02 Mayıs Perşembe 2024
3 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’ndan AB ziyaretindeki protokol tartışmalarına ilişkin açıklama: Görüşmede uygulanan protokolde AB tarafının talepleri ve telkinleri karşılanmıştır

İşte Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamaları: Arkadaşlarımız teknik düzeyde istişarelerini devam ettiriyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Merkel'le, Sayın Macron'la gerçekleştirdirdiği görüşmeler malumunuz. Görüşmelerde her iki taraf da açık bir şekilde beklentilerini ifade ettiler. Bizim ve AB tarafının yaptığı açıklamalarda bu görülüyor. Biz, AB'den beklentilerimizi dile getirdik, artık somut adımlar atılması gerektiğini söyledik. PROTOKOL TARTIŞMASI Protokol konusuna gelecek olursak... Çok haksız ithamlar da var. Türkiye köklü bir devlettir, Türkiye ilk defa bir misafir ağırlamıyor. "AB TARAFININ TALEPLERİ DOĞRULTUSUNDA OTURMA DÜZENİ PLANLANMIŞTIR" Türkiye'de yapılan görüşmelerde uyguladığı protokol Türk misafirperverliğiyle uygulanır. Bu ziyarette de böyle oldu. Cumhurbaşkanımızın makamında yapılan görüşmede uygulanan protokolde AB tarafının talepleri karşılanmıştır, talepleri doğrultusunda oturma düzeni planlanmıştır, nokta... Türkiye ithamları olmasaydı bu kadar net açıklamayacaktık. Protokol birimlerimiz önceden bir araya geldi ve onların telkinleri ve talepleri karşılanmıştır.

3 yıl önce

Ermeni Vakıflar Birliği Başkanı Bedros Şirinoğlu, 1915 olaylarına ilişkin konuştu: ABD ve AB iyi niyetli yaklaşımdan uzak

Ermeni Vakıflar Birliği ve Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu, 1915 olaylarının yıl dönümü vesilesiyle ABD'de Beyaz Saray'dan Ermeni halkının acılarını paylaşma maksadıyla mutat açıklamanın beklendiğini dile getirdi. "Türkiye'de yaşayan Ermeni vatandaşlar olarak Türk, Ermeni ve uluslararası kamuoyuna seslenmek istiyoruz." diyen Şirinoğlu, şöyle devam etti: "Bir Türk vatandaşı olarak iki halk arasında sevgi, saygı, dostluğu büyütmeliyiz" "100 yıldan uzun bir zaman önce iki halk arasında yaşanan bazı acı ve üzüntü verici hadiselerin siyasi mercilerce ele alınarak kullanılmasını tasvip etmiyoruz. Acılarımızın gündelik siyaset tarafından araçsallaştırılmasına karşıyız. Tarihte yaşanan elim hadiseler, Ermenistan ve Türk devlet yetkilileri tarafından, yine tarafsız tarihçiler tarafından ele alınabilir. Ama meseleye siyasi saiklerle müdahil olanlar, ABD, AB ve diğer bazı ülkeleri iyi niyetli yaklaşımdan uzak görüyorum. Ermeni halkıyla empati yapmanın ön koşulu, Türk halkının onuruyla oynamak ya da Türkiye'ye yönelik hasmane tutumlar içerisine girmek olmamalıdır. Bir Türk vatandaşı olarak iki halk arasında sevgi, saygı, dostluğu büyütmeliyiz, kin ve nefrete alan açmamalıyız. Dış dünyadan yapılan siyasi müdahaleler bu arzu ve temennilere engel olmaktan başka bir işe yaramamaktadır." "Devletimize güveniyoruz" Bedros Şirinoğlu, Türkiye ve Ermenistan'ın karşılıklı anlayışla bu işi çözmesinin herkesin menfaatine olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Biliyoruz ki Ermenistan'da bugün çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ermenistan'ı Türkiye'ye karşı kışkırtanlar 100 yıl önce de aynı şeyi yapıyorlardı. Neticede 'Kim kaybetti, kim kazandı?' diye bakıldığında bu olaylarda hem Osmanlı Devleti hem Ermeni hem de Türk vatandaşları kaybetti. Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nin ferdiyiz. Devletimize güveniyoruz ve yabancı devlet adamlarının siyasi malzeme yaptığı, bizim için çok önemli olan 1915 olaylarının bağımsız komisyonlarda, tarihçiler tarafından ele alınmasını istiyoruz. Hadisenin tarafı olmayanların yapacağı her müdahale yaramızı deşmekten, onu kanatmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Mesele yalnızca Türk ve Ermeni halklarının uhdesindedir."

