08 Mayıs Çarşamba 2024
3 yıl önce

CHP'li Giresun Bulancak İlçe Başkanı Necmi Sıbıç'ın evli kadınlara taciz mesajları attığı ortaya çıktı

Ortaya atılan iddialar karşısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin nasıl bir tavır takınacağı merak ediliyor. Daha önce de birçok taciz ve tecavüz iddialarına karşı sessizliğini koruyan CHP yönetimi ve Kılıçdaroğlu bu iddialar karşısında yine sessiz kalmayı tercih etti

3 yıl önce

Muharrem’den CHP’ye ince gönderme: Birileri mesajlarla ikna etmeye çalıştığı vekillere 'operasyon' diyor

"Birileri mesajlarla ikna etmeye çalıştığı milletvekillerine "istifalar Saray operasyonu" diyor. Kendi acizlik ve ilkesizliklerini Saraya bağlayan muhalefetle kendi beceriksizliğini "dış güçler"e bağlayan iktidar aynı yolun yolcusudur."

3 yıl önce

Clubhouse'da provokatif Boğaziçi mesajları

Clubhouse aracılığıyla öğrencileri de provokasyona davet etmek isteyen kişilerin ise tehlikeli çağrılarda bulunduğu görüldü. Anayasa'da yürüyüş ve protesto özgürlüğünün olduğunu ve herkesin yürüyebileceğini söyleyen bir kişi, "Sizi tutuklayamazlar. Biraz zor zaman geçirirsiniz ama serbest kalırsınız" ifadesini kullandı. Pandemi önlemleri gereğince alınan kararla toplanmalara izin verilmeyeceğinin açıkça belirtilmesine rağmen öğrencilere yapılan bu çağrıyla olaylar körüklenmeye çalışıldı. YASA NE DİYOR? 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı'nın yer aldığı Anayasa'nın 34. maddesinde 'genel sağlığın korunması amacıyla' toplantı ve gösteri hakkının sınırlanabileceği açıkça belirtiliyor. İşte o madde: "Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir."

3 yıl önce

Yunanistan’dan BAE'ye mesaj: Hadi Türkiye'yi bitirelim

BAE'nin başkenti Abu Dabi'deki Uluslararası Savunma Fuarı IDEX 2021 ile Deniz Savunma ve Deniz Güvenliği Sergisi NAVDEX 2021'e Yunanistan, hem bakan hem de Genelkurmay Başkanı'yla katıldı. Yunan Savunma Bakanı Nikos Panagiotopoulos, Libya'dan Suriye'ye neredeyse her yerde Türkiye'nin karşısına çıkan BAE'nin Abu Dabi Veliaht Prensi ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed el Nahyan'la bir araya geldi. Yunanistan Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros ise yanında kuvvet komutanlarıyla fuarda arz-ı endam etti, BAE ve Bahreyn'li mevkidaşlarıyla buluştuğu fotoğraflar resmi internet sitesinden paylaşıldı. (Görsel) İngiliz Reuters haber ajansı, 2020 yazında Yunanistan'a destek için Girit'teki Suda Üssü'ne savaş uçağı gönderen, birçok ortak tatbikata katılan BAE'nin Pazar günü 1,36 milyar dolarlık savunma anlaşmalarına imza attığını duyurdu.  MANŞETTEN VERDİLER Yunan basını ise hem bakan Panagiotopoulos hem de Genelkurmay Başkanı Floros'un Abu Dabi'deki temasları manşetine taşıdı, iki ülkenin doğrudan Türkiye'ye mesaj verdiği yorumunu yaptı. "HADİ TÜRKİYE'Yİ BİTİRELİM" Provokatif manşetleriyle tanınan Pentapostagma yayın organı, "BAE'den Yunanistan'a işaret: Hadi Türkiye'yi bitirelim" başlığıyla sunduğu haberinde Atina ve Arap dünyasının Ankara'yı izole etmeye başladığını savundu, İsrail'le kurulan ilişkilere vurgu yaptı. Site bir başka haberinde, Jerusalem Post gazetesinde yayınlanan bir analize gönderme yapan yayın organı, İsrail'in Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için Kürt dosyasını açmaya hazırlandığını ileri sürdü.

3 yıl önce

FETÖ'cülere İstanbul’dan anlamlı mesaj: Love Erdoğan

Amerika'daki çirkin FETÖ oyununa karşı Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, Gaziosmanpaşa İlçesinde "Stop Erdoğan" ifadesine yanıt olarak "Love Erdoğan" görseli yansıttı. Gaziosmanpaşa’daki tüm led ekranlarda paylaşılan görsel sosyal medyada büyük beğeni alarak yeni bir akım başladı. Paylaşıma Türkiye genelindeki Belediyelerden de destek geldi.

