16 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

MHP'den İBB’ye özel teftiş açıklaması: Belediyeleri terörün arka bahçesi haline getirmek isteyenlerin çabaları beyhude

“İBB’ye teftiş başlatılması yerinde ve değerli bir karar” MHP'li Ataman, yaptığı yazılı açıklamada, kur manipülasyonu üzerinden sokakların terörize etme isteğinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve  hükümetin aldığı tedbirler sayesinde önlendiğini belirterek "Aklıselimi ve kalbiselimi çoktandır terk eden, Türkiye'nin tökezlemesi için çalışan şer ittifakı; halkı umutsuzluğa, paniğe sevk etmek için karanlık mahfillerin felaket senaryolarını dillendirmekten, terör unsurlarıyla birliktelik yapmaktan utanmayacak kadar alçalmıştır. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı'nın; Türkiye'nin bütünlüğüne kasteden terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı bazı kişilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde işe alındığına yönelik tespit ve şikâyetler üzerine kapsamlı bir teftiş başlatması yerinde ve değerli bir karardır" ifadelerini kullandı. “İP Başkanı, destek veriyor” İBB’ye yapılan teftişin önüne geçmek isteyenlerin kendilerini ve partilerini siper ettiğini söyleyen Büyükataman, şunları kaydetti: "Ardı ardına açıklama yapan ve henüz isimlerini ve irtibatlarını bilmedikleri kişileri savunmaya geçen şer ittifakının; korktuğu, çekindiği bir şey mi vardır ki paniğe kapılmıştır? İçişleri Bakanlığı müfettişlerini üstü kapalı bir şekilde hedef alan ve yapılacak olan teftişin siyasi bir müdahale olduğunu söyleyenler açıklarını ve rezilliklerini bu şekilde örteceklerini zannediyorlarsa yanılıyorlar. 'Bu millet, sandıkta hür iradesiyle attığı oyların sonuçlarına el uzatanları her daim cezalandırmıştır' sözleriyle meseleyi milli iradeye müdahale olarak çarpıtan İP Başkanı, terör örgütü bağlantılı kişilerin belediyelerde yuvalanmasına destek verdiği gibi satır aralarında HDP'li ortaklarına da göz kırpmaktadır. Hanımefendinin kişisel tercihini bilemiyoruz ancak bu aziz milletin hiçbir ferdi, terör örgütü mensupları devlet içinde yuvalansın diye sandığa gitmedi. Bir yandan erken seçim isteyen, diğer yandan 'hükümet baskın seçim yapacak' diyenlerin akılları karışıktır. Neyi neden savunduğunu idrak edemez hale gelmiş partilerin Türkiye'ye verebileceği hiçbir şey yoktur. 'Hemen seçim, anında seçim' gibi zırvalarla bir yılı aşkın süredir magazinsel bir hâl alan erken seçim tartışmalarıyla Türkiye'nin enerjisini boşa harcayan zilletin temsilcilerinin seçim tarihini beklemek yerine terör örgütlerinden medet umacak hâle gelmesi izaha muhtaçtır. Bu neyin acelesidir? Birilerinin aceleci tavrının sebeplerini, en son 15 Temmuz 2016'da yaşanan büyük acılarla görmüştük. Yeni acılara sebebiyet vermemek için herkesin aklını başına almasında ve terör örgütleriyle arasına mesafe koymasında fayda vardır." MHP'nin, HDP'nin kapatılması konusunda net tavır ortaya koyduğunu belirten Büyükataman, açıklamasına devam etti: "HDP'yi partisinde ağırlayıp propaganda yaptırarak HDP'yi aklama yarışına girenlerin, belediyeleri terörün arka bahçesi haline getirmek isteyenlerin çabaları beyhudedir. HDP'nin ziyaretlerinde insanımızın dil, din, mezhep gözetilmeksizin temel hak ve özgürlüklere erişmesi gerektiği vurgusu yapan zilletin yancıları, teröristlerin ağzını kullanmaktadır.”

