06 Mayıs Pazartesi 2024
1 yıl önce

Fransa'da benzin krizi büyüdü: Hükümet harekete geçti! Karşı çıkana hapis cezası!

Fransa'da petrol şirketleri çalışanlarının iş bırakma eylemleri sonrasında ülkede kaos yaşanıyor.  HÜKÜMET HAREKETE GEÇTİ Ulusal Mecliste konuşan Başbakan Elisabeth Borne, Esso-Exxonmobil ile iki işçi sendikasının arasında dün imzalanan anlaşmaya atıfta bulunarak, buna rağmen sendikaların bir kısmının greve devam etmek istediğini belirtti. Borne, ilgili yerlerdeki valilere Esso-Exxonmobil'in depolarının işletilmesi için gerekli personelin zorla çalıştırılmasını kapsayan prosedürü başlatması talimatı verdiğini ifade etti. AKARYAKIT GREVİNDE "ZORLA ÇALIŞTIRMA" TALİMATI: KARŞI ÇIKANA HAPİS CEZASI! Söz konusu prosedür kapsamında, "kamu hizmetinin devamlılığını veya toplumun ihtiyaçlarını ciddi şekilde baltalayan bir grev durumunda", çalışanlar işe dönmeye zorlanabilir. Buna karşı çıkan işçilere ise, 6 aya kadar hapis ve 10 bin avro para cezası uygulanabilir. Fransa’da TotalEnergies'e ait 6 rafinerinin 3’ünde, ülkenin en büyük işçi sendikası CGT'nin geçen ay sonunda, işe alımların durdurulmasını protesto etmek ve maaşlarda yüzde 10 artış talebiyle gittiği greve, Amerikan petrol şirketi Esso-ExxonMobil’in iki rafinerisinin çalışanları da katılmıştı. Grevlerin yayılması üzerine ülkede benzin istasyonlarının önemli bir kısmında akaryakıt sıkıntısı başladı. Birçok yerde uzun benzin kuyrukları görüldü. Hükümet sendikalara, şirketlerle uzlaşma yoluna gitmesi konusunda çağrı yapmış aksi durumda yaptırıma gitme tehdidinde bulunmuştu.

1 yıl önce

Selahattin Demirtaş hain saldırıdan hükümeti sorumlu tutarak PKK'yı aklamaya çalıştı

Suriyeli kadın terörist Ahlam Albashır, geçtiğimiz pazar günü İstanbul'u kana buladı. İstiklal Caddesi'nde gerçekleşen bombalı saldırıda 6 vatandaş hayatını kaybetti, 81 kişi ise yaralandı. TERÖRİST AHLAM ALBASHIR'DAN PKK İTİRAFI Hain saldırının ardından kıskıvrak yakalanan terörist Ahlam Albashır, terör örgütü PKK üyesi olduğunu itiraf etti. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, "PKK/PYD/YPG terör örgütünün Suriye Kobani’deki merkezinden İstanbul’da eylem talimatı alarak 13.11.2022 Pazar günü saat 16:20 sıralarında Bombalı eylemi gerçekleştirdiğini ve kaçtığını beyan etmiştir." denildi. Terör soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, teröristin PKK üyesi olduğunu itiraf etmesine rağmen terör örgütünü savundu. DEMİRTAŞ SORULARIYLA PKK'YI AKLAMAYA ÇALIŞTI Saldırıdan hükümeti sorumlu tutan Demirtaş, T24'de yazdığı yazısında skandal ifadeler kullandı. Demirtaş, "İstiklal'de patlatılan bomba kimin bombası?", "Devlet içinden destek alınmadan, böylesi vahşi bir katliam İstiklal'in göbeğinde yapılabilir miydi?" şeklinde sorularla terör örgütü PKK'yı aklamaya çalıştı.

