02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Kadın hakları dernekleri ve hayvan hakları dernekleri CHP’ye karşı neden sessiz?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan insan hakları dernekleri ve hayvan hakları derneklerinin CHP'ye karşı sessizliğine tepki gösterdi. CHP'de kadınların tacize uğramasına ve İBB'ye emanet edilen atların ölümüne sessiz kalınmasına dikkat çeken Karaaslan, "İçselleştirilmiş yandaşlığın bu sessizliği artık kulakları sağır ediyor" ifadelerini kullandı. Tiwtter hesabından açıklamalar yapan Karaaslan şu ifadeleri kullandı: "CHP’de kadınlar, partililer tarafından tacize uğruyor; kadın hakları dernekleri sessiz! Anneler terör örgütünün elindeki çocuklarını HDP’den geri istiyor; insan hakları savunucuları sessiz! İBB’ye emanet edilen yüzlerce at ölüyor; hayvanseverler sessiz! CHP’li Milletvekili “param olsa tüm arsayı kapatırdım” diyerek Kazdağları’nı imara açan projenin reklamını yapıyor; çevreciler sessiz! İçselleştirilmiş yandaşlığın bu sessizliği artık kulakları sağır ediyor..."

2 yıl önce

İsrail Mescid-i Aksa'da kadın ve çocuklara saldırdı

İsrail, Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'da kadın ve çocuklara da saldırdı. İsrail askerlerinin Filistinli kadınlara ve çocuklara ses bombaları atması büyük paniğe yol açtı. Kadınlar açılmasın diye kapının önünde duvar oldular. Olayda yaralı ve ölü sayısına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.  İsrail güçleri, Şam Kapısı’nı kapatarak Mescid-i Aksa’ya ulaşımı engelledikten sonra teravih namazını kılmak üzere Mescid-i Aksa’ya gelen Filistinlilere saldırmıştı. Mescid-i Aksa'ya giren İsrail güçlerinin, cemaate ses bombaları ve plastik mermi ile saldırılarında yaralı sayısı 178'e yükselmişti.

2 yıl önce

Esenyurt’ta genç kadını darp eden polis memuru görevden uzaklaştırıldı

Olay, 2020 Aralık ayında Esenyurt’ta bulunan bir sitenin içinde meydana geldi. İddiaya göre Gökçe Yaşar (32) isimli kadın pandemi nedeniyle kısıtlama saatinde site içerisinde başka bir blokta bulunan arkadaşının evine gitti. Dönüşte site içerisinde dolaşan polis ekibi kadını durdurarak nereye gittiğini sordu. Gökçe Yaşar, kendisine hakaret ettiğini öne sürdüğü polis memuru A.C.Y. ile tartıştı. Yaşanan tartışma sonrası A.C.Y. araçtan inerek Yaşar’ı darp etti. Yaşar’ın darptan dolayı kafasında kolunda çenesinde ve sırtında ödem ve morluklar oluşurken görevli memura mukavemet ettiği gerekçesiyle de karakola götürdü. İKİ TARAF DA ŞİKAYETÇİ OLDU Her iki tarafta darp raporu alıp birbirinden şikayetçi oldu. Konu yargıya taşındı konuyla ilgili soruşturma başlatıldı. Polis Memuru A.C.Y.’nin ise görev yeri değiştirildi. Bir süre önce nişanlısının intiharı ile psikolojik sorunlar yaşayan polis memurunun FETÖ soruşturması geçirdiği ve 2 ay süreyle görevden uzaklaştırıldığı ortaya çıktı. "BÜTÜN POLİSLERİN BU ŞEKİLDE YARGILANMASINI İSTEMİYORUM" Yaşar, “Kafatasımda, burnumda, göz altımda, çenemde hatta kolumda da izler var. Şikayetçiyim. Şikayetçi oldum evet ceza almasını istiyorum. Bir polis yüzünden bütün polislerin bu şekilde yargılanması ve polisler hakkında kötü bir şey düşünülmesini de istemiyorum. Ben sadece bunun ceza almasını istiyorum” diye konuştu.

