03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

AFAD: Olumsuz hava koşulları nedeniyle 24 bin 589 kişi yurtlarda misafir edildi

AFAD'dan yapılan açıklamada, ülke genelinde yaşanan aşırı kar yağışları nedeniyle kapalı bulunan yolların açılması ve vatandaşlara yardım ulaştırılması için AFAD koordinasyonunda kara yolları, emniyet, jandarma, 112, belediye, il özel idare, Türk Kızılay, UMKE ve sivil toplum ekiplerinin çalışmalarının sürdüğü belirtildi. Gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında ilgili çalışma gruplarından toplam 81 bin 39 personel ile 27 bin 280 araç, makine ve teçhizatın görevlendirildiği ifade edilen açıklamada, "22 ilimizde 24 bin 589 vatandaşımız misafirhane ve yurtlarda misafir edildi." bilgisi paylaşıldı. Halen 4 bin 545 kişinin yurtlarda ve misafirhanelerde kaldığı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Yurt genelinde, 9 bin 398 kişinin mahsur kaldığı yerden alınarak güvenli bölgelere sevki sağlanmıştır. 1473 sıcak yemek, 98 bin 443 içecek, 78 bin 195 kumanya, 77 bin 905 ikramlık, 12 bin 750 çorba ve 11 bin 976 battaniye dağıtımı yapılmıştır. Vatandaşlarımızın meteorolojik uyarıları takip ederek bu uyarılar doğrultusunda zorunlu olmadıkça yola çıkmaması önem taşımaktadır. Olumsuz hava koşullarından etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz."

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu'nun provokasyonuna HDP'den koşulsuz destek: Biz de fatura ödemeyeceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün akşam saatlerinde sosyal medyadan paylaştığı videoda, yeni yılla birlikte güncellenen elektrik tarifelerinin faturalara yansımalarından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sorumlu tutarak, bugünden itibaren gelecek faturalarını ödemeyeceğini açıkladı. https://twitter.com/genelgundem/status/1491794625551470594?s=21 Kılıçdaroğlu'nun provokasyonuna HDP'den destek açıklaması geldi. HDP vekili Garo Paylan, ittifak ortakları CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun elektrik faturası ödememe provokasyonuna destek vereceklerini açıkladı. https://twitter.com/genelgundem/status/1491506721705050120?s=21 "KILIÇDAROĞLU'NUN TEKLİFİNİ DEĞERLİ BULUYORUZ" Elektriğin 'ücretsiz' olması gerektiğini savunan Paylan, "Sayın Kılıçdaroğlu’nun teklifini değerli buluyoruz. Biz de bu protestoya kesinlikle katılıyoruz. Biz zaten ücretsiz olmasını savunan bir partiyiz. Bir önerimiz de var. Dün bir yasa teklifi sunduk. Tüm bu elektrik dağıtım şirketlerinin kamulaştırılması lazım. Tüm istedikleri kâr. Oysa elektrik bir piyasa odağı olamaz. Elektrik bir ihtiyaçtır. Ve sosyal bir devlet ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmalı. Bu zamlar geri alınmalıdır" dedi. "BİZ DE FATURA ÖDEMEYECEĞİZ" Sunucunun 'Yani siz de faturanızı ödemeyecek misiniz?' sorusuna yanıt veren Paylan, "Kesinlikle bu protestoya katılıyoruz ve ödemeyeceğiz" diye konuştu. https://twitter.com/genelgundem/status/1490726235722371075?s=21

2 yıl önce

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: "HDP'nin kıyısında, köşesinde olduğu bir yerde, hatta gölgesinin olduğu yerde Muhsin Yazıcıoğlu asla olmazdı."

