05 Mayıs Pazar 2024
3 yıl önce

Rıdvan Dilmen, sosyal medyadan yaptığı açıklamayla futbol yorumculuğunu bıraktı

Twitter hesabından yaptığı paylaşımla kararını duyuran Dilmen, "Yakın bir zamanda; bana ve aileme yapılan iftira dolu bu kampanyanın aktörlerini, asıl amaçlarının şahsın üzerinden halkı kin ve nefretle kutuplaştırmak olduğunu, tetikçilerini ve azmettiricilerini bilgi ve belgelerle tek tek ifşa edeceğimden kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

3 yıl önce

PKK/YPG’nin medya sorumlusu Rozan kod adlı terörist öldürüldü

terörist YPJ'nin medya sorumlu muhabiri Rozan kod adlı Dicle Zana, Suriye’de kırsal alanda bir araç içinde vurularak etkisiz hale getirildi. Zana’nın bildiri hazırlığı yapmak için yer değişikliği yaptığı sırada aracının içinde vurulduğu ifade edildi.

2 yıl önce

Uluslararası medyadan İsrail zulmüne aklama

Londra merkezli haber ajansı Reuters, İsrailli işgalcinin Aslanlı Kapı'da aracıyla bir grup Filistinli vatandaşı ezmesini "Filistinliler arabasını taşladı" sözleriyle okuyucularına sundu. New York Times gazetesi, herhangi bir neden belirtmeden "Gazzeli militanlar Kudüs’e roket fırlatıyor" başlığını attı. The Associated Press haber ajansı ise Gazze'de 9'u çocuk 20 kişinin şehit olduğu İsrail'in hava saldırılarını "nedeni bilinmeyen bir patlama" olarak duyurdu. New York Post gazetesi de çirkin bir manipülasyona imza attı. İşgalci İsrail'in 9'u çocuk 20 Filistinliyi katletmesi haberini, "Hamas kuvvetlerinin hava saldırıları sonucu 9'u çocuk olmak üzere 20 İsrailli öldü" şeklinde paylaştı. Haber, gösterilen tepkilerin ardından kaldırıldı. Alman medya kuruluşu Deutsche Welle, İsrail'in hedef göstermeksizin gerçekleştirdiği saldırılarda ölen Filistinli çocukları, 'çatışmada hayatlarını kaybettiler' olarak servis ederek katilleri aklamaya çalıştı. Alman devlet medyası Tagesschau, Müslümanların kutsalına saldıran, hedef gözetmeden Filistinli sivillerin üzerine bomba yağdıran İsrail'in vahşetini görmezden gelerek "İsrail 10 saattir ateş altında başlığı" attı.

