06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Hakkari İl Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Cevher'i şehit eden Nasuh Çulcu tutuklandı

Hakkari İl Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Cevher'i şehit ettikten sonra yaralı yakalanıp gözaltına alınan Nasuh Çulcu, taburcu edildikten sonra Adliye'ye sevk edildi. Çulcu, tutuklanarak Hakkari Cezaevi'ne konuldu.

2 yıl önce

İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy’dan CHP’li Murat Bakan’a: Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki hava unsurları da yangın söndürme çalışmalarında aktif görev almaktadır

İçişleri Bakanı Yardımcısı Mehmet Ersoy’un açıklaması şöyle; CHP Milletvekili Murat Bakan’ın kendi sosyal medya hesabında paylaşmış olduğu tweet ile ilgili açıklamamızdır: Öncelikle Murat Bakan, şunu bilmelidir ki Tarım ve Orman Bakanlığımızın koordinasyonunda tüm kurum kuruluşlarımız ülkemizin faklı bölgelerinde çıkan yangınları söndürmek için cansiparene çalışmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki hava unsurları da yangın söndürme çalışmalarında aktif görev almaktadır. Jandarma Genel Komutanlığımızın bünyesinde toplam 18 tane Mi-17 Helikopteri bulunmaktadır. Bu helikopterler yangın söndürme amacıyla temin edilmiş ve tertibatlandırılmış helikopterler değildir. Terörle mücadele, asayiş, önleyici kolluk ve lojistik hizmetleri için temin edilmiştir. 2019 yılında 18 helikopterin tamamı, 7 yıllık uçuş sürecini doldurdukları gerekçesiyle fabrika seviyesi bakımına alınmış olup, bunlardan 6’sının bakımı halen devam etmektedir. 5 tanesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yürütülen terörle mücadele operasyonlarında görev yapmaktadır. Halihazırda Antalya’da 2, Aydın’da 2, Bursa’ da 1 olmak üzere toplam 5 helikopter, önleyici kolluk kapsamında görevlerine devam etmektedir. Ankara’da 2 helikopter göreve hazır durumda beklemektedir. Jandarma Genel Komutanlığımızın elinde bulunan 5 adet yangın söndürme kiti (Bambi bucket) ise, THK’nın talebi üzerine yangın sezonu öncesinde kullanılmaları için teslim edilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur

2 yıl önce

Orman Genel Müdürlüğü: Söndürme helikopterinin düştüğü haberleri asılsızdır

Orman Genel Müdürlüğü sosyal medya Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Sosyal medyada dolaşıma giren Muğla/Köyceğiz bölgesinde yangın söndürme helikopterinin düştüğü haberleri asılsızdır. Vatandaşlarımızı, sadece resmî ve yetkili makamların açıklamalarını dikkate almaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

İller İdaresi Genel Müdürü Kırbıyık Van'da sınır güvenliğiyle ilgili konuştu: Her türlü önlem alındı

