına yönelik 9 büyükşehrimizde 10 toptancı halimizde denetimler gerçekleştirildi. "FIRSATÇILARA GÖZ YUMMAYACAĞIZ"

Rekabet Kurumu'nun bazı somut tespitler üzerine kesmiş olduğu cezalar var. Fırsatçılara göz açtırmayacağız. Devlet olarak bu noktada kesin kararlıyız. Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığımızca perakende satış noktaları başta olmak üzere tedarik zincirinin tüm aşamalarına yönelik bugüne kadar 100 bine yakın ürün denetlendi. Yapılan inceleme sonucunda fahiş fiyat uyguladığı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen firmalara da en ağır idari para cezaları veriliyor. Buradan üretici, tedarikçi ve perakendecilerimize sesleniyorum: Fahiş fiyat ve stokçuluk gibi yollara lütfen tenezzül etmeyin. Bunların sonuçları ağır olacaktır. Döviz kurundaki düşüşleri fiyatlara yansıtmayanlara gereken yaptırımları uygulayacağımızı söylemek istiyorum. Buradan üretici, tedarikçi ve perakendecilerimize sesleniyorum: Fahiş fiyat ve stokçuluk gibi yollara lütfen tenezzül etmeyin. Bunların sonuçları ağır olacaktır. Döviz kurundaki düşüşleri fiyatlara yansıtmayanlara gereken yaptırımları uygulayacağımızı söylemek istiyorum. Stokçuluk yapanlara yönelik cezaların arttırılması konusunda çalışmalar şu anda Meclis'te tamamlanmak üzere. Bu alanda da tedbirlerimizi arttırmış olacağız. Kur ve küresel emtia fiyatlarındaki artış bahanesiyle fahiş fiyat artışı yapmak açıkça fırsatçılıktır.

1 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli: Türkiye zillete düşmeyecektir gizli gündeme yatırım yapanların oyunlarını bozarız

Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle: Türkiye Cumhuriyeti tarih sahnesinden silinip gidecekti. Tehlike bu boyuttaydı. Milletimiz sayesinde teröristler hak ettiği tepkiyi görmüşlerdir. Demek ki bu soysuz ve kansızlar vatanı koruyoruz bahanesiyle kast ve ihanetin alt yapısını oluşturmuşlardır. Türk milleti 15 Temmuz akşamından itibaren meydanlarda demokrasinin namusunu müdafaa etmişse. Ülkenin bekasını da müdafaa edecektir. Herkesin ortak hassasiyeti Türkiye'nin varlığı olmalıdır. Devletin bekası her türlü siyasi arayışın üstündedir. Türk milleti ve devleti gazi bir devlettir. Ölürsem şehit, kalırsam gazi' diyen soylu bir iradeyi yenecek güç henüz dünya üzerinde görülmedi. 15 Temmuz'dan dersler çıkarmak gerekir. Türkiye ve Türk milleti karşısında saf saf sıralanan odaklarla canımız pahasına dahi olsa mücadeleden kaçınmayız. Türkiye zillete düşmeyecektir, gizli gündeme yatırım yapanların oyunlarını bozarız. FETÖ Asya'nın Hristiyanlaşması için görevlendirildi. FETÖ'cüler insanlığın yüz karalarıdır. Türk milletinin tarihinden rahatsız olan çevreler terörist başı Gülen'i elinde tutmuşlar, din kisvesi altında canlı bomba imal etmişlerdir. Kimin işine yarıyorsa ona silah olarak kullanılmıştır. Türk tarihinin farklı dönemlerinde nice darbe denemeleri yaşanmıştır. Ancak hiçbiri 15 Temmuz kadar milleti sarsmamıştır. 15 Temmuz bir işgal teşebbüsüdür. FETÖ, PKK ve diğer taşeronlar Türk milletini yenemeyecektir. 15 Temmuz'da TBMM'yi bombalayan hainlerle, Söğüt'te Osman Gazi'nin tahrip edenlerin en ufak bir farkı yoktur. Üzerimizdeki topraklar tarih boyunca Türk'ün kanıyla sulanmıştır. Çok şükür milletimiz, bağımsızlığına düşkün olmuştur. Tehditlere kulak asmayacağız, hem kardeşçe yaşayacağız hem de birbirimize saygıyı canlı tutacağız. Bizim bizden başka dostumuz yoktur, bu gerçeği unutmayacağız. Birlik ruhunun devamı mutlaka korunmalıdır. Artık kısır gerilimlerle oyalanacak vakit yoktur. Türkiye'nin şeref ve hassasiyetlerini savunmak hepimizin milli borcudur. 15 Temmuz'da millet kenetlenerek maskelerini düşürdü. Türkiye'yi yenemeyecekler, Türkiye'yi düşüremeyeceklerdir. Bir olalım istikbalimize bağlı kalalım. Cumhur İttifakı da bu uğurda hissesine şehadet düşse bile gereğini yapacak, atılganlığını şartsız gösterecektir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı tanıyınız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı anlayınız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı anlatınız.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan Kemal Kılıçdaroğlu'na YSK yanıtı: Belki bu açıklamayı okursanız aynı hataya düşmezsiniz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, ‘Bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu’nun elinde yok’ ifadeleri bugün Genel Başkan Yardımcıları tarafından yalanlanamadığı için düzeltilmeye çalışıldı. Bu CHP açısından sevindirici bir gelişme olabilir. Hepimiz insanız ve hata yapabiliriz. Bazen siyasette konuşma şehveti ve güç zehirlenmesi ile bu tür durumlar yaşanabilir. Bundan vazgeçmek de bir erdemdir. CHP Genel Başkan Yardımcıları bugün yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanı’nın ifade ettiği sözlerin doğru olmadığını yani kendilerine YSK'dan daha fazla bilgi olmadığını net bir şekilde ortaya koymuş, ellerinde bulunan bilgilerin YSK'nın siyasi partiler ile paylaştığı seçmen kütüğü bilgisi analizi olduğunu ifade etmeye çalışmışlardır. Aslında bu ‘Bizim Genel Başkanımız yanlış bir cümle söyledi ve biz bunu temin ediyoruz düzeltiyoruz’ demektir. Keşke bunu kamuoyunda seçmen listeleri konusunda büyük bir iddia ile şaibe oluşturmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu yapmış olsaydı ve çağrımıza cevap verip ‘özür dileseydi.’ Halkımız bilgedir inanıyoruz ki bu yanlışın mazur görür özünü kabul ederdi. Bu vesileyle genel başkanlarını düzeltme açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı kardeşimize iki çift sözüm var. Elbette Türkiye ilk kez seçime gitmiyor. YSK tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde seçmen kütükleri, bir seçim döneminde seçime girmeye hak kazanan siyasi partiler ile iki kez paylaşılır” ifadelerine yer verdi. "Anlıyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu boyundan büyük laf etmiş" Soylu, paylaşımının devamında, şu ifadeleri kullandı: “Siyasi partilere bu seçmen listesinin verilmesinin amacı, kontrol etmeleri varsa hatalarını düzeltmesi ve seçim çalışmalarını yapabilmelerinin temini içindir. Anlaşılıyor ki CHP böyle bir çalışmayı ilk kez yapıyor. Elbette ki partililer seçmen kütükleri üzerinden analiz, günümüzün deyimiyle veri madenciliği yapabilirler. Belki Genel Başkan Yardımcısı kardeşimiz eski uygulamayı bilmiyor olabilir. Bugün siyasi partilerin genel merkezlerine verilen listeler biz gençlik kollarındayken ilçe seçim kurulu tarafından seçime girmeye hak kazanan siyasi partilerin ilçe teşkilatlarına gönderildi. Yine her ilçe teşkilatı aynı usulle bu çalışmaları yapardı. Bunun yanı sıra bütün seçimlerde seçmen listesi askıya çıkar. Muhtarlar, seçmenler ve siyasi partiler tarafından bu listeler kontrol edilir. Adres başlık adres yanlışlıkları ve maddi hatalar varsa düzeltilir. Anlıyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu boyundan büyük laf etmiş, partisi de bugün yaptığı açıklamayla usulü bilmeyen Kılıçdaroğlu'nu kurtarmak için uğraşmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüz MERNİS üzerinden YSK'ya veri aktarımının tehlikeli detaylarını bir basın açıklamasıyla anlatacak. Belki bu açıklamayı okursanız seçmen kütüklerinde nasıl bir uygulama yapıldığını öğrenir ve bu hataya tekrar düşmemiş olursunuz. Hatırlayabildiğim kadarıyla bir zamanlar İBB aday olan Kemal Kılıçdaroğlu, bu bilgiçliklerinden dolayı Kağıttepe’de de kendine oy dahi kullanamamıştı” 

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Türk bayrağını yere düşmekten kurtardı

Bakan Soylu, Diyarbakır’da yerel kanalların ortak yayınına katıldı. Anadolu Soruyor programında soruları yanıtlayan Soylu’nun yanında bulunan Türk bayrağı, rüzgar nedeniyle devrildi. Soylu, rüzgarın etkisi ile savrulan Türk Bayrağı’nı yere düşmekten kurtardı.

1 2