28 Nisan Pazar 2024
3 yıl önce

Terörist Sabri Ok’tan CHP ve İYİ Parti’ye çağrı: “Bu partiler gerçekten bir değişim istiyorlarsa HDP ile ittifak yapmak dışında çareleri yoktur”

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, HDP’nin kapatılmasına yönelik hazırlığı Kandil’in elini ayağına doladı. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) eksikliklerin giderilmesi için Yargıtay Başsavcılığı’na iade ettiği iddianamenin tamamlanması ile kapatma sürecinin kaldığı yerden devam edeceği korkusuna dair işaret, terör örgütü PKK’nın sözde yöneticilerinden KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok’tan geldi. Yeni Akit'in haberine göre; eli kanlı katil Ok, örgütün medya organları aracılığı ile yaptığı açıklamada HDP’lilere mesajlar verirken diğer taraftan da AB’yi ikiyüzlülükle suçlayarak, şunları ifade etti: “CHP ve İYİ parti eğer gerçek bir demokrasi mücadelesi vermeseler mevcut durumlarından öteye gidemezler. Hiçbir zaman da iktidar olamazlar. Bu partiler gerçekten bir değişim istiyorlarsa HDP ile ittifak yapmak dışında çareleri yoktur. Eğer bunu yapamıyorlarsa, sadece yürüttükleri siyaset yalandan ibaret olur. Türkiye toplumu da artık bunu biliyor. Bu noktada HDP kendini alternatifsiz görmemelidir. Bir tartışma var halihazırda üçüncü yol veya üçüncü ittifak. Bu noktada HDP çok kilit ve önemli bir konuma sahip. Bunun için de HDP’ye kapatma davası açtırıyor, yüzlerce siyasetçisine siyaset yasağı getiriyor, mali yardımı kesip bir bütünen HDP’yi etkisiz bırakmaya çalışıyorlar. Ama nihayetinde HDP için siyaset yolu her zaman açık olacaktır. Yani arkasında on milyonların olduğu bir siyasi gelenek, kendine bir yol bulacaktır. Şimdiye kadar direndiler, bundan sonra da bu onurlu duruşlarını devam ettirmeliler.” ALMANYA ZORLARINA GİTMİŞ! HDP’nin kapatılması konusunda Alman hükümetinin yaptığı, ‘HDP PKK ile arasına mesafe koysun’ açıklamasından rahatsız olan terörist başı Ok, “Bu kadar şeyden sonra ‘HDP PKK ile arasına mesafe koysun’ diyorlar. Bunun temel nedeni kirli çıkarlarından başka bir şey değildir. Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa bu tehdit karşısında ne taviz varsa veriyorlar. Siyasetlerini bu karşılıklı kirli çıkarlar belirliyor. Bu iki yüzlü oportünist ve demokrasi değerleri dışında bir yaklaşım ve siyasettir. Yani Almanya veya AB’nin AKP siyasetine veya açıklamalarına inandığı yok. Taviz vermelerinin temel sebebi kendi çıkarlarıdır. Bu açıdan onların yaklaşımlarını dürüst olmayan ikiyüzlü bir siyaset biçimi olarak görüyoruz” diyerek, yıllardır destek aldıkları ülkeleri suçladı.

3 yıl önce

HDP’li Sancar, İYİ Parti ile diyalog kurmaya hazır olduklarını söyledi

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Başsavcılığı'nın açtığı kapatma davasının iddianamesini usul eksikliğinden dolayı iade etmişti. Kapatılmaya ilişkin büyük bir tecrübeye sahip olduklarını ifade eden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP’nin önümüzdeki döneme ilişkin izleyeceği yol ve yöntemleri şöyle aktardı: “Hem partimiz ve hem de halkımız sadece bugün böylesi gelişmelerle karşı karşı kalmıyor. Halkımız tüm bu süreçleri iyi biliyor ve duyarlıdır. Dolayısıyla şunu söyleyebilirim; birincisi HDP’nin kapatılması talebine karşı yasal ve siyasi mücadelemizi sürdüreceğiz. Hazırlıklarımızın temel amacı HDP’yi korumaktır. Fakat partiler siyasi mücadele için yalnızca yol, yöntem ve araçtırlar. Esas olan bu mücadelenin devam etmesidir. HDP olmazsa bile Kürt halkı başka bir parti ile özgürlük mücadelesini daha güçlü bir şekilde sürdürecektir. Duruma ve sonuçlara göre alternatif çalışma ve hazırlıklarımız da var” İYİ PARTİ'YE DİYALOG ÇAĞRISI HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da, Artı TV’de katıldığı programda, İYİ Parti ile diyalog kurmaya hazır olduklarını söyledi. Mithat Sancar, daha önce katıldığı bir yayında da "Kapatma dışında bir karar beklemiyoruz; yeni parti ya da HDP'nin kendisini feshetmesi seçenekler arasında" demişti.