2 yıl önce

İBB'de Diayder skandalı: Aldıkları maaşları PKK'lı ailelere vermişler

PKK/ KCK'nın amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttükleri iddia edilen Din Âlimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) üyesi 23 şüpheli hakkındaki soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüphelilerin "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlarından 3,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisleri istendi. Söz konusu soruşturma hakkında edindiği bilgileri sosyal medya hesabından paylaşan TRT Haber muhabiri Hamza Çifti, "PKK propagandası yapan Din Adamları Yardımlaşma Derneği üyeleri hakkında iddianame hazırlandı. Derneğin İBB’ye eleman yerleştirdiği tespit edildi. Bu elemanların maaşlarının bir kısmını derneğe verdiği ayrıca İBB’nin market kartlarını PKK’lıların ailelerine dağıttığı öğrenildi." dedi. Örgütün İBB el değiştirdikten sonra belediyeye sızdığını belirten Çiftçi, "Dernek üyeleri derneğin referansıyla İBB’ye gassal olarak sokuldu. Bu gassallar da dolaylı yoldan PKK’yı destekliyordu. Çünkü maaşlarının 4’te 1’ini derneğe aktarıyordu." dedi.

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu’nun bütün ayak oyunlarını ifşa etti… Gazeteci Nedim Şener, İBB sözcüsü Murat Ongun’un karizmasını fena çizdi

Dün akşam saatlerinde TVNET'te canlı yayınlanan Net Bakış programında, İBB'nin iş verdiği terör iltisaklı kişilere ilişkin hazırlanan iddianameden detayları veren Nedim Şener, çarpıcı iddialarda bulundu. CHP ve İYİ Parti'nin HDP'yi yanında tutarak, İstanbul seçimlerini kazanmanın diyetini ödediğini vurgulayan Şener, "HDP'nin desteğini almak için bu tür tavizler vermek zorunda kalıyorlar. İmamoğlu her şeyin farkında. Ortaya konan iddialar çok somut. PKK'ya bağlı dernek referansıyla İBB'de işe başlayanlar var ve maaşlarından her ay para kesilerek örgüte gönderiliyor. O yüzden panik halinde Anıtkabir'e gidip açıklama yapıyorlar" diye konuştu. İBB SÖZCÜSÜ ONGUN İDDİALARDAN YALNIZCA BİR TANESİNE KARŞI ÇIKTI Açıklamalar, İBB Sözcüsü Murat Ongun'u rahatsız etti. Şener'in söz konusu açıklamalara yer verdiği video paylaşımının altına yorum yapan İBB Sözcüsü Murat Ongun, onlarca iddiadan sadece 'yardım kartı' kısmını ispat etmesini istedi. ŞENER BELGELERİ PAYLAŞTI: 300 YETERLİ BİR RAKAM MI? Ongun'un, "335 sayfalık iddianamede böyle bir ifade yok. 'Yüzlerce yardım kartı' ifadeni ispat etmeni bekleyeceğiz" sözlerine iddianamelerden görsellerle yanıt veren Şener, "İddianamedeki bilgilere ve sizin İSPER personeli olanların telefon konuşmalarına göre; İBB’nin yardım kartlarının 300 tanesinin PKK'lı teröristlerin ailelerine dağıtılması yeterli bir rakam mı?" dedi.

2 yıl önce

Cumhuriyet Savcısı İBB'ye alınan şahısların terörle bağlantısını tek tek saptadı. İddianamede, DİAYDER üzerinden İBB'ye giren bazı kişilerin aldıkları maaşları terör örgütü PKK’ya aktardığı yer aldı

