Son Dakika:
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), yurt içinde ve sınır ötesinde teröristlerin hedef alındığı nokta atışı operasyonlarını sürdürüyor. TERÖRİSTLER VE HEDEFLERİ İMHA EDİLDİ Irak ve Suriye'de teröristlerin üs olarak kullandığı Derik, Sincar ve Karacak'a yönelik Kış Kartalı Hava Harekatı düzenlendi. Operasyon ile teröristlerin kullandığı barınak, sığınak, mağara, tünel, mühimmat depoları, sözde karargah ve sözde eğitim kampları tahrip edildi. Diğer harekatlarda olduğu gibi gerek planlama gerekse icra aşamasında çok hassas davranılan harekatla sadece teröristler ve onlara ait hedefler vuruldu. HDP OPERASYONU KINADI Operasyona ilişkin bir açıklama yayınlayan HDP, harekatı kınadı. "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'taki Mahmur ve Şengal kampları ile Suriye'deki Derik kampına yaptığı bombardımanı kınıyoruz." denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "1 Şubat akşamı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı savaş uçakları eş zamanlı olarak Irak Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Birleşmiş Milletler’e bağlı Mahmur Kampı’nı, Şengal bölgesini ve Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan Derik bölgesini ağır bombardıman altında tutmuştur. Yüzbinlerce sivilin yaşadığı yerleşim bölgelerinin bombalanmasını ‘terör’ adı altında meşrulaştırmaya çalışan AK Parti iktidarı, bu saldırılarla açıkça Kürtleri hedef almaktadır. Suriye'de IŞİD saldırısının hemen ardından yapılan bu operasyonlar, AK Parti’nin IŞİD’le işbirliği içerisinde Kürtlere karşı yeni bir hamle başlattığını açıkça göstermektedir. IŞİD gibi insanlığa karşı ağır suçlar işleyen örgütün Suriye'ye saldırdığı sırada, AK Parti’nin savaş siyasetinden sorumlu yetkililerin de Şırnak’ta bu operasyonların hazırlıklarını yerinden izlemeye gitmeleri AK Parti-IŞİD işbirliğini bir kez daha gün yüzüne çıkarmıştır İç siyasette çözülmeyi ve çöküşü yaşayan AK Parti-MHP iktidarı Suriye’de IŞİD’den beklediği zaferi alamayınca bütün imkanlarıyla daha önce IŞİD saldırılarına maruz kalan Mahmur Kampı, Şengal ve Derik’i hedef alması sadece Kürt düşmanlığının bir sonucu değil aynı zamanda yaşadığı çöküşü gizleme çabasıdır. NATO, ABD ve Irak hükümeti başta olmak üzere bütün uluslararası güçlerin Kürtlere yönelik bu saldırılara karşı sessiz kalması bütün dünya halkları için utanç vericidir. HDP olarak, bu saldırıyı ve saldırın arkasında olan bütün güçleri kınıyoruz. Kürt halkına karşı başlatılan bu operasyonların bir an önce sonlandırılması çağrısında bulunuyoruz. Herkes bilmelidir ki bu saldırılar IŞİD başta olmak üzere Kürtlere düşman olan bütün karanlık örgütlerin güçlenmesine yol açmaktadır. Aynı zamanda gerek Irak’ta gerekse Suriye’de yaşanan istikrarsızlık bu ve benzeri saldırılarla daha da derinleşme riski taşımaktadır."
Kartal'da 4 yıldır seyyar olarak çay satan Yusuf Susuz, polis merkezine şikayetçi olarak verdiği ifadede, 29 Mart'ta Kartal sahilinde eşi ve oğluyla çay içerken İBB'ye zabıta ekiplerinin yanlarına geldiğini kaydetti. Zabıtalar arasında bulunan ve daha önceki bir şikayetinden dolayı mahkemelik oldukları zabıta memurunun elindeki çayı dökerek kendisini ittiğini ifade eden Susuz, bu kişinin çaydanlık ve tüpünü de aldığını anlattı. Bunun üzerine Cevizli Mahallesi'ndeki İBB ek hizmet binasına giderek müdürle görüşmek istediğini söylediğini aktaran Susuz, burada zabıta kıyafetli bir kişinin de aralarında bulunduğu bir grup tarafından darbedildiğini öne sürdü. Hastaneye gidip darp raporu aldığını anlatan Susuz, kendisini darbedenlerden şikayetçi olduğunu belirtti. Emniyetin, saldırganların kimliklerinin tespiti için İBB'den olayın yaşandığı bölgede görev yapan zabıtalarla ilgili bilgi istediği ancak İBB'nin henüz bir bilgi göndermediği öğrenildi. Yusuf Susuz, yaklaşık 10 yıl önce açık kalp ameliyatı olduğunu ve iş bulamadığı için sahilde seyyar çaycılık yaptığını söyledi. Susuz, "Ev geçindiriyorum, iki çocuğum var. Sahile girdiğimden beri zabıtalar beni sıkıştırıyor, malımı alıyorlar. Birkaç defa arabama, özel mülküme girdiler, malzemelerimi aldılar. Balık tutuyordum, geldiler motoruma girdiler, bana saldırdılar." dedi.
