02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Kilis-Konya yolu arasında 10 kaçak göçmen yakalandı

Konya-Karapınar karayolu Merdivenli mevkisinde, 06 GB 6897 plakalı otomobilin durumundan şüphelenen polis ekipleri, sürücüye ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan sürücü yoluna devam etti, polisler de peşine düştü. Kent merkezine 15 kilometre mesafede, Konya Çevre Yolu’na giren sürücü, otomobili durdurup inerek mısır tarlasına girip kaçtı. Polisin yaptığı kontrolde koltuklarda 8, bagajda da 2 Suriyeli kaçak göçmen yakalandı. Sınırı kaçak yollarla geçip İzmir’e gitmek isteyen kaçakların, otomobil sürücüsüne kendilerini götürmeleri karşılığında 100’er dolar verdiği belirlendi. Kaçaklar İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne götürülürken, otomobil sürücüsünü yakalamak için çalışmalar sürüyor.

2 yıl önce

CHP’li Hatay ve Bolu belediye başkanlarından göçmenlere yönelik ırkçı söylem

Bolu Belediye Başkanı CHP'li Tanju Özcan, kentte yaşayan yabancı uyruklu kişilerin su faturası ve katı atık vergisi ücretlerine 10 kat zam yapılacağını açıkladı. Özcan, "Arkadaş, yardımı kesiyorsun gitmiyorlar. 'İş yeri ruhsatı vermiyorum' diyorsun gitmiyorlar. Biz yeni önlemler almaya karar verdik" dedi. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da katıldığı bir TV programında Suriyelilere dair açıklamada, “Böyle giderse şu anda belli ilçelerimizde belediye başkanlığına aday olsalar rahatça kazanırlar” dedi.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç: Türkiye yeni bir göç dalgasını üstlenmeyecek

Bilgiç, "Türkiye, bölgeden kaynaklanan kitlesel bir göç krizinin sonuçlarına katlanmayacak ve yeni bir göç dalgasını da üstlenmeyecektir. Bu tutumumuzu her vesileyle ve her düzeyde muhataplarımıza iletiyor, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin (AB) sınır muhafızı veya sığınmacı kampı olmayacağını vurguluyoruz" ifadesini kullandı.

2 yıl önce

Göçmenlerle ilgili ırkçı açıklaması sonrası Tanju Özcan hakkında suç duyurusu

CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın yabancı uyruklu vatandaşlar ile ilgili bu açıklaması tartışmaların ve tepkilerin odağında. Uluslararası Mülteci Hakları Derneği CHP'li Bolu Belediye Başkanı Özcan hakkında "ırkçı söylemde bulunduğu"  gerekçesi ile suç duyurusunda bulundu. Tanju Özcan'a partisi CHP'den de tepki geldi. Yerel Yönetimlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Özcan'ın açıklamalarının kendisini bağladığını CHP'nin görüşünü yansıtmadığını açıkladı. Torun, "Su gibi temel bir yaşam hakkının engellenmesi parti politikalarımız ile taban tabana zıttır" ifadesini kullandı. Bolu belediyesi meclis toplantısına işaret eden Torun, "Aksi bir karar alınmayacağına inanıyoruz" dedi. "Vicdan ve insanlıkla bağdaşmaz" CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da Özcan'ın sözleri için "Nefret söylemi kokan girişim kabul edilemez"  tepkisini gösterdi. Bekaroğlu, "Bu düşünce anayasaya aykırı olduğu gibi vicdan ve insanlıkla bağdaşmaz" paylaşımını yaptı. "Geri adım atmayacağım" Tepkilerin odağındaki isim Tanju Özcan ise açıklamasını bir adım öteye taşıdı. Özcan, "Geri adım atmayacağım, daha fazlasını da yapacağım" dedi.

2 yıl önce

“Türkiye’de Göç Bakanlığı Kurulmalı” fitnesine yetkili ağızdan cevap: “Zaten bu kurumlar tek çatı İçişleri Bakanlığı altında!”

