Son Dakika:
İstanbullu vatandaşlar, son günlerde Halk Ekmek büfelerinde ekmek bulamadıkları gerekçesiyle CHP yönetimindeki İBB'ye tepki gösterdi. Bir vatandaşın kamerasına yansıyan görüntülerde, bir Halk Ekmek büfe yetkilisi, neden ekmeğin olmadığı sorusuna, "Yollamıyorlar abi, düşünseler yollarlar" cevabını vermişti. Bir başka vatandaş ise evinin hemen önünde yer alan Halk Ekmek büfesine kasıtlı olarak ekmek getirilmediğini ve bu nedenle de uzun kuyrukların oluştuğunu görüntülemişti. Kamuoyuna yansıyan gelişmeler sonrası bugün bir açıklama yapan İBB Sözcüsü Murat Ongun, fabrikalarının tam kapasiteyle her gün 1.6 milyon ekmek ürettiğini duyurdu. İBB'DE 'EKMEK' ÇELİŞKİSİ: ÜRETİM 1 MİLYON ADET AZALTILMIŞ Ongun'un paylaşımı ise Halk Ekmek Yönetim Kurulu Başkanvekili Özgen Nama ile çelişti. Nama, 8 Ocak 2020'de yaptığı açıklamayla, günde 2.6 milyon ekmek ürettiklerini ifade etmişti. Son günlerde 'ekmek üretiminin yetersizliği' üzerinden eleştirilerin hedefi olan CHP yönetimindeki İBB'nin üretimi 1 milyon ekmek azalttığı tescillenmiş oldu.
Eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanı Serdar Atasoy'un itirafçılık oyunu tutmadı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 Kasım'daki duruşmada Atasoy'a "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıl 10 ay, "nitelikli dolandırıcılık" suçundan ise 8 yıl 4 ay hapis cezası vermişti. Mahkeme, gerekçeli kararını tamamladı. Kararda, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen Atasoy için "Her ne kadar etkin pişmanlıktan faydalanmayı talep etmişse de sanık tarafından verilen bilgilerin sınırlı kaldığı, örgütle irtibatına ilişkin mahkememize tatmin edici bilgiler vermediği anlaşılmıştır" değerlendirmesi yapıldı. Yeni Şafak'ın haberine göre, Gerekçeli karardaki diğer tespitler özetle şöyle: CEZADAN KURTULMAYA ÇALIŞTI - Tam bir etkin pişmanlık göstermedi, cezadan kurtulmaya yönelik kısmi beyanlarda bulundu. - Mahkememizde yaptığı savunmalarında, Emniyet'teki ve savcılıktaki bazı itiraflarından geri döndü. - Yargılama aşamasında 2012 yılından sonrasına ilişkin süreçle ilgili olarak kendisinin ve örgüt mensuplarının suç oluşturabilecek eylemlerini anlatmaktan kaçındı. - Teşhis ettiği şahısların çoğu hakkında daha önceden soruşturma ve kovuşturma mevcut. - Örgüt içerisindeki süresi ve konumu dikkate alındığında daha fazla kişiyi teşhis etmeliydi. - 2012'den itibaren örgütle irtibatını kestiğini savunsa da sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski Albay Cemil Turhan'ın bilgisayarında çıkan CD'de "Cumhurbaşkanı yaver adayı" listesinde sanığın ismi geçmekte. Örgüt mensubu olmayan bir kişinin darbe girişiminde bulunan bir kişinin hazırladığı listede yer alması mümkün değil. - Bu listede adının yer alması, darbe girişimine kadar örgütle organik bağını devam ettirdiğine işaret etmekte.
İçişleri Bakanlığı, terör örgütleriyle bağlantılı kişilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) işe alındığını açıklamıştı. Çalışanların bir bölümü tutuklanmıştı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun 2013 yılında attığı tweet bugünlere ışık tuttu. Kaftancıoğlu, “Belediyecilikte siyasi görüş önemli değildir diyenler; afedersin tuvalet bekçiliğinde bile önemlidir.” dedi. İBB’NİN İÇİNDE BULUDUĞU DURUMU ÖZETLEDİ “PYD terör örgütüdür" diyemeyen ve PKK’lı terörist Sakine Cansız’ın öldürülmesi sonrası "İnsanlık yine kaybetti" paylaşımı yapan, DHKP-C'li terörist Ebru Timtik’in cenazesinde konuşma yapan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun bu paylaşımı, CHP’li İBB’nin içinde bulunduğu durumu özetledi.
