27 Nisan Cumartesi 2024
3 yıl önce

Yayıncı kuruluş, kadına yönelik ayrımcı ifadeleri nedeniyle spor yorumcusu Melih Şendil ile yollarını ayrıldı

süper lig'in yayıncı kuruluşu beın sports, melih şendil, kadına yönelik ayrımcı ifadeler, yollar ayrıldı, spor yorumcusu

3 yıl önce

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İslam'a yönelik ifadeleri sonrasında AK Parti, CHP, MHP ve İyi Parti ortak bir bildiri yayımladı.

Hz. Muhammed, İslam, ak parti, chp, mhp, iyi parti, ortak bildiri, fransa cumhurbaşkanı emmanuel macron

3 yıl önce

CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın 'Türk ordusu satılmış' ifadelerine siyasilerden büyük tepki

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da CHP Milletvekilinin sözlerine şu sözlerle tepki gösterdi: "Geçmişte askeri vesayeti arkalarına alarak iktidar olanlar bugün milletin hizmetinde olan Türk Ordusuna dil uzatıyor. Bu çirkin dili reddediyor ve şiddetle kınıyoruz. Ülkemizin güvenliği, milletimizin huzuru için kahramanca mücadele eden ordumuza desteğimiz tamdır."

3 yıl önce

Mahkeme, "yalloz" ve "köpek gibi havlayan" şeklindeki ifadeleri hakaret saymadı

İstanbul Anadolu Adliyesi 58.Asliye Ceza Mahkemesi, siyasi saiklerle hareket ederek İstanbul milletvekili Ravza Kavakçı Kan hakkında "yalloz" ve "köpek gibi havlayan" şeklindeki ifadeleri hakaret saymadı

3 yıl önce

Bu ifadeler Ermenistan’dan değil HDP’den

Bu ifadeler Ermenistan’dan değil HDP’den: Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması: 24 Nisan 1915 günü, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin örgütü Teşkilat-ı Mahsusa tarafından 250 Ermeni aydın ve siyasetçi evlerinden alınarak zorla sürgüne gönderildi ve katledildi. Bu tarih, Ermeni Soykırımı'nın başladığı gün oldu. Ermeni halkı, binyıllardır yaşadığı anayurdundan sürülerek, büyük oranda katledildi. Anadolu Hristiyansızlaştırıldı. Soykırım neticesinde mülkiyet ve kültürel varlık kamu iradesiyle el değiştirdi. Türkiye Ermeni Soykırımı ile 106 yıldır yüzleşmedi. Yüzleşilmeyen suç tekrarladı, yüzleşilmeyen suç, bugünlere taşındı. Büyük suç cezasız kaldı, ayrımcılık ve nefret suçları sıradanlaştı. Ermeni Soykırımı her şeyden önce; insani, hukuki ve toplumsal bir mesele olarak bugün adil bir şekilde yüzleşilmesi ve kabul edilmesi gereken bir meseledir. Bu mesele hem iç siyasi hesaplaşmalara hem de dış siyasetteki politik muhasebe ve konumlanmalara kurban edilecek bir mesele değildir. Bu tarihsel, toplumsal ve insani meselenin, devletlerarası siyasette Türkiye ile yaşanan ilişkilerin ve politik konjonktürün bir sonucu olarak gündeme getirilmesi kabul edilemez. Ermeni Soykırımı bu topraklarda yaşandı ve adaleti bu topraklarda sağlanmalıdır.

