03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

Kanada'da İslamofobik saldırıya İbrahim Kalın'dan tepki: Bu korkunç gidişat ve barbarlık durdurulmalıdır

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Kanada'nın Ontario eyaletine bağlı London kentinde gerçekleşen ve bir minibüs şoförünün aracını kaldırımdaki yayaların üzerine sürdüğü saldırıyla ilgili Twitter hesabından açıklama yaptı. Kalın, yaptığı açıklamada "Kanada'da aracını kaldırımdaki yayaların üzerine süren ve 4 Müslümanı öldüren kişinin, İslamofobik saiklerle hareket ettiği açıklandı. Bu, üretilmiş korkunun nefrete, nefretin düşmanlığa ve şiddete dönüşeceğinin en son örneğidir. Bu korkunç gidişat ve barbarlık durdurulmalıdır" ifadelerini kullandı. NE OLMUŞTU? London Polis Şefi Steve Williams, düzenlenen basın toplantısında, dün gece gerçekleşen ve aynı aileden 4 kişinin öldüğü, 1 çocuğun ağır yaralandığı olaya ilişkin, "Kurbanların, İslam inancından dolayı bu saldırıda hedef alındığına inanıyoruz." dedi. Saldırının kasıtlı bir eylem olduğuna inandıklarını kaydeden Williams, aynı aileden 4 kişinin hayatını kaybetmesini "yıkıcı bir kayıp" olarak niteledi, saldırı hakkında bilgisi olan vatandaşların yetkilileri aramaları çağrısında bulundu. AYNI AİLEDEN 4 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ Kanada'nın Ontario eyaletine bağlı London kentinde, dün gece, aracını kaldırımdaki yayaların üzerine süren minibüs sürücüsü, biri 15 yaşında kız çocuğu olmak üzere 4 kişinin ölümüne ve 9 yaşındaki bir erkek çocuğunun da ağır yaralanmasına neden oldu. 20 yaşında olduğu belirtilen Nathanial Veltman adlı sürücü, olayın gerçekleştiği yerden yaklaşık 6 kilometre uzakta Cherryhill Bulvarı'nda yakalanarak gözaltına alındı. Bugün çıkarıldığı mahkemede Veltman hakkında, 4 cinayet ve bir cinayete teşebbüsten dava açıldığı, terörizm suçlamasının da davaya eklenebileceği bildirildi.

2 yıl önce

Fransa'da aşırı sağcı derginin farklı etnik kökenden bebekleri kullandığı ırkçı kapak tepki topladı: Rezil, İslamofobik paçavra

Aylık yayımlanan Causeur dergisi, eylül sayısının kapağında, farklı etnik kökenleri yansıtan 5 erkek bebeğin fotoğrafını kullandı. Fotoğrafın üstünde "Gülün, iyi yer kaptınız" ifadeleri yer alırken, alt tarafta ise derginin bu ayki konusunun, Fransa'nın nüfus değişimi olduğunu anlatan "Limoges'dan Nimes'e. Belge ve rakamlarla Fransa'nın yeni demografisi" yazısı kullanıldı. Dergi, "İyi yer kaptınız (Vous etes grand-remplaces)" ifadesiyle, ırkçı, yabancı düşmanı, aşırı sağcı yazar Renaud Camus'un, Fransız ve Avrupa nüfusunun yerini yakın gelecekte öncelikle siyahi Afrika ile Kuzey Afrika kökenlilerden oluşan Avrupalı olmayan bir nüfusa bırakacağına dair "Büyük İkame (Grand Remplacement)" adlı komplo teorisine atıfta bulundu. Bakan Moreno'dan "rezil" nitelemesi Kadın-Erkek Eşitliğinden Sorumlu Bakan Elisabeth Moreno, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Causeur dergisinin kapağını "rezil" olarak niteledi ve "Büyük İkame" adlı komplo teorisinin kökeninde katıksız bir ırkçılığın yattığını vurguladı. Moreno, bakanlıklar arası ırkçılık ve antisemitizm karşıtı delegasyonun, derginin yayınıyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. İktidardaki Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM) partisinden Christophe Castaner ise Causeur dergisinin çocukları hedef alan bir ırkçılığı kapağına taşıdığına dikkati çekerek, tüm çocukların aynı haklarla doğduğu ve ayrımcılığın her zaman suç olacağı bir Fransa'yı savunmaktan gurur duyduğunu kaydetti. "İslamofobik paçavra" Cumhurbaşkanı adayı Sandrine Rousseau'nun sözcüsü Thomas Portes de derginin kapağını "aşağılık" olarak yorumladı ve bu ırkçı yayın için Causeur'e derhal bir yaptırım uygulanması gerektiğini aktardı. Gazeteci Aude Lancelin ise "İslamofobik paçavra" olarak nitelediği Causeur dergisinin, bebekleri yeterince beyaz görmeyerek, ırkçılığı katladığının altını çizdi. Causeur dergisinin genel yayın yönetmeni Fransız feminist gazeteci Elisabeth Levy, Ekim 2020'de, Fransa'daki başörtüsü tartışmalarına katılarak, başörtüsünün, Fransa'nın düşmanlarının üniforması olduğunu ileri sürmüş, ülkedeki başörtülü Müslümanların, 16 Ekim 2020'de başı kesilerek öldürülen öğretmenin anısına saygı için birkaç günlüğüne başörtülerini çıkartabileceğini söylemişti.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’ndan Batı’nın İslamofobik saldırılarına tepki: İfade özgürlüğüyle alakası yok

