17 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin göç politikası eleştirilerine tepki: Allah ıslah etsin

Bakan Soylu’nun açıklaması şöyle; “1- Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın; yeni belirlediği siyasi ikbal uğruna,   Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Sayın Cumhurbaşkanımıza, göç meselesi ile ilgili olarak sahada çalışan idari, sivil ve kolluk olmak üzere tüm personelimize iftira atan bu yaklaşımını kınıyor ve acilen hidayet diliyorum.   2- İç savaşların ve yoksullukların oluşturduğu Suriye ve Ortadoğu kaynaklı göçü yönetmede tüm dünyanın kabul ettiği bir başarıya sahip olan Türkiye, Düzensiz Göçle (kaçak) mücadele konusunda da pek çok bölgede olduğu gibi Afganistan'da da çekilme kararı sonrası olası senaryolar için, uzun zamandan beri ciddi bir hazırlık içindedir.   3- Fiziki hazırlık kapsamında; İran sınır hattımızın göç, kaçakçılık ve terörist girişleri açısından en kritik olduğu 152 kilometrelik kısmına güvenlik duvarı örülmüş, 85 kilometrelik duvar çalışması son hızla devam etmektedir. Ayrıca 109 kilometrelik kısmı ise aydınlatma sistemi ile donatılmıştır.   4- Bunlara ek olarak, 79 kilometre boyunca kamera ve algılayıcı sistemler inşa edilerek düzensiz göç hareketliliklerinin sürekli olarak izlenebilmesi sağlanmıştır.     5- Termal kameralarla gece geçişlerinin önlenmesi sağlanırken aynı zamanda İHA’lar vasıtasıyla düzenli olarak sınırlarımız kontrol altında tutulmaktadır.     6- Doğu sınırımızın 740 kilometrelik kısmında kullanılacak ve entegre sınır yönetiminde kilit bir rolü olan elektro optik kuleler ve haberleşme kulelerinin %90’ı tamamlanmıştır.     7- Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı hudut birliklerinin yanı sıra yukarıda saydığımız teknolojik hamlelerle birlikte sınır bölgelerimizde ve geçen yıl kaçak göç rotası olarak belirlenen lokasyonlarda görevlendirilen ilave, 750 Özel Harekat Polisimiz ve 500 Jandarmamız, 7/24 devriye esasıyla, düzensiz göçle mücadelemize katkı sağlamaktadır.     8- Yine sınırlarımızda görevlendirilmek üzere 500 ek Güvenlik Korucusu kaydırılmıştır.     9- Sınırda yapılan devriye yollarımıza ek olarak termal kamera ile donatılan yüksek teknolojiye sahip 82 zırhlı devriye aracımız ile sınırdaki geçişlere anında müdahale edilmektedir.     10- Kısaca bahsedilen bu önlemler neticesinde 2020 yılında güney ve doğu sınırlarımızda 505.375 kişinin ülkemize yasa dışı yollarla girişi, sınırlarımızda engellenmiştir. 2021 yılında ise bugüne kadar 253.299 kişinin de aynı kapsamda geçişi engellenmiştir.   11- Son 7 yıldır dünyaya örnek bir göç yönetimi sergileyen ülkemizin söz konusu başarısı sadece uluslararası koruma, geçici koruma ya da düzenli göç alanından değil düzensiz (kaçak) göçle mücadele alanından da kaynaklanmaktadır.     12- Türkiye uzun yıllardır göçte hem hedef hem de geçiş (transit) ülkedir ve ciddi bir düzensiz (kaçak) göç baskısı ile karşı karşıyadır. Bu bağlamda, denizde ve karada, verilerini sık sık kamuoyu ile paylaştığımız düzensiz (kaçak) göçmen yakalamaları ve buna bağlı geri gönderme operasyonları gerçekleştirmektedir.   13- 2018 yılında 268 bin,  2019 yılında 454 bin, 2020 yılında 122.302 ve 2021 yılında ise 72.879 düzensiz (kaçak) göçmen sınırlarımız içerisinde yakalanmıştır.     14- Sınır dışı edilmek üzere idari gözetim kararı alınan yabancıların tutulduğu Geri Gönderme Merkezlerinin kapasitesi Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce devralındığında 1.700’lerde iken günümüzde 20 bin seviyesine çıkartılmıştır.     15- Yakalanan düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesinde yaklaşık %45, yakalama/sınır dışı etme oranıyla Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüz, bu konuda dünyada eşi benzeri olmayan bir başarıya ulaşmıştır.     16- İnsan ticareti ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele acil yardım hattı özelliğine sahip olan YİMER 157 aracılığıyla Ege’de, 10 bini aşkın kişinin can kaybı önlenmiş ve bu başarısı neticesinde dünya birinciliğine layık görülmüştür.   17- Halen tüm göç hareketleri, kaynağından itibaren dikkatle takip edilmektedir. Muhatap ülkelerle görüşmeler–anlaşmalar yapılmaktadır. Son gelişmelerden kaynaklı Afganistan da dahil olmak üzere geçen yıllara nazaran kaynak ülkelerden henüz daha yüksek bir göç oluşmamıştır.   18- İdlib’te aldığımız ve bugün bizi eleştiren mahfillerin briket evler dahil o gün de karşı çıktığı tedbirler, yeni dalgalara karşı önceden tedbir alma ve süreci insani şekilde, güvenli alanlar oluşturarak bir strateji dahilinde yönetme anlayışımızın tezahürüdür.     19- Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Bahar Kalkanı ve Barış Pınarı Operasyonları sayesinde sınırımızın hemen altında hayatın normalleşmesine dair atılan adımların da göç yönetiminde ve düzensiz (kaçak) göçün önlenmesinde ciddi katkıları olmuştur.     20- Son olarak, ABD tarafından yapılan açıklama ülkemiz ile istişare edilerek alınan bir karar olmayıp Dışişleri Bakanlığımız tarafından, konuya ilişkin açıklama yapılarak gereken cevap kendilerine verilmiştir.   21- Siyasetin sorumluluğuna yakışmayan, devletin ve kurumların itibarına, çalışanların emek ve motivasyonuna zarar veren mesnetsiz, art niyetli ve her yönüyle hadsizlik olan bu ithamlara alışmayı, ısrarla tekrarlanan bu yalanlara mesai harcamayı, reddediyorum.     Allah ıslah etsin.”