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, 24 TV'de Esra Elönü'nün sunduğu 'Arafta Sorular' programının konuğu oldu. 2009'da geçirdiği helikopter kazasında hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu'nun da anıldığı programda Elönü, Destici'ye, "Sayın Muhsin Başkan siyaseten sizin olduğunuz yerde mi olurdu?" diye sordu. 'SAFI ÇOK BELLİ BİRİYDİ' Destici, "Tabi olmayan bir şeyi yorumlamak herkes için haksızlık olur. Ama şöyle ifade edeyim; Muhsin Başkan safı çok net belli olan birisiydi. Refahyol Hükümeti'ne verdiği destekle bugün nerede olacağını çok net gösteriyor. Ya da 28 Şubat sürecindeki duruşu" dedi. 'HDP'NİN GÖLGESİNİN OLDUĞU YERDE OLMAZDI' Destici açıklamasına şu sözlerle devam etti: "Bir kere şu açık ve net: HDP'nin kıyısında veya köşesinde kenarında olduğu bir yerde, hatta gölgesinin olduğu yerde Muhsin Yazıcıoğlu asla olmazdı. 'SİYASETEN AYNI DEĞERDE OLMAMIZ MÜMNKÜN DEĞİL' Ya da laikliği ya da Atatürkçülüğü... Atatürk üzerinden bu milletin dindar kesimine çok ağır zulümler yapıldı. O zulümleri yapanlarla ya da onun takipçileri ile Muhsin Yazıcıoğlu siyasi birliktelik asla olmazdı. Dini eğitimi çağdışılık olarak değerlendiren bir zihniyetle bizim siyaseten aynı değerde olmamız mümkün değil."

2 yıl önce

Emniyet'ten Meral Akşener'e 'çalışma koşulları' yanıtı

“Sayın Meral Akşener’in dünkü değerlendirmelerine binaen, faydalı ve açıklayıcı olması açısından, yakın geçmişte teşkilatımızın yaşadığı zorlu süreçleri kamuoyuna tekrar hatırlatmak isteriz. 15 Temmuz sonrasında hem güvenlik alanında başarı elde etmek hem de teşkilatımızın çalışma düzenini korumak elbette ki planlı bir  süreç yönetimiydi. Tüm bu süreçleri, buradaki gayret ve çalışmayı siyaset gündeminin konusu yapmak, 15 Temmuz’la karşı karşıya kaldığımız hasarı; etrafımızdaki ateş çemberine rağmen ülkenin huzuru ve asayişi için görev yapan bir teşkilatın başarısını ve fedakârlığını; bu teşkilâtın sadakatini, üniformasının asaletini anlayamamaktır. 15 Temmuz hain darbesini, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve Aziz Milletimizle omuz omuza kahramanca engelleyen, şehitler veren, gazi olan teşkilatımız, sonraki süreçte de içerisindeki FETÖ sızmalarını hızlıca ve titizlikle ayıklamıştır. Darbe girişimi öncesinde 273 bin olan personel sayımız, 34 bin 636 kişinin ihraç edilmesi ile önce 239 bine kadar gerilemiş, soruşturma süresince açığa alınanlarla birlikte 230 binin altına düşmüştür. Personel eksikliğinin, vatandaşımızın huzur ve asayişinin temininde herhangi bir zaafiyete yol açmaması için, yeni personel alımları ve eğitimleriyle giderilinceye kadar, tüm personelimiz, mesai mefhumu gözetmeden yüksek bir fedakârlıkla görev yapmaya devam etmişlerdir. Bu dönemde birçok personelimiz ve Pandemi döneminde de personelimizin bir kısmı, 12/12 çalışma saatleri esasına göre mesaisini büyük bir fedakârlıkla yerine getirirken bununla birlikte, aynı çevrelerin Pandemi sürecinde de sistematik itham ve karalama kampanyalarına maruz kaldığı tüm kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Türkiye’nin o kritik günlerinde Türk Polisi bir taraftan PKK, FETÖ, DHKP/C, DAEŞ gibi terör örgütleri ile mücadele ederken, bir taraftan da uyuşturucu, siber suçlar, organize suçlar, asayiş, trafik gibi tüm görev alanlarındaki mücadelesini başarıyla devam ettirmiş, hemen tüm başlıklarda olumlu trendler yakalamıştır. Tüm bu süreç ilerlerken gerek yeni alımlarla, gerekse Çarşı ve Mahalle Bekçilerimizle, personel eksikliğimiz giderilmiş, niteliği toplum tarafından da kabul edilen hizmetlerimiz milletimizle buluşmuştur.  15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra normalleşmeye başlayan süreçle birlikte 21.02.2020 tarihinde yani 2 yıl önce yayımlanan genelge ile “mesai saatlerinde düzenlemeye gidilmesi ve polis merkezi amirlikleri ile resmi ekiplerde 8/24 ve 12/36 çalışma sistemine geçilmesi” talimatı bakanlığımızca verilmiştir. Sonrasında yapılan çalışmalarda personelimizin % 29’unun 12/24; % 16’sının 12/36 ve 8/24, % 27’sinin 08.00-17.00 (normal mesai), % 27’sinin de operasyonel birimlerin kendi çalışma sistemi doğrultusunda çalıştığı görülmüştür. 12/24 sisteminin moral motivasyonu ve sosyal hayatı olumsuz etkilediği gözlendiği için 30.03.2022 tarihli ‘mesai saatleri’ konulu genelge ile 2020 yılı başında başlayan “mesai saatlerinde değişikliğe gidilmesi” yönündeki çalışmanın hızlandırılması talimatı verilmiştir. Gerek bakanlığımız, gerek genel müdürlüğümüz yazılı ve sözlü talimatlarla periyodik olarak, “polisimizin artık 12/24 çalışmaması, 8/24 veya 12/36 çalışması gerektiğini” defaten bildirmiş, 12/24 çalışma sisteminin kısa zaman içinde tümüyle sonlandırılması hedeflenmiştir. 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan fiili sürecin etkilerinin zamanla giderildiği, tamamen normale geçmek için 2020’den itibaren defaten yazılı ve sözlü olarak, 30 Mart 2022’de de genelge ile çalışma saatleri duyarlılığımızı iletmemize rağmen, “ben söyledim oldu” mantığıyla beyanlarda bulunmak, devlet umuru görmüş bir anlayışla bağdaşmamaktadır.  8 Kasım 1996-30 Haziran 1997 tarihleri arasında 7 ay 22 gün süreyle İçişleri Bakanlığımızı da yapan sayın Meral Akşener’in, polislerimiz ve Emniyet Teşkilatımızla ilgili haksızlık içeren sözlerini; teşkilatımızın çalışma ahengi ve anlayışını bilmesi gereken bir kişi olması nedeniyle teessüfle karşıladığımızı belirtmek isteriz. Üzüntüyle bir not daha vermek isteriz: Uyuşturucu, terörle mücadele ve birçok alanda polislerimiz şehit oldu. Polis uçağımız düştü, kahraman mesai arkadaşlarımız şehit oldu. Tüm bu acılarımızda Sayın Meral Akşener bir kez bile bizi arayıp başsağlığı dileklerini iletmemiştir. Eski İçişleri Bakanı olarak teşkilatımızla kurduğu yegâne irtibatın, defaten yazılı olarak, bir kez de ilgili daire başkanımızla telefonla görüşme talep etmek suretiyle kendi koruma personelinin sayılarının arttırılması hakkında olması da Aziz Milletimizin takdirine havale etmek durumunda olduğumuz bir konudur. 177 yıldır olduğu gibi, milletimizin emrinde ve yanındayız. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