ABD’nin Afganistan’ı istikrarsızlaştırmasıyla İran üzerinden Türkiye’ye doğru ilerleyen afgan göçmenlerin istismarı, siyaset malzemesi edilmesi Türkiye’deki bir takım isimlerin ve partilerin kronik meselesi haline geldiği de kamu oyunun malumu. Göç meselesinin Türkiye’nin gündemine geldiği ilk yıllardan itibaren “Türkiye’de Göç Bakanlığı Kurulmalı” tartışmaları yapılmış nihayetinde mevcut sitemin entegrasyonunun, yeterliliğinin, Türkiye’nin göç konusundaki başarısının ortaya koyulmasıyla tartışmalar son bulmuş Türkiye yoluna devam etmiştir. Göç yetkililerin yıllar öncesinden öngördüğü Afgan göçmenler meselesinin gündeme getirildiği bu günlerde, Suudi Arabistan kraliyet ailesinin medya kuruluşu olan Media Arabia tarafından telif hakları alınarak yayına sunulan Independent Türkçe’nin, Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek, “Türkiye'de acilen Göç Bakanlığı kurulmalı... Kayıt altına alınmadan kimse Türkiye'ye girmemeli...” diyerek bu konuyu tekrar kaşıdı. Çiçek’e bu konudaki en yetkili isimlerden bir tanesi olan İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok’tan cevap geldi. Ok, göç yönetiminden kurum entegrasyonunu ve birliğini savunduğun tweetinde şu ifadeleri kullandı: “Göç Politikaları’nın sağlıklı bir şekilde yönetmek için önleyici, müdahale edici ve kontrol edici mekanizma kolluk gücüdür. Göç İdaresi Genel Müdürülüğü’nü bir bakanlığa dönüştürseniz bile Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik Komutanlığı olmazsa olmazdır. Zaten bu kurumlar tek çatı İçişleri Bakanlığı’nın altında! Göç Bakanlığımız olsa bile sınır yönetimi için yine Türk Silahlı Kuvvetlerine ve insanî yardımlar için Kızılay’a ihtiyacımız var. Kriz yöneten AFAD Başkanlığı’da, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile aynı çatı altında. Kamu kurumların her birinin kapasite oluşturması kaçınılmaz… Asırlık kurumlarla göç politikalarını akılla, bilimle, mantıkla kurgulayan, yöneten ve yürüten bir devlet aklımız ve ahlakımız var! Gelin Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün fizikî ve beşeri kapasitesini arttıralım, sosyal uyum, iş gücü ve istihdam politikalarımızı revize edip, çeşitlendirelim. Kamu diplomasisi noktasında elimizi güçlendirecek ortak bir ‘göç dili’ kullanalım. Maddi ve manevî külfeti arttıracak maceralara şu an lüksümüz ve vaktimiz yok. Hele hele, vicdanın son kalesi Türkiye’de sosyal medya üzerinden faşizme asla ihtiyacımız yok! #büyüksünTürkiye

2 yıl önce

Süleyman Soylu: “Dünyada bizim gibi kapsamlı göç yönetimi olan ülke göstersinler, ben de adımı değiştireyim”

