29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

'Şöhretler Maçı'nda Şampiyonlar Ligi gibi kadro

Kıbrıs Türklerinin uğradığı baskı ve zulmü ortadan kaldırmak, adaya barış getirmek amacıyla gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47. yıl dönümü, Uluslararası Kuzey Kıbrıs Kültür ve Spor Festivali ile kutlanıyor. Festival kapsamda 19 Temmuz akşamı Lefkoşa Atatürk Stadı’nda "Şöhretler Karması Maçı" yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın maçın başlama vuruşunu yapacağı maçta; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un yanı sıra birçok ünlü isim ve eski futbolcu forma giyecek. İşte 'Şöhretler Karması Maçı'nın kadroları: Beyaz Takım 1- Serdar Kulbilge, 6-Hamit Altıntop 34-Haydar Ali Yıldız 57-Hakan Ünsal 14-Faruk Atalay 25-Acun Ilıcalı 17-Tuncay Şanlı 61-Süleyman Soylu 11-Saffet Akyüz 5-Mehmet Nuri Ersoy 4-Hüseyin Sertoğlu 42-Murat Kurum 7-Mevlüt Çavuşoğlu 20-Başak Ruso Kırmızı takım 1- Cengiz Uzun 2-Emre Aşık 55-Sabri Sarıoğlu 3-Mehmet Muharrem Kasapoğlu 7-Mehmet Aurelio 8-Aycan Yanaç 9-Chris Forsberg 2-Hüseyin Amcaoğlu 10-Ersan Saner 61-Mustafa Varank 10-Erhan Arıklı 12-Bülent Akın 6-Musa Suiçmez

2 yıl önce

Türkiye'den terör örgütleriyle görüşen Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a kınama

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG güdümündeki sözde 'Suriye Demokratik Konseyi' mensupları ile görüşmesi hakkındaki soruya yazılı cevap verdi. Bilgiç, "Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG güdümündeki sözde 'Suriye Demokratik Konseyi' mensupları ile görüşmesini kınıyoruz. Fransa’nın tüm çağrılarımıza rağmen bölücü gündeme sahip bu eli kanlı terör örgütü ve uzantılarıyla sürdürmekte olduğu ilişki, Türkiye’nin milli güvenliği, Suriye‘nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunması ve bölgede istikrarın sağlanması çabalarına zarar vermektedir" dedi. "Gerçekleri Fransız ve uluslararası kamuoyuna hatırlatıyoruz" Bilgiç, Türkiye'nin terör örgütü ve uzantılarıyla mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini belirterek, "Söz konusu örgütün son dönemde, örgüte katılmayı reddeden gençlerin barışçı gösterilerini kanlı şekilde bastırması, Afrin Hastanesi gibi sivil hedefleri bombalaması, çocuklar dahil Suriyeli sivillere saldırması, tutukluları işkenceyle öldürmesi gerçeklerini de Fransız ve uluslararası kamuoyuna hatırlatıyoruz. Türkiye’nin bu terör örgütü ve uzantılarıyla mücadelesini her yerde kararlılıkla sürdüreceğini bir kez daha tekrarlıyoruz" ifadesini kullandı.

2 yıl önce

Fransa Cumhurbaşkanı Macron'dan terör örgütü YPG'ye 'meşruiyet' sözü

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG güdümündeki sözde 'Suriye Demokratik Konseyi' mensupları ile Fransa'nın başkenti Paris'te bir araya geldi. TERÖR ÖRGÜTÜNE SÖZ VERDİ Fransa medyasında yer alan haberlere göre, Macron görüşmede terör örgütü mensuplarının fedakarlık yaptığını savunarak, eli kanlı örgüt mensuplarına teşekkür etti. Haberlerde, Macron'un görüşmede terör örgütüne meşruluk kazandırılması üzerinde durduğu, bu yönde söz verdiği ve Fransa'nın bunun için çaba göstereceğini söylediği belirtildi. TÜRKİYE'DEN FRANSA'YA KINAMA Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG güdümündeki sözde 'Suriye Demokratik Konseyi' mensupları ile görüşmesi Türkiye tarafından kınandı. Yazılı bir açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, "Fransa’nın tüm çağrılarımıza rağmen bölücü gündeme sahip bu eli kanlı terör örgütü ve uzantılarıyla sürdürmekte olduğu ilişki, Türkiye’nin milli güvenliği, Suriye‘nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunması ve bölgede istikrarın sağlanması çabalarına zarar vermektedir" dedi.

