29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Cumhuriyetimiz 98 yaşında! Erdoğan: Cumhuriyeti 2023 hedeflerine ulaştırmakta kararlıyız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanı, Cumhuriyet'in ilanının 98'inci yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Aslanlı Yol'un başındaki yerini almasının ardından başlayan törende, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, yüksek yargı organlarının başkanları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları da Aslanlı Yol'dan geçerek, mozoleye çıktı. Erdoğan'ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi Atatürk'ün mozolesine bırakmasının ardından, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Erdoğan ve beraberindekiler, Misak-ı Milli kulesine geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı: "Aziz Atatürk, Cumhuriyetimizin 98'inci yıl dönümüne kavuşmanın gururunu yaşadığımız bu müstesna günde zatıalinizi, silah arkadaşlarınızı ve kahraman şehitlerimizi bir kez daha şükranla yad ediyoruz. Şehitlerimizin canları pahasına bizlere emanet ettiği cumhuriyetimizi her alanda güçlendirmek, itibarını artırmak ve dünyanın en güçlü 10 ekonomisinden biri yapmak için gece gündüz çalışıyoruz. Tüm insanlığın Koronavirüs salgını sebebiyle ciddi krizlerle boğuştuğu bir dönemde, Türkiye ihracat, istihdam, üretim ve yatırım alanlarında elde ettiği başarılarla kalkınma yolculuğunu sürdürmektedir. Şanlı tarihi zaferlerle dolu kahraman bir milletin mensupları olarak, Cumhuriyetimizi 2023 hedefleriyle buluşturmakta kararlıyız. Ruhun şad olsun." Törenin ardından Anıtkabir, vatandaşların ziyaretine açıldı. ERDOĞAN'DAN PAYLAŞIM: HİÇBİR SİNSİ SALDIRININ BİZİ YOLUMUZDAN ALIKOYMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya hesabından mesajlar paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı artık ufukta iyice belirmişken, hiçbir gücün, hiçbir kirli senaryonun, Türkiye’yi tökezletmeyi amaçlayan hiçbir sinsi saldırının bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeyeceğiz. Milletçe, en büyük güvencemiz olan birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize sımsıkı sarılarak, büyük ve güçlü Türkiye davamızı hayata geçirmenin mücadelesini vereceğiz. Yürüttüğümüz bu kutlu mücadelede, millî mücadeleyi zafere taşıyan, Cumhuriyetimize hayat veren çelikten irade, son 98 yıldır olduğu gibi bugün de rehberimiz olmayı sürdürecektir" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

BM iklim zirvesinde 100'den fazla lider anlaştı: Hedef 2030'a kadar durdurmak

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 26. Taraflar Konferansı'nda (COP26) 100'den fazla lider "Ormanlar ve Arazi Kullanımına İlişkin Liderler Bildirgesi"ni imzaladı. Liderler, bildirge kapsamında 2030'a kadar orman kaybını ve arazi bozulmasını durdurmayı ve bu durumu tersine çevirmeyi taahhüt etti. Liderler ayrıca bu hedefe yönelik 12 milyar dolar kamu ve 7,2 milyar dolar özel sektör finansmanı aktarmayı vaat etti. Bildirgede, ormanları ve diğer karasal ekosistemleri korumak ve restorasyonlarını hızlandırma, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik eden ve ulusal ticaret politikalarını hayata geçirme, kırsal geçim kaynaklarının geliştirilerek dayanıklılığın artırılması, sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliğini teşvik edecek politikaların tasarlanması, yerel topluluklar için destek sağlanması ve finansmanın uluslararası hedeflerle uyumlu hale getirilmesinin kolaylaştırılması için taahhütte bulunuldu. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Küresel Orman Uygulamaları Lideri France Price, bildirgeye ilişkin açıklamasında, ormansızlaşmanın durdurulmasına yönelik verilen taahhütlerin acilen uygulanması gerektiğine işaret ederek, "Ormanlar, insan, ekonomik ve sosyal refah için kritik öneme sahip ekosistem hizmetleri sağlıyor ancak ormanlarda endişe verici boyutlardaki kayıp devam ediyor." ifadesini kullandı. Hükûmetlerin katılımı, hesap verebilirliği ve şeffaflığı artırarak arazi ve orman yönetimini iyileştirme çabalarını hızlandırması gerektiğini kaydeden Price, "Hükûmetleri, bugün açıklanan orman ve arazi kullanımı taahhütlerini iddialı, zamana bağlı hedefler ve bu hedeflerin izlenmesi ve doğrulanması için ortak bir şeffaf çerçeveyle tamamlamaya çağırıyoruz. Kaybedecek zamanımız yok. Uygulama, doğa açısından olumlu bir geleceği güvence altına alacak sonuçlar elde etmenin anahtarı." değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı’ndan Polonya tepkisi: 'THY'nin hedef alınmasını kasıtlı buluyoruz'

