30 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

Kanada, yaklaşık 20 bin Afgan sığınmacıyı kabul edecek

NATO ülkelerinin Afganistan'dan askerlerini çekmesini takiben Taliban, ülkenin önemli bir kısmını ele geçirdi ve ilerleyişini sürdürüyor. Kanada Göçmenlik Bakanı Marco Mendicino, bugün düzenlediği basın toplantısında, "Afganistan'daki durum yürek parçalayıcı ve Kanada boş durmayacak" ifadelerini kullandı. Ülkesinin yaklaşık 20 bin Afgan sığınmacıyı kabul edeceği bilgisini paylaşan Mendicino, bunların arasında halen ülkede bulunan ya da komşu ülkelere kaçan kadın hareketi liderleri, kamu çalışanları, kanaat önderleri, azınlıklar ve gazetecilerin yer alacağını belirtti. Öte yandan Mendicino, ayrıca halihazırda bir dizi sığınmacının dün uçaklarla Toronto'ya iniş yaptığını söyledi.

2 yıl önce

Batı Karadeniz'de sel felaketinin yaşandığı bölgelere CHP'li belediyelerin yardımının kabul edilmediğini öne süren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay çark etti

CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, Karadeniz'deki sel bölgelerine giderek "İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinden gelen ekipler 'size ihtiyacımız yok' denilerek şehre sokulmadı" iddiasında bulunmuştu. CHP'Lİ BELEDİYELERDEN YALANLAMA Altay'ın bu sözlerini, CHP'li belediyeler sosyal medya hesaplarından ekiplerinin bölgede olduğuna ve destek çalışmalarının ayrım olmaksızın yürütüldüğüne yönelik paylaşımlarıyla yalanlamıştı. KILIÇDAROĞLU DA YALANLAMIŞTI Altay, genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından da yalanlanmıştı. Kılıçdaroğlu Sinop'taki sel bölgesinde yaptığı açıklamada, "İstanbul Büyükşehir Belediyemizin güçlü bir ekibi ve araçları burada. Diğer belediye başkanlarımızın da var" demişti. CHP'li Altay, bu iddiasından beş gün sonra vazgeçti. Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Altay, CHP'li belediyelerin yardımlarını anlattı. "BÜYÜK MEMNUNİYETLE" ANLATTI Altay, ilgili konuşmasında "Her şeye rağmen sonuçta şu oldu, büyük memnuniyetle söyleyeyim; İBB’nin Bozkurt’ta 149 personeli ve 92 iş makinası çalışıyor. Gene İBB’nin Ayancık’ta 78 personeli ve 50 iş makinası çalışıyor" dedi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BAE Ulusal Güvenlik Danışmanını kabul etti

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkiler ile bölgesel konular değerlendirildi. Görüşmede, BAE'nin Türkiye'ye yönelik yatırımları da ele alındı.

2 yıl önce

AB Komisyonu içişlerinden sorumlu üyesi, AB ülkelerini kabul edecekleri Afganların sayısını artırmaya çağırdı

Johansson, içişleri bakanlarının olağanüstü toplantısının ardından yaptığı açıklamada AB personelinin ve AB ile çalışan Afganların tahliyesi için çalışmalarının çok zor koşullarda devam ettiğini bildirdi. Johansson, şu değerlendirmelerde bulundu: "Afganistan'daki istikrarsızlığın artan göç baskısına yol açması muhtemeldir. Bu nedenle tüm senaryolara hazırlanıyoruz. İnsanlar AB'nin dış sınırlarına ulaşana kadar beklememeliyiz. Bu bir çözüm değil. İnsanların kaçakçıların işlettiği güvenli olmayan, düzensiz ve kontrolsüz yollarla AB'ye yönelmesini engellemeliyiz. Aynı zamanda, Afganistan'da acil tehlike altındaki insanları terk edemeyiz. Afganistan'daki gazeteciler, sivil toplum çalışanları ve insan hakları savunucuları ve özellikle kadınlar en fazla risk altında olanlar arasında." Bölge ülkeleriyle yakın iş birliği mesajı Johansson, Afganistan'ın komşularıyla yakın çalışılması ve onlara gerekli insani ve kalkınma yardımını sağlamaya hazır olunması konusunda desteğin artırılması gerektiğini vurguladı. AB'nin Pakistan, İran ve Tacikistan'ın yanı sıra Türkiye gibi ülkelerle iş birliğini yoğunlaştıracağını ifade eden Johansson, "Afganistan'daki durum açıkça güvenli değil ve bir süre daha güvenli olmayacak." değerlendirmesini yaptı. Johansson, toplantıda bakanları Afganların yerleştirilmesi için taahhütlerini ve kotalarını artırmaya çağırdığına dikkati çekerek, "AB, bölgedeki Afgan mültecilerin desteklenmesinde de öncü rol oynamaya devam edecektir." şeklinde konuştu.