1 yıl önce

Fransa’da sarı yelekliler hükümetin emeklilik reformuna karşı gösteri düzenledi

Fransız basınındaki haberlere göre, sarı yelekliler, Paris, Strazburg ve Angers'te hükümetin 10 Ocak’ta içeriğini açıklayacağı emeklilik reformu, yükselen enerji fiyatları ve enflasyona karşı gösteri düzenledi. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, polisin, Paris'teki gösterinin başında sarı yeleklilerin kortejinin ilerlemesine izin vermediği ve daha sonra göstericilere biber gazıyla müdahale ettiği yer alıyor. Sarı yelekliler 4 yıla aşkındır sokaklarda Başta akaryakıt zamları ve kötü ekonomik koşullara tepki olarak 17 Kasım 2018'de Fransa’da başlayan sarı yelekliler hareketi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un özellikle sosyo-ekonomik politikalarına yönelik protestolarla devam ediyor.

1 yıl önce

6’lı Masa onları bile isyan ettirdi: 7 Kocalı Hürmüz hükümeti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun büyük ortağı olduğu 6'lı masada krizler derinleşirken çözümsüzlük ve basiretsizlik masanın destekçisi gazetecileri de pes ettirdi. Bir bir desteğini çeken muhalif isimler "Bu millete umut olamıyor, kafa karıştırıyor, 7 kocalı hürmüz hükümeti kurmaya çalışıyorsunuz" eleştirilerinde bulundu. İşte 6'lı masanın güvendiği o isimlerin masaya yönelik sert eleştirileri: NEVŞİN MENGÜ: BU SİSTEM VESAYETİ DOĞURUR Muhalefeti ve 6'lı masayı kısa bir süre öncesine kadar cansiperane savunan gazeteci Nevşin Mengü 6'lı masanın 6 Cumhurbaşkanı formülünü eleştirirken eski günlerdeki inancını da kaybettiğini ifade eden cümleler kullandı. Mengü "Bir tane cumhurbaşkanı olacak ama kendi kararını alamayacak, İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönme işine Saadet Partisi nasıl imza atacak mesela? Havada mı kalacak? Bunlar başka bir vesayeti doğurur" dedi. 6'LI MASANIN PROJESİ KAFA KARIŞTIRIYOR Mengü "Başkan yardımcısı mı olacaklar, olacaklarsa milletvekili olmayacaklar mı, seçilmemiş isimler mi olacak? Eşgüdüm Konseyi diye dile getirmişlerdi, sonra böyle bir şey yok dendi. Davutoğlu'nun söylediği de benzer bir şey. Konuşuluyor ki gündeme geliyor, kamuoyuna söylenmiyor herhalde. 6 tane genel başkan karar verecek diyor. Nasıl bir formülle yürüyecekler bilmiyorum ama bu bir karışıklık yaratıyor" şeklinde konuştu. Aynı Mengü Nisan ayında attığı tweetlerde ise 6'lı masaya olan güvenini coşkuyla dile getirirken adeta bir neferi gibi çalışarak referans da oluyordu. Mengü'nün 27 Nisan günü attığı tweette şunlar yazıyordu: "6'lı masa ittifakı bugün gündeme gelince Sayın Muharrem Erkek ile konuştum. "Masa çok yoğun biçimde çalışmaya devam ediyor, daha bugün 3 komisyon: siyasi, teknik ve seçim güvenliği komisyonları toplandı, her başlıkta ayrı çalışılıyor... Dağılmak bir yana, masa