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle; Üçüncü ülke vatandaşlarının Belarus toprakları üzerinden müttefikimiz Polonya, Litvanya ve Letonya’ya yasadışı geçişi konusunda gerekli önlemlerin alınmadığı ve sınır bölgelerinde zor durumda bırakıldıkları üzüntüyle görülmektedir. Yaşanan çok boyutlu sorun bu yıl 70. yılını kutladığımız Mültecilerin Hukuki Statüsü Hakkında Cenevre Sözleşmesi’nden kaynağını alan uluslararası koruma sisteminin aşınmasına sebep olabilecektir. Son on yıldır dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye’nin, Polonya, Litvanya ve Letonya’nın karşı karşıya bırakıldıkları bu sınamayı en iyi anlayan ülkelerden biri olarak müttefiklerine desteği tamdır. THY'NİN HEDEF ALINMASINI KASITLI BULUYORUZ Öte yandan, Türkiye’nin, tarafı olmadığı bir konuda sorunun parçasıymış gibi gösterilmeye çalışılmasını reddediyoruz. Ayrıca, bu konuda şeffaf şekilde bilgi paylaşılmasına rağmen, Türk Hava Yolları gibi küresel çapta saygınlığa sahip bir şirketimizin hedef alınmasını kasıtlı buluyoruz. Türkiye yasadışı göç ve insan kaçakçılığına karşı mücadelede gerekli adımların atılmasının önemini her fırsatta vurgulamakta, uluslararası toplumu bu konuda sorumlu ve duyarlı olmaya davet etmektedir. İlgili tarafların sorunu itidalle çözmesini ümit ediyor ve Türkiye olarak sorunun aşılmasında her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu vurguluyoruz.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Güvenli ve refah içinde bir Türk dünyası hedefliyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Türk Konseyi 8. Zirvesi'nde basın toplantısında konuştu. BAŞKAN ERDOĞAN'IN KONUŞMALARINDAN SATIR BAŞLARI; Konseyimizin adı artık Türk Devletleri Teşkilatı'dır Karabağ Zaferi Türk dünyasının tamamını gururlandırmıştır. Bu zafer bölgede barışın yolunu açtı. Terörün her türlüsüyle, ırkçılıkla ortak mücadelemiz sürecek. Yeni adımız ve yapımız Türk Devletleri Teşkilatı'yla bundan sonra daha hızlı, özellikle ısrarla kök salacak, büyüyecek, gelişecek ve serpileceğiz Binali Bey, Türkiye'nin aksakalı olarak buradaki çalışmaları yürütecek. Çevresinde barışa katkı yapan, güven ve refah içinde bir Türk dünyası oluşturmak istiyoruz Salgın döneminde imkanlarımızı paylaşarak Türk dünyası olarak bir ve beraber olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Medeniyetin beşiği olan Türkistan coğrafyası yeniden tüm insanlık için bir çekim ve aydınlanma merkezi haline gelecektir. Teşkilatımızın uluslararası kamuoyunda ilgi odağı haline geldiğini görüyoruz. Zirve toplantımızda teşkilatımızın gelecek perspektifini çizen Türk Dünyası 2040 Vizyonu Belgesi'ni de kabul ettik. İnsan ve çevre odaklı bir anlayışla; Türk illerinde medeniyeti, geleneği ve modernliği buluşturmaya devam edeceğiz. Bugün burada verdiğimiz fotoğrafı, Türk Dünyası olarak aramızdaki ebedi ve ezeli kardeşliğin yeni bir nişanesi olarak değerlendiriyoruz. Soğuk Savaş Dönemi'nde birbirleriyle kucaklaşma hayali kuran kardeşler, bugün birlik ve beraberlik içerisinde ortak geleceklerini inşa ediyor.

