29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

Rusya Devlet Başkanı Putin, Zafer Günü'nde konuştu: “Savaşmaya devam edeceğiz.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın başkenti Moskova'da düzenlenen 9 Mayıs Zafer Bayramı töreninde dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Rusya-Ukrayna savaşı 2 ay geride kalırken tüm dünyanın merakla beklediği gün geldi çattı. Rusya, 9 Mayıs Zafer Bayramı'nı Başkent Moskova'daki Kızıl Meydan'da gösterişli bir tören ile kutluyor. MERAKLA BEKLENEN KONUŞMA Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin günlerdir hakkında sayısız iddia ortaya atılan konuşmasını az önce yaptı. "Şimdiye kadar düşmanlarımızla birçok savaş verdik. Ordumuzun cesaretinden ve savaşa katılanların çocukları ve torunlarının cesaretlerinden biz de övünüyoruz. Küresel savaşın dehşetini durdurmak için elimizden geleni yapma görevimiz var. Rusya hep denklik ilkesini savunmuştur" diyen Putin sözlerine şöyle devam etti; VERİLECEK TEK DOĞRU KARARI VERDİK "Rusya Batı dünyasında her iki tarafın da çıkarlarını düşünmek istedi ancak NATO bunu gördü. Başka plan içerisindeydiler Donbas'ta. Donbas'ta ve Kırım'da topraklarımızı ele geçirmek istediklerini biliyorduk. Ukrayna'nın nükleer silah planları vardı, NATO çevremizde yayılıyordu. Bu ülkemiz için bir tehdit haline gelmişti. Bölgede askeri altyapıyı her geçen gün artırdılar. Sınırlarımıza her gün daha çok yaklaştılar. Tehlike her gün daha da artıyordu. Verilecek tek doğru karar buydu. Egemen bir devletin alabileceği tek doğru kararı aldık. BİZ SOVYETLER BİRLİĞİ İLE AYNI ÜLKE DEĞİLİZ Sovyetlerin çöküşünden sonra ABD eşsiz bir durumdan bahsetti ancak yanılıyorlar. Rusya Sovyetler Birliği'nden ayrı bir karaktere sahip. Biz aynı ülke değiliz. Batı zafer için çok çalışmış olan Rusyaların çabalarını boşa çıkarmak istiyorlardır. RUSYA KENDİ TOPRAKLARI İÇİN SAVAŞIYOR Batı Rusya'yı dinlemek istemedi, başka planları vardı. Rusya askerleri ve Donbas askerleri kendi toprakları için savaşıyor. Bu nedenle 2. Dünya Savaşı'nın verdiği dersleri asla unutmamalıyız. Bugün bizler için hayatını kaybedenleri anıyoruz. 2014'de Odessa'da ölenleri de anıyoruz, NEO-Nazi'lerin elinde can verenleri de anıyoruz. TÜM DÜNYAYA BİRLİK OLDUĞUMUZU GÖSTERDİK Neo Nazi'lerin saldırılarında hayatını kaybeden askerlerin ailelerine yardım edeceğiz, onların ailelerine yardım edeceğiz. Yaralı askerlerimiz kurtarmak isteyen kahraman sağlık görevlilerimize teşekkür ediyorum. Kızıl Meydan'da omuz omuzayız. Ülkemizin her bir yandan gelenler var. Rusya'nın düşmanlarının uluslararası terör çetelerini kullandığını gördük ancak başarılı olamadı. Bugün birçok Rus birbirini koruyor, bugün tüm dünyaya birlik olduğumuzu gösteriyor. Nazi'lere karşı savaşan dedelerimiz bize mücadelenin ne olduğunu gösterdiler. Yaşasın silahlı kuvvetlerimiz, yaşasın Rusya"

1 yıl önce

CHP, İmamoğlu’nu iplemedi… CHP Sözcüsü Öztrak'tan İmamoğlu'nun tartışılan fotoğrafıyla ilgili açıklama: Biz ülkemizin gerçek sorunları ile ilgilenmeye devam edeceğiz

