29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Emekçilerin hak ve hukukunun korunmasına büyük önem veriyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde yapılan Hak-İş'e bağlı Öz Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri (Öz Sağlık-İş) Sendikası 3. Olağan Genel Kurul Toplantısı'na gönderdiği mesajında, Sendikanın 3. Olağan Genel Kurulunun başarılı geçmesi, sağlık camiası için hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, hükümet olarak emekçilerin hak ve hukukunun korunmasına, mali ve özlük haklarının iyileştirilmesine büyük önem verdiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Emekçilerin hak ve hukukunun korunmasına, mali ve özlük haklarının iyileştirilmesine büyük önem veriyoruz" dedi. "İlacından testine, ambulansından diğer tedavi araçlarına kadar her türlü hizmeti vatandaşa ücretsiz sunduk" ifadelerini kullandı. 'Salgının en zorlu dönemini suhuletle atlattık' Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1 milyon 100 bini bulan sağlık ordumuzun olağanüstü fedakarlıkları sayesinde salgının en zorlu dönemini suhuletle atlattık. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde yürek burkan sahneler yaşanırken sizlerin de çabalarıyla hiçbir vatandaşımızı sahipsiz, çaresiz bırakmadık Son 19 yılda sabit ücretle çalışanları enflasyona ezdirmediğimiz gibi kamu kuruluşlarına hizmet veren firmalarda görev yapan işçilerin kadro sorununu da çözüme kavuşturduk" dedi.

2 yıl önce

AB ile Polonya arasında gerginlik… Polonya Anayasa Mahkemesi, ülkedeki yasaların belirli konularda AB hukukunun üzerinde olduğuna hükmetti

AB Komisyonundan yapılan açıklamada, Polonya Anayasa Mahkemesinin temmuz ve ekim aylarında aldığı kararlar hakkında ciddi endişeler bulunduğu belirtildi. Polonya Anayasa Mahkemesi, ülkedeki ulusal yasaların belli konularda AB hukukunun üzerinde olduğuna hükmetmişti. AB Komisyonu, Polonya'daki bu kararın Birlik hukukunun uygulanmasına, AB'nin en yüksek yargı makamı olan Adalet Divanının bağlayıcılığı bulunan kararlarını ihlal anlamına geldiğini bildirdi. Komisyon, ayrıca Polonya Anayasa Mahkemesinin "bağımsızlığı ve tarafsızlığı hakkında ciddi şüpheleri" bulunduğunu, mahkemenin yasayla kurulan "yargı makamının taşıması gereken koşulları" yerine getirmediği düşüncesinde olduğunu kaydetti. AB ile Polonya arasında son yıllarda hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı gibi alanlarda sık sık tartışmalar ve gerginlikler yaşanıyor. AB, Birlik hukukunun ulusal mevzuatın üzerinde bulunduğunu belirtiyor. AB ayrıca Polonya'daki mahkemelere yargıçların atanmasının sorunlu olduğu, yargı bağımsızlığının sağlanmadığı gibi gerekçelerle Polonya'yı eleştiriyor. AB Komisyonu, bu kapsamda daha önce de ilki 2017'de olmak üzere 2019 ve 2020'de Polonya hakkında ihlal süreçleri başlatmıştı. AB'nin ihlal süreci AB'nin bir üye ülke hakkında başlattığı ihlal sürecinde önce Komisyon tarafından resmi bildirim mektubu gönderiliyor ve 2 ay içinde cevap verilmesi bekleniyor. AB Komisyonu, üye ülkenin AB hukuku içinde yükümlülüklerini yerine getirmediğine karar verirse resmi bir talep gönderiliyor ve AB hukukuna uygun davranılması isteniyor. Üyenin buna da 2 ay içinde cevap vermesi isteniyor. Üye ülkenin hala AB hukukuna uygun davranmadığı kanaatine varılırsa AB Komisyonu meseleyi AB Adalet Divanına götürebiliyor. Birçok konu mahkemeye gitmeden çözülebiliyor. Ancak AB üyesi ülkenin hukuku zamanında uygulamadığı düşünülürse AB Komisyonu, Adalet Divanından üye ülkeye ceza vermesini talep edebiliyor. AB Adalet Divanı, üye ülkenin AB hukukunu ihlal ettiğine hükmederse ulusal makamların Divan kararını uygulaması bekleniyor. Karar uygulanmazsa AB Komisyonu yine AB Adalet Divanına başvurarak üye ülkeye mali ceza verilmesini isteyebiliyor. Bu da günlük veya tek seferde verilecek bir para cezası olabiliyor. Polonya'ya daha önce ceza verilmişti AB Adalet Divanı, son olarak temmuzda yargıçlara yönelik disiplin mekanizmasının durdurulması gerektiği yönünde karar almıştı. AB mahkemesi, bu kararı uygulamadığı gerekçesiyle Polonya'ya günlük 1 milyon avro para cezası vermişti. AB Komisyonu, COVID-19 ekonomik sonuçları ile mücadele amacıyla üye ülkeler için hazırlanan kurtarma fonu kapsamında Polonya'ya vereceği 23,9 milyar avro fonu da henüz onaylamadı. AB içindeki bazı ülkeler, Polonya ve AB ile benzer sorunlar yaşayan Macaristan'a Birlik'in kurtarma fonundan verilecek payın "şartlılık mekanizması gereği" onaylanmamasını savunuyor.