2 yıl önce

MHP'li Büyükataman'dan Kılıçdaroğlu'na tepki: “Koskoca CHP'yi yabancı başkentlerin kullanışlı maşası ve teröristlerin sığınağı haline getirdin”

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman yazılı açıklamasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında "milliyetçilikten, vatanseverlikten, ülkücülükten ve itibardan bahsedecek son kişi olduğunu unutarak itham ve iftiralarını sürdürdüğünü" ifade eden Büyükataman, "Her iddiasında boşa düşen, her çıkışında amansızca yere çakılan Kılıçdaroğlu, 2023 seçimlerinde duvara toslayacak olmanın korkusuyla, gitgide siyasi nezaketten uzaklaşmakta ve son çırpınışlarını yapmaktadır." değerlendirmesinde bulundu. Büyükataman, şunları kaydetti: "Kılıçdaroğlu MHP'ye üzülmeyi bırakıp, koskoca CHP'yi yabancı başkentlerin kullanışlı maşası ve teröristlerin sığınağı haline getirdiği için kendi haline yanmalıdır. CHP'de Atatürk'ün ismi sadece bir istismar konusu olarak kalmış ve Kılıçdaroğlu, altı oktan biri olan milliyetçiliği, akıbeti belli olmayan bir hedefe fırlatalı çok olmuştur. CHP liderinin, partisinde Atatürk konulu ders vermesi ise yalnızca trajikomiktir. Eğer Kılıçdaroğlu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve onun şerefli duruşunu öğretmek istiyorsa önce kendisi öğrenmeli ve sindirmelidir. Kendisine, 'Türk Milliyetçiliği nedir?', 'Atatürk kimdir?', 'Ülkücülük nedir?' konularını en iyi şekilde anlatacağımızdan şüphesi olmasın. Ülkücülük, rotasını Kandil'e çevirenlerin, teröristler için adalet isteyenlerin, umudunu Türkiye karşıtı büyükelçilere bağlayanların ulaşabileceği bir mertebe değildir."