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz turunda çekilen gazetecilerle birlikteki fotoğrafına yönelik eleştirilere ilişkin olarak, "Aslında Türkiye'nin gerçek sorunları bellidir. Bunlar konuşulmasın diye gösterilen gayretleri anlıyorum; ama biz ülkemizin gerçek sorunları ile ilgilenmeye devam edeceğiz" dedi. Öztrak, İmamoğlu'nun Karadeniz turuyla ilgili de, "Karadeniz ziyaretinin 2 boyutu var; ilki hemşehrileri ile bayramlaşma, ikincisi belediyelerimizin daveti ile yürütülen faaliyetlerle ilgili görüş alışverişinde bulunmak, açılışlara katılma." açıklamasını yaptı. 

1 yıl önce

İsveç Başbakanı Andersson: Türkiye ile çeşitli düzeylerde görüşmelere devam edeceğiz

İsveç'in resmi haber ajansı TT'ye açıklamalarda bulunan Andersson, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Finlandiya ve İsveç heyetlerinin Ankara'daki temaslarıyla ilgili "Görüşmeler maalesef beklenen düzeyde olmadı. Bunlar dürüst değiller, samimi değiller." sözlerini değerlendirdi. Andersson, "Türkiye ile çeşitli düzeylerde görüşmelere devam edeceğiz. Bunun devam eden diyalog olduğunu söyleyebilirim." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek için Ankara'ya gidip-gitmeyeceğine yönelik soruya ise Andersson, "Süreçte ne doğruysa onu yapacağız." cevabını verdi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu iktidar faiz artırmayacak faizi düşürmeye devam edeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: "Siyasi ve ekonomik olarak kendi yolumuzu çizmeye her teşebbüs edişimizde kendimizi darbelerin, istikrarsızlıkların, krizlerin içinde bulduk. Büyük demokrasi ve kalkınma hamlesi sayesinde nihayet kendi hedef ve vizyonunu belirleyip, uygulayabileceği iklime kavuştuk. Türkiye artık siyasi ve güvenlik önceliklerini bizzat kendisi tayin eden, uygulayabilen bağımsız bir ülkedir. Kendi ekonomik ve sosyal programlarını hayata geçirebilen güçlü bir ülkedir. Medeniyet ve tarih birikiminin farkına varmış, bunun gerektirdiği insani duruşu her alanda ortaya koyabilen bir ülkedir. 'ARTIK YAZIŞMALARDA 'TÜRKİYE' ADI KULLANILACAK' Geçtiğimiz hafta BM'de ülkemizin uluslararası alandaki resmi adını Turkey'den Türkiye'ye çevirmiş olmamız da işte bu yeni dönemin sembollerinden biridir. Kurum ve kuruluşlarımız, vatandaşlarımız göğüslerini gererek ülkelerin adını Türkiye olarak ifade edebileceklerdir. Bugün Kabine toplantımızda bu kararı da aldık. Nitekim BM'de de bu yazışma gündeme tamamıyla girmiş durumdadır. Düne kadar bize yapamazsınız dedikleri ne varsa hepsini yaptık, yapmayı sürdürüyoruz. 'TÜRKİYE, ÜZERİNE KONAN İPOTEKLERİ KALDIRMIŞ BİR ÜLKE' Düne kadar bize altından kalkamazsınız dedikleri ne varsa hepsinin altından kalktık. Türkiye üzerine konan ipotekleri kaldırmış bir ülkedir. Bu sayede geçtiğimiz 20 yılda ürettiğimiz milli gelirin dörtte birini yatırımlar için kullanarak, istihdamı yüzde 42 yükseltmeyi başardık. Biz altyapımızı yeni baştan inşa ederek etki alanımızı inşa ederek ülkemizi geleceğe hazırladık. Mandacı zihniyetlerin, müstemleke heveslerin anlayamadıkları hakikat işte budur. Sınır ötesi harekatlarımızdan NATO içindeki tartışmalara, küresel krizlere karşı tutumlarımızdan her alanda bu idrak noksanlığını görmek mümkündür. Biz neyi, niçin, nasıl yaptığımızı biliyoruz. Nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi biliyorum. Milletim müsterih olsun, gönlünü ferah tutsun. 