2 yıl önce

Murat Karakaş, radyo programındaki sapıkça sözleri için özür diledi

Yasa dışı yollarla Türkiye'ye gelen Afgan mülteciler kamuoyunun gündeminden düşmüyor. Geçtiğimiz günlerde 'Ege'de Son Ses' adlı yerel bir radyo kanalında mültecilerle ilgili yorum yapan gazeteci Murat Karakaş, ırkçı ve cinsiyetçi yorumlarla programa damga vurmuştu. "UKRAYNA'DAN BAYAN MÜLTECİLER GELSE..." Karakaş'ın, "Aslında Ukrayna’dan bayan mülteciler gelse o zaman hepimiz evimizde konuk ederiz. "AFGANİSTAN'DAN SAKALLI LEŞ GİBİ..." Gidiyor Afganistan sakallı sakallı leş gibi..." ifadeleri tepkilerin hedefi olmuştu. KARAKAŞ'TAN YANIT GELDİ: MAKSADI AŞTIK Karakaş, tepkilerin ardından Independent Türkçe’ye açıklamada bulundu. Programda espri yapmak istediğini belirten Karakaş, maksadını aştığını söyleyerek bütün kadınlardan özür diledi. Türkiye’nin mülteci politikaları ile ilgili eleştirilerinin baki olduğunu vurgulayan Karakaş, "Kadın hakları, çocuk hakları ile ilgili programlar yapan, 20 yılı aşkın gazetecilik faaliyeyi yürüten birisiyim. Böyle bir insan değilim. Bazı fırsatçılar bunu linç kampanyasına dönüştürdü. Biz bunların nereden beslendiğini biliyoruz. Yayına çıkaramadığımız uç kesimler haberi servis ederek bunun yayılmasına sebep oldu. Ama bu söylediğim haklı olduğunu göstermez.” dedi. Karakaş, bugün yapacağı programda da daha detaylı bir açıklama yaparak özür dileyeceğini söyledi. "TÜM KAMUOYUNDAN ÖZÜR DİLERİZ" Ayrıca Twitter hesabı üzerinden de paylaşım yapan Karakaş, "31 Temmuz 2021 tarihinde yaptığımız yayında Ukraynalı kadınlar ve mülteciler için sarf ettiğimiz sözler maksadını aşan ifadeler olmuştur. Bu sözleri düzeltir, şahsım Kurat Karakaş ve gazeteci arkadaşım Rıdvan Karapehlivan olarak tüm kamuoyundan özür dileriz." ifadelerine yer verdi.

