17 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Ampute Milli Takımımız, Dünya Şampiyonu oldu

Ampute Futbol Milli Takımımız, 2022 Dünya Kupası final maçında son şampiyon Angola ile karşı karşıya geldi. Nağmalup şampiyon olduk Nef Stadyumu'nda oynanan maçta rakibini 4-1 yenen Ay-Yıldızlılar namağlup şekilde dünya şampiyonu oldu. Şampiyonluk 4 golle geldi Millilerimize kupayı getiren golleri Ömer Güleryüz (19'), Rahmi Özcan (31') pen. ve 44') ve Serkan Dereli (49') kaydetti. Angola'nın tek golünü ise Adao (24') attı. Rövanşı aldık Türkiye, 2018'de Meksika'nın ev sahipliğini yaptığı Dünya Kupası finallerinde yine Angola'yla şampiyonluk maçına çıkmış ancak penaltı atışları sonunda rakibine 5-4 yenilerek ikinci olmuştu.

1 yıl önce

Çipras: Silahlanma programında milli savunma sanayiine yer verilmemesi ulusal bir suçtur

Eski Yunanistan Başbakanı ve ana muhalefet partisi Radikal Sok İttifak'ın (SYRIZA) lideri Aleksis Çipras, Yunanistan'ın son iki yılda silahlanma programlarına ayırdığı 14 milyar avrodan Yunan silah sanayiinin hiçbir kazanım elde etmemiş olmasını "ulusa karşı işlenen bir suç" olarak nitelendirdi. Ulusal basında yer alan haberlere göre Çipras, Yunanistan Havacılık Sanayii (EAB) yöneticileri ve çalışanları ile bir araya geldi. Çipras, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Yunanistan Silahlı Kuvvetlerinin her zaman caydırıcı güce sahip olması gerektiğini savundu. SYRIZA'nın iktidara gelmesi halinde mevcut silahlanma programlarına ilişkin anlaşmaların Yunan silah sanayiini de dahil edecek şekilde yeniden müzakere edileceğini aktaran Çipras, silahlandırma programlarında kaynakların boşa harcanmaması gerektiği görüşünü dile getirdi. Çipras, "Ülkemiz son iki yılda silahlanma programlarına 14 milyar avro ayırmıştır ancak milli savunma sanayiine bir avro bile verilmemiştir. Bu ulusal bir suçtur." diye konuştu.

1 yıl önce

Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal: CHP gayri milli bir pozisyona geldi, savruluyor

