03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

Fazilet Durağı yalanını itiraf eden İBB Sözcüsü Murat Ongun: Mahkeme kararı varsa istifa edeceğim

Esenler Belediye Başkanı ve İBB AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, CNN Türk yayınında, İBB ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar sonrası İBB Sözcüsü Murat Ongun yayına bağlanmak istedi. "YALANCILIĞI MAHKEME KARARIYLA TESCİLLENDİ" Kendisinin bir siyasi olduğunu ve belediye sözcüsünün muhatabı olmadığını belirten Göksu, "O ismi geçen arkadaş mahkeme kararıyla Türkiye'de yalancılığı tescillenmiş bir arkadaş. Mahkeme kararıyla... Fazilet Durağı'nda yalancılığı mahkeme kararıyla tescillenmiş bir belediyenin çalışanıyla ilgili söyleyeceğim bir şey yok. Danışman arkadaşlarımız gerekli cevabı verir." dedi. ONGUN: MAHKEME KARARI VARSA İSTİFA EDECEĞİM Mayıs ayında bir televizyon programında 'Fazilet Durağı' konusunda yalan söylediğini itiraf eden Ongun, bu sözler üzerine sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu. Ongun, "Tevfik Göksu bu akşam CNN Türk’te “Murat Ongun mahkeme kararı ile yalancı ilan edilmiştir” dedi. Mahkeme kararı varsa ben istifa edeceğim, yoksa Tevfik Göksu’yu istifaya davet ediyor ve meydan okuyorum! (Danıştay kararı elimde, düşünerek hareket ediniz lütfen.)" ifadelerini kullandı. BAŞSAVCILIK: FAZİLET DURAĞINDA HİÇ YOLCU ALINMADI İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İBB’nin iddia ettiği gibi 62 No’lu Kağıthane- Kabataş hattına ait Fazilet durağında 29 Mart Pazar günü 47 yolcunun binmediği belirlemişti. Ongun, bu karar üzerine "Bu bir hata mı? Evet. Bir duraktan bu kadar yolcu bindi dememiz bana gelen veriye göre yanlış olmuş" açıklamasını yapmıştı. Danıştay'a taşınan mahkeme kararında istenen 'soruşturma' talebi ise 'ifade özgürlüğü' olduğu gerekçesi ile reddedilmişti.

2 yıl önce

Mahkeme kararı ile yalancılığı tescillendiği iddia edilmişti! İBB Sözcüsü Murat Ongun metro hattına “çukur” dedi

Duran metro inşaatlarını harekete geçirme' sloganıyla propaganda yürüten CHP yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Sancaktepe'de yer alan Sarıgazi metro durağının üzerini toprak ve hafriyatla doldurdu. CNN Türk ekranlarındaki “Sancaktepe - Yenidoğan metro hattı durduruldu mu? İBB metro hattına beton döktü” kj’li ekran görüntüsünü paylaşan İBB Sözcüsü Murat Ongun 2022 yatırım programında mevcut olan metro hattı için “O bir metro hattı değil. Yıllar önce kazılmış 30 metre derinliğinde bir çukur.” dedi. Bölge halkının büyük tepkisini çeken karar sonrası açıklama yapan Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü ise, milletin kamu malına verilen bu zararın hesabını soracağını vurgulayarak, "Sarıgazi durağına atılan bu toprak, sadece metro alanına değil Sancaktepe halkının hayallerine de atılmış bir topraktır'' diye konuşmuştu. Öte yandan, Geçtiğimiz günlerde CNN Türk ekranlarına konuk olan AK Parti’li Tevfik Göksu, İBB sözcüsü Murat Ongun için, “Yalancılığı mahkeme kararıyla tescillenmiş bir arkadaş” demişti. Öte yandan, Sancaktepe - Yenidoğan metro hattı yatırım programında olduğu biliniyor.

2 yıl önce

Mahkeme kararıyla yalancılığı tescillenen İBB Sözcüsü Murat Ongun’un yalancılığı noter tarafından da tescillenmiş