2 yıl önce

“Kastamonu’da HES barajı patladı” yalanı

Kastamonu Valiliği’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Bozkurt ilçemizde aşırı yağış nedeniyle ilçedeki HES’in patladığı yönünde sosyal medyada bir takım yanlış bilgiler yer almaktadır. Bu haber doğru olmayıp aşırı yağışa bağlı su taşkınları yaşanmakta ve tüm birimlerimiz müdehale etmektedir.” denildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bartın, Kastamonu ve Sinop'u afet bölgesi ilan ediyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sel felaketinin yaşandığı Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde cuma namazını kıldığı Yeni Camii'nin çıkışında vatandaşlara seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle; Salı başlayan yoğun yağışlar Kastamonu, Bardın ve Sinop illerimizde maalesef büyük sel felaketlerine neden oldu. Kastamonumuzda Bozkurt, Azdavay, İnebolu, Küre ve Pınarbaşı ilçelerimiz bu yağışlardan en çok etkilenen yerler oldu. Bartın'ın Ulus, Sinop'un Ayancık ilçelerinin kimi köyleri de selden ciddi manada etkilenen yerler arasında. Öncelikle hepinize geçmiş olsun dileklerimi sunmak istiyorum. Malesef ölen kardeşlerimiz oldu onlara Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına ve milletimize başınız sağolsun diyorum. Bartın'da kaybolan vatandaşımız için çalışmalar sürüyor. "Felaketin ilk anlarından itibaren devlet olarak sizlerle beraberiz" Dünyanın pek çok yeri gibi ülkemiz de bir süredir tabi felaketlerle boğuşmaktadır. Bu sadece ülkemizde olan değil ABD'si de böyle, Kanada'sı, Avrupa'nın bir çok ülkesi böyle. Bir felakettir gidiyoruz ve temennimiz o ki bunlarla boğuşurken en az hasarla bu felaketleri atlatalım. Ülkemizin güneyinde geçmişte eşi benzeri olmayan orman yangınları yaşadık. Karadeniz'in doğusunda yaşananları biliyorsunuz. Aynen burada olduğu gibi sel felaketlerini oralarda yaşadık. Hamdolsun bu yangınların hemen hepsini de kontrol altına almayı başardık. Ülkemizin kuzeyinde ise işte burada olduğu gibi sel felaketlerine maruz kaldık. Bir süre önce Doğu Karadeniz'de selin yol açtığı sıkıtılarla mücadele ettik. Kastamonu ve çevresindeki illerde yaşanan felaketlerde hayatını kaybeden, zarar gören vatandaşlarımızın üzüntüsü ülkemizin ortak üzüntüsüdür. Felaketin ilk anlarından itibaren devlet olarak sizlerle beraberiz. "Askerimizin, polisimizin bu operasyonda görev alan tüm kardeşlerimizi alnından öpüyorum" AFAD başta olmak üzere Kızılayımızla birlikte tüm araç gereçlerle buradayız. Ne gerekiyorsa yaptık, yapıyoruz, yapacağız. 4 bin 760 personel, 19 helikopter, 1 İHA, 66 ambulans, 41 UMKE, 630 hizmet aracı, 437 iş makinası ve pek çok araç gereç sahada faaliyet gösteriyor. Evlerin damlarından vatandaşlarımızı kurtaran silahlı kuvvetlerimizin, polisimizin onların kahramanca tüm o vatandaşlarımızı nasıl kurtardıklarını izlediniz. Bu kahramanlarımız alnından öpülesi kahramanlarımızdır. Mağdur durumda olanların yüzde 95'ini kurtardılar. Allah göstermesin aksi olabilirdi. Bu öyle her kişinin karı değir. Er kişinin karıdır. Ben askerimizin, polisimizin bu operasyonda görev alan tüm kardeşlerimizi alnından öpüyorum. Onları tebrik ediyorum. O operasyon bizi rahatlattı. Gözlerimiz yaşlı olarak kadın, erkek, çocuk demeden sepetin içerisinde o yeni doğmuş yavrunun kurtuluşu herhalde gözlerimizi yaşartmıştır değil mi. Demek ki bizim böyle görevli kardeşlerimiz var. Onların bu gayretleri başarının sırrı olmuştur. "Ulaşımı aksayan yerler için alternatif güzergahlar üzerinde Karayolları'mız çalışmaktadır" Selden etkilenen Ayancık Devlet Hastanesi'ndeki hastaların tamamı diğer hastanelere nakledilmiş veya evlerine ulaştırılmıştır. Öğrenci yurtları hazır tutulmaktadır. Yolların ve köprülerin hasar görmesi nedeniyle ulaşımı aksayan yerler için alternatif güzergahlar üzerinde Karayolları'mız çalışmaktadır. Elektrik kesintisi yaşayan yerlere enerji akışı için çalışmalar sürüyor. Su kesintisi yaşanan yerlerdeki altyapı onarım çalışmaları da hemen başlatılmıştır. Haberleşmenin kesintisiz sürmesi için mobil istasyonlar gönderilmiştir. "Mağdur olan vatandaşlarımızın zararlarının telafisi içinde çalışmalara başladık" Hasar tespit çalışmaları 3 ilde 120 ayrı ekiple yürütülmektedir. Kredi desteğinden vergi ertelemelerine kadar