26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Terör bağlantısı sebebiyle görevlendirme yapılan belediyelere Ali Babacan sahip çıktı: Kayyumlarla milletin oyu gasbedildi

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bugün düzenlediği basın toplantısında gündeminde terör bağlantılı belediyelere yapılan görevlendirme vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli ve Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek'i hedef alan Babacan, "Kayyumlarla milletin oyu gasbedildi" dedi. Cumhur İttifakı'nın 'kriz ittifakı' olduğunu söyleyen Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: Babacan, "Hani diyor ya 'Sandığa sahip çıkamayan yönetici ülkesine sahip çıkamaz' diye. Yıllar sonra ne oldu? Kendisi sandık sonuçlarına sahip çıkabildi mi? Ülkenin doğusunda seçilmiş belediye başkanları hukuksuz bir şekilde görevlerinden alınırken, vatandaşların iradesine kayyumlar atanırken tüm bu operasyonları bizzat kendisi yönetti. Kayyumlarla milletin oyu gasbedildi. Ülkenin batısında ne yaptı? Yerel seçim sonuçlarını tanımadı. İstanbul’da mart seçimlerini tanımadı. Haziranda tekrar seçim yaptırdı. Sonuç malum.” dedi.

2 yıl önce

6 muhalefet partisinin lideri, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metnini imzaladı: “Kayyum uygulamalarına son verilecek”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan salona birlikte geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, "Savaşa Hayır" diyerek başladığı konuşmasında, Türkiye'nin yıllardır görmeyi umut ettiği tarihi bir çalışma için bir araya geldiklerini söyledi. 'Yarının Türkiyesini inşa edeceğiz' Yarının Türkiyesini inşa etmek için hazırladıkları Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metni üzerinde, demokrasinin temel ilkeleri olan istişareyi ve uzlaşmayı esas alan yoğun bir çalışma gerçekleştirdiklerinin altını çizen Erkek, "Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 16 Nisan 2017 referandumu ile geçilmiştir. Türkiye siyasi tarihinin en önemli anayasa değişikliklerinden biri olmasına rağmen referandum süreci, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal şartlarında gerçekleşmiştir." görüşünü aktardı. Bu dönemde, demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkelerinin yok sayıldığını, anayasa değişikliğinin geniş toplum kesimleriyle, siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerin anayasa kürsüleriyle ve barolarla müzakere edilmediğini savunan Erkek, şöyle devam etti: "İki partinin genel başkanının belirlediği dar bir komisyon tarafından hazırlanan bu anayasa değişikliği, demokratik bir biçimde müzakere edilmeden, komisyonda ve Genel Kurul'da 41 gün gibi kısa bir sürede kabul edilmiştir. Devletin tüm imkanları 'Evet' kampanyası için seferber edilmiş, muhalefet partileri ile sivil toplum örgütlerinin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakları bile kısıtlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi neden yanlıştır? Bu sistem, yönetimde kişiselliğe ve keyfiliğe yol açmış, cumhurbaşkanına yasama, yürütme ve yargıyı güdümü altına almasını sağlayan çok geniş ve denetimsiz yetkiler tanıyarak otoriter bir yönetim yaratmıştır. Bizler, anayasal devlet anlayışına aykırı, demokratik hukuk devletini temelinden zedeleyen ve egemenliği şahsileştiren bu sisteme karşı çıkıyoruz." Seçim barajı yüzde 3'e düşürülecek DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile TBMM'nin temsil yeteneğinin arttırılacağını, kanun yapma ve yürütmeyi denetleme işlevlerinin etkili kılınacağını, böylece yasama organının daha demokratik ve daha etkili olmasının sağlanacağını söyledi. Yeneroğlu, şöyle devam etti: "Temsil gücünü arttırmak, temsilde adaleti ve çoğulcu demokrasiyi sağlamak amacıyla seçim barajını yüzde 3'e düşüreceğiz. Yurt dışında mukim 6 milyondan fazla vatandaşımızın Mecliste temsilinin sağlanabilmesi için yurt dışı seçim çevresi oluşturacağız. Siyasi partilere ve adaylara yapılan belirli miktarın üzerindeki bağışların ve seçim dönemlerinde yapılan tüm harcamaların kamuoyuna açıklanmasını zorunlu tutacağız. En son yapılan milletvekili genel seçimlerinde en az yüzde 1 oy alan siyasi partiler Hazine yardımından faydalanmaya hak kazanacak. Demokrasinin özüyle bağdaşmayan torba kanun uygulamasına son vereceğiz. Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini, yetki kanununa dayanması, Meclis tarafından konusu, sınırları ve süresi açıkça belirtilmesi şartıyla kabul ediyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin ise kararnamelerle düzenlenmesine izin vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanının, Meclisin yasama işlevini zayıflatan veto yetkisine son vereceğiz. Kanun yapım sürecinde, ilgili sivil toplum ve meslek kuruluşlarının görüşlerine başvurulmasını sağlayacağız. Meclisin denetim yetkisini güçlendireceğiz. Yazılı soru önergelerine süresi içerisinde cevap verilmemesi halinde ilgili bakana yaptırım uygulanmasını sağlayacağız. Meclis bünyesinde Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Komisyonunun Başkanı ana muhalefet partisinden olacak." "Cumhurbaşkanı görev süresi 7 yıl olacak ve bir kere seçilebilecek" Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp ise hesap verebilir bir yürütme organı oluşturacaklarını belirterek, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde yürütme organının, devletin ve milletin birliğini temsil eden, tarafsız, siyasi sorumluluğu olmayan cumhurbaşkanı ile yürütmenin asıl yetkili ve sorumlu kanadı olan, yasama organının içinden çıkan ve Meclise karşı siyasi sorumluluğu bulunan Bakanlar Kurulundan oluşacağını bildirdi. Şahinalp, şunları kaydetti: "Bu sayede, cumhurbaşkanı, kendisinden beklenen uzlaştırıcı hakem rolünü üstlenebilecek, cumhurbaşkanlığı devletin ve milletin birliğini temsil etmesi amacıyla tarafsız ve partilerüstü bir yapıya kavuşturulacaktır. Cumhurbaşkanı ile Meclisin görev sürelerinin ayrıştırılması amacıyla cumhurbaşkanının görev süresini 7 yıl olarak belirleyeceğiz. Cumhurbaşkanının yalnızca bir dönem için seçilmesi kuralını getireceğiz. Cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisi ile ilişiği kesilecek ve görevi sona eren cumhurbaşkanı aktif siyasette bir daha görev alamayacak. Yürütmeye dair icrai yetkiler, TBMM'ye karşı siyasi sorumluluğu Bakanlar Kurulu tarafından kullanılacak. Başbakan, parlamenter sistem gelenek ve ilkelerine uygun olarak TBMM üyeleri arasından belirlenecek. Başbakanın belirlenmesi bakımından, cumhurbaşkanı Mecliste en çok milletvekiline sahip siyasi partiye hükümeti kurma görevini verecek. Hükümetin Anayasa'da öngörülen sürede kurulamaması halinde bu görev, milletvekili sayısıyla doğru orantılı olarak diğer siyasi partilere sırasıyla verilecek. Bakanlar, TBMM üyeleri veya ihtiyaç duyulduğu takdirde milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olan kişiler arasından, başbakan tarafından atanacak. OHAL ilan etme yetkisi Yürütme başlığı altında ele aldığımız diğer bir konu ise Olağanüstü Hal Yönetimi. Buna göre, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de, cumhurbaşkanının ya da bakanlar kurulunun tek başına OHAL ilan etme yetkisi olmayacaktır. Olağanüstü hal ilan etme yetkisi, cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan bakanlar kuruluna ait olacaktır. Bu yetki, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına tabi tutulacak." Kayyum detayı HDP’nin olmadığı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metninde, “Seçimle gelenin seçimle gitmesi güvence altına alınacak. Kayyum uygulamalarına son verilecek.” İfadeleri dikkat çekti.

2 yıl önce

CHP’li Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, HDP’li belediyelere kayyum atanmasına destek verdi! Kılıçdaroğlu ve Tanrıkulu ne diyecek?