her geçen gün güçleniyor, bu masadan tek bir Cumhurbaşkanı adayı çıkacak. Seçim sonrası dönüşüm için de her bir adım baştan belirlenmiş olacak" YARKADAŞ: 6'LI MASAYA EN ÇOK 6'LI MASA ZARAR VERİYOR! CHP'den milletvekilliği de yapan gazeteci Barış Yarkadaş da ülkeyi 6 kişi yönetmekten söz eden Ahmet Davutoğlu'nun sözlerini eleştirirken 6'lı masadaki diğer liderlere oyu az olanlara haddini bildirme mesajı verdi. "Davutoğlu, yüzde 0,3 oy oranı ile Türkiye'yi yönetmek istiyor!" diyen Yarkadaş "bu saçmalığa ve "Zihni Sinir projelere" hepimizi ikna etmeye çalışıyor. Altılı Masa'ya en çok Altılı Masa'nın aktörleri zarar veriyor" dedi. İSMAİL SAYMAZ'DAN AĞIR İTHAM: 7 KOCALI HÜRMÜZ HÜKÜMETİ! 6'lı masanın iktidara gelmesi halinde yetkisiz bir Cumhurbaşkanı profili istemesini eleştiren bir diğer isim de masa için bir dönemin yılmaz savunucusu İsmail Saymaz oldu. Saymaz 6'lı masanın kurmak istediği yapıyı "7 Kocalı Hürmüz" hükümetine benzetti. Saymaz "6'lı masa kendisine düşük profilli bir Cumhurbaşkanı arıyor. En az yüzde 50 artı 1 oy alan Cumhurbaşkanı hangi demokratik kritere göre yüzde 1'lik liderle eşit sayılacak? Bu dünyada örneği bulunmayan çok-başkanlı sistemdir. Yedi Kocalı Hürmüz hükümetidir" dedi. YILMAZ ÖZDİL DE DALGA GEÇTİ! Muhalefetin en güvendiği isimlerden olan Yılmaz Özdil de artık 6'lı masadan ümidini kesenlerden. Özdil konuya ilişkin kaleme aldığı makalesinin bir bölümünü şu şekilde bir (kurgu haber ile) hicvetti: Temmuz 2023: Altılı masa, Demokrat Parti genel başkanı Gültekin Uysal'ın ev sahipliğinde 15'inci kez bir araya geldi, beş lider Gültekin Uysal tarafından tek tek kapıda karşılandı, tek tek kapıdan uğurlandı, beş saat süren toplantının sonunda yapılan ortak yazılı açıklamada "tam bir mutabakata varıldığı" açıklandı, çoğulculuk temelinde yol haritasının ele alındığı, aday göstermeyi unuttukları için ve seçim zaten geçmiş olduğu için adaylık konusuna girilmediği belirtildi." ERSAN ŞEN: AMERİKA'DA DOLAŞARAK BU MİLLETİN SORUNLARINA DERMAN OLAMAZSIN Hukuçu Ersan Şen de 6'lı masayı son dönemde sert dille eleştiren isimlerden oldu. Şen Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretini de hedefe koyduğu açıklamalarında şunları söyledi: "Günün sonunda sokağa, gençlere, emeklilere umut olamıyorlar. Milletin derdi parlamenter sistem falan değil. Gençler diyor ki "benimle dertlen kardeşim" diyor. Gel sokağa benimle birlikte bunu duy, hisset diyor. Türkiye'nin geleceğini planlıyorum diyorsunuz. Türkiye'nin bundan haberi yok! Sokağa heyecan getirecek, milletin derdine derman olacak bir şey bulamıyorsunuz. 4 gün Amerika'ya gittin de neyi keşfettin? Ne getirdin Amerika'dan. Oralarda dolaşarak bu ülkenin sorunlarına derman olamazsın. Düne kadar tefeci dediklerinden para getireceğim diyorsun"