tüm acil tedbirleri devreye almış durumdayız. Kurumlara ilk etapta ihtiyaçları olan ödenekler hemen gönderilmiştir. Evleri yıkılan vatandaşlarımızı yeni yuvalarına kavuşturmak için hemen kolları sıvıyoruz. Mağdur olan vatandaşlarımızın zararlarının telafisi içinde çalışmalara başladık. Hayatını kaybeden insanlarımızı geri getiremeyiz ama devletimiz onun dışındaki her türlü kaybı telafi edecek güce, imkana, kararlılığa sahiptir. Bunda endişeniz olmasın. "Bu işin siyaseti olmaz" Bu arada diğer afet bölgelerinde de ifade ettiğim gibi aynısını söylüyorum genel hayata etkili afet bölgesi olarak burayı da ilan ediyoruz. Kastamonu, Bardın ve Sinop. Tabii felaketler ülkelerin ve milletlerin birlik, beraberlik, dayanışma, paylaşma azletlerinin öne çıktığı dönemlerdir. Bu işin siyaseti olmaz. Fakat bakıyorum ki bazı kanallarda siyasetle alakası olmayan tipler çıkıyor. Tüm bu afetlerin neyi nasıl götürdüğünden haberi olmayanlar çıkıyor. İleri geri konuşuyorlar. Bugüne kadar bir gramlık iş üretmemiş olanlar ileri geri konuşuyorlar. Onların bu şekilde yaklaşımı bizi üzmez. Böyle bir zamanda bir olmamız lazım beraber olmamız lazım iri olmamız lazım diri olmamız lazım, kardeş olmamız lazım milletçe bu milleti ayağa kaldırmamız lazım. Ama onlar bakıyorsunuz hala gelip Erdoğan'a ben nasıl vurayım da ona yara vereyim dertleri bu. Yara veremezsiniz biz bu milletle beraberiz. Milletimizle beraber de bu yola devam edeceğiz. Biz bir ölür bin diriliriz. İnşallah şu afetleri de aşıyoruz aşacağız. İşte Antalya, Manavgat, Burdur her yeri gördünüz. ABD'si Rusya'sı yangınların altından kalkamadılar hala. Biz 20 günü bulmadan buralarda bu afetlerden büyük oranda kurtulduk. "Yıkılanın yerine daha iyisini yaparak, yananın yerine daha fazlasını dikerek yolumuza devam ediyoruz" Her dönemde olduğu gibi bugün de bu bozguncular milletimiz arasında fitne sokmak için ortaya çıkabiliyorlar. Milletimiz biliyoruz ki bunların hiç birinine itibar etmiyor. Hayatı acısıyla ve tatlısıyla ne kadar paylaşırsak önümüzdeki engelleri o kadar kolay aşar potansiyelleri o kadar hızlı hayata geçirebiliriz. Onun için hep geçmişten ders alarak geleceğe bakıyoruz. Yıkılanın yerine daha iyisini yaparak, yananın yerine daha fazlasını dikerek, eksilenin yerine daha çoğunu koyarak yolumuza devam ediyoruz. Ülkemizi gerçekten çok parlak bir geleceğin beklediğine tüm kalbimizle ve samimiyetimizle inanıyoruz. Bu ülkeye 19 yılda her alanda kazandırdığımız sağlam altyapının üzerine büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası için her zamankinden fazla çalışıyor mücadele ediyoruz. "19 yılda 5,5 milyar ağaç diktik, nasıl diktiysek yine dikeceğiz" Ormanlarımız yandı, bitmedik ki, şimdi 19 senede biz bu ülkede 5,5 milyar fidan değil ağaç diktik. Nasıl diktiysek yine dikeceğiz. Küllerimizden ayağa kalkacağız. Bu işi de biz başaracağız. Dikili bir fidanları yok onların bu ülkede. Şimdi ise konuşuyorlar, ne yangın bölgelerine ne sel bölgelerin giderler. Oturdukları yerden gazel okurlar. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemi başarıyla geride bıraktığımızda artık bu ülkenin ve insanlarının önünde yepyeni bir dönem başlayacaktır. Ülkemizin kutlu yürüyüşünü baskı, terör, tuzak ve kumpasla engenleyemeyenler son günlerde kin ve nefret siyaseti ile bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. İnşallah bu kirli senaryoyu da çöpe atacağız. Hasarların onarılması ve zararların karşılanması için yürütülen çalışmaları yakından takip edeceğiz. "Devlet olarak elimizden geleni süratle yapıp, küllerimizden inşallah yeniden ayağa kalkacağız" Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazı öncesi Yeni Camii girişinde de şunları kaydetti; Şunu çok açık, net söylüyorum, Allah'ın izniyle bu afetleri de aşacağız. Ne gerekiyorsa devlet olarak elimizden geleni süratle yapıp, küllerimizden inşallah yeniden ayağa kalkacağız. Hiç merak etmeyin evelallah bu millet hiçbir zaman çömelmedi, yine çömelmeyeceğiz. Bu devlet hiçbir zaman çökmedi, yıkılmadı yine yıkılmayacağız ve süratle en kısa zamanda bütün mağduriyetleri gidermenin gayreti içerisinde olacağız. Bugün İçişleri Bakanım, Ulaştırma Bakanım, Çevre ve Şehircilik Bakanım hep birlikte buradayız. Yerinde değerlendirmeyi yapacağız.

