26 Nisan Cuma 2024
4 yıl önce

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal: Bunun devletteki karşılığı paralel yapıdır

chp, paralel devlet, ak parti, mahir ünal, #chpbununedenyapıyor

3 yıl önce

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’dan 30 Ağustos Zafer Bayramı açıklaması: AK Parti, Cumhuriyet'in kazanımlarının savunucusu ve garantörüdür

ak parti, 30 ağustos zafer bayramı, ak parti genel başkan yardımcısı mahir ünal, cumhurbaşkanlığı iletişim başkanı fahrettin altun

3 yıl önce

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın 'ülkede bardak yoktu' açıklaması cımbızlanarak çarpıtıldı

TV5 ekranlarında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, çiftçi ve esnafla ilgili sorunların olduğunu kabul ederek ABD ve Avrupa örneklerini verdi. ABD ve Avrupa'nın dev bütçelere rağmen büyük sorunlar yaşamasına değinen Ünal, Türkiye'de yapılan desteklere dikkat çekti. Verilen desteklerden bahsederken 'Bunlar sorunlar olmadığı anlamına gelmiyor' diyen Ünal, bardağın boş tarafının görülmesini eleştirdi. "18 YILDA BU BARDAĞIN YÜZDE 70'İNİ DOLDURDUK" "Diyorum ki elimizde bir bardak var. Biz 18 yılda bu bardağın yüzde 70'ini doldurduk. Ama yüzde 30'u boş. Şimdi bu bardağın yüzde 30'luk boşluğunu da konuşalım, yüzde 70'lik doluluğunu da konuşalım." ifadesini kullanan Mahir Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü bir dönem bu ülkede bardak yoktu. Yani bırakın bardağın içindeki suyu, bardak yoktu. Ama şu anda bu bardağı yüzde 70 oranında doldurmuşuz. Yüzde 30'luk boşluk var mı var? Peki biz bu yüzde 30'luk boşluğu da Allah'ın izniyle doldurur muyuz, doldururuz."  SOSYAL MEDYADA ÇARPITTILAR Ünal'ın konuşmasında geçen 'Bir dönem bu ülkede bardak yoktu' cümlesi ise kırpılarak sosyal medyada servis edildi. Ancak, konuşmanın tamamı izlenince bardak teşbihiyle ne denmek istendiği açıkça ortaya çıktı. 

2 yıl önce

AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal'dan Hayvanları Koruma Kanunu açıklaması

Ünal'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde: Hayvanları Koruma Kanunu'nu bu hassasiyetle yeniden şekillendirmiş bulunuyoruz. Grubumuz, STK'lar, belediyeler, bakanlıklarla görüşmeler gerçekleştirmiştir. Meclis Araştırma Önergesi, diğer parti gruplarının verdiği Meclis Araştırma Önergeleri ile birleştirilerek 2019'da hayvan haklarının korunması amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştur. Konunun tarafı herkesin araştırma komisyonumuzda görüşlerini alınarak kanun teklifinin hazırlığına katkı sunuldu. Şehirlerin büyümesi ve ulaşım imanlarının gelişmesi insanların, hayvanlarının yaşam alanlarının kesişme noktasını arttırmakta. Hayvanların rehabilitasyonu ve korunması önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır. Yaptığımız düzenlemenin ruhunu, kalbini ve temel fikrini oluşturan bakış açımız şudur: Hayvanlar mal, eşya olmaktan çıkarılıp canlı statüsüne getirilmekte, TCK 151'de hayvanlarla ilgili husus mala zarar vermeden çıkarılıp cana zarar verme noktasına getirilerek suç kapsamına alınmaktadır. Hayvan refah ve sağlığı temin edilirken hayvanların insanlarla birlikte insanların refah ve huzuruna tehdit oluşturmadan ahenk içinde yaşamalarını temel almaktadır. Hayvanların icra konusu olmaktan, sahiplerinin borçlarından dolayı özel ilgi amacıyla bakılan hayvanların haczedilmesi de ortadan kalkmaktadır. Sahipli-sahipsiz hayvan ayrımını da kaldırıyoruz. Nesli yok olma tehlikesi altında olan hayvanı öldürmek, hayvan neslini yok etme, kasten öldürme, işkence etme, cinsel ilişki, hayvan dövüştürme fiilleri suç olarak düzenlenmektedir. Sahibi tarafından şikayet hakkı kullanılmasa dahi süreç takip edilecektir. Suçun hayvana karşı işlenmesi durumunda hem Tarım Bakanlığı hem de adli mercilerce süreç takip edilecek.

