19 Mayıs Pazar 2024
4 yıl önce

Der Spiegel, Yunanistan'ın düzensiz göçmenleri zorla geri gönderme görüntülerini yayınladı

Der Spiegel, Yunanistan, düzensiz göçmen, zorla geri gönderme, görüntüler

2 yıl önce

Van'da geri gönderme merkezinde göçmenler Avrupa’ya ders verecek koşullarda misafir ediliyor

Sınır güvenliğini en üst noktaya taşıyan Türkiye’nin yakaladığı göçmenleri ülkelerine iade süreci de Avrupa’ya fark atıyor. Van’ın İran sınırında ve kent merkezinde güvenlik güçlerince yakalanan düzensiz göçmenler, ilk olarak Van İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığı ile Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü’ne getiriliyor. Burada, yüz tarama sistemi ve parmak izleriyle kontrol ediliyorlar. Terör bağlantısı veya bir suça karıştığı tespit edilenler hakkında işlem yapılıyor. Göçmenler, ülkelerine iade edilmeden önce Avrupa’ya ders verecek koşullarda misafir ediliyor. Ön kabulün ardından 48 saat içinde Van’da bulunan 750 kişi kapasiteli Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edilen göçmenlere 24 saat sağlık hizmeti veriliyor. Merkezde bunun yanısıra psikososyal destek, 3 öğün yemek hizmeti, çocuk oyun alanları, spor salonu bulunuyor. Göçmenlere Türkçe dil kursu ve el sanatları kursu da veriliyor. Ayrıca ülkelerine geri dönüşlerinde meslek sahibi olmaları için meslek eğitimi sağlanıyor. MAKSİMUM 12 AY Merkezde maksimum 12 ay süreyle misafir edilen göçmenler için ilgili ülke konsolosluklarıyla irtibata geçiliyor. Ardından göçmenlerle mülakat yapılıyor. Seyahat planı belirlenen göçmenler önce İstanbul’a ardından da uçaklarla ülkelerine gönderiliyor. Halen 7 bin 500 Afgan göçmenin Kabil Havaalanı’nın rutin faaliyetine başlamasıyla gönderilmesi bekleniyor. YÜRÜYEREK 2 AYDA GELDİK Göçmenler, Afganistan’dan İran’a, İran’dan da Türkiye’ye içler acısı geliş hikayelerini anlattı. Taliban zulmünden kaçan anne Benevşe Mirzai, eşi Gulan Kadr Mirzai, çocukları 4 yaşındaki Reyhan ve 2 yaşındaki Rehimullah ile zorlu yolculuklarını şu sözlerle anlattı: “Ormanlardan, dağlık alanlardan geçerek 2 ayda Türkiye’ye geldik. Can güvenliğimiz tehlikede olduğu için Afganistan’dan kaçtık. Türkiye’nin Müslüman bir ülke olması ve güvenli olması nedeniyle buraya geldik. Avrupa’ya gitme gibi bir niyetimiz yoktu. İran’dan geçiş çok zordu. Yolda hırsızlarla karşılaştık, paramızı çaldılar.” GÖÇÜN TARİFESİ BİN DOLAR Fehim Musevi, “2014’ten 2016 yıllarına kadar Afganistan’da ABD’lilerin ve Türklerin şoförlüğünü yapıyordum. Taliban’ın kara listesindeydim o yüzden kaçtım. Afganistan’da kaçakçılarla 4 kişi için toplam 4 bin dolara anlaştım” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

BBC Türkçe gündeme getirmişti! Geri gönderme kararı verilen İranlı şahıslar PKK ve yasa dışı sol örgütlerle bağlantılı çıktı

Bazı medya kuruluşları tarafından “Denizli’de İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları için haklarında sınır dışı kararı verildi” şeklinde haber yapılan İranlı şahısların terör örgütü YPG/PKK sempatizanı oldukları ortaya çıktı. 20 Mart 2021’de yapılan eyleme katıldıkları için gözaltına alınan ve sınır dışı edilmelerine karar verilen Esmaeil Fattahi, Leili Faraji, Zeinab Sahafi ve Mohammad Pourakbari Kermani’nin Türkiye’de bulundukları süre içinde yasa dışı sol örgütler ve YPG-PKK militanlarıyla sıkça görüştükleri tespit edildi. Haklarında sınır dışı kararı verilen Esmaeil Fattahi’nin sosyal medya üzerinden de YPG/PKK’lı teröristlerle sürekli iletişimde olduğu, PKK kanallarını takip ettiği anlaşıldı. HDP VE CHP SAHİP ÇIKTI Denizli İdare Mahkemesi, İranlı mültecilere ilişkin verdiği kararda, “kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturduğu anlaşıldığı” ifadelerine yer vermişti. İdare mahkemesi kararda, mültecilerin sınır dışı edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığını da yazdı. CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ile HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, haklarında sınır dışı kararı verilen İranlı mültecilerle ilgili TBMM’ye soru önergesi vermişti. BBC’DE TÜRKİYE’YE İFTİRA Geri Gönderme Merkezlerindeki gayretli çalışmaları ve insani tutumuyla tüm dünyaya örnek gösterilen Türkiye’yi karalamak için BBC’ ye konuşan İranlı aktivistlerden Esmaeil ve Leili, Aydın Merkezi’nde kaldıkları süre boyunca psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldıklarını ve görevliler tarafından ülkelerine gönüllü geri dönüş belgesi imzalamaya zorlandıklarını iddia etti.

