30 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

10 büyükelçiye çok sert tepki: Hadsiz açıklama kabul edilemez

ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda’nın Ankara büyükelçileri, Kavala’nın yargılandığı davayla ilgili sosyal medya üzerinden yaptıkları açıklamalarından dolayı Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. 10 ülkenin diplomatik misyon şefi bu çerçevede dün 10.00 sıralarında Dışişleri Bakanlığı’na geldi. Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı, büyükelçilere Türkiye’nin resmi tepkisini iletti. ‘Teamüllere aykırı’ Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Ülkemizde devam eden bir davayla ilgili olarak, diplomatik teamüllere aykırı şekilde dün (önceki) akşam ortak bir açıklama yayımlayan Ankara’daki bir grup büyükelçi bu (dün) sabah Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştır. Bu ülkelerin büyükelçileri/maslahatgüzarlarına, sosyal medya üzerinden yapılan ve bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki bir süreçle ilgili bu hadsiz açıklamanın kabul edilemez olduğu, hukuki süreçlerin siyasallaştırılmasına ve Türk yargısına baskı yapmaya yeltenen bu açıklamanın reddedildiği, söz konusu açıklamanın büyükelçilerin savunduğunu iddia ettikleri hukukun üstünlüğü, demokrasi ve yargı bağımsızlığına da aykırı olduğu iletilmiştir. Adı geçenlere, anayasamızda da kayıtlı olduğu üzere, Türkiye’nin insan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devleti olduğu vurgulanmış ve Türk yargısının bu tür sorumsuz açıklamalardan etkilenmeyeceği hatırlatılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, bazı ülkelere yönelik verdiği ve yıllardır uygulanmayan kararlarını görmezden gelenlerin, sadece Türkiye ile ilgili davalara odaklanmalarının ve özellikle Kavala davasını sürekli ve ısrarla gündemde tutmaya çalışmalarının samimiyetsiz ve çifte standartlı bir yaklaşım olduğuna dikkat çekilmiş, büyükelçiler/maslahatgüzarlar, Viyana Sözleşmesi kapsamında görevlerinin sorumlulukları içerisinde kalma konusunda uyarılmışlardır.” Tepkiler sürüyor Dışişleri Bakanlığı tarafından bizzat uyarılan büyükelçilere siyasilerin tepkileri dün de sürdü: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: Görevli bulundukları ülkenin bağımsızlığına sadakat göstermek zorunda olan ve ‘yargı bağımsızlığından’ söz eden bazı ülkelerin büyükelçileri, hadlerini aşarak ‘siyasetin yargıya müdahalesini’ talep etmişlerdir. Türkiye’de yargı bağımsızdır ve Türkiye tam bağımsız bir ülkedir. Yargıya müdahaleyi arzu edenler, bu arzularını kendi ülkelerinde gerçekleştirmeye devam edebilirler. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Bu aralar çok moda oldu, canı sıkılan bildiri yayımlıyor. 10 tane büyükelçilik bir araya gelmiş, içinde Amerika’sı da var Almanya’sı da var. 10’unuz değil, 100’ünüz gelse Türkiye’ye zerre toz konduramazsınız... Osman Kavala için seferber olmuş Batı’ya diyeceğim şudur; Türk yargısı ‘bitti’ demeden, bitmez, bunu da herkes böyle bilsin... Burası bir çadır devleti değil, 2 bin yıllık Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Herkes aklını başına alsın, haddini bilsin.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç'ten 10 ülkeye "Osman Kavala" tepkisi: Türkiye'ye bu şekilde ültimatom kabul edilemez