aydinlik.com.tr’nin haberine göre; Terör örgütü PKK bağlantılı DİAYDER’e yönelik olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede önemli ayrıntılar yer aldı. İddianamede şüphelilerin PKK/YPG terör örgütüyle bağlarına ilişkin eylemleri aktarılırken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan bazı şüphelilerin buradan aldıkları maaşlarından belirli bir bölümü örgüte aktardığı kaydedildi. İddianamede ayrıca şüphelilerin, Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen yardım kolileri ve market alışveriş kartlarını, terör örgütünün sözde sorumlularının yakınlarına dağıttıkları belirtildi.  PKK terör örgütünün derneklerinden olan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne (DİAYDER) yönelik hazırlanan iddianamede PKK’lılarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasındaki ilişki de mercek altına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23 şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede şüphelilerin eylemleri tek tek sıralandı. İddianamede şüpheliler arasında yer alan Ekrem Baran’a ilişkin, “Şüphelinin dosya kapsamına yansıyan suç unsuru görüşmelerden anlaşıldığı üzere DİAYDER aracılığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne Gassal olarak çalışan Mehmet İnan’ın aldığı maaş üzerinden derneğe ödemesi gereken fiyat üzerinden derneğin saymanı ve dosya şüphelisi Rıza Oğur'a talimat verdiği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen yardım kolileri ve market alışveriş kartlarının organizasyonunda yer aldığı” ifade edildi. ‘DESTEK İÇİN KOBANİ’YE GİTTİ’ İddianamede yer alan bir başka şüpheli Rıza Oğur’la ilgili olarak, şüphelinin DİAYDER isimli dernekte sayman olarak görev yaptığı bilgisi verilerek, “Dernek adına yürütülen parasal konuların takibinin şüpheli tarafından yapıldığı, derneğin yönlendirmesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde gassal olarak çalışan Mehmet İnan’ın aldığı maaş üzerinden ödeyeceği miktar ile ilgili şüpheli ile görüştüğü, Rıza Oğur’un da dernek başkanı Ekrem Baran'a konuyu ilettiği ve alınan talimat doğrultusunda hareket ettiği, Kobani ya da diğer adıyla 6-7 Ekim olayları olarak bilinen olaylar öncesinde ve esnasında YPG terör örgütüne destek olmak amacıyla 3 gün boyunca Kobani sınırında bulunduğu, Ramazan ayı dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden DİAYDER'e verilen yaklaşık 300 adet 100-150 TL tutarındaki market alışveriş kartlarının DİAYDER başkanı Ekrem Baran tarafından üyelere dağıtıldığı” kaydedildi. İddianamede şüphelinin PKK/KCK terör örgütünün Yunanistan'da bulunan Lavrion kampında faaliyet yürüten Davut Özmen isimli örgüt mensubunun abisine alışveriş kartlarını teslim ettiği belirtildi. ALDIĞI MAAŞLA DERNEĞE YARDIM İddianamede şüpheli sıfatıyla yer alan Mehmet İnan’a ilişkin olarak da dikkat çeken ayrıntılar yer aldı. DİYADER irtibatıyla şüphelinin Büyükşehir Belediyesine gassal olarak görev yaptığı bildirilen iddianamede, şüphelinin dernek başkanı Ekrem Baran ve dernek saymanı Rıza Oğur arasında yapılan görüşmede aldığı maaş üzerinden derneğe düzenli olarak para yardımında bulunduğu, söz konusu durumu da kolluk ifadesinde ikrar ettiği bildirildi.  DİAYDER ARACILIĞIYLA İŞE ALINDI İddianamede Aydın Ayhan isimli şüphelinin de Büyükşehir Belediyesi bünyesinde gassal olarak görev yaptığı, işi bizzat kendisinin bulduğunu beyan etmesine rağmen Mehmet İnan'ın alınan kolluk ifadesinde DİAYDER aracığıyla kendisi ve Aydın Ayhan'ın belediyede işe aldığını beyan ettiği, şüphelinin savcılık ifadesinde derneğe ticari amacıyla bir iki kez gittiğini beyan etmesine rağmen açık kaynakta yapılan eylem ve etkinliklere yoğun katılım gösterdiğinin tespit edildiği ifade edildi.  ‘ÖRGÜTÜN EYLEMLERİNE KATILDI’ İddianamede Fevzi Barış’ın da 25 Eylül 2014 tarihinde DEAŞ ile YPG arasında yaşanan çatışmalar sebebi ile terör örgütüne destek olmak amacıyla Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine heyet ile birlikte gittiği belirtildi. Söz konusu durumun HTS konum bilgisi ile de örtüştüğü bildirilen iddianamede, “Şüphelinin 22 Ekim 2014 tarihinde terör örgütüne destek olmak amacıyla sınır nöbeti eylemlerine katıldığı, 30 Ocak 2016 tarihinde silahlı terör örgütünün öz yönetim ilan etmesine müteakip başlatılan hendek ve barikat operasyonlarının durdurulmasına yönelik sivil itaatsizlik eylemleri kapsamında DİAYDER derneği içerisinde direniş orucu eylemlerine aktif bir şekilde katıldığı, şüpheli hakkında uygulanan CMK 135 tedbirinde tespit edildiği üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden temin edilen market yardım kartlarının dağıtılması amacıyla dernek başkanı tarafından kendisine verilen kartların dağıtımını yaptığı” vurgulandı. İŞE ALINMADIĞI İÇİN DERNEKLE ARASI BOZULDU Hasan Karahan isimli şüphelinin de DİAYDER bünyesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Gassal olarak ya da imam olarak alınmaması sebebiyle dernek yöneticileri ile anlaşmazlığa düştüğü ve yöneticilerden uzaklaştığını, yaptığı görüşmelerde dernek yönetimini savcılığa şikayet edeceğini söylediği ifade edildi. Şüphelinin söz konusu durumu birçok şahıs ile görüşerek aynı içerikte beyanlarını tekrarladığı, kolluk ve savcılıkta alınan ifadesinde ise söz konusu durumları inkar ederek suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarda bulunduğu belirtilen iddianamede, şüphelinin ikili anlaşmazlıklar ve şahsi menfaatler sebebi ile dernekten uzaklaştığı, ancak derneğin iç yapısı, amacı ve ideolojisinden haberdar olduğu, dernekten istifa ettiğine ilişkin dilekçe içeriğinde de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından dernekten imamlar alındığı halde kendisinin haberdar edilmeyerek adaletsizliği gördüğü için istifa ettiğine ilişkin kendi el yazısı ve imzasının bulunduğu belirtildi.  Fahrettin Ülgün isimli şüpheliye ilişkin de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen market alışverişi kartlarının şüpheli tarafından 10 Mayıs 2021 tarihinde gerçekleşen görüşmeden anlaşıldığı üzere 2021 yılının Nisan ayında Şırnak kırsalında gerçekleştirilen operasyon neticesinde yaralı olarak ele geçirilen örgütün Botan saha sorumlusu Özgür Gabar kod adlı Fırat Sişman'ın babasına teslim edildiği kaydedildi.  'GİZLİ PROTOKOL' GEREĞİ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame ile ilgili olarak Aydınlık’a bilgi veren kaynaklar Yerel seçimler öncesinde CHP ile HDP arasında gizli bir anlaşma olduğunu, HDP’nin CHP’ye bu anlaşma uyarınca destek verdiğini hatırlatarak gelişmeyi şöyle yorumladılar: “CHP ile HDP arasında gizli bir protokol var. Bunu hem genel merkez hem de İstanbul il örgütü bilir. Bu protokolde HDP’ye işe almada verilecek kontenjanlar, belediyeye ait kuruluşların (otopark, büfe, terminal yönetimi, …) paylaşılması, belediye şirketlerinin yönetimleri, … gibi birçok konu var. HDP uyarıldığı için üst düzeydeki atamaları daha dikkatli yaptılar. Hemen açığa çıkacak isimlerden kaçındılar. Ama iyi incelenirse hepsi açığa çıkar. Yaşananlardan CHP’liler de rahatsız. Belediye başkanının kendilerinden olmasına rağmen işe alımlarda ve atamalarda HDP ve İyi Parti’nin etkili olduğunu söylüyorlar.” 'BİZİM İÇİN YETERLİ DEĞİL' İddianamede şüpheli Hasan Karahan ile T.Ö. arasında geçen telefon görüşmesi de dikkat çekti. İddianameye yansıyan görüşme şöyle: Hasan Karahan: Hacı amca gördün mü DİAYDER’deki imamlar bana nasıl hainlik ettiler. T.Ö. : Neden? Hasan Karahan: Geçen sene bir sürü imam aldılar. Mesela Mele Ekrem (Ekrem Baran) zengin fakat kendine maaş bağlamış. Nuri Aslan (Mehmet Emin Aslan) katrilyonluk fakat belediyede görünüyor. Ben Mele Nuri’ye söyledim siz bana hainlik yaptınız diye Mele Rıza (Rıza Oğur) diyor ki sen Arnavutköy’e gitmişsin, ben de dedim ki ben buraya okumaya geldim. T.Ö. : Evet. Hasan Karahan: Burada Ahmet Hani Derneğini kurduk elli bin yardımda bulunduk. Ben de Kürt’üm yani oraya hep cahilleri almışlar. Ben doğruları konuştuğum için beni almadılar peki bunlar nasıl cennete gidecekler? T.Ö. : Benim bildiğim maaşlarını alıp Mele Rıza’ya veriyorlar. Ne kadar doğru bilmiyorum fakat öyle diyorlar. Hasan Karahan: Hayır ben tehdit etmiyorum. Ben dile getirip onları rezil edeceğim. Ben onlardan korkmuyorum.  T.Ö. : Mesele korkmak değil. Daha iyi nasıl hizmet edebiliriz. Ben konuşurum Mele Ekrem ile. Hasan Karahan: Vallahi bilmiyorum bana büyük hainlik yaptılar her yerde anlatacağım. Şu an telefonda anlatılmaz oraya aldıkları 20 kişi. T.Ö. : 20 değil. Hasan Karahan: Biliyorum 13 Mele Rıza dedi. T.Ö. : Biz Belediye Başkanıyla konuşup 40’a çıkaracağız yeterli değil Kürtler için.

