26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

NaifAnaliz - Ali Naif Çakar | Kürdün PKK ve HDP ile İmtihanı

Türkiye’de HDP kurgusuyla şekillenen Kürt siyaseti bitmiştir. Dünyadaki siyasi konjonktürde etnik-ayrılıkçılığa uygun bir zemin oluşturmuyor ve uzunca bir süre oluşturmayacak gibi duruyor. HDP Kürtlerin PKK ile anılmasının kurumsal organizasyonu olmanın ötesinde bir misyon taşımadı, taşımıyor ve taşıyamayacak. Türkiye’nin Kürtlerinin HDP ve PKK ile mutlak suretle mesafelenmesi ve ayrışması gerekiyor. Kürdün PKK ve HDP ile imtihanı artık sorgu düzeyinde başladı. HDP’nin çözüm sürecinde çözümle ilgilenmekten ziyade PKK terör örgütünü devletle eş tutma ve mevkidaş gösterme çabasının bedelini başta Kürtler olmak üzere Türkiye’nin tamamı acı bir şekilde tecrübe etti. Kürtlere ve Kürtlüğe ilişkin devlet politikasında karşılık bulan her kültürel ve demokratik gelişmeyi demokrasinin bir kazanımı olmaktan çıkarıp terör örgütünün bir kazanımına dönüştürmek için çok çabaladılar. Kürt kültürü PKK nedeniyle tarihi bir darbe aldı, son 20 yılın devrim niteliğindeki gelişmelerinden Kürtçenin kamusal alanda kullanımına ve Kürtlüğün saklanılacak utanılacak bir kimlik olmaktan çıkarılmasına değin büyük dönüşümlerden geçti Türkiye. Altını çizerek not düşmemiz gerekiyor bu kazanımların hiçbir tanesi PKK’nın silahlı mücadelesi ve HDP’nin Kürtlere silahsız müdahalesi neticesinde gerçekleşmemiştir. HDP’nin oy alma dışında tek bir demokratik ve genelinde insani başarısı yoktur. PKK Kürtlerin başına gelmiş en büyük felakettir, HDP ise Kürtlerin oylarıyla büyüttüğü büyük bir hayal kırıklığıdır. Kürt kimliği ve Kürtler kendilerine bir fanus içinde örgütçe dayatılan HDP’ye mahkum değildirler. Kürtleri bu toplumla ilişkilerini siyaset üzerinden belirleyebilecekleri yanılgısına PKK ve HDP birlikte ittiler. Bilinmeli ki; Kürtler tarafından PKK’nın ve HDP’nin reddi Kürtlüğünün şanıdır!