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, bakanlıkta basın bilgilendirme toplantısı düzenledi. Bilgiç, haziran ayında yapılan Antalya Diplomasi Forumu'nu gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, bu forumun ikincisinin 13 Mart'ta Antalya'da yapılacağını söyledi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bilgiç, F-35 projesi Türkiye'nin F-16 modernizasyonuna ilişkin, "F-16 filomuzun iyileştirilmesine yönelik çalışmalar, modernizasyon faaliyetleri zaten ihtiyaca göre yıllarca yapılıyor. S-400 tedariki nedeniyle F-35 programından ayrılmak durumunda kaldık. F-35 programından ayrılmamız sadece Türkiye'ye değil NATO'nun da caydırıcılığına önemli bir darbe vuran bir adım. Türkiye F-35 projesinin kurucu ortaklarından biri, biz yükümlülüklerimizi yerine getirdik. Bu F-35 projesi çerçevesinde ABD'ye yaklaşık 1,4 milyar dolar ödeme yaptık. Bizim için aslında seçenekler basit ya bu programa geri döneceğiz ya bize vaat edilen uçakları alacağız ya da paramızı iade edecekler. Bu çerçevede F-35 için ödenen meblağın F-16 filomuzun modernleştirilmesi için kullanılması da bir seçenek olarak gündemde. Bu konuyu ABD'li paydaşlarımız ile tartışıyoruz. Bunun sonucuna göre de hareket edeceğiz" dedi. 'HEDEFİMİZ KALICI İSTİKRARIN SAĞLANMASI' Bilgiç, Suriye Anayasa Komitesi görüşmelerinin devam ettiği zaman içinde, rejim güçlerinin İdlib'de sivillerin ölümüne neden olan saldırısına ilişkin, "Rejimin dün toplu saldırıları neticesinde aralarında çocukların da bulunduğu çok kişinin hayatını kaybettiğini öğrendik. Cenevre'de 6'ncı turu devam eden Anayasa Komitesi Toplantıları sırasında sivillerin bu şekilde doğrudan hedef alındığı saldırı aslında rejimin askeri çözüme yönelik tavrını maalesef koruduğunu gösteriyor. Bizim temel hedefimiz İdlib'de kalıcı istikrarın sağlanması. Tabiatı ile siyasi çözümü öncülüyoruz. Rejimin destekçileri Rusya ve İran'a de gerekli mesajları vermekteyiz" diye konuştu. 'KABİL ZİYARETİ İÇİN KESİN TARİH SÖYLEMEK ZOR' Bilgiç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Kabil'e yapacağı ziyaretin netleşip netleşmediğine ilişkin soruya, "Bu ziyaret konusu aslında New York'ta gündeme gelen bir husustu. Daha sonra Endonezya Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'ye yaptığı ziyarette görüş alışverişi yapıldı. Lojistik düzenlemeler, kimlerin katılacağına ilişkin gerekli düzenlemeler devam ediyor. Kesin tarih söylemek zor; ama düzenlemeler devam ediyor" yanıtını verdi. Bilgiç, Suriye Şam yönetimi ile gelecek dönemde diyaloğun mümkün olup olmadığı sorusuna, rejim ile herhangi bir temasın bulunmadığı yanıtını verdi. 'KESİNLİKLE KABUL EDİLEMEZ' Sözcü Bilgiç, 10 büyükelçiliğin Osman Kavala açıklaması ile ilgili, "AB Konseyi'nin 47 üyesi var. Onların sadece 10'u böyle bir açıklamada bulundu. Biz açıklamaya tepki verdik. Hiçbir organ, makam, merci, kişi tarafından yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere, hakimlere emir ve talimat verilemez, tavsiye ve telkinde bulunulamaz. Türkiye'de devam eden bir yargı süreci var. Aslında yargıya müdahale edilmemesi gerektiğini bu ülkelerin kendileri çok da iyi biliyor. Türkiye'de bu şekilde Türkiye devletine ültimatom verilmesi kesinlikle kabul edilemez. Biz bunu kabul etmediğimizi söyledik. Büyükelçiliklerin görevleri ve yükümlülükleri bulundukları ülkelerin iç işlerine karışmamak. Kabul etmediğimizi, reddettiğimizi söyledik" dedi. 'BİZİM AÇIMIZDAN AB'NİN NE SÖYLEDİĞİ ÖNEMLİ DEĞİL' Bilgiç, AB Komisyonu'nun Türkiye raporuna ilişkin ise "AB Komisyonu'nun raporu çifte standartlı yaklaşım ile yayımlanmış bir rapor. Tepkimizi geniş şekilde ortaya koyduk. Bizim açımızdan AB'nin ne söylediği çok önemli değil. Rapor baştan aşağıya çifte standart ile yazılmış. İddialar var raporda; biz bunların hiçbirini kabul etmiyoruz" diye konuştu. ABD İLE İLİŞKİLER Tanju Bilgiç, ABD ile ilişkilerle ilgili "Türkiye olarak biz her ülke ile iyi ilişkiler tesis etmek istiyoruz. ABD ile müttefikiz. NATO'da beraberiz. Müşterek çıkarlar ve benzer hedeflere sahibiz. Koronavirüs sonrası dünya ekonomisi gibi konularda benzer görüşlerimiz var. ABD yetkilileri ile temas ediyoruz. İlişkilerimizin mükemmel olduğunu da söylemek zor. Özelikle PKK, YPG, PYD ve FETÖ terör örgütlerine destek, tek taraflı yaptırımlar gibi konularda izledikleri tutum nedeniyle ABD ile ilişkilerimizde bazı sorunlar var. Bizim temel beklentilerimiz 'ilişkilerimizi etkin yönetelim' diğer yandan sorunlarımızı çözelim. Önümüzdeki dönemde de ABD ile temaslarımız sürecek" dedi. 'GEREKLİ CEVABI VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ' Sözcü Bilgiç, Doğu Akdeniz konusuna ilişkin, "Doğu Akdeniz konusunda hem Yunanistan hem de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Doğu Akdeniz'de gerginliği arttıracak adımlar atıyor. Akdeniz'de kıta sahanlığımıza araştırma gemisi gönderme çabaları devam ediyor. Biz bu tahriklere hem sahada hem de masada yanıtlarını veriyoruz ve haklarımızın ihlaline de asla müsaade etmiyoruz. Rum kesimi de kasım ayında yeni bir sondaja başlayacaklarını duyurdu. Bu gerçekleşirse biz de Kıbrıs Türklerinin haklarını korumak için Türkiye olarak bu tür meydan okumalara gerekli cevapları vermeye devam edeceğiz" diye konuştu. Dışişleri Sözcüsü Bilgiç, Yunanistan ile istişari görüşmelerin de devam ettiğini vurguladı. Bilgiç, "Cumhurbaşkanı'mız açık şekilde ifade etti. Türkiye'ye herhangi bir tehdit nereden gelirse gelsin Türkiye'nin tepkisi ile karşılaşacaktır. Türkiye Cumhuriyeti gerekli adımları kararlı şekilde atacaktır. Bu Suriye için de geçerli. Ne zaman şartlar uygun olursa Türkiye Cumhuriyeti gerekli operasyonu, harekatı yapar" dedi.

