07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten Güney Kıbrıs'ta ders kitabından Atatürk sayfasının yırtılmasına tepki

Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Atatürk'e ve Atatürk nezdinde Türk milletine yapılan bu saygısızlığı kınıyoruz. Bu düşmanca tutum, Atatürk'ün temsil ettiği "yurtta sulh, cihanda sulh" yaklaşımına karşı çağdışı bir yaklaşımdır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yetkililerinin bu barbarca yaklaşımı Kıbrıs Türkleri ile birlikte yaşama iradesi noktasındaki tahammülsüz yaklaşımlarının da açık göstergesidir. Savaşta yenik düşen Yunanistan lideri Venizelos'un 1934'te savaşın galibi Mustafa Kemal Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermesi tarihi bir gerçektir. Yunan ve Rum liderlere bu tarihi mirası hatırlatıyor ve yüzleşmeye davet ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e saygısızlık yapanlar karşılarında her zaman Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletini bulacaktır. Mazlum milletlerin ilham kaynağı olan Atatürk’ü kimse ders kitaplarını yırtarak tarihten silemez. "Güney Kıbrıs yetkililerinin bir ders kitabından Mustafa Kemal Atatürk'ün anlatıldığı sayfanın yırtılması yönündeki talimat tepkilerin hedefinde yer aldı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de konuyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu ve Güney Kıbrıs'ı kınadı. Çelik sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yetkililerinin bir ders kitabından Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün anlatıldığı sayfanın yırtılması talimatını vermesi, Rum kesimi yöneticilerinin Atatürk'ün temsil ettiği değerlerimize düşmanlığının ifadesidir.

2 yıl önce

Ersin Tatar: Belirli sayıda Türk askerinin mutlaka Kıbrıs'ta kalması gerekiyor

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, belirli sayıda Türk askerinin mutlaka Kıbrıs'ta kalması gerektiğini belirterek "Oynanan oyun Kıbrıs'tan tamamıyla askerlerin çekilmesi, askersizleştirilmesi ama bakıyoruz ki Güney'de silahlanmaya devam ediyorlar." dedi.

2 yıl önce

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs'ta iki ayrı halk vardır, bunu bütün dünya böyle bilmeli

