01 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Kılıçdaroğlu'nun 2 koruma polisi 'rüşvet' iddiasıyla gözaltında

Edinilen bilgiye göre, Muğla'nın Marmaris ilçesinde Ethem S'nin 10 yıl boyunca işlettiği ve sonrasında yıllık 400 bin avroya kiraya verdiği akaryakıt istasyonunun ruhsatı, kavşakta bulunması nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından iptal edildi. Bunun üzerine ruhsatı tekrar çıkarmak üzere başvuran ancak olumlu yanıt alamayan Ethem S, önce Halil Emre A. ile ardından Siraç, Zeydin ve Fırat U. ile görüştü. Ruhsat sorununu çözmek için 1 milyon 250 bin lira rüşvet talep etti. MADDİ MENFAAT SAĞLADIKLARI TESPİT EDİLDİ Şüphelilere farklı tarihlerde 800 bin lira veren akaryakıt istasyonu sahibi Ethem S, ruhsat yenilenmeyince kalan miktarı ödemeyi reddetti. Bunun üzerine tehdit edilen Ethem S, Muğla Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesine giderek şikayetçi oldu. Güvenlik güçlerince yapılan çalışmalarda Ankara Emniyet Müdürlüğü Koruma Şubesinde görevli olan, aynı zamanda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun koruma ekibinde de yer alan polis memurları Ercan Ü. ve Bülent İ'nin, Ankara'daki bürokratlar aracılığıyla ruhsat sorununu gidermeye çalıştığı ve karşılığında maddi menfaat sağladığı tespit edildi. 2 POLİS MEMURU AÇIĞA ALINDI Ayrıca Ercan Ü'nün Muğla'da bazı kişilere şiddet uygulayarak "parayı tahsil etmeleri" konusunda talimat verdiği de belirlendi. "Yağma" suçunu işledikleri tespit edilen 6 şüpheliye yönelik operasyonda, aralarında 2 polis memurunun da bulunduğu 5 şüpheli gözaltına alındı, firari 1 şüphelinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi. Söz konusu polis memurlarının İçişleri Bakanlığınca açığa alındığı belirtildi.

2 yıl önce

BM korumalı PKK kampı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ve PKK’nın sözde Mahmur sorumlusunun MİT tarafından öldürülmesi, Mahmur Kampı’nı bir kez daha gündeme getirdi. BM gözetimindeki kamp terör örgütü için adeta korunaklı bölge. Burada her yıl yüzlerce terörist yetiştiren terör örgütü, yabancı istihbarat örgütleri ile ilişkilerini de bu kamp üzerinden sağlıyor. Örgüt içinde gayrimeşru ilişkilerden doğan çocuklar da bu kamplarda özel eğitimden geçiriliyor. 13 BİN KİŞİ KALIYOR Erdoğan’ın “Terör örgütünün kuluçka merkezi” açıklamasıyla MİT ve TSK’nın hedefine giren Mahmur Kampı, tam bataklık. 1998 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kurulan kamp, Erbil kent merkezine 65 km uzaklıkta. Kampta kalanların sayısı 11 bin ila 13 bin arasında değişiyor. Kamp sözde sivilleri barındırdığı için, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği gözetimindeki kamplar arasında bulunuyor. 41 KAMP ARASINDA TEK Irak’ın kuzeyindeki 41 sığınmacı kampından biri olan Mahmur, terör örgütü PKK’nın faaliyetleri dolayısıyla diğerlerinden ayrılıyor. Kamplar arasında sadece Mahmur’da düzenli askeri faaliyet yürütülüyor. Terör örgütü buradaki kampta yeni örgüt mensuplarına silahlı eğitim veriyor. Örgüt üyeleri, sabotaj, drone/maket uçak kullanma, suikast ve el yapımı patlayıcı (EYP) konusunda eğitiliyor. KARACAK’A MAHMUR BAKIYOR Burada eğitilen teröristler ilk olarak Mahmur yakınındaki Irak-Suriye lojistik ikmal hattı üzerinde bulunan Karacak Dağı’na gönderiliyor. 2018 yılında TSK tarafından 30 uçakla vurulan Karacak’taki 500’e yakın teröristin lojistik desteği ve yaşam malzemeleri de Mahmur’dan sağlanıyor. Kamptan örgüte gönderilen malzemeler arasında BM destekli kuruşların paketleri de bulunuyor. Çatışmalarda yaralanan teröristlerin tedavisinde Mahmur ara istasyon fonksiyonu görüyor. Bölgede yaralanan teröristlere ilk müdahale burada yapılıyor. İSTİHBARAT ÜSSÜ Terör örgütü yabancı istihbarat servisleri ile iletişimi de yine Mahmur üzerinden sağlıyor. Yerel kaynaklara göre; istihbarat servislerinin uzantıları, paravan STK’larla yardım faaliyeti adı altında kampa gelip gidiyor. Mahmur Kampı, terör örgütü ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi arasında da ciddi bir çatışma alanı. Erbil’e 60 km uzaklıkta güçlü PKK varlığından rahatsız olan Bölgesel Yönetim, Mahmur’a örtülü bir ambargo uyguluyor. Bölgesel Yönetim’in, PKK’nın Mahmur’daki faaliyetleri hakkında ABD ve BM’ye defalarca rapor sunduğu, ancak hiçbir adım atılmadığı belirtiliyor. İlk endişelenen ABD oldu MİT’in, PKK’nın sözde Mahmur sorumlusu Selman Bozkır’ı etkisiz hale getirmesine ilk tepki, terör örgütün faaliyetlerine göz yuman ABD’den geldi. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Linda Thomas-Greenfield, Mahmur’daki operasyondan “derin endişe” duyduğunu söyledi. Greenfield, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı: “Türk yetkililere Mahmur Mülteci Kampı’ndaki sivilleri hedef alacak herhangi bir saldırının uluslararası ve insancıl hukukun ihlali olacağını açıkça belirttim. Bugün kampın yakınındaki patlamadan derin endişe duyuyorum ve tüm tarafları mültecilerin haklarına saygı duymaya çağırıyorum.”