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden Ercan Çankaya, sosyal medya hesabından başörtülü bir öğrenciye skandal ifadelerde bulundu

Boğaziçi Üniversitesi cephesinde sular durulmuyor. Atatürk Enstitüsü akademisyenlerinden Ercan Çankaya'nın, başörtülü bir öğrenciye sosyal medya hesabından verdiği nefret dolu yanıt büyük tepki topladı. Öğrencinin, "Başörtülü eğitim hakkının zaten bizlerin hakkı olduğunu, normalinin zaten bunun aykırılığına karşı geçmek olduğunu, bu yüzden size minnet etmek zorunda olmadığınızı anlayacaksınız." şeklindeki sözlerini alıntılayan Çankaya, tehdit niteliğinde ifadeler kullandı. "ÜNİVERSİTELERE GİREMEYECEKSİNİZ" Başörtüsüyle üniversiteye girilmemesi gerektiğini savunan Çankaya, "Senin türban üniversiteye girip girmemeni savunmak 'normal ya da anormal' sıfatlarıyla tanımlanabilecek bir konu değil. Basit bir yönetmelik meselesi. Bence girmemeniz gerekiyor, giremeyeceksiniz de. Bugünler geçici. Üniversitelerde gericilik yasaklanacak." dedi. Söz konusu ifadelere, "Üçüncü üniversitemi okuyacağım. Ağlayarak günlüğüne yazabilirsin." sözleriyle yanıt veren öğrenciye Çankaya'dan bir kez daha hadsiz bir yanıt geldi: "Dördüncüye yetişir bence 'türban' yasağı. Tadını çıkar."

2 yıl önce

Büyükada'daki tahliye gerginliğiyle ilgili art arda açıklamalar: Kaftancıoğlu'nun ifadeleri yalan ve iftiradır