2 yıl önce

İBB'nin yüzde 36'lık 'Marmaray zammına' TCDD'den tepki: Hukuki süreci başlatacağız

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Taşımacılık A.Ş. tarafından işletilen Marmaray'da 1 Ocak 2022 tarihiyle zamlı tarife uygulanmaya başlandı. TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü konu ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Yapılan yazılı açıklamada, "01.01.2022 tarihi itibariyle Marmaray hattında uygulanmaya başlayan zamlı tarife, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kurumumuzun tüm itirazlarına rağmen hukuksuz bir şekilde yürürlüğe konulmuştur" denildi.  Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:   "2 Ağustos 2021 tarihinde İstanbul'daki tüm Toplu Ulaşım hatlarına %15 Zam yapılmışken İstanbul Büyükşehir Belediyesi 5 ay sonra UKOME Kuruluna tekrar zam yapma teklifi getirmiştir. 16.12.2021 tarihinde UKOME gündemine İBB tarafından getirilen %36'lık zam teklifi UKOME Kurulunca yüksek bulunarak reddedilmiştir. 24.12.2021 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından İETT, Metrobüs, Metro dâhil tüm Toplu Ulaşım hatlarına %36'lık zam teklifi tekrar gündeme getirilmiş ve TCDD temsilcilerimiz ile birlikte UKOME Kurulu üyelerinin çoğunluğu ile zam teklifi yüksek bulunarak %20,28 zam yapılması yönünde yazılı şerh konulmuştur.  Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi, UKOME Kurulunun çoğunluk itiraz şerhine ve kurumumuzca Başkan onaylı UKOME kararının tarafımıza iletilmeden uygulama yapılamayacağının İBB yetkililerine yazılı ve sözlü olarak bildirilmesine rağmen hukuki dayanağı olmayan %36 oranındaki zamlı tarifeyi yürürlüğe koymuştur. UKOME kararlarının yürürlüğe girmesi için, UKOME üyesi kurumların üyelerinin imza sürecinin tamamlanması ve kararın Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından onaylanmış olması gerekmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise henüz imza süreci tamamlanmamış ve Başkan tarafından onaylanmamış tarifeyi UKOME Üyesi kuruluşlara göndermeden, hukuksuz şekilde uygulamaya başlamıştır. Yapılan zammın imza süreci tamamlanmadan ve Başkan onaylı kararı kurumumuza iletilmeden Teşekkülümüz tarafından işletilen Marmaray hattına yüklenmemesi için Belediye yetkilileriyle defalarca görüşülmüş olmasına ve yazılı itiraz ve ikazlarımıza rağmen zamlı tarife, Belediye Şirketi Belbim AŞ tarafından Marmaray turnikelerine yüklenmiştir. UKOME Kurulu tarafından onaylanmamış ve imza süreci tamamlanmamış %36'lık bu zammın Teşekkülümüz tarafından işletilen Marmaray hattında yürürlüğe konulmasından sorumlu olmadığımızı ve en kısa sürede hukuki süreci başlatacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz"