2 yıl önce

CHP ve HDP'liler Meclis'teki 'kadın hakları' görüşmelerinde kadın baro başkanının üstüne yürüdü

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), ilginç bir gerginliğe sahne oldu. Meclis'te oluşturulan Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması Komisyonu’nun son toplantısına aralarında İstanbul 2 No’lu Barosu Başkanı Gönül Yıldız'ın da bulunduğu baro başkanları davet edildi. Kadına karşı şiddetin önlenmesi için alınması gereken tedbirler konusunda sunum yapan Yıldız CHP, HDP ve İYİ Partili vekillerin hedefi oldu. CHP,HDP ve İYİ Partili vekiller "Paralel baro nasıl davet edilir?" dedi Komisyonda sözlü sataşmalarla üstüne yürünen Yıldız yaşananları şöyle anlattı: "Sunumu yaptık. CHP’li vekiller "Paralel baro buraya davet ediliyor İstanbul Barosu neden davet edilmiyor” HDP ve İYİ partili vekiller “İstanbul Barosu davet edilmiyor siz niye davet edildiniz?" şeklinde sorular yöneltti. CHP'li Bankoğlu'dan 'İslam hukuku' tepkisi CHP'li vekil Aysu Bankoğlu, tansiyonu yükselterek "Baronuzda İslam hukuku komisyonunu nasıl kurarsınız? Medeni hukukta böyle bir düzenleme yok" şeklindeki beyanı ile Baromuzun iç hukukuna müdahale etme cüretini göstermiş ve toplantıyı amacından saptırmıştır. CHP'li Taşçıer "Ben milletvekiliyim benimle böyle konuşamazsın" dedi Biz tarafımıza yöneltilen soruları cevaplarken; 'Öncelikle unvanlar doğru kullanılması gerekiyor, İstanbul‘da İstanbul Barosu diye bir baro bulunmamaktadır. İstanbul 1 No'lu Barosu ve İstanbul 2 No'lu Barosu olmak üzere iki baro bulunmaktadır. Biz kanunla kurulan ve 29.09.2020 tarihinde tüzel kişilik kazanan bir baroyuz. Kimse bizim baro hakkında paralel baro ifadesini kullanamaz, biz buraya siyaset yapmaya değil kadına karşı şiddeti önlemek için alınması gereken tedbirleri konuşmaya geldik. Siyasetinizi lütfen Genel Kurul'da yapınız. Buraya kadın hakları için geldik" şeklinde cevap verdim. CHP'li Gamze Taşçıer ise hiddetle dönerek "Ben milletvekiliyim sen nasıl benimle böyle konuşursun?" deyince ben de “Ben asil olanım siz vekilsiniz. Sorularınıza cevap veriyorum" cevabını verdim. Yaşanan tartışma sonrası CHP'li vekiller komisyonu terk etti Bahse konu toplantıda CHP, HDP ve İYİ Partili vekillerin kadına karşı şiddetin önlenmesi hususunda alınması gereken tedbirleri konuşması gerekirken Baromuzu hedef alması ve hakarete varan söylemlerde bulunması oldukça üzüntü verici ve kabulü mümkün değil. Amaçları çözüm değil sorun üretmek.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadına Karşı Şiddetle Mücadele İstişare Toplantısı'na başkanlık etti

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı, basına kapalı gerçekleştirildi. Toplantıya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu Başkanı, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, milletvekilleri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

2 yıl önce

LGBT’li provokatörlerden başörtülü kadınlara taciz

İstanbul Valiliği'nin LGBTİ bireylerin 'Onur Yürüyüşü' adı altında gösteri düzenlemesine izin vermedi. Bunun üzerine izinsiz yürüyüş yapmak isteyen LGBTİ savunucuları, dün Şişhane ve Cihangir’de toplandı. Polis ekipleri izinsiz gerçekleştirilmek istenen yürüyüşe müdahalede bulundu, en az 20 kişi gözaltına alındı. BAŞÖRTÜLÜ KADINLARI TACİZ ETTİLER Öte yandan yürüyüş sırasında farklı gerilimler de yaşandı. LGBTİ savunucuları, karşılarında başörtülü kadınları görünce tacize başladı.  "Sizin yüzünüzden özgürlüğümüz yok" diyerek başörtülü kadınlarınların üzerine yürüyen LGBTİ savunucularına çevredekiler engel oldu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi'yle başlamadığı gibi bu sözleşmeden çekilmeyle de bitecek değildir