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Hatay Valiliğini ziyaret ederek Valilik Şeref Defteri'ni imzaladı. Burada Vali Rahmi Doğan'la görüşen Tatar, KKTC'nin Türkiye ile fevkalade güzel ilişkiler içerisinde olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı seçiminden sonra Türkiye'de çeşitli ziyaretler gerçekleştirdiğini hatırlatan Tatar, "Türk halkıyla buluşmak, ona göre birtakım muhabbet paylaşmak, KKTC'nin içinde bulunduğu koşulları, milli davamızı, ulusal davamızı anlatabilmek ve tabii ki asırlardan beridir ilk önce Osmanlıların, bilahare Türkiye Cumhuriyeti'nin desteğiyle bugünlere kavuşturabildiğimizi Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığı, özgürlüğü, hürriyeti ve dolayısıyla onurlu yaşamı için Türkiye'yle birlikte Doğu Akdeniz'in bu Mavi Vatan'la beraber hareket etmemiz gerektiğini, zaten çeşitli toplantılarda ve konferanslarda bunları anlatmaya çalışıyorum. Güzel bir algı var, güzel bir muhabbet var ve aramızdaki ilişkilerin her geçen gün daha da iyiye gittiğini görüyorum." diye konuştu. Salgın döneminde birtakım sıkıntılardan geçtiklerini aktaran Tatar, "Bizim tabii gönül birliğimiz, kader birliğimiz ve birlikte hareket etmemizin millet olarak, ulus olarak bu bölgede daha da güçlenmemiz için geleceğe özgüvenle bakabilmemiz için önemli. Dolayısıyla bu düzeyde temasların artıyor olması bence fevkalade iyi ve sağlıklıdır." ifadelerini kullandı. "KIBRIS'TA İKİ AYRI HALK VARDIR, BUNU BÜTÜN DÜNYA BÖYLE BİLMELİ" Tatar, 1974'ten sonra Hatay'ın çeşitli bölgelerinden çok sayıda insanın Kıbrıs'a gittiğini ve oraya yerleştiğini belirterek şöyle konuştu: "Dolayısıyla aramızda bu şekilde bir kaynaşma vardır. Bu da bizim zenginliğimizdir. Dolayısıyla KKTC'de hep birlikte verdiğimiz mücadelenin, gerçekten 47 yıl sonra şu anda KKTC'de yeni siyaset, yeni bir anlayışın Türkiye Cumhuriyeti'nin de tam desteğiyle, Maraş açılımından sonra artık Kıbrıs'ta yan yana yaşayan iki ayrı egemen eşit devletin iş birliğiyle bir anlaşmanın olabileceğini hem Birleşmiş Milletler hem diğer ülkelere anlatmaya çalışıyoruz." Dost ülkelerden destek beklediklerini vurgulayan Ersin Tatar, "Kıbrıs'ta iki ayrı halk vardır, bunu bütün dünya böyle bilmeli. Kıbrıslı diye bir millet yoktur. Kıbrıs'ta ya Türk'sünüz ya Rum'sunuz. Asırlardan beri Kıbrıs Türk halkı Osmanlı döneminde Kıbrıs'ın yöneticileri olarak hep oralarda varlığını sürdürdü. İngiliz yönetimi döneminde birtakım sıkıntılar yaşadık ama hiçbir zaman Rumların boyunduruğu altına girmedik. Bu çok önemli, şimdi dolayısıyla artık bu federasyon entrikaları, federasyonun bizi sürükleyeceği, hatta 1974 öncesine götüreceği tehlikeyi artık geride bırakmış durumdayız." dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti'nin de tam desteğiyle artık federasyonu görüşmediklerini vurgulayarak şunları kaydetti: "Artık yan yana yaşayan iki ayrı egemen devlet olduğunda o zaman biz bir anlaşma olsa dahi Türkiye Cumhuriyeti'yle her türlü iş birliğini yapabiliriz. Tabii Kıbrıs Türk halkının gönlünde her zaman olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörlüğünün devamı, aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetlerinin aradaki varlığının devamı... Çünkü bizim güvenliğimiz ve geleceğimiz bütün bu güvencelere bağlıdır. Dolayısıyla Doğu Akdeniz'in daha da kritik, daha da statüsü yükselmiş bu hidrokarbon zenginlikleri ve diğer birtakım stratejik boyutuyla öneminin arttığı bir çağda, bizlerin bu siyaseti daha da savunmamız, geliştirmemiz ve ona göre millet, ulus olarak birlikte güç birliğimizin daha da artması için bu çalışmaları bu anlayışla yürütmek durumundayız." Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgın sürecinin yaşattığı sıkıntılara da değinen Tatar, aşılanmanın önemini anlattı. Hatay ile akraba olduklarını vurgulayan Ersin Tatar, bu bağın sürmesini temenni etti. Vali Doğan da Tatar'ı ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

