05 Mayıs Pazar 2024
3 yıl önce

Kadıköy Belediyesi'nde işçiler greve başladı!

Kadıköy Belediyesi işçileri toplu sözleşme görüşmelerinde enflasyon oranında zam isterken, belediye yönetimi ise enflasyonun yarısının altında kalan bir zam önermişti. İşçiler önceden de duyurdukları gibi gece 00.01 itibarıyla belediye binası önüne grev pankartını astı. Öte yandan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, asgari ücret miktarının en az 3 bin 100 lira olması gerektiğini söylemiş ve belediye başkanlarına talimat vermişti.

3 yıl önce

Kadıköy Belediyesi ve Genel İş Sendikası temizlik işçilerini yok sayarak anlaştı, işçiler greve devam ediyor

Kadıköy Belediyesi, Genel İş Sendikası Genel Merkezi ile toplu sözleşmeye imza atarken, işçiler kendi iradelerinin tanınmaması ve maaş konusunda çarpıtmanın sürdüğünü vurguladı.

3 yıl önce

Maltepe Belediyesi işçileri greve başladı

DİSK’e bağlık Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şubesi üyeleri, belediyenin Temizlik İşleri Şantiyesi’nde dün gece bir araya geldi. İşçiler, saat 00.00’da "Bu işyerinde grev var" yazılı pankartı şantiye girişine astı. Gece yarısından itibaren temizlik işleri dahil belediye çalışması durduruldu. CHP’li Kadıköy ve Kartal Belediyesi içişlerinin de aynı problemleri yaşadığı biliniyor.

3 yıl önce

Avcılar Belediyesi işçilerinden 'toplu sözleşme eylemi’: Yemeğimiz verilmiyor

"MAAŞLARIMIZ 300 TL DÜŞÜRÜLDÜ" “Ayrımcılığa son verilene kadar ve taleplerimiz kabul edilene kadar örgütlü mücadelemizle ses yükseltmeye devam edeceğiz. Sözleşmeli memurların Ocak 2020 maaşlarına zam yapılmadığı gibi Avcılar Belediyesi Meclis kararıyla maaşları ortalama 300 TL düşürülmüştür. "YASAL ZORUNLULUĞUMUZ OLAN YEMEĞİMİZ VERİLMİYOR" Mahalli İdareler Sözleşmeli Personel Ücret Tavanları Genelgesinde belirlenen limitlerin altında ücret vermektedir. Yasal olarak zorunlu olduğu halde belediye personeline yemek verilmemektedir. "HİJYEN KURALLARINA UYULMADI, ONLARCA PERSONEL KORONAVİRÜS KAPTI" Personel servisinde de kısıtlama yapılmış, 9 adet olan servis sayısı 5'e indirilmiştir. Hijyen kuralarına uyulmadığı için onlarca emekçi korona (covid-19) hastası olmuştur. Önceki dönemlerde yaşadığımız adam kayırma ve taraflı yaklaşımlar artarak devam etmektedir. Gelinen aşamada memurların 5, sözleşmeli memurların 9 ikramiyesi, teknik personelin arazi tazminatı 2017 yılından bu yana ödenmemiştir. 31 Marta kadar tüm alacaklarının sözünü veren başkanın bu sözünün takipçisi olacağız. Başta müteahhit alacağı olmak üzere belediye borçlarının önemli bir kısmı ödenmesine karşın, Avcılar halkına hizmet sunan biz emekçilerin alacakları ödenmemiştir." Sendikalı zabıta memurları sık sık düdük ve alkışlarla tepkilerini dile getirirken ‘Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz’, ‘Emekçiyiz Haklıyız Kazanacağız’ sloganlarını attı.