2 yıl önce

CHP'li Özel'den korumaları gazeteci döven İYİ Partili Türkkan'a destek: Başına çok kötü şeyler geldi

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ın Kocaeli-Dilovası'nda kaçak çiftliği olduğu ortaya çıkmıştı. Yıkım sırasında görüntü almak isteyen İHA Muhabiri, Türkkan'ın korumaları tarafından öldüresiye dövülmüştü. Saldırganlar arasında yeğeninin de olduğu ortaya çıkan Türkkan, söz konusu gelişmenin ardından yaptığı açıklamada, "Babasıyla görüştüm, mağduriyetlerini gidereceğiz" demişti. "Türkkan'ın başına çok kötü şeyler geldi" TBMM'de düzenlediği basın toplantısında konuya değinen Özel, "Türkkan'ın başına çok kötü şeyler geldi" dedi. "Tam bir siyasetçinin yapması gerektiği gibi olayı sahiplendi" Türkkan ile sıcağı sıcağına görüştüğünü ifade eden Özel, "Bir basın emekçisi darp edildi. Ben Lütfü Türkkan ile direkt görüştüğümde, ‘Ne yapıyorsunuz’ dedim. Dedi ki, ‘Mustafa Uslu kardeşimizin babasına ulaştım. Üzüntülerimi bildirdim. Bundan sonra ne yapabileceğimi sordum. Hızlıca bir tweet atıyorum’. Tam bir siyasetçinin yapması gerektiği gibi, olayı sahiplenen, kınayan, eleştiren bir tavır sergiledi. Biz de Mustafa Uslu kardeşimize geçmiş olsun diliyoruz" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in bir yalanı daha elinde patladı! İstanbul Valiliği Cihan Ekşioğlu'na ekip koruma verildiğini yalanladı

İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklama şöyle; “Bazı basın yayın organlarında C.E. isimli şahsa ekip koruması verildiği yönündeki iddialar üzerine kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ihtiyacı duyulmuştur. Arşiv kayıtlarının incelenmesi neticesinde; C.E. isimli şahsın 07.11.2016 tarihinde koruma talebiyle Valiliğimize müracaatta bulunduğu, 14.12.2016 tarihinde (1) personel ile yakın koruma verildiği, 14.02.2017 tarihli İl Koruma Komisyonunda koruma kararının devamının uygun görüldüğü tespit edilmiştir. 22.02.2018 tarihinde alınan İl Koruma Komisyonu kararı ile yakın koruma tedbirinin kaldırıldığı, şahsın tedbir kararının kaldırılmasına yönelik 26.03.2018 tarihli itirazı üzerine yakın koruma tedbirine bir süre daha devam edilmiş, ancak bahse konu tedbir 31.01.2019 tarihinde İl Koruma Komisyonunda alınan karar gereği kaldırılmıştır. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; söz konusu haberlerde geçen ekiple koruma ve kendine koruma aracı tahsis edildiği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır.”