3 yıl önce

İşsizliğin çözümüne ilişkin her muhtarlığa özel kalem müdürü atanması önerisinde bulunan Kılıçdaroğlu yine kendisiyle çelişti: 10 milyon kişiye birden istihdam yaratamazsınız

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Manisa’da muhtarlarla buluşmasında işsizliğin çözümüne ilişkin her muhtarlığa özel kalem müdürü atanması önerisinde bulunmuş; "Muhtarlar için bari yanına bir kişi verin. 10 milyon işsizimiz var. Her muhtarlığa bir kişi, özel kalem müdürü olarak atanırsa mesele biter" demişti. ‘Muhtarlara özel kalem’ söyleminde de çark etti Daha önce terörle mücadeleden S-400 alımına, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlığından şehir hastanelerine kadar yaptığı birçok açıklamada, birbirinin zıttı söylemlerde bulunan Kılıçdaroğlu, 'Her muhtara özel kalem atanırsa işsizlik biter' söyleminde de kendisiyle çelişti. “10 milyon kişiye birden istihdam yaratılamaz” “Esnaf çocuklarıyla” video konferans yöntemiyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, "İşsizlik sorunu temel sorunlardan biridir. 10 milyon işsizimiz var. Süratle çözmek gerekiyor. Birden bire düğmeye bastığınız zaman, siz 10 milyon kişiye birden istihdam yaratamazsınız" dedi.

3 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan çalışma izin görev belgelerine ilişkin genelge

“Genelgeye göre; muafiyet kapsamında olmakla birlikte e-başvuru sistemi üzerinden belge alamayanlar için, 29 Nisan tarihli daha önceki Genelge ile yeni oluşturulan çalışma izni görev belgesi formunun işveren ve çalışan tarafından manuel düzenlenerek imza altına alınarak kullanılabilmesine ilişkin süre iki gün daha uzatılarak 7 Mayıs 2021 Cuma günü saat 24.00’e kadar kullanılmasına imkan tanındı. Genelge’de muafiyet kapsamında bulunanlara yönelik iki ayrı izin sistemi detaylı olarak hatırlatıldı. Buna göre; - Esas usul olan e-başvuru sitemi üzerinden 2 Mayıs saat 17.00’ye kadar 2.677.000 çalışma izni görev belgesinin verildiği, - Muafiyet kapsamında olmakla birlikte e-başvuru sistemi üzerinden çeşitli nedenlerle belge alamayanlar için ise işveren ve çalışanların taahhütlerinin ve imzalarının bulunduğu, yeni oluşturulan çalışma izni görev belgesi formunun geçerlilik süresi 7 Mayıs 2021 Cuma günü saat 24.00’e kadar uzatıldı. Ayrıca muafiyet alanında olmasına rağmen sistem üzerinden henüz çalışma izni görev belgesi alamayan; - İşyeri sahipleri, - Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar, - Kendi özel sandıklarına tabi olmaları nedeniyle sosyal güvenlik sisteminde kayıtları bulunmayan bankacılık sektörü çalışanları, için de yeni düzenlemenin yapıldığı ve bu amaçla Gelir İdaresi Başkanlığı ve Türkiye Bankalar Birliği başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarca gerekli entegrasyonların sağlandığı bildirilmiştir. Son olarak Valiler ve kolluk kuvvetlerince yürütülecek denetim faaliyetlerinde çalışma izni görev belgeleri detaylı olarak kontrole tabi tutulacağı ve herhangi bir suiistimalin tespiti halinde taahhütte bulunanlarla ilgili olarak gerekli idari/adli işlemler gerçekleştirileceği ifade edildi.”