2 yıl önce

Filistin’e sosyal medya kuşatması: Facebook, Instagram ve Twitter’dan sansür

İşgal altındaki Kudüs’ün Şeyh Cerrah mahallesinde yaşayan Filistinlilerin zorla evlerinden çıkarılma planına yönelik olayları belgeleyen yüzlerce gönderi ve hesabın, sosyal medya platformları tarafından silindiği veya kısıtlandığı açıklandı. Sergilenen İsrail yanlısı tutuma ilişkin kanıt topladıklarını belirten araştırmacılar, ABD merkezli sosyal medya platformları Facebook, Instagram ve Twitter’ı, Şeyh Cerrah mahallesi hakkında bilgi paylaşan gönderileri kaldırarak veya paylaşım yapan hesapları askıya alarak, İsrail zulmünün sosyal medyada görülmesine mani olmakla suçladı. İsrail güçlerinin cuma günü Mescid-i Aksa’ya saldırı düzenlediği sırada, ‘El Aksa’ hashtagleri Instagram tarafından gizlendi. İşgalci gücün, şok bombaları ve plastik mermilerle çoğu Filistinli 220 kişiyi yaralamasıyla sonuçlanan baskın anlarında platform, Kudüs ile ilgili paylaşılan içerikleri engelledi. Instagram ve Facebook adına bir sözcü “Hashtaglerin yanlışlıkla kısıtlandığının farkına vardık.”açıklamasını yaparak, İsrail güçlerinin uyguladığı orantısız şiddetin kanıtlarını kararttıklarını itiraf etti. Sözcü, yaşanılan teknik sorunla ilgili özür diledi. İÇERİKLER KALDIRILDI, HESAPLAR ASKIDA Sosyal medya platformlarının olayların üzerinden belirli bir zaman geçtikten sonra içerikleri yeniden göstermeye başladığı görüldü. Arap Sosyal Medya İnceleme Merkezi, 200 kaldırılmış içerik belirlediklerini ve yapılan itirazlar sonucu içeriklerin yeniden erişime açıldığını duyurdu. Filistin merkezli dijital haklar grubu Sada Social ise, Şeyh Cerrah hakkında bilgi paylaşan ve askıya alınan en az 50 Twitter hesabı tespit etti. Olayın duyulmasının ardından Twitter yetkililerinin, otomatik bir spam filtresi tarafından yanlışlıkla bazı hesaplarda yaptırım uygulandığını savunması dikkatlerden kaçmadı. Facebook da, “şehit” kelimesinin geçtiği gönderilerin tehlikeli bireyler ve kuruluşlar politikasına aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırılabileceğini belirtmişti. İslam dünyası için büyük anlam ifade eden ‘şehit’ kelimesini, “terörü yücelten” bir kelime olarak yorumlayan platformun İslam karşıtı tutumu da gözler önüne serildi. Kurum yöneticilerinin, içinde ‘siyonizm’ geçen gönderileri de kaldırmayı düşündüğü gelen bilgiler arasında. İsrail’den özel birim İsrail, Filistin içeriklerini sistematik olarak izleyen Adalet Bakanlığı bünyesinde bir siber birim kurdu. İsrail eyalet savcılığının raporlarına göre İsrail siber birimi tarafından yapılan içerik kaldırma taleplerinin sayısı 2016’da 2 bin 241 iken 2017’de 12 bin 351’e, 2018’de 14 bin 283’e çıkarak üç yılda yüzde 600 oranında arttı. 2017 yılında İsrail polisi, bu birimin raporu doğrultusunda Filistinli bir işçiyi tutukladı. Emniyet güçleri gerekçe olarak ise Filistinli işçinin İbranice ‘saldırmak’ anlamına gelen bir kelime bulunan içerik paylaştığını iddia etti. Aynı kelimenin Arapça’da ‘günaydın’ anlamına geldiği anlaşılınca, işçi serbest bırakıldı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı arşivinde yer alan 'Atatürk' belgesi İsrail’in Mescid-i Aksa ve Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından sosyal medyada paylaşılmaya başlandı

İçişleri Bakanlığı arşivlerinde yer alan belgede, 1937 temmuzunda Bombay Chronicle adlı gazetede Mustafa Kemal Atatürk’e atfen "Filistin'e el sürülemez, Kemal Paşa Avrupa'yı ihtar ediyor" başlıklı makale yer alıyor. Yazıda Atatürk'ün, "Türkler mukaddes topraklarda, yabancı hakimiyetine tahammül etmeyecek" dediği vurgulanıyor. ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ "Arapların arasında mevcut karışıklığı ve hoşnutsuzluğu, kimse bizim kadar bilemez. Biz, vâkıa birkaç sene Araplar'dan uzak kaldık. Şimdi kendimize kâfi derecede güvenip kudretimizi bildiğimiz için, İslâmiyet'in mukaddes yerlerinin, Musevilerin ve Hristiyanların nüfuzu altına girmesine mâni olacağız. Buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmiyeceğiz. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslâmiyete lâkayt olmakla ittiham edildik; fakat bu ittihamlara rağmen, Peygamber'in son arzusu, mukaddes toprakların İslâmiyet hâkimiyetinde kalmasını temin için kanımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin Selâhaddin'in idaresi altında mücâdele ettikleri toprakların yabancı hâkimiyeti altında bulunmasına müsaade etmiyeceğimizi beyân edecek kadar Allah'ın inâyetiyle kuvvetliyiz." Bombay Chronicle'de yer alan yazı dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın imzası ile arşive alınmıştı.

