07 Mayıs Salı 2024
1 yıl önce

İngiliz Economist dergisi, Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın imzaladığı ortak bildiriyi "Erdoğan'ın zaferi" olarak yorumladı

Washington Post, flaşında, "Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğine itirazını bırakarak, ittifakın genişlemesinin önündeki yolu açtı" ifadesine yer verdi. Haber metninde ise söz konusu anlaşmanın Ukrayna savaşının ardından daha da önem kazandığına işaret edildi. New York Times, flaşında, "Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımına yönelik vetosunu kaldırarak bu ülkelerin, NATO üyeliklerinin önündeki diplomatik engeli kaldırdı" ifadesini kullandı. Haberde, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın terör örgütlerine destek vermeyeceği açıklaması öne çıkarılarak, bu ülkelerin NATO'ya katılımının önemi vurgulandı. CNN de flaşında, "Finlandiya Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliklerini destekleyeceğini duyurdu" ifadesine yer verdi. Haberde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında bugün yapılacak ikili görüşme de anımsatıldı. Fox News ise haberini "Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımına itirazını kaldırıyor." başlığıyla verirken söz konusu muhtıra, "önemli ilerleme" olarak nitelendirildi. İspanya'nın başkenti Madrid'de NATO Zirvesi'nin yapıldığı IFEMA Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen dörtlü görüşmenin ardından hazırlanan "Üçlü Muhtıra"ya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde imza atmıştı. İmza töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in huzurunda gerçekleşmişti.

1 yıl önce

İnsan Kaçakçılığı: İngiliz üniversitelerindeki yabancı öğrenciler ortadan kayboluyor!

İngiltere'ye öğrenci vizesi ile getirilen kişilerin kaybolması ve yüzlerce kilometre uzakta kötü koşullarda çalıştıkları tespit edildikten sonra üniversiteler insan kaçakçılığı konusunda alarma geçmeye çağrıldı. Yayımlanan bir raporda, öğrenci vizelerinin insan ticaretini kolaylaştırmak için kullanıldığı ve bu konuda dikkatli olunması gerektiği söylendi. İngiltere'de emek sömürüsü için önde gelen istihbarat kurumu Gangmasters and Labor Abuse Authority tarafından yayımlanan bir rapora göre, Greenwich, Chester ve Teesside üniversitelerindeki Hintli öğrenciler İngiltere'ye geldikten kısa bir süre sonra derslere katılmayı bıraktılar. ZORLA ÇALIŞTIRIYORLAR Yapılan başka bir araştırmaya göre İngiltere'ye gelen öğrencilerin pasaportlarına el konulduğu tespit edildi. Hindistan'dan gelen ve çok az İngilizce konuştuğu bildirilen öğrencilerin, 24 saatlik vardiyalarda ara vermeden çalışmaya zorlandıkları ve yemek yiyemedikleri iddia edildi. Londra merkezli bir yardım kuruluşu Focus on Labor Exploitation'da araştırma müdürü olan Meri Ahlberg, öğrenci vizesi alan kişilerin kötüye kullanılmasının İngiltere'de işgücü kıtlığı nedeniyle büyüyen bir endişe olduğunu söyledi.

1 yıl önce

İngiliz istihbaratından çarpıcı iddia: Rusya, daha önceki ayrılıkçı bölgeler ve yeni işgal edilen bölgelerde referandum düzenlemeyi planlıyor