3 yıl önce

Diyarbakır Annesi Hatice Ay: Oğlumu HDP'den istiyorum. Onu almadan buradan gitmeyeceğim

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 591. gününde devam ediyor. Eylemde yer alan Hatice Ay, 6 yıl önce 16 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Muhammed için evlat nöbetine katıldığını söyledi. Oğlunun hasta olduğunu, sürekli gözetim altında tutulması gerektiğini kaydeden Ay, 6 yıldır çocuğundan haber alamadığını bildirdi. 'ALMADAN GİTMEYECEĞİM' Ay, "Oğlumu HDP'den istiyorum. Onu almadan buradan gitmeyeceğim. Kararlıyım. Muhammed oğlum, eve dön. Sen küçüksün, hastasın. 6 yıldır seni merak ediyoruz. Oğlum gel adalete teslim ol. Seni kandırıyorlar." diye konuştu. Hakkari'nin Çukurca ilçesinden 8 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan kızı Kadriye için gelen Nazmi Türan da 591 gündür eylemlerini kararlılıkla devam ettirdiklerini belirtti. Türan, "Kızımdan hiç haber alamadım. Sonuna kadar buradayız, kararlıyız. Çoğu aile evladına kavuştu, biz de müjde bekliyoruz. Devletimiz güçlüdür. Kızım sesimi duyuyorsan gel, devlete teslim ol." ifadelerini kullandı. YURT DIŞINDAKİ AİLELER PKK'YA DESTEK VERİYOR Bu arada, aileler, Fransa'da katıldığı televizyon programında kendilerinden bahseden uluslararası ilişkiler uzmanı Öznur Küçüker Sirene ile görüntülü görüştü. Sirene, görüşmede, kendisinin de bir anne olduğunu, evlat mücadelesi veren ailelerin acısını paylaştığını söyledi. Diyarbakır annelerinin feryadını dünyaya aktarmak zorunda olduklarını kaydeden Sirene, "Yurt dışındaki ülkeler maalesef PKK terör örgütüne destek veriyor. Hem bir anne hem de vatanını milletini düşünen Türk vatandaşı olarak acınızı tüm dünyaya aktarmaya devam edeceğim. Allah acılarınızı bir an önce dindirsin ve evlatlarınızı size kavuştursun." dedi. Anneler de Sirene'ye teşekkür etti.

3 yıl önce

'Evladımı HDP'den istiyorum. Almadan geri dönmeyeceğim'

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 596'ncı gününde devam ediyor. Kütahya'dan gelerek kızı Fadime için evlat nöbeti tutan anne Hatice Levent, eylemlerinde kararlı olduğunu, çocuğuna kavuşana kadar HDP il binası önünde bekleyişini sürdüreceğini söyledi. Levent kızını çok özlediğini dile getirerek, "Elinizden kalemi aldılar, silah verdiler. O silahı atın, kalemlere layıksınız. Onlara değil, dizimizin dibine layıksınız. Evladımı HDP'den istiyorum. Almadan geri dönmeyeceğim. Kararlıyım." dedi. Oğlu Fatih için eylem yapan baba Abdullah Demir de evlat nöbetini sonuna kadar sürdürmeye kararlı olduklarını aktardı. Demir, şunları kaydetti: "Bunlar çok şükür artık dağa eleman kazandıramıyorlar. HDP çocuklarımızı götürüp PKK'ya teslim etti. Bizim başımıza bunları getiren HDP'dir. Devletimiz güçlü, devletimiz büyük. Kaçın, devletimize sığının. Anne ve babaların bu çilesi bitsin."