Büyükada'da bulunan Şehir Hatları Vapur İskelesi'ndeki TÜGVA Adalar İlçesi Temsilciliği'nin İBB tarafından tahliye edilmek istenmesi üzerine polis ile zabıta ekipleri arasındaki gerginliğin ardından CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve beraberindekiler buraya geldi. Kaftancıoğlu, iskelenin önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada CHP’li İBB’nin mahkeme kararına aykırı bir şekilde zorla tahliye etmeye çalışmasını savundu. KAFTANCIOĞLU: TÜGVA'NIN TAHLİYE İŞLEMİNİN İPTALİ İÇİN BİR DAVA AÇMIŞLAR Kaftancıoğlu, "İBB, burayı incelediğinde görmüş ki kiralayan vakıf, burayı üçüncü kişilere devretmiş. Bu üçüncü kişiler, bir siyasi partinin ya da yandaşlarının ya da TÜGVA'lıların her kimse bilmiyoruz, burayı kullanmışlar. İBB, protokolde uygun olmayan işlemi yaptıkları için tahliyeleri yönünde tebligat yollamış. Tebligatın gereği yerine getirilmemiş. Yine İBB Başkanımız, yargıya başvurmuş. Tahliye işlemiyle birlikte TÜGVA'nın tahliye işleminin iptali için bir dava açmışlar. Bu davada TÜGVA, 27 Ocak 2021'de yürütmeyi durdurma kararı almış, tahliye sürecini durdurmuş. Ama İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nin 28 Mayıs 2021 tarihli ve 2021-158 sayılı kararı ile tahliye işleminin iptali ve yürütme durdurulması işleminin reddine karar verilmiş ve sürecin önünde hukuki hiçbir engel de kalmamış. Yani 16 milyon İstanbullunun olan Büyükada iskelesinin tahliye edilmesi gerektiği yargı eliyle de tescil edilmiş." dedi. TÜGVA BAŞKANI EMİNOĞLU: GENÇLERİMİZ BURADA DARP EDİLMİŞTİR TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu, yaptığı basın açıklamasında, “Canan Kaftancıoğlu'nun bütün kullandığı ifadelerin asılsız, yalan ve iftiradır. Gençler gasbedilmiş binalarını korumak için burada. Gençlerimiz burada darbedilmiştir. Bir polisimiz yaralanmıştır. TÜGVA olarak dünden beri büyük bir hukuksuzlukla karşı karşıyayız. 2018'den beri kiracı olarak kaldığımız Adalar İlçe Gençlik Merkezimiz hukuksuzca CHP'li İBB zabıtaları tarafından basılmış, vakfımıza ait olan eşyalar hiçbir tutanak tutulmadan kelimenin tam anlamıyla gasbedilmiş ve bilinmeyen bir yere götürülmüştür. CHP zihniyeti bu eylemiyle açıkça şunu söylemiştir; 'Biz hak, hukuku, kanunu tanımıyoruz. Biz istediğimiz kiracıyı çıkarır, malına da çökeriz.' Bu eylem tüm İstanbul'daki kiracıların hukukunun tehlikede olduğunu göstermektedir" ifadesini kullandı. TÜGVA'LI GENÇLER OLARAK NE HAKKIMIZI YEDİRİRİZ, NE DE SİZİN TEHDİTLERİNİZE BOYUN EĞERİZ" Eminoğlu, "CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, TÜGVA ve İBB arasında olan idari bir konuyu siyasallaştırıyor. CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ne yapmak istemektedir? Gençleri linç mi edeceksiniz Canan Hanım? Zaten militanınız gibi davranan zabıtalarınız, arkadaşlarımızı darbetti. Günü gününe kirasını ödediğimiz binaya çökecek misiniz Canan Hanım? Dün zabıtanız, bugün partilileriniz kira sözleşmesi devam eden binamıza tabiri caizse çökmeye kalktılar. Canan Kaftancıoğlu, geldiğiniz marjinal öğretilerde vandallıkla çapulculuk bir ahlak olmuş olabilir. Ama biz TÜGVA'lı gençler ne hakkımızı yediririz ne de sizin tehditlerinize boyun eğeriz. CHP İl Başkanı TÜGVA'nın neyinden rahatsız? Dinini ve milletini seven bir gençlik yetiştirmesinden mi? On binlerce gencimize Kur'an ve siyer eğitimi vermesinden mi? On binlerce gencimizin bilim insanı olarak yetiştirilmesinden mi? Teknofest'te Türkiye birincisi çıkarmasından mı rahatsız? Canan Kaftancıoğlu, neden rahatsızsınız? Ve neden sürekli yalan söylüyor, insanları provoke ediyorsunuz. Nerede o tahliye kararı? CHP'li İBB'ye karşı hakkını savunan biziz. Çiğnediğiniz hukuka ve kanunlara sahip çıkmaya çalışan biziz" diye konuştu. Eminoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: "İçerideki bilgisayarlarımızı, yazıcılarımızı, bütün printerlarımızı tabiri caizse gasbettikleri için içeride kalemle işte şu kağıtlara basın açıklamamızı yazmak zorunda kaldık. Bunların zihniyeti budur. Bunlar yalancıdır, bunlar iftiracıdır, gaspçıdır ve bunlar çökme zihniyetini devam ettirmektedir. Bu zihniyeti biz yüzyıllardır biliyoruz burada. Ve bu zihniyete karşı mücadelemizi son nefesimize kadar inşallah devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, açıklamasının ardından tekrar binanın önüne geldi. CHP Kaftancıoğlu, TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu'nun basın açıklamasını dinledikten sonra basın mensuplarına ikinci kez açıklama yaptı. Kaftancıoğlu, “Biraz önce açıklama yapan genç kardeşlerimi ben büyük bir dikkatle dinledim. Şöyle bir cümle kurdular. 'Canan Kaftancıoğlu, yalan söylüyor, tahliye belgesi nerededir? diye' Cumhuriyet Halk Partisi'nin genci olmak demek, halk için mücadele etmek demektir. Haklı mücadele etmek demek, boş ezberlenmiş cümlelerle biraz önce olduğu gibi slogan atmak değil, bilgiyle, belgeyle halkı vatandaşı aydınlatmak demektir. Bakın biz slogan atmıyoruz. Birilerinin dolduruşuna gelip ortamı provoke etmiyoruz. Sevgili genç kardeşim, orası gençlerin olsun, zaten biz bunun için mücadele ediyoruz" diye konuştu.

1 2