29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

Almanya'da doğal gaz endişesi: Duş saatlerine devlet karar verecek

Welt am Sonntag gazetesine açıklamada bulunan Kerstan, "Acil doğal gaz sıkıntısında sıcak su yalnızca günün belirli saatlerinde kullanılabilir hale getirilebilir." dedi. ODA SICAKLIĞINDA DA KISITLAMA Hanelerdeki maksimum oda sıcaklığında da genel bir azalma düşünülebileceğini dile getiren Kerstan, doğal gaz kıtlığı durumunda Hamburg'da ticari veya özel müşteriler arasında ayrım yapmanın mümkün olmayacağını ifade etti. Kerstan, Hamburg'da bir LNG terminalinin uygun olup olmadığı ve hangi konumda uygun olduğuna ilişkin çalışmalarının tamamlanarak bu ay sunulacağını aktardı.

1 yıl önce

'Nefes operasyonu': İçişleri Bakanı Soylu duyurdu: 8 suç grubu deşifre edildi, 214 kişi hakkında yakalama kararı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tütün mamülleri ve sigara kaçaçılığına yönelik başlatılan operasyon hakkında bilgi verdi. Bakan Soylu, 7 ilde eş zamanlı başlatılan operasyonlarda, 214 şüpheli hakkında gözaltı kararı alındığını belirtti. "524 milyon TL'lik vergi kaybı önlendi" Tütün mamülü ve makaron kaçakçılarına yönelik ilk büyük çaplı operasyon olduğuna vurgu yapan Bakan Soylu, "İlk 6 ayda 3,8 milyon kaçak sigara paketi ele geçirildi" diyerek 524 milyon TL'lik vergi kaybının da önüne geçildiğini belirtti. 8 suç grubuna "Nefes Operasyonu" Nefes Operasyonu olarak adlandırılan operasyonla ilgili Bakan Soylu, "Tüm illerde suç gruplarına yönelik çalışma yapılmış, 8 suç grubunun bu sabah itibariyle 615 adreste arama kararı alınmıştır." dedi.

1 yıl önce

Ahmet Hakan: “Eskiden Financial Times’ın ilgi gösterdiği Türk siyasetçinin önü açık sayılırdı, şimdi ise kuşkuyla karşılanıyor.”

"Finansal Times’a konuşmak... Eskiden nasıl karşılanırdı? Şimdi nasıl karşılanıyor?" diye soran Hakan, şöyle devam etti: “İmamoğlu’nun Financial Times’a söylediklerinden tamamen bağımsız olarak bir cevap çıkardım. Eskiden Türkiye’de Financial Times’a konuşmak, konuşana bir prestij sağlardı. Şimdi ise prestij kaybettiriyor. Eskiden Financial Times, Türkiye ile ilgili bir harf yazsa bizim gazetelerimiz manşet yapardı. Şimdi ise dönüp bakan yok. Eskiden Türkiye’de siyasi ikbalin yolu Financial Times’tan geçerdi. Şimdi ise siyasi basiretsizliğin yolu Financial Times’tan geçiyor. Eskiden Financial Times’ın ilgi gösterdiği Türk siyasetçinin önü açık sayılırdı. Şimdi ise azıcık kuşkuyla karşılanıyor."

1 yıl önce

LGBT'ye karşı sivil toplum kuruluşları toplandı: Müsaade etmemek boynunuzun borcudur