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde konuşan CHP’li Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, teröre yardım ve yataklık yapan HDP’li belediyelere kayyum atanmasına şu sözlerle destek verdi: Doğudaki terör eylemleri devam ettikçe bu önlemler (kayyum uygulaması) hükümet tarafından alınmaya devam edecek. Elbette belediye başkanlarının sadece mahkeme kararlarıyla görevden alınmasını isteriz ama demokratik ilerleme için AB’den daha samimi bir yaklaşım görmemiz gerekiyor. Üyelik için Türkiye’yi bu kadar uzun bekletmemelilerdi. https://twitter.com/serbestiyetweb/status/1508921448399843329?s=21&t=b16JoG2grUiqU8VfQ2jw0g

1 yıl önce

Özer Sencar: Türkiye'yi alma gücün varsa İstanbul'u verirsin seçildikten sonra da kayyum atarsın

Metropoll Araştırma sahibi Özer Sencar, katıldığı bir yayında, 2023 yılında yapılacak seçimlere değindi. Sencar, adaylık için adı geçen belediye başkanlarının görevlerini bırakarak aday olmalarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, 'Türkiye'yi mi almak lazım, İstanbul'u mu almak lazım? Türkiye'yi alma gücün varsa İstanbul'u verirsin seçildikten üç gün sonra da kayyum atarsın' dedi.

1 yıl önce

Sözcü'nün 'Kayyum 20 milyon euro ile kayboldu' haberine TMSF'den yalanlama: Hukuki işlem başlatacağız

Başta Sözcü olmak üzere her gün algı operasyonlarıyla kamuoyuna yalan pompalayan muhalif medya yine benzer bir haber servis etti. ‘Kayyum, 20 milyon Euro ile kayboldu’ başlıklı haberde CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık'ın Boydaklar'a olan ve Erciyes Anadolu Holding adını alan şirkete atanan CEO'nun 20 milyon euro ile kayıplara karıştığını söylediği iddia edildi. 'HUKUKİ HAKLARIMIZI KULLANACAĞIZ' Konuyla ilgili Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) den kısa sürede açıklama geldi. Yetkililer haberlerin gerçeği yansıtmadığını ve gerekli hukuki işlemlerin başlatılacağını belirterek şu ifadelere yer verdi: "Son günlerde bazı basın yayın organlarında yayımlanan, 'Kayyım 20 milyon Euro ile kayıplara karıştı' haberleri üzerine kamuoyunu bilgilendirme zarureti doğmuştur. Söz konusu haberler hayal mahsulü olup iddialar gerçek dışıdır. Kayyımlık yaptığımız şirketler, kanunda emredildiği üzere, “basiretli tacir” gibi profesyonelce yönetilmekte, denetlenmekte ve her zaman hesabı verilmektedir. 'KASITLI OLARAK BENZER HABERLER YAPILIYOR' FETÖ ile ilgili şirketlere kayyım olarak görevlendirildiğimizden beri, kasıtlı olarak mesnetsiz iddialarla ve sansasyonel rakamlarla kayyım haberleri üretilmektedir. Böylesi yalan veya yanlış haberlerle TMSF'yi, kayyım temsilcilerini ve yönettiğimiz markaları itibarsızlaştırmaya çalışanlara karşı hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı hatırlatırız. TMSF yönetiminde hem kârlılığı hem de istihdamı artırılan şirketlere yalan haberlerle zarar vermeye çalışanlar suç işlemektedirler. Kurumumuza emanet edilen şirketleri ve markaları korumak için, kasıtlı olarak bu ve benzeri haberleri üretenler hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.

1 yıl önce

Mahkemeden CHP Diyarbakır İl Başkanlığı için kayyum kararı

Alınan bilgilere göre, CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel'in yerine kayyum atandı. Edinilen bilgilere göre, Ankara 9. Sulh Mahkemesinin aldığı kararda, "Diyarbakır CHP İl Başkanlığına Canan Tanış, Behçet Gezer, Muzaffer Değer, Mehmet Beşir İpekçi, Devrim Budak, Süleyman Berberoğlu şahısların kayyum olarak atanmasına ve en kısa sürede genel kurul çağrısı yapmaları için yetki ve izin verilmesine, 10. Sulh Mahkemesi'nin birleşen 2021/1971 esas sayılı dosyanın dosyamızdan başka bir esasa kaydının yapılmasına dair davacı asil ve davalı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar, HMK 345 maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okunup, anlatıldı" denildi.