Rusya'nın 24 Şubat'ta başlattığı Ukrayna'ya yönelik saldırılar devam ederken, İngiliz istihbarat kaynakları çarpıcı bir iddiada bulundu. İstihbarat kaynaklarına göre Rusya, daha önceki ayrılıkçı bölgeler ve yeni işgal edilen bölgelerde referandum düzenlemeyi planlıyor. İngiltere Savunma Bakanlığı 30 Temmuz'da yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın güneyindeki yeni işgal altındaki bölgelerde Rus tarafından atanan yetkililerin Moskova'nın artan baskısı altında olduğunu ve muhtemelen bu yıl Rusya'ya katılma konusunda referandum düzenlemeye hazırlandıklarını söyledi. Bakanlık düzenli bir istihbarat açıklamasında, "Yerel makamlar, büyük olasılıkla, seçmen kayıtlarını oluşturmak için, halkı kişisel bilgilerini açıklamaya zorluyorlar." ifadeleri yer aldı. HERSON'A ATANAN YÖNETİM GEÇEN AY AÇIKLAMIŞTI Ayrıca Rusya'nın, işgal altındaki bölgeleri geçici "sivil-askeri yönetim" olarak sınıflandırdığı belirtiliyor. Geçen ay, işgal altındaki Ukrayna şehri Herson çevresindeki bölgeyi yönetmesi için Moskova tarafından atanan askeri yönetim, Rusya'ya katılım konusunda referandum düzenlemeye hazırlandığını duyurmuştu. Karadeniz'deki önemli bir liman olan Herson, Moskova'nın Ukrayna'yı işgalini başlatmasından sadece haftalar sonra, Mart ayının başında Rus kontrolüne geçti. Rusya, 2014 yılında geniş çapta tahrif edildiğine inanılan tartışmalı bir referandumun ardından, Ukrayna'nın Kırım Yarımadası'nı yasadışı bir şekilde ilhak etmişti.

1 yıl önce

Terör örgütü PKK/YPG'den kaçmaya çalışan teröristleri ABD ve İngiliz ajanlarının sorguladığı ortaya çıktı

Türkiye'nin Suriye ve Irak'ın kuzeyinde yürüttüğü başarılı terörle mücadele sayesinde yok olma sürecine giren terör örgütü PKK/YPG'ye ABD ve İngiltere'den "ajan" desteği geldi. ABD VE İNGİLTERE PKK/YPG İÇİN AJANLARINI SAHAYA SÜRDÜ! Örgütten kaçmaya çalışan fakat kaçamadan yakalanan PKK'lı teröristleri ABD ve İngiliz ajanlarının sorguladığı ortaya çıktı. ABD ve İngiltere ajanlarının bu sorgularda PKK'lı teröristlerin örgütten kaçışlarının nedenlerine cevap aradığı belirlendi. ÖRGÜTTEN KAÇMAYA ÇALIŞAN TERÖRİSTLERE AJAN SORGUSU Yeni Şafak'ın haberine göre; Örgütten kaçışların tavan yaptığı PKK'nın imdadına yetişen ABD ve İngiltere, Suriye'de sorgu ajanlarını sahaya sürdü. PKK'nın Suriye'deki sözde istihbarat biriminde faaliyet yürütürken örgütten kaçan ve 2021 yılında güvenlik güçlerine teslim olan terörist H.M.D., ABD ve İngiltere ajanlarının sorgu faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. İtirafçı terörist, ABD ve İngiltere ajanlarının yabancı dil bilen teröristlere sorgulama eğitimi verdiğini anlattı. HM.D., Barış Pınarı Harekatı'ndan önce PKK'dan kaçmaya çalışıp yakalanan teröristlerin sorgularını yine PKK'lı sorgucu teröristlerin yaptığını söyledi. TESLİM OLAN TERÖRİST İTİRAF ETTİ Barış Pınarı Harekatı ve sonrasındaki SİHA operasyonlarıyla birlikte PKK'dan kaçmaya çalışıp yakalanan teröristleri PKK'lıların yerine ABD ve İngiltere ajanlarının sorgulamaya başladığını da itiraf etti. Terörist H.M.D., "ABD ve İngiltereli sorgucular sivil olarak gelirlerdi. Sorguya yalnız girerlerdi. İngiliz sorgu grubunda 3 erkek, ABD'li sorgu grubunda biri kadın 3 kişi vardı. Ayrım yapılmaksızın kaçmaya çalışan tüm PKK'lıların sorgularına bunlar girerdi. AJANLARDAN PKK RAPORU PKK'nın Suriye'deki cezaevlerini gezen ABD'li ve İngiltereli ajanlar örgütten kaçmaya çalıştığı için tutuklanan PKK'lılarla görüşüp rapor hazırlıyordu. Örgütten kopuşları önlemek için politika ve ideoloji üretiyorlardı. Buradaki amaç, örgütten kaçmak için fırsat arayan PKK'lı teröristleri ikna edip yada korkutup vazgeçirmeye çalışmaktı" dedi.

