28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

Devlet Bahçeli'den teşkilatlara talimat: Cumhur İttifakı'nın tezleri halka iyi anlatılmalı

MHP'nin, Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Merkez Disiplin Kurulu (MDK) üyeleri ve milletvekillerinin katılımıyla 2023 seçimlerine yönelik geçen yıldan bu yana sürdürülen hazırlıklar kapsamında Ankara'da Kızılcahamam Patalya Otel'de düzenlediği toplantı başladı. BAHÇELİ'DEN SAHA TALİMATI Edinilen bilgiye göre, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu ve Milletvekilleri Ortak Toplantısı"nın basına kapalı yapılan ilk oturumunda katılımcılara hitap etti. "CUMHUR İTTİFAKI'NIN TEZLERİ İYİ ANLATILMALI" Ülke gündemini değerlendiren Bahçeli, parti yöneticileri, milletvekilleri ve teşkilatın gelecek yıl yapılacak genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlıklı olmasını istedi. Bu çerçevede saha çalışmalarına ağırlık verilmesi talimatını da veren Bahçeli, özellikle muhalefetin söylemlerine karşı halka Cumhur İttifakı'nın tezlerinin iyi anlatılması gerektiğine vurgu yaptı.

2 yıl önce

Gelecek Partisi'nden HDP ile ittifaka yeşil ışık! Kani Torun, "Fotoğrafı Pervin Buldan çekti herhalde" yorumuna "O da olur bir gün inşallah" sözleriyle yanıt verdi

Muhalefet partilerinin genel başkanlarının yaptığı görüşme sonrası fotoğrafları gündem oldu. Sosyal medyada bir kullanıcının "Fotoğrafı Pervin Buldan çekti herhalde" sözlerine Gelecek Partisi Genel Sekreteri Kani Torun'un yanıtı dikkat çekti. Kani Torun "Fotoğrafı Pervin Buldan çekti herhalde" sözlerini alıntılayarak "O da olur bir gün inşallah." dedi. https://twitter.com/torunkani/status/1492767334955687936?s=21

2 yıl önce

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ: Milleti burada aldatmaya, kandırmaya gerek yok, Cumhur İttifakı karşısında 6 + 8 siyasi parti bir aradalar

Geçtiğimiz günlerde 6 siyasi parti genel başkanı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun davetiyle Ankara'da bir araya gelmişti. HDP'nin yer almadığı davet sonrası HDP'li isimlerden tepkiler geldi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, HDP'yi yok saymıyoruz' şeklinde bir açıklama yaptı. AK Parti Genel Başkanı Hamza Dağ, 6 siyasi parti genel başkanının bir araya geldiği toplantıyı ve sonrasında yaşananları değerlendirdi. "AÇIKLAMALARIN HEPSİ PLANLI PROGRAMLI YAPILAN İŞLER HDP'nin toplantıya katılmamasının farklı bir amacı olduğunu ifade eden Hamza Dağ,"HDP'nin bu toplantıya katılmaması sonrasında yaptığı açıklamalar, CHP Genel Başkanının yaptığı açıklamaların hepsi planlı programlı yapılan işler. Milleti burada aldatmaya, halkımızı kandırmaya gerek yok. Cumhur İttifakı karşısında 6 + 8 siyasi parti bir aradalar. Zaman zaman ortak görüntü vermemek üzere böyle toplantılar gerçekleştiriyor olsalar da HDP, bundan rahatsız olduğunu ifade ediyor olsa da bunların hiç birinin kıymet-i harbiyesi yok. Ortada bir toplum mühendisliği devam ediyor. Bugüne kadar hep Recep Tayyip Erdoğan karşısında, AK Parti karşısında bir toplum mühendisliği yaptılar muvaffak olamadılar. 6 siyasi partinin terörle ilgili, ve HDP' nin terörle bağlantısıyla alakalı bir ifadesini olmadığını kaydetti. Dağ, "Siz bunların AK Parti'ye, Cumhur İttifakı'na, Recep Tayyip Erdoğan'a yapmış oldukları eleştirilerin 10'da birini, 100'de birini, çok ufakçasını HDP'ye karşı ve HDP ile beraber olan siyasi partilere karşı yaptıklarını gördünüz mü"" değerlendirmesinde bulundu. "HDP İLE YAN YANA GÖRÜNMEMEK İÇİN BÖYLE KAÇAK KÖÇEK BİR ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞIYOR MUHALEFET PARTİLERİ" Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin seçimler öncesi ittifakı halkla paylaşmayı zorunlu kıldığını hatırlatan Dağ, "Cumhurbaşkanı Hükümet sisteminde, seçimden önce nasıl bir ittifak oluşturacağınızı halka göstermeniz gerekiyor. Burada HDP ile yan yana olmamak için veya HDP ile yan yana görünmemek için böyle kaçak köçek bir şeyler yapmaya çalışıyor muhalefet partileri. Biz hem 2023 seçimlerinde hem 2023 seçimlerinden sonra Cumhur İttifakı olarak bu ülkeye nasıl ve ne şekilde hizmet edeceğimizi, bu ülkenin her bölgesinde ve küresel noktada neler yapmamız gerektiğini iyi biliyor, buna göre yol alıyoruz" ifadelerini kullandı. Muhalefetin siyasi tutumunu eleştiren Dağ şunları söyledi; "14 siyasi partinin en basit konuda bile ittifak sağlayamadığı bir noktada bu aradaki farklılığı milletimizi takdirine bırakıyoruz. Masaya oturma düzeninde dahi anlaşamayanların ülkenin çok kolay çözülebilecek işleri noktasında bir sorun masaya geldiğinde buna nasıl çözüm bulacaklar. Bu milletimizin takdirindedir. Biz milletimizi biliyoruz vatandaşlarımızın ne istediğini, ne arzuladığını biliyoruz. Buna göre yol almaya devam edeceğiz. Tek hedefleri 'Recep Tayyip Erdoğan olmasın' şeklindeki 14 siyasi partinin bu ülkeye katabileceği hiçbir şey olmadığını biliyoruz. Milletimiz bunu görüyor. Biz de kendi gündemimizi oluşturarak milletimizin gündemi ile bu gündemi tamamen ortak noktada sürdürerek yolumuza devam edeceğiz"