2 yıl önce

Macron, casus yazılım Pegasus'la ilgili İsrail'den açıklama istedi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, İsrail merkezli "NSO Group" şirketinin ürettiği "Pegasus" isimli casus yazılım konusunda İsrail Başbakanı Başbakanı Naftali Bennett'ten resmi açıklama istediği belirtildi. İsrail Kanal 12 televizyonunun haberine göre, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Bennett telefonda görüştü. Görüşmede, Macron'un Bennett'e konuyla ilgili duyduğu rahatsızlığı ifade ettiği ve resmi açıklama istediği kaydedildi. Bennett ise Macron'a konunun en üst düzeyde soruşturulacağı ve istenen sonuçların yakında açıklanacağı sözünü verdi. Bennett ayrıca, söz konusu olayın kendi başbakanlığı döneminden önce gerçekleştiğini ve mevcut hükümetin bu olayı basında yer alan haberlerden öğrendiğini dile getirdi. İsrail gazetesi Yediot Ahronot ise Fransa'nın, "İsrail'in, casus yazılım programları konusunda uzman NSO Group adlı şirketle ilgili fiili olarak soruşturma açıp açmadığını ve yazılımın satışı konusunda usulsüzlükler yapıldığının tespit edilmesi durumunda ise şirket aleyhinde tedbir alma niyetinde olup olmadığını bilmek istediği" bilgisine yer verildi. Fas istihbarat servisinin, mart 2019'da Macron'un 2017'den bu yana kullandığı ve çoğunlukla gazetecilerle iletişimde bulunduğu akıllı telefonlardan birini Pegasus programı ile takip etmeye çalıştığı ileri sürülmüştü. Macron'un yanı sıra Fransa'da aralarında eski Başbakan Edouard Philippe ile hükümetin üst düzey isimlerinin ve gazetecilerin de yer aldığı 100'den fazla kişinin telefonuna sızma girişiminde bulunulduğu iddia edilmişti. CASUS YAZILIM İngiliz gazetesi Guardian'ın haberinde, 17 medya kuruluşu tarafından yürütülen araştırmada NSO Group'a ait casus yazılımın küresel çapta yaygın ve kötü amaçlar için kullanıldığı ileri sürüldü. Bahreyn, Kazakistan, Meksika, Fas, Azerbaycan, Ruanda, Suudi Arabistan, Macaristan, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere en az 10 hükümetin NSO Group'un müşterisi olduğu iddia edildi. Casus yazılımın aktivist, gazeteci, avukat ve siyasileri hedef almak için hükümetlere satıldığı savunuldu. İddiaya göre, bir telefonu "gözetleme" cihazına dönüştürebilen bu casus yazılımla, kullanıcının bilgisi ve izni olmadan mikrofon, kamera, mesajlar, ses kayıtları ve rehber gibi çok sayıda uygulamaya erişim sağlanabiliyor. Ruanda, Fas, Hindistan ve Macaristan, 50 binden fazla telefon numarasının olduğu listede adı geçen kişilerin telefonlarını takip için Pegasus'u kullandıkları iddialarını yalanladı. Azerbaycan, Bahreyn, Kazakistan, Suudi Arabistan, Meksika ve BAE hükümetleri ise henüz iddialara yanıt vermedi. NSO Group da hakkındaki tüm suçlamaları reddetti.