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Geri itme hadiselerine ve göçmenlere yönelik uluslararası hukuku ayaklar altına alan uygulamalara son verilmesi şarttır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde: Pazartesi sabahı hayatını kaybeden AP Başkanı Sassoli'nin vefatı nedeniyle sizlere de baş sağlığı diliyorum. Geçen sene güvenlik algısının değiştiği bir döneme şahitlik ettik. Geleneksel tehditlerin yanı sıra salgın hastalıklar, terör gibi asimetrik meydan okumaya maruz kaldık. Son asrın en büyük sağlık krizi diye nitelenen bu salgında paylaşma geri plana itilirken birçok ülke içe kapanmayı tercih etti. Aşıya adil erişimde yaşanan adaletsizlikler de günden güne artarak devam ediyor. ATTIĞIMIZ TÜM ADIMLARA AB TARAFINDAN BEKLEDİĞİMİZ KARŞILIĞI GÖREMEDİK Salgına bağlı ortaya çıkan olumsuz iklimden AB de etkilenmiştir. Birliğin geleceğine dair Brexit süreci ile alevlenen tartışmalar salgınla birlikte yeni bir boyuta taşındı. Ortak göç politikası oluşturulması, yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı başta olmak üzere pek çok sorun karşısında AB kayda değer adım atamadı. Diyalog ve diplomasiden yana çaba gösterdik. İklim, güvenlik, göç alanlarında toplantılar gerçekleştirdik. Attığımız tüm adımlara AB tarafından beklediğimiz karşılığı göremedik. Bize karşı oyalama taktikleri uygulandı. Esas hesaplanması gereken birliğin iradesinin bir kaç devlet tarafından esir alınmış olmasıdır. İletişim ve ulaşım imkanlarının genişlediği dönemde insan hareketliliği de artmaktadır. Avrupa ve Türkiye'nin çevresinde yaşanan krizler çözülmedikçe göç baskısının durmasını beklemek gerçekçi değildir. Türkiye olarak politikalarımızı bu hakikatler ışığında geliştiriyoruz. Türkiye'nin terörden arındırdığı bölgelerde bugün 4 milyonun üzerinde Suriyeli hayatlarını idame ettiriyor.  TÜRKİYE'NİN ÇABALARI OLMASAYDI SURİYE VE AVRUPA ÇOK FARKLI BİR MANZARA İLE KARŞI KARŞIYA KALACAKTI Türkiye buradaki varlığı ile yeni göç dalgalarının da önüne geçmektedir. Şayet Türkiye'nin çabaları olmasaydı Suriye ve Avrupa çok farklı bir manzara ile karşı karşıya kalacaktı, göç krizi daha fazla derinleşecekti. Türkiye göç krizi ile mücadelesinde AB'den anlamlı bir destek alamadı. AB, Suriyelilere yasal göç yollarını açan programı hayata geçiremedi. Avrupa'nın katkı vermediği iskan ve altyapı projelerini milletimizin desteği ile kendimiz hayata geçirdik. Göç konusunda AB'den beklentimiz sadece adil yük ve sorumluluk paylaşımından ibarettir. Geri itme hadiselerine uygulamalara da son verilmesi şarttır. Ege'de müessif olaylarla ilgili Avrupa'dan daha vicdanlı sesler yükselmesini bekliyoruz. 18 Mart mutabakatı göç alanında işbirliği yanında Türkiye - AB ilişkilerinde 5 alanda daha somut ilerlemeler sağlamayı hedefliyor. Vize serbestisi Turizm ve ticaret yanında Türkiye'nin tam üyeliği yönündeki ön yargıları kırmaya da katkı sağlayacaktır. Sürecin siyasi saiklerle engellenmesi tüm taraflara zarar veriyor. AB'nin 2022 yılında stratejik miyopluktan kurtularak Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinde daha cesur davranmasını bekliyoruz.  Bazı üyelerin Türkiye ile pronlemlerini birlik koridorlarında çözme çabasından vazgeçmesi gerekiyor. YUNANİSTAN'LA GERİLİMİN DÜŞMESİ İÇİN BÜYÜK ÇABA GÖSTERDİK Geçen sene Yunanistan'la gerilimin düşmesi için büyük çaba gösterdik. İki komşu ülke olarak doğrudan ve yapıcı diyalogla aramızdaki meseleleri halledeceğimize inanıyorum. Türkiye'nin Kıbrıs meselesindeki duruşu nettir. Rumlar, kendilerini adanın tek sahibi olarak gören zihniyetten bir türlü kurtulamadı. Kıbrıs meselesinin çözümü için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile çaba harcamaya devam ediyoruz. AB açısından samimi bir muhasebe yapma vakti gelmiştir. AB çözüme katkı yapmak istiyorsa 2004'te verdiği taahhütleri yerine getirmeli. Diğer türlüsü yeni bir oyalama, enerji israfından  başka anlam ifade etmeyecektir. TÜRKİYE, AB TAM ÜYELİK HEDEFİNE BAĞLIDIR Yarım asırdan fazla süredir AB'ye üyelik için çaba harcıyoruz. 20 yıllık zaman diliminde Avrupa'da sayısız liderle konuştum. Tam üyelik yolunda attığımız adımların nasıl engellendiğini bizzat gördüm. Coğrafi, tarihi, beşeri olarak Avrupa kıtasının bir parçası olan Türkiye, AB tam üyelik hedefine bağlıdır. AB bizim için stratejik önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Yapılması gereken asıl husus, AB'nin Türkiye'nin üyelik sürecine dair adil davranmasıdır. Bosna Hersek'teki siyasi krizin çözümü noktasında yoğun çaba gösteriyoruz.  Azerbaycan'ın topraklarını işgalden azat etmesiyle Kafkasya'da yeni bir döneme girdik. Ermenistan'la normalleşme sürecini başlattık. Ermenistan'ın Azerbaycan'la olumlu ilişki kurması önem taşıyor. AB, Suriye meselesine sadece göç perspektifinden yaklaşmak yerine siyasi sürecin ivme kazanması somut adım atmalıdır. Libya'da seçimler kalıcı istikrara katkı sağlayacak şekilde yapılmalıdır.  İŞBİRLİĞİ VE DİYALOG ÇAĞRISI Türkiye 2022 yılında da girişimci ve insani dış politikasıyla daha adil bir dünya hedefi yönünde gayretlerini sürdürecektir. Müzakere eden aday ülke olarak AB ile işbirliğimizi ve diyalogumuzu güçlendirmeye hazırız. Önyargılar veya korkular yerine uzun vadeli stratejik bir bakış açısıyla hareket edilmesi ortak menfaatimizedir. Sizlerden Türkiye - AB münasebetinde yeni bir sayfa açılmasına destek olunmasını bekliyorum.  

