08 Mayıs Çarşamba 2024
3 yıl önce

Türkiye'nin teröristleri Afrin'den temizlemek için başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'nın 3. yılında HDP üzgün

Türkiye'nin yardımıyla Afrin, bölge halkı için yaşanılacak yeni bir yerleşim birimine dönüşürken HDP, Afrin'de ölen YPG'li ve PKK'lı teröristlerinin üzüntüsünü yaşamaya devam ediyor. HDP, bugün yayınladığı "Afrin’i işgal edenler 3 yıldır halkların yaşamını ve geleceğini talan ediyor" başlıklı genelgesiyle Türkiye'nin teröristleri temizlemek için başlattığı 3 yıl önceki harekatı bir kez daha kınadı.

2 yıl önce

ABD'den dünyayı karıştıracak izleme skandalı!

Danimarka Devlet Televizyonu (DR); İsveç Devlet Televizyonu (SVT), Norveç Devlet Televizyonu (NRK), Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung, Alman Birinci Televizyon Kanalının (ARD) bünyesinde bulunan WDR ve NDR ve Fransız Le Monde gazetesinin katkılarıyla araştırma haber yayımladı. İLETİŞİM BİLGİLERİ VE TELEFON KONUŞMALARI Habere göre, NSA, Merkel’in yanı sıra eski Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, eski Almanya ana muhalefet partisi lideri Peer Steinbrück, Norveçli, İsveçli, Alman ve Fransız siyasetçilerle üst düzey kamu görevlilerini hedef seçerek takip etti. NSA, seçtiği bu kişilerin telefon numaralarını izleyerek siyasetçilerin tüm iletişim bilgilerine ulaştı, hatta telefon konuşmalarına da erişti. Danimarka Askeri İstihbaratı (FE, Forsvarets Efterretningstjeneste) ile NSA arasında özellikle Rusya ve Çin'i izlemek için Danimarka'dan geçen telekomünikasyon kabloları için anlaşma yapılmıştı. NSA'nın çalışmalarını gizlice izleyen ve Avrupalı siyasetçileri de izlediğini ortaya çıkaran FE, NSA'nın bu faaliyetlerini Mayıs 2015'te raporlamış fakat söz konusu rapor kurum içinde kalmıştı. Savunma Bakanı Trine Bramsen, FE'nin ülkedeki istihbarat teşkilatlarını denetleme ve gözetleme yetkisine sahip İstihbarat Teşkilatlarını İnceleme Kuruluna eksik belge ve yanlış bilgiler verdiğinin belgelenmesi üzerine, 21 Ağustos 2020'de Danimarka Askeri İstihbaratında 3 üst düzey yetkiliyi görevden uzaklaştırmıştı. KABLO ANLAŞMASI
 Danimarka ile ABD arasında 1990’lı yılların sonlarına dayanan kablo anlaşmasına göre, Danimarka hükümeti, topraklarından ve kara sularından geçen internet ve telekomünikasyon kablolarındaki bilgilere ABD'nin erişimine izin veriyor. Danimarka'nın dünya genelindeki internet ve telekomünikasyon bağlantılarında önemli bir konumda olduğu belirtiliyor. Özellikle Rusya ve Çin'deki internet ve telekomünikasyon bilgilerinin Danimarka'daki kablolar üzerinden geçmesi dolayısıyla ABD'nin Danimarka ile yaptığı bu anlaşma sayesinde bilgilere kolayca ulaşabildiği ifade ediliyor.

2 yıl önce

Fransız yönetiminden sosyal ağları izlemek için özel birim

Fransız yönetimi, sosyal ağlardaki ‘siber zorbalıkla ve tehdit vakalarıyla mücadele’ adı altında sosyal medya kullanıcılarının kimlik bilgilerine ulaşabilmek için yeni bir uygulamayı hayata geçirdi. Sosyal medya paylaşımlarına yakın takip Paris Savcılığı bünyesinde sosyal ağları izleme departmanı kuruldu. Paris savcılığına göre, bu yeni departman, sosyal ağ platformlarıyla iş birliği yapacak. "Kimlik bilgileriniz hızlıca alabiliyoruz" Uygulamaya ilişkin savcılıktan yapılan açıklamada, şimdiye dek Twitter, Facebook, Instagram, TikTok gibi şirketlerden "sakıncalı" içerikleri paylaşanların kimlik bilgilerinin kısa sürede alınabildiği belirtildi. Paris savcısı Rémy Heitz geçen Kasım ayında departman kurulmadan önce AFP'ye verdiği demeçte, "Bizim fikrimiz daha geniş bir alanı kapsamak ve nefret söylemini oluşturan tüm gerçekleri dahil etmek" demişti.