2 yıl önce

Binali Yıldırım: Kıbrıs bizim için siyaset üstüdür et ve kemik gibiyiz

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Ulusal Birlik Partisi (UBP) 22. Olağan Genel Kurultayı başladı. UBP KURULTAYI GERÇEKLEŞTİRİLDİ Üç adayın yarıştığı kurultayda, konuşmalar ve faaliyet raporların okunması ile oy verme işlemi gerçekleştirildi. Lefkoşa Atatürk Spor Salonu’nda yer alan kurultayın açılışına KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da katıldı. Divan Başkanı olarak Sunat Atun, yardımcılığına Menteş Gündüz, üyeliğe Özdemir Berova, İzlem Gürçağ Altuğra ve Yasemin Öztürk seçildi. Başkanlık divanının oluşturulmasının ardından saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ile devam eden kurultay açılış programı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, UBP Genel Başkanı Ersan Saner ve misafir konukların konuşması ile devam etti. 'TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİ GELİŞTİRDİM' UBP Genel Başkanı Ersan Saner de kurultayda yaptığı konuşmada, yaklaşık bir yıl süren UBP Genel Başkanlığı ve 11 ay sürdürdüğü Başbakanlık dönemini ve hedeflerini anlattı. Saner, partinin gelecekteki üç yıllık planını yaparken siyasi bir komplo ile karşı karşıya kaldığını söyledi. Saner, hayatı boyunca en güçlü insanın kendisiyle barışık olan insan olduğu inancıyla çalıştığını, inandığı değerler için çalıştığını, siyasi etiğe önem verdiğini, çalmadığını, çırpmadığını kaydetti. 'ÖRTÜLÜ ÖDENEKTEN 1 TL BİLE KULLANILMADI' Örtülü ödenekten bir TL kullanmadığını, halk çıkarlarını koruduğunu, partiyi bir arada tutmak, hükümeti yürütmek çerçevesinde UBP geleneklerine uygun davrandığını, Türkiye ile el ele yürüdüğünü ifade eden Saner, “Herkes görevden kaçarken görevi aldım hükümet kurdum, zor bir dönemde iktidar olmanın zorluklarını yaşadım, arkadaşlarımla çalıştım tek başına iktidarın konuşulmasına kadar geldim, Türkiye ile ilişkileri geliştirdim, Maraş açılımı, Kıbrıs konusunda Cumhurbaşkanı ile tam uyum içinde çalıştık, ne söz verdiysek hükümette yerine getirdik” dedi. KKTC, COVİD KONUSUNDA DÜNYANIN EN İYİ 5 ÜLKESİNDEN BİRİ Covid döneminde ülkeye 500 bin doz aşı getirildiğini, eğitim ve turizmin açıldığını, canlandığını ifade eden Saner, Türkiye ile protokoller imzaladığını, bütçe ve alt yapının gelişmesine katkı sağladığını söyledi, “Covid salgınında dünyanın başarılı 5 ülkesinden biriyiz” ifadesini kullandı. E-devlet binası altyapı çalışmaları yol çalışmalarının sürdüğünü, sulama projesinin devam ettiğini ifade eden Saner, yeni dönemde de, devlet hastanesi temeli, Ercan açılışı, dijital dönüşüm, enerji sorununu aşmak gibi planları olduğunu, ancak “siyasi, etik dışı bir komplo sonucu ortaya çıkan sorunla ilgili hukuk mücadelesi yürüteceğinden dolayı adaylığını geri aldığını” söyledi. Kendisine karşı yapılanlara siyasi ve hukuksal mücadelesinin devam edeceğini ifade eden Saner, “Partinin geleceği için bunu yaptım. Vicdansızlık, koltuk uğruna genel başkanına bu komployu kuranlara ve başındakilere geçit vermeyeceğim” dedi. Saner, adaletten şaşmadan, UBP değerlerine sahip çıktığını söyledi ve hataları varsa halktan affını, partililerden de helallik isterken, bir kişi hariç herkese hakkının helal olduğunu söyledi. BİNALİ YILDIRIM: KKTC VE TÜRKİYE ET VE TIRNAK GİBİ Binali Yıldırım da AK Parti Genel Başkanvekili olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını iletti. Yıldırım, UBP’nin başarılı bir kurultay geçirmesini ve ülkeye, halka hayırlı olmasını diledi. Türkiye'nin 98. kuruluş yılını kutladıklarını belirten Yıldırım, Atatürk ve silah arkadaşlarını andı, KKTC’nin de bu coşkuya ortak olduğunu, bundan mutlu olduklarını vurguladı. Türk halkının her zaman bağımsız ve hür yaşadığını ifade eden Yıldırım, Kıbrıs’ın Akdeniz’de sadece bir ada olmadığını, KKTC’nin de sıradan bir devlet olmadığını, Anadolu’nun, Türk milletinin ayrılmaz parçası ayrıca Kıbrıs Türk halkının bağımsız hür egemen yaşamasının Türkiye’nin milli davası olduğunu kaydetti. Kıbrıs Türk halkının hakkını her zaman her alanda koruyacaklarını ifade eden Yıldırım, KKTC’nin