17 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

İsviçre'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef gösteren pankarta ilişkin dava başladı

25 Mart 2017'de düzenlenen mitingde, siyah fon üzerine hazırlanmış pankartta, başına silah doğrultulmuş Erdoğan'ın fotoğrafı ve "Erdoğan'ı öldürün" yazısı, altında da "Kendi silahlarıyla" ifadesi yer almıştı. İsviçre basınındaki bilgilere göre, Bern Savcılığı, olayda sorumluluğunu tespit ettiği 4 sanık hakkında Mart 2021'de bir ceza kararnamesiyle suç işlemeye ve şiddete alenen tahrik suçundan ceza tayin etmişti. Suç konusu posteri hazırlayan ve İsviçre basınında "sol kanattan aktivistler" olarak takdim edilen zanlıların itirazı üzerine duruşma açılmasına karar verilmişti. Bern Bölge Mahkemesinde görülen davada, 4 zanlının yargılanmasına bugün başlandı. Edinilen bilgiye göre, mahkememin kararını bu hafta sonuna kadar veya gelecek pazartesi açıklaması bekleniyor. Savcılık makamı, 4 zanlı hakkında hazırladığı iddianameyi, "özel hayatın gizliğinin korunması" gerekçesiyle basınla paylaşmadı. İsviçre basınının ilgi gösterdiği davada, mahkeme girişinde basın mensuplarına zanlılara ilişkin hiçbir bilgi yayımlamayacaklarına dair belge imzalattırıldı. Mahkeme içinde ve dışında, İsviçre polisinin yoğun güvenlik önlemleri aldığı görüldü. Zanlıları desteklemeye gelen küçük bir grup ise mahkeme salonu önünde gösteri yaptı. DIŞİŞLERİ, İSVİÇRE'DE ERDOĞAN'I HEDEF ALAN GÖSTERİYİ PROTESTO ETMİŞTİ Bern'de terör örgütü PKK yandaşlarınca miting düzenlenmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedef gösterilerek "Kill Erdogan (Erdoğan'ı öldürün)" pankartı açılması Ankara'da tepkiyle karşılanmıştı. Dışişleri Bakanlığı, İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi'nin Yardımcısı'nı çağırarak, terör örgütü yandaşlarının Bern'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan gösteri düzenlemesini protesto etmişti. Bakanlık, 26 Mart 2017'de İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Walter Haffner'in şehir dışında olması nedeniyle yardımcısını çağırarak Türkiye'nin konuyla ilgili tepkisini iletmişti. İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI SORUŞTURMA BAŞLATMIŞTI İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da 27 Mart 2017'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef gösteren pankartı açan şüpheli ya da şüpheliler hakkında soruşturma başlatmıştı. Söz konusu pankartı açan şüpheli veya şüpheliler hakkında "terör örgütüne üye olmak", "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından işlem yapılacağı kaydedilmişti. Savcılığın, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gönderdiği yazılı talimatta başlatılan soruşturma kapsamında, suça konu olayla ilgili pankartı açan şüphelilerin kimlik ve kişisel bilgilerinin tespit edilerek Başsavcılığa gönderilmesi istenmişti.

2 yıl önce

CHP'li Oğuz Kaan Salıcı'dan HDP-PKK ilişkisi sorusuna kaçamak cevap: Biz karar veremeyiz

HDP vekili Semra Güzel'in PKK kampında terörist sevgilisiyle fotoğraflarının ortaya çıkması tartışılmaya devam edilirken, CHP'den HDP-PKK bağına ilişkin yine net olmayan bir açıklama geldi. "BİZ KARAR VEREMEYİZ" HaberTürk yayınına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, "HDP’nin terör örgütüyle ilişkisi olduğunu değerlendiriyor musunuz?" sorusuna "O bizim oturup karar verebileceğimiz bir şey değil" cevabını verdi. "İLİŞKİLERİ VARSA..." "Eğer ilişkileri varsa" diyerek kaçamak bir ifade kullanan CHP'li Salıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: Eğer HDP’nin terör örgütüyle bir ilişkisi varsa bu ilişki ayan beyan açıksa yasalarda tanımlanan nokta üzerinden gereken şey yapılır. Eğer ortada terörle iç içe geçmiş bir siyasi parti, herhangi bir siyasi parti varsa onunla ilgili gereken yapılır. Gereken, yasalar neyi gerektiriyorsa odur.