2 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu: Olağanüstü toplanacak BM Genel Kurulu'nda İsrail saldırılarına ilişkin inşallah bir karar çıkartacağız

Çavuşoğlu, İsrail'in Gazze ve Mescid-i Aksa'ya saldırıları ile ilgili, "Hep böyle kınıyoruz ama ümmet adım atmamızı bekliyor." diyerek, "Olağanüstü toplanacak BM Genel Kurulu'nda (İsrail saldırılarına ilişkin) inşallah bir karar çıkartacağız." şeklinde konuştu. 

2 yıl önce

Azerbaycan, Ermenistan'ın sınırda çatışma yaşandığına ilişkin açıklamasını yalanladı

Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Ermenistan Savunma Bakanlığının Azerbaycan askerlerinin sınırda Ermenistan askerlerine ateş açtığı yönünde asılsız iddiada bulunduğu ifade edildi. Bugün öğle saatlerinde Ermenistan ordusuna ait personel dolu yedi kamyonun sınıra yaklaşmasının Azerbaycan askerleri tarafından uyarılarak önlendiği bildirilen açıklamada, "Birimlerimizin karşı tarafa ateş açmadığını kesin olarak belirtiyoruz" sözleri kullanıldı. Azerbaycan askerlerinin ateşi sonucu öldüğü iddia edilen Ermenistan askerinin kaza sonucu yaşamını yitirdiği, olayın Azerbaycan tarafıyla hiçbir ilgisinin bulunmadığı kaydedildi. Azerbaycan tarafının bu konuda Rus tarafı ile sürekli temas halinde olduğu ifade edildi.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli'den Atatürk'e hakaret iddiasına ilişkin açıklama