İller İdaresi Genel Müdürü Hüseyin Kürşat Kırbıyık Jandarma TEM Daire Başkanı Tuğgeneral Yavuz Özfidan ile Türkiye-İran sınırında inşa edilen güvenlik duvarı ve hendek çalışmaları ile İl Göç İdaresinin faaliyetlerini incelemek amacıyla Van'a geldi. İpekyolu ilçesindeki bir otelde gazetecilere açıklamalarda bulunan Kırbıyık, ülkenin kara ve deniz sınırlarında güvenlik güçlerinin, ülke içinde de İl Göç İdaresi'nin etkin faaliyetler yürüttüğünü söyledi. Sınır güvenliğinin tesisi anlamında fiziki ve teknolojik sistemleri devreye aldıklarını anlatan Kırbıyık, "Fiziki sistemlerde en önemli kalem güvenlik duvarı. Hemen arkasında güvenlik yolları var. Yine aydınlatma sistemleri ve tel çit mevcut. İnsanlı gözetmeleri kuleleri de bulunuyor. Teknolojik sistemler kısmında ise kamera sistemleri, insansız gözetleme kuleleri, haberleşme, alarm, ikaz ve ihbar sistemleri, gece görüş sistemleri, zırhlı devriye araçları, hava araçları termal gözetleme sistemleri ana başlıklar olarak karşımıza çıkıyor." dedi. "Sınırda beton duvar çalışmaları devam ediyor" İran sınırında yürütülen çalışmalara çok önem verdiklerini belirten Kırbıyık halihazırla planlanan 242 kilometre güvenlik duvarının bulunduğunu, bunun 156,5 kilometrelik kısmının tamamlandığını aktardı. Sınırdaki dört ilden Iğdır'da 54 kilometre sınırın tamamında duvar imalatının tamamlandığını, güvenlik duvarı olmayan kısmın kalmadığını kaydeden Kırbıyık, şu bilgileri verdi: "Ağrı'da 84 kilometrelik sınırımız var. 82 kilometresinde güvenlik duvarı imalatı tamamlandı. Bu yıldan itibaren ağırlık verdiğimiz ilimiz Van. 64 kilometrelik bir çalışma başlattık. Şu an üç etap halinde çalışmalar hızlı bir şekilde yürütülmekte. Bir yandan mayın temizleme faaliyeti, bir yandan beton blokların üretimi devam ediyor. Bir yandan da sınırda beton blokların montaj faaliyeti sürüyor. Kalan kısmalarla ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatları doğrultusunda hızlı bir çalışma yürütüyoruz. Hakkari ilimizde doğal engeller var. Risk gördüğümüz 40 kilometrelik bir alanda duvar yapılması planlandı. Burada da 16 kilometrelik kısım tamamlandı." "Tedbirler en üst seviyeye çıkarıldı" İran sınırında 13 Temmuz'dan bu yana önlemleri en üst düzeye çıkardıklarını vurgulayan Kırbıyık, duvar bulunmayan alanlarda kanal, hendek kazılması ve tel çit çekilmesi gibi geçici tedbirlerin alındığını, sınır ardındaki bölgelerde ana arterler ve kırsal alanlarda devriye ve yol kontrol faaliyetlerinin yoğunlaştırıldığını anlattı. İHA'lar başta olmak üzere havada keşif ve gözetleme faaliyetlerinin de yapıldığının altını çizen Kırbıyık, şöyle konuştu: "Bölgedeki kolluk kuvvetlerinin sayısı da artırıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Van iline 35 timden oluşan yaklaşık 750 özel harekat polisi görevlendirildi. Bunlar göreve başladı. Mevcut güvenlik korucularımız da destek veriyor. Bu desteği arttırmak için 500 yeni güvenlik korucu alım kararı alındı. Sahil Güvenliği Van Gölü'nde konuşlandırdık. İnsan kaçakçılığı konusunda geçmiş yıllarda yaşadığımız acı tecrübeler gösterdi ki Van Gölü bu anlamda kontrolü son derece önem taşıyor. Bu kapsamda düzensiz göçe karşı Ağrı, Hakkari, Van illerinde 1024 özel harekat polisi görev alıyor. Jandarma Genel Komutanlığı ekipleri Van ilimizin 85 noktasında düzenli olarak her gün kontrol faaliyeti yürütmekte. Yine Iğdır, Hakkari ve Ağrı illerinde 56 noktada 1335 jandarma personeli benzer faaliyetleri aralıksız bir şekilde sürdürmekte."