2 yıl önce

Mahir Ünal: 'Kayıp silahların gündeme getirilmesi 15 Temmuz'u itibarsızlaştıran argümanları içeriyor'

AK Parti'li Ünal, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 5'inci yıl dönümünde, açıklamada bulundu. Ünal, 15 Temmuz'u siyasi tartışmanın malzemesi yapmanın son derece yanlış olduğunu söyleyerek, "Çünkü; o geceyi bu Meclis'te CHP'lisi, MHP'lisi, AK Partilisi birlikte yaşadı. 15 Temmuz'da bir millet mutabakatı oluştu. Bu millet mutabakatı aslında 7 Ağustos Yenikapı mitinginde de mevcuttu. O millet mutabakatının içerisinde CHP de vardı. Ama 7 Ağustos'tan sonra ne oldu bilmiyoruz. CHP, 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe', 'tiyatro' demeyi seçti. Bu gecede millet çıplak elleriyle, istiklaline, devletine, geleceğine sahip çıktı" dedi. 'İYİ NİYETLİ AÇIKLAMALAR DEĞİL' Ünal, devletin hukuk temelinde verdiği kararların siyaset malzemesi yapılmasının yanlış olduğunu belirterek, "15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde CHP'nin, CHP'nin yandaş medyasının hem KHK'lıları gündeme getirmesi, hem kayıp silahlar konusunu gündeme getirmesi, bunun da 15 Temmuz'un yıl dönümüne denk gelmesi, 15 Temmuz'la ilgili millet nezdinde ve uluslararası alanda oluşmuş olan meşruiyeti yaralayan, itibarsızlaştıran argümanlar maalesef içeriyor. Kayıp silahlar iddiası daha önce FETÖ'cü hesaplar tarafından ortaya atıldı. Türkiye'de de hemen bazı hesaplar bunu alıp kullanmaya ve yaymaya başladılar. Bunları iyi niyetli açıklamalar olarak görmek mümkün değil" diye konuştu. 'BİRİLERİNİN GERÇEĞİ UNUTMAMASI GEREKİYOR' Ünal, 15 Temmuz sonrası her türlü hukuki yolun, OHAL İzleme Komisyonu'na varıncaya kadar kurulduğunu, hukuk devletlerinde olması gereken bütün mekanizmaların oluşturulduğunu bildirdi. Mağduriyetlerin oluşmaması için her türlü hassasiyetin gösterildiğini vurgulayan Ünal, "OHAL İzleme Komisyonu'na yüz binin üzerinde başvuru oldu. Bu başvuruların birçoğunun, yaklaşık 50 binin üzerinde başvurunun tek bir kalemden çıktığı, sadece altındaki imzaların değiştirildiği açık bir şekilde ortaya çıktı. OHAL İzleme Komisyonu bütün bu başvuruları en ince detaylarına kadar inceledi. Herhangi bir mağduriyet oluşmuşsa, bunların geri dönüşlerine ilişkin hukuki alt yapıyı oluşturdu. O yüzden burada birilerinin Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğu gerçeğini unutmaması gerekiyor" ifadelerini kullandı. 'BUNUN ADI MUHALEFET MİDİR?' CHP'nin, özellikle yargılama süreçlerinin bitmesi ve Türkiye'deki iç hukuk yollarının kapanmasından sonra, bu davaların Avrupa İnsan hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşınmasını amaçladığına işaret eden Ünal, "Yani AİHM'de görülecek davalara ilişkin, Türkiye aleyhine oluşturulmak istenen bir altlık var. İkincisi, o dönem Kemal Kılıçdaroğlu mahkemelerle ilgili çok kötü açıklamalar yaptı. Türkiye'deki yargılamanın gayri meşru olduğunu, o gece suçüstü yakalanmış darbecilerin yargılandığı mahkemeleri bile gayri meşru ilan etti. Savcıları 'satılmış savcılar, satılmış hakimler' ifadeleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yargı sistemini tartışmaya açtı. Bütün bu söylemler aslında Türkiye'nin uluslararası alanda yalnızlaştırılması, tecrit edilmesi, Türkiye'deki hukuk sisteminin meşruiyetinin yara görmesine zemin hazırladı. Bu çalışmalarıyla da AİHM'e dönük bir altlık oluşturmayı amaçladılar. Peki bunun adı muhalefet midir? Muhalefet, 'Türkiye'de mal ve can güvenliği yok' diyerek, aslında uluslararası alanda Türkiye'ye karşı uygulanan tecrit, Türkiye'nin tam bağımsızlık mücadelesine karşı uygulanan o tecrit politikasının bir aparatı ve parçası haline geldi" dedi.

2 yıl önce

Mahir Ünal: Sosyal medyada dezenformasyonla mücadele için yasal düzenleme kaçınılmaz