CHP'nin eski Genel Başkanı ve mevcut Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın kızı Aslı Baykal, CHP üyeliğinden istifasının nedenine ilişkin ilk kez açıklamalarda bulundu.    31 Ekim'de sosyal medya hesabından "Siyasi parti üyeliğiniz sonlandırılmıştır" yazılı mesajı paylaşan Aslı Baykal, bir gazetecinin "Neden istifa ettiniz?" sorusuna "Gördüğüm lüzum üzerine yazmanız yeterli" cevabını verdi ve daha fazla konuşmak istemediğini söyledi. İstifasının üzerinden geçen iki haftanın ardından MASA'dan Mustafa Aksoy'a konuşan Baykal, 'politik manevraları ve karar alma süreçleri' üzerinden CHP'ye sert eleştiriler yöneltti. "CHP ulus aşırı İslamcı görünümlü oluşumlara alan açtı" Atatürkçülerin CHP'de temsil zeminini yitirdiğini ve laikliği savunan bir parti olmaktan çıktığını savunan Baykal, CHP'nin 'ulus aşırı İslamcı görünümlü oluşumlara' alan açtığını söyledi. CHP'yi 'tren' olarak nitelendiren Baykal, Altılı Masa'ya ilişkin de eleştirilerini dile getirdi. Baykal, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın "Türkiye’nin Said-i Nursi modeline ihtiyacı var" sözlerine dikkat çekerek, bu sözlerin ne iktidar partisi ne de Atatürkçüler tarafından 'hazmedilebilir' bir durum olmadığını ifade etti. "CHP merkez parti taklidinden öteye gidemiyor" CHP'yi 'milli değerleri hissetmemek' ve 'gayri milli odaklarla diyalog kurmak' ile eleştiren Baykal, CHP'nin gelecek için umut vermediğini kaydetti. Baykal, CHP'nin değişim kavrayışını ise 'tarihsel mirasın reddi, ideolojik boşluk ve cemaatlere yaranma' olarak tanımladı. CHP'nin her seçmene 'yaranmaya' çalıştığı için 'çelişkili' mesajlar verdiğini savunan Baykal, CHP'nin 'merkez parti taklidinden öteye gidemediğini' söyledi. Baykal, CHP'nin siyasi rengini kaybetmeye başladığını öne sürerek, "Bu siyaset formu CHP’yi kimliksiz bir yapıya büründürmüş ve sığ politikaların mahkûmu haline getirmiştir" dedi. "Helalleşme, CHP'nin ana unsurlarıyla vedalaşma" Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'helalleşme' girişimini ise 'eskinin reddi' ve 'CHP'nin ana unsurlarıyla vedalaşma' olarak yorumladı. Helalleşme girişimini CHP'nin parti politikalarından dolayı 'özür dileme' hareketi olarak ifade eden Baykal, "Geçmişi yüzyıla dayanan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan CHP’nin temel siyaseti için özür dileyip bunu yok saymak hafızayı silmektir" diye kaydetti. "Gayri milli bir pozisyona geldi" CHP’nin ciddi bir savrulma yaşadığını belirten Baykal, "Bu savrulmadaki en can acıtıcı noktanın CHP’nin gayri millî bir pozisyona gelmesidir” dedi. Baykal, CHP'nin iki yıl boyunca kurultayı toplamamasını 'farklı seslere, çözüm önerilerine kulak tıkamak' olarak değerlendirdi. Baykal, bahsettiği bu anlayışı ise 'anti-demokratik' olarak niteledi. "Atatürkçüler düşünce alanı bulamayacak" 'CHP'nin bugünkü yükünü taşımaktan utandığını' söyleyen Baykal, Atatürk’ün partisi olarak bilinen siyasi mirasın artık geçmişte kaldığını öne sürdü. Baykal, 'CHP ve Millet İttifakı çatısı altındaki siyasi oluşumların Atatürk'ün mirasını taşıyamayacağını' dile getirerek, "Atatürkçüler bu dönem itibariyle mücadele alanı olarak Millet İttifakı’nda hiçbir şekilde imkân bulamayacaklardır" ifadesini kullandı. "Yeni bir siyasi partiye ihtiyaç yok" Baykal, Türkiye’nin yeni bir siyasi partiye ihtiyaç duymadığını da savunarak, CHP ve Millet İttifakı ile ortak değerleri paylaşmadığını ve istifasının temel sebebinin bu olduğuna dikkat çekti.

1 yıl önce

Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal: Türkiye siyasal haritası artık milli ve gayrimilli olarak ayrışıyor

CHP eski genel başkanı Deniz Baykal'ın kızı Biyokimya mühendisi Aslı Baykal'dan çarpıcı bir siyasi analiz geldi. Baykal Türkiye'de artık siyasetteki ayrışmaların ortadan kalktığını ve bunun yeni millilik ve gayrimillilik üzerinden yeniden konumlandığını aktardı. CHP'den geçtiğimiz haftalarda istifa Baykal son olarak Taksim'deki hain terör saldırısı sonrası söylemleri nedeniyle muhalefeti eleştirmiş ve "Devleti ve kurumları zan altında bırakıyorlar" demişti. ASLI BAYKAL'DAN ÇARPICI ANALİZ: ARTIK SAG-SOL YOK, MİLLİ-GAYRİMİLLİ VAR Kendisinin bu ayrışmada "milli" saflarda yer aldığını vurgulayan Aslı Baykal Twitter üzerinden "Türkiye siyasal haritası artık sağ-sol, laik-dindar, Türk-Kürt, Alevi-Sünni diye ayrışmıyor. Türkiye siyasal haritası artık milli ve gayrımilli olarak ayrışıyor" ifadelerini paylaştı. "TÜRKİYE'NİN ÇOĞUNUN BU SAFTA OLDUĞU GÖRÜLECEK" Devamında da Baykal, "Ben elbette milli saftayım. Önümüzdeki günlerde solcu, laik, alevi ve Kürtlerin çoğunluğunun da milli saflarda olduğu ortaya çıkacaktır. Türkiye'yi seviyor, devletine güveniyor, halkını kimlik ayırmadan seviyorum" dedi. "DEVLET VE KURUMLARINI ZAN ALTINDA BIRAKIYORLAR" Baykal muhalefetin Taksim İstiklal'deki terör saldırısı sonrasında yaptıkları çelişkili, cılız ve devlete yönelik saldırgan açıklamalar nedeniyle muhalefeti eleştirmiş ve "Terör saldırıları iktidara yarıyor, gibi bir söylem üreterek devleti ve kurumlarını zan altında bırakmaya çalışıyorlar. Siz de terörle mücadele edin o vakit, size de yarasın. Bir maniniz mi var?" demişti. https://twitter.com/asliibaykal/status/1592939678592045058?s=46&t=Iu35PJ0ZuLgL264mHSgPzw

