07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun işten kovdurttuğu güvenlik görevlisi şikayetçi olacak

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun Yenikapı-Hacıosman metro hattındaki 4. Levent durağında tartıştığı ve şikayeti üzerine işten çıkarıldığı iddia edilen özel güvenlik görevlisi Hakan Karakuş, Tanrıkulu'dan şikayetçi olacağını söyledi. Metro İstanbul'da 5 yıldır güvenlik görevlisi olarak çalışan 33 yaşındaki Karakuş, CHP Milletvekili Tanrıkulu ile Yenikapı-Hacıosman metro hattında bulunan 4. Levent durağında tartıştı. Tartışmanın ardından Tanrıkulu'nun şikayeti üzerine yaşanan süreçte işten çıkarıldığını öne süren Karakuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 Şubat'ta saat 16.15 sıralarında 4. Levent metro istasyonunun kuzey çıkışında Tanrıkulu'nun istasyondaki büfede çalışan bir kadın ve erkek görevliye adres sorduğunu, adresi bilmedikleri için arkadaşının soruyu kendisine yönelttiğini söyledi. Bir yandan adresi tarif ederken bir yandan da görevli olduğu turnike bölgesine baktığını aktaran Karakuş, "Sonrasında aynı soruyu bu sefer bana yöneltti. 'Bu taraftan çıkıp aşağı inip karşıdan çıkarsanız gideceğiniz yere ulaşabilirsiniz.' dedim. Sonrasında 2-3 adım geriye doğru gitti. Geldiğinde omuzuma vurarak 'Benimle neden ilgilenmiyorsun?' dedi." ifadelerini kullandı. Karakuş, Tanrıkulu'nun sonrasında yaşadıkları diyalog sırasında milletvekili olduğunu söyleyip kendisine hakaret içerici sözler sarf ettiğini savunarak, olayı uzatmamak için "Tamam, siz haklısınız." ifadesini kullanması üzerine Tanrıkulu'nun, "Seni mahvedeceğim, gününü göreceksin. Sana göstereceğim." şeklinde karşılık verdiğini aktardı. Bunun üzerine "Ne yapabilirsiniz, yapın, şikayet etme hakkınız var." dediğini ifade eden Karakuş, şöyle devam etti: "Elini kimliğime doğru uzatınca, '1 saniye' dedim. Çıkarttım kimliği. Telefonun kamerasını açtı. 'Kusura bakmayın resim çekmenize müsaade edemem ama 4. Levent istasyonu kuzey çıkışı Hakan Karakuş derseniz, bana zaten ulaşırlar. Şikayetiniz değerlendirmeye alınır.' dedim. Benim hiçbir şekilde terbiyesizliğim yok. Makamlara ve unvanlara hizmet etmiyorum. Bu şekilde yaklaştım ama kendisi tehditlerini savura savura gitti." Hakan Karakuş, olaydan 20 dakika sonra telefonunun çaldığını ve kendisine "Sen kiminle kavga ettin, farkında mısın?" dendiğini belirterek, sonrasında kendisine bir tutanak gönderildiğini kaydetti. Yaşanan süreçte daha sonra disiplin kuruluna çağrıldığını anlatan Karakuş, buradaki görüşmeden sonra 22 Şubat'ta işten çıkarıldığını ifade etti. "İnsan hakları savunucusuysa, benim de hakkımı savunsun" İşe iadesi için mahkemeye başvurduğunu dile getiren Karakuş, "Benim milletvekiliyle bir işim yok. O da stresli, yoğun bir gün geçirmiş, kötü bir zamanına denk gelmiş olabilir. Ben direkt işimi elime almak istedim. Çünkü benim bakmakla yükümlü olduğum insanlar var. Annem, babam var. İkisi de tedavi görüyor, kanser hastası, araştırabilirler. Bunlara bakmakla yükümlüyüm. İşe iade mahkemesini açtım." dedi. Hakan Karakuş, dün akşam Tanrıkulu'nun videosuna denk geldiğini ve çok üzüldüğünü anlatarak, "Dediğini yaptı, beni işimden etti. Acaba mutlu muydu, uyuyabildi mi? Ben dün akşam uyuyamadım. Umarım o uyumuştur. Bir işçinin ekmeğiyle oynamak, bir anda bu şekilde işten atmak, tazminatsız, senelik izinlerim içeride, hiçbirini alamamışken, işsizlik maaşı dahi alamıyorum." diye konuştu. Sezgin Tanrıkulu'dan bizzat şikayetçi olacağını dile getiren Karakuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan hakları savunucusu bir insanın, hani bir güvenlik personeline 'İyi ki de işten atılmış. Geçmişte işte tutanakları da varmış.' demesi... İspat etsin, kendisinden özür dileyip önünde diz çökeceğim. Ben böyle bir adamsam neden milletvekilinin davasından dolayı işten atıldım? İşkur'da dahi bu yazıyor. O zaman geçmişte yapmış olduğun suçlardan dolayı atılabilirdim. Ekmekle oynamak bu kadar kolay olmamalı. Bazen insanların bir tutunacak dalı vardır. Bu dalı da sorgusuz sualsiz, araştırmadan koparmak çok kolay. Bunu yapmasınlar. İnsan hakları savunucusuysa ben de bir insanım, benim de hakkımı savunsun. Ben bir haksızlığa uğradım. Bunun hesabını da devletime ve yargıya bırakıyorum." https://twitter.com/genelgundem/status/1501167708498534400?s=21