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu fanı hukukçu Ersan Şen MOBESE konusunda nasıl U dönüşü yaptı? İmamoğlu’nu yakan İBB web sitesi çıktı…

İstanbul’un kar çilesi yaşadığı gece AKOM’da çalışmaları koordine etmek yerine, bir balıkçıda İngiltere Büyükelçisi ile yemek yemeyi tercih eden Ekrem İmamoğlu, kusurunu kapatmak için “hırsızın hiç mi suçu yok” fıkrasını hatırlatırcasına suçu MOBESE kameralarına atmıştı. Binlerce İstanbullu’nun kar çilesi yaşadığı akşam, AKOM’da çalışmaları koordine etmek yerine İngiliz büyükelçisi ile balık yemeye giden Ekrem İmamoğlu, kendisini aklamak için ne yapacağını şaşırdı. İBB tarafından fonlandığı iddia edilen medya ve sosyal medya trollerinin desteğiyle büyük bir algı kampanyası başlatan İmamoğlu, savunmasını “mobese kameraları” üzerine kurdu. KENDİ BALIKÇIDA EŞ BAŞKANI İSVİÇRE’DE TATİLDE İBB ekiplerinin yeterli tuzlamamayı yapmaması, toplu taşımanın yavaşlaması, İBB araçlarının kış lastiği olmadığı için karda kayması gibi pek çok sebep; şehrin önemli noktalarında binlerce vatandaşı sabaha kadar araçlarında beklemek zorunda bırakmıştı. 16 milyon İstanbullunun İstanbul’u yönetme yetkisi verdiği İmamoğlu ise tüm mesaisini Cumhurbaşkanlığı adaylığı çalışmalarına harcadığı için belediyeyi yönetme görevi, sözcüsü Murat Ongun’a kalmıştı. Ancak o akşam İmamoğlu balıkçıda İngiliz büyükelçisi ile yemek yerken, Ongun’un da İsviçre’de kayak tatilinde olduğu ortaya çıkmıştı. KENDİNİ NASIL AKLAYACAĞINI ŞAŞIRDI Vatandaşların kar küreme aracı beklediği anlarda, kar küreme aracının eskortluğunda balık restoranına giden Ekrem İmamoğlu, olayın ortaya çıkmasının ardından “1 saatlik bir yemek” demiş; ancak 3 saat boyunca balıkçıda olduğu ortaya çıkan kamera görüntüleriyle kanıtlanmıştı. Ekrem İmamoğlu, olayın ardından yaptığı ilk açıklamada MOBESE görüntülerinin paylaşılmasının doğru olmadığını söyledi. İBB KAMERALARI İLE İFTİRA ATTIĞINI ÇABUK UNUTTU İstanbul’un kar felaketi yaşadığı akşam kendisinin ve sözcüsünün ifşa olan skandallarını örtmek isteyen İmamoğlu, dikkatleri fonladığı troller ve gazeteciler üzerinden MOBESE kameralarına çekmek için mücadele ediyor. Ancak aynı İmamoğlu, geçtiğimiz yıl sözcüsü Murat Ongun aracılığıyla özür dilemek zorunda kaldığı bir iftirada İBB kameralarını kullanmıştı. İBB Sözcüsü Murat Ongun, Çekmeköy Metro İstasyonunda temizlik yapan bir işçinin, çöpü istasyon merdivenlerine doğru süpürüp daha sonra da fotoğrafını çektiğini gösteren video eşliğinde şu tweeti atmıştı: ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDA KALMIŞTI Akşam saatlerinde Ongun konuyla ilgili olarak yeni bir tweet daha atarak Ongun Ahmet Poyraz’dan özür dilemişti. MOBESE KAMERALARI İBB SİTESİNDE HERKESE AÇIK Kar küreme araçlarını İstanbullular yerine kendi hizmetine soktuğu ve  rezil olduğu görüntülerin İçişleri Bakanlığı tarafından medyaya sızdırıldığını iddia eden İmamoğlu’nun haberinin olmadığı bir konu da MOBESE kameralarının İBB web sitesinde herkese açık olarak kullanıldığıydı. https://www.ibb.istanbul/Camera/City