1 yıl önce

İngiliz Financial Times'ın Türkiye hazımsızlığı

Kendine özgü ekonomi modeliyle özellikle yatırım, istihdam alanında güçlenerek büyüyen Türkiye'nin bu büyük başarısı dünya tarafından da yakından takip ediliyor. İşsizlik rakamları son 2 yılın dibini görürken, Türkiye büyüme rakamlarıyla da dünyada ön plana çıkan ülkelerden oldu. Ancak Türkiye'yi faiz-enflasyon sarmalından kurtaracak model, bazı odakları ise rahatsız etmeye devam ediyor. Son olarak İngiliz Financial Times gazetesi, Türkiye'nin ekonomi başarısından rahatsız olduğunu gözler önüne seren bir analiz yayımladı. Analizde, Türkiye'nin kasasının dolu oluşu ve nakit sıkışıklığının olmayışı, "Erdoğan Türkiye'nin kasasını dolduruyor ama nasıl yapıyor bilmiyoruz" ifadeleriyle kaleme alındı. Analizde Türkiye'ye gelen yatırımlar kara para, kaçakçılık gibi şeylerle ilişkilendirilmeye çalışıldı. Yazının bir kısmında "Gerçek şu ki, net hata noksan kalemini neyin harekete geçirdiğini bilmiyoruz. Bu kalem gerçekte, altın satışları, döviz ve hizmet ticaretinin yanlış kaydedilmesi veya kaçakçılık gibi pek çok şeyi yansıtıyor olabilir. Ancak büyük bir sermaye akışı olduğunu tahmin ediyoruz" ifadeleri kullanıldı. 'RUS YATIRIMLARI TÜRKİYE'YE KAYDI' Türkiye'nin Rusya ile kurduğu ilişkilerden de rahatsızlık duyduğu bilinen Batı, Avrupa'nın yaptırımları sonrası Rus yatırımlarının Türkiye'ye kaymasından duyduğu hazımsızlığı da analizde gözler önüne serdi. Analizde, Rus parasının Türkiye'ye gelmesinin "Türk bankalarını mutlu" edeceği belirtildi. FONDAŞ MEDYA ÇANAK TUTTU Financial Times'ın Türkiye'nin uyguladığı ekonomi politikalarını hedef alan analizini Türkiye içerisinde de muhalif medya adeta köpürtme yarışına girdi. Sözcü ve Cumhuriyet gibi gazeteler, hazımsızlıkla dolu analize sarılarak, "Türkiye'ye kaynağı belirsiz para nereden geliyor?", "Türkiye'nin kasası nasıl doluyor?" gibi başlıkları manşetlerine taşıdı.

1 yıl önce

Filistin-İngiliz ortak soruşturmasına göre, Al Jazeera muhabiri Şirin Ebu Akile kasten öldürüldü!

