08 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: İstinaf ve yargı onayladığı zaman İmamoğlu'nu görevden düşürebilirim

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CNN Türk ekranlarında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: KATAR'DA GÖREV YAPAN TÜRK POLİSLERİ Bizim Türkiye'deki maçlarda da görev olan arkadaşlarımızdan Katar'a gönderdik. Burada çok başarılı bir görev yaptılar. Zor maçlardan alınlarının akıyla çıktılar. Birçok ülkenin polisiyle bu görevi yapmak kolay değildi. Çok mutluyuz hem turnuvanın güvenliği Türkiye'ye geldi hem de başarılı olduk. Arkadaşlarımız şu an peyder pey dönüyorlar. İyi bir koordinasyon sağladık mutluyuz. İMAMOĞLU KARARI Davayla ilgili şunu söylemeliyim, İmamoğlu seçildikten sonra Avrupa'ya Türkiye'yi şikayete gitti. Ben de Türkiye'nin Avrupa'da şikayet edilmesinin doğru olmadığını söyledim. Ben şunu diyorum hangi siyasi parti olursa olsun dünyaya gittiği zaman Türkiye'yi şikayet etmemeli. Bu meseleleri kendi içimizde halletmeliyiz. Türkiye'yi Avrupa'da demokrasi ile hukuk ile şikayet ederek suçlayıcı bir dil kullanılıyor. Ben de konuşmamın birinde, 'Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet eden ahmak.' dedim. Bunun ardından bana kendisi daha sonra cevap veriyor. Benim sözüm kafasında kalmış olmalı ki daha sonra, 'Asıl seçimi iptal edenler ahmaktır.' dedi. Ben İçişleri Bakanı'yım seçimi ben iptal etmedim ki. 91 seçimlerinden seçim kurulu üyesiydim. Seçim kurullarının işleyişini bilirim. Bir hukukçu değilim ama onlar kadar bilirim çünkü siyasetçiyim. Seçim iptal etme şikayetle Yüksek Seçim kurulu tarafından yapılır. "ELEŞTİREBİLİRSİNİZ AMA HAKARET EDEMEZSİNİZ" Seçim kurulu bu kararı vermiş ve siz onlara ahmak diyorsunuz. Siz yargının önemli kurumlarını eleştirebilirsiniz ama hakaret edemezsiniz. Genel itibarı ile dava açıldı, bir kamu davası. Davanın ardından onlar 'Bu sözü biz Süleyman Soylu'ya hitaben söyledik.' denildi. Eğer ben söylediysem, 13 Mayıs 2022'de bana hakaret davası açılıyor. Neden yargılamanın gidişatını değiştirmek için. Ben o davanın tarafı değilim, şikayetçisi bile değilim. İptal için bir müracaatçı bile değildim. Ben daha sonra bana hakaretten bir dava açtım kendisine. olay 4 Kasım 2019'da meydana geliyor ama karşı taraf bana hakaret davasını 13 mayıs 2022'de açıyorlar. Onlar benimle ilgili olsa da olmasa da tüm her şeyin benimle ilgili olduğunu söylüyorlar. Böyle bir mitleri var. Yargı için bu karar pozitif hukuk açısından doğru bir karar. Dikkat edilmesi gereken böyle bir mahkeme görülüyor ve bu suçun kanunen karşılığı var. Kanundaki kural kişiye özgü değiştirilmiş bir kural değil. Anayasa çok açık bir biçimde yargıya müdahale edilemeyeceğinin altını çiziyor. Bu benim içinde geçerli, Adalet Bakanı için de geçerli. Baskı unsuru olarak kullanılamaz. Siz bir mahkeme görülürken mahkeme etrafının miting alanı gibi doldurulduğunu resimlerle süslendiğinizi gözdünüz mü? "SİZ MAHKEMENİN HAKİMLERİNİ, SAVCILARINI AŞAĞILAYAMAZSINIZ" Şimdi resmen bu mahkemenin başından beri hukuk ihlal edilmektedir. Bir çok mahkeme kararı eleştirilebilir, biz de eleştiriyoruz ancak hakaret edemezsiniz. Siyaseten bu doğru mu? Yanlıştır. 