Esenler Belediye Başkanı ve İBB AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, CNN Türk yayınında, İBB ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar sonrası İBB Sözcüsü Murat Ongun yayına bağlanmak istedi. "YALANCILIĞI MAHKEME KARARIYLA TESCİLLENDİ" Kendisinin bir siyasi olduğunu ve belediye sözcüsünün muhatabı olmadığını belirten Göksu, "O ismi geçen arkadaş mahkeme kararıyla Türkiye'de yalancılığı tescillenmiş bir arkadaş. Mahkeme kararıyla... Fazilet Durağı'nda yalancılığı mahkeme kararıyla tescillenmiş bir belediyenin çalışanıyla ilgili söyleyeceğim bir şey yok. Danışman arkadaşlarımız gerekli cevabı verir." dedi. ONGUN: MAHKEME KARARI VARSA İSTİFA EDECEĞİM Mayıs ayında bir televizyon programında 'Fazilet Durağı' konusunda yalan söylediğini itiraf eden Ongun, bu sözler üzerine sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu. Ongun, "Tevfik Göksu bu akşam CNN Türk’te “Murat Ongun mahkeme kararı ile yalancı ilan edilmiştir” dedi. Mahkeme kararı varsa ben istifa edeceğim, yoksa Tevfik Göksu’yu istifaya davet ediyor ve meydan okuyorum! (Danıştay kararı elimde, düşünerek hareket ediniz lütfen.)" ifadelerini kullandı. BAŞSAVCILIK: FAZİLET DURAĞINDA HİÇ YOLCU ALINMADI İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İBB’nin iddia ettiği gibi 62 No’lu Kağıthane- Kabataş hattına ait Fazilet durağında 29 Mart Pazar günü 47 yolcunun binmediği belirlemişti. Ongun, bu karar üzerine "Bu bir hata mı? Evet. Bir duraktan bu kadar yolcu bindi dememiz bana gelen veriye göre yanlış olmuş" açıklamasını yapmıştı. Danıştay'a taşınan mahkeme kararında istenen 'soruşturma' talebi ise 'ifade özgürlüğü' olduğu gerekçesi ile reddedilmişti.
Yurt içinde ve yurt dışında güvenlik güçlerinin art arda gerçekleştirdiği başarılı operasyonlarla köşeye sıkışan ve ağır darbe alan terör örgütü PKK'nın elebaşlarından Mustafa Karasu, hezimeti itiraf etti. İHA ve SİHA korkusundan mağarasından çıkamayan Karasu, örgüt medyasına açıklamalarda bulundu. "SALDIRILAR ÇOK AĞIRDI" Karasu, " Türkiye çok boyutlu bir saldırı yürüttü ve yürütüyor. Zaten açıkça söylüyorlar. 'Tek bir kişi bırakmayacağız' diye. Saldırılar çok ağırdı. Gerçekten de çok ağırdı." ifadelerini kullandı.
WHATSAPP'TAN RANDEVU MU OLUR? Sabah'ın haberine göre, gazeteciler ile buluşmasında konunun gündeme gelmesi üzerine açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, özel kaleminin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'e yazdığını ancak yanıt alamadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, bu cevabıyla aslında randevu talep etmek için Bakan Özer'i aramadıklarını, özel kalemin sadece bir mesaj attığını ve bu mesajı yanıt alamadıklarını itiraf etmiş oldu. "MAVİ TİK OLMADI" Bununla da yetinmeyen Kılıçdaroğlu, "Bakan'ın mavi tik olmadığını" ifade ederek şunları söyledi: "Randevu verilmiyor, gidiyorum gençler adına oraya gidip o açıklamayı yaptım. Kalabalıkta kilidi filan göremedim. Bizim değil TBMM Başkanı'nın tepki göstermesi lazım. Seçilmiş bir milletvekili, bırakın genel başkan vs. bir kamu kurumuna nasıl giremez? Bu eleştiriyi hazmedememektir, 'adaletsizliği sürdüreceğiz, sen neden hak arayanların yanındasın' demektir. Ankara İl Başkanlığı örgütü toplamak istemiş, ben hemen 'gelmesinler' dedim. 'Ben ve kadın milletvekilleri gideceğiz' dedim. Sokağa çıkacağız, asacağız, keseceğiz, yok öyle şey. Ben onların haklarını savunacağım, hazırlıklar yapılıyor."