2 yıl önce

İşçilere "namus sözü" veren CHP yönetimi, son 2 yılda 16 bin kişiyi işten attı

İşçilere "namus sözü" veren CHP yönetimi, son 2 yılda 16 bin kişiyi işten attı. "İhtiyaç fazlasıydı" denilse de şimdiye kadar 18 bin kişi işe alındı. AK Parti Siyasi ve hukuki İşler Başkanı Adem Yıldırım, Saraçhane önünde yaptığı basın açıklamasında, "İşten çıkarma yasağının kalkmasıyla CHP'li İBB yönetiminin önümüzdeki günlerde yeni bir işçi kıyımına hazırlandığı yönünde duyumlar alıyoruz. Şimdiden uyarıyoruz." dedi. AK Parti Siyasi ve hukuki İşler Başkanı Adem Yıldırım, CHP'li İBB yönetiminin işçi kıyımı, halihazırdaki çalışanlara uyguladığı mobbing, mahkeme kararıyla işe iade kazanan işçilere haklarının verilmemesi konularıyla ilgili Saraçhane'de yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: "CHP Genel Başkanı, 'Hiçbir işçiyi işinden etmeyeceğiz. Namus sözü veriyorum.' demişti. CHP'li İBB Başkanı ise, 'Herkesin ekmeğine saygılı bir ahlaka ve vicdana sahibim.' ifadelerini kullanmıştı. Ancak son 2 yılda İBB'den 16 bin işçi işten atıldı. 'İhtiyaç fazlası' diyerek 16 bin işçiyi işten atan CHP'li İBB yönetimi şimdiye kadar 18 bin kişiyi işe aldı. İttifak ortaklarına seçim diyeti ödemek için alın teriyle ekmeğini kazanmaya çalışan işçilere kıyım yapıldı. Mahkeme kararıyla işe iade hakkı kazananlar da işe kabul edilmiyor. İBB yöneticilerine sesleniyorum; '9 aylık maaş tazminatını öder yine işten atarım' hoyratlığına kapılıp mahkeme kararını uygulamazsanız, bu hukuksuzluk yarın sizlere kamu zararı ve zimmeti olarak dönecektir. Pandemi döneminde hükümetimiz kısa çalışma ödeneğiyle işçi ve iş verenlere büyük destek sağladı. İşten çıkarma yasağının kalkmasıyla CHP'li İBB yönetiminin önümüzdeki günlerde yeni bir işçi kıyımına hazırlandığı yönünde duyumlar alıyoruz. Şimdiden uyarıyoruz. İşten çıkarmalara son verin, alın teriyle çalışan işçilere yaşattığınız mağduriyetleri telafi edin, İBB'yi partinizin malı gibi görmeyin, işçi haklarına saygılı olun, çalışan personellere mobbing yapmaktan vazgeçin, mahkeme kararlarına uyun!"