'Ben işime gelince böyle yaparım, işime gelmeyince yapmam' demek hukuka hakarettir. Siz mahkemenin hakimlerini savcılarını aşağılayamazsınız. Mahkemenin etrafına bu zamana kadar kim baskı kurdu, kurabildi. SİYASİ SONUÇLARLA İLGİLENEN YARGI BU ÜLKEDE NEREYE GİDEBİLİR? Savcı talep etmiş, hakim yargılama yapmış tartışılan bu olabilir mi, olamaz mı? Siyasi sonuçlarla ilgilenen yargı bu ülkede nereye gidebilir? HDP kapatılsın mı tartışmasında da, dağa giden ve teslim olan teröristlerin yüzde 34'u HDP binasından dağa kaçtığını söylüyor. İşlerine gelince hukuk devleti işlerine gelmedi mi hukuk devleti değil. İspanya'da siyasi parti kapatıldı aynı tartışmalar orada yaşanmadı. Ben bu davanın izleyicisiyim. Türkiye'de bilirkişi meselesi sıkıntılı bir durumdur. Benim alanım değil ama Türkiye'de bilirkişi meselesinin ele alınması gerekmektedir. Kimse savcıyla konuştuk diyerek bilgi alma kabiliyetine sahip değil. Bu açıklamalar sübjektif açıklamalardır. Hakim ve savcılar bu konuda değerlendirme ortaya koymaz. Bunların hepsi davayla ilgili kendi haklılıklarını ortaya koymak için verilen ifadelerdir. Hukuku alaşağı ettiğiniz zaman, yarın her şeyle karşılaşabilirsiniz. İBB'YE KAYYUM ATANACAK MI? Şimdi, bir düzeltme yapalım. Mahkeme bir bilirkişi atamadı, özel mütalaa olarak verildi. Bilirkişi yok. Ama genelde böyle mütalaalar alınır. Bizim anayasamızda, İçişleri Bakanına yetki veriyor. Eğer bir kişi görev suçu dolayısıyla kovuşturmaya tabii tutuluyorsa, İçişleri, görevden alma hakkına sahiptir. Kanunun bunu ikiye ayırmış; bir terör, iki görevden kaynaklanan sebep. Örneğin ihaleye fesat karıştırma gibi bir soruşturma ve kovuşturman çerçevesinde burada İçişleri Bakanı yetkili oluyor. Tüm bunların tamamın kamu hakkını korumak için verilmiş yetkidir. ikinci olarak eğer bir teröre karışma durumu varsa mahkeme soruşturmayı açtığı andan itibaren Bakanlık, kayyum atama yetkisine sahiptir. Burada bu dava ile ilgili terörle ilgili herhangi bir süreç söz konusu değil, kayyum atanmaz. Görevden almada hukuk açısından değerlendirilebilir. Ancak benim görevden alma yetkim yok, bu konuda kanun böyle söylüyor. Başka bir suç işleseydi de benim görevden alma yetkim yok. İstinaf onaylarsa yargı onayladıktan da sonra bir süreç daha var. Orada benim görevden alma hakkım yok ancak görevinden düşürebilirim. Ancak bu da Danıştay'ın kararı geldikten sonra olabilir. Bu bir devlet, burada kurallar ve teamüller var. Açığa aldıklarımız var, yargı onayladıktan sonra. Ama belediye başkanlığı düşmez. Açığa almak ayrıdır, görevden düşürmek ayrı. Ceza alırsa kamu görevini yapamaz. Karar verilirse bu göreve 10 gün içerisinde valilik tarafından biri atanır, daha sonra seçime gidilir. Ancak süreç açıktır, itiraz etme yetkilerine sahiptir. Kanun çerçevesinde yetkilerim var ve bunları kullanırım. Ben Türkiye'de İçişleri Bakanı olarak hükümetimizin aldığı kararları ve parti politikalarımızı hayata geçirmekle yükümlüyüm. Terörle mücadele etmeliyim. Şu anda Mardin'e 3 milyon turist geldi, Oteller yapılıyor, Hakkari'den Tıp fakültelerini kazanan öğrencilerimiz var. Terörle mücadele böyle bir şeydir. Burada bir üst bölgesi yapacağız dediğimiz anda herkesin kafası karıncalanıyordu. Artık böyle bir şey yok. Terörü kaynağında yok edeceksiniz sözü Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sözü, biz bunu yapıyoruz. Bir mücadele yapılıyor ve bunu tüm kurumlar olarak uyumlu olarak yapıyoruz. Ayrıntılar geliyor…