2 yıl önce

AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal'dan Hayvanları Koruma Kanunu açıklaması

Ünal'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde: Hayvanları Koruma Kanunu'nu bu hassasiyetle yeniden şekillendirmiş bulunuyoruz. Grubumuz, STK'lar, belediyeler, bakanlıklarla görüşmeler gerçekleştirmiştir. Meclis Araştırma Önergesi, diğer parti gruplarının verdiği Meclis Araştırma Önergeleri ile birleştirilerek 2019'da hayvan haklarının korunması amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştur. Konunun tarafı herkesin araştırma komisyonumuzda görüşlerini alınarak kanun teklifinin hazırlığına katkı sunuldu. Şehirlerin büyümesi ve ulaşım imanlarının gelişmesi insanların, hayvanlarının yaşam alanlarının kesişme noktasını arttırmakta. Hayvanların rehabilitasyonu ve korunması önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır. Yaptığımız düzenlemenin ruhunu, kalbini ve temel fikrini oluşturan bakış açımız şudur: Hayvanlar mal, eşya olmaktan çıkarılıp canlı statüsüne getirilmekte, TCK 151'de hayvanlarla ilgili husus mala zarar vermeden çıkarılıp cana zarar verme noktasına getirilerek suç kapsamına alınmaktadır. Hayvan refah ve sağlığı temin edilirken hayvanların insanlarla birlikte insanların refah ve huzuruna tehdit oluşturmadan ahenk içinde yaşamalarını temel almaktadır. Hayvanların icra konusu olmaktan, sahiplerinin borçlarından dolayı özel ilgi amacıyla bakılan hayvanların haczedilmesi de ortadan kalkmaktadır. Sahipli-sahipsiz hayvan ayrımını da kaldırıyoruz. Nesli yok olma tehlikesi altında olan hayvanı öldürmek, hayvan neslini yok etme, kasten öldürme, işkence etme, cinsel ilişki, hayvan dövüştürme fiilleri suç olarak düzenlenmektedir. Sahibi tarafından şikayet hakkı kullanılmasa dahi süreç takip edilecektir. Suçun hayvana karşı işlenmesi durumunda hem Tarım Bakanlığı hem de adli mercilerce süreç takip edilecek.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibarıyla hiçbir fark görmüyoruz."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Yapımı tamamlanan sulama ve atıksu tesislerimizin açılış töreninde sizlerle bir arada olmanın memnuniyetini belirtmek istiyorum. Bugün 5 eseri resmen hizmete alıyoruz.  1,2 milyar liralık yatırım rakamıyla Gerede sistemi bünyesinde Türkiye'nin en uzun dünyanın sayılı su iletim tünelini barındırmaktadır. Uzunluğu 31,5 km ve 4,5 metre çapı olan bu tünel 3 tünel delme makinesi kullanılarak inşa edilmiştir.  Hiçbir enerji tüketmeden cazibeli olarak Çamlıdere Barajı'na iletilmektedir. İçme suyu sağlamanın yanında 2050'ye kadar olan içme suyu ihtiyacı da gideriliyor. Ankara'ya şu ana kadar projeyle 312 milyon metreküp su, ekonomik karşılığı 1 milyar lirayı buluyor.  Gerede'nin yanı sıra atıksu tesislerimizi de hizmete alıyoruz. Komşu şehirleri de ihmal etmiyoruz. Hem topraklarımızın verimi artacak hem de çiftçilerimizin daha tasarruflu olduğundan enerji maliyetleri düşecek.  Şu an çalışan sulama tesisiyle yıllık 17 milyon lira gelir artışı ve 2300 kişiye istihdam oluşturacak. Enerji yükünü çiftçimizin hafifletmektedir. Toplam yatırım tutarı 1 milyar 470 milyon lira olan tüm tesislerin hayırlı olmasını diliyorum.  Su kirliliğinin önüne geçmeye çalışıyoruz. İklim değişikliği nedeniyle su kaynaklarımız azalıyor. Bundan sonraki süreçte açık karalat değil kapalı sistemle suyu kullanacağız. Buna göre yatırımlarımızı yapacağız. İçme ve kullanma suyu ihtiyacı artıyor. Sularımız her geçen gün kirleniyor.  Dünya genelinde 2025'e kadar su kıtlığı yüzünde 700 milyon insanın göç etmek zorunda kalacağı ifade ediliyor. Su kaynaklarının azalması su stresi çeken bir ülke için ciddi riskler geçmektedir.  Bu tablo karşısında Türkiye'nin gereken adımları şimdiden atması şarttır. Suyumuzu korumak ve vatanımızı korumak arasında fark görmüyoruz. Ülkemizin su ve gıda güvenliğini garanti altına alacak pek çok adım attık. 81 il içme suyu eylem planı hazırladık.  İllerimizi 2040, 2050 ve 2070'e kadar içme suyu planını yapmış bulunuyoruz. İçme suyu sorunu en büyük sebebi kayıp kaçak oranıdır. Belediyelerimizin yüzde 38'den yüzde 25'e düşürülmesi için çalışmalar devam ediyor.  277 milyar liralık yatırımla 600 barajı, 423 göleti, 590 hidroelektrik santralini, 1457 adet sulama tesisini ve 267 adet içme suyu tesissisini hizmete alarak destan yazdık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiğimiz 3 yılda 41 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. 1000 tesisi yine bu dönemde tamamladık.  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne içme suyu götürdük. Elektrik üretim kapasitesini yükselttik. Depolama yapılarına alternatif olarak 26 yer altı barajı inşa ettik. Bunu 150'ye yükselteceğiz. Hedeflerimize daha hızlı ulaşabilmek ve su yönetimindeki çatışmaları önlemek amacıyla Meclis'te bir 'Su Kanunu' hazırlıyoruz.