Alçı'nın yazısı şöyle: Salı günü yayınlanan “Yükselen faşizme inat insanlığı savunmak” başlıklı yazımda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bir çağrı yapmıştım… Dediğim şuydu: “ABD’deki Yeşil Kart benzeri bir Turkuaz Kart projesiyle bu ülkede yaşayan ve üreten, kriminal işlere bulaşmamış tüm göçmenler kayıt altına alınsın.” Bu yazım üzerine Süleyman Soylu aradı. “Turkuaz Kart var zaten Nagehan Hanım, 5 yıl önce çıktı. Adı da tam yazdığınız gibi Turkuaz Kart” diyerek girdi söze. Şaşırdım, ismini bile tutturmuşum ama kesinlikle daha önce böyle bir teşebbüsü duymamıştım. “Duymamamış olabilirsiniz' dedi Bakan. İsmi Turkuaz Kart olan bir kart 2016 yılında, Soylu’nun Çalışma Bakanlığı döneminde oluşturulmuş. Bizzat kendi hazırlamış projeyi Süleyman Soylu. Kanuni altyapısı ve tüm hazırlıkları tamammış ancak kanun çıkmasına rağmen henüz uygulamaya geçilmemiş, yani proje olarak hazır ama bu kartlar dolaşımda değil. Bilmeden çok önemli bir noktaya parmak basmışım. Madem 5 yıldır hazır bekleyen, ABD’deki Green Card gibi Turkuaz Kart projesi var. Tam da şimdi, göçmenler meselesi bu kadar tartışılırken neden hayata geçirilmesin? “Evet, kartların her şeyi hazır, bu süreçte aktive edilebilir. Ancak son günlerde yapılmaya çalışılan başka bir şey var. Size rakamları da vereyim Nagehan Hanım zira tamamen algılar üzerinden bir operasyon yapılıyor şu sıra Türkiye’de” dedi ve şunları ekledi: “Ülkemizdeki yabancı sayısı tam 5.5 milyon. Bunun 3 milyon 650 bini Suriye kökenli. Suriyelilerin 1 milyon 150 bini ikametli, 400 bini mülteci, geri kalanı da geçici koruma statüsünde. Toplam sayı içinde kayıtsız yani yasadışı göçmen sayısı sadece 200 bin civarında. Bunların içinde vize vs gibi normal yollarla gelip kalmış olanlar da var." Suriyeliler üzerinden başlayan ama son günlerde Afgan mülteciler üzerinden alevlenen göçmen karşıtlığı dalgası hakkında ne düşündüğünü sordum Soylu’ya. “Afganistan ve Pakistan meselesi son 6 ayın meselesi değil. Yıllardır oradaki kaos ve terörden kaçan insanların oluşturduğu göç dalgaları var. Ancak ABD’nin çekilmesinden sonra Taliban’dan dolayı yeni, ciddi bir göç dalgası henüz oluşmuş değil.” (Bu noktada "Bekliyor musunuz böyle bir dalga?" diye sordum, "Gelişmelere bağlı" diye yanıtladı Soylu-dan) Afgan göçmenlerle ilgili son günlerde giderek artan olumsuz haber ve yorumlarla ilgili; “Afganistan ve Pakistan’dan gelenler bizim insanlarımız Nagehan Hanım. Bize hep kardeş olmuş iki ülkeden bahsediyoruz. Kaldı ki şu sıra oradan gelen büyük bir dalga da yok. 2019’da düzensiz göç kapsamında ülkeye girmeye çalışan 201 bin Afganlı yakalamıştık o yıl yakalanan kayıtsız ve yasadışı göçmenlerin toplamı 400 bindi. Bu yıl ise yasa dışı yollardan girmeye çalışan 70 bin kişi tespit ettik, bunların içinde Afganların rakamı 25 bin. 201 bine 2019’da ses çıkarmayanlar bu gün 25 bin ile ortalığı inletiyorlar. Bu tamamen algılar üzerinden bir