'PARLAK BİR GELECEK BİZİ BEKLİYOR' Parlak bir gelecek bizi bekliyor. Büyük ve güçlü Türkiye inşasında kat ettiğimiz her mesafe atılmış bir adımdır. Yeter ki birlik, beraberlik ve kardeşliğimize halel getirmeyelim. 2053 vizyonunun bir afaki söylem değil hızla yaklaştığımız bir hakikat olduğunu hep birlikte göreceğiz. Bizim hayallerimiz de, vizyonlarımız da, hedeflerimiz de milletimizin güvenliği, huzuru ve müreffeh geleceği içindir. Biz bu rakamları rastgele seçmediğimiz gibi lafta da bırakmıyoruz. Bizden sonraki nesillere bırakacağımız 2053 vizyonumuzu somut hedeflere dönüştürecek hazırlıkları titizlikle yürütüyoruz. 'ORMAN VARLIĞINI YÜKSELTEN NADİR ÜLKELERDEN BİRİYİZ' Çevreden başlayarak tüm hizmet alanlarındaki hazırlıklarımızı uygulamalara, planlara dönüştürüyoruz. Birileri çevre adına sadece salon toplantıları yapar veya sokakları yakıp, yıkarken biz daha yeşil çevrelere imza attık. Dünyada orman varlığını yükselten nadir ülkelerden biriyiz. Ülke genelinde korunan alan miktarını yüzde 12'ye varan artırarak tabiat güzelliklerimize adeta şemsiye oldu. 81 ile 81 milyon metrekare millet bahçesi projesine başladık. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi de bunlardan biridir. Hedefimiz Evliya Çelebi'nin bir sincabın Edirne'den Kars'a toprağa basmadan ağaçtan ağaca zıplayarak gidebildiği Anadolu tasvirini hayata geçirmektir. 'İKLİM KANUNU'NUN HAZIRLIKLARINA BAŞLADIK' Paris İklim Anlaşması'na taraf olurken daha adil bir dünya için, mazlum ve mağdurların haklarını koruyacak perspektifle hareket ettik. 2053 vizyonumuzun merkezine iklim değişikliğiyle mücadele programımızı yerleştirdik. İklim Kanunu'nun hazırlıklarına başladık. Enerjiden güneşten, rüzgara yenilenebilir kaynaklara yatırımları daha da arttırıyoruz. Temiz ulaşım ağını genişletiyor, demiryolu ve denizyolu taşımacılığını teşvik ediyoruz. Atık yönetiminde sıfır atık seferberliği ile geri kazanım olayını yüzde 60'lara çıkarmayı planlıyoruz. Ormanları genişleterek yeşil koridorları arttırarak tabiat temelli çözümlerle karbon dengesini sağlıyoruz. Tüm imkanlarımızı yeşil kalkınma seferberliğine dahil ediyoruz. Finansmanda temiz üretim modellerine yönelik yatırımları destekleyerek ülkemizin cazibe merkezi haline gelmesine katkı veriyoruz. Afetlerde vatandaşlarımızın zararlarını hızla telafi ederek mağduriyetlerin önüne geçiyoruz. Yeşil dönüşüm hamlesinin tüm eğitim kademelerinde müfredata girmesini sağlıyoruz. İklim elçileriyle gençlerimizi uzman düzeyinde yetiştirip iklim dostu dönüşüm süreçlerine dahil ederek yeni sektörler yeni istihdam alanları oluşturuyoruz. İklim Değişikliğiyle Mücadele Türkiye Modeli vizyon belgesi ile tüm bu çalışmaların siyasi perspektifini de ihmal etmiyoruz. Biz gençlerimizle 2053 vizyonumuzu şekillendirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye 2053 hedeflerine ulaşacak inancı ve kararlılığıyla gerisini takdiri ilahiye ve milletimizin irfanına bırakıyoruz. Geleceği başkalarının yaptıklarını izleyerek değil kendisi bizzat inşa ederek şekillendirmeye talip her bir evladımıza şükranlarımı sunuyorum. 