Londra Üniversitesine bağlı araştırma kuruluşu "Forensic Architecture" ile Filistin El-Hak Kurumuna bağlı "Araştırmacı Mühendislik Birimi" olaya ilişkin ortak bir soruşturma yürüttü. "BÖLGEDE FİLİSTİNLİ SİLAHLI KİŞİLER YOKTU" Al Jazeera'nın haberine göre, soruşturma neticesinde "olayda kasıtlı, ısrarlı ve tekrarlanan bir şekilde ateş açıldığı, ateşi açan askerin hedeftekilerin gazeteci olduğunu görebilecek pozisyonda bulunduğu, çevredekilerin Ebu Akile'ye ilk yardımda bulunmasına engel olunduğu ve ateş açıldığı sırada bölgede Filistinli silahlı kişilerin olmadığı" gibi bir dizi sonuca ulaşıldı. Soruşturmada, gazetecilere ateş açılan ana ilişkin Al Jazeera'nın ve görgü tanıklarının elindeki görüntülerin ve 3 boyutlu ölçüm yönteminin kullanıldığı aktarıldı. EBU AKİLE KURTARILMAYA ÇALIŞILDIĞI SIRADA DAHİ 3 EL ATEŞ EDİLDİ Tüm verilerin eşzamanlı analiz edilmesi sonucunda; İsrail askerlerinin 3 defa ateş açtığı, ilkinde 6 el, ikincisinde 7 el, üçüncüsünde de 3 el ateş edildiği, ilk 6 el sırasında Al Jazeera çalışanı gazeteci Ali es-Sumudi’nin yaralandığı, 8 saniye sonra açılan ikinci ateşte Ebu Akile'nin öldürüldüğü, 2 dakika sonra bir sivilin Ebu Akile'yi kurtarmaya çalıştığı sırada da son 3 el ateşin edildiği ortaya çıktı. "İSRAİL ASKERLERİ, GAZETECİLERİ NET BİR ŞEKİLDE GÖREBİLİYORDU" Soruşturmada, olayda M4 model tüfeğin kullanıldığı ve bu tüfekte hedefi 4 kez büyüten bir dürbün olduğu, bu durumda da İsrail askerlerinin gazetecileri net bir şekilde görebildiği ve atılan kurşunların, hedeflerin baş bölgesini hedef aldığı bunun da korkutma ya da yaralama değil öldürme amacı taşıdığı sonucuna götürdüğü ifade edildi. Kurşun sesleri üzerinde yapılan analizlerin ateşin kaynağının İsrail tarafı olduğunu ortaya koyduğu, görüntülerde de bölgede silahlı Filistinlilerin bulunmadığının görüldüğü ve dolayısıyla ateş açılmasını gerektirecek bir durum olmadığının anlaşıldığı aktarıldı. "EBU AKİLE KASTEN ÖLDÜRÜLDÜ" El-Hak Kurumu Müdürü Şavan Cebbarin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu soruşturma kapsamında günlerce bilgi ve belge topladıklarını, bölgeyi havadan görüntülediklerini, en ufak ayrıntının dahi yakalanması için bölgeye pek çok kamera yerleştirdiklerini söyledi. Cebbarin, "Varılan ilk sonuçlara göre, Ebu Akile, İsrail askerlerinin görüş menzilindeydi ve kasten öldürüldü. Ebu Akile'nin yakınındaki ağaca 4 kurşun isabet etti ve kurşunlar arasındaki mesafe, gelişigüzel atılmadıklarını bilakis hedefe odaklanıldığını gösteriyor. Kurşunların isabet ettiği noktalar arasındaki en uzun mesafe 23 santimetre, diğerleri ise bundan daha kısa. Yaptığımız inceleme, Ebu Akile'ye isabet eden kurşunun diğer 4 kurşunla aynı türden olduğunu ve aynı yönden atıldığını ortaya koydu." dedi. Ortak soruşturmanın, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) nezdinde güvenilir ve bilimsel belgeler ihtiva ettiğini vurgulayan Cebbarin, UCM'nin olayla ilgili soruşturma açmasının mahkemenin başsavcısına bağlı olduğunu dile getirdi. Cebbarin, İsrail'in "olayda kasıt olmadığını ve bu olayla ilgili kimseyi yargılamayacağını" ilan ederek soruşturma kapısını kapattığını, bunun da gerçeklerin ortaya çıkmasını istemediğini gösterdiğini söyledi. Al Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri Şirin Ebu Akile (51), 11 Mayıs'ta İsrail güçlerinin Batı Şeria'da bulunan Cenin'deki mülteci kampına düzenlediği baskını takip ettiği sırada, İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü. Ebu Akile'nin yanında bulunan gazeteci Ali es-Sumudi de sırtından yaralanmıştı. Ebu Akile'nin ailesi ve avukatları bugün, Filistinli gazetecinin "öldürülmesinde sorumluluğu bulunanlara karşı soruşturma açması için" UCM'ye başvurmuştu.