2 yıl önce

Selin vurduğu Van Esenyamaç muhtarı: “Devleti kötülememi istiyorlar. Vali burada, kaymakam burada, büyükşehir burada. Ben nasıl 'Yok' derim. Allah bunun hesabını sorar”

Sel afetinin vurduğu Van-Başkale'ye bağlı Esenyamaç mahallesi ve Onikidere mezrasında meydana gelen sel felaketinin izleri siliniyor. Hasar gören evlerin yıkım çalışmaları sürerken, ihtiyaç sahiplerine yardımlar ulaştırılıyor. Bakanlık, valilik ve büyükşehir yetkilileri, afetzede vatandaşın yeniden evlerine kavuşması için hasar tespit çalışması yapıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, beraberindeki heyetle bölgeye giderek ziyarette bulundu. Daha sonra Köy Muhtarı Ayhan Korkmaz'dan detaylı bilgi aldı. Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, basın açıklaması için kameralar karşısına geçen Muhtar Korkmaz, devleti işaret ederek "Sel yaşandığı günden bu yana bir saat olsun sahipsiz hissetmedik. İşte Türkiye'nin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var" ifadelerini kullandı. Bu sözlere tepki gösteren CHP'liler "CHP sayesinde" diyerek muhtarı susturdu. Basın açıklaması Kılıçdaroğlu'nun konuşmasıyla sürdü. Muhtar Ayhan Korkmaz Kılıçdaroğlu'nun ziyaretini şöyle anlattı: "CHP'li bir kişi müdahale etti" Köyümüze ziyarete geldiler Allah razı olsun. Neler olduğunu anlattım. "Yaraların sarılması gereklidir" dedim. Arkadan bir arkadaş, CHP'li bir kişi, "Muhtar muhtar CHP'nin sayesinde" dedi. Tabi ben sözü daha fazla uzatmadım. Devlet bütün kurumlarıyla burada Şimdi siz benim yerimde olsanız. Devletin bütün kurumları burada. Van Büyükşehir'in tüm araçları DSİ'nin tüm araçları burada. Ben nasıl "Yok" diyeyim. Hepsi burada zaten kameralar görüyor. Şantiye şefleri müdürler hepsi buradayken nasıl "Yok" diyeyim.

2 yıl önce

Bahçeli: Karanlık mihraklar yerli-sığınmacı gerilimini şiddet alanına taşımanın hevesine kapılmışlardır

Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şöyle: "Ülkemiz, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar yaygın ve yoğun şekilde meydana gelen zincirleme felaketlerle uğraşmaktadır. Bir tarafımız yanarken diğer tarafımız sel ve heyelanlarla yıkılmaktadır. Olağan dışı bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz ortadadır. Orman yangınlarıyla kavrulan milli yürekler, bu kez de Batı Karadeniz’deki afetlerle sarsılmış, hüzünle sarılmıştır. Bartın, Sinop, Kastamonu ve Samsun’da ortaya çıkan taşkın ve seller oluşan heyelanlarla birlikte önüne ne geldiyse yutmuş, ortalığı savaş alanına çevirmiştir. Doğu Karadeniz’den sonra Batı Karadeniz’in de sel altında kalması, daha vahimi Kastamonu’da 25 vatandaşımızın, Sinop’ta 2 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, Bartın’da ise 1 vatandaşımızın kaybolması bizleri ve aziz milletimizi derinden yaralamıştır. Üzüntümüz büyüktür. Dere yataklarına inşa edilmiş binalar bazı yerlerde 4 metre yüksekliğe ulaşan sel karşısında ayakta kalamamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi, yöre insanımıza destek sağlamak, gerekli incelemeleri yapmak maksadıyla afet bölgesine bir heyet göndermiştir. Gerek orman yangınlarında, gerekse de sel ve heyelanlar sonucunda vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı, tedavi gören vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. İnanıyorum ki, felaketlerin yaraları el birliğiyle sarılacaktır. Devletimiz meselelere hakimdir ve muktedirdir. Milletimiz sağduyulu ve soğukkanlıdır. Telaşa ve tedirginliğe lüzum yoktur. Allah’ın izniyle bugünler geçecektir. Felaketlerin hasarı, faziletle, ferasetle, fedakarlıkla, fevkalade bir dayanışma ruhuyla ortadan kaldırılacaktır. Türkiye’miz doğal afetlerin neden olduğu tahribatları onarmak, kaldı ki yangınla, salgınla, sellerle mücadele etmek için tüm imkanlarıyla seferber olmuşken, önce Konya Meram’da, ardından Ankara Altındağ’da yaşanan elim olaylar haklı olarak kaygı ve kuşku yaratmıştır. Provokasyona müsait iklimi lehlerine çevirmek, bu suretle fitne ateşini körüklemek için harekete geçen karanlık mihraklar bir yanda Türk-Kürt ihtilafını kaşımanın, diğer yanda da yerli-sığınmacı gerilimini şiddet alanına taşımanın hevesine kapılmışlardır. ALTINDAĞ'DA YAŞANAN GERGİNLİK Altındağ’da bıçaklanarak katledilen Emirhan Yalçın evladımıza Allah’tan rahmet dilerken, katillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını diliyorum. Toplumsal huzuru bozmak için farklı mecralardan tahrik ve ajitasyona kalkışanların bağlantıları da mutlaka araştırılmalıdır. Ülkemiz çok ciddi risk altındadır. İstismar ve ihanet kol koladır. Bunlar oluyorken, İP Başkanı’nın ziyaret ettiği yerlerde, tıpkı bir tiyatro sahnesini andıran danışıklı dövüş tartışmaları ve karşılıklı söz düelloları da başka bir damardan Türkiye’ye kurulmuş tuzaktır. Senaryosunu Türkiye karşıtlarının yazdığı, yönetmenliğini CHP’nin yaptığı, figüranların da İP ve CHP’den seçildiği bu melanet oyunun farklı il ve ilçelerimizde sistematik olarak sahnelenmesi gözümüzden kaçmamıştır. Proje partileri zalimlerin maşası haline gelmişlerdir. Ülkemizi kuşatan husumet ve huzursuzluk sarmalına katkı veren, ön açan, öncü olan siyasi partiler, sözde sanatçılar, buçuk aydınlar ziyandadır, zillettedir. Yalan, riya, iftira, inkar ve hatta ihanet bunların meziyeti, meskeni, beslendikleri zehirli membadır. Gerçekleri alenen çarpıtanlar, milletimizin gözünün içine baka baka yalan söyleyenler günahkar olmakla birlikte planlı bir siyaset propagandasının da ara ve bağımlı aktörleridir. CHP yönetimi yalancıdır, İP yönetimi yalancıdır, diğerleri yalanla yoldaştır. Türk milleti, yalan haberlerden, yalan siyasetten, yalan beyanatlardan, aklıyla alay eden sefil zihniyetlerden bıkmış usanmıştır. Yalancılar korosu artık milli güvenlik tehdidi, milli huzur bozguncusu düzeyindedir. Böyle gelse de böyle gitmemelidir, gitmeyecektir. Yalan ve iftirayla mücadele, yalancılarla ve müfterilerle mücahede milli ve ahlaki ilkeleri olan herkesin başlıca sorumluluğudur. Müslüman Türk’ün yalana tahammül etmesi imkansızdır. Yalanı rehber yapanlar yurdumuzu rezil etmek için kuyruğa giren soytarılardır. Yalancıların ipliği pazara çıkarılmalıdır. Maskeleri indirilmelidir. Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi olarak elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu herkes bilmelidir. Yalan uçurumdur, bu nedenle zillet partilerinin istikameti kaybolmuş, alayı uçurumu boylamıştır. Yalanla mücadele etmek, bu konuda temiz toplum-temiz siyaset-temiz yönetim hedefine destek vermek gayesiyle değerli fikir ve hukuk insanlarımızdan teşekkül etmiş “Yalan Haber, Yalan Siyasetle Mücadele Kurulu” adıyla bir heyet kurulmuştur. Mezkur heyetin yapacağı çalışmaların sonucunda; siyaset, sivil toplum ve medya alanlarında yalanı meslek edinmiş çürümüşleri teşhir etmek, insanlarımızın aldatılmasının önüne bütünüyle geçmek için kanuni bir düzenleme ihtiyacı şayet hasıl olursa bunun da gereği yapılacaktır. Yalan, insan haysiyetini çiğnemektir. Doğruluk, dürüstlük insan onurunu yükseltmektir. Milliyetçi Hareket Partisi doğrunun yanında, doğru duruşun içinde, dosdoğru bir mücadelenin safındadır. Yalancıların sonu görünmüştür. Bundan sonra onlar kaçacak, biz de kovalayacağız."