2 yıl önce

İBB’nin referans kaynağı DİAYDER’den skandal talep: “PKK terör örgütleri listesinden çıkarılsın”

PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulan DİAYDER’in İBB’ye işçi alımlarında referans kurum olduğunun anlaşılması üzerine başlatılan soruşturmada şok detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. PKK TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKARILSIN PKK’nın paralel Diyanet yapılanması DİAYDER’in faaliyetleri PKK-KCK yapılanmasının bir özeti gibi. Türkiye’nin Güneydoğusunu “Kürdistan” olarak tanımlayan DİAYDER, işgal altında olduğunu belirttiği Kürt topraklarının kurtarılması için Türk askeri öldürmenin sevap olduğunu sözde Cuma namazı hutbelerinde duyurmuş. SÖZDE KÜRDİSTAN KONGRESİ’NDEN HAİN TALEPLER PKK elebaşı Öcalan’ın talimatıyla DİAYDER’in düzenlediği “Kuzey Kürdistan Konferansı” sonuç bildirgesinde çatışmalarda ölen PKK’lı teröristlerin anıldığı ve Kürt halkının devlete karşı ayaklanmaya davet edildiği ortaya çıktı. İşte o hain bildiri:

2 yıl önce

HDP’ye diyet borcu olarak İBB'ye alınan PKK'lılardan 3’ü tutuklandı 2’sine ev hapsi verildi