Ankara'da duyurulan LGBT yürüyüşüne karşı STK'lar bir araya geldiler. Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Milli Gençlik Vakfı (MGV), İHH, MEMUR-SEN, HİZMET-İŞ, Genç Hareket, İnsan Hak-Der, Yedi Hilal, İletişim Platformu, BEM-BİR-SEN, Ayasofya Dergisi, Genç Medeniyet, İGEDER, Cansuyu Yardımlaşma Derneği, YENİAD, Safa Vakfı, Verenel Derneği, Devlet-i Aliyye Ocakları, Asma Köprü, Uluslararası Dijital Medya ve İletişim Derneği (UDM), TEKDER, ÖĞDER, DİN-BİR-DER, Milli Gazete, Suffa Ankara, ESAM, Bir Ömürlük Misafir Derneği'nin imzasının bulunduğu basın açıklamasında LGBT aktivizmini yayan insanlara ve yürüyüşü gerçekleştirmek isteyen gruplara tepki gösterildi. Toplanan grup LGBT oluşumu hakkındaki bilgileri aktarmak ve vatandaşları bilinçlendirmek için sergi de gerçekleştirildi. Sessiz kalmayacağız ''Mukaddes kitabımız, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim sapkınlığa yönelen, sapkınlığı normalleştiren kavimlerin ibretlik ve acı sonlarını bize bildirmektedir. İşte bu yüzden, sapkınlığın toplum hayatında normal karşılanması yönünde atılan her adımın karşısında olduğumuzun bilinmesini isteriz! Küresel fon ve desteklerle beslenen, ifsat projeleri ile istismar edilen, isimleri Ayşe, Esma, Ahmet, Burak olan, hangi isimden ve yaştan olursa olsun bu sapkınlığa bulaştırılan insanlarımıza sesleniyoruz: Bu bir sefalet projesidir ve sonu bedbahtlıktır.! Biz bu zalimane döngünün içine zorla çekilmiş olan insanlara sesleniyoruz, gelin önce nefsinizi, kalbinizi ve imanınızı kurtarın; bizleri bu gayretinizde yanınızda destekçi olarak bulacaksınız. Yok eğer bu ifsat projesinin, insanı aşağılık kılan bu sürecin bir gönüllü unsuru iseniz; mübarek beldelerimizi kirletmenize, gençlerimize musallat olmanıza asla müsaade etmeyeceğiz.! Bu süreçte özellikle üniversitelerin ve dolayısıyla gençlerin hedef kitle olarak seçildiğini görüyoruz. Aziz milletimizin imkân ve kaynakları ile kurulmuş okullarımızda, muazzez beldelerimizde, kan ve can vererek koruduğumuz aziz vatanımızda, soysuzluğa geçit veremeyiz. Gençliğimiz üzerinde oynanan küresel çaplı organizasyonlara müsaade edemeyiz! Biz, bu ülkenin milli kadroları olarak oynanan oyunun farkındayız, Sivil Toplum anlayışımızın gerektirdiği bir duyarlılık içerisinde tavrımızı ortaya koymaktan imtina etmeyeceğiz. Bizi millet yapan din ve değer dünyamızı her zeminde müdafaa ve muhafazasında bize düşen görevi üstlenmeye devam edeceğiz. Ahlak ve maneviyat toplumun sadece bir kesimi için değil, bütün insanlarımızın huzuru ve bir arada yaşama kültürünün teminatı için gereklidir. Özgürlük adı altında toplumu rahatsız edecek ve gençlerimizi ahlaksızlığa yöneltecek olan bütün eylemlerden, etkinliklerden, yapılardan uzak durulması gerekmektedir. Ahlakı örselenmiş bir toplumun, dini değerleri işlevsizleştirilmiş bir toplumun ayakta kalamayacağını biliyoruz. Bunu bilen düşmanlarımızın bir operasyonu olarak algıladığımız, LGBT toplantı çağrılarına karşı mukavemet gösterecek ve asla müsaade etmeyeceğiz! Tüm insanlığı hayra, iyiliğe, güzelliğe, yani önce ahlak ve maneviyata davet ediyoruz. Çağrımıza kulak verenler yanlarında her daim destekçileri olarak bizi bulacaklardır. Aksi halde insanlığı felakete sürüklemeye devam edenler, gençlerimizi ve nesillerimizi zehirleyenler ise karşılarında sarsılmaz bir iradeyle bizi bulacaklardır! Sefil LGBT organizasyonu günlerdir ülkemizi ve milletimizi tahrik eden yürüyüş ve eylemlerini şimdi de Ankara'da yapma kararı almıştır. Bu yürüyüş ve eylemin organizatörleri, katılımcıları ve tüm destekçileri bilmeli ki, biz bu hayasız meydan okumanıza karşı sessiz kalmayacağız! Bu sürecin dış kaynaklı bir organize kaos süreci olduğunu, milletimiz ve devletimize karşı da bir meydan okuma olduğunu görüyoruz. Millet olarak bu meydan okumaya karşı kanunların müsaade ettiği sınırlarda tavrımızı en net şekilde koyarken devletimizin de bu sürece kayıtsız kalmamasını istiyor ve yetkili makamlara sesleniyoruz. İnsanlığın değerlerine savaş açmış bu topluluğa karşı gerekli tedbirleri almak ve düzenlenmek istenen yürüyüşe müsaade etmemek boynunuzun borcudur. Bunun yanı sıra sadece bu münferit eylemlerin iptal edilmesi yetmez, muhakkak LGBT organizasyonlarının aldığı fonlar kesilmeli, bu faaliyetlerin bir kaos planı olduğu gerçeği görülmeli, bu tür yapılanmalar kesinlikle yasaklanmalıdır. Ankara da bulunan sivil toplum kuruluşları olarak dün olduğu gibi bundan sonra da her türlü ahlaksızlığın karşısında olduğumuzun bilinmesini istiyor, düzenlenmek istenen onursuz yürüyüşün karşısında olduğumuzu bildiriyoruz! Bu yürüyüşü gerçekleştireceklere son çağrımızdır; bu ifsattan vazgeçin, bu yürüyüşten vazgeçin, insan onurunu çiğnemekten vazgeçin...!