1 yıl önce

Danıştay'dan 'İstanbul Sözleşmesi' kararı: Çekilme kararını onayladı

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptaline yönelik davaları reddeden Danıştay 10. Dairesinin kararını onadı. Onamayla Türkiye'nin sözleşmeden çekilme kararı hukuken kesinleşti. Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi"nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmesine dair Cumhurbaşkanı Kararı, 20 Mart 2021'de Resmi Gazete'de yayımlandı. Cumhurbaşkanı kararı, sözleşme hükümleri gereğince Avrupa Komisyonuna bildirimden 3 ay sonra yürürlüğe girdi ve Türkiye resmen sözleşmeden ayrılmış oldu. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştaya çok sayıda dava açıldı. Danıştay 10. Dairesi, bu davalarda yürütmenin durdurulması istemlerini reddetti, iptal istemlerini ise duruşmalı olarak ele aldı. Daire, 19 Temmuz'da, sözleşmenin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptal istemini reddetti. Bazı sivil toplum kuruluşları bu karara Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda itiraz etti. Talebi değerlendiren kurul, Danıştay 10. Dairesinin "iptal isteminin reddi" kararını oy çokluğuyla onadı.

1 yıl önce

6'lı masada bomba kulis! Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına onay çıktı mı?

6'lı masada İYİ Parti lideri Meral Akşener'in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığını veto ettiği iddia edilmişti.  Sık sık İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu desteklediğini açıklayan Meral Akşener'in Kılıçdaroğlu'na onay vermediği kulis bilgileri arasında yer aldı. DİKKAT ÇEKEN KULİS BİLGİSİ Ülke TV ekranlarında Melik Yiğitel, Zafer Şahin, Şamil Tayyar’ın katılımıyla gerçekleşen Akşam Baskısı'nda yine çok konuşulacak kulis bilgisi paylaşıldı. CHP İYİ PARTİ'Yİ İKNA ETTİ! Türk Medya Temsilcisi Melik Yiğitel, CHP'nin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda İYİ Parti'yi ikna ettiğini paylaştı. İYİ PARTİ VE CHP ARASINDA KILIÇDAROĞLU ANLAŞMASI Üst düzey CHP'li yöneticiyle konuştuğunu belirten Yiğitel, ''Kemal Bey'in çatı adaylığı bitti. Bitti derken çatı adaylığı garantilendi. Benim konuştuğum kişi, ''Bütün pürüzler giderildi. İYİ Parti ikna oldu.' dedi. İYİ Parti'yi şöyle ikna etmişler. Tek bir cumhurbaşkanı yardımcısı ve yetkili. Diğerlerine cumhurbaşkanlığı yardımcılığı yok. Bakanlık var. Bu anlaşma İYİ Parti ile CHP arasında. Masada da problem çok çıkmaz diyorlar. CHP Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda Meral Hanım'ı büyük ölçüde ikna etti.'' ifadelerini kullandı. GÖZLER 6'LI MASANIN 11'İNCİ TOPLANTISINDA! Aday belirsizliğinin sürdüğü 6’lı masada gözler Cumhurbaşkanı adayının ele alınmasının beklendiği 26 Ocak tarihine çevrildi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde gerçekleşecek olan toplantı ile 6’lı masa 11’inci kez bir araya gelmiş olacak.