2 yıl önce

6 muhalefet partisi liderinin buluşması... Devlet Bahçeli: Bu ittifak çürümüş ve çözülmüştür

İşte Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar... Bugüne kadar birikmiş tecrübelerin bize gösterdiği budur. Dünya genelinde tehdit ve fırsatlar iç içe geçmiştir. Akan tarih nehrinin içinden Türk milletini çıkardığımız vakit geride hiçbir şey kalmayacaktır. MHP bu şuurlar siyasetini yüksek bir şevkle temin etmektedir. Ne kadar geriye bakarsak o kadar uzak geleceği görebileceğimizin idrakında olduk. Millete adanmış, tarihe mal olmuş, vatan ve bayrağa feda edilmiş bir mücadele şerefiyle siyasetimizin temellerini oluşturduk. Bekamız için her şeyi göze aldık. MHP bir millet eseri, bir irade estetiği, bir inanç esintisidir. Dışımız milletle, içimiz Allah'la beraberdir. Düğüm içindeki düğümleri çöze çöze hızımıza hız, gücümüze güç katıyoruz. Buna kesinlikle devam edeceğiz. MHP, siyaset kalitesiyle, tutarlılık kalibresiyle gıpta edilecek bir seviyededir. Ülküdaşlık hukuku, dava arkadaşlığı en büyük servetimizdir. Bu serveti israf etmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye il teşkilatlarımız tek yürektir. Partimizin ana direği, asıl omurgası teşkilatlarımızdır. Bugüne kadar bu sağlanmıştır, daha iyisinin tezahür etmesi konusunda ilgili arkadaşlarımız sorumludur. Milliyetçi ülkücü harekette hırsların rekabeti değil, sen yoksan bir eksiğiz anlayış ve ahlakı hakimdir. Ülkücü, ülkücünün yurdudur, ufkudur, umududur, uğurudur. Fitne ve dedikodu ayaklarımızın altındadır. Kızılcahamam'da yaptığımız toplantılara katılan üyelerimize, il başkanlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biriniz bin olsun, biriniz hepiniz olun. Kalpleri Türkiye sevdasıyla çarpan, bu vatan benim diyen her kardeşimi bağrıma basıyor, Allah'a emanet ediyorum. RUSYA-UKRAYNA GERİLİMİ Dünya nefesini tutmuş, Rusya-Ukrayna arasında nükseden gerilimin ağır sonuçlarına odaklanmıştır. Korkunç senaryolar havalarda uçuşmaktadır. ABD Başkanı Biden'ın 'Dünya Savaşı'ndan bahsetmesi krizin çok geniş bir coğrafyaya yayılabileceğinin ön haberidir. Muhatap devlet başkanlarının gün aşırı görüşmeleri, uzlaşma arayışları, telefon diplomasileri, sukunet tavsiyeleri, bugüne kadar beklenen yumuşamayı sağlayamamıştır. Rusya Dışişleri Bakanı'nın dün yaptığı açıklama iyimserliği besleyen bir çıkış olarak değerlendirilmelidir. Dünya'nın kafa yorduğu, bir numaralı gündem konusu haline gelmiştir.  Gerginliğin yatışmasını arzulayan ülkeler bulunmaktadır. Türkiye bu seçenekte yer alan ülkelerin başını çekmektedir. Çıkacak savaşta en fazla Türkiye mağdur olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın arabuluculuk görevi saygındır, değerlidir. Hayırlı sonuçlara vesile olması dileğimizdir. Macron'un bana göre amaca ulaşıldı sözleri erken olarak yorumlanmayı hak etmiştir. Karşılıklı mevzilenmeyi sertleştiren, çatışma çıktı-çıkıyor mesajları paylaşan ülke ABD'dir. Putin'e Ukrayna'nın işgaline hızla cevap veririz demesi, ABD'nin Polonya'ya askeri birlik göndermesi, krizi artırmaya yönelik hareketlerdir. Ortamı geren ABD, Kiev Büyükelçiliği'ni boşaltmıştır. İngiltere, Almanya, Belçika, İsveç, Filistin de aynı çağrıyı tekrarlamışlardır. İngiltere Savunma Bakanı'nın Münih Anlaşması'nı hatırlatması da savaş iklimini tesis çabası şeklinde okunmalıdır. Biden-Putin telefon görüşmesinden bir uzlaşma çıkmamasına rağmen fikir birliğinin sağlandığının anlaşılması da kısmi bir gelişmedir. Temennimiz Rusya ile Ukrayna'nın savaştan uzak durmasıdır. Rusya'nın Belarus'ta sürdürdüğü tatbikatlar şüphesiz akıllara her türlü kötü senaryoyu getirmektedir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmelidir. Kafkaslar'daki bir savaşın bir kazananı olmayacaktır. MHP bu zorlu süreçte devletimizin ve hükümetimizin yanındadır, tarafı ve tavsiyesi de barıştır, sağduyudur. Ahmet Cevdet Paşa, Kırım Harbi sırasında fırsatçıların, asker cephedeyken vurgunculuk yaptıklarını yazmış ve bundan şikayet etmişti. Un yoktu, ekmek pahalıydı, İstanbul'a karaborsa egemendi. Düşman postalları topraklarımızı çiğnerken hayat pahalılığı insanımızı canından bezdirmişti. Felaketten istifade edip arsa toplayanlar ön plandaydı. Aynı şeyleri 2. Dünya Savaşı Türkiye'si için de söylemek yanlış olmayacaktır. Fırsat düşkünleri, her dönemde milletimizin kasasından para kazanmanın ayıbıyla lekelenmişlerdir. TEMEL GIDADA UYGULANAN KDV İNDİRİMİ Bugün döviz kuru artınca fiyat etiketlerini kabartanlar, döviz kuru indiğinde aynı iradeyi göstermemişlerdir. Fırsatçılara göz açtırılmamalıdır, stokçuların üzerine gidilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımız yeni kararları duyurmuştur. Temel gıda ürünlerinde KDV yüzde 1'e çekilmiştir. Dünden itibaren temel gıdaların fiyatları yüzde 7 ucuzlamıştır. Alınan bu önemli karar inanıyorum ki vatandaşlarımıza nefes aldıracaktır. Devlet üzerine düşeni yapmıştır. Etiketleri düzenlemeyene ağır cezalar uygulanmalıdır.  