2 yıl önce

Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik öngören teklif komisyondan geçti

Hayvanlara karşı işlenen suçlarda 6 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.

2 yıl önce

Hayvanları Koruma Kanunu teklifi TBMM’den geçti

Ev hayvanı ve kontrollü hayvanları bulundurma, sahiplenme şartları, hayvan bakımı, korunması konularında verilecek eğitimle ilgili usul ve esaslar, sahiplenilerek bakılan hayvanların çevreye verecekleri zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirler, Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Hayvan sahiplerinin sorumlulukları genişletilecek Ev hayvanı satış yerlerinde (petshop) ortamın hayvan sağlığı ve etolojisi bakımından uygun olmaması sebebiyle kedi ve köpek bulundurulması yasaklanacak. Ev hayvanı satış yerlerinde kedi ve köpeklere ilişkin katalog ve benzeri görsel bilgiler bulunacak; ilgililerin bunlardan seçtikleri kedi ve köpekler, Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilen üretim yerlerinden teslim alınabilecek. Bu düzenleme, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 1 yıl sonra uygulanacak. Anne ve yavruların korunmasına yönelik öngörülen tedbirler, tüm hayvanları kapsayacak şekilde genişletilecek. Tedavi amaçlı hayvanlara müdahalelere izin verilecek Yasayla, tedavi amaçlı hayvanlara müdahalelere izin verilecek; veteriner hekimlik uygulamalarına engel olunmaması amaçlanıyor. Tehlike arz eden hayvanları belirleme yetkisi, Tarım ve Orman Bakanlığına verilecek. Bu hayvanları üretmek, sahiplenmek, takas etmek, sergilemek, hediye etmek ve bunların ülkeye girişini, satışını ve reklamını yapmak şeklindeki yasaklar korunacak. Bu yasaklara sahiplenmek, barındırmak ve beslemek de ilave edilecek. Mevcut halde kabahat niteliğinde olan hayvanlara işkence yapmak, acımasız ve zalimce muamelede bulunmak, hayvanlara cinsel saldırıda bulunmak ve tecavüz etmek fiilleri, suç kapsamına alınacak. Hayvan sahiplerinin sorumlulukları genişletilerek her türlü terk fiili yasak kapsamına alınacak. Kanuna göre, her ilde bulunan İl Hayvanları Koruma Kurulunun kaynak ve kapsamı genişletilecek. Kurul en geç üç ayda bir başkanın çağrısı üzerine toplanacak, gerektiğinde olağanüstü toplantılar yapılabilecek. İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, ilde kurulacak hayvan bakımevleri ve hayvan hastanelerinin denetlenmesi ile kanunda belirtilen faaliyet ve görevlerin yerel yönetimler ve tarım ve orman il müdürlükleriyle eş güdüm sağlanarak yaptırılması da eklenecek. Hayvanların korunması için bakımevleri ve hastaneler kurmak; buralarda bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere, diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik sağlanacak veya Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun görülen miktarlarda mali destek verilecek. Bu faaliyetlerde kullanılmak üzere, gerçek ve tüzel kişilerce ayni veya nakdi bağış, Tarım ve Orman Bakanlığı ile yerel yönetimlere yapılabilecek. Düzenlemeyle, hayvanların korunması ve refahı için yaygın ve örgün eğitime yönelik programların yapılması, radyo ve televizyon programlarında bu konuya yer verilmesi amaçlanıyor. Buna göre, medya hizmet sağlayıcıları zorunlu yayınlarında bu konuya da yer verecek. Gerçek veya tüzel kişiler, hayvanların etolojisine ve habitatına uygun, serbest dolaşımlarına imkan sağlayan doğal yaşam parkları kurabilecek. Hayvanat bahçeleri ile doğal yaşam parklarının kuruluşu ile çalışma usul ve esasları, Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. İdari para cezaları Kanunla, hayvanların daha iyi korunmasını temin etmek, hayvanlara karşı yapılan ihlallerle daha etkin mücadele etmek ve caydırıcılığı sağlamak amacıyla idari para cezaları artırılacak. Buna