Ancak skandalın ortaya çıkmasından sonra İBB web sitesinde pek çok ilçenin MOBESE kayıtları yayından kaldırıldı. https://twitter.com/eserdarusta/status/1487164983410626562?s=21 https://twitter.com/birebironbir/status/1487158618331959296?s=21 ERSAN ŞEN, GEÇMİŞTE SÖYLEDİKLERİNİ İNKAR ETTİ Habertürk TV’de Enine Boyuna programına konuk olan CHP fanı hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olması için gösterdiği çabaya kendisini inkar ederek devam etti. Hukukçu Ersan Şen, geçmişte yaptığı “Mobese sisteminde bir hukuka aykırılık, kişinin özel hayatına haksız yapılmış tecavüz olduğunu peşinen söylemek isabetli olmayacaktır. Kanaatimizce bu kayıtlar, kamuya açık yerlerde de olsa bireylerin özel konuşmalarına müdahale ve bireyin kamu düzenini ilgilendirmeyen davranışlarının kayda alınıp kullanılması amaçlarına hizmet etmedikçe hukuka uygun sayılmalıdır. Bir başka ifadeyle, Mobese kamera ve kayıtları amacına uygun kullanılmalı, bu sistem teknik takip ve kayıt yöntemi olarak algılanmamalıdır.” sözlerini İmamoğlu için yalanladı. Hukukçu Ersan Şen, bu gece Habertürk TV’de katıldığı Enine Boyuna adlı programda, MOBESE kameralarının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini söyledi. Şen’in İmamoğlu’nu savunmak için kendisini inkar etmesine sosyal medyadan tepki yağdı. https://twitter.com/bekirtiryakii/status/1487150590828367873?s=21 https://twitter.com/selcukkale3/status/1487170422772805635?s=21

2 yıl önce

İlim Yayma Vakfı: Süleymaniye'nin ruhunu da vakfın hukukunu da koruyacağız

İlim Yayma Vakfından, Süleymaniye'deki yurt inşaatının İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından mühürlenmesine ilişkin açıklama yapıldı. Vakıftan yapılan açıklamada, "İlim Yayma Vakfımızın Süleymaniye’deki yurt inşaatı, yapı kullanım izin belgeli eski binaya ve çevresindeki binalara göre daha yatay, kademelendirilmiş, hukuki ve teknik prosedürlere, yetkili kurulca onaylanmış yenileme ada avan projesine uygun ve ilgili kurullarca onaylıdır; yasaldır. Vakfımız, söz konusu inşaatla ilgili gerekli fedakarlığı yapacağını açıklamışken ve zaten inşaatı durdurmuşken; İBB’nin yetki gaspıyla hukuka aykırı olarak inşaatımızı mühürlemesini politik bir eylem olarak görüyor ve bu konuda Vakfımızın hukuk nezdinde haklarını kullanacağını beyan ediyoruz" denildi. Açıklamada, "Kamuoyunun malumu olduğu üzere, 02.02.2022 tarihinde sosyal medyada Vakfımızın Süleymaniye’de gerçekleştirdiği yurt inşaatının görüntüsü ile tartışmalar başlamış ve gündemi epey meşgul etmiştir. Vakfımız ortaya çıkan bu duyarlılığa karşı konuya hassasiyetle eğilmiş ve hukuken herhangi bir problem olmamasına rağmen kamu vicdanını evveliyetle dikkate alarak gerekli fedakarlıkları yapacağını belirten bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamadan sonra inşaatı durdurmuştur. Bu açıklamamız İBB yetkililerince de "olumlu ve iyi niyetli bir açıklama" olarak adlandırılmasına rağmen inşaatımızın hukuksuz bir şekilde mühürlenmesi ile olay başka bir boyut kazanmıştır" ifadelerine yer verildi.