2 yıl önce

Türkiye kirli planlarını altüst etti! Darbeci dostu Hafter'in bozguna uğratılmasını hazmedemeyen Macron, Türkiye'yi hedef aldı

Ankara, Türk askerlerinin Libya hükümetinin resmi daveti üzerine ülkede bulunması nedeniyle, Rusya'nın Wagner paralı asker grubunun aksine Türk kuvvetlerinin yabancı savaşçı olarak sınıflandırılamayacağına defalarca işaret etti. Ancak desteklediği diktatör Hafter'in bozguna uğramasıyla planları suya düşen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aynı yalanı sürdürmeye devam ediyor. Türkiye hazımsızlığı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris'te düzenlenen Libya konulu uluslararası konferansın ardından yaptığı açıklamada, hazımsızlığını yalanlarla dile getirdi. Türkiye ve Rusya'nın, varlığının bölgedeki güvenliği tehdit ettiğini söyleyen Macron, 'Türkiye ve Rusya'ya bağlı paralı askerler acilen Libya'dan çekilmeli dedi. Macron'un darbeci katil dostu Nisan 2019'da Libya'da binlerce sivili katleden darbeci General Halife Hafter ile Mısır, Rusya, Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından desteklenen güçleri, başkent Trablus'u ele geçirmek için bir saldırı başlattı. 14 aylık plan ve Trablus'taki meşru hükümeti bitirme hayali, Türkiye'nin BM destekli hükümete askeri desteğini artırmasıyla suya düştü. Böylece Trablus'un düşmesi önlendi. Devam eden süreçte, Hafter'i geri püskürten meşru hükümet, kritik noktaları yeniden ele geçirmeye başladı. Hafter destekçileri, kirli planlarını altüst eden Türkiye'ye her fırsatta benzer suçlamalar yöneltiyor.

2 yıl önce

Ünlü İspanyol markası Camper, Türkiye'de üretim yapmayı hedefliyor

Ünlü İspanyol ayakkabı markası Camper, 2023'te Türkiye'de üretim yapmayı hedefliyor. Dünya'nın haberine göre, Camper Türkiye Genel Müdürü Ulaş Divarcı, "Camper, 50 ülkede 300'den fazla mağaza sayısı ile dünyanın dört bir yanına yayılmış durumda. Üretimi Portekiz, Vietnam, Kamboçya ve Endonezya'da yapıyor. Türkiye bizim önemli pazarlarımızın başında geliyor. Türkiye'de 24 mağazamız var. 24 mağazayla dünyada en çok mağazası olan 3'üncü ülkeyiz. Sadece İstanbul'da 17 mağazamız var. Fransa'ya baktığımızda toplam 10 mağaza, Londra'da ise 4 mağaza var. Önümüzdeki süreç için çok agresif bir mağaza açma planımız yok. 3 yıl içinde mağaza sayısını 30'a tamamlamayı hedefliyoruz. 2023 yılına kadar da üretimi Türkiye'de yapma hedefimiz var" diye konuştu. Özellikle pandemi döneminde online kanalda ciddi büyüme olduğunu ve Camper olarak bu kanalda her yıl yüzde 70 büyüdüklerini dile getiren Divarcı, "Online kanalda büyümemiz devam edecek. 3 yıl içinde online tüm işimizin yüzde 50'sini oluşturacak" dedi. Divarcı, "Şu anda Türkiye'de ürünlerimiz Avrupa'ya göre yüzde 20 daha ucuz. Avrupalılar, Ruslar ve Uzakdoğulular Türkiye'ye gelip Camper alıyor. Güney Kore'de ayakkabılarımız ortalama 220 Euro. Türkiye'deki Koreli şirketlerin çalışanları sürekli bizden ayakkabı alıp oraya gönderiyor." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

DW Türkçe algı çalışmalarını sürdürüyor: Şimdi de Çerkesler üzerinden Türkiye'yi hedef aldı