1 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına onay çıkmasına İYİ Partililer bozuldu!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener’in dün sabah baş başa görüşmesinin basına sızması ve çıkan haberler İYİ Parti’de rahatsızlığa yol açtı. İYİ Partililer Kılıçdaroğlu'nun adaylığına onay çıkmasına bozuldu. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası yeniden başlayan ‘kazanacak aday’ tartışmaları sonrası CHP-İYİ Parti ilişkileri gerilmişti. KILIÇDAROĞLU'NUN ADAYLIĞINA ONAY ÇIKMASINA İYİ PARTİLİLERDEN TEPKİ İki lider tartışmaların ardından dün bir kez daha baş başa görüştü. Adaylık konusunu ele alan iki liderin Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı konusunda anlaştığı öğrenildi. Görüşme sonrası İYİ Parti kurmaylarının Kılıçdaroğlu- Akşener görüşmesinde Kılıçdaroğlu'nun adaylığına onay çıkmasına bozulduğu öğrenildi.  İYİ PARTİ SÖZCÜSÜ: HİÇBİRİSİ GERÇEĞİ YANSITMAMAKTA Bugün basına konuşan İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu’ysa “Dün görüşmeden sonra bazı yayınlarda aday üzerinde mutlak bir anlaşma olduğu ya da bize atfen kullanılan ve asla kabul etmeyeceğimiz ‘pazarlık’ gibi ifadeler, bunların hiçbirisi gerçeği yansıtmamaktadır” dedi. İYİ PARTİ'DE RAHATSIZLIK Zorlu’nun işaret ettiği durum, İYİ Parti’de geniş bir çevrede rahatsızlık yarattı. Görüşme talebinin Kılıçdaroğlu’ndan geldiği, görüşmenin basına sızmasının da İYİ Parti içinde ‘hoş karşılanmadığı’ belirtildi. Talebin pazar günü iletildiği, Akşener’in birçok kurmayının deprem bölgesinde olması nedeniyle ancak görüşme sonrası tam istişare edebildiği öğrenildi. İYİ PARTİLİLER KABUL ETMEDİ Görüşme sonrası yayımlanan haberler de İYİ Parti tarafından kabul görmedi. Partililer, görüşmede Kılıçdaroğlu’nun adaylığının gündeme gelmediğini söyledi. İki liderin aday isminde değil, adayın ortak olması konusundan uzlaştığı, isimlerin altılı masa toplantısında gündeme geleceği söylendi. 2 Mart’ta da adayın belirlenmesinin ‘mümkün görülmediği’ belirtildi. "NEREDEN ÇIKTI ANLAMADIK, İSİM KONUŞULMADI" İYİ Partili yetkililer, Kılıçdaroğlu’nun ismini dillendirmediğini ve Akşener’in de ‘haliyle’ bu konuya girmediğini söyledi. Görüşme sonrası çıkan haberler için “Nereden çıktı anlamadık. Ortak aday evet, isim üzerinde uzlaşı hayır, çünkü isim konuşulmadı” dendi. "KOALİSYON PAZARLIĞI" YALAN Görüşme öncesi ve sonrası çıkan ‘koalisyon pazarlığı’ haberleri de partililerce yalanlandı. Adaylıkla ‘birlikte yönetim’ konusunun pazarlıkla değil istişareyle belirleneceği söylendi. AKŞENER, TOPLANTIDA NE DEDİ? Partililer, Akşener’in toplantıda CHP’den gelen bazı açıklamalardan duyduğu rahatsızlığı aktardığını, aday konusunda liderlerin yetkili olarak konuşmasının daha doğru olacağını söylediğini kaydetti.

1 yıl önce

Meral Akşener’den sonra Ahmet Davutoğlu’dan HDP’ye onay: Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP ile temas kurma hakkı var

Muhalefet, Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu aday olarak çıkardı. Türkiye seçim atmosferine girdi. Büyük kavgalardan sonra aday üzerinde anlaşan 6'lı masa liderleri TV programlarına katılıyor. Bu kapsamda Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, FOX TV'de İlker Karagöz'ün konuğu oldu. Aday belirleme süreci ve masada yaşananları anlatan Davutoğlu'na, Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP ile görüşmesi olasılığı hakkında ne düşündüğü de soruldu. Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesinin olağan olduğunu belirten Davutoğlu şöyle konuştu: "Kılıçdaroğlu'nun HDP ile görüşmek hem sorumluluğu hem hakkı" "HDP Türkiye'de meşru bir siyasi parti..

Bu masa 6'lı bir masadır, 6 parti var. Ama Cumhurbaşkanı herkesten oy istemek ve bunun için de herkesle temas kurma ve oy isteme sorumluluğuna ve hakkına sahiptir. AK Parti'nin tabanına da seslenecek Cumhur İttifakı'nın tabanına da hitap edecek. 

Geldiğimiz nokta bu. Masada bu konuda çok iyi bir anlayış birliği oluştu. Masanın 6'lı masa olarak korunması ve bu anlamda ortak bir çizgi ama dışarda her parti ile ilişki var.