'ÜLKEMİZDE ENFLASYON DEĞİL, FİİLİ BİR HAYAT PAHALILIĞI SORUNU VAR' Türkiye'nin geldiği yol özellikle bunu yol ayrımı olarak kabul edecek olursak en çok tartışmaya sebep olan tercihi hiç şüphesiz ekonomi programı olmuştur. Bütün dünyaları faiz, enflasyon, kur ilişkisi üzerine kuran kesin inançlılar ülkemizin yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme stratejisini anlamaya çalışmamaktadır. Enflasyon bir sorun mudur? Evet bir sorundur. Ama Türkiye'nin sorunlarının asıl sebebi tek başına bu başlık mıdır? Eğer öyle olsaydı geçmişte sayısız defa uygulanan enflasyonla mücadele programları sayesinde ülkemiz tüm sorunları çözmüş olurdu. Ülkemizde bizim programımıza kadar bu teşhisin kasıtlı olarak yanlış konduğu, yanlış tedavilerin uygulandığı bir gerçektir. Türkiye ekonomisini belli çizginin üzerine çıkartmayarak yüksek faizle yıllarımız heba edilmiştir. Bu kısır döngünün ilk adımı enflasyonun tanımı ile başlıyor. Batının ekonomi mecralarına göbek bağıyla tabi olanlara göre enflasyon insanların ve kamunun aşırı tüketiminden kaynaklanıyor. Tüketimi azaltıp, fiyatları düşürmek olarak düşünülüyor. Burada kazanan kim? Tuzu kuru bir kesim. Dışarıdan gelen sıcak para sahibi onlar. Ucuzlaya döviz sebebiyle ülkeyi yabancı tüketim ürünlerin pazarı haline getiren ithalatçıları unutmamak lazım. Peki kaybeden kim? İşsiz ve aşsız kalan, umutları törpülenen milyonlar. Biz tercihimizi faizleri yükselt baskısıyla ülkeyi soymak için ellerini ovuşturanlardan değil, istihdamı arttırarak milyonlardan yana kullandık. Tercihi finansal illüzyonlardan yana kullanmak, ülkeyi emperyalist mandalara peşkeş çekmek demektir. 'BİZDE TALEP KAYNAKLI BİR FİYAT ARTIŞI YOK' Hadi bize inanmıyorlar, hiç değilse kendi putlarına, ideolojik efendilerine kulak versinler. Uluslararası kuruluş başkanları bile faiz konusunda ezberlerin bozulması gerektiğini söylüyor. Türkiye için eskinin köhne enflasyon faiz denkleminde ısrar etmek gafletten kaynaklanmıyorsa alenen ihanet teşebbüsü demektir. Bizim ülkemizde teknik anlamda enflasyon değil fiili bir hayat pahalılığı sorunu vardır. Yaşananlara enflasyon diyebilmemiz için kamunun harcama disiplininin kaybolması demektir. 19 yıldır üzerinde hassasiyet gösterdiğimiz konu bütçe sistemidir. Bizim dönemimizde hem evi hem arabası olan kişi sayısı yaklaşık 3 kat arttı. Vatandaşlarımızın borçları da özel sektörümüzün borçları da milli gelirle oranlanarak diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük seviyelerde. Faizi artırarak zengini daha zengin fakiri daha fakir yapacak emperyalist finans kurumlarının dayatması ekonomi reçetelerini bir kenara bıraktık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme esaslı ekonomi programımızı uygulamaya başladık. Bu programla insanlarımızın canını yakan, hayatını zorlaştıran fiyat artışlarını nasıl engelleyeceğiz? Normal şartlarda üretim azlığı, talep fazlalığı sebebiyle fiyat artışları ortaya çıkar. Bizde talep kaynaklı fiyat artışından söz edilemez. Üretim tarafında üstesinden gelinemeyecek herhangi bir sıkıntıyla karşı karşıya değiliz. Sorunun bir tarafında vatandaşlarımızın bir kısmının tasarruflarını hala döviz cinsinden yapmaktaki ısrarı var. Diğer tarafta büyüyen ekonomimizin gerektirdiği ithal ve küresel ağların ortaya çıkardığı döviz talebi var. Bunun için vatandaşlarımıza kur korumalı mevduat gibi, konut kredisi gibi, tasarruflarını kendi paramıza kaydıracak alternatifler sunuyoruz. 