bölge için önemine işaret etti, geleceğe emin adımlarla yürümenin tek ses, tek yürek olmaktan geçtiğini söyledi. Yıldırım, UBP’nin kurucusu Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı da yad ederek, Türk milletinin hiç bir dönem boyunduruk altına girmediğini girmeyeceğini vurguladı, vatan, hürriyet ve istiklal uğruna şehit olan herkesi andı. Kıbrıs Türk halkının birlik beraberlik içerisinde hareket etmesinin önemine işaret eden Yıldırım, siyasetin zorluklarına işaret etti, siyasette etik içinde hareket edilmesi gerektiğini, bunu yapanlara karşı dik durulması gerektiğini vurguladı. Yıldırım, FETÖ örneğini vererek, “Sayın Başbakan bunlar önemli değil, geçecektir, önemli olan Türkiye ile KKTC’nin el ele omuz omuza yolculuğudur. UBP’nin birlik beraberlik içinde bu sorunları çözeceğine, siyasi istikrarsızlığa sebep verilmeyeceğine eminim” dedi. Yıldırım, kurultaydan istikrar ve güvenin çıkacağına inanç belirtti. “Kıbrıs bizim için siyaset üstüdür, et ve kemik gibiyiz, parti hükümet fark etmeden daima KKTC’nin yanında olduk olmaya devam edeceğiz” diyen Yıldırım, Kıbrıs görüşmelerinde de ülkeye UBP’nin sahip çıktığını söyledi. 50 yıl süren müzakerelerde bir arpa boyu yol alınamadığını, Rum zihniyeti değişmedikçe çözüm olmayacağını bildiklerini ifade eden Yıldırım, yeni dönemde ortaya konan “eşit egemen iki devlet kabul edilsin” sesinin her yerde yankılandığını ve Kıbrıs’ta artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının ilan edildiğini söyledi. KKTC’nin BM ve AB tarafından haksızlığa uğradığını, KKTC ve Türkiye’nin el ele vererek mücadelesini sürdüreceğini, iki ay yıldızlı bayrağın buralarda dalgalanmaya devam edeceğini ifade eden Yıldırım, “Kuzey Kıbrıs’ın gasp edilmiş hakları geri alınana kadar mücadelemiz sürecek” dedi. KKTC, GÜNEY'İN MERHAMETİNE BIRAKILAMAZ Birleşmiş Milletler’in de artık yeni parametreleri gündeme alması gerektiğini ifade eden Yıldırım, “Haklı davayı sonuçlandırmak için var gücümüzle çalışacağız. Kıbrıs Türk halkı Güney’in merhametine bırakılamaz, hak ve çıkarlarınız Türkiye’nin garantörlüğü altındadır ve ilelebet devam edecektir, bunu herkes kafasına yazsın” ifadelerini kullandı. Yıldırım, kurultayda kazanan kim olursa olsun ülkeyi iyiye ileriye götürmesi için destek vereceklerini, hedefin ülkenin ve Türkiye ile ilişkilerin ileriye taşınması olduğunu söyledi. ERSİN TATAR'DAN BİRLİK ÇAĞRISI Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da UBP’nin 22. Olağan Kurultayı’nın ülkeye hayırlı olmasını diledi. Tatar, UBP’nin her zaman birlik ve beraberliğini koruduğunu ifade ederek UBP’de siyaset yaptığı dönemi işaret etti ve cumhurbaşkanı seçilmesinde önemli yeri olan partililere teşekkür etti. Kurultay sonucunda ortaya çıkacak iradeye herkesin saygı duyması ve birlik beraberlik içinde geleceğe yönelik adımların atılmasının önemine işaret eden Tatar, önemli olanın ülkenin ve halkın refahı, güçlü bir KKTC olduğunu kaydetti. Türkiye tarafından da desteklenen yeni siyasetin desteklenmesi ve iki devletli egemenlik temelinde bir anlaşmanın dünyaya anlatılmasının önemine işaret eden Tatar, federal çözümün geride kaldığını yeni siyaset temelinde bir anlaşma için çalışmaları yürüttüklerini söyledi. Tatar, bu konuda atılan adımlarda ve Türkiye ile ilişkilerde güçlü bir UBP’nin önemine işaret ederek UBP Kurultayı’nın hayırlara vesile olmasını diledi, ulusal davaya sahip çıkılmasının önemine vurgu yaptı. Tatar, ülkenin geleceğe güvenlik içinde ekonomik gücü ve kalkınmasıyla yürümesinin en büyük beklentisi olduğunu ifade etti. Konuşmaların ardından kurultayın açılış programı sona erdi. Oylamaya geçildi. Oylama yarın 19.00’a kadar sürecek. Oylamanın ardından sayım yapılacak. Herhangi bir adayın, toplam üye sayısının oylarının yarısından bir fazlasını alamaması halinde kurultay ikinci tura kalacak. En çok oyu alan iki aday bir hafta sonra gerçekleşecek ikinci turda yarışacak. İkinci turda en çok oyu alan aday UBP Genel Başkanı olacak.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten Güney Kıbrıs'taki camiye yönelik saldırıya kınama