2 yıl önce

Rusya, YPG'li heyeti kabul etti! Dışişleri Bakanlığı'ndan tepki: Kaygıyla karşılıyoruz

Son dönemlerde Beşar Esad yönetimiyle PKK'nın Suriye kanadı YPG arasında arabuluculuk görevi yürüten Rusya'dan yeni bir hamle geldi. ÜST DÜZEY PROTOKOLLE AĞIRLANDILAR Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, PKK/YPG'nin elebaşlarından İlham Amed başkanlığındaki bir heyeti cuma günü Moskova'da üst düzey bir protokolle ağırladı. SURİYE İLE PKK/YPG ARASINDA YÜRÜTÜLEN MÜZAKERELER GÖRÜŞÜLDÜ Heyette, terör örgütünün güdümündeki sözde Demokratik Suriye Meclisi üyeleri Sanharib Barsoum, Sihanok Dibo ve Hikmet Habib yer aldı. Görüşmede Cenevre'de süren Anayasa Komite çalışmaları ile Suriye ile PKK/YPG arasında yürütülen müzakereler ele alındı. DIŞİŞLERİ'NDEN TEPKİ GELDİ: KAYGILIYIZ Öte yandan Ankara, PKK/YPG'nin Moskova'da ağırlanmasına sert bir açıklama ile tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, terör örgütü PKK/YPG güdümündeki sözde "Suriye Demokratik Konseyi" unsurlarından oluşan bir grubun Rusya Federasyonu'na davet edilmesinin ve Rus resmi makamları tarafından üst düzeyde kabul edilmesinin kaygıyla karşılandığı kaydedildi.