2 yıl önce

CHP milletvekilleri adliyede güvenlik görevlisini tartakladı! Şok görüntüler…

Boğaziçi Üniversitesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan dönemin rektörü Prof. Dr. Naci İnci’yi protesto eden 14 öğrencinin yargılandığı dava bugün görülmeye başlandı. İstanbul Adalet Sarayı’ndaki duruşmaya bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Boğaziçi Üniversitesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan dönemin rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci’yi protesto eden 14 öğrencinin yargılandığı davada arbede çıktı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, güvenlik görevlilerini darp etti. CHP’li vekillerin güvenlik görevlilerine saldırdığı anlar kameraya böyle yansıdı. https://twitter.com/medyavideos/status/1505908055396990977?s=21 Hakim, avukatın duruşma düzenini bozduğunu söyleyerek uyardı. Avukat buna da itiraz edince hakim avukatın salondan zorla çıkarılması talimatı verdi. HAKİM VE SAVCI SALONU TERK ETTİ Salonda bulunan diğer avukatlar ve CHP milletvekilleri ise avukatın çıkarılmasına tepki gösterdi. Hakim ile savcı duruşma salonunu terk etti. Bunun üzerine duruşmaya ara verildi. CHP’Lİ VEKİLLER ADLİYE GÜVENLİĞİNE SALDIRDI Aranın ardından mahkeme hakimi, duruşmaya izleyici almak istememesi üzerine duruşma salonu önünde bulunan CHP milletvekilleri ve sanık avukatları ile güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal adliye güvenliğine saldırdı. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, güvenlik görevlisinin üzerine yürüdü, tartakladı. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ise güvenlik görevlisine saldırdı. CHP’li Özgür Özel ve beraberindekiler, güvenlik görevlisini itip kakarak olay yerinden uzaklaştırdı ve işini yapmasına engel oldu. Adliyeyi birbirine katan CHP’li grubun tutumu nedeniyle mahkeme hakimi, duruşmayı başlatmadan erteledi.

2 yıl önce

Esenler'de özel yurtta öğrencilere şiddet uygulayan görevli gözaltına alındı

İstanbul Valiliği, Esenler'deki özel bir yurtta bir yurt görevlisinin erkek öğrencilere yönelik şiddet uyguladığı görüntülere yönelik soruşturma başlatıldığını ve bu kapsamda şiddet uygulayan yurt görevlisinin gözaltına alındığını duyurdu. Öğrencilere yönelik şiddetin kınandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "ÖĞRENCİLERİMİZE YÖNELİK ŞİDDET İÇEREN BU DAVRANIŞ ASLA KABUL EDİLEMEZ" "Basın yayın organları ve sosyal medya paylaşımlarında yer alan; Esenler İlçemizdeki özel bir erkek öğrenci yurdunda öğrencilere şiddet uygulayan yurt görevlisi, başlatılan adli soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştır. İl Milli Eğitim Müdürlüğünce müfettiş görevlendirilerek idari soruşturma başlatılmıştır. Öğrencilerimize yönelik şiddet içeren bu davranış asla kabul edilemez, esefle kınıyoruz."