2 yıl önce

Türkiye'nin "geri gönderme merkezleri" kapasitesi 20 bine çıkacak

Düzensiz göçmenlerin, kolluk kuvvetlerince yakalandıktan sonra sınır dışı işlemleri tamamlanana kadar barındırıldıkları Akyurt Geri Gönderme Merkezi'nde basın bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıda, geri gönderme merkezleri sayesinde sınır dışı işlemleri en kısa sürede gerçekleştirilen düzensiz göçmenlerin temel haklara erişimine de imkan tanındığı vurgulandı. Düzensiz göçle mücadele kapsamında 2016'dan bugüne kadar 320 bin 172 yabancının sınır dışı edildiği bildirildi. Geçen yıl 451 bin 96 düzensiz göçmenin ülkeye girişinin engellendiği belirtilerek, "14 Nisan 2022 itibarıyla 2022'de Türkiye'ye girişi engellenen düzensiz göçmen sayısı 127 bin 256 oldu." bilgisi paylaşıldı. Ülke içindeki yakalama faaliyetlerine hız kesmeden devam edildiği kaydedilerek, "2019'da 454 bin 662, 2020'de 122 bin 302, 2021'de 162 bin 996 düzensiz göçmen yakalandı. 2022'de şu ana kadar yakalanan düzensiz göçmen sayısı ise 55 bin 627'e ulaştı." ifadeleri kullanıldı. HUZUR OPERASYONLARINDA 6 BİN 733 DÜZENSİZ GÖÇMEN YAKALANDI Ülke genelinde düzensiz göçle mücadeleye yönelik her ay Huzur Operasyonlarının yapıldığına işaret edilen bilgilendirme toplantısında, bu yıl gerçekleştirilen 4 Huzur Operasyonunda toplam 6 bin 733 düzensiz göçmenin yakalandığı kaydedildi. Toplantıda, bu yıl yakalanan düzensiz göçmenler arasında en fazla Afganların olduğu, daha sonra sırasıyla Suriye, Filistin ve Pakistanlıların geldiği belirtildi. "ÜLKE GENELİNDE 30 GERİ GÖNDERME MERKEZİ VE 20 BİN KAPASİTEYE ULAŞACAĞIZ" Göç İdaresi Başkanlığı Düzensiz Göçle Mücadele ve Sınır Dışı İşleri Genel Müdürü Ramazan Seçilmiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, düzensiz göçmenlerin kolluk birimlerince yakalanmalarının ardından parmak izleri ve fotoğraflarının Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Göç İdaresi Başkanlığının entegre olduğu ortak veri tabanına kaydedildiğini söyledi. Geri Gönderme Merkezine gelen yabancı uyruklu kişilerle önce kimlik ve uyruklarının tespiti, seyahat belgelerinin bulunup bulunmadığına ilişkin görüşme yapıldığını anlatan Seçilmiş, bu süreçlerin ardından sınır dışı işlemlerinin gerçekleştirildiğini belirtti. Seçilmiş, geri gönderme merkezlerinin 2015'te sadece 1740 kapasitesinin bulunduğuna işaret ederek, "Mayıs ayında açılacaklarla birlikte ülke genelinde 30 geri gönderme merkezi ve 20 bin kapasiteye ulaşacağız. Böylece 1740 kapasiteden 20 bine ulaşmış olacağız, geri gönderme merkezlerinin kapasitesini 10 kattan fazla artırmış durumdayız." dedi. "TÜM AVRUPA'NIN GERİ GÖNDERME KAPASİTESİNİN ÇOK ÜSTÜNDEYİZ" Türkiye'nin, geri gönderme merkezleri kapasitesi noktasında Avrupa ülkelerini geride bıraktığına dikkati çeken Seçilmiş, "İngiltere, Avrupa Birliğinden ayrılmadan önce birliğin geri gönderme merkezleri kapasitesi 21 bin civarındaydı. Şu anda Avrupa Birliği 16 bin kapasiteye sahip yani tüm Avrupa'nın çok üstünde bir kapasitemiz var." dedi. Seçilmiş, bu yıl 21 bin 87 düzensiz göçmenin geri gönderildiğini dile getirerek, "Bunların 9 bin 654'ünü Afgan uyruklular, 4 bin 206'sını da Pakistan uyruklu düzensiz göçmenler oluşturuyor." diye konuştu. "GERİ GÖNDERME ORANIMIZ YÜZDE 50'YE YAKIN" Geri gönderme oranlarının da geçen yıla göre yüzde 74 arttığını söyleyen Seçilmiş, "Genel olarak sınır dışı oranlarına baktığımızda, yakaladığımız her 100 düzensiz göçmenin neredeyse yarısını ülkelerine geri gönderiyoruz, yüzde 50'ye yakın oranımız var. Yine bu oran Avrupa Birliğinde yüzde 18 civarında." dedi. Programda, Akyurt Geri Gönderme Merkezi'nde düzensiz göçmenlerin kayıtlarının yapıldığı alanlar ile yemekhane, kreş, çocuk oyun alanı gibi yerler de basın mensuplarına gezdirildi.