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Güney Kıbrıs'taki Larnaka Ulu Camii'ne yönelik saldırıyı kınayarak, 'Kıbrıs Rum Yönetimi'ni bu alçakça eylemlerin tekrarlanmaması için acilen önlem almaya çağırıyoruz' dedi. AK Parti Sözcüsü Çelik, Twitter'daki hesabında yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs'ta bulunan Larnaka Ulu Camii'ne yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını belirtti. İslam ve Türk düşmanlığının göstergesi olduğunu belirttiği saldırılara karşı Rum Yönetimi'nin yeterli tedbir almadığını kaydeden AK Parti'li Çelik, "Rum Yönetimi, geçen yıl benzer bir provokatif eylem gerçekleştirildiğinde etkili bir soruşturma yürütmedi. Bunun doğal sonucu olarak yine benzer bir çirkin hadise yaşanmıştır. İslam ve Türk düşmanlığını teşvik edenler bu saldırılardan sorumludur. Kıbrıs Rum Yönetimi'ni bu alçakça eylemlerin tekrarlanmaması için acilen önlem almaya çağırıyoruz. Rum Yönetimi, bu çirkin saldırının faillerini bir an önce yakalayıp, hukuk önünde en kısa sürede hesap sormalıdır" dedi.

2 yıl önce

Yılmaz Özdil: Rumlar öyle bir meze yapar ki Kıbrıs’ı veresin gelir

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü köşe yazısında tartışmalara neden olacak ifadelere yer verdi. Türk milletini rakıyla özdeşleştiren Özdil, Rumları da öve öve bitiremedi. "Rakı birleştirici örgüttür" Rakının bölücü değil birleştirici bir örgüt olduğunu savunan Özdil, şu ifadeleri kullandı: "Örgüttür rakı! Peynir, kavun, rakı, PKR'dir. Ama bölücü değildir, birleştirici örgüttür. Türk'ü de içer, Kürt'ü de, Ermeni'si de, Yahudi'si de…Rumlar öyle meze yapar ki kardeşim, helali hoş olsun, Kıbrıs'ı veresin gelir!"

2 yıl önce

Halk TV sunucusu Ayşegül Aslan'dan "Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı" hakkında skandal sözler İllegal, suikastçı bir örgüt olarak tanımladı!

Halk TV sunucusu Ayşenur Aslan, Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatını (TMT) illegal, suikastçi bir örgüt olarak tanımladı. Aslan, Halk TV ekranlarında yaptığı açıklamada, "Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı adada ve yakın hinterlandında suikastlarla bilinen bir illegal diyelim, yarı resmi bir oluşumdu." dedi. Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin, söz konusu olaya, "Kıbrıs'ta Rumlar çoluk çocuk Türkleri katlederken, Türkleri savunmak için Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu'nun silahlarını gönderdiği; Rauf Denktaş gibi mücahitlerin kahramanlık destanı olan Bozkurt amblemli Türk Mukavemet Teşkilatı gururumuzdur. Ona laf eden Türk düşmanıdır." sözleriyle tepki gösterdi. Ayşegül Aslan'ın skandal sözlerine MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt KARAKAYA tepki gösterdi. Karakaya konuya ilişkin paylaşımında, "Ayşenur Aslan Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatını (TMT) illegal, suikastçi bir örgüt olarak tanımlamıştır. TMT, Kuvayi Milliyenin Kıbrıs versiyonudur İhanetin geldiği noktaya bakın! Yazıklar olsun! Türk Milleti adına program sunucu ve Halk TV'den özür ve düzeltme bekliyoruz. Derhal" ifadelerine yer verdi. https://twitter.com/karakayamevlut/status/1491418475449176066?s=21

2 yıl önce

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs'ta artık federal bir anlaşma mümkün olmadığını söyledi