'BU İKTİDAR FAİZİ ARTIRMAYACAK' İhracatı teşvik ederek, turizmi destekleyerek ülkemize döviz girişini hızlandıracak yeni yöntemler geliştiriyoruz. İhracatlarımız her ay rekor kırarak kendilerine olan güvenimizi boşa çıkarmıyorlar. Enerji fiyatlarındaki fahiş artışların ithalatımızdaki bozulmayı bir kenara bıraktığımızda cari fazlaya geçtiğimizi söyleyebiliriz. Gelişmiş ülkelerinin tamamında ödemeler dengesinde ağır sancılar yaşanırken biz hepsinden daha iyi durumundayız. Bu ülkelerin merkez bankası bilançoları neredeyse milli gelirlerin yüzde 40'ına dayandı. Kimse bizden şunu beklemesin; bu iktidar faizi artırmayacaktır; tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz. Benim derdim bu ülkede yatırımcı birinci derecede kamu bankalarıyla buna eğer özel sektör bankaları da dahil olursa düşük faizle sağladığı krediyle yatırıma gitsin. Bununla istihdam sağlayalım, üretimi, ihracatı arttıralım ve bununla büyümeyi sağlayalım. Bu oldukça işsizlik de daha da azalacaktır. Çin ve Japonya'nın parasal genişlemeye, faiz indirime gitmelerinin paralarına bilinçli olarak değer kaybettirmelerin sebebi bu fırtınadan kaçma çabasıdır. Bütçe gerçekleşmelerimiz pek çok alanda yaptığımız, ciddi vergi indirimleri ve enerji ödemeleri kaynaklı kimi sapmalara rağmen gayet iyi durumdadır. Hemen yanı başımızda bir sıcak çatışma patlak vermeseydi, salgın sonrası bu aylarda her kesimden insanımız programımızın somut faydalarını hayatlarında görmeye başlayacaktır. Biraz gecikmeyle inşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu noktaya geleceğiz. 3600 EK GÖSTERGEDE 600 PUAN ARTIŞ Fiyatları izahı mümkün olmayan bir şekilde artan ürünlerinin üretimlerini teşvik ederek, tedarikini kolaylaştırarak stokçuların oyununu bozacağız. Ekonomik istikrar ile finansal istikrar konusunda ciddi bir sıkıntımız bulunmuyor. Fiyat istikrarını aldığımız tedbirlerin yanı sıra cari fazlayı arttırarak sağlamayı planlıyoruz. Son dönemde ülkemizde ilave kaynaklı girişi sağlayacak pek çok girişimde bulunduk. Bir kısmı fiilen işliyor, bir kısmında mekanizmaları koruyoruz. Fiyat artışlarını durduracak, milletimizin gelir kaybını telafi edecek çalışmaları makro adımlarla programımızı sürdürüyoruz. Dün açıkladığımız buğday ve arpa alım fiyatları çiftçilere verdiğimiz desteğin açık şeklidir. Temmuz ayındaki enflasyon farkı artışlarıyla ücretlileri biraz daha rahatlatacağız. Yılbaşında tüm çalışanların durumlarını gözden geçirerek herkesin hakkını almasını temin edeceğiz. Sosyal yardım şemsiyemizi genişleterek hiçbir vatandaşımızın mağduriyetine izin vermeyeceğiz. Çalışmaları birlikte yürüttüğümüz Hazine ve Maliye Bakanımız ve ekonomi yönetimimizle beraber programımızı kararlılıkla uygulamayı devam edeceğiz. Kabine çalışmalarımızla bağlantılı bazı hususları sizlerle