AA’nın Anıtkabir ve Kocatepe Camii’ni birlikte gösteren fotoğrafın ''fotomontaj'' olduğu iddia eden dönemin HaberTürk Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Murat Ongun’un itirazı üzerine fotoğrafın çekimi Noter huzurunda yeniden yapılmıştı ve İBB Sözcüsü Murat Ongun’un yalan konuştuğu tasdiklenmişti. Başkent Öğretmenevinin terasında noter huzurunda gerçekleştirilen fotoğraf çekimine, dönemin AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi, dönemin Genel Müdür yardımcıları Tahsin Aktı ve Ahmet Tek, Ankara 25. Noter yeminli memuru Mustafa Yurttan, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkan Yardımcısı ve söz konusu fotoğraf için bilirkişi tayin edilen Ümit Bektaş, Anadolu Ajansı foto muhabirleri ve kameramanları, Habertürk ekibi ve diğer bazı basın kuruluşlardan gazeteciler katıldı. Tolga Adanalı iddialara neden olan aynı kareyi, yeniden çekti ve noter, bu çekimi tespit tutanağı ile kayda geçirdi. TUTANAK Tutanakta, ''Anıtkabir ve Kocatepe Camii'ni gören pencereden dijital fotoğraf makinesi balkona konularak saat 14.06'da foto muhabiri Sami Tolga Adanalı tarafından STA 0427 kod numaralı fotoğraf çekildi. Halihazır durumu ile bulunduğu yerden Anıtkabir ve Kocatepe Camii aynı kare içerisinde yer aldı. İş bu fotoğraf, çıktısı alınarak, tutanağa aynen eklendi'' ifadelerine yer verildi. Tespit tutanağı dönemin AA Genel Müdürü Bengi, dönemin Genel Müdür Yardımcısı Aktı ve bilirkişi Ümit Bektaş tarafından imzalandı. Habertürk'ten gelen ekip ise tutanağı imzalamadı. Habertürk muhabiri Gülin Yıldırımkaya, imzalamaya yetkili olmadıklarını söyledi. ONGUN: ''AÇI KONUSUNDA AA GENEL MÜDÜRÜ HİLMİ BENGİ VE FOTOMUHABİRİ TOLGA ADANALI KESİNLİKLE HAKLI'' Murat Ongun da, Anıtkabir ile Kocatepe Camii'ni bir arada gösteren ve AA'nın 2007 takviminde kullanılan fotoğrafla ilgili ''Açı konusunda AA Genel Müdürü Hilmi Bengi ve fotomuhabiri Tolga Adanalı kesinlikle haklı'' demişti. Ongun, Habertürk'ün ana haber bülteninde Ankara'da yıllardır ikamet eden insanların bile böyle bir açıdan haberdar olmadığını, AA fotomuhabiri Tolga Adanalı'nın böyle bir açıyı yakaladığını söyledi. Ongun, AA'nın açı konusunda haklılığını ispatladığını belirterek, şunları kaydetti: ''Açı konusunda AA Genel Müdürü Hilmi Bengi ve fotomuhabiri Tolga Adanalı kesinlikle haklı. Tolga Adanalı tüm Ankaralıları şaşırtan bu açıyı yakaladı. Adanalı'yı bir kere değil, iki kere tebrik ediyorum. Çünkü Adanalı daha 13 ay önce Ankara'ya gelmiş bir fotomuhabiri. Yıllardır Ankara'da olan fotomuhabiri arkadaşlarımız maalesef bugüne kadar bu açıyı yakalayamadılar. Bugün noter, AA ve Habertürk ekipleri saat 14.00'da buluştular ve bu açının olduğunu herkese gösterdiler. Ankaralılar da şaşırdı. Tolga Adanalı'yı da Hilmi Bengi'yi de tebrik ediyorum.''

2 yıl önce

Bakan Bozdağ'dan ilk talimat: Adalet Twitter'da değil mahkemede tecelli edecek

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla kabinede revizyona gidildi. Adalet Bakanlığı görevinden affını talep Abdulhamit Gül'ün bu isteği kabul edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Adalet Bakanlığı görevine bu görevi daha önce de sürdüren Bekir Bozdağ'ı atadı. 2. kez Adalet Bakanlığı koltuğuna oturan Bozdağ, bakanlık bürokratlarıyla yaptığı görüşmelerde ilk talimatını da verdi. Bozdağ'ın öncelik verdiği konu, Türkiye gündeminin ön sıralarından düşmeyen kadın cinayetleri ve bunun sonrasında şüphelilere dönük işlemler oldu. ÖNCELİKLİ KONU KADIN CİNAYETLERİ Bozdağ, bu konularda infiale neden olan kararların ortadan kalkması için yasa ya da genelge ne gerekirse yapılacağını belirtip, bu konularda taviz vermeyeceğinin mesajını verdi. "ADALET MAHKEMEDE TWITTER'DA DEĞİL" Sabah gazetesinin haberine göre Bozdağ, birçok olayda şüphelilerin önce serbest bırakılıp daha sonra sosyal medya ve kamuoyu baskısı ile tutuklandığını hatırlatarak, "Mahkemelerin şüphelileri bırakıp kamuoyu baskısı ile yeniden tutuklaması yanlış. Adalet mahkemelerde tecelli etsin Twitter'da değil." diye konuştu.