göre, kedi ve köpek sahiplerinin dijital kimliklendirme yöntemiyle hayvanlarını kayıt altına almaması halinde hayvan başına 1200 lira para cezası verilecek. Hayvanların sahiplenilmesi ve bakımı ile ilgili yasaklara ve yükümlülüklere uymayan ve alınması gereken önlemleri almayanlara hayvan başına kesilen para cezası tutarı 60 liradan 1000 liraya çıkarılacak. Ev hayvanı satış yerlerinde kedi ve köpek bulundurulmasına ilişkin hükme aykırı hareket edenlere, hayvan başına 500 lira idari para cezası kesilecek. Yasayla, bir hayvan neslini yok edecek müdahalede bulunanlara hayvan başına 10 bin lira olan idari para cezası tutarı 35 bin liraya yükseltilirken, tıbbi amaçlar dışında organ veya dokularının tümü ya da bir bölümü çıkarılıp alınması veya tahrip edilmesi; hayvanının dış görünüşünü değiştirmeye yönelik veya diğer tedavi edici olmayan kuyruk ve kulak kesilmesi, ses tellerinin alınması ve tırnak ile dişlerinin sökülmesine yönelik cerrahi müdahaleler; hayvana tıbbi amaçlar dışında, türüne ve etolojik özelliklerine aykırı hale getirecek şekilde ve dozda hormon ve ilaç vermek, çeşitli maddelerle doping yapmak ile hayvanların türlerine has davranış ve fiziki özelliklerini yapay yöntemlerle değiştirmek fiilleri için idari para cezası tutarı 1200 liradan 4 bin 500 liraya çıkarılacak. Hayvan deneyleri konusunda kurallara uymayanlara hayvan başına 1200 lira, yetkisi olmadığı halde hayvan deneyi yapanlara ise hayvan başına 4 bin 500 lira idari para cezası öngörülüyor. Hayvan satışı sırasında hayvanların sağlıklarının iyi, barındırıldıkları yerin temiz ve sağlık şartlarına uygun olması zorunluluğunu ihlal edenlere hayvan başına 500, hayvanların ticari amaçla film çekimi ve reklam için kullanılmasıyla ilgili hususları ihlal edenlere ise 5 bin lira para cezası verilecek. Hayvanları, doğal kapasitesini veya gücünü aşacak şekilde veya yaralanmasına, gereksiz acı çekmesine, kötü alışkanlıklara özendirilmesine neden olacak yöntemlerle eğitenlere 5 bin 500 lira ceza kesilecek. Kurban kesimi Hayvanların kesimi sırasında, uyulması gereken dini kuralların gerektirdiği özel koşullar dikkate alınarak hayvanı korkutmadan, ürkütmeden, en az acı verecek şekilde, hijyenik kurallara uyularak ve usulüne uygun olarak bir anda yapılması zorunluluğunu ihlal edenlere hayvan başına 2 bin 100 lira, kurban kesimi sırasında uyulması gereken hususlara aykırı davrananlara hayvan başına 5 bin 250 lira idari para cezası uygulanacak. "Kanuni istisnalar ile tıbbi ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı olmayan, insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında yavrulama, gebelik ve süt anneliği dönemlerinde hayvanlar öldürülemez" hükmüne aykırı davrananlara hayvan başına 2 bin 200 lira, aykırı davranışların işletmelerce gösterilmesi halinde ise hayvan başına 5 bin 500 lira para cezası kesilecek. Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranan, acımasız ve zalimce işlem yapan, döven, aç ve susuz bırakan, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakan, bakımlarını ihmal eden, fiziksel ve psikolojik acı çektiren, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlayan, kesin olarak öldüğü anlaşılmadan vücutlarına müdahalelerde bulunan, kesim için yetiştirilmiş hayvanlar dışındaki hayvanları ödül, ikramiye ya da prim olarak dağıtan, tıbbi gerekçeler hariç hayvanlara veya onların ana karnındaki yavrularına veya havyar üretimi hariç yumurtalarına zarar verebilecek suni müdahaleler yapan, yabancı maddeler veren, hayvanları hasta, gebelik süresinin 2/3'ünü tamamlamış gebe ve yeni anneyken çalıştıran, uygun olmayan koşullarda barındıran, sağlık nedenleriyle gerekli olmadıkça bir hayvana zor kullanarak yem yediren, acı, ıstırap veya zarar veren