Ünal, "Dezenformasyonla mücadele, terörle mücadele kadar önemli. Çünkü biz terörü silahlı şiddete dayalı bir yapı olarak anlayamayız. Terörün ortak amacı kaos oluşturmak, 'düzen' fikrini ortadan kaldırmaktır. Dezenformasyon dediğimiz ve inşa edilmiş sahte gerçeklik üzerinden toplumlar üzerinde çok ciddi anlamda bir algı operasyonu yapılıyor. Sosyal medya yalanları, sosyal medyada oluşturulmak istenen sahte gerçeklikle ilgili ciddi düzenlemelere gidiyor" ifadelerini kullandı. Daha önce çıkarılan sosyal medya düzenlemesini hatırlatan Ünal, "Bu bir ayağı işin. Bu tarafsız platformlarda paylaşılan yalan haberlerin de orada oluşturulan dezenformasyonun ortaya koyduğu bir terör biçimi var. Ve bununla bütün dünya mücadele ediyor" diye konuştu. AK Parti'nin yeni bir sosyal medya düzenlemesini gündeme aldığını kaydeden Ünal, şunları kaydetti: "AB dezenformasyonla mücadele anlamında hangi yasal adımları attı, hangi düzenlemeleri getirdi bunun incelemesini yapıyoruz. Bu incelemelerimiz tamamlandığında yine Avrupa’yı temel alarak dezenformasyonla mücadeleye ilişkin bir yasal düzenleme kaçınılmaz. İnternet coğrafyasında mücadele edilen ortak düşman dezenformasyon. Diğer ülkelerin de bizim de ortak düşmanımız dezenformasyon. Burada tam da özgürlüklerin rahat bir şekilde kullanabilmesi, kişisel verilerin korunmasından, özel hayatın dokunulmazlığına, kişi haklarının korunmasından, insanların özel hayatlarına dönük yapılan dezenformasyona bir çözüm bulma çabasında şu anda dünya. Biz de bu çabaların bir yerinde yapılan düzenlemeleri örnek alarak bir benzer düzenlemeyi hayata geçireceğiz."

2 yıl önce

AK Parti’li Mahir Ünal: "Kimse terörü, silahı, şiddeti savunamaz. HDP hariç, onlar savunuyor. Şimdi HDP’nin yanında CHP’de savunmaya başladı."

HDP Milletvekili Semra Güzel ile PKK’lı terörist Volkan Bora ile çekilen fotoğrafları Türk siyasetindeki sıcaklığını koruyor. AK Parti Adıyaman İl Danışma Meclisi Toplantısında konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, CHP’nin HDP ile ittifak yaptığına vurgu yaptı. "Manipülasyon oluşturmak istiyor" Danışma meclisi toplantısında Semra Güzel’in ortaya çıkan fotoğrafına değinen Mahir Ünal, “2017 yılında Adıyaman’da öldürülen bir teröristin üzerinden çıkan fotoğrafları tüm Türkiye gördü. Bir şeyi doğru koyalım. Kimse dünyada terörü, silahı, şiddeti savunamaz. HDP hariç, onlar savunuyor. Şimdi HDP’nin yanında CHP’de savunmaya başladı. Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’na bunu sordular. Dediler ki ‘Buna ne diyorsunuz? Buna bir tepkiniz olmayacak mı?’ Kemal Kılıçdaroğlu, ‘O iş çözüm sürecinde olmuş’ dedi. Çözüm sürecinin ne olduğunu unutanlar için hemen oradan bir ne oluşturmak istiyor? Bir dezenformasyon, manipülasyon oluşturmak istiyor. "Silahı bıraktırmak için gerekli her şeyi yaptık" Çözüm süreci bu devletin demokrasiyi korumak için gerekli enstrümanları kullanarak, terörü sona erdirmek için attığı adımın ismidir. Devlet gerektiğinde gerekli enstrümanları kullanarak, terörü sona erdirmek için gerekli önlemleri, tedbirleri alır. Ama bugün Cumhuriyet Halk Partisi, HDP ile seçim ittifakı yapıyor mu? Yapıyor. Peki AK Parti çözüm sürecinde terörü bitirmek için Cumhurbaşkanımızın o günkü ifadesiyle, elini taşın altına koyup, ‘Gerekirse baldıran zehri içerim’ dedi mi? Dedi. Peki biz terörü bitirmek için bütün riskleri aldık mı? Aldık. Silahı bıraktırmak için gerekli her şeyi yaptık mı? Yaptık” dedi.

2 yıl önce

AK Parti’li Mahir Ünal’a “işsizim açım” diye seslenen kişinin devletin hibe desteği ile aldığı 100 koyunu olduğu ortaya çıktı

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, partisinin Adıyaman İl Başkanlığını ziyaret ederek konuşma yaptı. Mahir Ünal'ın konuşması esnasında araya girerek, "İşsizim açım" diye seslenen kişinin devletin hibe desteği ile aldığı 100 koyunu olduğu ortaya çıktı. CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere'nin paylaşımını alıntılayan Ünal, dezenformasyonu şu ifadelerle çürüttü: "Bu ses hakikatin ve milletin sesi değil. Çiftliği olan, bir kısmını devletin hibe desteği ile aldığı 100 koyunu varmış. Adıyaman belediyesinden de maddi destek almış bir vatandaşımız. Toplantı sonrası kendisini dinledim. Bu bilgileri o verdi. Hakikat kazanacak, siz kaybedeceksiniz." Mahir Ünal'ın paylaşımında "İşsizim açım" diye seslenen kişinin videosu da yer aldı.

1 2