2 yıl önce

Kanada, yaklaşık 20 bin Afgan sığınmacıyı kabul edecek

NATO ülkelerinin Afganistan'dan askerlerini çekmesini takiben Taliban, ülkenin önemli bir kısmını ele geçirdi ve ilerleyişini sürdürüyor. Kanada Göçmenlik Bakanı Marco Mendicino, bugün düzenlediği basın toplantısında, "Afganistan'daki durum yürek parçalayıcı ve Kanada boş durmayacak" ifadelerini kullandı. Ülkesinin yaklaşık 20 bin Afgan sığınmacıyı kabul edeceği bilgisini paylaşan Mendicino, bunların arasında halen ülkede bulunan ya da komşu ülkelere kaçan kadın hareketi liderleri, kamu çalışanları, kanaat önderleri, azınlıklar ve gazetecilerin yer alacağını belirtti. Öte yandan Mendicino, ayrıca halihazırda bir dizi sığınmacının dün uçaklarla Toronto'ya iniş yaptığını söyledi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yanan ormanlarımız, Anayasamızın 169. maddesine uygun şekilde tekrar canlandırılacak, tarım ve turizm dahil kesinlikle başka amaç için kullanılmayacaktır."

Toplantıda Fahrettin Koca, artan yeni vaka, can kaybı ve aşılama süreci hakkında sunum yaparken toplantıya ilk kez katılan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise yüz yüze eğitimde alınacak tedbirler hakkında bilgi verdi. Öte yandan Afganistan'daki sıcak gelişmeler takip edilirken Türkiye'nin Taliban'a karşı nasıl adımlar atacağı da toplantının önemli konularından biriydi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle; Bir ayı aşkın bir sürenin ardından bugün yaptığımız Kabine toplantısında sağlıktan tabii afetlere, ekonomiden eğitime ve dış gelişmelere kadar ülkemizin gündemindeki birçok meseleyi görüştük. Bir süredir maruz kaldığımız kuraklık, yangın ve sel felaketleri nedeniyle üzüntülü günler geçiriyoruz. ORMAN YANGINLARI Neredeyse 4 haftadır gündemimizde olan büyük çaplı orman yangınları da küresel bir sorun haline dönüşmüştür. 2021'de 54 farklı ilimizde çıkan yangınlar yaklaşık 150 bin hektarlık alanı etkilemiştir. Tarihimizin en büyük yangınlarında zarar gören alanların 82 bin hektarı Antalya'da, 62 bin hektarı Muğla'dadır. Rusya'da 3 milyon, Amerika'da 3 milyonu aşkın, Kanada'da 3 milyona yakın, Meksika'da 600 bin hektarlık alan yanmıştır. Ülkemizdeki yangınların en azından bir kısmında terör örgütlerinde sabotaj şüphesi olmakla birlikte genel bir afet haliyle karşı karşıya kaldığımız açıktır. Manavgat'ta başlayan ve giderek yayılan yangınlara karşı devletimiz ilk andan itibaren tüm imkanlarıyla mücadelesini vermiştir. Böylesine bir felaketid ahi istismar edenlere rağmen bu büyük afetin üstesinden gelmeyi başardık. Yangınlara 18 uçak, 68 helikopter, 9 İHA, binin üzerinde arazöz, 680 iş makinesi, 6 binden fazla personel ve binlerce gönüllüyle müdahale edilmiştir. Köyceğiz'le birlikte büyük yangınların tamamı kontrol altına alınmıştır, soğutma çalışmaları sürdürmektedir. Sadece 28 Temmuz'dan sonra başlayan yangınlarda ormanların yanı sıra 72 bin dekar ekili ve dikili alan, 2 