2 yıl önce

Semih Yalçın’dan Meral Akşener’e tepki: Ödlekliğini gizleme telaşında

Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, Akşener'in, dün partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda MHP'ye yönelik kullandığı ifadelere tepki gösterdi. Son kamuoyu yoklamalarına göre MHP ve Cumhur İttifakı karşısında bocalayan "şer ittifakı"nın seçim kazanma şansının olmadığının ortaya çıktığını belirten Yalçın, böylelikle Akşener'in başbakanlık umutlarının bir başka bahara kaldığının şimdiden kesinleştiğini dile getirdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, şunları kaydetti: "İP müdiresi ve çavuşları yurt gezileri sırasında gittikleri her yerde tepkiyle karşılanmaktadır. Kendisinin hırçın ve saldırgan bir tavır içine girmesi, biraz da yaşadığı bu hayal kırıklığındandır. Müdire Akşener'in, İçişleri Bakanlığı döneminde 28 Şubatçı paşalar cuntasıyla iş birliği ettiği, kendisine verilen emirleri 'paşa paşa' yerine getirdiği anlaşılmıştır. O dönemde millet adına direnmek yerine bir korkak gibi kafasını kuma gömerek vesayetçi ve evet efendimciliğe razı olan müdire Akşener'in, kağıttan bir kahraman olduğu ortaya çıkmıştır." Akşener'in, Siirt'in Kurtalan ilçesindeki temasları sırasında bir kişiyle yaşadığı diyaloğa işaret eden Yalçın, "Bir hainin sözde Kürdistan beyanı karşısında müdirenin gösterdiği cebin ve ürkek tavır, ucuz oy beklentilerini açık eden siyasi çapsızlık ve aczin trajik bir örneği olmuştur. Kendisinin kürsüden MHP ve Ülkücü Harekete hadsizce sataşıp sövmesi de cesaretinden değil, ödlekliğini gizleme telaşındandır." değerlendirmesinde bulundu. "Süleyman Özmenlerin, Dursun Önkuzuların kutlu bayrağını şerefle taşıyan aziz gençleri aşağılamak için sarf ettiği hakaretamiz kelimeleri Akşener'e iade ettiklerini" dile getiren Yalçın, şöyle devam etti: "İsyan, hazımsızlık ve tahammülsüzlük girdabında çırpınan müdire de, hempaları da, yanaşmaları da ülkücülerin attığı tırnak bile olamaz. Müdire Meral, hemen her konuşmasında kadın olmanın zorluğundan bahsetmekle birlikte Türk kadınını süsleyen geleneksel vakara mugayir her türlü çirkinliği sergilemektedir. Siyasi rakiplerine karşı kadına yakışmayan seviyesiz bir üslup, pespaye bir tavır takınmaktan geri durmamaktadır. İP müdiresi, Türk aile yapısı içinde başat konuma sahip muhterem kadınlarımız için en kötü örnek, siyaset mesleği için de utanç numunesidir. MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin sözlerini çarpıtarak, 'Sıkıysa gelin Zülfikar'la boynumu vurun' diye efelenen bu acuzeye son sözümüz şudur: Siyasi defolarını beyhude yere pişkinlik ve yüzsüzlükle bastırmaya çalışma. Biraz sabret ve bekle. 2023'te sandıktan çıkan milli irade, Zülfikar misali boynunu vuracaktır."

2 yıl önce

TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tüm dünyaya seslenerek ‘Bizi izlemeye devam edin’ diyorum