paylaşmak istiyorum. Memurlarımızın Ek Gösterge düzenlemesiyle ilgili çalışmayı tamamladık. Meclisimizin takdirine sunacak safhaya getirdik. Bu konu ilk gündeme geldiğinde öğretmen, polis, sağlık çalışanları ve din görevlilerimize Ek Göstergelerini 3600'e çıkarma sözü vermiştik. Ancak sadece bu kesimlerde artışın memurların arasında adaletsizliğe yol açacağını gördük. Şartlarımızı zorlama pahasına tüm memurlarımızın ek göstergelerinde 600 puanlık yükseltmeye gittiğini kararlaştırdık. Ülkemizde 5,3 milyon kamu görevlimizin tamamı yılbaşından itibaren bu düzenlemeden yararlanacaktır. Birinci dereceye gelmiş olma şartıyla söz verdiğimiz tüm meslek grubundaki hak sahipleri 3600 Ek Göstergeye yükseltilecektir. 'İKRAMİYE VE MAAŞLARDA CİDDİ KAZANIMLAR GETİRİYOR' Ek Gösterge düzenlemesi memurlarımızın mevcut maaşlarda küçük de olsa artış sağlamasının ötesinde asıl emekli ikramiye ve maaşlarda ciddi kazanımlar getiriyor. Yapılan artıştan halen emekli olan kamu görevlilerin maaşlarına yansıtılacaktır. Mülki irade amirleri başta olmak üzere yaptıkları işle özlük hakları arasındaki makas açılan kamu görevlileriyle ilgili iyileştirici düzenlemeyi bu kapsamda gerçekleştireceğiz. Türkiye'nin demokratik hukuk devleti niteliğini güçlendirmek için kesintisiz şekilde sürdürdüğümüz reformları 24 maddeden oluşuyor. Teklifte hakim ve savcı yardımcılığı sistemi getirerek, 3 yıllık temel öğretim ve son eğitim süreciyle bu unvanların kazanılması ön görülüyor. Dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmeler önemli noktada ciddi değişimler getiriyor. Hakim ve savcıların en iyi eğitimi alarak göreve hazırlanmaları hedefleniyor. HSK ve Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu programlarını en geç 2 yılda bir yerinde denetim yapılacak. Noter atamalarının hızlandırılmasının yanında bu meslek grubuna tapu siciline şerh koyma, taşınmaz satış sözleşmesi yetkisinin verilme hususları yer alıyor. Yalıtımlı konut sayısını arttırmak için yeni bir çalışma başlatıyoruz. Vatandaşlarımıza binalarının yalıtım çalışmalarında kullanılmak üzere daire başında 50 bin liraya kadar 60 ay vadeli 0,99 faizle kredi imkanı getiriyoruz. Hem aile bütçesine hem devlet bütçesine olumlu katkısı olacağına inandığım bu paketle ilgili detaylar ilgili bakanlıklarımız tarafından karşılanacaktır. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz 98 milyar liralık sosyal yardımla ihtiyaç duyan her vatandaşımızın yanında olduk. Bu yıl sosyal yardım bütçemizi daha da güçlendiriyoruz. Bu kapsamda Türkiye Aile Desteği programıyla ekonomik olarak dezavantajlı, ancak mevcut programlardan yararlanamayan kesimlere yönelik 15 milyarlık yeni bir paketi daha gündeme alıyoruz. Vatandaşlarımız bu programa Haziran ayından itibaren başlayacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ana okulları veya ana sınıflarına çocuklarını kaydettiren aileler için de bir d estek programı oluşturduk. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının yardımından faydalanmış aileler başvurabilecektir. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Aybüke Yalçın paylaşımı: Onu bizden ayıran teröristlerle mücadelemize devam edeceğiz