1 yıl önce

Yunanistan'da hükümet dinleme skandalı nedeniyle güven oylamasına gidiyor

Ülke gündemini aylardır meşgul eden dinleme skandalını meclisteki konuşmasında gündeme getiren Çipras, Başbakan Kiryakos Miçotakis ve hükümetinin, dinleme skandalında "suçlu" olduğunu ileri sürdü. Çipras, Miçotakis ve hükümetin sadece siyasi değil, ağır kişisel ve hukuki sorumlulukları olduğunu belirterek, "Milli güvenliğimizi bile dinleme alanına çevirenlerin ülke yönetiminde kalmaları ülkenin güvenliği, demokrasi ve insan hakları için tehlikelidir." diye konuştu. Vatandaşların hükümete güven duyup duymadığının yakın zamanda ortaya çıkacağını savunan Çipras, şöyle devam etti: "Bunca olan ve kanıtlarla ortaya çıkan şeyden sonra, Yunanistan'ın Avrupalı bir hukuk devleti olmasını istediğimiz için, bu hükümet bir saniye bile yerinde duramaz. Başbakan bir gün bile görevinde kalamaz. Bu nedenlerle, demokrasinin, şeffaflığın, adaletin korunması için halkımıza giden yolda bir ilk adım olarak Miçotakis hükümetine karşı güven oylaması önerisinde bulunuyoruz." Çipras, gazetecilerin, Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekillerinin, muhalefetteki Değişim Hareketi (KINAL) Partisi Lideri Nikos Andrulakis'in, bakanların, iş insanlarının, Silahlı Kuvvetler mensuplarının dinlendiğini ileri sürerek, dün İletişim Güvenliği Başkanlığı (ADAE) yetkilileri ile görüşmesinin ardından elinde görülen dosyada dinlemelere ilişkin verilerin olduğunu belirtti. Miçotakis'in bu dinlemelerde sorumluluk sahibi olduğunu savunan Çipras, Miçotakis için "Bu ağı sadece siyasi rakipleri, siyasi dostları, ekonomik unsurlar, askeri liderler, gazeteciler için elinde faydalı bilgi olsun diye değil, onları elinde tutup, onlara şantaj yapmak için örgütledi. Bu ağı ülke yönetimine geçtiği andan itibaren çok ciddi bir planlama ile örgütledi." ifadelerini kullandı. Oylamanın cuma günü yapılması öngörülüyor. Yunanistan'da dinleme skandalı, Nisan 2022'de Yunan gazeteci Thanasis Kukakis'in cep telefonunda casus yazılım programı "predator" tespit edilmesinin ardından gündeme gelmişti. Yunan basınında çıkan haberlerde, içlerinde eski Başbakan Andonis Samaras, Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Genelkurmay Başkanı Konstandinos Floros'un da bulunduğu çok sayıda önemli siyasi, bürokrat, gazeteci ve iş insanının telefonlarının dinlendiği ileri sürülmüştü.

1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu'ndan İsveç hükümetine tepki: Üyelik sürecine mayınlar döşüyor bu eylemler!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Sırbistan Başbakan Birinci Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ivica Dacic ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuştu. Mevlüt Çavuşoğlu, İsveç'teki provokatif eylemlere ilişkin, "Eylemlerin bir amacı İsveç'in NATO üyeliğini engelleme" açıklamasında bulundu.  Kur'an-ı Kerim yakılmasına ilişkin Çavuşoğlu, "İsveç hükümeti bu alçak eyleme izin vererek bu suça ortak olmuştur. NATO'ya üye olmak istiyor mu, istemiyor mu?" karar vermesi lazım. Üyelik sürecine mayınlar döşüyor bu eylemler." dedi. SIRBİSTAN'DAN İSVEÇ'E TEPKİ: BÜYÜK BİR TRAJEDİ Sırbistan Dışişleri Bakanı Dacic de, İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılmasına ilişkin, "Batı'nın bir parçası olan bir ülkede böyle bir olayın olmasına inanamıyorum. Bu büyük bir trajedi" açıklamasında bulundu. TÜRKİYE'DEN İSRAİL'E UYARI: PROVOKASYONLARDAN VAZGEÇİN!  Çavuşoğlu, Cenin baskınına şehit olan 9 kişiye ilişkin de, "İsrail hükümetinden bu tür saldırı ve provokasyonlardan vazgeçmesini istiyoruz. Ölen kardeşlerimiz için başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum" ifadelerini kullandı. MİKE POMPEO'NUN İDDİALARINA YANIT! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Mike Pompeo bu kitabı sanırım başkanlık adaylığında ya da adaylığının kampanyasını başlatmak için yazmıştır. Bahsettiğiniz iddialarla ilgili gerçek dışı bilgiler var. Diplomatik bir dille söylüyorum. Siz buna ‘yalan’ da diyebilirsiniz. Abartı ve çifte standart var" dedi.