Yöneticiler İBB'de Yeni Akit Gazetesi’nin haberine göre; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle iltisaklı 557 kişinin İBB’de işe yerleştirildiğini kaydedip, başlatılan teftişle ilgili “Terör bağlantılı birçok kişinin çalıştığına dair ihbar aldık. Bu konu siyasi değil, bir güvenlik meselesi” ifadelerini kullanmıştı. Soylu, terör örgütü PKK ile ilişkili DİAYDER isimli dernek vasıtasıyla örgüt iltisaklıların İBB bünyesine alındığını, bunun büyük bir güvenlik zafiyetine neden olduğunu kaydetmişti. Bakan Soylu’nun dikkat çektiği o dernek ve CHP’li İBB bünyesindeki faaliyetleri ile ilgili skandal bilgilere ulaşıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İl Jandarma Komutanlığı ve Terör Mücadele Şube Müdürlüğü’nün yürüttüğü soruşturmada gözaltına alınıp tutuklanan Mehmet İ’nin İstanbul Personel Yönetim A.Ş. (İSPER) bünyesinde gassal olarak görev yaptığı, aldığı maaşın bir kısmını derneğe aktardığı tespit edildi. 3 tutuklu, 2 ev hapsi Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Aydın A., Nur Mehmet I., Mehmet Emin A. ve Fahrettin Ü. isimli şüphelilerin de aynı şekilde İBB İSPER AŞ. bünyesinde gassal olarak görev yaptıkları belirlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınan, “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçlamasıyla mahkemeye sevk edilen şüphelilerden 3’ünün tutuklandığı, 2’sinin ise ev hapsine alındığı vurgulandı. Elde edilen bilgilere göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İSPER A.Ş’de gassal olarak işbaşı yaptırılan ve daha önce hakkında “terör propagandası yapma” suçundan UYAP kaydı açılan Mehmet İ., Aydın A., Mehmet Emin A.’nın tutuklandığı, yine aynı birimde gassal olarak görev yapan Fahrettin Ü. ile Nur Mehmet I’nın ev hapsine alındığı bildirildi. Yardım teröriste gitti İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hakkında terör soruşturması yürüttüğü DİAYDER’in İBB’deki gassallarının, belediyenin sosyal yardım kartlarını terör hücrelerindeki militanlara aktardığı saptandı. Mehmet İ., Aydın A., Nur Mehmet I., Mehmet Emin A., Fahrettin Ü. isimli militanların İBB’den aldıkları maaşlarının bir kısmını derneğe aktardıkları belirlendi. İBB gassallarından Mehmet Emin A. ve Mehmet İ.’nin terör örgütünün yayın organlarından STERK TV, Ronahi TV ve Medya Haber’de çeşitli programlara katılarak açıklamalarda bulundukları bildirildi. İmamoğlu bilmiyor mu? Terör örgütü lehine faaliyet gösteren dernek ve terörle iltisaklı kişilerle ilgili açıklama yapan CHP’li Ekrem İmamoğlu, “Bak bak bak! 557 terör örgütü. Yani 86 bin İBB çalışanını zan altında bırakıyor. Bakın bu Sayın Bakan’ın yaptığı ilk değil. Bekledim ki herhalde gelip onları alacaklar İBB’den. Öyle ya, terör örgütü üyesiyse gelip tutuklayacak bunu” ifadelerini kullanmış, İBB’nin terör örgütü iltisaklılarına adeta peşkeş çekildiği gerçeğini görmezden gelmişti. Ancak resmi bilgilere göre, Ekrem İmamoğlu’nun işe aldığı isimlerden bazıları, zaten tutuklanmış. Kandil cephaneliği gibi Savcılığın 5’i İBB çalışanı olmak üzere 28 DİAYDER militanına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında konutlara yapılan baskınlarda yüklü miktarda dolar, 2 adet taramalı tüfek, çok sayıda tabanca ve mermi ele geçirildiği kaydedildi. Aramalarda PKK elebaşı Apo’ya ait sözde kitaplar ile örgütün dağ kadrosunda yer alan teröristlerin fotoğraf ve bilgilerinin yer aldığı ilanlar bulundu. İşte o terör gassalları İBB’ye sızdırılan teröristlerin sicilleri şöyle: Aydın A: İBB/İSPER bünyesinde gassal olarak görevli. 1968 Van doğumlu, “Terör Amaçlı Propaganda Yapma” ve “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçlarından hakkında sicil kaydı var. DİAYDER Yönetim Kurulu Asil üyesi. Nur Mehmet I: İBB/İSPER’de gassal. 1954 Diyarbakır doğumlu, DİAYDER Yönetim Kurulu Asil üyesi. Mehmet İ: 1969 Ağrı doğumlu, İBB/İSPER bünyesinde gassal olarak görevlendirildi. “Terör Amaçlı Örgüte Üye Olma” ve “Terör Amaçlı Propaganda Yapma” suçlarından hakkında UYAP kaydı bulunuyor. Mehmet Emin A: 01.03.1962 Karayazı doğumlu, İBB/ İSPER bünyesinde gassal ve DİAYDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı. Fahrettin Ü: 1958 Karayazı doğumlu, İBB/İSPER’de gassal olarak görev yapıyor. “Terör Amaçlı Örgüte Üye Olma” suçundan hakkında UYAP kaydı var. DİAYDER üyesi.