Batman'ın Kozluk ilçesinde 9 Haziran 2017'de karne dağıttıktan sonra evine dönüş yolunda dönemin Belediye Başkanı Veysi Işık'ın aracına teröristlerce açılan ateş sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan 7 aylık müzik öğretmeni Aybüke Yalçın ölüm yıl dönümünde anılıyor. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN AYBÜKE YALÇIN PAYLAŞIMI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'ı sosyal medya paylaşımıyla andı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehit öğretmenimiz Aybüke Yalçın’ı şehadetinin 5’inci yıl dönümünde rahmetle yâd ediyorum. Aybüke kızımızı hiçbir zaman unutmayacak, onu bizden ayıran teröristlerle ve o teröristlere kol kanat gerenlerle mücadelemize devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/rterdogan/status/1534860359856709638?s=21&t=j1WFRFUjeV39Cj1OFZDOWg

1 yıl önce

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Avrupa'nın öngördüğü kuralları kabul edeceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde gerçekleşen CHP Yurt Dışı Örgütlenme Çalıştayı’na katıldı. Partisinin uzun yıllardır iktidar olamadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, CHP'nin buna en yakın dönemde olduğunu söyledi. "Avrupa Birliği ne derse yapacağız" Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda Avrupa Birliği'nin öngördüğü bütün kuralları yapacaklarını belirtti. CHP Lideri ayrıca, Avrupa Birliği'nin öngördüğü kuralları talimat almadan kendiliğinden yerine getireceklerini de sözlerine ekledi. "Yapacağız kararlıyız, iktidarımızda göreceksiniz" Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuyla ilgili ifadeleri şu şekilde: "Biz üçüncü sınıf demokrasiyi hak eden bir ülke değiliz. Birinci sınıf demokrasiyi hak eden bir ülkeyiz. Biz bunları yapacağız kararlıyız. İlk iktidarımızda göreceksiniz, Avrupa Birliği'nin öngördüğü bütün demokratik kuralları kendi ülkemize getireceğiz."

1 yıl önce

Sapık' diyerek imam hatiplileri hedef alan Gülşen'e AK Parti ve ÖNDER’den tepki: Sonuna kadar mücadele edeceğiz

Şarkıcı Gülşen'in, Nisan ayında verdiği bir konserde İmam Hatip'te okuyanlara yönelik haddini aşan ifadeleri ortaya çıktı. Gülşen, sahnede "İmam Hatip'te okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor" gibi bir ifade kullanarak İmam Hatip'lileri hedef aldı. Gülşen'in gülerek kurduğu sözlere ise seyircilerin alkış tuttuğu görüldü. Sosyal medya kullanıcıları akıl ve çağ-dışı yaklaşıma tepki gösterdi. KONSERİNDE LGBT BAYRAĞI AÇMIŞTI Gülşen, İstanbul Yenikapı'da verdiği bir konserde de sahnede LGBT bayrağı açmıştı. Seyirciler arasından verilen bayrağı açan Gülşen, "Bunu en güzel köşemizde saklayacağız." demişti. Gülşen "LGBT bayrağından rahatsız olan gitsin." ifadelerini kullanmıştı. AK PARTİ'DEN TEPKİ AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyüp Kadir İnan, "AK Gençlik olarak LGBT'li bu sapkın ve sapık kadın ve zihniyetiyle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu pisliği kahkaha ve alkışlarıyla destekleyenler de bu alçaklığa ortak olmuştur. Yazıklar olsun" ifadelerini kullanarak Gülşen'e tepki gösterdi. https://twitter.com/eyupkadirinan/status/1562542178379112450?s=21&t=Lu5Tm2Bu4ZzxNpnF0rV4tQ SORUŞTURMA BAŞLATILDI İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şarkıcı Gülşen Bayraktar Çolakoğlu hakkında, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan resen soruşturma başlattı. Başsavcılık, şarkıcı Gülşen'in konser verdiği sırada sahnede imam hatip liselilere yönelik sarf ettiği sözlerden dolayı TCK'nin 216. maddesi kapsamında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan resen soruşturma başlatılmasına karar verdi. Başsavcılıkça, şarkıcı Gülşen'in kolluk görevlilerince mevcutlu bir şekilde Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edilmesi talimatı da verildi. https://twitter.com/onderihl/status/1562543702286815232?s=21&t=LINCgsoIjKu5B0cvOc2oJg ÖNDER'DEN KONUYA İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI ÖNDER'den yapılan açıklamada, "Toplumu ifsat etmeyi kendisine vazife edinmiş, sanatı (!) ile konuşulamayan bir şahsın İmam Hatip camiasıyla ilgili hadsiz ifadelerini iftira hakaret içeren ithamlarını aynen kendine iade ediyoruz. Şahsın hezeyanlarına karşı hukuki süreç başlatıyoruz. Aziz milletimizin göz bebeği olan İmam Hatip okullarımızın mezun ve mensuplarının bu gibi şahısların çirkin propagandalarına ve ucuz yollu gündemde kalma amaçlarına malzeme yapılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadelerine yer verildi. ÖNDER BAŞKANI CEYLAN'DAN TEPKİ ÖNDER Başkanı Abdullah Ceylan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım yaparak şu sözlerle şarkıcı Gülşen'e tepki gösterdi: "Her geçen gün kirlenmiş zihinleriyle İmam Hatip Okullarımız üzerinden gündem oluşturmaya çalışanların çabalarını karşılıksız bırakmayacağız. ÖNDER olarak bugün itibariyle okullarımıza ve çocuklarımıza yönelik her türlü mesnetsiz itham ve ahlaksız tavırlara karşı tüm hukuki süreçleri başlatıyoruz. Yalnızca mezun ve mensuplarımızı değil vicdan sahibi tüm avukatlarımızı üzerlerine düşeni yapmaya davet ediyoruz." https://twitter.com/aceylantr/status/1562541255212806153?s=21&t=H0wHY2mCZDHo5IrF_c0exQ