2 yıl önce

HDP'den Semra Güzel skandalına savunma: İlişkileri terörden değil aşktan!

HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in PKK'lı teröristle sözlü olduğunu ve PKK'nın "Değer Ailesi" kontenjanından milletvekili yapıldığını biliniyor. Skandal gelişmenin ardından Semra Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı fezlekesi Meclis'e ulaştı. TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" iddiasıyla hazırlanan iki dokunulmazlık dosyasını görüşmek için toplandı. Hazırlık komisyonu kurulması kararlaştırıldı. Komisyon raporunu 1 ay içinde açıklayacak. 'DUYGUSAL İLİŞKİ' SAVUNMASI! Basına kapalı yapılan Karma Komisyon toplantısında, edinilen bilgilere göre HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş, Güzel’le öldürülen terörist Volkan Bora arasında ‘duygusal ilişki’ bulunduğunu belirterek, Güzel’in bu ilişki sebebiyle suçlanamayacağını savundu. Beştaş’ın “Güzel ve Bora Harran Üniversitesinde öğrenciyken tanışmışlar ve sonra nişanlanmışlar. Aralarındaki ilişki terör değil; duygusal ilişki. Dosyadaki fotoğraflar da nişanlısı ile görüşmeye gittiğinde çekilmiş. Gittiğinde dört gün kalmış ve dönmüş. Bu resimler 2019 yılında emniyet tarafından bulunmuş. Savcılıkta da var. Ta ki bugüne kadar bir işlem yapılmıyor. Sonra fotoğraflar sızdırılıyor ve fezleke geliyor” dediği öğrenildi. BİR AYLIK SÜRE VAR Komisyon en geç bir ay içinde dokunulmazlık fezlekesi üzerindeki çalışmasını tamamlayarak, rapor yazacak. Güzel, hem ‘Hazırlık Komisyonu’nda hem de ‘Karma Komisyon’da savunma yapabilecek.

2 yıl önce

Evlat nöbetindeki baba: “Gidip PKK ile ilişki yaşayıp, gelip Meclise milletvekilliği yapıyor”

HDP İl Başkanlığı önünde nöbet tutan ailelerin umutlu bekleyişi devam ediyor. Parti binası önüne gelen anneler, 41'inci haftada da oturma eylemine katıldı. Kar yağışı ve dondurucu soğuğa rağmen "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter, bırakın evlatlarımızı" ve "Artık yeter, yakamızdan düşün" yazılı dövizler açan anneler, HDP ve PKK aleyhine slogan atarak tepki gösterdi. "GİDİP PKK İLE İLİŞKİ YAŞAYIP, GELİP MECLİSE MİLLETVEKİLLİĞİ YAPIYOR" 2016 yılında okuldan kandırılarak götürüldüğünü belirttiği oğlu Atilla Özcan için eyleme devam eden baba Şemsettin Özcan, HDP'ye destek verenlere lanet okudu. HDP'nin zalim, dinsiz ve imansız olduğunu söyleyen Özcan, "PKK'da aynı HDP gibidir. Gidip PKK ile ilişki yaşayıp, gelip Meclise milletvekilliği yapıyor. Yazıklar olsun size. Yeter bu kadar, bize işkence yaptınız. Kürt davasıymış. Bu ne Kürt davasıdır? Kürt davası yok burada. Askerimiz, polisimiz bizim gözümüzdür, bizim çocuğumuzdur. Bizim içimizde yabancı yok. Türk bayrağı hariç bize başka bir bayrak gerekmez. Sadece bayrağımızın altında yaşayan vatandaşımızla kardeşiz" dedi. "KARDEŞİMİ HDP GÖTÜRÜP PKK'YA SATTI" Kardeşi için eyleme katılan Ümit Özcan da, "Kardeşim Atilla Özcan için buraya geldim. Kardeşimi HDP götürdü PKK'ya sattı. Kardeşim gelene kadar kar kış demen buradan kalkmayacağız. Biz sonuna kadar kararlıyız. Biz eylemimize sonuna kadar devam edeceğiz. Biz buradan kalkmayacağız. Kardeşim beni duyuyorsan kaç gel, orası senin yerin değil. Senin yerin Türkiye Cumhuriyeti'nin yeridir. Devletimize, polisimize, askerimize teslim ol" ifadelerini kullandı. Oğlu Mehmet Emin Teker için eylemini sürdüren anne Gülbahar Teker ise, "Kar kış demeden çocukları bekliyoruz. Biz gitmiyoruz. Buradayım. Biz kararlıyız. Bir çocuk dağda kalana kadar buradayız. Seni bekliyorum oğlum, gitmiyorum. Sen gelene kadar buradan gitmeyeceğim. Korkmuyorum. Oğlum, ben ve kardeşin hastayız, gel bize sahip çık" diye konuştu. Anne Gülbahar Teker, gözyaşlarına boğularak HDP binasına yürüdü. Anne Teker'i polisler güçlükle sakinleştirdi. Gözyaşları arasında HDP'ye lanet okuyan anne, oğluyla birlikte oturduğu merdivenlerde 'Kahrolsun HDP, kahrolsun PKK' sloganı attı.