1 yıl önce

Devlet Bahçeli: "Kemal Kılıçdaroğlu gavurun kılıcını sağlayan milli güvenlik sorunudu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda, "2023'e Doğru: Aday Belli, Karar Net" temalı açık hava toplantıları kapsamında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Milli Mücadele'nin ilk kıvılcımının yakıldığı Samsun'da, tarihin ve milletin huzurunda olduklarını söyledi. Samsun'dan yükselen milli sesin Türkiye'nin yükseliş umudu olacağını kaydeden Bahçeli, bugün Türkiye'nin karşısındaki şartların 1919 tarihindeki küresel dayatmalarla az ya da çok benzerlikler taşıdığını dile getirdi. "Türk milleti Lozan öncesine döndürülmek, Sevr şartları birer birer önümüze getirilmek istenmektedir" diyen Bahçeli, "Dışarıda taviz, teslimiyet, tutarsızlık ve ilkesizlik türbülansına kapılan, içerde ise yalan, talan, yağma, istismar ve inkar politikalarına bel bağlayan muhalefet partileri ve onların medyaya, iş dünyasına, akademi hayatına, sivil toplum kuruluşlarına kadar uzanmış ayakları Türkiye'nin karşı cephesinde toplanmışlardır." ifadesini kullandı. "Kazanacak aday polemiği zillet partilerini birbirine düşürmüştür" Milli iradenin önünde hiçbir gücün duramayacağını vurgulayan Bahçeli, "Lider ülke Türkiye hedefinin nişanesi olan Türk ve Türkiye yüzyılı vizyonu yayından çıkmış ok gibidir, menziline doğru süratle ilerlemektedir." diye konuştu. Seçimlere az bir süre kaldığına işaret eden Bahçeli, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri'ne az bir süre kala zillet ittifakının adayı hala ortada yoktur. Kazanacak aday polemiği zillet partilerini birbirine düşürmüştür. Bu yıl içinde sırayla kurdukları eğri bacaklı masalarda 8 kez toplanmışlar, velakin bir arpa boyu mesafe alamamışlardır. Elbette bu husus kendilerinin bileceği bir konudur. Esasen içine düştükleri buhranın bizi alakadar eden veya edecek bir tarafı da yoktur. Ancak Türkiye'mizin istikbalini risk ve tehlikeye atacak sakıncalı ilişkileri, sarsak irtibatları ve sancılı ünsiyetleri olduğundan dolayı zillet ittifakının kundura derisinden yapılmış maskesini indirmek de bizim için milli bir görevdir. Tek bildikleri, tek söyledikleri, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e' geri dönme planlarıdır. Bunun dışında ne bir projeden, ne takdire layık bir hedeften, ne de sadra şifa politik ve ekonomik bir tekliften bahsettiklerini duyan, gören, şahit olan çıkmamıştır. 6+1 formatında kurulmuş masada vatan ve millet sevgisinin kırıntısı yoktur. Gelecekle ilgili en küçük hazırlıkları söz konusu değildir. Her birisinin gizli ajandası, bununla mündemiç farklı cumhurbaşkanı adayları vardır ve karşımızdadır. Birbiriyle anlaşamayan, birbiriyle çatışıp çelişen, birbirinin kuyusunu kazıp masadan kalkmak için fırsat kollayan partilerin ortak akla sahip olduğunu ileri sürmek temelsiz bir uydurmadır. Böylesi kriz ve karmaşaya sapmış ucube zihniyetlere Türkiye'nin emaneti düşünülemeyecektir. Sadece yapılanı yıkmak, eskiyi tekrar inşa etmek amacıyla bir araya gelmiş, çıkarları dışında hiçbir şeyi gözetmeyen partilere güven duyulur mu? İtibar edilir mi? Ruhsat verilir mi? 'Tamam' denir mi? Zillet ittifakı kukladır, kuklacı ise Türkiye düşmanlarıdır. Zillet ittifakı, milletin hassas değerleri ile oynayarak, devletin temel kurumları ile çatışarak çıkmaz bir siyaset yolunu seçmiştir." "Türkiye Cumhuriyeti masada kurulmadı" Altılı masaya yönelik eleştirilerini dile getiren Bahçeli, "En başta Cumhuriyet Halk Partisi çok tehlikeli, sonuçları ağır olacak bir yanlışın içine sürüklenmiştir. Zillet ittifakı karanlık bir projedir, proje sahibi ise her fırsatta Türkiye'ye saldıran yerli ve yabancı mihraklardan teşekkül etmiş yıkım lobisidir. Cumhur İttifakı'na 'kumar masası' diyenlerin aklına ve ahlakına şaşarım, çünkü asıl kumar masası, asıl ihanet masası bellidir, 6+1 sayıda partinin oturduğu masayı altından üstüne inceleyen herkes neyin ne olduğunu, hangi emellerin havi olup