1 yıl önce

Acun Ilıcalı'nın İngiliz takımı LGBT renklerine bürünecek! Ilıcalı’ya tepki yağdı…

Acun Ilıcalı'nın sahibi olduğu İngiltere Championship takımlarından Hull City, Twitter'da LGBT kampanyasını destekleyen bir açıklama yaptı. Açıklamaya göre İngiliz kulüp bundan sonraki maçlarda sosyal medya logosunu, köşe bayraklarını, kaptanlık bandını ve yedek oyuncu panosunu LGBT renklerine dönüştürecek. Ilıcalı'nın takımının aldığı bu karar, Türk futbolseverlerce sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutuldu. https://twitter.com/hullcity/status/1586044803346751489?s=46&t=F7Ohc_gUUykVa9DGuE3-7A

1 yıl önce

İngiltere'ye 'temiz para bulmaya' giden Kılıçdaroğlu'nun 'Man Adası' çelişkisi! İngiliz Krallığı'nın bir parçası olduğunu bilmiyor mu?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'un son zamanlardaki yurtdışı ziyaretleri siyasi kulislier karıştırdı.  Kılıçdaroğlu, son olarak İngiltere yolcusu oldu. Geçmiş dönemlerde iktidarın yurtdışı ziyaretleri için İngiltere'yi kastederek "Tefecilerden para alıyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, şimdi de kendisi "Temiz para bulmaya gidiyorum" diyerek İngiltere fondaşlarının yolunu tuttu.  "GRİ LİSTEDE OLDUĞUNU BİLMİYORDUM" Kılıçdaroğlu'nun bu tutarsız söylemlerinin ardından Londra'da bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Yapılan toplantıda A Haber muhabiri, "Temiz para bulmaya gidiyorum" diyen Kemal Kılıçdaroğlu'na kara para aklamada İngiltere'nin gri listede olduğunu hatırlattı. O anlarda Kılıçdaroğlu'nun tepkisi ve "Bilmiyordum" açıklaması sosyal medyada gündem olmuştu.  https://twitter.com/bugunguncel/status/1589264018325504001?s=46&t=AQ0fsmhpiHFSorG2QQAKQw MAN ADASI İDDİALARINI SÜREKLİ GÜNDEM YAPIYORDU Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sürekli Man Adası iddialarıyla provoke etmeye çalışıyordu.  Gazeteci Alpaslan Düven, sürekli Man Adası iddialarını dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu'na küçük bir hatırlatma yaptı. Bu hatırlatma sonrasında Man Adası üzerinden sürekli gündeme gelmeye çalışan Kılıçdaroğlu'nun "Kara para cenneti Man Adası'nın İngiliz Krallığı'nın bir parçası olduğunu bilmiyor mu?" sorusu akıllarda yer edindi. "Man Adası! Sayın Kılıçdaroğlu,size Man Adası hakkında bilgi vereyim. "Man Adası (İngilizce: Isle of Man,İrlanda Denizi'nde, Britanya Adaları'nın coğrafî merkezinde yer alan ada. Birleşik Krallık'a dâhil olmamakla beraber Taç toprakları olarak kraliyete bağlıdır" (İnternet)" https://twitter.com/duvenalpaslan/status/1588906597950312448?s=46&t=AQ0fsmhpiHFSorG2QQAKQw

1 2 3 4 5 6