2 yıl önce

Elektrik tüketim desteğinden faydalanıyordu! CHP'li başkanın 'elektrik' yalanı mahkemeye taşınıyor: Yalvaç Kaymakamlığından suç duyurusu

Isparta'nın Yalvaç ilçesinde yalnız yaşadığı ikametinde ölü bulunan Ramazan Nazlı isimli kişinin, kent genelinde yaşanan elektrik arızası nedeniyle ısınma ihtiyacını gideremediği için öldüğü iddia edilmişti. Vatandaşın evindeki elektrik akımının faal olduğu ve solunum yetmezliğine bağlı kalp durması sonucu hayatını kaybettiği belirlenmişti. Başta muhalefet kanadının propaganda malzemesi haline getirdiği olay sonrası Yalvaç Kaymakamlığı da bir adım attı. CHP'Lİ BAŞKAN İÇİN SUÇ DUYURUSU 5 Şubat'ta evinde ölü bulunan Ramazan Nazlı ile ilgili yerel bir gazeteye, "Nazlı'nın elektrik parasını ödeyemediği için elektriğinin kesik olduğu" yönünde açıklama yaptığı kaydedilen CHP Yalvaç İlçe Başkanı Ali Arı hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. CHP'LİLER 'ELEKTRİĞİ KESİLDİ' DEMİŞTİ: KESİK DEĞİL, TÜKETİM DESTEĞİ DE ALIYORDU İnceleme sonucu Nazlı'nın elektriğinin kesik olmadığı, engelli maaşı alması sebebiyle elektrik tüketim desteğinden faydalandığının tespit edildiği dilekçede aktarıldı. Nazlı'nın ayrıca Yalvaç Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na yardım başvurusunda bulunmadığı belirtilen dilekçede, Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi kapsamında aylık 1000 lira nakdi yardım aldığı da kaydedildi. Dilekçede CHP Yalvaç İlçe Başkanı Arı'nın beyanlarının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesinde düzenlenen "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçunu oluşturduğu, bu nedenle Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığınca gereğinin yapılması gerektiği belirtildi.

2 yıl önce

Anayasa Mahkemesi, HDP'ye savunma için 60 günlük ek süre verdi

Yüksek Mahkeme, 29 Kasım 2021'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak AYM'ye gönderilen esas hakkındaki görüşü, savunmanın hazırlanması için HDP'ye göndermiş ve partiye, savunmasını hazırlamak için 30 günlük süre vermişti. Alınan bilgiye göre HDP, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için 4 aylık daha süre istedi. HDP'nin savunma yapmak için istediği süre talebini görüşen Anayasa Mahkemesi, partiye 60 günlük daha ek süre verilmesine karar verdi. Tanınan toplam 60 günlük ek sürenin de sonra ermesinin ardından esas hakkında savunmanın tamamlanarak mahkemeye sunulması gerekiyor. Süreç nasıl işleyecek? Kapatma davasında işleyen süreç kapsamında, daha sonra belirlenecek bir tarihte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve davalı HDP, ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılmasının ardından AYM Başkanı Zühtü Arslan, toplantı için gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. 15 üyenin 10'unun oy çokluğuyla karar verilebilecek HDP hakkındaki kapatma davasını, 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin 3'te 2 oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verilebilecek. Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazete'de yayımlanacak. Anayasa Mahkemesinin, siyasi yasak istenen partililerin, beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde bu kişiler, kesin kararın Resmi Gazete'de gerekçeli yayımlanmasından başlayarak 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetimcisi olamayacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin, 7 Haziran 2021'de HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesine dava açmış, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu da 21 Haziran 2021'de iddianamenin kabulüne oy birliğiyle karar vermişti.

2 yıl önce

DİAYDER davasında İmamoğlu’na şok! Mahkeme, İBB daire başkanını ve İnanç Masası sorumlusunu dinleyecek..