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Siyasi mücadelenin bir ahlakı olmalıdır. Siyasi mücadele dürüstçe, mertçe, adam gibi yapılmalıdır. Tarihin her devrinde, amaca giden her yolu meşru ve mubah görenler tehlike saçan irtibat ve iş birliği içine girmekten kaçınmamışlardır. Çünkü fazilet ve ferasetleri kuru, fikir ve fiilleri kördür." dedi. Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma Günü'nde il başkanlarıyla özlem giderdiklerini, ardından Merkez Yönetim Kurulu ile Merkez Disiplin Kurulu'nun ortak toplantısını gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Bir gün sonra da belediye başkanlarıyla bir araya gelerek içinden geçilen siyasi süreci ve belediyelerin ana meselelerini ele aldıklarını ifade eden Bahçeli, "Teşkilatlarımız diridir, dengelidir, dava mücadelesini yurdumuzun her köşesinde şevkle, heyecanla, inanmışlıkla ve ağız birliği içinde ifa etmektedir." diye konuştu. Bahçeli, partisinin diğer yetkili kurullarının faaliyetlerini azimle ve istikrarla sürdürdüğünü belirterek, şöyle konuştu: "Kalpleri mühürlü olanlar görmese de çalışıyoruz, çabalıyoruz, milletimize hizmetkarlıkta canımızı dişimize takıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışının rehberliğinde duruş göstermektedir. İstiyoruz ki, istiklal için birlik olalım. Diliyoruz ki, istikbal için dirlik içinde hareket edelim. Nihayetinde diyoruz ki, kazanan Türkiye, kazançlı çıkan Türk milleti olsun. Ne gidilecek bir yerimiz ne de terk edilecek bir toprağımız vardır. Ne sırt dönülecek bir insanımız ne de sırça köşklere değişilecek bir ülkemiz söz konusudur. Geleceğe umutla bakıyoruz, gelişmeleri ufuk derinliğiyle kavrıyoruz. "BİZ BU ÜLKEYİ KARŞILIKSIZ SEVDİK" Türkiye'nin hakkını görmeyen, Türk milletinin haysiyetini gözetmeyen her teklife, her tertibe, her teşebbüse, her tefrikaya karşıyız, kapalıyız. Duymayan varsa tekrar edeyim, biz bu ülkeyi karşılıksız sevdik. Biz bu milleti canımızdan aziz bildik. Biz bu cennet vatanı namus belledik." Türkiye'yi meşgul eden her sorunla ilgili düşüncelerinin, yapıcı önerilerinin MHP muhaliflerinin dahi bildiği ve tasdik ettiği bir gerçek olarak meydanda bulunduğunu aktaran Bahçeli, "MHP Milliyetçi Hareket Partisi olarak kendimize güveniyoruz, milletimize inanıyoruz." dedi. Türkiye'yi kötüleme yarışı içine girenlerin milli özgüveni aşındırmak isteyen "çorak zihniyetlerden" başkası olmadığını ifade eden Bahçeli, "Öldük, bittik, tükendik, mahvolduk, bizden bir şey olmaz teranelerine hapsolan süfli çevrelerin bizatihi Türk milletiyle ilgili sorun ve sıkıntıları olduğunu görmek ve deşifre etmek lazımdır. Bugünkü siyasi panoramadan bakınca zillet ittifakının çatısı altında buluşan partilerin içine düştükleri zaaf ve açmazların temelinde objektif bir değerlendirmeyle söylersek bu tespitimizin yattığı görülecektir." değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Siyasi mücadelenin bir ahlakı olmalıdır. Siyasi mücadele dürüstçe, mertçe, adam gibi yapılmalıdır. Tarihin her devrinde, amaca giden her yolu meşru ve mubah görenler tehlike saçan irtibat ve iş birliği içine girmekten kaçınmamışlardır. Çünkü fazilet ve ferasetleri kuru, fikir ve fiilleri kördür. İlkesizlerin bağımsız bir iradesi olamaz. İradesi esir düşenler için ülke ve ülkü diye bir meselenin esamisi okunamaz. Bu eyyamcı tipler gelene ağam gidene paşam diyecek kadar çıkarlarına düşkündür. Bunları kimler kafa kola almışsa, onlarla ahbap çavuş ilişkisine girerler. Zillet partileri, kağıttan kaplan olmaları şöyle dursun, zalimlerin elindeki yedili kozdur. İkbal kaygıları her şeyin önündedir. Yeter ki ağızlarına bir parmak bal sürülsün, her yeri içi boşaltılacak arı kovanı zannederler. Kapan üstünde peynir bile görseler, akara kokara bakmazlar, midelerine girecek bir lokmanın peşine düşerler. Sinek gibidirler, pekmezciyi hemen tanırlar. Kümesi iyi biliyor diye tilkiyi bekçi yapmaya kalkarlar. Gavurun ekmeğini yediler mi, kılıcını sallamaya başlarlar. Bunlara göre etek öpmekle dudak kirlenmez, eğilip diz çökmekle onur elden gitmez. Çobanla bir olup kuzuyu yerler, sonra da dönüp sahibiyle birlikte yas tutarlar. Hz. Ali'nin katili İbn-i Mülcem gibi ikiyüzlüdürler. Mescid-i Dırar'ın müdavimleri kadar fitnecidirler. Suret-i haktan görünseler de siret-i hakikatleri felakettir. Türkiye işte böylesi bir muhalefet yozlaşmasına alarm verici ölçüde maruzdur." ERKEN SEÇİM TARTIŞMASI Kılıçdaroğlu ve diğer yandaşları bu operasyonların siyaset ayağıdır. Biden'ın dümen suyuna giren, kanlı teknesine binen Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP'nin erken seçim isteği sahibinin sesidir. Türk milleti böylesi bir tuzağa düşmeyecektir. Oyun büyük, oyun