2 yıl önce

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: Güven artışı başladı

ENDİŞELER YATIŞTI Aran, şu değerlendirmelerde bulundu: "Çünkü mart ve nisan ayları, her şeyin çok hızlı değiştiği bir dönemdi. O günden bugüne ekonomi politikası yönetimi açısından büyük bir değişikliğin olmadığı, sıkı para politikasının korunması suretiyle risklerin yönetilmesinin amaçlandığı bir dönem yaşadık. Buna aşılama konusundaki olumlu gelişmeler de eşlik etti. Yatırımcı; ekonomik parametrelere bakan, enflasyonda düşüş eğilimi görmeden faiz oranlarını indirmeyen bir Merkez Bankası olduğunu hissetti. 'Merkez Bankası Başkanı değişince acaba para politikasında bir gevşeme olur mu' endişesi yatıştı. Bu önemli bir test süreciydi, bu süreçten geçer not aldığımızı düşünüyorum. Dolayısıyla ben bir güven artışı olduğunu ve ilk adımın gerçekleşmeye başladığını görüyorum. Burada sabırlı duruşun devam etmesi çok önemli." ENFLASYON DÜŞECEK Aran, şu yorumlarda bulundu: "Mevcut duruşumuz bozulmaz devam ederse baz etkisinin de katkısıyla enflasyonu bu yılın sonunda yüzde 16, gelecek sene de yüzde 12-13 seviyelerinde görebiliriz. Beklemeden birtakım kararların alınması durumunda; o noktada artık kimse bir reçete veremez. Bu nedenle bu sınırlı iyileşme kıymetli. Bu fırsatı kaçırmamak gerekiyor." Sene başında, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 3.5 büyüyeceğini öngördüklerini, bu öngörüyü en az yüzde 6 olacak şekilde revize ettiklerini belirten Aran, sene sonunda enflasyonun yüzde 16'ya ineceği beklentisinde olduklarına dikkat çekti. FAİZ İNDİRİMİ İMKANI Bunun Merkez Bankası'na faiz oranlarında indirim imkanı sağlayacağını vurgulayan Aran, "Piyasaların bunu fiyatladığını düşünüyorum. Sürpriz bir şey olmayacak. Bu şekilde faizin indirildiği, piyasayla çatışmayan ve faiz indiriminin kurlarda artışa neden olmadığı bir konjonktürün; hepimize moral vereceğini düşünüyorum. Yüksek faiz ortamından bankalar olarak bizler de şikayetçiyiz" ifadelerini kullandı. HEPİMİZİN MENFAATİ ÜLKENİN KAZANMASI Türkiye'de bir dönem üzerinde çok konuşulan yapısal reformlara dair konuşan Hakan Aran, şunları söyledi: "Politikalarda sabırlı tavır, yapısal reformlara da itibar kazandıracaktır. İzlenen politikaların sonuç vereceğine inanıyorum. Ülkenin kazanamadığı bir yerde, bireysel olarak kazanan birilerinin olacağını sanmıyorum. Hepimizin ortak menfaati, ülkenin kazanmasından geçiyor. Bunun için de her kurum öncelikle kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli. Zaten her kurum vazifesini layıkıyla yerine getirirse resim kendiliğinden tamamlanır. İş Bankası olarak bu konuda örnek bir davranış sergilediğimize inanıyorum." KRİPTO DÜZENLEMEDE ORTAK ÇALIŞABİLİRİZ Kripto paralara dair de görüşlerini aktaran Aran, bu alana çok hızlı bir şekilde düzenlemeler getirilmesi gerektiğini belirtti. Aran, "Bir banka genel müdürü olarak, mobil bankacılık uygulamalarını doğrudan kodlayan bir insan olarak bu dünyanın karşısında olmam elbette mümkün değil. Uyarı yapmam nedeniyle sanki bunun karşısındaymışım gibi bir algı oluşmasını istemem. Ama insanlar çok fazla düşünmeden, takım tutar gibi davranıyor. Güvenilir bir kurum olarak en azından müşteriyi sahipsiz bırakmamak adına, doğru şekilde ve mevcut düzenlemelerin elverdiği ölçüde bu alana girip, yatırımcıyı güvenli bir alana çekmenin sorumluluğunu hissediyorum. Otoriteyle beraber çalışarak düzenlemeyi peşi sıra getirebiliriz. Bizim için bu dünyada kuralların gerektirdiği şekilde yer almak, 2 aylık bir meseledir." İŞLER AÇILDI, SEKTÖREL GÜVEN YÜKSELDİ Sektörel güven endeksleri yükselişe geçti. Türkiye İstatistik Kurumu'na göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi ağustosta geçen aya kıyasla, hizmet sektöründe yüzde 1.2, perakende ticaret sektöründe yüzde 0.6 ve inşaat sektöründe yüzde 7.1 arttı. Hizmet sektöründe son üç aylık dönemde iş durumu alt endeksi yüzde 3.6 artarak 116 oldu. Perakende ticaret sektöründe son üç aylık dönemde iş hacmi satışlar alt endeksi yüzde 7.9 artarak 121.3 oldu. İnşaatta ise alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi alt endeksi yüzde 5.4 artarak 83 oldu. Gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksi de yüzde 8.5 yükselişle 101.8 değerini aldı. İmalat sanayii genelinde kapasite kullanım oranı da (KKO), ağustosta bir önceki aya göre 0.4 puan artarak yüzde 77.1 seviyesine yükseldi. Diğer taraftan Reel Kesim Güven Endeksi ise, ağustosta bir önceki aya göre 0.9 puan azalarak 113.9'a geriledi.