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşması tamamlandı. Duruşmada sanıkların savunma ve sorguları tamamlandı. Bir sonraki duruşmayı 18 Mart'a erteleyen mahkeme heyeti, bir dizi önemli kararlar aldı. Heyet, tutuklu sanıklardan Sefa Mehmetoğlu, Nezir Erdemci, Enver Karabey'in tahliyelerine karar verdi. Ekrem Baran, Ali Fuat Hatip, Aydın Ayhan, Hafit Tunç, Mehmet Emin Aslan ve Mehmet İnan'ın ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi. İBB SORUMLULARI DİNLENECEK Mahkeme heyeti sanıkların bir kısmına İBB'de özel olarak kadro verildiği konusunda iddialar bulunması ve aynı zamanda sanıklar ile telefon tapelerinde isimleri isimleri geçmesi nedeniyle İBB İnanç Masası Sorumlusu Nilüfer Taşkın ile Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık'ın tanık olarak dinlenmelerine karar verdi. Heyet, Taşkın ve Saltık'ın bir sonraki duruşmada hazır bulundurulmaları için İBB'ye müzekkere yazılmasını kararlaştırdı. İBB'NİN GASSALLARI Dernek üyesi bazı sözde din adamlarının, dernek referansıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gassal olarak girdikleri ortaya çıkmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İBB'ye sokulan dernek üyelerinin maaşlarının bir kısmını dernek üzerinden terör örgütüne aktardığı kaydediliyor. İddianamede, 2008 yılında PKK tarafından kurulan DİAYDER'in amacının, Kürt vatandaşların dini inanç ve duygularını sömürüp terör örgütüne sempati duymalarını sağlamak olduğu belirtiliyor. KANDİL'DEN TALİMAT İddianamede, sözde din adamı görünümlü örgüt üyelerinin kendi mescitlerinde vaazlar verdikleri, bazı vaazlara Kandil'den gelen örgüt yöneticilerinin de katıldığı anlatılıyor. Derneğin, "Diyanet (Devlet) camilerine gitmeyin" çağrısıyla bildiri yayınlandığı da iddianamede vurgulanıyor. Dernek üyesi bazı sözde din adamlarının, dernek referansıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gassal olarak girdikleri ortaya çıkmıştı. İddianamede, İBB'ye sokulan dernek üyelerinin maaşlarının bir kısmını dernek üzerinden terör örgütüne aktardığı kaydediliyor.

2 yıl önce

Ağaç düşmanı CHP! Hasan Akgün ile Ekrem İmamoğlu’nun Albatros Parkı ihanetine mahkeme ‘dur!’ dedi

CHP’li Büyükçekmece Belediyesi’nin 2017’de 160 milyon liraya sattığı 30 bin metrekarelik Albatros Parkı’nı yapılaşmaya açan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) imar planı İstanbul 9’uncu İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. İBB karara itiraz ederek dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı. Park şu an İBB’nin sahil yenileme çalışmasının depolama alanı olarak kullanılıyor. Parkla ilgili 2018’de Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası’nın açtığı dava kapsamında da imar planları iptal edilmişti. BİNALİ YILDIRIM KARŞI ÇIKMIŞTI AK Parti’nin 2019 seçimlerinden kısa bir süre önce başkan adayı olan Binali Yıldırım da “Orayı yedirmeyiz. Hiç heveslenmesinler. Burası millet bahçesi olacak” demişti. BELEDİYE “OTEL” İSTİYOR Büyükçekmece Belediyesi 2020’de söz konusu alana yönelik yeni bir plan teklifi hazırladı. Buna göre, ilçede fazla yatak kapasiteli bir turizm tesisine ihtiyaç duyulmasından hareketle, parkın yüzde 30’u ticaret, yüzde 30’u turizm, yüzde 40’ı konut şeklinde planlandı. İBB de bu plandaki konut, ticaret ve turizm fonksiyonlarını değiştirerek ‘park alanı‘ olarak düzenledi, ancak üst ölçekli imar planlarında park hala ‘turizm tesis alanı‘ olarak geçiyordu. Dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda da söz konusu çelişkiler ortaya kondu. MAHKEME: BELİRSİZLİKLER VAR, KAMU YARARI YOK Bilirkişi raporunu hükme esas alan İstanbul 9’uncu İdare Mahkemesi, 28 Ocak 2022 tarihli kararında, plan hükümlerinde yer alan ‘alanın istenirse tamamının turizm alanı yapılabileceği‘ ibaresinin belirsizliğe yol açtığını kaydetti. Belirsizliğin şehircilik ilke ve esaslarına aykırılık oluşturacağı belirtildi. Parka verilen fonksiyonların kullanım amacı itibariyle birbirinden farklı olduğunu kaydeden mahkeme, örneğin konut alanı olarak planlanan alanın cami, yol, okul gibi donatı alanı gerektirdiğini, turizm alanındaysa böyle bir ihtiyacın duyulmayacağını ifade etti. Söz konusu planlama belirsizliğinin ileride probleme yol açacağına işaret eden mahkeme, bu planın planlama ilke ve esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığına hükmetti. 2013’ten bu yana Büyükçekmece halkının eylemlerine rağmen Albatros Parkı’nda 2015 yılında bazı ağaçlar kesilmiş, parkı savunmak isteyen bazı eylemciler CHP’li belediye ve polisin şafak operasyonuyla gözaltına alınmıştı.  Parkın 2017’de Suudi, Katar ve Yemenli bir fonla ortaklık kuran Demir İnşaat’a 160 milyon liraya satıldığı ortaya çıkmıştı. İBB KARARA İTİRAZ ETTİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul 9’uncu İdare Mahkemesi’nin kararına itiraz etti. Böylece dosya İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne taşındı. Albatros Parkı, şu anda İBB’nin sahil yenileme çalışmasının depolama alanı olarak kullanılıyor. https://twitter.com/genelgundem/status/1496770932844597249?s=21

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11