3 yıl önce

AB Başkanları'ndan Türkiye mesajı: Türkiye'yle ilişkilerimize ivme katmak için geldik

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bugün AB ile gerçekleştirilen kritik zirvenin ardından Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen önemli açıklamalarda bulundu. Von der Leyen ve Michel, zirvede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü. Konseyi Başkanı Charles Michel ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Türkiye'ye gelerek Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret etti. UZUN ZAMANDIR BEKLENEN ZİYARET AB başkanları, uzun zamandır beklenen ziyareti, Türkiye'yle ilişkilerdeki "pozitif ivmeyi" ilerletme hedefi koyan 25-26 Mart'ta AB Liderler Zirvesi'nin hemen öncesinde gerçekleştirdi. Michel ve von der Leyen'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Türk yetkililerle yapacağı görüşmelerde ana başlıkların, göç konusunda iş birliği ve 18 Mart Mutabakatı'nın güncellenmesi, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, halklar arası temaslar kapsamında vize serbestisi, üst düzey diyalog süreçlerinin yeniden başlatılması ve stratejik iş birliği ile Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konuları oldu. "TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİMİZE İVME KATMAK İÇİN GELDİK" Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Türkiye ile AB arasındaki ticaretin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Ticareti daha da artırabilmek için hiç şüphesiz ki Gümrük Birliğinin uygulanmasına ilişkin mevcut zorlukları ele alarak güncelleme için çalışacağız." ifadelerini kullandı. Von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel, AB Türkiye Delegasyonu'nda ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptıkları görüşmeye değinen von der Leyen, "Türkiye aslında yapıcı bir şekilde tekrar ilişki kurmak istediğini gösterdi, biz de Türkiye'yle ilişkilerimize ivme katmak için geldik. İki tarafa da fayda sağlayacak iş birliği alanlarını görüştük." diye konuştu. Erdoğan'la görüşmede dört alanın masaya yatırıldığını belirten von der Leyen, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini gerektiğini belirterek, "Türkiye, Gümrük Birliği içinde hayati öneme sahip değerli bir ortak. Ticareti daha da artırabilmek için hiç şüphesiz ki Gümrük Birliğinin uygulanmasına ilişkin mevcut zorlukları ele alarak güncelleme için çalışacağız." ifadelerini kullandı. Türkiye ile yapılan Gümrük Birliği Anlaşmasının benzersiz bir çalışma olduğunu vurgulayan von der Leyen, "Sadece Gümrük Birliğini güncellemek değil kamu özel sektör iş birliğini de daha da güçlendirmenin yollarını arayacağız. Bunu yaparken de odak noktamız yeşil ve dijital dönüşüm olacak." dedi. KONSEY BAŞKANI MİCHEL: AB'NİN ÇIKARI TÜRKİYE İLE POZİTİF İLİŞKİLERDEDİR AB Konseyi Başkanı Michel, kritik görüşme sonrası yaptığı açıklamada, "AB, (Türkiye ile) ekonomik iş birliği, göç ve halklar arasında bağlantıyı artırmak için somut gündem sunmaya hazır. AB'nin stratejik çıkarı, Doğu Akdeniz'de güvenlik ve istikrar ile Türkiye'yle karşılıklı yarar ve pozitif ilişkilerdedir" dedi.

3 yıl önce

Erdoğan'dan yatay mimari mesajı: Türkiye'nin çehresini orta ve uzun vadede tamamen değiştireceğimize inanıyorum

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Bu müzenin mimarisi ve içindeki eserlerle İstanbul'a ayrı bir değer kattığına inanıyorum. 3 yılda çok ciddi yol alındı. Dönem mimarisinin en nadide eserlerinden biri olan bu müzeyi ülkemize kazandırmaktan memnuniyet duyuyoruz. Ülkemizde bir dönem ecdat mirasına çok hoyrat davranılmış, nice güzel eserler yerle yeksan edilmiştir. Dolmabahçe'deki harap haldeki binaları restore ederek önce Başbakanlık, şimdi de Cumhurbaşkanlığı için kullanıyoruz. Yıldız Sarayı Mabeyin Köşkü'nü restore ederek ülkemizin sembol eserlerinden biri haline getirdik. Tarabya'daki harap halde olan Huber Köşkü ile Vahdettin Köşkü'nü de yeniden ayağa kaldırdık. amacımız tüm bu mekanların sağlıklı ve hızlı şekilde restore edilmeleridir. Yeni yapılan binaların Osmanlı ve Selçuklu mimarisini yarınlara taşımak ve modern mimari yorumlarla inşasını temin etmektir.  Ülkemize uzunca bir süredir hakim olan çirkin, ruhsuz, kimliksiz yapı inşası dönemini sona erdirerek, gelenekle geleceği harmanlayan yeni bir devri başlatmayı hedefliyoruz. Kendi mimarinize sahip çıkmazsanız, kendinizi gecekonduların, çirkin betonarme binaların arasında bulursunuz. Yatay mimariyi yaygınlaştırmak suretiyle Türkiye'nin çehresini orta ve uzun vadede tamamen değiştireceğimize inanıyoruz. Artık pek çok şehrimizde sadece kamunun değil kişilerin ve özel sektörün de projelerini aynı anlayışla sürdürdüğünü görüyoruz.  Her fırsatta altını çizerek tekrar ettiğimiz bir hususa yeniden dikkatinizi çekmek istiyorum. Yaşadığımız coğrafyada yaklaşık bin yıllık bir geçmişimiz var. Sahip olduğumuz bu büyük tarih ve medeniyet mirasına hakkıyla sahip çıkamadığımız acı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Kültür, sanat gibi hususlar bir anda üretilemediği gibi bir anda da ortadan kaybolmuyor. Kültür ve sanat eserlerinin her biri diğerini de ayakta tutan unsurlar olduğu için gerileme başlayınca hiçbir alan bunun dışında kalamıyor. Son asırlarda arka arkaya maruz kaldığımız çöküntüler bizi beka mücadelesine öylesine yoğunlaştırdı ki diğerlerine yeteri kadar zaman ayıramadık. Kültür-sanatta da sadece kopya çeken durumunda kalarak özgürlüğümüzden uzaklaştık. Bilhassa tek parti döneminde tamamen baskıcı bir zihniyetin esiri olduk. Son yıllarda takdire şayan kültür sanat eserleri ortaya konmuştur. Mesele bunların sınırlı alanlarda kalmış olmasıdır.  Kendi edebiyatınızı, müziğinizi üretemezseniz küresel dalgaların içinde kaybolur gidersiniz. Aile ile temeli güçlendirilmemiş, eğitimle kalıcı hale getirilmemiş, kültür sanatla tahkim edilmemiş bir kalkınmanın bizi götüreceği yer zevksizliktir, sevgisizliktir, nobranlıktır, bataklıktır.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa Birliği mesajı