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Eskiler bir mekanın şerefi orada bulunanlardan gelir derlerdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin şerefi de içinde misafir ettiği güzel insanlardan geliyor. Bu mekanda bugün ilme ömrünü adamış bilim insanlarını ağırlamak da bizi bir başka sevindiriyor. Araştırmalarıyla dünyaya yön veren, hayatımızı kolaylaştıran tüm bilim insanlarımıza milletim adına şükranlarımı sunuyorum. ÖDÜL ALANLARIN 21'İNİN KADIN OLMASI GURUR VESİLESİ Bu yıl 66 bilim insanımız ödüle layık görüldü. Ödül alanların her biri kendi disiplinlerinde seçkin çalışmalar gerçekleştiren isimlerdir. Ödül alanların 21'inin kadın olması bizim için ayrı bir gurur vesilesidir.  İnsanlığa faydalı çalışmaların tüm insanlığın ortak değeri olduğuna inanıyoruz. Batı medeniyeti referans vermekten imtina etse de bugün bilimde varılan seviyenin temelleri Doğu medeniyeti tarafından atılmıştır. Batı'nın karanlık çağını yaşadığı dönemde doğunun altın çağını yaşadığını görürüz. Ömer Hayyam'lar, Farabiler, İbni Sinalar bizim medeniyet bayrağımız altında tarih yazmıştır. Sadece geçmişteki başarılarımızla iftihar ederek bir yere varamayız ama köprü kurmadan da geleceğimizi göremeyiz. Bizim geride kalmamızdan nice zulümler yanında kendi hatamızın da payı vardır. Hayıflanmak çözüm değildir. Bu toprakların ruhuna, birikimine güveniyoruz. Uyguladığımız politikalarla bilimin ve özgür düşüncenin hamisi olduk, olmaya da devam ediyoruz. Bilimin, teknolojinin ve innovasyonun ülkemizden 7'den 77'e benimsenmesi için kararlı adımlar attık. ÜLKEMİZDE DAHA BİRÇOK AZİZ SANCAR ÇIKACAĞININ HABERCİSİ Biz sonu gelmeyecek bu Fetih için yeni fatihler yetiştirmenin gayretindeyiz. TEKNOFEST'te yarışmalara katılan gençlerimiz gelecekte dünyayı değiştirecek mucitler arasında olmak için emek harcıyorlar. Bu atölyeler ülkemizde daha birçok Aziz Sancar çıkacağının habercisidir. TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar programı ile 127 öncü bilim insanının çalışmasını ülkemize taşımasının öncüsü olduk. İnşallah daha fazla bilim insanını ülkemizin beşeri sermayesine katmış olacağız. Aynı bir programın bir benzerini Türkiye'deki bilim insanlarımız için de temin ettik. Ülkemizdeki üst düzey yetkinliklere sahip bilim insanlarına destek olmak boynumuzun borcudur. Aziz Sancar adına verilecek doktora sonrası araştırma bursunu daha önce duyurmuştuk. Ocak 2022'de başlatıyoruz, programda yer alacak hocaları Aziz Sancar bizzat seçecek. PROF. DR. FUAT SEZGİN ADINA YENİ BİR BURS PROGRAMI BAŞLATIYORUZ Bütün ömrünü bilime adayan Prof. Dr. Fuat Sezgin adına yeni bir burs programı başlatıyoruz. Yüksek lisans, doktora, doktora sonrası süreçlerde bilim tarihi adına çalışma ayapacak bilim insanlarımıza destek vereceğiz. Üniversitelerin temel bilimler alanındaki bölümlerine ilginin istediğimiz oranda olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Temel bilimlere ilgiyi arttırmak için her yıl 2 bin 300 lisans öğrencisine başarı bursu veriyoruz. Üniversitelerdeki tematik araştırma merkezlerine büyük çapta yatırımlar yapıyoruz. Ülkemizde bilim denildiğinde ilk akla gelen kurumların başında TÜBA geliyor. 2021 yılında 12 eser basıldı. Bilim Terimleri Sözlüğü de titizlikle üzerinde durduğumuz bir diğer önemli eserdir.  BURADAN BÜTÜN DÜNYAYA SESLENEREK DİYORUM Kİ BİZİ İZLEMEYE DEVAM EDİN Türkiye'nin bilhassa son zamanlarda bilime büyük yatırımlar yaptığını gören her göz kabul etmektedir. Türkiye küresel yenilik endeksinde bu yıl 10 basamak yükselerek 41. sıra ile ilk 50 liginden en büyük artış kaydeden ülke oldu. Buradan bütün dünyaya seslenerek diyorum ki bizi izlemeye devam edin. Teknolojik bağımsızlığın siyasi bağımsızlığın teminatı olduğunu bilerek çalışmaya devam edeceğiz. Bize dayatılan şartlara yıllarca boğun eğmedik. Savunma sanayiinde geldiğimiz nokta bugün tüm dünyanın dilindedir. HEDEFİMİZ DÜNYANIN İLK 10 EKONOMİSİ İÇİNE GİRMEK İhracatta yıllık 221 milyar dolar rakamını yakaladık. Cari fazla vermeye başlayacağımız günler inşallah yakındır. Enflasyon dahil bir çok alanda ekonomiler sınanmaya devam ediyor. Türkiye ekonomisi de bu sıkıntılı süreçlerin etkisini hissediyor. Ama biz bu fırtınaya sağlam bir ekonomi ile girdik. Pusulamız katma değerli üretimdir. Rotamız; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyümedir. Hedefimiz de dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmektir. Üstelik bu hedefe hiç olmadığımız kadar yakınız.  Bu mücadelede başarıya ulaşmak için teknolojiye ve bilimin desteğine ihtiyacımız var. Bilimi anaokul çağındaki çocuklardan başlayarak ön sıralara çıkarmak amacımızdır. İnsan gücüne, azme ve iradeye sahibiz. 