operasyon” dedi Soylu. SURİYELİLERİN MİTİNG YAPACAĞI YALANI SİYASİ BİR PROVOKASYON Süleyman Soylu’ya Suriyelilerin bir ‘karşı miting’ düzenleyeceği yönündeki yalan haberleri de sordum. “Maalesef siyasi bir provokasyon ve tamamen asparagas” diye yanıtladı. Sonrasında bana “yazılmamak kaydıyla” bazı bilgiler iletti. Şimdilik, Bakan’ın izni olmadan onları yazmıyorum. Bana göre de bu sahte miting ve sahte afiş işi çok ciddi bir kötülük organizasyonu. Ülke içi bir çatışma ortamı yaratılmak isteniyor. Devletin bu sahte afişi hazırlayıp yayanlarla ilgili acil işlem yapması gerekir. Son yazılarımda göçmen karşıtlığının ırkçılığa varan tedirgin edici yükselişinden bahsediyor ve bu dalganın tehlikesine dikkat çekiyorum. Önceki gün Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan bu dalganın somut bir göstergesi niteliğinde bir öneri attı ortaya. "İNSANLAR KÖTÜLÜĞÜN GÜCÜNÜ GÖRSÜNLER İSTEDİM" Özcan’ın Bolu’da yaşayan göçmenlerden 10 kat elektrik, su faturası alınsın, çağrısını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordum. “Nagehan Hanım siz de yazınızda bu tavrın insanlıkdışı olduğunu belirtmişsiniz. Ben bu insanlığa aykırı çağrıya özellikle sessiz kaldım. İnsanlar kötülüğün gücünü görsün istedim” dedi ve şunları ekledi: “Yabancı düşmanlığı ya da göçmen düşmanlığı bizim özümüzde yoktur. Batı’daki ırkçı akımlardan kaynaklıdır bu. Bizim geleneğimiz, inancımız, kültürümüz din, dil, ırk ayrımı yapmadan insanı sevmeyi öğretir. Türk töresi bunu gerektirir.” DÜNYADA BU POLİTİKAYI UYGULAYAN TEK LİDER ERDOĞAN, ANLAYAN TEK LİDER MERKEL Bu noktada İçişleri Bakanı’na; "Bugün göçmen karşıtlığı yapanlar biz iktidarın düzensiz, başıboş göç politikasına karşıyız, diyorlar, onlara ne dersiniz?" diye sordum. “Bakın Afrin’de Şifa Hastanesini bombaladılar, yatan hastaları öldürdüler. Bu uluslararası literatürde bir insanlık suçudur. Şimdi Suriyelileri geri gönderelim diyenlere soruyorum: Nereye dönecek bu insanlar? Evleri yıkılmış, yaşam şartları yok, hastaneler dahi bombalanıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Kaldı ki Türkiye İdlib’de milletimizin bağışları ile 50 bin briket ev yaptı, önümüzdeki süreçte 50 bin daha yapılacak. Orada yaşam koşulları oluşturmaya çalışan da yine biziz. Düzensiz göç iddialarına yönelik de rakamlar vereyim Nagehan Hanım: Bakın Avrupa’da toplam geri gönderme merkezi sayısı 21 bin. Bizde ise bu rakam 20 bin. Yani neredeyse Avrupa’nın tamamı kadar geri gönderme merkezimiz var. Bizim göç kurulumuz var. Türkiye insani göç politikaları izliyor. Hem kendini düzensiz göçten koruyor hem de hayatını kurtarmak için bize sığınanlara yönelik insani vazifesini yapıyor. Bu konuda çok iddialıyım Nagehan Hanım, dünyada bizim kadar kapsamlı ve sağlıklı işleyen bir göç yönetimi göstersinler adımı değiştireyim. Bu politikayı yapan ve uygulayan tek lider var: Recep Tayyip Erdoğan. Yapılanın önemini tek anlayan lider ise Angela Merkel.”