2 yıl önce

FETÖ sosyal medya yapılanmasıyla ilgili yeni bilgiler deşifre oldu

superhaber.tv’nin haberine göre; Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sosyal medya yapılanmasıyla ilgili yeni bilgiler deşifre oldu. Örgütün yüksek yargı sosyal medya sorumlusu firari Hikmet Polat'ın, sosyal medya üzerinden algı operasyonlarını yürüttüğü ortaya çıktı. TEHDİT VE ŞANTAJ Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ'nün mahrem yapılanmalarına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hakkında 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme' suçundan 22.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Polat'ın, FETÖ'nün kontrolünde olan sosyal medya hesaplarını kimlerin kullanacağını ve bu kişilerin hangi ideolojide hareket edeceklerini belirlediği tespit edildi. Polat hakkında hazırlanan iddianamede, örgüt üyelerinin kontrolündeki sosyal medya hesaplarında, çok sayıda yıpratma, algı oluşturma, soruşturmalarda görev alan yargı mensuplarını korkutma amaçlı yayınların yoğun bir şekilde yapıldığı, kamu görevlilerinin ve yargı mensuplarının açıkça tehdit ve şantaja maruz bırakıldığı kaydedildi. ALGI OPERASYONU İddianamede örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in, örgüt üyelerinin her birinin algı operasyonları için en az 10 adet Twitter hesabı açmasını ve günlük atılan tweet sayısını da en az 2 katına çıkarma talimatı verildiği de belirtildi. İfadesi alınan gizli tanıkı ise, Polat'ın 'Kemal' kod adını kullandığını ve yüksek yargı ile ilgili 5A temsilcilerinin getirdiği bütün bilgi ve belgelerin kendisinde toplandığını anlattı. Gizli tanık, algı operasyonunda faaliyet yapacak örgüt mensuplarına sosyal medyayı nasıl kullanacağı ve sosyal medyada nasıl takipçi arttıracağı konularında eğitim verdiğini kaydederek, "Belirlenen kişilerin günlük ne kadar süre sosyal medyada özellikle sosyal medyanın prime time olarak adlandırılan zaman dilimlerinde örgüt adına paylaşımlar yaptığını takip eder ve raporlardı. Örgüt içerisinde bu görevi yürüten kişilerin hangi profil ve ideoloji adı altında faaliyet gösterdiğini diğer örgüt mensupları ve bu görevi yürüten kişiler birbirlerinin profillerini bilmeleri yasaktı" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sadece sosyal medya mecralarıyla vatandaşın kalbine girilemez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Partili belediye başkanlarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldi. AK Partili belediye başkanlarının her zaman ulaşılabilir olması gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Sorunları yerinde görmenizi özellikle rica ediyorum" dedi. "İhaleleri canlı yayınlayın şeffaf olun" "İhaleleri şeffaf şekilde gerçekleştirin hatta canlı yayınlayın. İmar düzenlemelerini adil ve açık bir çalışma yapın" sözleriyle çağrıda bulunan Erdoğan, şöyle konuştu: "Sadece sosyal medya ile kalplere girilemez" Sadece sosyal medya mecralarıyla vatandaşın kalbine girilemeyeceği son dönemde ortaya çıkmıştır. Sosyal medya belediyeciliği, hizmet belediyeciliğinin yerini alamaz. "2023 seçimlerinin sonuçlarını etkileyecek" Sizlerin milletimizin gönlüne girmedeki başarısı, 2023'teki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin sonuçlarını etkileyecek.

2 yıl önce

Batı medyasından algı operasyonu! Kanal istanbul karşıtı lobiye İngiliz The Guardian'dan destek…

Türkiye, dev yatırımları arasına yeni bir eseri daha eklemeye hazırlanıyor. İstanbul üzerindeki gemi trafiği ile akaryakıt ve tehlikeli maddeleri taşıyan gemi geçişlerine ilişkin yükün azaltılması amacıyla bugün Kanal İstanbul için ilk köprünün temeli atılacak. "MUHALİF SESLER YÜKSELİYOR" Başta CHP olmak üzere diğer muhalefet partilerinin her defasında engel olmaya çalıştığı projeye ilişkin Guardian'da yer alan haberde, "Muhalif sesler yükseliyor" denildi. Kanal İstanbul'un inşası sürecinde "Marmara su havzasının tamamen yok olacağı, İstanbul'un depremlere, kuraklık ve sel gibi aşırı hava olaylarına karşı daha savunmasız hale geleceği" iddia edildi. ALGI OPERASYONU Projenin çevresel etkisinin değerlendirmelerde göz ardı edildiği öne sürüldü. İki farklı denizi birbirine bağlayan böylesine büyük bir projenin "asla güvenli kabul edilemez olduğu" savunuldu. HÜKÜMETTEN İDDİALARA YALANLAMA Ancak hükümet, İstanbul'u dünya ticaretinin odak şehri haline getirecek projeye ilişkin iddiaların asılsız olduğunu belirtiyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, "200'ün üzerinde bilim adamı çalıştı. Bütün simülasyonlar, testler, kontroller yapıldı. Bu uzmanların verdiği karar sonucunda dezenformasyonların hiçbirinin doğru olmadığını herkes biliyor." şeklinde konuşmuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 30 31