1 yıl önce

CHP Diyarbakır İl Başkanlığı’na giden 6 kişilik kayyum heyeti ile partililer arasında gerginlik

Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce Diyarbakır CHP İl Başkanlığı'na kayyum atanmasına 18 Temmuz'da karar verdi. Mahkeme istinaf yolu açık olmak üzere aldığı kararla, il başkanlığı yönetimine Canan Tanış, Behçet Gezer, Muzaffer Değer, Mehmet Beşir İpekçi, Devrim Budak ve Süleyman Berberoğlu'nu atayarak, 'en kısa yasal sürede genel kurul çağrısı' yapmaları için yetki ve izin verdi. Bunun üzerine kayyum heyeti öğlen saatlerinde Bağlar ilçesinde bulunan CHP İl binasına geldi. Partililer ve bazı yöneticilerin de aralarında olduğu 40 kişilik grup, alkışlarla kayyum heyetini protesto etti. Yaşanan tartışmalar üzerine kayyum heyeti, binadan ayrıldı. 'BU GÖREVİ DEVRALMALARINA HUKUKEN BİR İMKAN YOK' Açıklama yapan CHP Diyarbakır Hukuk Sorumlularından avukat Abdullah Şuayp Alyamaç, olağanüstü il kongresinin yapılmamasından kaynaklı bazı delegeler tarafından partiye dava açıldığını belirterek, "Bu dava sonucunda Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi olağanüstü kongreye çağrılması adına bir kayyum heyeti görevlendirdi. Ancak davacılar bu davayı açarken tedbir talebinde de bulunmuşlar. Ancak mahkeme tarafından herhangi bir tedbir kararı verilmemiş. Dolayısıyla söz konusu karar şu an istinaf yolu açık bir karar. Yani hukuki süreç devam ediyor. Dolayısıyla ortada kesinleşmiş bir karar olmadığından dolayı arkadaşlarımızın şu an gelip bu görevi devralmalarına hukuken bir imkan yok. Olay bundan ibarettir" dedi. 'İSTİNAFTAN DÖNECEK BİR KARARDIR BU' CHP Diyarbakır Hukuk Sorumlularından Avukat Nilay Akay Güzel ise, şunları söyledi: "Dün hemen gerekçeli karar yazıldı, istinaftan dönecek bir karardır bu, hukuka aykırı bir karardır. Bugün de gelip koltuğu devralmak istediler. Zaten bu karar kesinleşse bile koltuğu devralma gibi bir hakları yok. Yetkileri sınırlı, onlar da partimizin üyeleridir. Biz onlara da belirttik. 'Hak, hukuk ve adalet yolunda, seçime giden bu yolda gelin beraber hareket edelim' dedik. Bu zaten istinaf yolu açık bir karar. Karar kesinleştikten sonra gerekli hukuki yollara başvurup gelip burada yetkilerini kullanma haklarına sahipler. Bizim zaten o noktada yapabileceğimiz başka bir şey yok. Biz burada bırakıp gitmek durumundayız çünkü yargı üstündür. Bizim her zaman söylediğimiz gibi yargıya karşı elimiz kolumuz bağlıdır. Yargının üstünlüğünü biz korumaktayız. Kabul etmekteyiz zaten Cumhuriyet Halk Partisi'nin temel ilkelerinden biridir. Biz bunları da onlara belirttik. Gelsinler, parti çalışmalarımız aktif olarak devam etmektedir. Biz bir aileyiz."

1 yıl önce

HDP’nin gönlü olsun! 6’lı Masa’nın Ortak Mutabakat Metni: Kandil’e çalışan belediyelere kayyum uygulamasına son vereceğiz