2 yıl önce

Afgan göçüne karşı 3 önlem! Sınırdaki tedbirler güçlendiriliyor…

Afganistan’da Kabil Havalimanı’nın güvenliğinin sağlanmasına dönük çalışmaların ağustos içinde tamamlanması beklenirken, bir yandan da TSK gerekli hazırlıkları yapıyor. Güvenlik kaynakları, “Muharip bir görev almayacağız” dedi. Basın bilgilendirme toplantısında Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Plan Subayı Hv. Muhabere Binbaşı Pınar Kara, Afganistan Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenliği görevini Türkiye’nin üstlenmesine ilişkin devam eden çalışmalar ile hudut güvenliği konularında bilgi verdi. ÖNCE PUSU SONRA DEVRİYE Kara, sınırlarda teknolojik vasıtalarla desteklenmiş fiziki engellerin yanında üç kademeli bir emniyet sistemi oluşturulduğunu kaydetti. Kara, “İlk kademede; hudut birliklerinin gözetleme, kontrol, pusu ve devriye faaliyetleri, ikinci kademede; komando unsurları ile geri bölgede, dere yataklarından geçişi engelleyecek şekilde hareketli pusu ve devriye faaliyetleri, son kademede ise Jandarma unsurları ile gerekli koordine kurularak yasa dışı geçiş yapan şahısların yakalanması ve sınır dışı edilmesi faaliyetleri icra edilmektedir” dedi. SINIRA TAKVİYE Kara şöyle devam etti: “Son gelişmeler ışığında İran sınırında gerekli birlik kaydırmaları ve takviyeler yapılmıştır. İran sınır hattında 2019 yılında 74 bin 447 şahıs engellenmiş 5 bin 16 şahıs yakalanmış, 2020 yılında 127 bin 434 şahıs engellenmiş 185 şahıs yakalanmış, 2021’de ise 56 bin 994 şahıs engellenmiş 542 şahıs yakalanmıştır. Alınan ilave ve etkin tedbirler sayesinde son iki ayda hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 16 bin 786 şahıs yakalanmış, 31 bin 545 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir.” Muharip görev olmayacak Binbaşı Kara, Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı’nın emniyetle işletilmesi görevinin Türkiye tarafından sürdürülmesi konusunda diğer ülke ve Afganistan yetkilileri ile görüşmelerin sürdüğünü kaydetti. Kara, “Göreve devam edilmesi durumunda Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Afganistan’da en başından beri olduğu gibi muharip bir görevi olmayacak, meşru müdafa dışında herhangi bir operasyonel görevde bulunulmayacaktır” diye konuştu. O GÖRÜNTÜLER GÜNCEL DEĞİL Güvenlik kaynakları ise şu anda Afganistan ile ilgili verilmiş bir karar olmadığını, çalışmaların ağustos içinde muhtemelen tamamlanacağını kaydetti. Güvenlik kaynakları, Afganistan’dan Türkiye’ye yasa dışı geçişler konusunda sosyal medyadan paylaşılan görüntülerin çoğunun güncel veya Türkiye sınırlarına ait olmadığını kaydetti. Kaynaklar, “Yeni durum ortaya çıktıktan sonra da ek tedbirler alınmıştır. TSK bu konuda çok hassas ve ‘asker görüyor müdahale etmiyor’ diye bir durum kesinlikle söz konusu değil” bilgisini verdi. PKK/YPG Tel Rıfat’ı boşaltsın Güvenlik kaynakları, Suriye’nin kuzeyine Tel Rıfat’an PKK/YPG saldırıları konusunda ise “Gerekli karşılıkları veriyoruz ve Rusya nezdinde de buranın boşaltılması ve güvenli hale getirilmesi için gerekli girişimlerde bulunuyoruz” dedi. Binbaşı Pınar Kara, terörle mücadeleye ilişkin de bilgi verdi. 23 Nisan’da Irak’ın kuzeyinde başlatılan Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım operasyonlarında şu ana kadar 215 teröristin, Suriye harekat alanlarında ise son iki ayda DEAŞ mensupları dahil 229 teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi FETÖ ile mücadelede 1 Ocak - 28 Temmuz tarihleri arasında; 2 bin 713 askeri personelin kamu görevinden çıkarıldığı bildirildi. Hareketliliğe yakın takip Güvenlik kaynakları, ABD’nin Dedeağaç’taki son faaliyetlerine ilişkin olarak da, Avrupa savunmasına yönelik rotasyon uygulaması olduğu bilgisini verdi. Kaynaklar, “ABD, Avrupa’ya destek kapsamındaki rotasyonunu sadece Dedeağaç’tan da yapmıyor. Daha önce Litvanya, Estonya, Baltık ülkelerinde de yapıldı. Biz bu hareketliliği yakından takip ediyoruz” bilgisini verdi. Kaynaklar, Dynamic Front 2021 Tatbikatı İkinci Safhası’nın ABD Avrupa Kara Komutanlığı koordinatörlüğünde, Türkiye, ABD ve İspanya Silahlı Kuvvetleri unsurlarının katılımı ile, 5-20 Eylül arasında Polatlı’da yapılacağını hatırlatarak, Amerika’nın 100 araç ve 260 personelle Türkiye’ye geleceğini kaydetti.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin göç politikası eleştirilerine tepki: Allah ıslah etsin