sinsi, oyun karanlıktır. CHP yönetiminin makam ve koltuk uğruna Türkiye'nin karşısına geçmesi zillet değil de nedir! CHP Genel Başkanı bir an önce seçime gidilmesi isteniyor. Belli ki acelesi var, milletten korkulur mu diye soruyor. Desteksiz sallayan Kılıçdaroğlu, seçimlerin yapılıp yapılmamasıyla ilgili referandumdan bahsediyor. Yalan makinesi olmakla kalmıyor terör örgütlerinin neşesi olduğunu görmüyor, göremiyor. Kılıçdaroğlu masal anlatmasın. Mafyanın CHP'ye boyalı medyaya nasıl nüfuz ettiğini, kafese nasıl yerleştirdiğini görmeyen kalmamıştır. CHP yönetimi öyle bir hal almıştır ki düğüne götürseniz zurna beğenmezler. Tek ayak üstünde 40 yalan söylerler. Sayın Kılıçdaroğlu fazla zorlama, fazla hesap hatası yapma, ülkemizin erken seçim diye bir gündemi yoktur. Bunu da kiralık aklından çıkarma. Seçimlere bugün itibariyle 754 gün kalmıştır. TERÖRLE MÜCADELE Terörle mücadele alanında gösterilen başarılar milletimizi haklı olarak sevindirmektedir. 1 Ocak'tan bu yana yapılan 181 operasyon 1162 terörist etkisiz hale getirilmiştir. İhanetin bedeli hainlere ödettirilmektedir. PKK/YPG'nin beli kırılmıştır. Teröristlerin temizletilmesi konusunda üstün bir mücadele yürütülmektedir. Diken battığı yerden battığı zaman çıkarılacak, terör örgütlerinin kaynak ve üreme alanları yerle bir edilecektir. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizle gurur duymak, sonuna kadar destek vermek milli vecibedir. FETÖ'nün kalıntıları ve kripto elemanları yakalanıp cezalandırılacaktır. Hain teröristbaşı Gülen'in yeğeni olan Selahaddin Gülen, Türkiye'ye getirilmiştir. Vakit adalet önünde hesap verme vaktidir. FETÖ ile ilgili dosya sayısı 58 bin 720'dir. 1780 gündür süren mahkemelerin vicdanı rahatsız ettiğini ikazen söylemek isterim. Yargı reformlarının konuşulduğu bir dönemde FETÖ ve PKK'yı kapsamına alan adli süreçlerin bitirilmesi süratle temin edilmelidir. FETÖ'nün de PKK'nın da kökü kazınmalıdır. Terörle mücadelede hukuk sınırlarına bağlı kalarak icra edilmektedir. Toplumsal huzurumuzun kalıcılığı ve devamlılığı terörün hayatımızdan tamamen çıkarılmasına bağlıdır. Bugün mutfak yanıyorsa yarın söndürürüz. El birliği, güç birliği yaparız. Ekonomideki ağırlıkları birer birer söküp atarız ancak vatan yanarsa, ne karnımızı doyuracak sofra bulabilir. CHP yönetimi bağımsızlık ve bekamız risk altındayken hangi yangından söz açıyor. Suriye yaklaşık 10 yıldır iç savaş tünelindedir. Esad 2014'te yüzde 88 olan oyunu, yüzde 95.1'e çıkarmıştır. Şam'da halk sabaha kadar kutlama yapmıştır. Halk yoksul ve açtır, sefalet diz boyudur. İç savaş olmasaydı, bugünkü kara tabloya mahkum olurlar mıydı? Suriye trajedisinden hiç mi çekinmiyorlar? Rezil senaryoları da mı görmüyorlar? CHP zihniyetinin yatıp kalkıp mutfak demesi nasıl bir körlük, nasıl bir kütüklüktür? Yabancı gazeteleri okuyun, CHP'nin siyasi üslubuyla benzerliği hemen fark edeceksiniz. Biden, New York Times gazetesine verdiği demeçte muhalefeti desteklemesi zillet ittifakına atılmıştır pastır. ABD'nin 2022 bütçesinde savunma harcamaları kaleminde terör örgütü PKK'nın da bulunduğu programa 522 milyon dolarlık fon ayrılması müttefiklik ilişkisine dair şerefli bir tavır mıdır? Bize göre şerefli bir tavır değildir. Zillet ittifakına göre devletin ve milletin hakkını savunmak gibi bir gündem söz konusu değildir ama biz öyle değiliz, olamayız. Herkes eşittir Türkiye'dir. Terörle mücadele esnasında şehit olan kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Biden'ın zillet masasında elinden tuttuğu 7'li kozu ne olursa olsun Türkiye ite eyvallah etmeyecektir. ATATÜRK'E HAKARET İDDİASI Atatürk bizim simgemizdir, ona laf yoktur. Baş giderse börk gider, bir daha da geri gelmez. Atatürk'e tahammülsüzlük Türkiye Cumhuriyeti'ne tahammülsüzlüktür. Keskin önyargılarla Atatürk düşmanlığı yapmak hiyanete hizmettir. Atatürk alerjisini nasıl okumalıyız? Her güzel ve memnuniyet verici gelişmelerin yaşandığı dönemde suyu bulandıran, Müslüman kisvesi altında yapanların amacı provokasyondur. Gizli FETÖ'cü olup olmadıkları mutlaka incelenmelidir.  Herkes uyanık olmak zorundadır. Atatürk milli birliğimizin ortak paydasıdır. Atatürk'e dil uzatanlar daha iyi Müslüman olduğu mu sanıyorlar? Atatürk düşmanlığı yapmak ihanete hizmettir. Ey kendini bilmez akılsızlar, Atatürk'ümüzden ne istiyorsunuz!  Herkes bilsin ki Atatürk bizim ve milletimizin kırmızı çizgisidir. Atatürk Türkiye demek, Atatürk cumhuriyet demektir. Onu rahmetle anmak, ona saygı duymak, onun eserlerine sahip çıkmak her nesil için görevdir. Uyarıyorum; Atatürk'ten elinizi çekiniz. MHP, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e sonuna kadar sahip çıkacaktır.