1 yıl önce

FETÖ, CHP, İYİ Parti destekli provokatör Beşiktaş taraftarından ‘Hükümet istifa’ tezahüratı

Türkiye, depremin acısını yaşıyor... Kahramanmaraş merkezli 2 şiddetli deprem, 11 ilde büyük yıkıma neden oldu. Can kayıplarının giderek arttığı afette, arama-kurtarma ekipleri ilerleyen saatlere rağmen mücadelesinden bir an olsun vazgeçmedi. Bölgelerde, ekiplerin arama-kurtarma çalışmaları devam ederken, yardımlarda ulaştırılmaya çalışılıyor. Devlet tüm imkanlarıyla çalışmaları sürdürürken bazı provokatif grupta ise bu süreçte yaptıklarıyla mücadeleye sekte vurma derdinde. Taraftar grupları siyasete alet edildi İki gündür bu provakatif girişimlere taraftar grupları alet edildi. Dün Fenerbahçe- Konyaspor mücadelesi öncesinde deprem üzerinden siyaset yapmaya soyundu. "Hükümet istifa" sloganları atıldı Saat 19.00'da başlayan maç öncesi Fenerbahçe taraftarları trübünden "Hükümet istifa", "Yalan yalan yalan, dolan dolan dolan, 20 sene oldu istifa" sloganları atıldı. https://twitter.com/pusholder/status/1629529335093768193?s=46&t=bS46FFFh139RMXqVDBuafg Bugün oynanan Beşiktaş- Antalyaspor maçı öncesinde de bir grup taraftar tarafından benzer sloganlar atıldı. Beşiktaş taraftarı da slogan attı Tribünler maç öncesi "Hükümet istifa" sloganı attı. Maç öncesi "Hükümet istifa" sloganları atan provakatif gruba, FETÖ, CHP, İYİ Parti trolleri destek verdi. Ardından iki takım taraftarı "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyerek İzmir Marşı'nı söyledi. https://twitter.com/haber/status/1629875047627120640?s=46&t=bS46FFFh139RMXqVDBuafg