2 yıl önce

Kastamonu Bozkurt’ta CHP heyetine şok tepki: “Boşuna uğraşmayın, devletimizi kötülemeyiz”

Kurtuluş Savaşı’nda düşman işgali görmemesine rağmen en fazla şehit veren il olan Kastamonu’da, Halime Çavuş, Şehit Şerife Bacı gibi pek çok kahraman yetişmişti. Vatan sevgisi ve fedakarlık denince akla gelen ilk şehir olan Kastamonu’da milleti devlete karşı ayaklandırma çabaları ters tepti. Bozkurt ve çevre illerde yaşanan sel felaketinden sonra devletin yardım etmediği, halkın sahipsiz bırakıldığı, HES kapaklarının patladığı, insanların aç ve susuz kaldığı yönünde pek çok haber yapıldı. Hatta devlet yerine CHP’li belediyelerin çalıştığı, insanlara yardım ettiği söylendi. PROVOKASYON TUTMADI Kastamonu halkının vatana ve devlete olan sadakatinin ve inancının farkında olmayan pek çok muhalif gazeteci Bozkurt ilçesinde şoka uğradı. Mikrofon uzattıkları herkes, devlete yardımları ve zamanında müdahalesi için teşekkür edince Antalya ve Muğla’da orman yangınları için yardım bahanesiyle gelen militanlarla çektikleri “devlet müdahale edemiyor” tarzındaki haberleri yapamadılar. Bozkurtlu pek çok vatandaş, röportaj esnasında muhalif medyayı ve CHP heyetini tersledi. Vatandaşlar “Canımız ve kayıplarımızla uğraşırken bizden devletimizi kötülememizi istiyorlar. Devlet ilk andan itibaren burada. Her şeyi tam ve eksiksiz yapıyor. ‘Yardım gelmedi, HES kapağı patladı, açız, susuz kaldık’ dememizi istiyorlar. Milletvekilleri gelip bizi tahrik etmeye çalışıyor. Bazı kanallar bize bazı şeyleri söyletmek istiyor. Biz buna kanmayız. Kastamonu’ya gelen herkes önce Kastamonu tarihini bir okusun!” diyerek muhalif basına ve CHP heyetine tepki gösterdi.