2 yıl önce

Şehit Eren Bülbül'ün annesinden yürek burkan sözler: Filmi izlemek zor olacak ama dirayetli duracağım

Maçka ilçesinde, 11 Ağustos 2017'de, PKK'lı teröristlerin erzak çaldığını ihbar edip, güvenlik güçlerine evi gösteren Eren Bülbül ile Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik, teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit oldu. Sosyal medyadaki hesabında 'Biri de çıkıp demiyor ki Eren iyi ki varsın' paylaşımının ortaya çıkmasıyla Türkiye’yi hüzne boğan Eren Bülbül ile Ferhat Gedik’in hayatları, ‘Kesişme; İyi ki Varsın Eren’ filmi ile beyaz perdeye aktarıldı. Eren Bülbül’ü hemşehrisi Rahman Beşel, annesi Ayşe Bülbül’ü oyuncu Mutlu Nur, şehit Ferhat Gedik'i de oyuncu İsmail Hacıoğlu'nun canlandırdığı film, çekimlerin tamamlanmasıyla Eren Bülbül'ün doğum günü olan 1 Ocak'ta vizyona girecek. Gala için Bülbül ailesi ise Ankara’ya davet edildi. ‘EREN’İME ÇOK BENZİYORDU’ Eren’in hayatını canlandıran oyuncunun oğluna çok benzediğini anlatan anne Ayşe Bülbül, “Eren’in filminin çekimi buralarda yapıldı. Biz filmde oynamadık ama bizim hayatımızı canlandırdılar. Eren’in doğum sahnesinden 15 yaşına kadar olan sürecini onlar canlandırırken izledim. Bazen gözyaşı döktüm bazen ‘Yeter bu ağlamak’ dedim, oturdum izledim. Eren’in çocukluğunu canlandıran ve Eren’in şehit edildiği yaşlarını canlandıran çocuklar evladıma çok benziyordu ama sırtındaki sepetinde odunları ile onu canlandıran küçük bir çocuk vardı. O benim Eren’ime çok benziyordu ama ne olursa olsun kendi evladımın kokusunu, kendi evladımın sıcaklığını onlardan almam mümkün değil. Film çekilirken burada sanki benim evlatlarımmış gibi onlarla ilgilendim” diye konuştu. ‘FİLMİ İZLEMEK ÇOK ZOR OLACAK’ Eren’in doğum günü olan 1 Ocak’ta gösterime girecek filmin oğlunun anısına güzel hediye olduğunu söyleyen Bülbül, “Allah razı olsun evladımı unutmayanlardan. Burada oynayanlar bizim hayatımızı oynadı; evladımın çile dolu, yokluk içindeki hayatını oynadı. O filmi izlemek çok zor olacak benim için ama dirayetli olacağım. Eren’e ben 15 yaşına kadar yokluk yüzünden doğum günü kutlayamadım. Ona pasta alıp şarkılar eşliğinde mum üfletemedim. Şimdi ise Eren’in doğum gününde onun anısına çekilen film oynatılacak. Gala için Ankara’ya davet edildim. Şimdi oraya gideceğim kızlarımla. Evladımın anılması, unutulmaması çok güzel bir duygu ama ne olursa olsun yanımda evladım yok. Filmden sahneleri bana gösterdiler ama yüreğim dayanmıyor. Eren’in karpuz yediği bir bölümü gördüm. Eren’imin karpuz yemesi gözümde canlandı. Eren yevmiyeye gittiğinde orada karpuz vermişlerdi ona. Toplumda içini yedi, döndü kenara kabuk kısmını yedi. Tekrar çocuğumun yaşadığı o yoksulluğu görmek çok zor olacak ama gidip galaya katılacağım” dedi.