ELEKTRİK VE DOĞAL GAZ FATURALARI SÖZLERİ Hiçbir şart altında vatandaşlarımızın enflasyona ezdirilmesine tahammül edemeyiz. İnsanımızın umutlarına gölge düşürmesine sessiz duramayız. Bize göre makul sızlanmalara, haklı taleplere kulak verilmelidir. Elektrik ve doğal gaz faturalarının yıkıcı artışlarının önüne geçmek zorundayız. Üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın sözünü veriyoruz. Yüreğimiz milletle beraberdir. Elektriği satan görevli tedarik şirketleridir. CHP'nin iddiaları asılsızdır, cahilcedir, kriz çıkarmaya yöneliktir. 21 adet dağıtım şirketinin görevleri arasında dağıtım şebekesini işletmek, bağlantı taleplerini karşılamak, sistem kullanıcılarına ayrım gözetmeksizin elektrik hizmetini sunmaktır. Özellikle kırsal alanda oluşan elektrik arızalarına belli bir gün geçmeden müdahale edilmemesi gözümüze çarpan eksikliklerdir. Dağıtım şirketlerinin mali konuları, denetim yetkisi kaldırılmış EPDK'ya devredilmiştir. Denetim yetkisi TEDAŞ'a verilmelidir. İnsanlarımızı elektrik faturalarının ablukasından çekip çıkarmak siyasetin görevidir. KILIÇDAROĞLU'NA FATURA TEPKİSİ  CHP Genel Başkanı'nın fatura ödemeyeceğim sözü ise bir isyan teşebbüsünün mahsulüdür. Ödemezse sonucu bellidir, elektriği derhal kesilmelidir. Kılıçdaroğlu'nun 'fatura ödemem' çıkışı bir provokasyondur. Elektriğe gelince fatura ödemekten köşe bucak kaçanların, İstanbul'da su faturalarının zamanında ödenmesini istemesi çelişkidir. Yeni adımlar atacağından bahsetmişsin, layık olduğun cevabı hemen alırsın. CHP Genel Başkanı, Kandil'e uzak ve mesafeli hiç değildir. CHP'nin trafosu, ana şebekesi Kandil'dir. Türk milleti teröristlerin Kandil'ine Türk bayrağını dikecek, Kılıçdaroğlu'nun Kandil'ini de başına geçirecek. MUHALEFETİN AYNI MASADA BULUŞMASI Ne CHP ne de diğer zillet paydaşlarının küresel konular hakkında tek kelime ettiklerine şahit olan yoktur. Bunların işi gücü masa etrafında ömür tüketmektir. Dış politikada çıtları çıkmaz, esameleri okunmaz, bir CHP'linin herhangi bir ittifak ortağının milli bir duruşla itiraz ettiği görülmemiştir. Zillet ittifakı akşam yatıyor güçlendirilmiş parlamenter sistem diyor, sabah kalkıyor aynı ezberi tekrarlıyor. Politikaları yok, geleceğe dair en ufak bir planları yok. Oturma düzenin nasıl olacağını günlerce konuştular. Yeni bir şey söylemekten, ortak bir siyasi program üretmekten mahrumiyetlerinin ileri düzeyde olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Görünüşte 6, gerçekte 7 partinin bir siyasi dağılma içinde oldukları bir kez daha görülmüştür. Eskiye dönme niyeti reform değildir. Zillet ittifakı havlu atmıştır. Yapılan açıklamada yeni ve dişe dokunur hiçbir şey yoktur. BAHÇELİ'DEN YUVARLAK MASA KARİKATÜRÜ Hiç mi hazırlık yapmadınız? Açıklamada çok daha vahim savrulmalar vardır. Avrupa Konseyi'nin ve Avrupa Birliği'nin normlarına bağlı kalacaklarmış. Bu nasıl bir gayri milliliktir. Bu kadar mı yabancılaştınız? Bahsedilen bu normlar nelerden ibarettir? Açıklasınlar da öğrenelim. Türkiye'nin aleyhtarı tutumuna destek olacaklar mı? Şimdi bu toplantıyla ilgili bir değerlendirmeyi size sunmak istiyorum. Bu kara kalem çizilmiş bir şey. Burada 6 yuvarlak masa, altında HDP, onun ayaklarının altında Avrupa Konseyi ve ABD var. Masa dikdörtgen olsa 4 ayağı olurdu ama yuvarlak olunca ayak 1, o da gizli ayak. O da HDP. Şu hale bakın! 6'lı ganyan, HDP ve Avrupa Konseyi, ABD, AB. Bunların normlarına kalacakmış. Birleştikleri yer HDP, kullandıkları yer altılı ganyan. Bizim için tek geçerli norm, Türkiye normudur. Herkesin kendini eşit gördüğü, demokratik bir Türkiye'yi kurmak istiyorlarmış. Bunu külahıma anlatsınlar. Ülkemizde yaşayan herkes eşit ve özgür vatandaştır. Türkiye'de eşitliğin ihmal edildiği ne zaman görülmüştür? Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili mutabakat metnini de 28 Şubat'ta açıklayacaklarmış. 28 Şubat'a gün vermeleri elbette tesadüfi değildir. Bu ittifak içten içe çürümüş, çözülmüş ve çökmüştür. HDP'li bir eşbaşkan ortaklarını uyarmıştır. Zillet ittifakı PKK, FETÖ, husumet, çıkar, nifak ittifakıdır. Türkiye düşmanları ve HDP'nin gözetimi altındadır.  Millete sevdamız, Türkiye'ye bağlılığımız tarihi bir emanet, bir fedakarlık numunesi, bir vatan ve devlet mütefasıdır. Bunların 6'sını toplasanız 1 etmez. Bizim duruşumuz Dünya'ya en büyük cevaptır. 