Olay saat 09.30 sıralarında Samandıra-Kartal Bağlantı Yolu Uğur Mumcu mevkiinde meydana geldi. İddiaya göre seyir halinde olan 34 FL 3579 plakalı 132M hat sefer numaralı İETT otobüsü, seyir halinde olduğu esnada motor kısmında yanma meydana geldi. Otobüsü hemen durduran şoför otobüsten inip yangına müdahale ederken otobüs içerisinde bulunan panikle hemen otobüsü terk etti. Motor kısmından çıkan alevlere araç şoförü ve vatandaşlar yangın tüpleriyle müdahale etti. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahale ederek söndürdü. Yaşanan olay sonrası yaralanan olmazken İETT otobüsünde maddi hasar meydana geldi.
İzmir'in Dikili ilçesinde bir site yöneticisi, başörtülü bir kadının haşemayla sitenin havuzuna girmesine mani olmuştu. Siteden villa kiralayan Harun Çetin'in kendi cep telefonuyla kaydettiği görüntülerde, site yöneticisinin Çetin'i tehdit ettiği anlar da yer almıştı. Yöneticinin "Havuza girerseniz sonuçlarına katlanırsınız" ifadeleri büyük tepki çekmişti. GÖRÜNTÜLERDEKİ KİŞİNİN ZAFER PARTİSİ'NDEN OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI Yöneticinin yanında, ona destek veren beyaz atletli bir şahıs görülmüştü. O şahsın isminin Atakan Tatlı olduğu öğrenildi. Yaşananların ardından Atakan Tatlı'nın, Zafer Partisi ile ilişkisi ortaya çıktı. Atakan Tatlı'nın, Zafer Partisi tarafından yönetici olarak atandığı belirlendi. Zafer Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Zafer Partisi İstanbul Kartal kurucu ilçe başkanı Atakan Tatlı atanmıştır. Yeni görevinde başarılar dileriz.” denildi.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, evinin önünde saldırıya uğrayan Alevi Vakıfları Federasyonu İkinci Başkanı ve Kartal Cemevi Başkanı Selami Sarıtaş'a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Yerlikaya, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Kartal Cemevi Vakfı Başkanı sayın Selami Sarıtaş'ı ziyaret ettik, geçmiş olsun dileklerimizi sunduk. Selami Sarıtaş Dede'ye yapılan çirkin saldırıyı lanetliyorum. Muharrem ayında birliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize kastedenler hukuk önünde asla cezasız kalmayacak." ifadesini kullandı. Paylaşımda ziyarete ilişkin videoya da yer verildi. https://twitter.com/aliyerlikaya/status/1555889440983322625?s=21&t=xXIp14sWz_aKq3gzefvXng
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Sarıtaş'ın, Orhantepe Mahallesi'nde 5 Ağustos'ta akşam saatlerinde evinin önüne motosikletli iki kişi tarafından saldırıya uğraması ve yaralanmasıyla sonuçlanan olaya ilişkin çok kapsamlı inceleme yürüttü. Yapılan çalışmalarda, Alevi Derneği Kurulu üyesi Naki D. (48) ile mağdur Selami Sarıtaş arasında kişisel husumet bulunduğu, Naki D'nin, Sarıtaş'ın itibarının zedelenmesi için yardım istediği Murat D'nin (41) durumu Muhittin F'ye (32) söylediği, bu kişinin durumu aktardığı Serkan G'nin (36) Ahmet Y. (30) ile saldırıyı gerçekleştirdiği belirlendi. Araştırmanın devamında, Naki D, Murat D, Muhittin F, Serkan A. ve Ahmet Y'nin yanı sıra konuyla ilişkisi olduğu belirlenen 4 şüphelinin daha kimliğini tespit eden polis, 9 kişiyi gözaltına aldı. Ayrıca, 15 ikamet ve bir iş yerinde yapılan aramalarda pompalı tüfek ile olayda kullanıldığı belirlenen motosiklet ele geçirildi. Emniyette sorgulanan zanlılar, işlemlerinin tamamlanmasının ardından Anadolu Adliyesine götürüldü. Adliyede savcılığa çıkarılan şüpheliler Ahmet Y, Muhittin F, Murat D. ve Naki D. tutuklama, B.S, S.A, B.E, R.O.