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Eylem Planımıza katkı sağlayan tüm taraflara şükranlarımı sunuyorum. Bizim inancımızda bildiğimiz ve bilmediğimiz varlıklar içinde asıl olan insandır. Diğer tüm ayrımlar bu ulvi sıfatın gerisinde kalır.  Aile yapımızla ilgili hassasiyetlerde kadın ne kadar sorumluysa erkek de aynı derecede mesuliyet sahibidir.  Kadına yönelik şiddetle mücadele öncelikli konularımız arasında yer almıştır. Atılan her adımı destekledim. Yaşanan her sorunla bizzat ilgilendim.  ŞİDDETLE MÜCADELEMİZ BU SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMEYLE BİTECEK DEĞİLDİR Son günlerde bazı çevreler bugün yani 11 Temmuz'a doğru gidiyoruz, 1 Temmuz itibariyle resmen çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi'ni kadına yönelik şiddetle mücadelede geriye gidiş olarak yansıtmaya çalışıyor. Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi'yle başlamadığı gibi bu sözleşmeden çekilmeyle de bitecek değildir. Çekilme gerekçelerimizi o dönemde kamuoyu ile paylaştık.  Kadınların sahip oldukları haklarını kullanabilmesi için nasıl mücadele ediyorsak bugün de yarın da aynı mücadeleyi sürdüreceğiz. Kadına şiddet pek çok faktörden etkilenen bir olgudur. Evvela kadına yönelik şiddetin ortaya çıkmasına neden olan faktörlerin incelenmesi ve bertaraf edilmesi gerekiyor. Şiddeti bir davranış olarak öğrenen çocukların yarının şiddet faili olarak ortaya çıkma ihtimali artıyor. Şiddet, depresyonun, suç oranlarının ve huzursuzluğun artmasına yol açıyor. Kadına yönelik şiddeti siyasi tartışmalara malzeme etmeden, samimiyetle ele almamız gerekiyor. Kadına yönelik şiddet tüm ülkelerin sorunudur. Yasal düzenlemeler, önleme, koruma ve kovuşturma alanlarında ihtisaslaşma ile aşmaya çalışıyoruz.  İlkini 2007 yılında hazırladığımız eylem planını sürekli güncelleyerek bugüne kadar getirdik. Yeni eylem planımızda günün ihtiyaçlarına yönelik yeni başlıklar bulunuyor.  İlk idari ve hukuki somut adımı 2006'da Başbakanlık genelgesiyle atmıştık. Kanun şiddete uğrayan kadınalrı, çocukları, erkekleri, ısrarlı takip mağdurlarını korumayı amaçlıyor. Şiddete uğrayanın kim olması fark etmiyor. Kanun herkesi koruma kapsamına alıyor. Şiddet mağdurları kadın ve çocuklar  olduğu gibi ister istemez fiiliyatta bu gruplar öne çıkıyor.  Şiddet önleme ve izleme merkezleri yani ŞÖNİM'lerin kurulması... 81 ilimizin her birinde kadına yönelik şiddetle mücadelede önleyici katkıları olduğuna inanıyorum.  4. EYLEM PLANINDA 5 ANA HEDEF 4. Eylem Planı 2021-2025 yıllarını kapsamaktadır. Kamu kurumlarının, STK'ların, üniversitelerin, medya mensuplarının ve ilgili tüm paydaşların katkılarıyla hazırladık. Oldukça hacimli bir kitap olarak ortaya çıkan planı 5 ana hedef şeklinde yapılandırdık.  Başlıkların mağdurların adalete erişiminin kolaylaştırılması, şiddetle topyekün mücadelenin tüm politikalara entegre edilmesi, toplumsal duyarlılığın arttırılması... Değişen şartlar neticesinde gereken her türlü yasal tedbiri almayı sürdüreceğiz. İlk hedefi şiddetle mücadele mevzuatının gözden geçirilnmesi ve etkin uygulanması olarak belirledik. 