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başlıkları: İstanbul'daki görüşmeden sonra umutlarımız artmıştı. Ancak Buça'dan gelen görüntüler sonrası umudumuz azalmıştı. Ancak ne olursa olsun savaşı durdurmamız lazım. Batı'nın İslamofobik saldırıları Ramazan ayında artışın tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Biz Müslümanlar olarak ırkçı saldırıların insanlık suçu olduğuna inanıyoruz. Her türlü saldırının karşısında olmalıyız. Her türlü ırkçılığa karşı mücadeleyi de sürdürmemiz gerekiyor. Düşünce ya da ifade özgürlüğü olarak görülüyor. Kutsala ya da camiye saldırmak ifade özgürlüğü değildir. Bu neo Nazi'nin bir göstergesi. PKK sahip çıkarken de böyle söylüyorlar. DAEŞ'e fırsat vermiyorlar ama. Biz bakanlık olarak tepkimizi ortaya koyuyoruz.

1 yıl önce

Almanya'da bu yılın ilk üç ayında 83 İslamofobik suç işlendi

Federal Hükümet, Sol Partinin soru önergesine verdiği cevapta, bu yılın ilk çeyreğinde Federal Suç Dairesine 83 "İslamofobik" suç bildirildiğini ve bunlardan dolayı 5 kişinin hafif yaralandığını belirtti. Söz konusu 83 suçun 8'inin İslami mekan ve camilere karşı işlendiği kaydedildi.

1 yıl önce

İsveç'ten sonra şimdi de Hollanda! İslamofobik Pegida'nın Hollanda'daki temsilcisi Kur'an-ı Kerim yırttı!

İsveç'teki Kur'an-ı Kerim yakma skandalına bir yenisi daha eklendi. İslam düşmanı Rasmus Paludan'ın polis kalkanı eşliğinde Kur'an-ı Kerim yakmasına tepkiler sürerken Hollanda'da da İslam'a yönelik saldırıları ile bilinen Pegida Kur'an-ı Kerim'i yırtarak katıldı. MEGAFONLA SKANDALI DUYURA DUYURA YÜRÜDÜ İslam karşıtı rezil eylemlerle anılan Pegida'nın Hollanda'daki temsilcisi Edwin Wagensveld, elinde megafonla skandal eylemini duyura duyura yürüdü ve ardından da Kur'an-ı Kerim'i yırtıp yere attı. POLİS GELMEDİ Daha önce iki kez bu eylemi gerçekleştirmek isteyen Wagensveld, gözaltına alınmıştı. Bu eyleminde ise polis ortada bile yoktu. İSVEÇ POLİSİ DE PALUDAN'I KORUMAYA ALMIŞTI İsveç'te de Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Paludan, iğrenç eylemini yaparken İsveç polisi kendisini korumaya almış ve kimsenin yaklaşmasına izin vermemişti. İsveç yönetimi, Kur'an yakmanın fikir özgürlüğü kapsamında olduğunu açıklamış, İsveç savcılığı da soruşturmaya gerek olmadığı kararı vermişti.