hakimiyet kurduğunu çok açık görecektir. Türkiye Cumhuriyeti masada kurulmadı. Zulmet faillerinin ayaklarına tutunduğu masaya da bırakılmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti'ni tarih sahnesine çıkartan soylu irade cumhurun bizatihi kendi iradesidir, bu iradenin kifayeti ve künhü masalar değil zafer meydanlarıdır. Tezgah altı siyasi ilişkilerle milli geleceğimize ipotek koymaya heves edenlerin, bu heveslerini kursaklarında bırakmaya söz verdik, yemin ettik. Onlar varsın birbiriyle oynayıp günbegün oyalanıp dursunlar." görüşünü paylaştı. "Türk ve Türkiye yüzyılına milli birlik ve kardeşlik şuuruyla ulaşmanın azmindeyiz" MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "'Cumhurbaşkanı adayı o mu olsun, bu mu olsun?' diye masalara yüz sürsünler. Keyifleri yetene kadar yedi düvelle güç birliği yapsınlar. Cumhur İttifakı tarihine bakacak, hizmetine bakacak, çalışmaya bakacak, milletine bakacak, ülkesine bakacak, büyük işler başarmaya bakacak, küresel güç Türkiye'nin mimarbaşılığı nasıl olurmuş cümle aleme ispatlayacaktır. Bulanık suda balık avlama merakında değiliz. Belirsizliğin rotasını takip etme anlayışında değiliz. Makam, mevki, servet, şöhret devşirme arayışında hiç değiliz. 'Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben' kavrayış ve kararıyla hamle üstüne hamle yapma amacındayız. Canımızdan aziz bildiğimiz milletimizi, candan ileri saydığımız vatanımızı, canımızın cananı gördüğümüz devletimizi dünya durdukça yaşatma ve yükseltme çabasındayız. Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümünü cumhurun zaferiyle taçlandırmanın gayesindeyiz. Bu haklı ve tarihi mücadelemizde yol haritamız bellidir. Türk ve Türkiye yüzyılına milli birlik ve kardeşlik şuuruyla ulaşmanın azmindeyiz." "Seçimlere giden süreçte adayımız belli, kararımız nettir" 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri'ni Türk milletinin karar anı, Türk tarihinin yol ağzı, Cumhuriyet'in yeni yüzyılla demokratik sözleşmesi olarak değerlendirdiklerini aktaran Bahçeli, şunları kaydetti: "Seçimlere giden süreçte adayımız belli, kararımız nettir. Karar verdik, mutlaka tatbik ve takip edeceğiz. Cumhur İttifakı olarak beraberliğimizi sonuna kadar koruyacağız. Hiçbir gevşemeye, suizanna, gönül kırgınlığına müsaade etmeyeceğiz. Seçime kadar değil Türkiye yüzyılının çatısını el birliğiyle öresiye kadar, aziz milletimizi medeniyetler ve milletler mücadelesinde üst lige taşıyana kadar biriz, diriyiz diyeceğiz. Birlikte cumhurun ruh kökü, Cumhuriyet'in sarsılmaz güvencesiyiz. Diyorum ki, Cumhur İttifakı Türkiye'dir. Cumhur İttifakı pazarlıksız, aracısız, hesapsız, hilafsız, hilesiz vatan türbedarı, Türk milletinin has bahçesidir. Milliyetçi Hareket Partisinin ve Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı da Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Birinci hedefimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ikinci döneminde de çok yüksek bir oy oranıyla seçilmesi, başarılı çalışmalarına ara vermeden devam etmesidir. İkinci hedefimiz, Milliyetçi Hareket Partisinin milletvekili sayısıyla siyasal destek seviyesini en çoklaştırmak, yıllardır layık olduğumuz hakkımızı milli iradenin oluruyla almaktır. Nihai arzumuz, Cumhur İttifakı'nın TBMM'de çok güçlü bir temsil imkanına kavuşmasıdır. Türkiye'mize geniş katılımlı, kapsayıcı, demokratik nitelikli, milletimizin özlemlerini yansıtan, devlet ve millet dengesini titizlikle kuran bir anayasa kazandırabilmek için Cumhur İttifakı olarak TBMM'de nitelikli çoğunluğa ulaşmamız mecburiyet, parlak bir gelecek için de mükellefiyettir." Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci 5 yıllık sürecini değerlendirdi Türkiye'nin aradığı demokratik enerjiyi bu yeni sistemde bulduğunu vurgulan Bahçeli, şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci beş yıllık dönemi muazzam icraat ve atılımların hayalden gerçeğe dönüşmesine sahne olmuştur. Türkiye aradığı demokratik enerjiyi bu yeni sistemde bulmuştur. Türk milleti tarihiyle, kültürüyle, kimliğiyle, sosyolojisiyle uyumlu muazzam bir yönetim sistemini tercih etmiş, Türkiye Cumhuriyeti geçmişle geleceği buluşturan dinamik bir kulvara geçmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 'tek adam yönetimi' diyenler yalancıdır, yozlaşmanın çukurundadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 'istibdat, şahsım rejimi' diyenler, utanmadan, sıkılmadan diktatörlük lekesi sürenler on numara müfteridir. Türkiye, siyasi müflislerin havsalasının dahi alamayacağı bir seviyeye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle tırmanmıştır. Hakikat gün gibi ortadadır." "Millet ne diyorsa boynumuz kıldan incedir" Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'ye özgü olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti: "Bu hükümet modelinin dünyada hiçbir yönetim sistemine benzemediğini ileri sürenlere 1921'de aynı minvalde eleştirilere maruz kalan Gazi Mustafa Kemal'in sözüyle cevap veriyorum, 'Biz bize benziyoruz. Biz kendi benliğimiz içinde ve kendi mizaç ve tabiatımızla terakki ediyoruz ve edeceğiz inşallah.' Bize benzemeyenlerin, yani Türk milletinin hasletlerine ileri ölçüde yabancılık çekenlerin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı gelmesi onların ayıbı, onların arızası, onların açmazı, onların vebalidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni hazırlayan Cumhur İttifakı, kabul edip onaylayan aziz Türk milletidir. Millet ne diyorsa boynumuz kıldan incedir. Milletin seçimini karalayanlar demokrasiyi ağızlarına alamaz, adaleti diline dolayamaz, ahlaktan da bahis açamaz. Haydi yaptılar diyelim, o zaman da sahtekar olmaktan asla kurtulamazlar." Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle Türkiye'nin dış politikada altın yıllarını yaşamaya başladığını, siyasi ve ekonomik ablukalara cesurca karşı durduğunu, Orta Doğu'da, Uzak Doğu'da, Kafkaslar'da, Orta Asya'da, Afrika'da, Balkanlar'da, Ege ve Doğu Akdeniz'de söz geçiren, söz dinleten, egemenlik haklarından bir milim taviz vermeyen bir Türkiye gerçeği ortaya çıktığını söyledi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte otobanlar, kara ve demir yolları, havalimanları, köprüler, tüneller, tüp geçitler yapıldığını, Türkiye'nin dev bir şantiyeye dönüştüğünü ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti: "Dünyayı perişan eden salgınla en tesirli mücadeleyi Türkiye yapmış, insan onuru, insan ve toplum sağlığı esas alınmıştır. Dar ve sabit gelirli insanlarımızın enflasyon canavarına ezdirilmemesi amacıyla transfer harcamaları, mali ve sosyal destekler artan ölçeklerde sağlanmıştır. Türkiye'de hiç kimse aç ve açıkta bırakılmamıştır. Türk Devletleri Teşkilatı kurularak Türk Birliği'nin ümitleri yeşermiştir. Kızılelma ülküsü etrafında tam bir kucaklaşma yaşanmıştır. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta iki tarafla aynı anda görüşen, barışın ve kalıcı çözümün müdafisi tek ülke Türkiye olmuştur. İstanbul anlaşmasıyla Karadeniz Tahıl Koridoru açılmış, mağdur ve mazlum toplumlara el uzatılmış, vicdan seferberliğine köprü inşa edilmiştir. Kıbrıs Türklüğü'nü dünyaya anlatan, tanınması için geceyi gündüze katan, KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'nın gözlemci üyesi olmasına ortam hazırlayan, Karabağ'ın azatlık mücadelesinde Azerbaycan'la kol kola giren bir Türkiye hepimizin haklı gururu haline gelmiştir." "CHP, Aziz Atatürk'ün ilkeleri ve Türkiye tehdit altındadır" Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle Türkiye üzerinde oynanmak istenen oyunların da bozulduğunu vurguladı. Ekonomide ayak oyunlarının hiç bitmediğine ve küresel tefecilerin tertiplerinde bir azalma görülmediğine işaret eden Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'nin faiz, kur ve enflasyon sacayağında yıkımını düşleyenlerin, yönetilemeyen bir ülke olmasının hesabını yapanların, sokakları karıştırmak suretiyle demokrasi dışı arayışları teşvik edenlerin alçakça kurgularında bir gerileme yaşanmamış, bilakis bir artış gözlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle alayına birden aşılmaz bir sur çekilmiş, bütün oyunlar bozulmuştur. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, 18 Kasım 2022 tarihinde, sosyal medya hesabından yaptığı, İstanbul Borsası'nın itibarına gölge düşürme, manipülasyon yapma teşebbüsü tek kelimeyle ahlaksızlıktır. Son bir yıldır rekor üstüne rekor kıran İstanbul Borsası Kılıçdaroğlu'nun uykularını kaçırmaktadır. Yatırımcılara Borsa'ya girmeyin çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, gavurun kılıcını sallayan, Türkiye'nin güvenirliğini ve imajını sakatlamaya çalışan milli güvenlik sorunudur. Türk şirketlerinin değerini düşürmek için tezvirat borsası işleten, buna karşılık İstanbul Borsası'nın yükselişinden dolayı çılgına dönen Kılıçdaroğlu'nun yolu namertlik yoludur. Samsun'dan diyorum ki, bu Kılıçdaroğlu tasfiye memurudur, taşeron siyasetçidir. CHP, Aziz Atatürk'ün ilkeleri ve Türkiye tehdit altındadır. Bu zillet zihniyeti ne söylerse söylesin, hangi iftiradan medet umarsa umsun, bugün devlet çok daha güçlü, millet çok daha umutlu, gelecek çok daha aydınlıktır." "Terörist nerede ise Türkiye artık orayı yıkıp geçmektedir" Terörle mücadelede çok önemli kazanımlar elde edildiğini, bölücü terör örgütünün ve diğer kanlı yedeklerinin belinin kırıldığını vurgulayan Bahçeli, "PKK/YPG terör örgütünün eylem kapasitesine darbe indirilmiştir. Güney sınırlarımız boyunca açılmak istenen terör koridoru askeri harekatlarla baltalanmıştır. Kahraman güvenlik güçlerimiz sınır ötesinde, yurt içinde hainleri araya araya bularak etkisiz hale getirmişledir. Ve bu müessir süreç devam etmektedir. Terörist nerede ise Türkiye artık orayı yıkıp geçmektedir. Tehdit nereden kaynaklanıyorsa açık hedef artık orasıdır. Fakat terörizmi besleyip palazlandıran dost görünümlü şaibeli ülkeler, Türkiye’nin önünü kesmek, güvenliğimizi ve huzurumuzu sabote etmek için kiralık katil kullanmaktadır. 13 Kasım'da İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde yaşanan hunhar saldırı Türkiye düşmanlarının faal olduklarının şüpheye yer bırakmayacak en son kanıtıdır. Gerek İstiklal Caddesi'nde gerekse de terörle mücadele esnasında şehit düşen tüm vatan evlatlarına bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ediyor, tedavi altında bulunan kardeşlerimize şifalar diliyorum." dedi. TSK'nin Pençe-Kılıç Hava Harekatı Bahçeli, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başlattığı Pençe-Kılıç Hava Harekatı'na değinerek, şunları söyledi: "Dün gece yarısı başarıyla icra edilen Pençe-Kılıç Hava Harekatı'yla teröristlerin saklandıkları barınak, sığınak, mağara ve inleri isabetle vurulmuş ve hamdolsun kullanılamaz hale getirilmiştir. Hainler için hiçbir yer güvenli ve korunaklı değildir. Vakit hesap vaktidir. Vakit dökülen kanların hesabını damla damla sorma vaktidir. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'mizi tüm gücümüzle destekliyor, gazaları ve mücadeleleri hayırlı olsun diyor, en alt rütbeden en üst rütbeye kadar hepsini birden tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Alemde şer bitmezse, Oğuz'da er tükenmez, asla da tükenmeyecektir. İstiklal Caddesi'nde bomba patlatan katil her şeyi bir bir açıklarken, hala CHP'sinden İP'ine kadar mağrur partilerin yöneticileri sözde somut delil peşindedir, kanlı saldırıyı örtbas etmenin amacındadır. Terörist, 'YPG’ye katıldım, ben teröristim' itirafını yaparken, zillet partileri ağız birliği etmişçesine 'hayır kuşku var' diyerek suyu bulandırma yarışındadır. CHP'nin bir grup başkanvekili, 'teröristin hangi örgüte mensup olduğu muamma' sözlerini ağzından kurşun gibi çıkarmıştır. İP'in bir genel başkan yardımcısı da, 'terörist taşıdığı pakette ne olduğunu bilmiyor olabilir' iddiasını küstahça ifade etmiştir." Teröriste "terörist" diyemeyen kim varsa gözlerinde teröristin eylem ve fikir yoldaşı olduğunu ifade eden Bahçeli, "Katile 'katil' diyemeyenlerin, mesela İstiklal Caddesi saldırısını iktidara teşmil etme gayreti içine girenlerin vatan ve millet sevgisi kalmamıştır. Nedir bunlardan çektiğimiz? Bu zillete nereye kadar katlanmak durumundayız? Acılarımızı paylaşmak yerine nifak kusanların, devleti ve hükümeti töhmet altında bırakanların dili terör dilidir, propagandası terör propagandasıdır, bunların iki dünyada da yatacak ve sığınacak yerleri yoktur. Karşımızdaki tablo zillettir, rezalettir, hezimettir, hıyanettir, aleni suç ortaklığıdır." ifadelerini kullandı. Cumhur İttifakı'na destek isteyen Bahçeli, şunları kaydetti: "Herkesi Türkiye ve Türk milleti ortak paydasında buluşmaya çağırıyorum. Bizim çağrımız, halkın, haklının ve hakkı yenmiş gariplerin, lider ülke Türkiye'nin tarihten gelen çağrısıdır. Bizim çağrımız, 85 milyon Türk vatandaşımızın huzur çağrısıdır. 19 Mayıs 1919’da Milli Mücadele ateşi yakan kurucu kahramanların çağrısıdır. Bizim çağrımız, adil paylaşıma, adaletli bölüşüme, eşitlikle, kardeşçe, kişi hak ve hürriyetlerine saygıyla pekişmiş bir hayata çağrıdır. Milli kararlılığın, milli doğruluşun, milli kucaklaşmanın gür çağrısıdır. Çağrımız sözdür, şerefimize emanet edilmiş manevi sözleşmedir. 'Bu millet, bu vatan, bu bayrak benim' diyen her kardeşimle yolumuz birdir. Her insanımızı kardeş, her yöremizi aziz bilen Türkiye sevdalılarıyla amacımız ve arayışımız aynıdır."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bunların milli irade gibi prensipleri olsaydı küresel odaklara bel bağlamazlardı'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "Meydan bugün bir başka güzeldi, resmi rakam olarak 120 bin kişi katıldı. Havalimanından meydana gelene kadar da yol kenarlarındaki heyecan, coşku çok çok başkaydı. Ahde vefanız için kelimelerin anlatmaya kifayetsiz kaldığı sevdanız için sizlere teşekkür ediyorum. Kuruluşundan bugüne kadar AK Parti teşkilatlarımızda görev yapmış kardeşlerime takdir ve teşekkürlerimi ifade ediyorum. Bu çatı altında çalışmış ama artık aramızda olmayan tüm kardeşlerimizi de rahmetle yad ediyorum. AK kadınlar ana kademeyi de solladı, gençleri de solladı. Şuan karşımda hakkın ve halkın rızasından başka hiçbir gayesi olmayan yiğit dava erlerini görüyorum. Şanlıurfa'nın bizim gönlümüzde farklı bir yeri var. Burası Hz. İbrahim'in ayaklarının değdiği topraklardır. Bu şehir tarihi kahramanlık destanlarıyla ilmek ilmek dokunmuş müstesna bir yerdir. Burası sadece seçim sandığı ufukta belirince hatırlanan bir şehir olamaz. KILIÇDAROĞLU'NA SERT TEPKİ Urfa'nın kebabı varken ABD'ye hamburger yemeye gidenler bu şehri hak ettiği şekilde sevemez. Londra'nın karanlık icazetini arayanlar benim kardeşlerimi anlayamaz Kaset kumpası ile getirildikleri koltuklarını korumak için her yolu deneyenler mücadele ruhunu kavrayamazlar. Ülkesini yabancılara şikayet edenler vatan sevgisini yüreğinde hissedemez. Urfa bölücü teröre karşı durduğu dik duruşla canına can katmış şehirdir. Biz öyle birileri gibi lafta değil hak ettiği şekilde tüm kalbimizle seviyoruz. Biz Bay Kemal'in CHP'si gibi seçim yaklaşınca proje açıklayanlardan değiliz. Biz seçim öncesi meydanlarla bol bol bedava vaat dağıtanlardan değiliz. Biz yapamayacağımız şeylerin sözünü vermeyiz. Biz bir proje açıkladığımızda peşine düşeriz. Biz temel atar, o temeli takip eder sonra da gider açılış kurdelesini keseriz. Türkiye'nin kendi ekonomi programına kafa yormak yerine ithal ekonomi komiserlerine bel bağlayanlar bu ülkenin geleceğine ışık tutamaz. Pamuk üreticilerimizin mazot ve gübre desteğini dekarda 271 liraya yükseltiyoruz. Yağlı ayçiçeğine mazot ve gübre desteğini 109 liraya, fark ödemesini kilogramda 70 kuruşa yükseltiyoruz. En çok başarılı olduğumuz alanlardan biri terörle mücadele. Bunların milli irade gibi prensipleri olsaydı küresel odaklara bel bağlamazlardı."