1 yıl önce

Selçuk Bayraktar: Takozlarla el ele mücadele edeceğiz

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yürütücülüğünde, Samsun Çarşamba Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST KARADENİZ'in ödül töreni gerçekleştirildi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, burada yaptığı konuşmada, TEKNOFEST mevsiminin milli teknoloji rüzgarlarının güçlü şekilde estiği, heyecan veren ve coşkulu bir mevsim olduğunu söyledi. TEKNOFEST fikrinin hem bugün hem de gelecek için umut veren bir iklim olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti: "Değerli genç kardeşlerim. Sizler tam bağımsız ve müreffeh Türkiye'nin yarınlarısınız. Sizler geleceğimizdeki umut dolu hikayelerin yazarlarısınız. Sizler, milli teknoloji hamlesi meşalesini geleceğe taşıyacak sancaktarlarımızsınız. Biliyoruz kolay olmayacak. Türlü türlü engellerle yolunuza akamet taşları döşenmeye çalışacak ancak tüm bu taşlarla, yolunuzu kesecek takozlarla el ele, omuz omuz, sırt sırta vererek mücadele edeceğiz. Kim milli teknolojilerin büyümesi için omuz verirse, onlarla hep yan yana yürüyeceğiz." Yarışmalara katılan teknoloji takımlarının bir yıllık ve binlerce saat emeğin ardından TEKNOFEST'e geldiklerini aktaran Bayraktar, iyi niyetle gösterilen emek ve çabanın asla zayi olamayacağını dile getirdi. TEKNOFEST'e katılan takımların hepsinin kendileri için şampiyon olduğuna işaret eden Bayraktar, şunları kaydetti: "Milli teknoloji hamlesi yolculuğunda gençlerimiz destek veren, yol gösteren anne baba ve hocalarımıza şükranlarımız sunuyorum. Milli teknoloji hamlesi sadece gençlerimizin çabalarıyla değil, milletimiz tarafından adeta bir seferberlik ruhuyla sahip çıkıldığı takdirde hedefe ulaşacak ve menzile varacaktır. TEKNOFEST KARADENİZ için gecesini gündüzüne katarak emek veren çok kıymetli Valimiz Sayın Zülkif Dağlı'ya, Belediye Başkanımız Mustafa Demir'e, tüm Karadenizli hemşehrilerime, T3 Vakfındaki arkadaşlarıma, gönüllülerimize, paydaşlarımıza ve yarışmalara katılan genç kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Seneye TEKNOFEST 2023'te İstanbul'da görüşmek üzere."

1 2 3 4 5 6 7 8