2 yıl önce

Cumhuriyet ve Birgün’den Bozkurt’ta provokasyon girişimi

Birgün ve Cumhuriyet gazetelerinin yalan haberleri son hızıyla devam ediyor. Antalya ve Muğla’da çıkan orman yangınlarında yaptığı pek çok provokasyon haberi resmi belgelerle yalanlanan Birgün gazetesi, sel felaketinin vurduğu Bozkurt’ta da yalan haberlerini devam ettiriyor. Birgün’de bugün çıkan “Halkı kaderine terk etmişler” ve Cumhuriyet’te yayımlanan “Bozkurt’ta 1,5 gün kaderlerine terkedildiler: Hamile kadınlar vardı, helikopter gelmedi” haberlerini okuyan Bozkurtlu vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemediler. BOZKURT HALKINDAN TEPKİ Bozkurtlu pek çok vatandaş “Canımız ve kayıplarımızla uğraşırken bizden devletimizi kötülememizi istiyorlar. Devlet ilk andan itibaren burada. Her şeyi tam ve eksiksiz yapıyor. ‘Yardım gelmedi, HES kapağı patladı, açız, susuz kaldık’ dememizi istiyorlar. Milletvekilleri gelip bizi tahrik etmeye çalışıyor. Bazı kanallar bize bazı şeyleri söyletmek istiyor. Biz buna kanmayız. Kastamonu’ya gelen herkes önce Kastamonu tarihini bir okusun!” diyerek muhalif basına ve CHP heyetine tepki gösterdi.

2 yıl önce

Sosyal medya üzerinden provokasyon yapan Suriyeli gözaltında

Suriyeli olduğunu söyleyen ve sosyal medya üzerinden provokasyon yapan, M.M. isimli şahıs gözaltına alındı. M.M., "Ben Suriyeliyim" diyerek başladığı videoda Türkiye'ye küfür etti. Videonun yayılması üzerine, güvenlik güçleri şahsı yakalamak için harekete geçti. M.M. isimli şahıs, Kahramnmaraş'ta yakalanarak gözaltına alındı. Gaziantep'te yaşayan ve Suriyeli olduğunu söyleyen M.M. isimli bir şahıs, sosyal medya üzerinden bir video yayınladı. Şahsın yayınladığı videoda, Ankara'da yaşanan olaylar ve yangınlarla ilgili açıklama yaptığı görüldü. M.M. isimli kişi videonun devamında ise küfür ederek, videosunu sonlandırdı. Videonun yayılması üzerine, güvenlik güçleri şahsı yakalamak için harekete geçti. TEHDİT VE KÜFÜR Şahsın yayınladığı videoda, "Ben Suriyeliyim. Türkçe tam bilmiyorum. Ben sizi anlıyorum. Konuştuklarınızı duyuyorum. Ankara, İstanbul nereyi yakmışlar.. 'Hemen Suriyeli yakıyor.' Suriyeli evde oturuyor, çocukları var. Saldırmışlar. Hadi gelin, Gaziantep'te yapın." diyerek küfür ettiği görülüyor. VALİLİKTEN AÇIKLAMA M.M. isimli şahıs, Kahramnmaraş'ta yakalanarak gözaltına alındı. Gaziantep Valiliğinden yapılan açıklamada, "Bir sosyal medya platformunda yayımladığı provokatif video ile halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği anlaşılan kişi ile ilgili olarak yapılan çalışmada, şahsın ilimizde geçici koruma statüsünde bulunan M.M. isimli şahıs olduğu anlaşılmış olup, bulunduğu Kahramanmaraş ilindeki adreste yakalanarak ilimizde gözaltına alınmıştır." denildi. Açıklamada, gözaltına alınan şahıs hakkında adli ve idari işlemler başlatıldığı ifade edildi.

2 yıl önce

Kastamonu'nun tamamına elektrik verildi

Dönmez, “Kastamonu'nun selden zarar gören ilçelerinin ve köylerinin tamamına bugün itibariyle elektrik verdik. Sinop’ta enerji verilemeyen köylerimizin enerjilendirme çalışmaları ekiplerimizin gayretiyle devam ediyor. Burada da en kısa sürede tüm köylerimize elektrik sağlayacağız.” dedi.

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 71 72