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesinin, eski emir astsubayı Durali Gür'ün FETÖ üyeliğinden mahkumiyetine ilişkin gerekçeli kararına göre örgütün mahrem imamlarıyla ankesörlü telefon aracılığıyla irtibat kurduğu belirlenen sanık Gür, 9 Haziran 2020'de gözaltına alındı. İfade işleminin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Gür, mahrem imam A.B'nin itiraf içeren beyanının ardından 4 Mart 2021'de tutuklandı. Yargılama sonunda sanık Gür, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 1 ay hapis cezasına mahkum edildi. "Paşalar dinleniliyordu" Örgütün Hava Kuvvetleri Komutanlığı mahrem yapılanmasında "müdür" seviyesinde olan A.B'nin 75 sayfalık itiraf içeren beyanı dosyanın delilleri arasına girdi. A.B, Akıncı Üssü'nde darbe girişimini yöneten sivil imamlardan firari Adil Öksüz'den sonra gelen Mehmet Emin Yıldız'dan aldığı talimatla 2011'de mahrem yapıda yer almaya başladığını ifade etti. FETÖ'nün, Ankara'daki Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasının Etimesgut ve Kızılay bölgelerinden oluştuğunu anlatan A.B, Hava Lojistik Komutanlığı ile 3. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığındaki generallerin emir astsubaylarından sorumlu olduğunu belirtti. Örgütün, generallerin attığı her adımdan haberdar olmak istediğini ifade eden A.B, bunun için emir astsubaylarının kullanıldığını kaydetti. İstihbarat toplama faaliyetleri kapsamında emir astsubayları aracılığıyla generallerin makam odalarına ses kayıt cihazları yerleştirildiğini, kimi durumlarda ise kravatlara takılan casus kameralarla kayıt yapıldığını bildiren A.B, bu işlemin 17/25 Aralık kumpas soruşturmalarına kadar sürdüğünü belirtti. Hükümetin 2014'te FETÖ'nün üzerine gitmesiyle dinlemelere son verildiğini, kayıt cihazlarının da toplatıldığını anlatan A.B, şu beyanlarda bulundu: "Dinlemelerle alakalı 2014 yılından sonra Mehmet Emin Yıldız, kendi bölgesinde dinlemeyi yasakladı. Normalde o zamana kadar paşaların dinlendiğini duyuyordum. Dinleme işlemi, paşaların odasına cihazlar konularak yapılıyordu. Kendi şahit olduğum şey vardı. Kravatın üzerine kamera yerleştirilmişti, bu şekilde paşalar dinleniliyordu. Hatta Hava Kuvvetleri Komutanı vardı, Mehmet Erten diye. Mehmet Emin Yıldız söylemişti, kendi kulağım ile duydum. 'Mehmet Erten'in 45 dakikalık konuşması, Hava Kuvvetlerinin bütün planını değiştirdi.' demişti. Bu kapsamda emir astsubayları, paşaların attıkları her adımı haber getirmeleri hususunda önemliydi. İktidarın, mahrem yapının tepesine çökme zamanlarıydı, dolayısıyla mahrem yapı ve örgüt geri adım atmaya başlamıştı."
HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in, 2017'de etkisiz hale getirilen terörist Volkan Bora ile birlikte PKK kampında çektirdiği fotoğraflarla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, fotoğrafların çözüm sürecinde çekildiğini iddia ederek hedef saptırmıştı. Teröriste terörist demek yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı işaret eden Kılıçdaroğlu'nun algı operasyonu kısa sürede çöktü. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında terörist Volkan Bora ile görüştüğü tespit edilen Hasan Doymaz geçtiğimiz gün gözaltına alındı. KRİTİK İSİM ŞİFREYİ İTİRAF ETTİ SABAH’ın ulaştığı ifadede Hasan Doymaz'ın HDP'li vekil Semra Güzel ile Volkan Bora'yı buluşturan kurye olduğu ortaya çıktı. 2016-2017 yıllarında Adıyaman kırsalında Güzel ile Borayı görüştüğünü anlatan Doymaz, Semra Güzel ile terörist Volkan Bora arasındaki şifreyi de itiraf etti. Adıyaman'da 2017'de terör örgütü PKK'ya yönelik hava destekli operasyonda etkisiz hale getirilen PKK'lı terörist Volkan Bora'nın cep telefonu incelemesinde, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ile çekilen fotoğrafları ortaya çıktı. Söz konusu fotoğrafların basına yansıması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Diyarbakır Milletvekili Güzel hakkında fezleke hazırlandı ve bu fezleke Adalet Bakanlığına gönderildi. BAKANLIK FEZLEKEYİ CUMHURBAŞKANLIĞINA GÖNDERDİ Adalet Bakanlığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkındaki fezlekeyle ilgili prosedürü tamamladı. Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle düzenlenen fezleke, TBMM'ye iletilmek üzere Cumhurbaşkanlığına gönderildi. KUZEY IRAK'TA KAMPTA ÇEKİLMİŞLER 24 Haziran 2018'de milletvekili seçilen Semra Güzel'in, PKK'lı terörist Volkan Bora ile üniversitede tanıştığı öğrenilirken, Bora'nın iletişim fakültesi mezunu olduğu, KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansında muhabirlik yaptıktan sonra örgüte katıldığı, fotoğrafın da muhtemelen Kuzey Irak'taki kamplarda çekildiği belirtildi. 'TERÖRİST' DİYEMEDİ HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in, 2017'de etkisiz hale getirilen terörist Volkan Bora ile birlikte PKK kampında çektirdiği fotoğrafların ortaya çıkmasının ardından muhalefet suskunluğa büründü. Konuya ilişkin bir gazetecinin "niye susuyorsunuz" sorusu üzerine konuşmak zorunda kalan Kılıçdaroğlu, fotoğrafların çözüm sürecinde çekildiğini iddia etti. Yaptığı açıklamada, PKK'nın adını ağzına almayan, teröristlere 'terörist' diyemeyen Kılıçdaroğlu, "Bu fotoğrafı gördüğümde sordum ne zaman çekilmiş diye; İmralı ile açılım döneminde çekilmiş. Dolayısıyla bu fotoğrafın muhatabı doğrudan doğruya Erdoğan'dır. Bu fotoğraflar çekilirken ülkede ne oluyordu diye sorulması lazım" ifadelerini kullandı. SEMRA GÜZEL İLE TELEFONDA DEFALARCA GÖRÜŞMÜŞLER Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmalar kapsamında, HDP Milletvekili Semra Güzel ile Adıyaman Akçalı kırsalında örgüt mensuplarına babası Piro kod adlı Hüseyin Doymaz ile erzak temin eden Hasan Doymaz'ın irtibatı tespit edildi. 14 Ocak'ta gözaltına alınan Hasan Doymaz, ifadesinde, terörist Volkan Bora ile kırsal bölgede tanıştıklarını, kendisine ait olan telefondan Semra Güzel ile birkaç kez görüşme yaptığını söyledi. ADIYAMAN'DA KIRSALDA VOLKAN BORA İLE GÖRÜŞMÜŞ Volkan Bora'nın "Semra gelse beni Adıyaman merkeze götürür müsün?" diye sorduğunu, çok riskli olduğu için kabul etmediğini kaydeden Hasan Doymaz, bu konuşmadan bir hafta sonra Semra Güzel'i Adıyaman'dan alarak Volkan Bora ile önceden anlaştıkları bölgeye götürdüğünü, Güzel'in örgüt mensuplarıyla kırsal bölgede kaldığını kaydetti. ARALARINDAKİ ŞİFRE "KOÇERO GÜLÜ" Bu buluşmadan bir hafta sonra Volkan Bora'nın kendisine bir not verdiğini ve bu notu Diyarbakır'da Semra Güzel 'in çalıştığı hastaneye götürerek teslim etmesini istediğini itiraf eden Hasan Doymaz, notu teslim ederken de Semra Güzel ile aralarındaki şifre olan "Koçero Gülü" demesini istediğini belirtti. Hastaneye giderek notu teslim ettiğini söyleyen Doymaz, bu olaydan sonra Volkan Bora ile görüşmediğini kaydetti 2016-2017 YILLARINDA GÖRÜŞTÜKLERİ TESPİT EDİLDİ Yürütülen soruşturma kapsamında alınan tanık beyanları ile HTS raporlarına göre, Semra Güzel'in 2016-2017 yıllarında da Volkan Bora ile Adıyaman kırsalında gerek yüz yüze, gerekse telefonla konuşmak suretiyle görüştükleri tespit edildi. Diğer yandan, Hasan Doymaz'ın babası Piro kod adlı Hüseyin Doymaz'ın terör örgütüne finansman, yardım ve yataklıktan 7 yıl 6 ay ceza aldığı öğrenildi.