22 faaliyet bu başlık altında yer alıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinasyonunda diğer bakanlıklarla protokoller imzalandı. Kadına yönelik şiddetle mücadele il koordinasyon kurulları oluşturuldu.  Kadına yönelik şiddetle mücadele teknik kurulu da oluşturularak 3 aylık periyotlar hal,nde toplanarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Israrlı takip, siber şiddet, zorla evlendirme gibi şiddet türleri konularının yeniden değerlendirilmesini planlıyoruz. Her düzeyde kamu personeline eğitim verilmesi, tüm paydaşlarla işbirliğinin geliştirilmesi gibi 35 faaliyet yer alıyor. Üçüncü hedef koruyucu ve önleyici hizmetlerin etkili kullanılmasıdır. Vaka bazlı özel müdahale programlarının hayata geçirilmesi, mağdura hizmet veren elemanların eğitimlerle güçlendirilmesini uygulayacağız. Hayata geçireceğimiz faaliyet sayısı 65'i bulacak. Mağdurun korunması ve desteklenmesi ile önleyici çalışmalarda kurumsal hizmetler daha da önem kazanmaktadır. Doğru müdahaleyi gerçekleştirmek ihtiyaca uygun tasarlanmış kurumsal yapılarla mümkündür. ŞÖNİM'lerle beraber kadın konuk evlerinde hizmetler zaten yürütülüyor. Şiddet mağdurlarına rehberlik ve danışmanlık, çocuklarına sağlanan burslarla destek veriyoruz.  En önemli hususun şiddet gerçekleşmeden önleyebilmek olduğunu biliyoruz. Öfke kontrollerinin sağlanabilmesine yönelik eğitimlerine başlıyoruz. ŞÖNİM'lerde bugün 682 bini kadın, 54 bini erkek, 96 bini çocuk olmak üzere 833 bin kişiye hizmet verildi. Önümüzdeki dönemde 7 ilimizde 9 yeni kadın konuk evi daha açılacaktır. 9 ilimizdeki mevcut konuk evlerini şiddet mağduru kadınların ihtiyaçlarına göre dönüştürüyoruz. Barınma amacıyla kuruluşlarımıza müracaat eden kadınlarımıza gereken desteği veriyoruz.  KADES de yaygın olarak kullanılmaktadır. 15 şehirde uygulanan elektronik kelepçe uygulaması 15 Ocak 2021 itibariyle 81 ilde uygulanmaya başlamıştır.  4. hedef toplumsal farkındalığın arttırılması olarak belirlenmiştir. Kurumsal iletişim kanallarının güçlendirilmesi, eğitimin tünm kademelerine şiddetle topyekün mücadele anlayışının yerleştirilmesi, medyanın sorumlu ve etik hareket etmesi gibi hususlarda çalışmalar yürütülecektir. 77 faaliyeti önümüzdeki 5 yıl içinde gerçekleştireceğiz. Erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele edilmesi amacıyla babalara yönelik eğitim çalışması düzenlenmesidir. Şiddet içermeyen olumlu dil kullanımını sağlamak amacıyla kampanyalar düzenlenecektir. 

2 yıl önce

Deniz Çakır, başörtülü kadınlara hakaret davasında beraat etti

Oyuncu Deniz Çakır, 30 Aralık 2018’de Beşiktaş'ta bir kafede başörtülü kadınlara hakaret ettiği iddiasıyla mahkemelik olmuştu. Çakır'a "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. "BURASI ATATÜRK TÜRKİYESİ, ARABİSTAN DEĞİL" Oyuncu Deniz Çakır, mahkemeye yaptığı daha önceki savunmasında, "Burası Atatürk Türkiye'si niye her şeyime karışıyorsunuz. Burası Arabistan değil' şeklinde masamda arkadaşlara serzenişte bulundum." dedi. BERAAT ETTİ ensonhaber.com’un haberine göre; Açılan dava bugün İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Alınan beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Deniz Çakır'ın beraatine karar verdi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 29 30