2 yıl önce

Süleymancılarına yurtta şiddet uygulayan görevli tutuklandı! CHP ve İYİ Parti hala sessiz!

İstanbul Esenler'de özel bir erkek yurdunda görevli bir kişi, masanın etrafında ders çalışan öğrencileri dövmüş, görüntüler ortaya çıkınca da gözaltına alınmıştı. Görevli A.E., emniyetteki işlemlerinin ardından Bakırköy Adliyesi'ne sevk edilmişti. İstanbul’un Esenler ilçesinin Atışalanı semtinde bulunan erkek öğrenci yurdunda meydana gelen şiddet olayı vatandaşların tepkisine neden oldu. Süleymancılara ait olduğu öne sürülen yurtta, öğretmen olarak görev yaptığı belirtilen şahsın, 7 öğrenciye şiddet uyguladığı ortaya çıktı. Olayın görüntülerinin sosyal medyada yayılmasının ardından açıklama yapan İstanbul Valiliği, şahsın gözaltına alındığını duyurmuştu. Görevli A.E., emniyetteki işlemlerinin ardından Bakırköy Adliyesi'ne sevk edildi. ‘BİR ANLIK ÖFKEYLE TOKAT ATTIM, PİŞMANIM’ Şüpheli A.E. nöbetçi savcılığa verdiği ifadesinde maden mühendisi olduğunu ve dernekte evrak işleri ile uğraştığını söyleyerek, "Sayısalım iyi olduğu için bazen çocuklara derslerinde yardım ediyordum. Videodaki görüntülerde çocuklar sınavlarına çalışıyorlardı. Bende çocuklara yardımcı olabilmek için etüde girmiştim. Ben çocukları sürekli konuşmamaları yönünde ikaz etmeme rağmen konuşmaya devam ettiler. Öğrencilerden biri bana karşı alaycı tavırlarda bulundu. Diğer arkadaşlarını da bu şekilde davranarak gürültü yapmaya yönlendirdi. Bir anlık öfke ile sessizliği sağlamak için çocukların kafalarına elimle tokat attım. Yaptığımdan dolayı pişmanım. Bu olaydan önce çocuklara yönelik herhangi bir şiddet eylemim olmamıştır. Bu olaydan sonra dernekten istifa ettim şu an işsizim" dedi. Şüpheli A.E. sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği tarafından 'basit yaralama' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘OĞLUM GECELERİ ÇIĞLIKLARLA KALKIYOR’ Şiddete uğrayan çocuklardan birisinin annesi olan Fatma Demir, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada “Benim oğlum geceleri çığlıklarla kalkıyor.” dedi. Olayın Beraat Kandili’nde meydana geldiğini ifade eden Demir, şahsın 7 çocuğu “güldü” diye yumrukladığını söyledi. Olaya ilişkin başka bir iddiaya göre de bunun ilk şiddet vakası olmadığı revirde de şiddete devam edildiği kaydedildi. VALİLİK: ASLA KABUL EDİLEMEZ İstanbul Valiliğinden konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Basın yayın organları ve sosyal medya paylaşımlarında yer alan; Esenler İlçemizdeki özel bir erkek öğrenci yurdunda öğrencilere şiddet uygulayan yurt görevlisi, başlatılan adli soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştır. İl Milli Eğitim Müdürlüğünce müfettiş görevlendirilerek idari soruşturma başlatılmıştır. Öğrencilerimize yönelik şiddet içeren bu davranış asla kabul edilemez, esefle kınıyoruz." denildi. SOSYAL MEDYADA TARİKATLARA TEPKİ Olayın görüntülerinin sosyal medyada yayılmasının ardından sosyal medyada çok sayıda tepki geldi. Twitter’da tepki gösteren hesaplardan biri ifadeleri kullandı: “Süleymancılar İstanbul Ankara ve Antalya gibi illerde İyi Parti ile çalışıyor seçim dönemlerinde alenen Başkan Erdoğan’a kin kusarak İyi Parti’ye oy istiyor. İBB’nin yönetim kadrolarının %30-35’i Süleymancılara tahsis