2 yıl önce

İYİ Partili Koray Aydın’nda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na: Kazanamayacak bir adayı kabul etmiyoruz

İYİ Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun olası cumhurbaşkanlığı adaylığını değerlendirdi. "Kendisinden talip olduğunu duymadım ama bizim bir ilkemiz var. Diyoruz ki bu konuda herkes idealist davranmalı, nefis zamanı değil" diyen Aydın, kazanmama ihtimali olan bir ismin adaylığına evet demeyeceklerini söyledi.

2 yıl önce

Elektrik enerjisi satışı üzerinden alınan TRT payını kaldıran düzenlemeyi de içeren kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi

Kanunla Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda yapılan değişiklikle yalnızca bilgisayar programlarına ilişkin olarak sağlanan ve koruyucu programları etkisiz kılmaya yönelik hazırlık hareketlerini yaptırıma bağlayan düzenleme; tüm eser, icra, fonogram, yapım ve yayınları kapsayacak şekilde genişletiliyor. Telif hakkı sahiplerince izinsiz kullanımları engellemek amacıyla öngörülen teknolojik önlemleri etkisiz kılmaya yönelik ürün ve araçların ticaretini veya tanıtımını yapanlar 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gerekçesi de dikkate alınarak orman içi sulardaki balık tesisleri kurulumunun yasal statüleri oluşturuluyor. Denizlerde balık, midye ve istiridye yetiştiriciliği yapan tesislerin iskele, depo ve temiz su havuzu kurulumu için karada zaruri ihtiyaç alanları karşılanacak. Kooperatiflerin, kooperatif birliklerine; kooperatif birliklerinin de merkez birliğine ortak olmadığı takdirde "kamu kaynaklarından desteklenen kredilere kefalet sağlayamayacağı ve kamu kaynaklı tarımsal desteklemelere aracılık yapamayacağı" düzenlemesinin yürürlük tarihi 1 Ocak 2024 olacak. Elektrik enerjisi satışı üzerinden alınan TRT payı kaldırılacak. İşlevselliği kalmayan Elektrik Enerjisi Fonu Anlaşmaları uyarınca taahhüt edilen yükümlülükleri karşılamak üzere getirilmiş hükümler de yürürlükten kaldırılıyor. MESLEKİ EĞİTİM STAJINA DEVLET KATKISI Mesleki eğitim merkezlerinde 12'nci sınıfta olan öğrencilerin ücreti, asgari ücretin yüzde 50'sinden aşağı olamayacak. Mesleklerinde en az 10 yıl usta olarak çalışanlar, iş pedagojisi kursu sınavına doğrudan katılabilecek. Mesleki eğitim merkezi programı dışındaki okul ve kurumlarda öğrenim gören öğrencilere ödenebilecek en az ücretin; yirmiden az personel çalıştıran işletmeler için üçte ikisi, yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işletmeler için üçte biri; mesleki eğitim merkezi programına devam eden öğrencilere ise ödenecek ücretin tamamı devlet katkısı olarak ödenecek. Bu kapsamda yapılacak ödemeleri 10 eğitim ve öğretim yılına kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak. Kamu kurum ve kuruluşlarına devlet katkısı ödenmeyecek. AYARI DOĞRU OLMAYAN ÖLÇÜ ALETLERİ Ölçüler ve Ayar Kanunu'nda yapılan değişiklikle, ani muayenelerde veya ölçü aleti sahibi haricindeki kimselerin müracaatı üzerine yapılan şikayet muayenelerinde ayarı doğru olmayan ölçü aletlerini kullanan kişiye, ölçü aletinin türüne ve kullanıldığı işin niteliğine göre 270 liradan 2 bin 700 liraya kadar idari para cezası verilecek. Ayrıca bu ölçü aletlerine el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilecek ancak ayarın doğru olmaması durumu ölçü aleti sahibi aleyhine sonuç doğuruyorsa bu kişilere idari para cezası verilmeyecek ve ölçü aletlerine el konulmayacak. Elektrik, su ve gaz sayaçlarının binaların ortak alanında kullanıldığı dikkate alındığında "damgası kopmuş veya bozulmuş ölçü aletini kullanma" fiili ile "ayarı doğru olmayan ölçü aletini kullanma" fiili için dağıtım şirketi ve abone konumundaki vatandaşa doğrudan kusur atfedilemeyecek ve idari para cezası uygulanmayacak; ancak ilgili kurumların kanun ve alt düzenlemeleri kapsamında işlem tesis edilebilecek. Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu, Onikişubat ve Türkoğlu ilçelerindeki mevcut sanayi alanları, "Erkenez", "Aksu" ve "Türkoğlu 2" adlarıyla organize sanayi bölgesi olarak ilan edilecek. Belirlenen alanlarda asgari ortak kullanım alanı oranı ve sağlık koruma bandı mesafesi şartı aranmayacak. Bu OSB alanlarında kalan taşınmazların onaylı imar planından gelen müktesep hakları korunacak. Kuruluş protokolünün bakanlıkça onaylanması ve sicili kaydı ile OSB'ler tüzel kişilik kazanacak. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bünyesinde "Enerji Dönüşüm Dairesi Başkanlığı" kurulacak.