2 yıl önce

Suriyelileri geri gönderme vaadinde bulunan CHP'nin, 2016 yılında tam aksi fikirlerin savunulduğu bir rapor hazırladığı ortaya çıktı

CHP, 2016 yılında "İnsanlık dramından insanlık sınavına" başlıklı bir rapor hazırlayarak yabancı düşmanlığıyla mücadele edilmesini ve Suriyeli sığınmacılara geniş haklar öngören "mülteci" statüsü verilmesini istedi. Bugün ise tüm iddialarından vazgeçip "Suriyelileri evine göndereceğiz" kampanyasının öncülüğünü yapıyor. Siyasi rant elde etmek için Suriyelileri geri gönderme vaadinde bulunan CHP'nin, 2016 yılında tam aksi fikirlerin savunulduğu bir rapor hazırladığı ortaya çıktı. Yeni Şafak'ın haberine göre, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun önsöz yazdığı raporda Suriyeli mültecilerin kalıcı olacağının kabul edilmesi ve bu yönde projeler hazırlanması önerisinde bulunuldu. Ayrıca, Türkiye'nin 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne göçmenlerin kalıcı olmasına önlemek için kaydığı "coğrafi çekince" şerhinin kaldırılmasını istedi. GEZİP RAPOR YAZDILAR CHP, 15 Temmuz darbe girişiminden bir ay önce Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla, sığınmacılar üzerine bir çalışma yaptı. 2016 yılında mülteci kamplarını ve Geri Gönderme Merkezlerini ziyaret eden CHP Milletvekilleri Veli Ağbaba, Zeynep Altıok, Mustafa Balbay, Nurettin Demir, Selina Doğan, Muharrem Erkek, Özcan Purçu, Sezgin Tanrıkulu ve Elif Doğan Türkmen, tespit ve önerilerini "Sınırlar arasında insanlık dramından insanlık sınavına" başlığıyla raporladı. KORUMA YETMEZ MÜLTECİ OLSUNLAR CHP'nin, 2016 raporunda hükümetin göçmen politikalarını yetersiz bulduğunu ifade edildi. Ülkede giderek tırmanan yabancı düşmanlığı ve ırkçılık olduğu iddiasına yer verilen raporda, çözümün insan haklarına ve uluslararası hukuka uygun bir anlayışla göç politikaları üretilmesi olduğu belirtildi. Raporda, Suriyelilerin kalıcı olduğu gerçeğinden yola çıkarak ekonomi politikalar üretilmesi gerektiği belirtilerek hükümete Göç Bakanlığı kurulması çağrısı yapıldı. 160 SAYFALIK RAPORU ELE VERDİ Türkiye 1951 Cenevre Sözleşmesi'ni bir çekince koyarak imzalamıştı. Bu çekincede sadece Avrupa'dan gelen göçmenlere mülteci statüsü verileceği deklare edilmişti. CHP'nin 160 sayfalık raporunda, Cenevre Sözleşmesi'ne koyduğu çekincenin kaldırılması ve ülkemize sığınan göçmenlere 'geçici koruma' statüsü değil daha geniş hak öngören 'mülteci' statüsü verilmesi çağrısı yapıldı. TEZLERİNİN AKSİNİ SAVUNUYOR Raporda bugün CHP'nin savunduğu tezlerin tam aksi yönünde görüşler var: - Ülkemizdeki sığınmacı ve mültecileri hedef alan ve yabancı düşmanlığına yaslanan ırkçı, ayrımcı ve dışlayıcı söylem ve uygulamalara tolerans gösterilmemelidir. Suriyeli karşıtlığına ve nefret söylemlerine karşı önlem alınmalıdır. - Medyada mültecilere yönelik kullanılan dilin, insan haklarına ve evrensel değerlere uygun olması sağlanmalıdır. Geri Gönderme Merkezlerine getirilen kişilere, kamplarda veya kamp dışında kalan sığınmacılara "suçlu" muamelesi yapılmamalıdır. - Göçün ulusal, bölgesel ve yerel düzeylerdeki kalkınma süreçlerine katkısı topluma anlatılmalıdır. Türkiye'deki mültecilerin işgücü piyasalarına entegre edilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. - Türkiye, tek başına idare edemeyeceği ciddi bir krizle karşı karşıyadır. Bu nedenle, dış politikamız göç olgusunu içerecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. "LÜTUF DEĞİL HAK VERİN" CHP'nin raporunda yer alan önerilerden bazıları: - İlk aşamada misafir olarak kabul edilen Suriyeli mültecilerin ülkemizde kalıcı oldukları kabul edilmelidir. - Mültecilere yapılan yardımlar bir lütuf gibi sunulmamalıdır. - Göç ve Entegrasyon Bakanlığı kurulmalıdır. - Türkiye'de göçü düzenleyen mevzuat yeniden düzenlenmelidir. - Yerleşim planları sığınmacılar göz önüne alınarak yapılmalı, sığınmacılara barınma koşulları sağlanmalıdır. - Kamplarda çadır başına düşen kişi sayısı azaltılmalı, konteynerlerin sayısı arttırılmalıdır. - Ülkemizde mültecilere sağlanan hizmetler yetersizdir. Hukuki yardım, tercüme, eğitim ve sağlık hizmetleri daha etkin bir şekilde sağlanmalı. - Mülteci çocukların okullaşma oranı arttırılmalıdır. - Mültecilerin entegrasyonlarını sağlamak toplum merkezleri kurulmalıdır.