bin 580 ton depolu ürün zarar görmüştür. Bunun yanında yangınlarda 395 büyükbaş hayvan, 4 bin 505 küçükbaş hayvan, 29 bin 600 kanatlı hayvan itlaf olmuştur. Yangınlarda maddi zarar gören vatandaşlarımızın kayıplarının telafisi için gereken her türlü çalışma yürütülmektedir. Yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak sadece Antalya ve Muğla'da 2 bin 486 bağımsız bölüm belirlenmiştir. Evleri tamamen kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımıza en geç 1 yıl içinde yeni konutları teslim edilecektir. Tüm hayvan kayıpları hibe olarak karşılanacaktır. İhtiyaç duyulan fide, tohum, fidan gibi ürünler bedelsiz olarak verilecektir. Yanan ormanlarımız Anayasa'mızın 169. maddesine uygun şekilde tekrar canlandırılacak, tarım ve turizm dahil kesinlikle başka bir amaç için kullanılmayacaktır. İlk etapta 84 milyon vatandaşımızın her biri için 3 adet hesabıyla 252 milyon fidan yıl bitmeden toprakla buluşturulacaktır. Bugüne kadar 5.5 milyar fidanı, ağacı toprakla buluşturmuş, ülkesinin orman alanını 2 milyon hektar artırmış bir hükümetiz. Yangınların ilk başladığı andan itibaren bakanlarımız sürekli bölgede bulunmuşlardır. Diğer bakanlarımız da zaman zaman bölgeye giderek kendi alanlarıyla ilgili çalışmalara katılmışlardır. Kızılay, AFAD gibi kuruluşlarımız buralarda sürekli görev icra etmişlerdir. Silahlı kuvvetlerimiz, kara kuvvetlerimiz, jandarma bütün imkanlarıyla seferber olmuştur. Afet bölgesi ilan ettiğimiz yerlerdeki vatandaşlarımıza pek çok destek ve erteleme imkanı sağladık. Orman yangınlarıyla mücadele konusundaki planlar ve uygulamaları gözden geçirerek böylesine büyük afetlere karşı daha hazırlık olunmasını sağlayacağız. Bu çerçevede, sorumlu kurumların kapasitelerinin genişletilmesi konusunda kapsamlı bir çalışma yapılacak. Afetlerde daha güçlü, etkin ve kapsayıcı bir koordinasyon için de gereken adımlar atılacak. SEL FELAKETLERİ Rize ve Artvin'de, Bartın, Sinop ve Kastamonu'da kısa sürede yağan büyük yağışların yol açtığı sel afetleri yaşanmıştır. Böylesine büyük bir yağışa hiçbir altyapının dayanması mümkün değildir. Ülkemizin hemen her şehrinde olduğu gibi buralarda da imar ve yapıdan kaynaklanan sorunlar vardır. Ama karşımızda tarihte ender rastlanan bir afet olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Halihazırda bölgede 10 bin 245 arama, tarama ve kurtarma personeli, 1208 araç, 1 sahil güvenlik korveti, 4 sahil güvenlik botu, 48 bot, 22 helikopter, 2 İHA, 83 ambulans, 54 UMKE aracı, 18 itfaiye aracı, mobil enerji ve haberleşme araçları görev yapmaktadır. Evleri, işyerleri, araçları su ve moloz yığınları altında kalan vatandaşlarımız için gereken tedbirler alınmıştır. 