2 yıl önce

İstanbul`da ulaşıma zam talebi kabul edildi

İstanbul'da elektronik bilet, taksi, taksi dolmuş ve minibüs fiyatlarına yüzde 36, servis ücretlerine ise yüzde 27 zam talebi, UKOME'de oy birliğiyle kabul edildi.

2 yıl önce

Mahkeme, DİAYDER iddianamesini kabul etti

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, PKK/KCK’nın hedefleri faaliyet yürüttüğü öne sürülen DİAYDER yöneticileri ile üyelerinin de aralarında olduğu 23 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti. 10’u tutuklu 23 şüpheli, 18 Şubat’ta hakim karşısına çıkacak. Silahlı terör örgütü PKK/KCK’nın hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüttüğü öne sürülen DİAYDER (Din Âlimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) yöneticileri ile üyelerinin aralarında bulunduğu 10’u tutuklu 23 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, DİAYDER’in referansı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne işe alınan örgüt üyesi ve sempatizan şahısların aldıkları maaşın bir kısmını derneğe verdiklerinin tanık beyanları ve görüşmeler doğrultusunda tespit edildiği aktarılmıştı.Savcılıkça hazırlanan iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından derneğe verilen market yardım kartlarının örgüt sempatizanları tarafından değer ailelerine dağıtıldığına ilişkin tespit yapıldığı belirtilmişti. Şüphelilerin tapelerinin yer aldığı iddianamede, Ramazan ayı nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından DİAYDER’e verilen alışveriş kartlarının şüpheli Ekrem Baran tarafından dağıtılması amacıyla Avrupa ve Anadolu yakasında ikamet eden dernek üyesi melelere verilmesi hususunun yer aldığı, söz konusu kartların dağıtılacağı şahıslar arasında değer ailelerinin de bulunduğu kaydedilmişti. PKK/KCK silahlı terör örgütünün değer ailesi kavramına önem verdiğinin anlatıldığı iddianamede, örgütün kırsal alanında faaliyet yürütmekte iken ölen örgüt mensupları ile faaliyet yürütmeye devam eden örgüt mensuplarının ailelerinin örgüte olan bağlılıklarının azalmaması amacıyla yapı içerisinde sürekli olarak desteklenmesi, ziyaret edilmesi ve bu hali ile silahlı kanadın temelini oluşturan örgüt mensuplarının aile yapısı itibariyle de bağların örgütsel anlamda diri tutulmasının amaçlandığı vurgulanmıştı. İddianamede, şüphelilerin ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ ve ‘silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçlarından 3,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti. İddianamenin gönderildiği İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, incelemesini tamamlayarak iddianameyi kabul etti. Şüpheliler 18 Şubat’ta hakim karşısına çıkacak. Duruşma, 21 Şubat’a kadar sürecek.