Türkiye karşıtlığıyla bilinen Alman Deutsche Welle, Türkiye'yi hedef alan bir yenisini daha ekledi. DW Türkçe, yayımladığı haberde Çerkeslerin Türkiye sınırları içinde asimilasyon politikalarına maruz kaldıkları iddia edildi. Çerkeslerin, dünyada 40'tan çok ülkede yaşadığı ifade edilen haberde, 'Dünyada en fazla Çerkes nüfusu Türkiye'dedir ve maalesef en büyük asimilasyon da Türkiye'dedir.' denildi. 'DİLİ VE KÜLTÜRÜ YOK OLACAK' Haberde ayrıca, 'Çerkesler kültürlerini kaybetmemek için uğraşıyor. Teşvik etmek lazım, yoksa yakın bir gelecekte Çerkes dili ve kültürü yakın bir gelecekte yok olacak.' ifadelerine yer verildi. Bu algı haberine başta Türkiye'de yaşayan Çerkesler olmak üzere toplumun birçok kesiminden tepkilere neden oldu.

2 yıl önce

Türk mobilya sektörü dünya 5'inciliği hedefine emin adımlarla ilerliyor

İstanbul Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanlığını da yürüten Güleç, mobilya sektörünün başarı hikayelerini yaygınlaştırdığını, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde de tasarım ve üretime devam ettiğini söyledi. Güleç, Türkiye mobilya sektörünün dünya ticaretindeki payının her geçen gün arttığına işaret ederek, 2010'da yüzde 1 olan payın, 2019'da yüzde 2'ye çıktığını vurguladı. Bugünkü rakamlarda ise dünya ticareti içindeki payın yüzde 2'nin üzerinde olduğunu dile getiren Güleç, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye mobilya sektörü olarak dünya ticaretinin yüzde 5'ini Türkiye'ye getireceğiz. Türkiye mobilya sektörü hem dünyanın üretim ve tasarım merkezi olacak hem de dünya ticaretinden yüzde 5 pay alacak. 2030'dan önce bu hedefi yakalayacağız. 200 ülkeye mal gönderiyoruz. En başta gelen pazarlarımız bölgesel pazarlardı. Bu pazarlarda payımızı düşürmedik. Sadece olmadığımız iki ülke var; Suudi Arabistan ve İran. Bunlara kendi konjonktürlerinden dolayı giremiyoruz. İnşallah buralara da gireceğiz ve rakamlarımız katlanacak. Çünkü onların Türk mobilyasına ihtiyacı var." "TÜRKİYE MOBİLYA SEKTÖRÜ DÜNYAYA 10 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT YAPACAK" Güleç, Türkiye'nin hedef pazarlarından ABD'ye ihracatın katlanarak arttığını aktardı. ABD'de Türk mobilyasının ilgi gördüğünü belirten Güleç, şöyle devam etti: "ABD, tüketicisini düşünüyor. Türk mobilyasına gümrük bile koymuyor. Çünkü Türk mobilyası oradaki bir ihtiyacı gideriyor. Hem kaliteli mobilya gönderiyoruz hem dünya pazarında rekabet ediyoruz hem de termin (siparişin teslimi) süresi çok kısa. Dünya termin süreleri çok uzadı. Dünya bugün 6-7 ayları konuşurken Türkiye mobilya sektörü olarak 4-6 hafta aralığında mobilya teslimi gerçekleştiriyoruz. Üreticilerimiz çok dinamik, üreticilerimizin hikayeleri oluşmaya başladı. Dünya bizi bekliyor. Yeter ki üreticilerimiz daha fazla tasarım ve kaliteye önem vererek hikaye oluştursunlar. Türkiye mobilya sektörü dünyaya 10 milyar dolarlık ihracat yapacak ve bunun alt yapısında da 25 milyar dolarlık üretim yapacak 2030 yılında." Ahmet Güleç, dünya mobilya pazarının 180 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olduğu bilgisini verdi. Bu pazarın en büyük patronunun Çin olduğunu, bu ülkeyi Vietnam, Polonya, Almanya ve İtalya'nın izlediğini kaydeden Güleç, "Bizim ilk hedefimiz ABD'nin önüne geçmek. Dünya 5'inciliğine çok yakınız. Şu anda kıl payı farkla dünya 8'incisi pozisyonundayız. Bizim ölçek büyüklüğümüzü artırmamız gerekiyor. Üreticilerimizin kendisini aşması gerekiyor. Dünya mobilya sektörü, Türkiye'nin önemli üretim ve tasarım merkezinin Türkiye olduğunu kabul ediyor." diye konuştu.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 40 41