3 ilde toplam 970 konut ve 100 köy evinin yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu belirlendi. Hasar gören 4 ayrı sanayi sitesi de tekrar inşa edilecek. Yeniden yapılacak evlerin projeleri hazır, inşasına yakında başlıyoruz. Afet bölgesi ilan ettiğimiz ve mücbir sebep uygulamasını devreye aldığımız yerlerde vergi ertelemelerinden kredi desteğine kadar pek çok imkanı vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Acil ihtiyaçlar için 3 ilimize 73 milyon TL ödenek gönderdik. Kabinemizdeki bakanlarımız ve diğer çalışma arkadaşlarımızla 7 milyon 430 bin bir katkıyla bu kampanyaya bizler de Kabine üyeleri olarak iştirak etme kararı aldık. Şu ana kadar sele kapılan 78 vatandaşımızın cenazesine ulaşılmıştır. VATANDAŞLARA TEDBİR ÇAĞRISI Yağışların Karadeniz'in farklı bölgelerinde devam edeceği görülüyor. Vatandaşlarımızı sele karşı tedbirli olmaya davet ediyorum. Esasen ülkemizin deprem, sel, heyelan, yangın, kuraklık dahil her türlü tabii afete karşı müdahale konusunda iyi bir birikimi vardır. Yaşadığımız hadiseler bu konudaki kapasitemizi daha da geliştirmemiz gerektiğine işaret ediyor. Deprem hazırlıkları konusunda kapsamlı bir çalışma zaten yürütüyoruz. İlaveten orman yangınları, sel baskınları ve heyelan afetleriyle kuraklığa karşı planlarımızı gözden geçirip yenileyeceğiz. Afetler konusundaki ihtisas kurumumuz AFAD'ı daha da güçlendireceğiz. Ayrıca TSK, jandarma, emniyet gibi altyapısı güçlü birimlerimizin mevcut imkanlarını daha etkin değerlendirecek bir sistem kuracağız. Milletimizi nasıl istiklalimize ve istikbalimize göz diken alçakların tasarrufuna bırakmadıysak tabii afetler konusunda da yalnız bırakmayacağız. Türkiye'yi 1999 depreminin ardından şahit olduğumuz çaresizlik görüntülerine mahkum etmemek için her türlü tedbiri alıyoruz. SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ Siyasetçisinden gazetecisine ve sosyal medya 'trol'üne kadar ülkesine husumet dolu nice figürün yalan, çarpıtma, tahrikle milletimizin acısını nasıl istismara yeltendiğini unutmayacağız. Meclisin açılmasıyla Avrupa'dakine benzer bir sosyal medya düzenlemesini gündeme getirerek bu alandaki kirliliğin önüne geçmekte kararlıyız. KORONAVİRÜSLE MÜCADELE Türkiye salgının ilk gününden itibaren halkına sunduğu sağlık hizmetleri ve destek programlarıyla farkını ortaya koymuştur. Pek çok ülkenin aksine maskeden teste kadar hiçbir konuda eksiklik çekmedik. Üretimin kesintisiz sürmesini temin ederek istihdamda dramatik bir düşüşle karşılaşmadık, tam tersine son dönemde ciddi bir sıçrama yaşadık. Salgına karşı en güçlü mücadele aracı olan aşılamada dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Aşı tedariki konusunda oldukça iyi bir noktadayız. Birden fazla kanaldan temin ettiğimiz aşıları hızla vatandaşlarımızın istifadesine sunuyoruz. Yerli aşı geliştirme çalışmalarında da inşallah yıl sonuna kadar yaygın kullanım ve üretim safhasına geçmeyi ümit ediyoruz. İlk dozda 46, ikinci dozda da 35 milyon kişiye doğru gidiyoruz. Bu sayıyla birinci doz aşıda nüfusumuzun yüzde 73'üne yaklaşırken ikinci doz aşıda ise yüzde 55'ine ulaştık.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 29 30