edildi, binlerce Süleymancı İBB’de işe alındı. AK Parti döneminde kaçak yurtları İBB tarafından denetlenip yıkılan Süleymancıların yurtlarına şu an CHP’li İBB her türlü desteği sağlıyor Hal böyleyken Süleymancıların yurdundaki görüntüler üzerinden AK Parti’nin hedef alınması nedir? Kim sahip çıkıyorsa o hesap versin?” https://twitter.com/genelgundem/status/1507356441568501764?s=21&t=s5D6QhHnnUhZIiuHEzvY3Q Tepkilerden bazıları ise şöyle: Z. K. Aydın: Nurcu, Süleymancı, Menzil, İsmailağa, FETÖ ve daha onlarca farklı isim altında faaliyet gösteren cemaat ve tarikatların tek ortak yanı ABD ajanlığı ve Türk düşmanlığıdır. Bunların siyasi görşü yoktur, çıkarı vadır. Seçimlerde siyasi partilerle pazarlık yapar, istediklerini alır! Denizhan Doğrular: Süleymancı ya da bilmem neci hepsi aynıdır hepsi karanlıktır hepsi bu milleti geriletmek şeriat karanlığına hapsetmek için vardır. Tarikatlar ve cemaatler bu ülkenin virüsüdür ve artık tedavi edilmesi şart olmuştur. Şeriat karanlıģına bir daha asla boğulmayacak bu millet. Fatih Aydın: Süleymancıların, daha fazla evladımızı ajanlaştırmasına izin vermemek lazım. Yıllar önce de yazmıştım. Bunların kapısına derhal kilit vurulmalı! Yaşar Karakaş: Ben Furkancı, Süleymancı bilmem, bildiğim bu tarikat görünümlü tehlike yuvaları oldukları ve kapatılmalıdır. DİYANET RAPORU Kaynak Yayınları’nın Temmuz 2019’da yayınladığı “Diyanet’in Gizli Tarikatlar Raporu”nda Süleymancılarla ilgili şu değerlendirme yapılıyor: “Süleymancılarla ilgili olarak, onların, birtakım yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantısı olduğu iddialarının ciddiye alınması ve yeni bir FETÖ ile karşılaşmamak için gerekli incelemelerin yapılması, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.” Raporda Süleymancıların faaliyetleri arasında da şunlar belirtiliyor: “Cemaatin faaliyetleri günümüzde orta ve yükseköğretim öğrencileri için yurtlar, Süleymaniye Özel Eğitim Kurumları ve Kur’an kurslarıyla devam etmektedir. Yurt, kurs ve okulların finansmanı, sahip oldukları çok sayıdaki holding ve halktan toplanan yardımlarla karşılanmaktadır. Süleymancıların, Kur’an kurslarına Diyanet’in ismini kullanarak yardım topladıkları, cenazelerde para karşılığı Kur’an okuma ve ıskat hususlarında da oldukça aktif davrandıkları bilinmektedir. Süleymancılarla ilgili olarak, onların, birtakım yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantısı olduğu iddialarının ciddiye alınması ve yeni bir FETÖ ile karşılaşmamak için gerekli incelemelerin yapılması, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Zira uzun yıllar cemaat bünyesinde çalışmış, içyüzlerine vâkıf olduktan sonra onlardan ayrılmış olan ve cemaat içinde “Kozan imamı” olarak bilinen Mustafa Akyıldız, oluşumun din anlayışı ve yapılanmasıyla ilgili oldukça ciddi iddialarda bulunmaktadır. Buna göre, cemaatin Türkiye genelinde bölgeler bazında “kolordu kumandanlığı” ismi altında yapılandıkları öne sürülmektedir. Cemaat hakkında dile getirilen bir başka iddia da 16 yıldır derin güçler tarafından kontrol altında tutulduğudur. 1980 darbesinden sonra arkadaşıyla hapse alınan Kemal Kacar’ın, o dönemki MİT tarafından hapiste anlaşmaya zorlandığı, anlaşmayı kabul etmek zorunda kaldığı söylenmektedir.”