2023 seçimleri yaklaşırken, siyasi gündemde hararet artıyor. Seçimler için 14 Mayıs tarihi beklenirken, Millet İttifakı'nda halen aday belirsizliği hakim. Aday açıklaması beklenen 6'lı masa, bugün Ortak Politikalar Metni'ni açıklayacak. 6’lı masa liderleri, üzerinde anlaşma sağladığı mutabakat metnini kamuoyuna duyuracak. 9 ana 73 alt başlık Söz konusu metinin 9 ana, 73 alt başlıktan oluşan 2 bin 500’e yakın madde ve vaatlerin sıralanacağı ve yaklaşık 200 sayfa olacağı belirtildi. Mutabakat metninde bulunan 9 ana başlığın, “Hukuk Adalet ve Yargı”, “Kamu Yönetimi”,  “Yolsuzlukla Mücadele, Şeffaflık ve Denetim”, “Ekonomi, Finans ve İstihdam”, “Bilim, AR-GE, Yenilikçilik, Girişimcilik ve Dijital Dönüşüm”, “Sektörel Politikalar”, “Eğitim ve Öğretim”,  “Sosyal Politikalar”, “Dış Politika, Savunma, Güvenlik ve Göç Politikaları” olacağı belirtildi. "Seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz Bir diğer yandan, metindeki "kamu yönetimi" maddeleri dikkat çekti. İçişleri Bakanlığı'nın terör örgütü ile bağlantılı olan belediye başkanlarını görevden alıp, yerine atadığı kayyumları Millet İttifakı yeniden atacağının sinyalini verdi. Bu karar, en çok HDP'yi sevindirdi. Türkiye Varlık Fonu'nun kapatılacağı, bakan yardımcılarının kaldırılacağı ve müsteşarlık sisteminin kurulacağının ifade edildiği metnin ilgi çeken kısmı ise kayyum atamaları konusu oldu. Millet İttifakı, maddelerine "yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz" notunu düştü. Mutabakat metninin geri kalan detayları; Hukuk, adalet ve yargı . Etkin ve katılımcı bir yasama, istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir bir yürütme, bağımsız ve tarafsız bir yargı ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem için Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçeceğiz. . Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni doğrultusunda yapılması gereken anayasal ve yasal değişiklikleri ivedilikle hayata geçireceğiz. . Bir yasama yılında en az 20 gün, gündemi muhalefet tarafından belirlenen genel görüşme açılabilmesini sağlayacağız. . Devlet sırrı ve ticari sır kavramlarını, Meclis’in bilgi edinme ve denetim yetkilerini engellemeyecek şekilde yeniden tanımlayacağız. . Milletlerarası sözleşmelerden geri çekilme yetkisinin Meclis’e ait olduğunu anayasal güvence altına alacağız. . TBMM’de başkanı ana muhalefet milletvekilleri arasından seçilen Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Cumhurbaşkanı 7 yıl süreyle bir dönem seçilebilecek . Kanunlar üzerinde tanınan veto yetkisini kaldırarak Cumhurbaşkanına sadece ‘geri gönderme yetkisi’ tanıyacağız. . Cumhurbaşkanının 7 yıl süreyle bir dönem seçilebilmesine, seçildikten sonra partisi ile ilişiğinin kesilmesine ve görev sonrasında aktif siyasete dönmemesine ilişkin düzenleme yapacağız. . Olağanüstü hal kararnamelerine son verecek, OHAL süresini altı aldan iki aya düşüreceğiz. . Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki farklı kurul oluşturacağız. . Çoklu baro sistemine son vereceğiz. . Tutuklamanın istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız. . Düşünce, kanaat ve ifade hürriyetlerini güçlendireceğiz. "Seçim barajını yüzde 3'e düşüreceğiz" . Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinden kaynaklanan mağduriyetlere son vereceğiz. . Seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz. . Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davaların açılmasında TBMM’nin iznini zorunlu hale getireceğiz. Yolsuzluklarla mücadele . TBMM’de ‘Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’ kuracağız. . Yolsuzluktan elde edilen ve yurt dışına kaçırılan gelirleri ülkemize geri getirecek, bu çerçevede ‘Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi’ni kuracağız. . Mali Eylem Görev Gücü (FATF) standartlarına tam uyum sağlayacak ve ülkemizi ‘gri listede’den çıkaracağız. . Vergi cennetleri listesini ve kara paranın aklanması aracı olarak kullanılmasını engelleyeceğiz. . Siyasi Etik Kanunu’nu çıkaracak, TBMM bünyesinde Siyasi Etik Komisyonu kuracak, Grubu bulunan siyasi partiler bünyesinde siyasi etik kurulları oluşturulmasını düzenleyeceğiz.

1 2