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'nin güçlü bir küresel aktör olmasının önündeki en büyük engelin stratejik sabır ve vizyon eksikliği olduğunu belirterek, "Başta karar alma mekanizmalarının gözden geçirilmesi olmak üzere, Avrupa Birliği'nin yeni bir kurumsal yapıya, yeni bir vizyona, kuşatıcı yeni bir söyleme ihtiyacı vardır." ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla mesaj yayımladı. Avrupa'nın bütünleşmesinin temellerini atan Schuman Deklarasyonu'nun ilanının, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne adaylık statüsünün tescil edildiği 1999 yılından beri Türkiye'de de "Avrupa Günü" olarak kutlandığını hatırlatan Erdoğan, Avrupa Birliği'nin, geliştirdiği ortak politikalarla kıtada ve ötesinde barış, istikrar ve refahın tesis edilmesine önemli katkılarda bulunduğunu vurguladı. Birliğin, son dönemde, mülteci krizi, İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı, finansal ve mali kırılganlıklar, Birleşik Krallık'ın üyelikten ayrılması ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını gibi pek çok meydan okumayla karşı karşıya olduğuna işaret eden Erdoğan, "Birliği ve geleceğini tehdit eden bu sıkıntıların aşılması; dayanışmaya, iş birliğine, cesur ve kuşatıcı bakış açısının yeniden hakim olmasına bağlıdır. Birliğin güçlü bir küresel aktör olmasının önündeki en büyük engel stratejik sabır ve vizyon eksikliğidir. Başta karar alma mekanizmalarının gözden geçirilmesi olmak üzere, Avrupa Birliği'nin yeni bir kurumsal yapıya, yeni bir vizyona, kuşatıcı yeni bir söyleme ihtiyacı vardır." değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu maksatla bugün başlayan "Avrupa'nın Geleceği Konferansı"nın, doğru bir tespitle yola çıktığına, ancak aday ülkelerin davet edilmemesi nedeniyle kendisini dar kalıplara mahkum ettiğine dikkati çekerek, "Tarihi, coğrafi ve beşeri bakımdan Avrupa'nın bir parçası olan Türkiye, Birliğin karşılaştığı sorunların çözümü ve etkinliğinin artırılması hususunda üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Ülkemizin katkısı ve desteği olmadan Birliğin güçlü bir şekilde varlığını devam ettiremeyeceği aşikardır." görüşünü paylaştı. Avrupa Birliği'nin, tam üyelik yolunda Türkiye'ye verdiği sözleri yerine getirmediğini ve Türkiye'nin üyelik sürecinin sürekli yokuşa sürüldüğünü belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Bazı üye ülkelerin Türkiye'yle ikili meselelerini Birlik koridorlarına taşıması, Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerini esir almış, Birliğin küresel tehditlerle mücadele kapasitesini zayıflatmıştır. Temennimiz, Avrupa Birliği'nin, Türkiye'yle ilişkilerini karşılıklı saygı ve güven üzerine inşa edilen, sağduyulu ve stratejik bir bakış açısıyla yürütme yeteneğini sergilemesidir. Türkiye, maruz kaldığı çifte standarda ve engellemelere rağmen stratejik hedefi olan Avrupa Birliği üyeliği yolunda kararlı tutumunu ve çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye'nin üyeliği, bölgesel ve küresel düzeyde etkin, kendi vatandaşlarının yanı sıra bölgesine ve tüm dünyaya umut aşılayan bir Avrupa'nın yükselişinin önünü açacaktır. Bu düşüncelerle 'Avrupa Günü'nün, Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten kurtulmasına vesile olmasını diliyor, başta vatandaşlarım olmak üzere, tüm Avrupalıların 9 Mayıs 'Avrupa Günü'nü tebrik ediyorum."

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 38 39