2 yıl önce

Yargıtay'dan emsal karar: Vasıflı işçi asgari ücretle çalıştırılamaz

Hukuk bürosunda avukat katibi olarak çalışan genç, ücretlerinin ödenmediğini belirterek istifa etti. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan katip, hukuk ofisinde sekreter olarak en son 4 bin TL net ücret ile çalıştığını kaydetti. İş sözleşmesini ücretinin aylardır ödenmemesi nedeniyle haklı sebeple feshettiğini belirten davacı katip, işyerinde tek çalışan olması nedeniyle yıllık izin kullanamadığını, kendi tuttuğu masraf ajandalarını gerçek ücretin ispatı amacıyla elinde tuttuğunu, işverenin kendisine istifa dilekçesi vermesi halinde alacaklarını ödeyeceğini beyan ettiğini, istifa dilekçesi vermediğini, haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin ve ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı avukat ise katibin asgari ücretle çalıştığını belirterek iddiaları yalanladı. Mahkeme davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı her iki taraf da temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. İşverenin ücret bordrosu oyunu Yargıtay kararında; işin vasıflı bir iş olmasının işçinin kıdemi yaşadığı şehir dikkate alındığında asgari ücretle çalışmasının yaşamın olağan akışına uygun olmadığı vurgulandı. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görüldüğü hatırlatıldı. Bu durumda gerçek ücretin tespitinin önem kazandığı, işçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususların dikkate alındığı dile getirildi. Somut uyuşmazlıkta, davacı aylık ücretinin net 4 bin TL olduğunun belirtildiği kararda şöyle denildi: “Davalı asgari ücret ödendiğini savunmuştur. Davacının hukuk ofisinde sekreter, (avukat katibi belgesi mevcut) olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili, davacıya ödenen aylık ücretin ispatı yönünde davacının kendi tuttuğu ve işverence kayıtlara esas alınan masraf ajandalarına dayanmış ve masraf ajandaları yargılama sırasında mahkeme kasasına alınmıştır. İşverenin TÜİK verilerine ve davacının işyerinde tuttuğu ajandalara bir itirazı olmadığı aksine işverence davacının masraf ajandalarını ve bazı belgeleri yanında götürdüğü iddia edilerek tutanakla tespiti yaptırılarak Savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu görülmektedir. Davacı masraf ajandalarını fotokopi şeklinde dosyaya ibraz etmiştir. İncelenen masraf ajandalarında davacıya 2018 yılında 3.500 TL net ücret ödendiği, 2019 yılında ise 4.000 TL net ücret ödendiği görülmektedir. Davacının 14 yılı aşkın kıdemi, çalıştığı işyerinin büyükşehirde olması ve yaptığı işin vasıflı bir iş olması nedeniyle işin niteliği gereği asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışına da uygun düşmemektedir. Tüm bu nedenlerle avukat sekreteri olarak çalışan davacının 3342 kodlu hukuk sekreteri için TÜİK tarafından bildirilen emsal ücretle çalıştığının kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir. Davacının hak ve alacakları bu ücret üzerinden hesaplanmalıdır. Ayrıca taraflarca işyerinde davacının tek çalıştığı, işverenin banka kartlarının davacıda bulunduğu, tanık S.S. beyanında ücretinin davalı talimatıyla davacı tarafından bankadan çekilerek ödendiği şeklindeki beyanlar gözetildiğinde banka kayıtları ve dosyaya sunulan masraf ajandaları birlikte değerlendirilerek 2019 Mart ayı ve sonrası davacının uhdesinde tuttuğu fazla para olup olmadığı mali müşavir tarafından tespit edilerek fazla para olması halinde ücret alacağından mahsubu gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeplerle bozulması gerekmiştir. Kararın, bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”