2 yıl önce

İran’dan nükleer açıklaması: “Baskı altında kabul etmeyiz”

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Avusturya'nın başkenti Viyana'da yapılan ve haziranda ara verilen nükleer görüşmelere yeniden başlamaya hazır olduklarını ancak baskı altında müzakereyi kabul etmeyeceklerini söyledi. İran Cumhurbaşkanı Reisi, devlet televizyonunda yayınlanan röportajında, Tahran'da muhafazakarların oluşturduğu yeni hükümet döneminde ülkesinin izleyeceği iç ve dış politika hakkında değerlendirmelerde bulundu. Önceki hükümet döneminde halkın hükümete yönelik güven duygusunun zayıfladığını belirten Reisi, "Bu dönemde, halkın zedelenmiş güvenini yeniden inşa etmeliyiz. İnsanların güvenini yeniden kazanmanın yolu dürüst olmaktır. Bütün devlet adamları dürüst olmalı ve verilen sözü dürüstçe yerine getirmeli ancak yerine getirilmiyorsa neden yerine getirilmediğini halka açıklamalıdır." diye konuştu. Kendi hükümetleri döneminde yolsuzlukla mücadele edeceklerini vurgulayan Reisi, şöyle devam etti: "Bu hükümetin bakanları, yetkilileri ve yöneticileri yolsuzlukla mücadele konusunda bir anlayışa sahip çünkü hükümetteki şartımız her düzeydeki tüm yöneticiler için yolsuzlukla mücadeledir. Kameralar önünde halka cevap vermek sadece Cumhurbaşkanı'nın görevi değildir. Yöneticilerimizin her biri kendilerini her düzeyde sorumlu tutmalı ve halkımız her konuda bilgilendirilmelidir." Konuşmasının bir başka bölümünde ülke dışındaki İranlılara ülkeye yatırım yapma çağrısında bulunan Reisi, "Yurt dışındaki İranlılara, İran'ın yatırım için güvenli ve öngörülebilir olduğunu söylüyorum. Devlet kurumları da yatırım almaya hazırdır. dedi. "KOMŞULARIMIZLA İLİŞKİLER ÖNCELİĞİMİZ" Afganistan'daki gelişmelere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan İran Cumhurbaşkanı, Afganistan'daki sorunların çözümünün bu ülkedeki halkın iradesiyle kurulacak bir hükümetin oluşturulmasıyla mümkün olacağını belirtti. Afganistan halkının iradesiyle doğan bir hükümeti desteklediklerini ifade eden Reisi, ülkedeki çatışmaların durdurulmasının da önemini vurguladı. Reisi, Afganistan konusunda farklı ülkelerden 50'den fazla yetkiliyle temas kurduğunu ve görüşmelerin süreceğini kaydetti. Afganistan'ın güvenliğini İran'ın güvenliği olarak kabul ettiklerini dile getiren Reisi, "Sadece Afganistan değil, tüm komşu ülkelerin güvenliği bizim güvenliğimizdir ve komşularımızla ilişkilerin önceliğimiz olduğunu defalarca dile getirdim." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

İSKİ Olağanüstü Genel Kurulu'nda yüzde 15.62 zam teklifi oy birliği ile kabul edildi

Yenikapı'daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen kurulda, su zammı görüşülüp karara bağlandı. İSKİ Olağanüstü Genel Kurulu'nda suya yüzde 15.62 zam teklifi oy birliği ile kabul edildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Rektörünün arabasının üstüne çıkıp, orada tepinen öğrencilerin olduğu bir Türkiye'yi ben kabullenemiyorum

Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Saygıdeğer hocalarım, sevgili öğrenciler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Üniversitelerimizin 2021-2022 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Uzaktan da olsa eğitimin devam ettirilmesi elbette önemlidir ancak bunun yüz yüze eğitim tecrübesinin yerini tutmayacağı açıktır. Her türlü tedbiri aldık, eylül ayı başından itibaren okulları açtık. Şu ana kadar sadece 2 okulumuzda karantina uygulamasına gidilmiştir. Vaka durumlarına göre bazı sınıflar karantinaya alınabilir ama okul, ilçe veya il çapında bir kapanma kesinlikle düşünmüyoruz. Üniversitelerimizde de eğitim-öğretimin kesintisiz sürmesi konusunda kararlıyız. 1990'lı yılların sonunda dahi Türkiye'de 18-22 yaşlarındaki gençlerin okullaşma oranı yüzde 15'lerin altındaydı. 1990'lı yılların ortasından itibaren anti demokratik uygulamalarda toplumsal gerilimlerin merkezine yerleşmişti. Hükümete geldiğimiz andan itibaren üzerine en kararlılıkla gittiğimiz alanlardan bir tanesi de gençlerimizin çalışmasını artıracak çalışmalar olmuştur. Türkiye'de her ilimizin kendi üniversitesinin olmasını sağladık. Akademik personel sayımız 70 binden 180 binin üzerine çıktı. Artık 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 44'ü yükseköğretime ulaşabiliyor. Bir zamanlar üniversite kapılarından içeri alınmayan kızlarımızın, erkeklerin önüne geçmesi hak ve özgürlüklerin geldiği noktanın göstergesidir. Bugün Türkiye kendi evlatları yanında 230 bin uluslararası öğrenciye de ev sahipliği yapıyor. Bu yıl 3 bin 500 burs için 165 bin başvuru aldık. Yeni kurulan üniversitelerle ilgili zaman zaman haksız değerlendirmeler yapıldığını görüyorum. Bunlar da zamanla arzu ettiğimiz seviyelere çıkacaklardır. OECD ülkeleri arasındaki ortalaması yüzde 1,4 olan yükseköğretim harcamalarına olan oranı 1,7'ye çıkardık. İnsanlarımızın eğitim seviyesi yükseldikçe ülkemizin siyasi, ekonomik gelişmesi de aynı oranda hızlanmaktadır. Yükseköğretim kurumlarının ülke geneline yayılması, refahın da adil yayılması anlamını taşımaktadır. TEKNOFEST'te ülkemizin dört bir yanından gençlerimizin kendilerine fırsat verildiğinde ne büyük başarılara imza attıklarını görüyoruz. Anadolu'daki evlatlarımızın önünü tekrar kesmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Tam tersine tüm gençlerimizin yapacağı her çalışmaya destek olmayı sürdüreceğiz. Yatırımlara devam edeceğiz. Son dönemde yükseköğretim sisteminde yapısal değişiklikler getiren önemli adımlar attık. 11 asıl ve 5 aday üniversitemiz araştırma üniversitesi, 15 üniversitemiz bölgesel kalkınma üniversitesi olarak belirlenmiştir. Tematik ve mesleki ağırlıklı üniversitelerle ilgili de çalışmalar yürütülmektedir. Buna rağmen doktoralı insan kaynağımızın halen hedeflerimizin çok gerisinde olduğunu görüyoruz. Doktora mezunu sayısını daha da yükseltmemiz gerekiyor. Ekonomiye daha çok katkı yapmamız için de doktora mezunu sayısını da artırmamız gerekiyor. Özel müfredatla ve özel hocalarla üstün nitelikli bilim insanları yetiştirmek için öğrencilerimizi destekliyoruz. Gençlerimizin sosyal ve beşeri yönlerini güçlendirmelerine katkı sunuyoruz. Bu yıl taban puanları düşürerek daha fazla sayıda gencimizin üniversite programlarına yerleşmelerini sağladık. Son yıllarda atılan bir diğer önemli adım geleceğin meslekleri projesiyle, ön lisans, lisans programlarının yükseköğretim sistemine kazandırılmasıdır. Staj programının ocak ayında başlayacak 2022 başvurularına tüm gençlerimizi davet ediyoruz. Vakıf üniversiteleriyle ilgili yeni düzenlemelere giderek sorunların çözümü konusunda adımlar attık. Türkiye yükseköğretimde kapasite sorunu olmayan bir ülke konumuna gelmiştir. Elbette temel bilimlere ve ileri teknolojiye dayalı araştırma alanlarına özel önem vereceğiz ama önümüzdeki gerçeklere de gözlerimizi kapatmayacağız. Üniversite kampüslerini toplumdan kopuk alanlardan çıkarmalıyız. Sadece devletten gelen destekle bu hedeflere ulaşılamayacağı açıktır. Ülkemizde de yapmamız gereken işte budur. Bizim gözümüzde başarılı üniversite yöneticisi, bu tür büyük sıçramaları yapabilen kişi demektir. Dünyadaki gelişmeleri yakından izleyerek, potansiyelini harekete geçiren üniversitelerimizin önünde hiçbir engel göremiyorum. Salgın döneminde pek çok alanda gereken altyapıya sahip olduğumuzu hep birlikte gördük. Artık belirleyici konuma gelmemiz gereken bir döneme geldik. Bazılarının her konuda olduğu gibi yükseköğretim konusunda da yapılanları takdir etmek gibi bir derdi olmadığını üzüntüyle takip ediyoruz. Hele hele rektörünün arabasının üstüne çıkıp orada tepinen öğrencilerin olduğu bir Türkiye'yi ben kabullenemiyorum. Böyle öğrenciler bize gerekmez. Rektörünüz aracın içinde, siz önünü kesiyorsunuz ve daha sonra da aracın üzerine çıkıp tepinmeye başlıyorsunuz. Böyle bir öğrenci olamaz. Bunlar olsa olsa ancak üniversitelerin içine sızmış teröristlerdir. Gelişmiş ülkeleri geride bıraktığımız bir kapasite var. Ülkemizde üniversite eğitimi almak isteyen hiçbir gencimizin maddi kaynak sıkıntısı çekmemesi için eşi benzeri görülmemiş adımlar attık. Yurt sayımızı 190'dan 794'e çıkardık. Yurtlarımızın fiziki şartlarını iyileştirdik. Eskiden 30-40 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz artık 3-4 kişilik otel standardında odalara sahiptir. Türkiye'de 1 milyonun üzerindeki yurt yatak kapasitesiyle en fazla barınma imkanı sağlayan ülkedir. Nedir o Allah aşkına? Parklarda bankların üzerinde yatanlar... Bunlar öğrenci mi? Bunlar aynı Gezi'de olduğu gibi teröristler... Biz öğrenciye en büyük saygıyı gösteren bir iktidarız. Göreve geldiğimizde verilen burs 45 liracıktı... Şu an 650 liraya çıktık. Nereden nereye...