2 yıl önce

En son balıkçıda yakalanmıştı! Ekrem İmamoğlu şimdi de Etiler’deki kebapçıdan 6’lı ittifak masasına mesaj yolladı! “Kafasındaki tek aday benim!”

Son dönemde İstanbul’un sorunlarından çok 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olabilmek için çalışan Ekrem İmamoğlu, kulis çalışmalarını balıkçı ve kebapçıda sürdürüyor. İstanbul kar altındayken CHP’den bile gizlediği İngiliz Büyükelçi ile balıkçıdaki görüşme, restoran içinden sızan fotoğraf ile deşifre olunca köşeye sıkışan İmamoğlu, 6’lı ittifak masasına da mesajını kebapçı da Ertuğrul Özkök verdiği röportaj ile verdi. https://twitter.com/genelgundem/status/1485695769067888643?s=21 İmamoğlu her hafta anket yaptırıyormuş İmamoğlu’nun röportajından 2023 seçimleri için her hafta anket yaptırdığı ortaya çıktı. İmamoğlu, “Her hafta anket yaptırıyoruz. Hep halkın içindeyiz. Anadolu’dan gelen haberlere bakıyoruz. Kesinlikle söylüyorum; AKP’nin bu seçimi kazanma ihtimali yok. Bu altı partinin ittifakı dağılmazsa, çok büyük bir yanlışlık yapılmazsa, sağlam bir zemin üzerinde yoluna devam ederse, bu seçimin şimdiden galibi Millet İttifakı'dır.” Parlementer sisteme geçişi hemen istemiyor Türkiye’deki sorunların nedenini başkanlık sistemi olarak gören CHP ve İyi Parti’nin aksine İmamoğlu parlementer sisteme geçişi hemen istemediği Ertuğrul Özkök’e verdiği röportajın satır aralarında ortaya çıktı. İmamoğlu, “Seçimden nasıl bir parlamenter dağılımın çıkacağını bilemiyoruz. Bu geçiş sürecinde ülkenin bekleyemeyecek çok büyük sorunları var. Onların da yapılması lazım. O nedenle bu süreçte sadece parlamenter sisteme geçişe konsantre olunursa zaman kaybedilir. İki alanda da çok etkili ve sonuç alıcı bir süreç yönetilmeli.” İran Başkonsolosluğu'nda kendisini şaşırtan masa İstanbul’daki İran Başkonsolosluğu'nda kendisi için verilen bir yemekte gördüğü tabloyu anlatıyor. Yemekteki 40 kişiden 20’sinin kadın olması dikkatini çekmiş. Bu arada Küba büyükelçisi ile sohbetini, Almanya Şansölyesi Merkel’in Berlin’deki bir davette elini sıkarken ne söylediğini de ekliyor. Herkesin merak ettiği ilk soru Tabii herkesin merak ettiği ilk soru şu: Cumhurbaşkanlığı için kendini aday olarak görüyor mu? Tek kelime etmiyor. Bu işi çok istediğine dair hiçbir işaret vermiyor. Söylediği tek şey, adayın o masanın etrafındaki altı kişi tarafından belirleneceği. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu çok övüyor. Bu arada çok ilginç bir ayrıntı aktarıyor. Kılıçdaroğlu adaylık teklif ettiğinde ne demiş? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu İBB adaylığını teklif etmek için kendisini Ankara’ya çağırmış. O günü şöyle anlatıyor: “Bana bir süre verip vermeyeceğini bekledim. Eğer, ‘Git bir hafta düşün’ deseydi kafasında başka adaylar da var henüz karar vermemiş diyecektim. Onun için ‘Bana ne kadar süre veriyorsunuz’ dedim. Cevabı şu oldu: ‘Git düşün ve hemen cevabını bildir’ O zaman anladım ki kafasındaki tek aday benim.” Bu masa asla bozulmamalı Peki altı partinin bir araya gelmesi konusundaki görüşü ne? “Türkiye’nin geleceği açısından tarihi önemde bir buluşma. Bu masa bozulmamalı, seçimden sonra da devam etmeli. Bunu bozmanın sonuçları Türkiye açısından iyi olmaz.” Eşitler masasının adayı kim olabilir? Tabii altı lider bir araya gelip bu fotoğrafı verince, herkesin aklına “Bu masanın adayı kim olacak” sorusu geliyor. İki günden beri konuştuğum insanlar ikiye bölünmüş durumda. Bir bölümü “Bu masa bir eşitler masası. Yani cumhurbaşkanı adayı eşitler arasından çıkmaz” diyor. Bir bölümü ise tam aksine adayın bu masadan çıkacağını düşünüyor. İmamoğlu bu konuda tek kelime etmiyor.