2 yıl önce

'Helalleşelim' diyen Kemal Kılıçdaroğlu İBB'den kovulan 12 bin işçiyle de helalleşecek mi?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, “Helalleşmek geçmişi değiştirmez ama geleceğimizi kurtarır. Geçmişte partimizin de hataları oldu; helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım” ifadelerini kullanmıştı. Kılıçdaroğlu'nun yeni sayfa açma çıkışının ardından gözler, 2019 yerel seçimlerinden sonra başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere çok sayıda CHP'li belediyede haksız yere işten kovulan binlerce çalışana çevrildi. Sosyal medyada çok sayıda kullanıcı, Kılıçdaroğlu'nun siyasi görüşleri bahane edilerek CHP'li belediyelerdeki işlerine son verilen binlerce çalışandan da helallik alıp almayacağını dile getirdi. 12 bin kişiyi kovup 18 bin kişi aldılar 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde CHP’ye geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ekrem İmamoğlu başkanı olduktan sonra işçi kıyımına başlamıştı. Ak Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu'nun son paylaştığı verilere göre; 13 bin 312 işçiyi kovan CHP'li belediye, geçen süreçte yaklaşık 44 bin 995 yandaş kişiyi işe aldı. Namus sözü vermişti Helalleşme çağrısı yapan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerden kovulan işçileri iki yıldır görmezden geliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki işlerinden çıkarılan bir grup işçi geçtiğimiz yıl CHP Genel Merkezi önüne gelerek Kılıçdaroğlu'na seçimlerden önce verdiği namus sözünü hatırlatmasına rağmen, CHP Lideri işçiler için herhangi bir girişimde bulunmadı. Kılıçdaroğlu, 2019 yerel seçimlerinden önce "Bütün işçilere namus sözü ve garanti veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı haksız yere bir işçinin işine son verirse gelecek beni bulacak" açıklaması yapmıştı. HAK-İŞ Genel Başkanı: Her türlü haksızlığı yaptılar HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, CHP'li belediyelerde yaşanan sendikalı işçi kıyımına dikkat çekerek, HAK-İŞ üyesi 10 bin işçinin CHP'li belediyelerce işten çıkarıldığını belirtti. Arslan, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) HDP/PKK'lı ihanet odakları ile işbirliği yaparak sendikalı işçileri işten çıkarmak için yaptıkları girişimlere direndiklerini de söyledi. Yerel yönetim seçimlerinin yapıldığı 2019'dan sonra zor bir süreç yaşadıklarını dile getiren Arslan, CHP ve HDP'li adayların seçimleri kazanır kazanmaz Hakİş üyelerine yönelik bir operasyon başlattıklarına dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Sendikamıza üye 10 bin kişi işten çıkarıldı. 60 bin işçinin istifa ettirildi. Hukuki hakların sonuna kadar takipçisiyiz. Bu çalışanların işlerine dönmeleri için de gerekli mücadeleyi yürütüyoruz." 'Ödüllü işçi' de İBB'den çıkarılan işçiler arasında İBB'de işten çıkarılan işçiler arasında yer alan Metin Karadeniz'in geçtiğimiz yıllarda İstiklal Caddesi'nde temizlik yaparken içinde bin 700 dolar bulunan cüzdanı teslim ettiği için Beyoğlu Belediyesi'nden İSPARK'a ataması yapılarak ödüllendirildiği ortaya çıkmıştı. “Evine bakamayıp boşananlar var” 12 yıl İBB bünyesindeki İSPARK’ta çalışan 2 çocuk babası Birol Durmuş, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek işten çıkarılmıştı. Kendisi ve İSPARK'ta çalışırken işten çıkarılan 80 kişinin sesini duyurabilmek için bisikletle İstanbul'dan Ankara'ya pedal basan Durmuş, “Beni 25'inci maddeye göre işten çıkarttılar ve tazminatsız, işsizlik maaşı almamamız için ellerinden geleni yaptılar. Bu şekilde şu anda 13 bin kişi mağdur durumda. Kovulanların içinde evinin kirasını ödeyemeyenler var. Evine haciz gelenler var. Çoluk çocuğuna bakamayıp eşinden boşananlar var. Çok mağdur durumdalar" demişti. “Eşyalarımı satmaya başladım” İBB’deki ekmeği elinden alınan işçilerden biri olan Ahmet Belge ise işsizlik nedeniyle büyük maddi zorluklar çektiğini belirterek, “Okula giden 2 çocuğum için eşyalarımı satmaya başladım. Bozulan çamaşır makinesini tamir ettiremediğim için eşim elinde yıkıyor. Diğer işçiler de birçok hastalık, açlık gibi durumlarla karşı karşıya” diye konuşmuştu.

2 yıl önce

Bakırköy Belediye Başkan Bülent Kerimoğlu grevdeki işçilere mermi gösterdi

Gazeteci Celal Eren Çelik, Bakırköy Belediye binası önünde’ Sıfır Zam’ dayatmasına karşılık 23 gündür greve çıkan işçilerin nöbet çadırına bir gece yarısı alkollu bir şekilde gelen Başkan Kerimoğlu’nun nöbet tutan grevcilere mermi gösterdiğini, mermileri masaya bıraktığını iddia etti.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 14 15