Cumhurbaşkanı Tatar, Antalya Diplomasi Forumu (ADF) kapsamındaki "ADFLeadersTalks" paneline konuşmacı olarak katıldı. Crans Montana Forumu İcra Başkanı ve Kurucusu Jean-Paul Carteron moderatörlüğünde "Kıbrıs Anlaşması: Aslolan Hakkın Onayı" başlığıyla düzenlenen panelde konuşan Tatar, ADF gibi önemli bir organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve hükümete teşekkür ederken Kıbrıs Türkleri olarak böyle bir toplantıda seslerini duyurma imkanı bulduklarının altını çizdi. Tatar, konuşmasının başında Kıbrıs'ın tarihi ve Kıbrıs Türklerinin Ada'daki geçmişinden bahsederken Osmanlı'nın 1571'de Kıbrıs'ı fethetmesiyle Türklerinin buraya yerleştiğini hatırlattı. Kıbrıs'ta var olma mücadelesi verdiklerini, Rumlar tarafından çok defa Ada'dan atılmaya zorlandıklarını anımsatan Tatar, 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ta Yunanistan'daki askeri cuntanın desteğiyle ve Ada'yı Yunanistan'a bağlamak amacıyla darbe yapıldığını ancak 20 Temmuz 1974'te Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı ile Ada'da barışın tesis edildiğini söyledi. Tatar, "Türkiye 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirmemiş olsaydı kan dökülecekti ve Kıbrıslı Türkler öldürülecekti. Türkiye'yi hiçbir zaman işgalci bir güç olarak görmedik. Türkiye, Ada'nın ve Kıbrıs Türkeri'nin barışı için orada. Biz de Türkiye'nin Ada'da bulunmasına ve garantörlüğüne büyük önem veriyoruz. Barış ve istikrar olacaksa, Türkiye'nin Ada'daki mevcudiyeti çok önemli." dedi. Kıbrıs meselesinde yarım asrı aşkın süredir devam eden "federasyon" temelli müzakerelerden çok yorulduklarını belirten Tatar, geçmişteki Kıbrıs Türk liderlerinin, Kıbrıs konusunu çözmek için fazlasıyla gayret ettiğini ancak Rumların uzlaşmaz tavrı nedeniyle kalıcı bir barış sağlanamadığını ifade etti. "KIBRIS'TA ARTIK FEDERAL BİR ANLAŞMA MÜMKÜN DEĞİL" Tatar, Kıbrıslı Rumların federal zeminde bir çözüm anlayışının Türklerden farklı olduğunun altını çizerek, Rumların, Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmasını ve Türkiye'nin de Ada'dan gitmesini arzuladığını ancak bunu kabul etmeyeceklerini dile getirdi. Ekim 2020'de cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Türkiye ile Kıbrıs konusunda yeni bir politika belirlediklerini kaydeden Tatar, "Kıbrıs'ta artık federal bir anlaşma mümkün değil. Olası bir anlaşmanın sadece yan yana yaşayan ve bağımsız iki devletin varlığıyla olabileceğine inanıyoruz." dedi. Kıbrıs Türklerinin 1963'ten beri kendi devletinin çatısı altında ve 1983'ten bu yana da kendi cumhuriyetinde yaşadığını kaydeden Tatar, yeni dünya düzeninde Rum devletine dönüşmüş "Kıbrıs Cumhuriyeti" ile KKTC'yi bir araya getirmenin nafile bir çaba olacağını belirtti. "BİZİM POLİTİKAMIZI (İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM) TÜRKİYE DESTEKLİYOR" Tatar, "Bizim politikamızı (iki devletli çözüm) Türkiye destekliyor. Biz, Ada'da ve bölgede, istikrar, barış ve güveliğin sürmesini istiyoruz, bu yüzden Kıbrıs Türkleri olarak Ada'daki eşit bağımsızlığımız için çalışmayı sürdüreceğiz." diye konuştu. Nisan 2021'de Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde 5+1 formatında Cenevre'de gerçekleşen ve garantör ülkelerin de yer aldığı gayriresmi Kıbrıs konferansında "iki devletli çözüm" modelini masaya getirdiklerini anımsatan Tatar, BM Genel Sekreteri'nin bu yeni öneriyi BM Güvenlik Konseyi'ne götürme teklifinde bulunduğunu, bu sayede barışçıl bir çözümün bulunabileceğini vurguladı. Tatar, "Bizim zaten bağımsızlığımız vardı, Kıbrıs'ta 1960'ta yapılan anlaşma bizim bağımsızlığımızı zaten gösteriyor. Bu yüzden eğer 'iki devletli çözüm' önerimiz onaylanırsa bağımsızlığımız yeniden tanımlanmış olacak." diye konuştu. Doğu Akdeniz'de istikrarın sağlanmasının önemine de işaret eden Tatar, Türkiye'nin de bölgede ve Ada etrafında haklarının olduğunu ve bölgenin öneminin hızla arttığını söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, "Kıbrıs'ta bir anlaşma için tüm yolları denedik ve bütün girişimler başarısız oldu. Uluslararası toplumun ve BM'nin egemen eşitliğimizi teyit etmesi halinde resmi bir müzakere için masaya oturabiliriz. Bu bizim hakkımız. Bölgede barış ve istikrar, bizim de arzu ettiğimiz bir husustur. Türkiye de bu konuda yıllardır bizi destekliyor, bu konuda müteşekkiriz. Eminim ki Kıbrıs Türkleri de amaçlarına ulaşacaktır." dedi. Kıbrıs konusunun temelinde "egemenlik probleminin" bulunduğuna da değinen Tatar, Kıbrıslı Rumların, Ada üzerinde sadece kendilerinin egemen olduğunu düşündüklerini ve Kıbrıs Türklerin de böyle bir otoriteyle kesinlikle görüşmeyeceğini, kendilerinin Rumlar kadar egemen olduklarını vurguladı.

1 2 3 4