2 yıl önce

Teröristlerce iki kardeşi katledilen kadın dağa götürülen oğlu için gözyaşı döküyor: 'Allah bu zulmü kabul etmesin'

Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Vanlı aileler, 27 Şubat 2021'den bu yana perşembe günleri, partinin il başkanlığı binası önünde oturma eylemi yaparak seslerini duyurmaya çalışıyor. 19 yaşındayken İstanbul'da kandırılarak dağa götürülen oğluna kavuşmaya çalışan 9 çocuk annesi Aycil, Van'ın Başkale ilçesinden gelerek annelerin eylemine destek verdi. Oğlundan geriye kalan fotoğraflara bakıp acısını hafifletmeye çalışan anne, aynı durumdaki tüm aileleri yanlarında görmek istiyor. "Allah bu zulmü kabul etmesin" Aycil evladına kavuşma ümidiyle Vanlı ailelerin başlattığı eyleme katılma kararı aldığını söyledi. Oğlunun kandırılarak dağa götürüldüğünü anlatan Aycil, şunları kaydetti: "Oğlumu İstanbul'a abisinin yanına çalışmaya gönderdim. Askerlik çağına gelmişti. Askere gidecekti. Onu İstanbul'da kandırdılar, zorla dağa kaçırdılar. Kendi rızasıyla gittiğine inanmıyorum. Evladımı 6 yıldır her yerde arıyorum, gitmediğim yer kalmadı. Defalarca HDP'ye gittim. Diyarbakır'da evlatları için oturma eylemi yapan aileleri televizyonda izledikten sonra evladımı aramaya karar verdim. Oğluma kavuşana kadar eylemimi sürdüreceğim. Öldürseler çocuğumu aramaktan vazgeçmeyeceğim. Allah bu zulmü kabul etmesin. Bizden ne istediler. Oğlumu öldürdülerse ölüsünü versinler. Ne hakla oğlumu benden kopardılar. Evladımdan haber almak istiyorum." "Kardeşlerim PKK'lılar tarafından boğazları kesilerek öldürdü" Başkale ilçesine bağlı Yurttepe Mahallesi'nde, yaklaşık 30 yıl önce terör örgütü PKK tarafından iki kardeşinin katledildiğini anlatan Aycil, "Güvenlik korucusu Halil ve Mehmet Gezgin kardeşlerim PKK'lılar tarafından boğazları kesilerek öldürdü. Babamın evini yakıp yıktılar. Tüm köylülere zulmettiler. Köyümüz yakıldı. Bazılarını katlettiler, bazılarını ise dağa götürdüler. Bize tarif edilmeyecek acılar yaşattılar." diye konuştu. Oğluna teslim olması için çağrıda bulunan acılı anne Aycil, "Servet, oğlum 6 yıldır sana ulaşmaya çalışıyorum. Sana PKK'lıların katil olduğunu, iki dayını acımasızca öldürdüklerini sürekli söylüyordum. Biz onlardan uzak insanlarız, sana yalvarıyorum onlara uyma, gel devletimize teslim ol. Senin özleminle yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 22 23