HDP ile ilişkiler konusunda her partinin farklı bir pozisyonu var. Hepimiz bu pozisyonlara saygı gösteriyoruz. Bu saygıyı muhafaza ettikten sonra HDP veya bir başka parti bizim adayımıza destek verecekse o seçmen kitlesinin desteği anlamına gelir. Yoksa bizim kendi adayımız var HDP kendi tercihini yapar, bunları birbirine karıştırmamak gerekir." Muhalefette HDP ile görüşme gündemi Muhalefette 6'lı masanın kurulduğu günden itibaren HDP ile temas tartışma konusu. PKK ile ilişkisini gizlemeyen HDP masaya fiilen oturmasa da konu hep gündemde kalmıştı. Aday belirlenir belirlenmez ise adayın temas kurması hemen gündeme geldi. Kılıçdaroğlu'nun adaylığının ilan edilmesinin hemen ardından HDP'nin eş başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Kılıçdaroğlu'nu tebrik ederek partilerine görüşmeye davet etti. Bu davet üzerine İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kılıçdaroğlu'nun HDP ile görüşebileceğini fakat masaya getiremeyeceğini söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun ise bu görüşmeyi gerçekleştirmek istediği biliniyor.

1 yıl önce

Yeniden Refah Partisi Cumhur İttifakına katılmayı onayladı

Diriliş Postası'nın haberine göre, A takımı ile istişare eden Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Fatih Erbakan, bir yöneticisi hariç bütün Başkanlık Divanı üyelerinden “ Cumhur İttifakı’na katılabiliriz” cevabını aldı. AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Yeniden Refah Partisi’ni ziyaret etti.

1 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu bu kez Ümit Özdağ’a özendi: Suriyelileri geri göndereceğiz! Özdağ: Ahmet Davutoğlu’ndan onay aldın mı?

Suriyelilere düşmanlığı ile bilinen Ümit Özdağ'a oy kaptırmamak adına harekete geçen Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay sınırında yaptığı açıklamada "Suriyelileri iki yıl içinde geri göndereceğiz" dedi.

1 yıl önce

CHP'den Batı’ya teminat: Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala serbest kalacak. İsveç’in NATO üyeliğine onay verilecek

6'lı koalisyonun HDP görüşmesinin dışında bir gündemi daha var. Batı ile ilişkiler... CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Ünal Çeviköz, Batı ile izleyecekleri politikaları tek tek sıraladı... ' Demirtaş'a özgürlük, İsveç'e onay... 14 Mayıs'ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri dünyanın da gündeminden düşmüyor. "Muhalefet Erdoğan'ı yenerse..." konulu haberlere bir yenisi de ABD Merkezli Politico dergisinden geldi. CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Ünal Çeviköz ile konuşan gazete 6'lı koalisyonun itiraflarını yazdı. Haberde, "Türkiye muhalefeti, yaklaşan sıcak çekişmeli seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yenerse, Avrupa Birliği üyelik müzakerelerini çözebileceğinden ve Ankara'nın İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine yönelik vetosunu sona erdireceğinden emin." ifadeleri kullanıldı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun dış politika baş danışmanı Ünal Çeviköz'ün sözlerine yer verilen haberde Türkiye'ye yönelik skandal ifadeler kullanılırken 'Yeni hükümetin Türkiye'nin insan hakları alanındaki lekeli sicilini onarmaya çalışacağı' yazıldı. Politico'ya konuşan Çeviköz, "İç siyasette normalleşme sürecini başlatacağız" dedi, Batılı ülkelere Türkiye'nin pozisyonunda ciddi değişikliklerin olacağı mesajı verileceğini belirtti. DEMİRTAŞ'A ÖZGÜRLÜK SÖZÜ Çeviköz, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ve Osman Kavala'nın serbest bırakılacağını belirtti. TERÖRE KUCAK AÇAN İSVEÇ'E ONAY Çeviköz, muhalefet ittifakının İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik sürecini Erdoğan'ın yaptığı gibi engellemeyeceğini de söyledi. (Finlandiya'nın üyeliğinin Cuma günü onaylanması beklenirken İsveç'in üyelik süreci ülkede gerçekleştirilen terör örgütü PKK eylemleri ve Rasmus Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakması ile askıya alınmıştı.) Çeviköz, Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde Türkiye'nin Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya ve Karadeniz tahıl anlaşmasını uzatmaya istekli olacağını da sözlerine ekledi. "Rusya'ya Türkiye'nin bir NATO üyesi olduğunu da hatırlatacağız." ifadelerini kullandı. Çeviköz, Yunanistan ile ilişkilerde ise, geçen ay Türkiye'de meydana gelen yıkıcı depremlere verdiği yanıtın "bir fırsat sunduğunu ve yeni bir ortam yarattığını" belirtti. Haberde her iki ülkenin de seçime gittiğine dikkat çekildi.

1 2 3 4 5 6 7