2 yıl önce

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni "Kabile Belediyesi" olarak tanımlayan AK Parti Grup Başkanvekili ve Mamak Belediye Başkanı Murat Köse açıklamalarını şemayla anlattı

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni "Kabile Belediyesi" olarak tanımlayan Köse, açıklamalarını şemayla anlattı. Daha önce Belediye Meclisi toplantısı açıklamalarda bulunan ancak Yavaş tarafından engellendiğini belirten Köse CNN Türk canlı yayınında hazırladığı şemaları gösterdi. ÜÇ GRUP YÖNETİYOR Murat Köse; sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki resmi hesabından da "Mansur Yavaş Kabilesi" olarak tanımladığı ekipte yer aldığı iddia edilen isimleri paylaştı. Murat Köse, söz konusu paylaşımlarda Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin "Yükselciler", "Servetçiler" ve "Fırsatçılar" olarak tanımladığı üç grup tarafından yönetildiğini savundu. Murat Köse'nin hazırladığı şemada şu bilgiler yer aldı: Yüksel Arslan (Özel Kalem Müdürü) Belediyeye alınan 15 binin üzerindeki kişinin 10 bininin referansı. Arslan'a tabi kişilerin kayda değer bir kısmı işe gelmeden maaş alıyor ya da belediyeye bir katkı koymadan mesai dolduruyor. "Ertan Işık (CHP'li meclis üyesi) Görevi, Yavaş belediye giriş yaptığı andan itibaren makam odasında Yavaş'ın yanında durmak. Yavaş'a yakınlığını kullanarak iş takibi yapmak. Atilla Çelik (Mansur Yavaş'ın hemşerisi) Ertan Işık'ın uydusu... Ertan Işık'ın yaptığı iş takiplerini meşrulaştırmak için Yavaş'a yönelik göstergesi.