2 yıl önce

Beştepe'de Ukrayna zirvesi! "Saldırı uluslararası hukukun ihlalidir"

https://twitter.com/tcbestepe/status/1496808376516362240?s=21 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Güvenlik Zirvesi sona erdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, zirvede, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahelesi ele alındı. Zirvede, Rusya’nın Minsk mutabakatlarını ortadan kaldıran bu saldırısının uluslararası hukuku ihlal ettiği ve kabul edilemez olduğu ifade edildi. DESTEK SÜRECEK Bölge ve dünya güvenliğine de tehdit oluşturan bu saldırının durması için Rusya ve uluslararası platformlar nezdinde bulunulabilecek girişimlerin değerlendirildiği zirvede, Türkiye’nin Ukrayna’nın siyasi birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğini sürdüreceği vurgulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık ettiği zirveye, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, TBMM AK Parti Grup Başkanı İsmet Yılmaz, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın katıldı. DIŞİŞLERİ'NDEN AÇIKLAMA: REDDEDİYORUZ Dışişleri Bakanlığı'ndan, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasıyla ilgili son dakika açıklaması yapıldı. Açıklamada, "Askeri operasyonu kabul edilemez buluyor, reddediyoruz' denildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri tarafından Ukrayna’ya yönelik olarak başlatılan askeri operasyonu kabul edilemez buluyoruz ve reddediyoruz. Bu saldırı, Minsk mutabakatlarını ortadan kaldırmanın ötesinde, uluslararası hukukun ağır bir ihlalidir ve bölgemizin ve dünyanın güvenliğine ciddi bir tehdit teşkil etmektedir. Ülkelerin toprak bütünlükleri ve egemenliklerine saygı duyulması gerektiğine inanan Türkiye, sınırların silah yoluyla değiştirilmesine karşıdır. Rusya Federasyonu'nu da bu haksız ve hukuksuz eylemi bir an önce durdurmaya çağırıyoruz. Ukrayna’nın siyasi birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğimiz devam edecektir.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü: Biden'ın açıklaması tarihi ve hukuki dayanaklardan yoksun!

1915 olayları ile ilgili açıklamasında bir daha 'soykırım' ifadesini kullanan ABD Başkanı Joe Biden'a tepkiler çığ gibi büyüyor. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: ABD Başkanı Biden'ın açıklaması tarihi ve hukuki dayanaklardan yoksundur. Soykırım iftirasını sektör haline getiren lobileri memnun etmeyi amaçlayan açıklamasının hiçbir temeli olmadığını ifade ediyoruz. "HİÇBİR İYİ NİYET SÖZ KONUSU DEĞİL" Türkiye adil bir yaklaşımın inşasından yanadır. Cumhurbaşkanımız, 1915 olaylarının dar siyasi yaklaşımlara malzeme yapılmadan bilimsel olarak araştırılması için gereken yaklaşımı sergilemiştir. Bu özgüvenli yaklaşımlara karşı, Ermeni lobisinin tezlerini esas alan açıklamada hiçbir iyi niyet söz konusu değildir. Üstelik Başkan Biden’ın açıklaması Ermenistan’la yürümekte olan normalleşme sürecini sabote eder niteliktedir. Dar ve ufuksuz siyasi yaklaşımlar sadece husumet lobisine hizmet eder. Barışa, diyaloğa ve tarihin doğru anlaşılmasına hizmet etmez. Tezine güvenenler tüm arşivlerin tarihçilere açıldığı bir çalışmaya destek verir. Tezine güvenmeyenler ise siyasi lobileri tatmin etmeye çalışır. Cumhurbaşkanımızın mesajları tezine güvenen bir yaklaşımın ürünüdür. https://twitter.com/omerrcelik/status/1518210992450195457?s=21&t=yt2cwGBOXAmVkb-PFmuzlA

1 2 3 4 5 6 7 8