1 yıl önce

Ümit Özdağ iç savaş çıkarmak için elinden geleni ardına koymuyor! Esenler’de tecavüz yalanı…

Türkiye’yi karıştırmak için her türlü yola başvuran ırkçı provokatör Ümit Özdağ, hiçbir belge ya da görüntü olmadan İstanbul Esenler’de 12 yaşındaki Suriyeli bir kızın 4 Afgan tarafından tecavüze uğradığını ve halkın sokağa döküldüğünü iddia etti. 12 YAŞINDA SURİYELİ BİR KIZIN TECAVÜZE UĞRADIĞINI İDDİA ETTİ Oy kazanmak için her yolu mübah gören ve Türkiye’de sığınmacı nefretini yayarak kendisine siyasi kariyer inşa etmeye çalışan ırkçı provokatör Ümit Özdağ, Twitter’dan algı operasyonlarına devam ediyor. Özdağ, son yaptığı paylaşımda “Dün akşam Esenyurt Namık Kemal mahallesinde 4 Afgan 12 yaşında bir Suriyeli kıza tecavüz etti. Halk sokağa döküldü. Afganlar ağır şekilde dövüldü. Halk mahallemizde yabancı istemiyoruz diyerek emlak komisyoncularına tepki gösterdi. Bıçak sırtında yaşadığımız günlerden geçiyoruz.” ifadelerini kullandı. https://twitter.com/umitozdag/status/1544388776591597569?s=21&t=HyLrPYu7ZxeY22Ra5tJ2nw İDDİASINI DESTEKLEYECEK HERHANGİ BİR ŞEY ÇIKMADI Ardından paylaşımına bir düzeltme yapan Özdağ, olayın Esenyurt’te değil Esenler’de olduğunu öne sürdü. Özdağ, yazdığı mesajda iddiasını destekleyecek herhangi bir belge ya da görüntü de paylaşmadı. https://twitter.com/umitozdag/status/1544389161171521539?s=21&t=HyLrPYu7ZxeY22Ra5tJ2nw Ancak Özdağ’ın iddia ettiği gibi ne Esenler ne de Esenyurt’ta böyle bir olayın yaşanmadığı öğrenildi.

1 yıl önce

PKK’lı TTB’den Türkiye’ye büyük ihanet! Doktorları devlete karşı ayaklanmaya çağırdılar

PKK’ya yakınlığı ile bilinen TTB yönetimi, Türkiye’de sağlık sistemini kilitlemek için elinden geleni yapıyor. Her menfur olayda hükümeti hedef gösteren ve doktorları devlete karşı ayaklanmaya çağıran TTB yönetimi Doktor Ekrem Karakaya’nın öldürülmesinin ardından da harekete geçti. Türk Tabipler Birliği, Dr. Ekrem Karakaya’nın görev başında öldürülmesinin ardından doktoralara yönelik şiddete karşı 7-8 Temmuz’da grevde olacaklarını duyurdu. SAĞLIKTA ŞİDDETİN SORUMLUSU ‘AK PARTİ’ ALGISI  Türkiye’nin dünyaya örnek olan sağlık sistemini tıkamak için uğraş veren TTB yönetimi, sağlık sisteminde yıllardır devam eden ve dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önüne geçilemeyen ‘şiddet’ konusunda direkt hükümeti hedef alarak doktorları provoke ediyor. SAĞLIKTA ŞİDDET AVRUPA’DA DAHA YAYGIN Avrupa’da 8 ülkede, sağlık çalışanlarının ortalama yüzde 22.7’si hasta veya hasta yakınlarından şiddet gördüğü bildirildi. Belçika, Almanya, Finlandiya, Fransa, İtalya, Polonya, Slovakya ve Hollanda’da sağlık çalışanlarının ortalama yüzde 22.7’si hasta veya hasta yakınlarından şiddet gördüğü araştırma sonuçlarına yansımış durumda. Yapılan araştırmalarda “Şiddete maruz kalma oranlarında yüzde 39.1 ile Fransa ilk sırada. Almanya’da yapılan bir ankette, sağlık personelinin meslek hayatları boyunca yüzde 70.7’sinin fiziksel, yüzde 89.4’ünün ise sözel şiddete maruz kaldığı ortaya konulmuştur” sonucu ortaya çıkıyor. ALMANYA’DA DÖRT DOKTORDAN BİR TANESİ ŞİDDET MAĞDURU Alman Tabipler Birliği’nin verilerine göre, Almanya’da her dört doktordan biri hastasının saldırısına uğruyor. Doktorlar ya sözlü ya da fiziki saldırının mağduru oluyor. Alman Tabipler Birliği, doktorların hastalarını muayene ederken güvenliklerinin bulunmadığına işaret ederken, mesai sırasında saldırıya uğrayan doktorların yasalar tarafından daha sıkı korunmasını, caydırıcı cezaların verilmesini istedi. Almanya’da hastaların saldırısı sonucu hayatını kaybeden doktorlar da var. 2016’da Berlin’deki Benjamin Franklin Hastanesi’nde tedavi gören 72 yaşındaki bir hasta, 55 yaşındaki doktoru öldürmüştü. Bu yılın ocak ayında ise 67 yaşındaki doktor Berlin’deki muayenehanesinde saldırıya uğramış ve yaşamını yitirmişti. SAĞLIKÇILARIN DEĞİL ÖCALAN’IN HAKKINI SAVUNDULAR Terör örgütü elebaşı Öcalan için özgürlük çağrısı yapan Şebnem Korur Fincancı‘nın başkanı olduğu TTB’nin asıl amacı ise sağlık çalışanlarının hakları değil AK Parti hükümetini indirmek için provokasyonlar yapmak. Avrupa ülkelerinde dahi önüne geçilemeyen ‘sağlıkta şiddet’ olaylarının sebebi olarak Sağlık Bakanlığı’nı gösteren TTB yönetiminin terör örgütü PKK tarafından öldürülen sağlıkçılar için hiçbir açıklama yapmadığı da biliniyor.