1 yıl önce

Suriye Geçici Hükümeti Başkanı: PKK/PYD gençleri zorla silah altına alıyor

Suriyeli muhaliflerin kurduğu Geçici Hükümetin Başkanı Mustafa, Suriye'deki iç savaşın 12. yılında değerlendirmelerde bulundu. Esed rejiminin siyasi çözümden yana olmadığının farkında olduklarını belirten Mustafa, "Suriye muhalefeti olarak rejimin hiçbir siyasi çözüme taraf olamayacağını uluslararası topluma göstermek için bu müzakerelere katıldık. Siyasi geçiş temelli kapsamlı çözümden yanayız. Bu doğrultuda taraf olan ülkelerden, siyasi çözümle ilgili olan uluslararası karara uyması için rejime baskı yapmasını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde yapılan Suriye Anayasa Komitesi toplantılarında da istenilen ilerlemenin kaydedilmediğini vurgulayan Mustafa, şöyle devam etti: "Her fırsatta siyasi çözümü baltalamak için bahane arayan Rusya'nın tavrı nedeniyle Esed rejimi heyetinin artık anayasa komitesi çalışmalarına da katılmadığını görüyoruz. Daha önce 'tarafsız' olmadığı bahanesiyle görüşmelerin Cenevre'de yapılmasına karşı çıkan Rusya, Suriye dosyasını Ukrayna savaşında pazarlık kozu görüyor. İran da aynı şekilde nükleer müzakereleri için koz olarak görüyor." DEPREMLER VE YANKILARI Mustafa, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin Suriye'nin kuzeybatısındaki bölgelerde yıkımlara yol açarak, bölge halkının acısını derinleştirdiğini kaydetti. BM'nin depremzedelere yardım ulaştırma konusunda geç kaldığını hatırlatan Mustafa, ülkenin kuzeybatısında depremlerin etkili olduğu bölgelere uluslararası insani yardımların "siyasi şantajlara" maruz kalmasının üzücü bir durum olduğunu aktardı. "Depremler öncesinde uluslararası toplumca yüz üstü bırakılan halkımız deprem sırasında da aynı kaderi yaşadı." ifadesini kullanan Mustafa, şunları kaydetti: "BM Genel Sekreteri'nin insani yardımlardan sorumlu yardımcısı da Suriye'nin kuzeybatısındaki depremzedelere yardım konusunda geç kaldıklarını belirtmişti. BM'nin sorumluluğunu yerine getirerek Suriye halkına yönelik koruma ve yardım sağlaması gerekiyor." Mustafa, Suriye halkına desteklerinden dolayı Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'a teşekkür etti. "REJİM YARDIMLARA EL KOYDU" Esed rejiminin, Suriye'nin çeşitli illerinin etkilendiği depremleri siyasi amaçlar için kullandığını vurgulayan muhalif lider Mustafa, "Yaptırımlardan kurtulmak için fırsat kollayan rejim, kontrolündeki bölgelerde yaşayan depremzedeler için gönderilen insani yardımlara el koydu." dedi. Mustafa, "Rejimin Suriye halkına yaşattığı acılar, depremin yol açtıklarından kat kat daha büyük. Dünyanın Esed rejiminin Suriye halkına karşı işlediği suçları ve hak ihlallerini unutmaması gerekiyor. Şehirleri bombalayıp Suriyelileri katleden, onları alıkoyan ve yerinden eden bu rejimdir." ifadesini kullandı. Depremlerde Suriye'de, yarısından fazlası muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde olmak üzere, en az 3 bin 688 kişi hayatını kaybetti, 14 bin 749 kişi yaralandı. GERİ DÖNÜŞLER İç savaş nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin geri dönüşüne de değinen Mustafa, "Yurt dışına çıkmak zorunda kalan Suriyelilerin tümünün, halkın çektiği acılara son veren ve ülkeye geri dönme hayalini gerçekleştirecek kapsamlı bir çözümü sabırsızlıkla beklediğini söylersem abartmış olmam. Halkımızın bu isteğinin bir an önce gerçekleşmesini istiyoruz." görüşünü paylaştı. Mustafa, Esed rejiminin Suriye halkına karşı işlediği suçların gönüllü ve güvenli dönüşleri engellediğini belirterek, şöyle devam etti: "Rejimin güvenlik güçlerinin memleketlerine geri dönenlere yönelik öldürme, alıkoyma ve tecavüz gibi suçları, Uluslararası Af Örgütü ve diğer insan hakları örgütlerince belgelendi. Dolayısıyla sivillerin güvenliğini sağlayacak siyasi çözüm olmadıkça rejim bölgesinde gönüllü geri dönüşler mümkün değil." Terör örgütü PKK/YPG işgalindeki bölgelerde geri dönüşlerin mümkün olmadığının altını çizen Mustafa, "PKK/PYD gençleri zorla silah altına alıyor, buna karşı çıkanları da alıkoyuyor. Dolayısıyla insanlar bu bölgelere dönemiyor. Geri dönüşler için uygun şartların oluşması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. Suriye'nin kuzeyinde terörden kurtarılarak güvenli bölgelere dönüşen alanlarda çeşitli alanlarda oluşan istikrardan dolayı bölgenin daha fazla Suriyeliyi barındırabileceğini vurgulayan Mustafa, artan nüfus nedeniyle bölge halkının ihtiyacını karşılayacak daha fazla kalkınma projeleri ve yardımlara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Mustafa, PKK/YPG'nin terörden temizlenmiş bölgelerde terör saldırıları yaparak bölge halkının huzurunu bozmayı sürdürdüğünü belirtti.

1 2 3 4 5 6 7 8 9