2 yıl önce

İstanbul İl Sağlık Müdürü: Yeni bir kapanmanın gündeme geleceğini düşünmüyorum

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü verilerine göre Kovid-19 pandemisinde en yüksek vaka sayıları ve hastaneye yatışlar, geçtiğimiz yılın Ekim-Aralık ayları ile bu yılın Mart-Mayıs aylarında yaşanan piklerde görüldü. Bayramdan hemen sonra tekrar vaka artışları yaşansa da, aşılamaların da etkisiyle sağlık sistemi çok da zorlanmadan bu süreci atlattı. İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, şu anda İstanbul'da yoğun bakım ve servislerdeki doluluk oranlarının, Kovid dışı vakalar da dahil olmak üzere yüzde 50-60'lar bandında gittiğini belirterek aşılanmalar ve toplumun da hastalığa karşı daha uyumlu olması sayesinde büyük bir artış beklemediklerini söyledi. "GENÇLERİN 65 YAŞ ÜSTÜ GRUBU ÖRNEK ALMASI LAZIM" "Yüz yüze eğitim olmazsa olmaz" diyen Prof. Dr. Memişoğlu, "O nedenle bütün çocuklarımızın okula gidebilmesi için her türlü hazırlığı yaptık. Bütün testleri istendiği anda yapabilecek kapasitemiz var. Salgın başladığında İstanbul'un toplam günlük test kapasitesi 2 binlerde bile değildi. Şu anda günlük 150 binin üzerinde PCR tetsi yapabiliyoruz. Eskiden test sonuçlarının çıkması 24 saati geçiyordu, şu anda 4-6 saat içinde sonuçları verebilir haldeyiz. Dolayısıyla eğitimcilerde haftada 2 PCR testini her an yapabilecek altyapımız hazır. Ama bizim tercihimiz, buna gerek kalmadan bütün öğretmenlerimizin, eğitimcilerimizin aşı olması" dedi. Prof. Dr. Memişoğlu, İstanbul'da 65 yaş üstü grubun "tamö aşılanma oranının yüzde 91'in üzerine çıktığına ve gençlerin de bu kesimi örnek alması gerektiğine dikkat çekerek "Bu çok büyük bir oran, onlara teşekkür ediyorum. Gençlerin de onları örnek almasını istiyorum" diye konuştu. "AŞI KARŞITI HEKİMLERE EN BÜYÜK CEZA ONLARIN KENDİ VİCDANLARI OLUR" Son günlerde sosyal medyada da oldukça fazla gündemde olan "aşı karşıtı" söylemlerde bulunan sağlıkçıların yarattığı polemiklerle ilgili de konuşan Prof. Dr. Memişoğlu, bu kişilerin bilimin flu alanlarından yararlanarak aşılarla ilgili polemik yarattığını söyledi. Prof. Dr. Memişoğlu, "Maalesef her meslek grubunda olduğu gibi hekimlikte de eğitimcilerin arasında da, hukukçularda da uyumsuz kesimler olacaktır. Bu kesim, sağlıkla ilgili bilimin flu alanlarından yararlanıp bunu kullanıyorlar. Şimdi düşünün, penisilin iğnesi yaptırmayın diyen biri hekim olabilir mi? Artık biliyoruz ki penisilinle ilgili flu alan yok, mikrobik hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Ama penisilin yaptırdığın zaman alerji olma riskin var? Kimse çıkıp da alerji yapabilir, insanlar ölebilir, bunu diyecek bir bilim insan yok. Aşı da aynı şekilde. Şu anda aşı ile ilgili spekülasyon yapalanlar işte bu uç noktaları kullanıyorlar. Tabii ki bu arkadaşlarımıza ceza da verilebilir. Ama en büyük ceza, bunların vicdanı ile kendilerini başbaşa bırakmaktır. Çünkü bugün baktığınızda, yoğun bakımımızda yatan hastaların yüzde 60'ı aşısız kesimden. Ölenlerin ve yüzde 80'i aşısız. Bu insanlardan bir tanesini bile kötü niyetli olarak etkilemişlerse, aşı olmamalarına sebep olmuşlarsa, bunların yoğun bakımı düşmesi ya da daha sonra ölmesine sebep olmuşlarsa en büyük ceza onların kendi vicdanları. Tabii ki devletimiz de bunlarla ilgili gerekli soruşturmaları yapacaktır. Ama sonuçta aşı, insanların kendi kişisel inisiyatifi ile yaptırması gereken bir şey" dedi. AŞI KARŞITLARINA ÇAĞRI: YOĞUN BAKIMLARDAKİ HASTALARIN KAÇI AŞISIZ BERABER GÖRELİM Aşıların çok kısa sürede geliştirildiğine ilişkin polemiklere de değinen İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Memişoğlu, aşı karşıtı hekimlere de çağrıda bulunarak şunları söyledi: "Çok kısa sürede geliştirildi vs diye speküle ediliyor ama kısa