2 yıl önce

İçişleri bakanlığı, FOX Tv’de konuşan Ekrem İmamoğlu’nun yalanlarını tek tek ortaya çıkardı! İBB’de görevli müfettiş sayısından, hakkında soruşturma yürütülen personele kadar…

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın katıldığı bir televizyon programında; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde terörle iltisaklı personel çalıştırıldığı iddiası ile ilgili olarak Bakanlığımızca 3 aydır soruşturma yürütüldüğü, bu soruşturma sebebiyle 86.000 Belediye çalışanının zan altında bırakıldığı, gelinen nokta itibariyle müfettişlerin sadece 8 iltisaklı personel tespit edebildikleri ve soruşturmanın boş çıktığı, halen Belediye’de 80 müfettişin çalıştığı şeklinde gerçeği yansıtmayan beyan ve açıklamalarda  bulunduğu anlaşılmıştır. Müfettişlerin yürüttüğü görevin halen devam ettiği hassasiyeti de göz önünde bulundurularak, kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bakanlık Makamının 20.12.2021 tarihli onayı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 2019 yılından itibaren yapılan personel, ihale ve işyeri ruhsatlarına ilişkin özel teftiş başlatılmıştır. Bu kapsamda mülkiye ve ticaret müfettişleri ile Hazine ve Maliye Uzmanından müteşekkil 8 kişilik bir denetim ekibi görevlendirilmiştir.  Bu kapsamda incelenen konulardan biri de personel işlerine ilişkindir. Personele ilişkin incelemenin amacı ise; personelin işe alım süreçleri, bunların güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırmalarının yaptırılıp yaptırılmadığını belirlemek, bunlar arasında terör örgütleri ile iltisaklı ve irtibatı bulunan kişilerin sayısını tam olarak tespit etmek ve mevzuatın emrettiği hukuki süreci işletmektir.  Bu zamana kadar yapılan çalışmalar kapsamında; müfettişler tarafından İBB, İETT, İSKİ ve Belediye şirketlerinde ilk defa işe alınan kişi sayısı ile bu kişiler hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılıp yaptırılmadığına ilişkin bilgiler Belediyenin ilgili birimlerden temin edilmiş; daha sonra bu veriler SGK verileri ile karşılaştırılmıştır. Bu listeler emniyet ve adli birimlere gönderilerek, kaç personel hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırıldığı, kaç personel hakkında yaptırılmadığı belirlenmiştir.  Gelinen aşamada ilk defa işe alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin gereği gibi işletilmediği anlaşılmıştır. Büyükşehir Belediyesince birçok personel hakkında hiç güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması talebinde bulunulmadığı, bazı kişiler hakkındaki talebin ise müfettiş incelemesi başladıktan sonra apar topar yapıldığı anlaşılmıştır. İstihdam edilen kişiler arasında Emniyet birimlerimizce “suç veya istihbarat kaydı” bulunduğu bildirilen kişiler de mevcuttur. Hatta bu kişiler arasında hakkında terör sebebiyle adli soruşturma yapılmış, Anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve terör suçları sebebiyle mahkumiyet kararı almış kişiler de bulunmaktadır. İBB Başkanı tarafından müfettişler sadece 8 kişi bulabildiler şeklinde dile getirilen husus tamamen gerçek dışıdır. Bu kişiler daha müfettişler çalışmaya başlamadan önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Din Alimleri Yardımlaşma Derneği (DİAYDER) hakkındaki soruşturmada isimleri geçen ve dernek ile bağlantılı olarak İBB şirketlerinde işe alındığı ve soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra işten çıkartıldıkları anlaşılan kişilerdir. İddia edildiği gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 86.000 çalışanını zan altında bırakacak hiçbir durum söz konu değildir. Çünkü yapılan incelemenin çalışanların tamamıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Yapılan çalışmanın esası bu dönemde işe alınanlardan adli sicil kaydı ile emniyet birimlerinde arşiv kaydı bulunanların belirlenmesi ve Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmemiş olan hukuki sürecin işletilmesidir. Diğer taraftan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde halen 80 müfettişin çalışmakta olduğu iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır. 5 Nisan 2022 tarihi itibariyle İBB ve bağlı kuruluşlarında aktif olarak 23 müfettiş görev yapmaktadır. Bunlardan 8’i personel, ihale işlerinin özel teftişinde görevlidir. Diğer müfettişlerin tamamı şikayetler üzerine araştırma ve ön inceleme yürütmektedirler. Araştırma ve ön inceleme gibi görevlerin tamamen Teftiş Kurulunun inisiyatifi dışında şikayet ve ihbar mekanizması üzerine başlayan bir süreç olduğu izahtan varestedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın müfettişler tarafından halen çalışma yürütülen bir konuda televizyonlarda kamuoyunu yanıltıcı açıklamalarda bulunmasının devam eden görevi etkileme amacını taşıdığı da aşikârdır.”