2 yıl önce

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Türk İHA'sı itirafı: Ders çıkartmalıyız

Türkiye'nin gelişen askeri teknolojisi ve savunma gücüyle ilgili rapor ve yazılara bir yenisi eklendi. Avrupa Dış İlişkiler Konseyinde "Türkiye'nin Drone Diplomasisi Avrupa İçin Ders Niteliğinde" başlıklı bir yazı yayımlandı. Yeni Şafak'ın haberine göre, Yazıda şu ifadelere yer verildi: "DIŞ POLİTİKA ARACI" "Türkiye, insansız hava araçlarının nasıl güçlü bir dış politika varlığı olabileceğini gösterdi. Türk İHA'larının askeri yeteneklerine rağmen en önemli etkileri Türkiye'ye sağladıkları ekonomik fırsatlar ve siyasi kaldıraç olabilir. Etkinliği ve satın alınabilirliği sayesinde, Türk insansız hava araçları, tamamen askeri bir varlıktan ziyade Ankara'nın dış politika stratejisinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Avrupalılar bu stratejiye uyum sağlayacaklarsa, Türkiye'nin insansız hava araçlarından nasıl askeri ve diplomatik faydalar sağladığını anlamaları gerekiyor." "HEM UCUZ HEM ETKİLİ" "Türk İHA'ları hem ucuz hem de etkili. Bir TB2'nin maliyeti yaklaşık 5 milyon dolar. Amerikan yapımı bir MQ-9 Reaper ise 20 milyon dolar ve daha gelişmiş bir ABD yapımı Protector RG Mk 1 ya da Çin'in Wing Loong'u gibi diğer düşük maliyetli modellerin aksine, Türk İHA'ları Batılıların tüm yeteneklerini fiyatın çok altında sağlıyor. Dolayısıyla, şaşırtıcı olmayan bir şekilde Türkiye, daha önce ABD, İsrail ve Çin'in hakim olduğu bir sektörde önemli bir rol kazanıyor." "Türk İHA diplomasisinin büyümesi, Avrupa için askeri ve diplomatik dersler içeriyor. Avrupa Birliği ve üye devletlerin, insansız hava araçlarının jeopolitik ve ekonomik sonuçlarını belirlemesi gerekiyor. Avrupa devletleri bu teknolojiye daha fazla kaynak yatırmalı ve rakiplerinin sektöre hakim olmaya devam etmesine izin vermemeli."

2 yıl önce

Birbirlerinden haberleri yok! İBB’de ‘suikast’ önlemleri çelişkisi! Murat Ongun: ‘uyardılar’ Ekrem İmamoğlu: ‘uyarmadılar’