sürede değil, 7-8 ay, bir sene uğraşıldı bu aşıların geliştirilmesi için. Kaldı ki yeni çalışmalar da değildi çoğu. Hem çalışma hem laboratuvar olarak altyapıları zaten vardı. Şimdi BioNTech aşısına da FDA normal ruhsatını verdi, acil kullanım onayından çıkararak. Diğer aşılarla ilgili süreç de devam ediyor bu konuda. Bütün bunlara rağmen aşı karşıtlığında bulunan hekim arkadaşlarımız, yoğun bakımlara gelsinler, kaç tane aşılı, kaç tane aşısız hasta var beraber tespit edelim. Ondan sonra çıkıp açıklama yapsınlar. Bu kadar net konuşuyorum." "AŞILAR ÖLÜM VE YOĞUN BAKIM SAYILARINI AZALTIYOR" İnsanlara zorlama ile aşı yaptırılamayacağını ama aşı olmadıkları zaman başkalarına da bulaştırma riskleri olacak alanlarda diğerlerini korumanın da devletin mükellefiyetinde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Memişoğlu, "Salgın ne zaman bitecek kimse bilmiyor. Ama şu anda şu gözüküyor, dalgalı bir seyir var, bu salgında ölüm oranlarını da ve yoğun bakım oranlarını da hasta yükünü de en çok azaltan aşı, bu ispatlamış durumda. Bunun haricinde eğer siz kişisel olarak maske mesafe kurallarına dikkat ederseniz, toplu alanlarda kendinizi korursanız, hastalanmıyorsunuz. İstanbul'da son 15 gündür bir durgunluk var vaka sayılarında, yatan hastalarımızda da. Eylül-Ekim aylarındaki insanların davranışları ve aşılanmanın da yaygınlaşmasıyla beraber bu aylarda bir yükseliş olsa dahi geçmişteki gibi çok yüksek bir trend yaşanacağını düşünmüyorum. Ama yükselse dahi bunu hem aşılanma ile hem sağlık sistemimizin güçlü olması sayesinde, hem de insanlarımızın uyumuyla çok rahatlıkla yönetebileceğimizi düşünüyorum" dedi. "OKULLARIN TEKRAR KAPANMASI GÜNDEMDE DEĞİL" Prof. Dr. Memişoğlu, yeni bir kapanmanın gündemde olmadığını da vurgulayarak sözlerini şöyle noktaladı: "Salgının ilk zamanlarında vaka sayıları pik yaptığında dünyanın bazı gelişmiş ülkelerinde insanlar sokaklarda tedavi edilirken, İstanbul gibi bir mega kentte hiçbir hastamız mağdur olmadı. Aşısız olduğumuz, hastalığın yeni farkına vardığımız o zamanlarda bile kimse tedavisiz kalmadı. Biz bu şekilde bir daha kapanma olacağını tahmin etmiyoruz ve bunu umut ederek yolumuza devam ediyoruz. Dünyada da zaten şunu gösterdiler, okullar gibi çok hareketli alanlardaki kısıtlamaları uzun süre yaptığınız zaman, bu sefer ev içi bulaşlar, okul dışı bulaşlarda artış yaşanıyor. O nedenle okulların tekrar kapatılmasının bundan sonra gündemde olacağını düşünmüyorum. Kapalı alanların da insanlar dikkat ettiği sürece, havalandırmaları gerektiği şekilde yapıldığı sürece kapanacağını ön görmüyoruz. Biz insanları iyileştirmek, onlara faydalı olmak için çalışan bir meslek grubuyuz. Benim hekimime, hemşireme, sağlık memuruma, şoförümden temizlik elemanlarıma ya da laborantıma, bu toplumun gerçekten çok büyük bir minnet borcu var. Özellikle şiddet olaylarında toplumun sağlık çalışanlarına sahip çıkmasını istiyorum"

2 yıl önce

Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü: İstanbul Boğazı’nda çarpışan kuru yük gemileri kılavuz kaptanlar eşliğinde Büyükdere Demir Sahası’na demirlendi

Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü'nden kaza ile ilgili şu açıklama yapıldı: "Kocaeli'den Karadeniz Ereğli'ye giden 90 metre boyundaki TAHSİN İMAMOĞLU ile Gemlik'ten Rusya'ya giden 128 metre boyundaki RUSICH 10 adlı 2 kuru yük gemisinin Yeniköy önlerinde çatışması sonucu KIYEM-5, KEGM-3 botlarımız, KURTARMA-11 ve 14 römorkörlerimiz bölgeye yönlendirildi. RUSICH-10 ve TAHSİN İMAMOĞLU isimli gemiler Gemi Trafik Hizmetleri koordinasyonunda, KURTARMA-11, KURTARMA-14 römorkörlerimizin refakatinde kılavuz kaptanlarımız eşliğinde Büyükdere Demir Sahası’na emniyetle demirletilmiştir."

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 18 19