2 yıl önce

CHP’li Çeviköz Radio France’nin HDP-PKK bağına ilişkin sorusunu cevapsız bırakıp hükümeti suçladı

İstanbul Milletvekili ve CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Radio France’nin sorularını yanıtladı. Çeviköz’e sorulan sorulardan biri HDP’ye açılan kapatma davası ve PKK’nın HDP ile olan ilişkisi oldu. Çeviköz: Haksızlıktır yanlıştır uydurulmuştur Çeviköz’e “HDP’nin PKK’nın siyasi vitrini olmakla suçlanıyor, ne düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Çeviköz, kendisine yöneltilen bu soruya net bir cevap vermedi. Bunun yerine kaçamak bir söylemde bulunarak, hükümetin muhalefeti sindirmek için “terörist” ifadesine sarıldığını öne sürdü. Çeviköz, “Haksızlıktır, yanlıştır, sıfırdan uydurulmuştur” ifadelerini kullandı. “HDP’nin benzer değerleri paylaştığını düşünüyorum” Çeviköz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin müttefiklerinin kim olacağına yönelik bir soruyu da “Türkiye'de demokrasiye inanan ve demokrasiyi yeniden tesis etmek isteyen partiler olacak” diyerek yanıtladı. HDP’nin de bu değerleri (solcu-laik) paylaştığını söyledi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 18 19