1 yıl önce

Milli Gazete’nin “Zam gelecek, pasaport yok!” yalanı

İçişleri Bakan Yardımcısı Erdil, “Nüfus İdaremiz 2021 yılında 2 milyon 188 bin pasaport talebine cevap verebilirken 2022 yılında bugün itibarıyla 3 milyon 650 bin işlem yapılmıştır. Artan dönemsel talep ve mağduriyetler için üstdüzey önlem alınmıştır. Haber gerçek dışı, asparagas bir nitelik içermektedir.” dedi. https://twitter.com/serdilt/status/1601497511428227073?s=46&t=Dh7k81Xdla3hNfINXQO3yA

1 yıl önce

BBP Lideri Destici: HDP’nin, milli güvenlik meselesi olduğunu ifade ettik

Destici, “Defalarca, HDP'nin TBMM'deki varlığının,Türkiye için milli güvenlik meselesi olduğunu ifade ettik. Bütçe görüşülürken, Meclis kürsüsünden, devlet sırrı olan istihbarat komisyonu raporlarının PKK'nın sivil uzantısı sözde milletvekilleri tarafından açıklanması, rezalet ve ihanettir.” dedi. https://twitter.com/mustafa_destici/status/1601571396530110464?s=46&t=KSngN7jA26saYsI4DZwWfQ

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 17 18