2 yıl önce

“Millet İttifakı’nda değiliz” diyen Temel Karamollaoğlu: Birlikteliğimize altılı ittifak diyebiliriz

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 2021 Eylül'de yaptığı bir açıklamada herhangi bir ittifakta yer almadıklarını söylemiş; "Millet İttifakı içerisinde misiniz?" sorusuna da "Geçmişte doğrudur biz ittifakın içinde bulunduk ama şu anda ittifak diye bir şey söz konusu değil" yanıtını vermişti. ALTILI İTTİFAK Dün CHP'nin kanalı Halk TV canlı yayınında açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, muhalefet partileriyle birlikteliklerinin "Altılı ittifak" olduğunu söyledi. Millet İttifakı içinde yer aldıklarını açıkça ifade eden Karamollaoğlu, şunları söyledi: Türkiye’deki son gelişmeleri dikkate aldığımız zaman ittifakın sadece sistemi değiştirmekle yetinemeyeceği görülüyor. Sadece sistemi değiştirmeye yönelik ittifak olamaz. Mutlaka geçiş döneminde atılacak adımlar olacak ekonomik ve dış sahada. Altı parti de böyle bir ittifakın gerekliliğine ihtiyaç olduğunu görüyor. Bu birlikteliğe altılı ittifak diyebiliriz. İTTİFAKI ONAYLADI Programın devamında sunucu Suat Toktaş'ın "Başından beri Millet İttifakı içinde olacakmış gibi konuşuyorsunuz" sözlerine de yanıt veren Karamollaoğlu, "Şu andaki gidişat öyle gösteriyor" dedi. PARTİLİLER RAHATSIZ Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Dr. Abdullah Sevim, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, parti tabanının CHP ile kurulan ittifaktan rahatsız olduğunu belirterek, "Bizim tabanımız CHP ve HDP ile bir algılanmamızdan, görünmemizden hoşnut değil" demişti.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Millet İttifakı'na sert eleştiri: Yuvarlak masada yer beğenmeyenlere milletim yerini gösterecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde; Rabbime bana sizler gibi dava ve yol arkadaşları verdiği için hamd ediyorum. Kuruluşundan bugüne AK Parti Ankara teşkilatlarının her kademesinde görev almış tüm kardeşlerimizi gönülden tebrik ediyorum. Sizler Selçuklu'nun ve Osmanlı'nın emaneti bu şehrin günümüzdeki bayraktarlarısınız. Darbecilerin attıkları bombalara, kurşunlara, araçların üzerinden geçirdikleri tanklara cesaretle karşı koyan Ankaralılara bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ankara sadece devletimizin başkenti değil, aynı zamanda ülkemizin tüm zenginliklerini, birikimini, umudunu toplayan mazi ve atiye arasındaki köprünün kilit taşı arasındaki şehirdir. Bizim için de Ankara, daima özel ve kritik bir yer olmuştur. Hamd olsun Ankara ilk günden beri bize sahip çıkmış, destek vermiş, dağ gibi yanımızda durmuştur. Ankara'daki varlığımızı, birliğimizi, gücümüzü ne kadar üst düzeyde tutarsak tüm Türkiye'deki hareket alanımız o kadar genişler. Ankara teşkilatımız geçtiğimiz yıl yaptığı 83 bin 600 yeni üye ve toplamda ulaştığı 788 bin üye ile şehirdeki siyasi partilerin toplamının katbekat üstünde bir başarıya imza atmıştır. Bu ilk 2 ayındaki üye sayısı 18 bin 500'e ulaşmış olması yükselişin sürdüğüne işaret ediyor. Sevgili gençler sizleri anlıyorum. Sizleri biliyorum. "YUVARLAK MASADA YER BEĞENMEYENLERE MİLLETİM YER GÖSTERECEKTİR" İnşallah 2023'te bu şehrin sokakları gözleri umut ve sevinçle parlayan başkentlilerin coşkulu sloganları ile çınlatacaktır. Gönlü kazanılmadık tek bir insanımızı bırakmayacak şekilde Ankara'yı kucaklamanızı istiyorum. Sizlerdeki bu azim, bu kararlılık bu birlik ve beraberlik daim olduğu sürece ne bu davanın ne de AK Parti'nin önünü kesmeye kimsenin gücü yetmez. Yuvarlak masa etrafında yer beğenmeyenlere milletim yeri gösterecektir. "BİZ MİLLETİMİZLE YÜRÜDÜK" Ülkenin milli iradenin en güçlü sürdüğü dönem bizim dönemimizdir. Uzun süre bunalan milletimiz, AK Parti ile çıkış yolu gözetmiştir. AK Parti'yi millet kurmuş, iktidara millet taşımıştır. AK Parti'nin vesayetle, darbecilerle mücadelesi hep milletin desteğiyle başarıya ulaşmıştır. Yürüyeceksin, milletin arkandan yürüyecek. Biz milletle yürüdük. O malum çevrelerle değil. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırma, gençlerimize 2053 vizyonunu miras bırakma ve bu mücadelemizi milletimizin desteğiyle sonuca ulaştıracağız. Diyorlar ki; "AK Parti'de gençlik yok" Siz arayın bulursunuz. Gençlik burada. AK gençlik, AK kadınlar gümbür gümbür geleceğe yürüyor. AK Parti'nin hiç bir yöneticisi mensubu millete sırtını dönemez, kopuk olamaz. Partimizi mensubu olduğu davanın şuurunda, birikimi ve gayretiyle kendini adamış teşkilat mensuplarıyla birlikte bugünlere getirdik. Beraber yol yürüdüğümüz, nice sınamaların üstesinden geldiğimiz kardeşlerimizin her birine teşekkür ediyorum. Teşkilatımızdan önümüzdeki seçimlere yönelik çok daha fazla gayret, çok daha fazla çalışma bekliyoruz. İşte Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri görüyorsunuz dimi. Düştükleri durumu görüyorsunuz değil mi? Bizler bunlardan ibret alarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'nin önünde 2 yol vardır. Birincisi ülkemizin büyük emekler, gayretlerle geldiği yeri, dünyanın en büyük ekonomileri, askeri güçleri arasına girerek taçlandırmaktır. İkincisi 1990'lı yılların siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos dönemlerine geri dönmektir.  "28 ŞUBAT İTTİFAKININ TEK DERDİ KENDİLERİNE VERİLEN GÜNDEMİ UYGULAMAKTIR" 28 Şubat ittifakı çatısı altında bir araya gelenler, o masaya oturtma cesareti bulamadıkları ortaklarıyla birlikte ülkenin meseleleri konusunda dişe dokunur tek bir şey ortaya koyamıyorlar. Bunların bir araya gelme gayreti ülkenin sorunları çözmek, kalkınmayı hızlandırmak değildir. Bunların tek derdi kendilerine ajanslar vasıtasıyla verilen gündemi uygulamaktır. Ama siyasette proje milli iradeye saygısızlıktır, hatta tehdittir. Bunların tanımı bu. Milletimiz bulduğu her fırsatta bu projeleri çöpe atmış, beklentilerine hedeflerine uygun istikamete çevirmiştir. İnşallah bu sefer ki proje de milletimiz tarafından sandığa gömülecektir. Gezi olaylarıyla, 15-25 Aralık, darbe girişimiyle ekonomik tuzakla başaramadıklarını, 28 Şubat ittifak projesiyle elde edemeyecekler, edemezler. Türkiye'nin virüs siyasetiyle, uzaktan kumandayla yönetilemeyecek bir ülke olduğunu dost, düşman bir kez daha herkes görecektir. "BU MİLLET SİZİ GÖMER, NEYİ YIKIYORSUNUZ" Hastanesinden yoluna, sanayisinden dış politikasına yapılan her şeyi kötülemenin adı siyaset değil, köksüzlüğün dışa vurumudur. Biz devletimizin binlerce yıllık tarihine, ecdadımızın emanetlerine bunun için dört elle sarılıyoruz. Bu 6'lılardan bir şey dudunuz mu_? Deseler ki "bunlar milli geliri 3 katına çıkardı, 5 katına çıkaracağız. Bunlar ülkeyi yılda %5 büyüttü, biz %6 büyüteceğiz. "eyvallah. Ama bunlar diyorlar ki biz AK Parti'nin yaptığı her eseri yıkacağız. Bunlarda utanma yok. 18 Mart Çanakkale Köprüsü'yle ilgili adımı atıyoruz. Ellerinden gelse "bu köprüyü yıkacağız" derler. Bu millet sizi gömer gömer, neyi yıkıyorsun. Boğaz'ın altından Marmaray'ı geçirdik ne oldu. Kullanıyorlar mı? Kullanıyorlar. Osmangazi Köprüsü'nü yaptık. Bay Kemal buradan İzmir'e gidiyordur. Biz kıskanmadık. Geçerlerse geçsinler. Hangi alana elinizi atarsanız atın. Bir yanda AK Parti'nin yaptığı devasal işleri, bir yanda bunların kısır hesaplarını görürsünüz. 2023 seçimleri, ülkemizde bu çalışmadan, üretmeden, sadece yalan ve iftirayla siyaset yapan partilerin devrinin sona ereceği yıl olacaktır. Bugüne kadar kendi partilerinin içindeki, taciz, yolsuzluk, tecavüzlerin üstünü örtenlerin yarın öbür gün iktidara geldiğinde yapacaklarını düşünmek istemiyoruz. Türkiye siyasetiyle ekonomisiyle, askeriyle, sosyal yapısıyla güçlü olmak zorundadır. Bölgemizde hiçbir hadisenin hiçbir krizin Türkiye'den bağımsız olamadığı inkar edilemeyecek bir gerçektir. Geçtiğimiz yıl kendimiz yeni anayasa çalışması başlatmıştık. Muhalefetten kendi metinlerini hazırlaması çağrısında bulunmuştuk. Aradan 1 yıl geçti. Ne CHP'den ne de diğerlerinden bir ses çıkmadı. Şimdi bir şeyler hazırlamışlar. Hazırladıkları geriye dönüş. Düşünün Suriye, Doğu Akdeniz, Libya krizi çıkıyor. O ara bunlar kendi arayla hangi sırayla yürüyeceğinin kavgasını verdiği için ülke perişan oluyor. Ülkemizin bir köşesinde sel, bir köşesinden yangın bir köşesinde deprem felaketi yaşanıyor, bunlar kimin ayağını önce atacağının kararını veremediği için ülke perişan oluyor. Biz ülkeyi bu hastalıktan, çarpıklıktan kurtarmak için 20 yılımızı harcadık. Şimdi bunlar filmi geriye sardırıp eskiye dönmek istiyorlar. Daha kendi aralarındaki sıralamanın içinden çıkamayanların, ülkenin meselelerini anlayabilmeleri, çözüm üretebilmeleri ve en önemlisi hayata geçirmeleri zaten mümkün değildir. Neyi nasıl yapacaklarına dair tek bir teklif olmadığı gibi pek çok meseleye dahil üstün körü olsa da bir teklif yoktur. Hazırladıkları program vizyondan yoksundur. Cumhurbaşkanlığı'ndaki adaylarının adını koyabilmiş değiller. Teklif ettikleri sistem bile Cumhurbaşkanını ifade edemeyecek kadar pespaye bir çalışmadır. Geçmişteki sorunları nasıl çözdüysek gelecekteki sorunların çözümünün adresi yine biziz. AK Parti teşkilatları olarak sizlere düşen görev, tüm bu hakikatleri insanlara anlatmak. Onlarla aramızdaki gönül köprüsünü güçlendirmektir.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu’na sert sözler: İttifak ortağından ürktükleri için Diyarbakır analarının kapısını çalamadılar