yiyeceklerle alkollü içki, sigara, uyuşturucu gibi bağımlılık yapan yiyecek veya içecekler verenlere 5 bin 500 lira para cezası uygulanacak. Kesim hayvanları, avlanmasına ve özel üretim çiftliklerinde kesim hayvanı olarak üretimine izin verilen av hayvanları ile ticarete konu yabani hayvanlar dışındaki hayvanları et ihtiyacı amacıyla kesip veya öldürüp piyasaya sürenlere ise 11 bin lira, ev hayvanını terk edene ise hayvan başına 2 bin lira idari para cezası verilecek. RTÜK takibi sonucunda hayvanların korunması ve refahı amacıyla yaygın ve örgün eğitime yönelik programların yapılması, radyo ve televizyon programlarında bu konuya yer verilmesine ilişkin esası ihlal eden ulusal radyo ve televizyon kurum ve kuruluşlarına ise maddenin ihlal edildiği her ay için 20 bin lira idari para cezası uygulanacak. Hayvanat bahçelerine ilişkin yükümlülüklere aykırı davrananlara hayvan başına 2 bin 500 lira idari para cezası kesilecek. Kabahatlerin veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak veya onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza iki kat artırılarak uygulanacak. Kabahatlere konu olan ve el konulan kedi ve köpeklerle Bakanlıkça uygun görülen diğer hayvanlar koruma altına alınarak bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Kanun ile yeni suç ve cezalar belirlenecek. Buna göre, nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişi 1 yıldan 5 yıla kadar hapis, bir hayvan neslini yok eden kişi ise 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi, 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası alacak. Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan ve tecavüz eden kişiye, 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 100 günden az olmamak üzere adli para cezası uygulanacak. Bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası alacak. Hayvanları dövüştürene 2 yıla kadar hapis Hayvanları dövüştüren kişi, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası alacak; bu suç birden fazla hayvana karşı aynı anda işlenirse verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Bu suç veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak ya da onları korumakla görevlendirilen kişilerce işlenirse ceza yarı oranında artırılacak. Sahibi tarafından işlenen suçlar da dahil olmak üzere, bu suçların işlenmesi halinde soruşturma yapılması Tarım ve Orman Bakanlığının il veya ilçe müdürlükleri tarafından cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlanacak. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğinde olacak. Suçüstü halinde ise soruşturma genel hükümlere göre yapılacak. Belirtilen suçların başka bir kişi tarafından sahipli hayvana karşı işlenmesi halinde hayvan sahibinin şikayeti üzerine de soruşturma yapılacak. El konulan kedi ve köpekler ile Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun görülen diğer hayvanlar koruma altına alınarak bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Rehabilite edilen hayvanlar, veri tabanına kaydedilecek Yasayla belediyelere hayvanların korunması ve bakımında yeni sorumluluklar verilecek. Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması için hayvan bakımevleri kuracak. Bu hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ise sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek. Rehabilite edilen hayvanlar, Tarım ve Orman Bakanlığınca oluşturulan veri tabanına kaydedilecek. Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esas olacak. Rehabilite edilmemiş sahipsiz köpekler, belediyelerce hayvan bakımevlerinde veya geçici ünitelerde kısırlaştırılarak veri tabanına kaydedilecek. Geçici ünitelerde yapılan kısırlaştırmalar sonrasında, köpekler alındıkları ortama bırakılmadan önce sağlıklarına kavuşmaları için gerekli tedbirler alınacak. Tarım ve Orman Bakanlığı da bu kapsamdaki köpeklerin kısırlaştırılmasına her türlü yardımda bulunacak. Kara ve su sirkleri ile yunus parkları yasaklanacak Kanunla hayvanların kullanıldığı kara ve su sirkleri ile yunus parklarının kurulması yasaklanacak. Mevcut işletmeler ise herhangi bir nedenle eksilen hayvan sayısını tamamlama ya da artırma, yeni şube açma gibi yollarla kapasite artırımına gidemeyecek, üretim yapamayacak, Tarım ve Orman Bakanlığının izni olmadan işletme hakkını devredemeyecek. Mevcut işletmelere tasfiye için 10 yıl süre tanınacak. Bu işletmelerin hayvanların etolojisine uygun olarak faaliyet göstermesini sağlayacak kriterler, kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Burada belirtilen yasaklara aykırı davrananlara hayvan başına 25 bin lira idari para cezası verilecek. Pitbull Terrier, Japanese Tosa türlerinin satışını yapanlara 11 bin lira ceza Tehlike arz eden hayvanların belirlenmesine ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığınca yapılacak düzenleme yürürlüğe koyuluncaya kadar; Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasilerio türlerini veya bunların melezlerini üreten, sahiplenen, sahiplendiren, barındıran, besleyen, takas eden, sergileyen, hediye eden ve bunların Türkiye'ye girişini, satışını ve reklamını yapana hayvan başına 11 bin lira idari para cezası verilecek. Ayrıca bu hayvanlara el konulacak ve bu hayvanlar belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Belirtilen hayvanları sahiplenmiş olanlardan, bu madde hükmü yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 aylık süre içinde hayvanlarını kısırlaştıran ve buna dair belgeyle Tarım ve Orman Bakanlığına başvurarak veri tabanına kayıt ettirenler hakkında idari yaptırım uygulanmayacak. Kısırlaştırma işlemi için daha önce gebe kalmış hayvanların doğum yapması, yavruların dört aylık olması beklenecek. Bu hayvanların ölümü halinde Tarım ve Orman Bakanlığınca bilgi verilecek ve kayıttan düşürülecek. Kısırlaştırılan ve kayıt altına alınan bu hayvanlar kayıt belgesiz, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılamayacak, halkın yoğun olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklarına sokulamayacak. Aykırı hareket edenlere, 11 bin lira idari para cezası verilecek. Yasaklara aykırılığın tekrarı halinde, idari para cezası ile birlikte hayvanlara el konulacak ve hayvan, konulabileceği bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Bu madde kapsamında hayvan sahibi olanlar, hayvanlarını en yakın bakımevine bırakabilecek. Bu hayvanların sokağa terki halinde 30 bin lira idari para cezası kesilecek. Yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevleri, teslim edilen bu hayvanları kabul etmek zorunda olacak. Hayvan bakımevlerinin en geç kurulma tarihleri Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 75 bini aşan belediyeler 31 Aralık 2022, diğer belediyeler ise 31 Aralık 2024'e kadar hayvan bakımevlerini kuracak. Belediyeler, 3 yıl süreyle hayvan bakımevleri kurmak ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde beşi oranında kaynak ayıracak. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde üç olarak uygulanacak. Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2022'ye kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak. Hayvanların korunması ve refahı için yaygın ve örgün eğitime yönelik programların yapılması, radyo ve televizyon programlarında bu konuya yer verilmesi amaçlanıyor. Buna göre medya hizmet sağlayıcıları zorunlu yayınlarında bu konuya da yer verecek. TBMM Başkanvekili Haydar Akar, müzakerelerin tamamlanmasının ardından 13 Temmuz Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.

1 2 3 4 5 6 7 8 9