2 yıl önce

DEVA’nın algı operasyonu çöktü! Gizlemeye çalıştıkları FETÖ’cü il başkanı deşifre oldu

Kastamonu İl Jandarma Komutanlığının FETÖ/PDY'nin yeniden yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında DEVA Partisi Kastamonu İl Başkanı Mustafa Günaydı'nın Taşköprü ilçesindeki evine operasyon düzenlendi. Evde yapılan aramada Günaydı'ya ait olduğu düşünülen çok sayıda doküman, dijital materyal gibi belgeler ele geçirildi. Evde olmadığı tespit edilen Günaydı, soruşturmayı sürdüren jandarma ekiplerince, yurt dışına kaçmak isterken Antalya'da gözaltına alındı. Günaydı'nın gözaltına alınmasının ardından 3 hafta önce Kastamonu İl Başkanlığı görevinden ayrılan Cüneyt Cabacı, yaptığı basın açıklamasında Günaydı'nın İl Başkanı olmadığını, bu görevi kendisinin yürüttüğünü söyleyerek algı oluşturmaya çalıştı. Ancak Cabacı'nın algı operasyonu çok fazla sürmedi. ALGI OPERASYONU ÇÖKTÜ Cüneyt Cabacı'nın 3 hafta önce görevinden ayrıldığı ve İl Başkanlığına, yönetim kurulu üyelerinden Mustafa Günaydı'nın getirildiği öğrenilirken, bu görev değişikliği basına ilan edildi ve bazın internet sitelerinde de yer aldı. Hatta Mustafa Günaydı son olarak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde basın mensuplarıyla bir araya gelerek açıklamalarda bulundu. Günaydı'nın DEVA Partisi İl Başkanı olarak tanınması ve bilinmesine rağmen gerçekleştirilen FETÖ/PDY operasyonunun ardından Kastamonu İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğüne kayıtlı olmadığı gerekçe gösterilerek DEVA Partisi İl Başkanı olmadığı şeklinde bir algı oluşturulmaya çalışılırken konuya ilişkin bilgi ve belgelere SABAH ulaştı. ALİ BABACAN'IN ONAYI İLE BU GÖREVİ ÜSTLENDİK DEVA Partisi Kastamonu İl Başkanlığı'ndan Hüseyin Canal'ın istifasının ardından göreve gelen Cüneyt Cabacı'nın da görevden alınmasının ardından İl Başkanlığı görevine getirilen Günaydı, göreve gelmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında, "Genel Başkanımız sayın Ali Babacan'ın onayı ile bu zorlu görevi üstlendik. Yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızla yapacağımız çalışmalarla inşallah ülkemizi içinde bulunduğu bu zor durumdan kurtaracak, deva olacak siyasi oluşumun Kastamonu ayağında mücadele edeceğiz" ifadelerine yer verdiği öğrenildi.

1 yıl önce

'Haliç çok güzel oldu' paylaşımı yapan İmamoğlu'na tepki: Senden önce tertemizdi sen temizlemediğin için yeniden kirlendi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haliç'ten yükselen kötü kokular ve renk kirlilikleri tepkiye neden olunca sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu. "Haliç çok güzel oldu." ifadesini kullanan İmamoğlu paylaşımında şu sözlere yer verdi: "Yılların birikmiş dip çamuru düzenli olarak temizleniyor, koku sorunu bitti, yeşil alanlar düzenlendi, spor ve yürüyüş alanlarının sayısı arttı, yeni tesisler ve tarihi yapıların restorasyonları yapılıyor. Değişim devam edecek." https://twitter.com/ekrem_imamoglu/status/1537354981430513664?s=21&t=wDCMn3zAWNRRwTlnatzubA İmamoğlu'nun bu paylaşımına İstanbullulardan tepki geldi. İBB yönetiminin şimdiye dek Haliç'te bir çalışma yapmadığını söyleyen vatandaşlar İmamoğlu'na isyan etti. İmamoğlu'nun paylaşımına yanıt veren AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Abdullah Enes Özkan, "Kepçe, kamyon getirip video çekmekle Haliç temizlenmiyor. Kaç aydır Haliç'in alarm verdiğini söylüyoruz. Ne zamanki kirlilikle ilgili haberler artıyor, algı için Haliç'i temizleme videosu atıyorsun. Haliç senden önce tertemizdi Başkan. Sen temizlemediğin için yeniden kirlendi." dedi. https://twitter.com/av_enesozkan/status/1537392909040947201?s=21&t=wDCMn3zAWNRRwTlnatzubA

1 2