2 yıl önce

Evlenme işlemlerinde büyük kolaylık! 152 bin çiftin evliliği, e-Evlenmeyle tescil edildi…

İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün e- Evlenme Uygulaması, belediye memurluklarına yeni evelenen çiftlerin evliliklerinin aile kütüklerine elektronik ortamda tescil edebilmelerine olanak sağlıyor. e- Evlenme Uygulaması, yeni evlenen çiftlerin evlilik sonrası, yeni kimlik, ehliyet, pasaport değişimi işlemlerini kolaylaştırırken, bürokrasiyi de azalttı. 1 Yılda 152 Bin Çiftin Evliliği e-Evlenmeyle Tescil Edildi İçişleri Bakanlığı Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen e­-Belediye sistemi ile MERNİS arasında sağlanan entegrasyonla belediye evlendirme memurları tarafından düzenlenen evlenme bildirim formlarının ve evlenme bilgilerinin elektronik ortamda aile kütüklerine tescil edilebilmesini sağlayan e-Evlenme uygulaması, 25 Mart 2021'de hayata geçirilmişti. Ülke genelinde 779 belediye tarafından kullanılan e -Evlenme uygulaması üzerinden bugüne kadar yaklaşık 609.955 evliliğin 152.885’i elektronik olarak tescil edildi. Evliliğin gerçekleşmesiyle birlikte uygulama üzerinden 3 iş günü içinde gerçekleştirilen tescille birlikte zaman ve iş gücü tasarrufu sağlanırken evlenme bildirimlerinin kâğıt ortamında nüfus müdürlüklerine gönderilmesinin de önüne geçildi. Ayrıca elektronik ortama aktarılan tescil işlemleriyle bürokrasi azaltılarak, zaman ve kırtasiyecilikten tasarruf sağlandı. Evlilik sonrası işlemler hızlandı Evliliğin gerçekleşmesiyle hızlı bir şekilde yapılan tescil işlemlerinden sonra, vatandaşlar yeni kimlik kartlarını, varsa ehliyet ve pasaportlarını kolayca değiştirebiliyor.

1 yıl önce

Şehit MİT görevlilerini ifşa ettiğini unutan Ümit Özdağ’dan yine aynı palavra: “İstihbaratçıları ben eğitiyorum”