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Küresel iyilik neferleri olarak gördüğüm kardeşlerimle tekrar buluşmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Kalplerimizi bir araya getiren Türkiye Diyanet Vakfı'na teşekkür ediyorum. Toplam 12 kardeş ülkedeki 27 eğitim kurumuyla geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin yetişmesine katkı sağlayan vakfımızı tebrik ediyorum.  Dünyayı iyilik değiştirecek şiarıyla çıktığımız iyilik seferberliği hamdolsun yoluna güçlenerek devam ediyor.  İyilik ödüllerine yönelik teveccühün hem yurt içi ve hem de dışında artmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Kendisi aramızda bulunamasa da gönlünün bizimle birlikte olduğunu bildiğimiz Yusuf İslam'ı tebrik ediyoruz. 15 MİLYON DOZ AŞIYI AFRİKALI KARDEŞLERİMİZE ULAŞTIRIYORUZ Dünya genelinde 6 milyondan fazla kişinin hayatına mal olan salgın, insanlığın kaderinin ortak olduğunu hatırlatmıştır. Küresel sistemdeki çarpıklıkları görme fırsatı bulduk. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile maske kavgasına düştüğü durumlara şahit olduk. Aşıya erişemediği için hastalanan, acı çeken insanların dramlarına şahitlik ettik. İhtiyaç sahibi insanlar adeta kaderlerine terk edildi. Bu vahim tablo karşısında devlet olarak testten ilaca kadar tüm gereksinimleri karşılarken Batılı ülkelerin yaptığı gibi dünyaya sırtımızı dönmedik. 160 ülkeye tıbbi ekipman desteği sağladık. Yurtdışından temin ettiğimiz aşılarla beraber Turkovac'ın da dağıtımına başladık. 15 milyon doz aşıyı Afrikalı kardeşlerimize peyderpey ulaştırıyoruz. Sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadan istisnasız herkesin sağlık hizmetlerine erişimini temin ettik. Polisimizden askerimize, AFAD gönüllülerinden STK'lara kadar yüzbinlerce insanımız Vefa Sosyal Destek gruplarında 2 yıl boyunca gece gündüz demeden canla başla çalıştılar.  EN BÜYÜK YARAYI ANALARIN YÜREKLERİNDE AÇTILAR Kötülere ve zalimlere karşı haşmetli olmak da o derece hayati öneme sahiptir. 40 yıla yakındır bölücü terörle mücadele eden bir milletiz. Binlerce şehit verdik. Bölücü örgüt mensupları 40 yıldır gözü dönmüşlükle sadece yaktılar, yıktılar. Baskı ile Kürt kardeşlerimizin hayatını zindana çevirdiler. Bu nebbaşlar ilk günden itibaren en büyük yarayı anaların yüreklerinde açtılar. BİR AVUÇ CESUR ANA, ZALİMLERE 'ARTIK YETER' DİYEREK İHTAR VERDİLER Analarından kopardıkları gencecik çocukları ölüme gönderirken kendi çocuklarını Avrupa'nın başkentlerine tatile yolladılar. Diyarbakır Anneleri işte bu iki yüzlülüğe 'edi bese' dediler. Bir avuç cesur ana, on yıllardır benim Kürt kardeşlerimin sırtına kene gibi yapışan, kanını sülük gibi emen zalimlere 'Artık yeter' diyerek ihtar verdi. Diyarbakır annelerinin 'Evlatlarımızı geri istiyoruz' haykırışı, teröre ve bölücü örgütün uzantılarına vurulmuş en ağır darbelerden biridir. Diyarbakır Anneleri sadece korku duvarlarını parçalamakla kalmadılar, siyasetçi görünümlü insan kaçakçılarının maskesini de aşağıya indirdiler. Yine bu süreçte Türkiye, muhalefeti, medyasıyla kimin nerede durduğunu da görme fırsatı bulmuştur. Kandil'deki kan tüccarlarının gönüllü avukatlığını yapanlar, daha ilk günden itibaren Diyarbakır Anneleri'ni itibarsızlaştırmak için çok gayret sarfettiler.  DİYARBAKIR'A GİDİP İTTİFAK ORTAKLARINDAN ÜRKTÜKLERİ İÇİN ANALARIN KAPISINI ÇALMAKTAN KORKAN SİYASETÇİ MÜSVEDDELERİNİ GÖRDÜK O terör örgütü mensuplarından olmayınca gelip kapılarını bile çalmadınız. Terör örgütüne tepki göstermek yerine ahlaksızca devleti suçlayanlar oldu. Diyarbakır'a gidip ittifak ortaklarından ürktükleri için anaların kapısını çalmaktan korkan hatta cesur anneleri tehdit eden siyasetçi müsveddelerini gördük. Kaldıkları otele davet ettiler, ayaklarına gitmediler, gidemediler. Bu seneki ikinci Vefa ödülünü yiğit Diyarbakır Anneleri'ne veriyoruz. Bu ülkeyi terör belasından muhakkak kurtaracağız.  