3 yıl önce

Savcı, HDP eski milletvekili Tuma Çelik için verilen beraat kararına itiraz etti

HDP eski Milletvekili Tuma Çelik, seçim çalışmaları sırasında tanıştığı D.K isimli kadına cinsel saldırı gerçekleştirdiği gerekçesiyle yargılandığı davada beraat etmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, beraat kararına itiraz etti. KARAR USULE AYKIRI Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Özgür Kamışlık’ın imzasını taşıyan itiraz dilekçesinde, “Sanığın milletvekili olması ve mevcut statüsü, suçun işleniş biçimi, suç konusu önemi, suçun işlendiği yer ve zaman, olayın oluşuna ve sanığın kastının yoğunluğuna göre sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi gerekirken beraat şeklinde karar verilmişse de ilgili karar usul ve yasaya aykırı olduğundan kararı istinaf ediyoruz” denildi. Dilekçede, gerekçeli kararın mahkemeye tebliğ edilmesinin ardından, istinaf gerekçelerinin mahkemeye sunulacağı belirtildi. HDP’NİN TECAVÜZCÜ VEKİLİ Çelik, mağdur D.K ile yerel seçim çalışmaları sırasında gerçekleştirdiği bir ev ziyareti sırasında tanıştı. D.K’yı parti çalışmalarına davet eden Tuma Çelik, bu teklifi, “siyasetten anlamıyorum, ailevi sorunlarım var” diyerek reddeden mağdur kadını 1 hafta sonra arayarak görüşmek istedi. Olayın yaşandığı yerde mağdur D.K’ya ait kan örnekleri bulundu. D.K hayatını alt üst eden bu olaydan sonra eşinden ayrılarak, çocuklarını da göremez hale geldi.

3 yıl önce

Bu ifadeler Ermenistan’dan değil HDP’den

Bu ifadeler Ermenistan’dan değil HDP’den: Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması: 24 Nisan 1915 günü, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin örgütü Teşkilat-ı Mahsusa tarafından 250 Ermeni aydın ve siyasetçi evlerinden alınarak zorla sürgüne gönderildi ve katledildi. Bu tarih, Ermeni Soykırımı'nın başladığı gün oldu. Ermeni halkı, binyıllardır yaşadığı anayurdundan sürülerek, büyük oranda katledildi. Anadolu Hristiyansızlaştırıldı. Soykırım neticesinde mülkiyet ve kültürel varlık kamu iradesiyle el değiştirdi. Türkiye Ermeni Soykırımı ile 106 yıldır yüzleşmedi. Yüzleşilmeyen suç tekrarladı, yüzleşilmeyen suç, bugünlere taşındı. Büyük suç cezasız kaldı, ayrımcılık ve nefret suçları sıradanlaştı. Ermeni Soykırımı her şeyden önce; insani, hukuki ve toplumsal bir mesele olarak bugün adil bir şekilde yüzleşilmesi ve kabul edilmesi gereken bir meseledir. Bu mesele hem iç siyasi hesaplaşmalara hem de dış siyasetteki politik muhasebe ve konumlanmalara kurban edilecek bir mesele değildir. Bu tarihsel, toplumsal ve insani meselenin, devletlerarası siyasette Türkiye ile yaşanan ilişkilerin ve politik konjonktürün bir sonucu olarak gündeme getirilmesi kabul edilemez. Ermeni Soykırımı bu topraklarda yaşandı ve adaleti bu topraklarda sağlanmalıdır.

3 yıl önce

CHP, İyi Parti ve HDP’nin desteklediği ve kışkırttığı Boğaziçi Dayanışması'nın rezil paylaşımı

Boğaziçi eylemlerinde yayınladığı skandal paylaşımlarla gündeme gelen Boğaziçi Dayanışması Twitter hesabı, Türkiye düşmanlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Yapılan paylaşıma sosyal medyada tepki yağdı. Boğaziçi Dayanışması adlı hesabın yaptığı paylaşım: “Mayıs 1915’te İttihat ve Terakki önderlerine suikast iddiasıyla yargılanarak idam edilen Hınçak Partisi üyesi Paramaz (Matteos Sarkisyan) mahkemede yaptığı savunmada şöyle diyordu: “Bu ülkenin refahı için yapmadığımız ne kaldı? “Ermenilerin ve Türklerin kardeşliğini sağlamak için öylesine fedakarlıkları kabul ettik. Ne kadar enerji tükettik, ne kadar çok kanımızı akıttık… Bizim karşılaştığımız nedir? Yalnızca çabalarımızı yok saymakla kalmadınız, bilinçli olarak bizi imha etmeye çalıştınız. Şunu unuttunuz ki Ermenilerin imha edilmesi bütün Türkiye’nin yıkımı demektir.” 1915 Ermeni Soykırımı’nın 106’ıncı yıl dönümünde Ermeni halkının acısını paylaşıyor, onurlu direnişlerini saygıyla selamlıyoruz. #ArmenianGenocide”

3 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan HDP ve İHD’ye sert tepki

Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Sözde İnsan Hakları Derneği (İHD) ve HDP, 'Soykırımı tanıyın, af dileyin ve tazmin edin' demiş. Hem İHD hem HDP, millet ve tarih karşıtlığında birlikteler. Tarihe not düşelim istedik..." ifadelerini kullandı.

1 2 ... 20 21 22 23 24 25 26 ... 111 112