İ ve E.Y ise adli kontrol talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Hakimlik ifadesinde olaydan haberi olmadığını öne süren Ahmet Y, "Kimseden para almadım. Kimseyi darbetmedim. Olaydan sonra kaçmadım. Haberlerde görünce olayın aynı olay olduğunu anladım." dedi. Muhittin F. de olay günü diğer şüphelilerle birlikte oturduğunu ve Murat D'nin kendisini aradığını iddia ederek, "Birisinin kadınlara sarkıntılık yaptığını söyledi. Telefonda konuşunca diğerleri olayı anladı. Serkan birden hiddetlenerek, 'Gidip döveyim' dedi. Bunu Murat ağabeye söyledim, 'Gidip dövsün' dedi. Serkan'ı suça azmettirmedim. Kendi rızamla gidip emniyete teslim oldum." ifadelerini kullandı. Murat D. ise savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Hakimlikte savunma yapan Naki D. de kimseyi azmettirmediğini öne sürdü. Hakimliğe çıkarılan şüpheliler Ahmet Y, Muhittin F, Murat D. ve Naki D, "basit yaralama" suçundan tutuklandı. Hakimlik kararında, şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesi bulunduğu, bir kısım şüphelilerin firari olduğu ve delillerin tam toplanmamış olduğu gerekçesiyle tutuklama kararı verildiği belirtildi. Diğer şüpheliler B.S, S.A, B.E, R.O.İ ve E.Y. hakkında ise adli kontrol tedbirleri uygulanmasına hükmedildi.
HDP'nin "Çözüm Bizde, Savaşlara ve Sömürüye Hayır" sloganıyla 7 Ağustos Pazar günü İstanbul Kartal Meydanı'nda düzenlediği mitingde skandal görüntüler ortaya çıktı. Mitingde bir grup HDP'li, Mehmetçiği şehit eden PKK'lı teröristleri "Gerilla" diye tanımlanıp, halaylar çekti. TSK'NIN TERÖR OPERASYONLARINI HEDEF ALDI HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terör örgütü PKK'ya yönelik düzelediği operasyonları hedef alarak "Türkiye halkları sizin savaş konseptinize onay vermeyecek, müsaade etmeyecek. Çünkü Türkiye halkları savaş değil; çözüm, barış ve diyalog istiyor" dedi. TERÖRİST BAŞI ÖCALAN İÇİN SLOGAN ATILDI Ayrıca mitingde terör örgütü PKK elebaşı, bebek katili Abdullah Öcalan için sloganlar atıldı ve serbest bırakılması istendi. KADIKÖY'DE "ÖCALAN" SLOGANLARI VE POLİSE ŞİDDET! HDP, bebek katili Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması için 12 Haziran'da İstanbul Kadıköy'de yürüyüş düzenlemişti. HDP'li vekillerinde katıldığı yürüyüşte PKK lehine sloganlar atılmış ve polislere hakaret edilmişti. HDP'li Saliha Aydemir, görevini yapan polise yumruk atmıştı.
AK Parti Meclis Üyesi Nizamettin Altıntaş, İBB'nin Kartal'da bir üst geçidin onarımını unuttuğunu, inşaat sahasının halen orada durduğunu ancak yapılan hiçbir çalışmanın olmadığını söyledi. İBB yönetiminin 6 ayı aşkın bir süredir bir çivi bile çakmadığını ifade eden Altıntaş, çökme tehlikesine karşı herhangi bir önlem alınmayan üst geçidin halen vatandaşlar tarafından kullanıldığını vurguladı. Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Altıntaş, "Sevgili İstanbullular... Burası Kartal E-5 karayolu üzerinde bulunan bir üst geçit. İBB 6 ayı aşkın bir süredir üst geçidin bakımını yaptığını iddia ediyor ancak hiçbir şekilde ne bakım ne onarım ne de tadilat... Hiçbir hareket yok." ifadelerini kullandı. Söz konusu üst geçidin vatandaşlar tarafından hala kullanıldığını ifade eden Altıntaş sözlerini "Yolun bir şeridi bu şekilde kapatılmış ve böylece bekletilmekte. Hem trafik sorunu artarak devam etmekte hem de riskli durumdaki bir üst geçidi insanlar bu şekilde kullanmaya devam etmektedir." şeklinde sürdürdü. İBB yönetiminin önlem almadığını da vurgulayan Altıntaş, söz konusu alanın unutulduğunu, adeta terk edildiğini dile getirdi. Üst geçidin merdivenlerinin içler acısı halde durduğuna dikkat çeken Altıntaş, İBB'nin hala ilgilenmediğine dikkat çekti.