1 yıl önce

Şiddete karşı olan 'Sağlık Çalışanları' polise saldırdı

Türk Tabipleri Birliği, Dr. Ekrem Karakaya'nın görev başında öldürülmesinin ardından doktoralara yönelik şiddete karşı 7-8 Temmuz'da grevde olacaklarını duyurdu. Sağlıkçılar, birçok hastanede iş bıraktı. Şiddete karşı olan 'Sağlık Çalışanları' görevini yerine getirmeye çalışan bir polis memurunun yaralanmasına sebep oldu. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1544976804062035969?s=21&t=NroENfP2_Snke8vUnrGsTg Ne olmuştu? Konya'da doktor Ekrem Karakaya, hasta yakını Hacı Mehmet Akçay tarafından öldürüldü. Saldırgan aynı tabancayla hayatına son verdi. Saldırganın bir ay önce ameliyat edilen annesinin ölümünden doktoru sorumlu tuttuğu öne sürüldü.

1 yıl önce

Ümit Özdağ’ın bugünkü yalanı da elinde patladı! Karaman’da ‘bıçaklandı’ dediği genç ‘gaspçı’ çıktı

Yalan söylerken yüzü kızarmayan ve ısrarla yalan söylemeye devam eden Ümit Özdağ bugün de rezilliklerine bir yenisini daha ekledi. Dün “Esenler’de Afganlar genç kıza tecavüz etti” yalanını söyleyen ancak resmi makamlar ve tanık gösterdiği mahalle muhtarı tarafından yalanlanan Özdağ, utanma duygusunu kaybetmişçesine yalan söylemeye devam ediyor. KARAMAN YALANI DA İFŞA OLDU Esenler yalanı ile rezil olan Özdağ, rezilliğini kapatmak isterken Karaman’daki adli bir olayı gündeme taşımış, Afganlar tarafından bıçaklandığını iddia ettiği bir gencin annesinin videosunu yayınlamıştı. GASP ÇETESİ ÇIKTI Ümit Özdağ’ın Karamanlı masum genç olarak tanıttığı isim Karaman’da gasp ve hırsızlık suçlarından sabıkası bulunan A.B.B isimli şahıs. Olay akşamı B.E., Y.S. ve A.B.B. adındaki gençler, Afganistan uyruklu M.M.’nin evine girerek, cep telefonunu gasp etti. Afgan uyruklu şahsa, ‘’Polis çağırırsanız sizi sınır dışı ederler’’ diyerek tehdit eden şüphelilerden A.B.B, çıkan arbedede bıçaklandı. Olayın emniyete intikal etmesinin ardından şüphelilerden B.E. ile Y.S. tutuklandı. Ümit Özdağ’ın sığınmacı düşmanlığı yapmak için, ‘’Afganlar Türk gencini bıçakladı’’ diyerek algı yaptığı A.B.B. ise hastanede tedavi altına alındı. ÖZDAĞ’IN ADAMLARI AKLAMA VAADİNDE BULUNDU Nitelikli yağma suçu işleyen A.B.B.’nin de hastaneden taburcu edilmesinin ardından gözaltına alınacağı öğrenildi. Özdağ’ın ırkçı çetesine mensup birkaç kişi ise hastanede yaralı yatan gaspçı gencin annesine ulaşarak “Bizim istediklerimizi söylersen oğlunu kurtarırız” şeklinde vaatte bulunduğu öğrenildi.

1 2 ... 143 144 145 146 147 148 149 ... 316 317