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dün akşam katıldığı canlı yayında kendisine yönelik suikast iddiaları olduğunu ancak İçişleri Bakanlığı’nın gerekli önlemleri almadığını iddia etti. İBB Sözcüsü Murat Ongun ise, iddiaların gündeme geldiği dönemde İçişleri Bakanlığı tarafından uyarıldıklarını ve gereken tüm önlemlerin alındığını açıklamıştı. “BENİ UYARMADILAR” IŞİD sorumlusu Kasım Güler’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve kendisine yönelik suikast planını açıklamasına değinen İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere hiçbir yetkilinin kendileriyle iletişim kurmadığını iddia etti. Suikast planının vahimliğini anlatan İmamoğlu, “Bu ortamda İmamoğlu’nun etrafındaki insanları da mı düşünmüyorsunuz?” ifadelerini kullandı. İMAMOĞLU’NU BU DEFA KENDİ SÖZCÜSÜ YALANLADI Geçtiğimiz yıl da İmamoğlu’na DAEŞ tarafından suikast yapılacağı iddiaları gündeme gelmiş, iddialar sonrası İBB Sözcüsü Murat Ongun yaptığı açıklamada İçişleri Bakanlığı tarafından uyarıldıklarını ve gereken tüm önlemlerin alındığını açıklamıştı. Ongun paylaşımında, “23 Kasım 2020 tarihinde resmi makamlarca bir terör örgütüne yönelik istihbari faaliyetlerde, İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yönelik eylem talimatı verildiği bilgisi tarafımıza ulaştırılmıştır. Bilgi dahilinde mevcut önlemler korunmuş ve hassasiyet artırılmıştır. Tarafımızda herhangi bir eylemcinin yakalandığı bilgisi mevcut değildir. Başkanımızın açık kaynaklarda görüleceği üzere rutin programları ihbar tarihinden beri sürmektedir” ifadelerini kullanmıştı.

2 yıl önce

İSKİ yine mağdur etti! Kamyonet toprakla doldurulan çukura saplandı

Olay, saat 11.00 sularında İstanbul'un Küçükçekmece ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde yaşandı. İSKİ EKİPLERİ ÇUKUR KAZIP TOPRAKLA DOLDURDU Edinilen bilgiye göre, kamyonetiyle iş yerine giden sürücü Özmen Develioğlu, park halindeki araca çarpmamak için sağa kırdı. KAMYONET SAPLANDI Develioğlu, İSKİ'ye bağlı ekiplerin kazıp, üzerini toprakla kapattığı yere saplandı. Neye uğradığına şaşıran Develioğlu, hemen dışarı çıktı. Sürücü Develioğlu, kazayı yara almadan atlatırken, aracında hasar oluştu. Araç nedeniyle sokak bir süre araç trafiğine kapandı. Çukura saplanan kamyonet sürücü ve arkadaşları tarafından kurtarıldı. "MAĞDURUM NE YAPMAM LAZIM" Çalışmanın yarım bırakılmasına tepki gösteren sürücü Özmen Develioğlu, "Dükkanımdan diğer dükkanıma gitmekteydim, sol tarafımda araba vardı, geçecek yol yoktu. Sağ tarafıma kırdım, çukurun üstünü kumla, çamurla doldurmuşlar, arabam çukura düştü. Ben mağdurum ne yapmam lazım. Şuan işe gidemiyorum" diye konuştu. "AKŞAMA KADAR ÇALIŞTILAR AMA HİÇBİR ŞEY YAPTIKLARI YOK" Öte yandan kazı çalışmasının yarım bırakılmasına tepki gösteren mahalle sakini kadın, "Dün kazıldı, akşama kadar çalıştılar ama hiçbir şey yaptıkları yok. 3-4 kişi vardı, ben bilmiyorum. Geçememiş, sabah çok arabalar arka arkaya geçememiş. Öyle de olmaz ki" dedi.

2 yıl önce

Beyaz Saray: Petrol fiyatlarındaki artışa ilişkin tüm seçenekler masada

Sözcü Psaki, günlük basın brifinginde, petrol fiyatlarındaki artış karşısında Beyaz Saray'ın nasıl tedbirler aldığını değerlendirdi. Psaki, müttefik ülkelerle görüşmek de dahil tüm seçeneklerin masada olduğunu ve bunları tek tek değerlendirdiklerini belirtti. Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 90 doların üzerine çıkmış, fiyatlardaki kısmi yükselişte güçlü seyreden küresel petrol talebi, Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin yükselmesi ve ABD'deki soğuk hava şartlarının arz daralmasına yol açacağı endişelerinin etkili olduğu belirtilmişti.

1 2 ... 11 12 13 14 15 16 17 ... 39 40