2 yıl önce

Maduro: Türkiye bizi her koşulda destekledi

Maduro, Venezuela-Türkiye Ortak İşbirliği Komisyonu 3. Toplantısı'nın kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, "Karma komisyon toplantılarında KOBİ'ler, turizm, havayolu ve ticaret bağlantıları, sağlık alanı gibi büyük konularda ilerlemeler sağladık." açıklamasında bulundu. İki ülke arasındaki dostluğa değinen Maduro, "Bu karma komisyon çerçevesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a özel bir selam göndermek istiyorum. Ülkemizin büyük dostu, bizim büyük dostumuz. Türk halkıyla birlikte Venezuela'yı her koşulda destekledi. Onunla bir yol açtık, ortak faydalarımız için bir kardeşlik ve iş birliği yolu inşa ettik." diye konuştu. Maduro, Türkiye'nin yardımlarına dikkati çekerek, "Türkiye, en zor şartlar altında her zaman yardım etmek için Venezuela halkının yanında oldu, tıbbi yardımlarda bulundu." ifadesini kullandı. Türkiye'nin Venezuela'ya uygulanan yaptırımların karşısında olduğunu aktaran Maduro, "Son yıllarda Türkiye ile Venezuela arasında çok güçlü siyasi ve diplomatik güven temelleri oluşturduk." dedi. Maduro, Rusya-Ukrayna Savaşı'na değinerek, "Türk hükümetini, Rusya ve Ukrayna arasında barışı tesis etmeye çalıştığı için tebrik ediyorum. Onlara diplomatik çabalarında en iyi başarıları diliyorum. Umarız en yakın zamanda barış haberlerini alırız." diye konuştu. Ülkesine yatırım çağrısı yapan Maduro, "Venezuela artık kendini toparlamaya başladı, artık adım adım kendi çabasıyla ilerlemekte. Türk yatırımcılar buraya gelsin, yatırım yapsın çünkü çok geniş bir ekonomik portföyümüz var. Türklerin burada yatırım yapma zamanı geldi." değerlendirmesinde bulundu. "KUDÜS BİZİ BİRLEŞTİRİYOR, MÜSLÜMANLAR VE HRİSTİYANLAR ARASINDAKİ BİRLİK YOLU" Maduro, ramazanın son cuma günü anılan Dünya Kudüs Günü'ne dikkati çekerek, şunları söyledi: "Kudüs, bütün dinler için kutsal toprak, Filistin'in kutsal toprağı. Biz Hristiyan'ız ama İsa, Filistinli bir çocuktu, Filistin'de doğdu ve orada öldü. Siz Müslümanlar da onu büyük bir peygamber olarak kabul ediyorsunuz. Kudüs bizi birleştiriyor, Müslümanlar ve Hristiyanlar arasındaki birlik yolu. Bu nedenle bugün tekrar tüm destek ve dayanışmamızı, Filistin halkına, Filistin davası için tüm Müslüman halklara ve dünya üzerinde özgürlükleri için mücadele eden halklara ifade ediyoruz." Devlet Başkanı Maduro, yakın zamanda Türkiye'yi ziyaret edeceğini belirterek, "Bu karma komisyonu en yüksek seviyeye çıkardığımızı düşünüyorum. Çeşitli alanlarda birçok anlaşma imzaladık. Bütün bu konuları ele almak, karşılıklı iş birliğini hızlandırmak ve sevgili dostum Erdoğan'ın elini sıkmak için Türkiye'ye gideceğim." açıklamasında bulundu. Daha önce "Diriliş Ertuğrul" dizi setini ziyaret eden Maduro, bu kez ise "Kuruluş Osman" dizi setine gideceğini belirterek, dizi oyuncularına selam gönderdi. Maduro, konuşmasını "Türkiye'yi seviyoruz. Biz gerçek Türkiye dostuyuz. Venezuela, Türkiye'nin en iyi dostudur. Yaşasın Venezuela Türkiye ilişkisi, yaşasın dostluk, yaşasın barış, yaşasın iş birliği." sözleriyle tamamladı.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz fiyaskosu İBB Sözcüsü Murat Ongun'u koltuğundan etti!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz gezisine yönelik tepkilerin ardından tartışmaların odağındaki isim olan İBB Sözcüsü Murat Ongun görevinden alındı. İmamoğlu "İBB Sözcülüğü" biriminin de kaldırıldığını açıkladı. İmamoğlu, "Sözcülük makamını kaldırdım. Şu anda böyle bir makam yok. Murat Bey de diğer işlerine devam ediyor" derken, Murat Ongun da Twitter'daki kişisel bilgiler kısmında 'İBB Sözcüsü' ifadesini sildi. ZİNCİRLEME KAZALAR Akşam Gazetesi'nin haberine göre, İmamoğlu'nun adaylık yarışında öne geçmek için yaptığı Karadeniz turu yaşanan zincirleme iletişim kazaları ile fiyaskoya döndü. Gezideki bazı gazetecilere tepki gösterilmesinin ardından Ongun "200-300 kişiler ciddiye almıyoruz" açıklaması yaptı. İmamoğlu'nun "Vız gelir tırıs gider" sözleri krizi tırmandırdı. SKANDALLARIN SÖZCÜSÜ OLDU Son olarak Karadeniz turuyla ilgili tartışmaların odağında olan Murat Ongun görevi boyunca birçok skandala imza attı. FAZİLET DURAĞI YALANI: Koronavirüs salgını sürerken, 29 Mart 2020 sabahı, Kağıthane'deki duraktan kasıtlı olarak otobüse bir anda 47 yolcu bindiğini iddia etmiş, olay kamuoyuna 'Fazilet Durağı' tartışması şeklinde yansımıştı. KAR ESARETİNDE TATİL: İstanbul'da kar esareti yaşanırken Murat Ongun, İsviçre'de çıktığı tatille gündem olmuştu. Ongun, kar esareti sırasında şikayetlerini dile getiren vatandaşları sıcak evlerinde oturup trollük yapmakla suçlamıştı. 25 MİLYONLUK EV: Ongun, Beylikdüzü'nde 3 milyon TL değerindeki bir adet konutu, eşi tarafından alınan 300 bin lira değerinde otomobili olduğunu beyan etti. İnceleme sonucunda Ongun ve eşinin Ulus Lotus Evleri Sitesi'nde 25 milyonluk daire sahibi olduğu ortaya çıktı. FAZLADAN HUZUR HAKKI: İncelemelerde Murat Ongun'a, yönetim kurulu başkanı olduğu İBB'ye bağlı İstanbul Dijital Medya Ticaret Anonim Şirketi'nce fazladan huzur hakkı ödendiği de ortaya çıktı. Ongun'a fazladan 146 bin 461 lira huzur hakkı ödendi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11