Bugün partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Benim Türkiye Cumhuriyeti devletinin değişik kurumları için yurt içinde ve yurt dışında Türkiye’nin milli güvenliği konusunda kanunlar çerçevesinde ve yazılı görevlendirmeyle bazı operasyonlar yaptım doğrudur, bazı operasyonlar yönettiğim doğrudur.” diyerek kitaplarının MİT’te ders olarak okutulduğunu, pek çok MİT mensubunu kendisinin yetiştirdiğini iddia etti. ŞEHİT MİT GÖREVLİLERİNİ İFŞA ETMİŞTİ Çelişkileriyle gündemden düşmeyen Özdağ, MİT’çileri yetiştirdiğini iddia ederken Libya’da şehit olan MİT görevlilerinin kimliklerini kamuoyuna açıklayarak, Türkiye’nin milli güvenliğini tehlikeye atan eylemlere giriştiğini unuttu. Ümit Özdağ, 26 Şubat 2020 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı basın açıklamasında Libya’da şehit olan iki Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlisinin isim ve rütbelerini kamuoyuna ifşa etmişti. Özdağ, MİT mensuplarının görev ve faaliyetlerini icra ettiği yerlerini de açıklamıştı. Bu açıklamayla Türkiye’nin en mahrem ve hassas personelleri deşifre olma riskiyle karşı karşıya kaldı. KİME HİZMET EDİYOR? Özdağ hakkında 2937 sayılı “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu” 27. Maddesine muhalefet ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonuçlandı. DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILACAK Başsavcılık Parlementerler Bürosu tarafından Özdağ hakkında atılı suç kapsamında fezleke hazırlandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderilen fezlekede, Ümit Özdağ hakkında fezleke tanzimini gerektirir, yeterli ve kanunu delilinin mevcut olduğu, bu nedenle Ümit Özdağ hakkında Anayasa’nın 83. Maddesine istinaden dokunulmazlığının kaldırılması talebinde bulunulması gerektiği kaydedildi. TEHLİKELİ BAĞLANTILAR MİT mensubunun Libya’da şehit edilmesini deşifre eden Özdağ’ın kime hizmet ettiği merak ediliyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın “gerçek yüzünü gösterme zamanı” diyerekCÖzdağ’ın FETÖ’nün Yurtta Sulh Konseyi’nde yer alabileceğini iddia etti. MHP’li Yalçın, Twitter’dan dikkat çeken tespitlerde bulundu: 15 Temmuz ihanet teşebbüsü sırasında, tıpkı babasının geçmişteki darbelerde kader arkadaşı Türkeş’i terk ederek ortadan kaybolduğu gibi, Özdağ da o gece ortadan kaybolmuştur. Vaktiyle MHP’nin geleneksel çizgisinden saptığını, PKK’nın güçlenmesine yol açtığını ileri sürerek Bahçeli’ye karşı 2006’da bayrak açan Özdağ, CHP ve İP’in PKK’nın siyasi kanadı HDP ile gayri resmi seçim ittifakına sesini çıkarmamıştır. Özdağ, İsrail ve Yahudi lobileriyle ve ABD’deki Yahudi think-tank kuruluşu JINSO ile kurduğu gizli ilişkilerin, Rant Corporation ile görüşmelerinin sebebini açıklamalıdır. Türk milliyetçileri; Ümit Özdağ’ın ABD ile İsrail’de Türkiye’nin ve ülkücü Hareketin geleceğine dair ne tür kirli pazarlıklar yaptığını bilmek istemektedir. Özdağ, ASAM bütçesiyle gerçekleştirdiği İsrail gezilerinde Mescid-i Aksa’yı mı yoksa MOSSAD’ı mı ziyaret etmiştir? Ümit Özdağ’ın “Yurtta Sulh Konseyi” üyesi olup olmadığı araştırılmalı; bu sözde milliyetçinin, aslında Türk milliyetçiliğinin kripto düşmanı ve Türkiye’de küresel aktörler adına görev yapan pis bir ajan olup olmadığı acilen aydınlatılmalıdır.

1 yıl önce

Teröristi de İBB’de sapığı da! Güvenlik görevlisine tacizden tutuklama

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nü harekete geçiren “Çocuğun Cinsel İstismarı” olayı 9 Mayıs Pazartesi günü Maltepe İlçesi’nde meydana geldi. İddialara göre; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’nde “Güvenlik Görevlisi” olarak görev yapan 42 yaşındaki S.A., İstanbul’un Maltepe İlçesi’ne bağlı Yalı Mahallesi’nde yaşları 18’den küçük beş lise öğrencisine cinsel tacizde bulundu. Sabah’taki habere göre; beş öğrenci; S.A.’yı sokak ortasında darp etti. Olay sosyal medya üzerinden de paylaşılınca geniş kapsamlı inceleme başlatıldı. Görüntüleri inceleyen İstanbul Çocuk Şube Müdürlüğü ve Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü Polisleri; “Cinsel Taciz” şüphelisi S.A.’nın açık kimliğini ve ikamet adresini çok kısa süre içerisinde tespit etti. “ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI” SUÇUNDAN… S.A. isimli “Cinsel Taciz” şüphelisi olaydan üç gün sonra; 12 Mayıs Perşembe günü İstanbul’un Pendik İlçesi’nde Çocuk Şube Müdürlüğü ve Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü Polisleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı ve sorgulanmak üzere İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Kısa sürede gözaltına alınan ve yasal işlemlerinin sonrasında “Çocuğun Cinsel İstismarı” suçundan dolayı adliyeye sevk edilen şüpheli S.A. tutuklanarak cezaevine yerleştirildi.

1 2 3 4 5 6