2 yıl önce

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi: İddianamede yer alan ve İBB ile DİAYDER arasındaki ilişkileri ortaya koyan telefon tapeleri sıkıntılı

İddianameden bazı bölümler aktaran Selvi, şöyle devam etti: "1) İddianamede, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden DİAYDER’e 300 adet 100-150 bin lira tutarındaki yardım kartlarının verildiği, söz konusu yardım kartlarının DİAYDER Başkanı Ekrem Baran tarafından toplam 25 DİAYDER üyesine dağıtıldığı” tespitine yer veriliyor. 2) Ayrıca DİAYDER yöneticilerinin İBB’de yönetici N.T. ile konuşmaları yer alıyor. DİAYDER yöneticilerinin İBB’de sosyal yardımlardan sorumlu başkanla yaptıkları görüşmelerin üzerinde duruluyor. 3) Ayrıca H.P. isimli kişinin dağıtılacak yardım kolileriyle ilgili olarak İBB’nin kendilerinden isim istendiğine dair beyanları bulunuyor. 400 kişilik isim listesi öneriliyor. 4) Gassal olarak İBB’ye yerleştirilen Mehmet İnan, bir ay önce 4 bin lira olan maaşından bin lirasını ödemiş. Bir ay sonra ise 3 bin lira almış. Ne kadar ödemesi gerektiğini DİAYDER Başkanı Ekrem Baran’a soruyor. O da dörtte birini ödemesini istiyor. Bunlar hem siyaseten hem de hukuki olarak sıkıntı doğurabilecek işler. İstanbul halkı, Ekrem İmamoğlu’nu PKK’nın alt kuruluşu olan DİAYDER’e destek vermesi için seçmedi. Ama çok dikkatli yönetilmesi gerekiyor."

2 yıl önce

CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun Amed Tv’ye yaptığı açıklamaları İBB’nin düştüğü hale ışık tutuyor: Ne yaparsak beraber yapacağız

İBB’de ortaya çıkan ve CHP’yi zorda bırakan PKK yapılanmasının ayrıntıları ortaya çıktıkça Türkiye sarsılmaya devam ediyor. Tutuklanan PKK’lıların İBB’de nasıl işe alındığına dair ise CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun açıklamaları tekrar gündeme geldi. CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’ın yerel televizyon kanalı Amed TV’ye yaptığı açıklamada Kemal Kılıçdaroğlu’nun “dostlarımız” derken aslında İYİ Parti’yi değil, HDP’yi kast ettiğini söyledi. “DOSTLARIMIZ ÖZENLE SEÇİLMİŞ BİR KAVRAMDIR” Genel Başkanımız şunu söyledi: Biz bundan sonraki yolumuzu dostlarımızla yürüyeceğiz. Dostlarımızla iktidar olacağız ve ülkeyi yöneteceğiz. Genel başkanımız dostlarımız derken sadece millet ittifakındaki partileri kastetseydi millet ittifakı derdi. Kastı bu değil. Dostlarımızın çok geniş bir çerçeveyi ifade ettiğini söylüyoruz. Bu meselede siyasi parti adlandırması yapmak da sınırlayıcı bir şeydir. Dostlarımız özenle seçilmiş bir kavramdır. “NE YAPARSAK HDP İLE YAPACAĞIZ” Konuşmasında HDP’nin büyük baskı altında olduğunu söyleyen ve umutsuz olunmaması tavsiyesinde bulunan Tanrıkulu, “HDP büyük baskı altında. Bir taraftan genel başkanları tutuklu. Örgütleri baskı altında. Kapatma davası açılmış. Bunları gören bir parti olarak dostunuzuz, dayanışma içerisindeyiz. Umutsuz olmayın. Ne yaparsak beraber yapacağız. Bize güvenin” dedi.

1 2 ... 15 16 17 18 19 20 21 ... 98 99