İYİLİK VE İHSANI HAYATIMIZIN MERKEZİNE OTURTMAK MECBURİYETİNDEYİZ Modern dünyada insan daha fazla içine kapanıyor. Teknolojik araçlar sundukları sahte ve sanal mutluluklarla insanı gerçek hayattan daha çok kopartıyor. Salgın bize hayatta maddiyat dışında peşinde koşulması gereken daha yüce gayeler olduğunu hatırlatmıştır. İyilik ve ihsanı hayatımızın merkezine oturtmak mecburiyetindeyiz. Bunu başardığımızda vicdanımızın, dünyanın daha huzurlu hale geleceğini göreceğimizi biliyorum. BU ÜLKE DAİMA MAZLUMLARIN SIĞINAĞI OLMAYA DEVAM EDECEKTİR Gariplere kapımızı açık tutmayı sürdüreceğiz. Dün Irak'tan, Suriye'den, Afganistan'dan gelmişlerdi. Bugün Ukrayna'dan geliyorlar, yarın nereden geleceklerini bilemeyiz. Bu ülke daima mazlumların sığınağı olmaya devam edecektir, bundan hiç endişeniz olmasın. Ana muhalefetin başındaki ve yanındakiler 'Biz seçimi kazandığımızda mültecileri ülkelerine göndereceğiz' diyorlar. Biz göndermeyeceğiz. Biz evsahipliğine devam edeceğiz. Bundan tedirgin değiliz. Sevgili milletimize sesleniyorum. Sıkıntılarınız olabilir, zaman zaman yük de olabilirler. Ama unutmayın bunun ecri çok büyüktür. Biz her zaman düşmüşün yanında olduk. Bunlar kendilerini öldürmeye gelen katillerden kaçıyorlar ve bize geliyorlar. Biz gönlümüzü açacağız. Kendi insanımız içinde de hiç kimseyi mahzun, kalbi kırık bırakmayacağız. 18 MART'TA ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ'NÜN AÇILIŞINI YAPIYORUZ Cuma günü öğleden sonra dünyanın sayılı bir köprüsünü, ilk üç içindeki köprüsünü açacağız Çanakkale'de. Üniversiteli kuzucuklar o zaman Çanakkale'de tüm Haçlı dünyasına karşı mücadeleyi verdi, bu zaferi öyle kazandık. 2.5 milyar Avroya inşa ettik. 18 Mart'ta açılışını yapıyoruz. Tüm insanlığa bu köprümüzü inşallah hediye ediyoruz. Asya ile Avrupa'yı bağlıyoruz. Daha önceleri gün geliyordu ki deniz dalgalı olunca feribotlar çalışmıyordu. Geçiş adeta mümkün olmuyordu. Ama şimdi 6 dakikada bir taraftan bir tarafa geçme imkanını buluyoruz. Bununla dünyaya bir örnek teşkil ediyoruz.  ÜNİVERSİTEMİZİN OLMADIĞI İL YOK Artık üniversitemizin olmadığı il yok. Artık hocalarımız, profesörlerimiz oraya gidip orada gençlerimize ilim tahsil imkanını veriyorlar. Bizim siyaset anlayışımız bu. Dünyanın dört bir yanından gelen gençlerimiz oralarda ilim tahsil ediyorlar. Hiç unutamıyorum; Sudan'da uluslararası bir toplantıya katılıyorum. Rahmetli Erbakan hocamız beni görevlendirdi. Ben de partimizin İstanbul İl Başkanıyım. Bizim yurtlarımızda kalan Sudanlı bir gencimiz orada beni gördü, hemen yanıma yaklaştı. 'Tayyip Abi burada ne işin var?' dedi. 'Konferansa görevli geldim' dedim. 'Sen beni nereden tanıyorsun?' dedim. 'Sizin Fetih yurtlarınızda kaldım, şimdi döndüm' dedi. 'Buradan ayrılma, konuşmam var, tercümanlık yapacaksın, tamam mı?' dedim. 'Ne demek' dedi. Ben konuşmayı yaptım, o da tercümeyi yapıyor. Konuşmanın çok çok güzel detayları vardı. Son cümleleri ile o zamanki dünya efkari umumiyesinin gerektirdiği bir cümle idi. Tabi Sudanlı gencin tercümesi işi gayet iyi götürdü. Son anda da o günün sloganik cümlesini ben söyleyince salon bir kalktı, bir indi. Mesele damardan girmek...Ülkelerinize döndüğünüzde bizim oradaki elimiz, ayağımız, gören gözümüz olacaksınız. 

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 35 36