2 yıl önce

Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker hakkında hazırlanan iddianame, gönderildiği ağır ceza mahkemesince kabul edildi

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, elebaşılığını Sedat Peker'in yaptığı suç örgütüne yönelik "tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme", "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme", "suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma", "var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme", "tefecilik", "silahla kasten yaralama" suçlarından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame gönderildiği mahkemece değerlendirildi. İddianamenin kabulüne karar veren Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi, hazırladığı tensip zaptında 26 sanığın tutukluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme, iddianamede suç örgütü lideri olarak değerlendirilen firari sanık Sedat Peker ile şoförü U.Y. hakkında yokluğunda tutuklama kararı çıkarılmasına hükmetti. Mahkeme, davanın ilk duruşmasının 29 Aralık'ta yapılmasını kararlaştırdı. İddianameden Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, elebaşılığını Sedat Peker'in yaptığı suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, 30 kişi mağdur, Çekmeköy'de 31 Ağustos 2017'de silahlı saldırı sonucu öldürülen Cahit Çetin ise maktul olarak yer alıyor. İddianamede, 26'sı tutuklu 92 şüpheliden Sedat Peker'in örgüt lideri, 9 şüphelinin örgüt yöneticisi, 82 şüphelinin bir kısmının örgüt üyesi, bir kısmının da örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişiler olduğu belirtiliyor. İddianamede, suç örgütü lideri Sedat Peker'in Çekmeköy'de 31 Ağustos 2017'de Cahit Çetin'in silahlı saldırı sonucu ölümüne ilişkin "tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor. Sedat Peker'in ayrıca 19 ayrı eylemde birçok müştekiye karşı "var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme" suçundan 250 yıldan 360 yıla kadar, "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar, 3 mağdura yönelik "tefecilik" suçundan 6 yıldan 18 yıla, 2 kişiye karşı silahla kasten yaralama" suçundan da 1 yıl 8 aydan 4 yıl 2 aya kadar olmak üzere toplamda 262 yıl 8 aydan, 392 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. İddianamede, örgüt yöneticisi 9 şüphelinin "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme" suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar, örgüt üyesi 46 şüphelinin "suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma" suçundan 2 yıl 6'şar aydan 6'şar yıla kadar hapsi istenen iddianamede, 22 şüphelinin de "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan 2'şer yıldan 4'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Diğer şüphelilerin de çeşitli suçlardan cezalandırılması talep ediliyor. Öte yandan iddianamede örgüt yöneticisi, üyesi ve örgüt adına suç işleyen şüphelilerin, ayrıca "kasten öldürmeye azmettirme", "var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme", "tefecilik" ve "silahla kasten yaralama" suçlarından da değişik oranlarda hapisle cezalandırılmaları öngörülüyor.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 22 23