1 yıl önce

İzmir Valiliği’nden Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’ndeki olaylarla ilgili açıklama

İzmir Valiliği, Çiğli’de bulunan Göç İdaresi’ne bağlı Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde çıkan olaylarla ilgili açıklama yaptı. Valilik, olayların büyümeden güvenlik görevlileri ve kolluk kuvvetleri tarafından kısa süre içerisinde kontrol altına alındığını duyurdu. ÖLÜ YA DA YARALI YOK İzmir Valiliği, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile çıkan olaylar hakkında bilgi verdi. Valilik, çıkan olaylarda herhangi bir ölü ya da yaralının olmadığını bildirdi. İşte İzmir Valiliği’nin yaptığı o açıklama: ‘’İzmir’de dün akşam akşam saatlerinde Göç İdaresi binasında çıkan yangın ve olaylar nedeniyle açıklama geldi. İlimiz Harmandalı Geri Gönderme Merkezinde bulunan yabancıların bir kısmı 23/06/2022 tarihinde 22:00 sularında kargaşa çıkarmaya çalışmışlardır. Geri gönderme merkezinde görevli güvenlik personeli ve kolluk birimlerimizce olay kısa sürede kontrol altına alınmış olup merkezde herhangi bir yangın, ölüm ve yaralanma durumu söz konusu değildir. Ülkemizde yasal kalış hakkı bulunmayan yabancıların sınır dışı edilmek üzere idari gözetim altında tutulduğu Geri Gönderme Merkezi rutin faaliyetlerine devam etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.’’ https://twitter.com/izmirvaliligi/status/1540241297411375104?s=21&t=eGm6YwxGj9O8CXKMlm75Xg

6 ay önce

2016-2023 yılları arasında Türkiye’nin düzensiz göçle mücadelesi, onurlu geri dönüş, briket evler, konut projesi ve geri gönderme merkezleri

2016-2023 yılları arasında İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda Göç İdaresi Başkanlığı ve kolluk kuvvetlerinin çalışmalarıyla yasa dışı göçle mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğü Türkiye'de geçen yıl 124 bin 441 düzensiz göçmen sınır dışı edildi. Alınan önlemlerle yasa dışı geçişler minimize edildi. Geri gönderme merkezleri kapasitesi ise 2023 yılının sonuna kadar 22 bin 390’a ulaşacak.