Bakan Soylu’nun açıklaması şöyle; “1- Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın; yeni belirlediği siyasi ikbal uğruna,   Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Sayın Cumhurbaşkanımıza, göç meselesi ile ilgili olarak sahada çalışan idari, sivil ve kolluk olmak üzere tüm personelimize iftira atan bu yaklaşımını kınıyor ve acilen hidayet diliyorum.   2- İç savaşların ve yoksullukların oluşturduğu Suriye ve Ortadoğu kaynaklı göçü yönetmede tüm dünyanın kabul ettiği bir başarıya sahip olan Türkiye, Düzensiz Göçle (kaçak) mücadele konusunda da pek çok bölgede olduğu gibi Afganistan'da da çekilme kararı sonrası olası senaryolar için, uzun zamandan beri ciddi bir hazırlık içindedir.   3- Fiziki hazırlık kapsamında; İran sınır hattımızın göç, kaçakçılık ve terörist girişleri açısından en kritik olduğu 152 kilometrelik kısmına güvenlik duvarı örülmüş, 85 kilometrelik duvar çalışması son hızla devam etmektedir. Ayrıca 109 kilometrelik kısmı ise aydınlatma sistemi ile donatılmıştır.   4- Bunlara ek olarak, 79 kilometre boyunca kamera ve algılayıcı sistemler inşa edilerek düzensiz göç hareketliliklerinin sürekli olarak izlenebilmesi sağlanmıştır.     5- Termal kameralarla gece geçişlerinin önlenmesi sağlanırken aynı zamanda İHA’lar vasıtasıyla düzenli olarak sınırlarımız kontrol altında tutulmaktadır.     6- Doğu sınırımızın 740 kilometrelik kısmında kullanılacak ve entegre sınır yönetiminde kilit bir rolü olan elektro optik kuleler ve haberleşme kulelerinin %90’ı tamamlanmıştır.     7- Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı hudut birliklerinin yanı sıra yukarıda saydığımız teknolojik hamlelerle birlikte sınır bölgelerimizde ve geçen yıl kaçak göç rotası olarak belirlenen lokasyonlarda görevlendirilen ilave, 750 Özel Harekat Polisimiz ve 500 Jandarmamız, 7/24 devriye esasıyla, düzensiz göçle mücadelemize katkı sağlamaktadır.     8- Yine sınırlarımızda görevlendirilmek üzere 500 ek Güvenlik Korucusu kaydırılmıştır.     9- Sınırda yapılan devriye yollarımıza ek olarak termal kamera ile donatılan yüksek teknolojiye sahip 82 zırhlı devriye aracımız ile sınırdaki geçişlere anında müdahale edilmektedir.     10- Kısaca bahsedilen bu önlemler neticesinde 2020 yılında güney ve doğu sınırlarımızda 505.375 kişinin ülkemize yasa dışı yollarla girişi, sınırlarımızda engellenmiştir. 2021 yılında ise bugüne kadar 253.299 kişinin de aynı kapsamda geçişi engellenmiştir.   11- Son 7 yıldır dünyaya örnek bir göç yönetimi sergileyen ülkemizin söz konusu başarısı sadece uluslararası koruma, geçici koruma ya da düzenli göç alanından değil düzensiz (kaçak) göçle mücadele alanından da kaynaklanmaktadır.     12- Türkiye uzun yıllardır göçte hem hedef hem de geçiş (transit) ülkedir ve ciddi bir düzensiz (kaçak) göç baskısı ile karşı karşıyadır. Bu bağlamda, denizde ve karada, verilerini sık sık kamuoyu ile paylaştığımız düzensiz (kaçak) göçmen yakalamaları ve buna bağlı geri gönderme operasyonları gerçekleştirmektedir.   13- 2018 yılında 268 bin,  2019 yılında 454 bin, 2020 yılında 122.302 ve 2021 yılında ise 72.879 düzensiz (kaçak) göçmen sınırlarımız içerisinde yakalanmıştır.     14- Sınır dışı edilmek üzere idari gözetim kararı alınan yabancıların tutulduğu Geri Gönderme Merkezlerinin kapasitesi Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce devralındığında 1.700’lerde iken günümüzde 20 bin seviyesine çıkartılmıştır.     15- Yakalanan düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesinde yaklaşık %45, yakalama/sınır dışı etme oranıyla Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüz, bu konuda dünyada eşi benzeri olmayan bir başarıya ulaşmıştır.     16- İnsan ticareti ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele acil yardım hattı özelliğine sahip olan YİMER 157 aracılığıyla Ege’de, 10 bini aşkın kişinin can kaybı önlenmiş ve bu başarısı neticesinde dünya birinciliğine layık görülmüştür.   17- Halen tüm göç hareketleri, kaynağından itibaren dikkatle takip edilmektedir. Muhatap ülkelerle görüşmeler–anlaşmalar yapılmaktadır. Son gelişmelerden kaynaklı Afganistan da dahil olmak üzere geçen yıllara nazaran kaynak ülkelerden henüz daha yüksek bir göç oluşmamıştır.   18- İdlib’te aldığımız ve bugün bizi eleştiren mahfillerin briket evler dahil o gün de karşı çıktığı tedbirler, yeni dalgalara karşı önceden tedbir alma ve süreci insani şekilde, güvenli alanlar oluşturarak bir strateji dahilinde yönetme anlayışımızın tezahürüdür.     19- Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Bahar Kalkanı ve Barış Pınarı Operasyonları sayesinde sınırımızın hemen altında hayatın normalleşmesine dair atılan adımların da göç yönetiminde ve düzensiz (kaçak) göçün önlenmesinde ciddi katkıları olmuştur.     20- Son olarak, ABD tarafından yapılan açıklama ülkemiz ile istişare edilerek alınan bir karar olmayıp Dışişleri Bakanlığımız tarafından, konuya ilişkin açıklama yapılarak gereken cevap kendilerine verilmiştir.   21- Siyasetin sorumluluğuna yakışmayan, devletin ve kurumların itibarına, çalışanların emek ve motivasyonuna zarar veren mesnetsiz, art niyetli ve her yönüyle hadsizlik olan bu ithamlara alışmayı, ısrarla tekrarlanan bu yalanlara mesai harcamayı, reddediyorum.     Allah ıslah etsin.”

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 40 41