06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

İBB Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) Toplantısı'nda yediemin otopark ve araç çekme ücretlerine zam kararı alındı

Yenikapı Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar başkanlığındaki toplantıda yediemin otopark ücret tarifeleri ele alındı. Tarifede park yasağı ihlalinde araç çekme ücreti yüzde 35 zamla 130 liradan 175 liraya çıkarıldı. Park yasağı dışında 5 kilometreye kadar özel taşıma ücreti yüzde 36 artışla 140 liradan 190 liraya yükseltildi. Kilometre başına 7 liralık ücret de 9 lira 50 kuruş oldu. Günlük yediemin otopark ücreti, otomobilde 17 liradan 23 liraya, motosiklette 7 liradan 10 liraya, kamyonet-minibüs-arazi taşıtında 17 liradan 25 liraya, kamyon, otobüs, çekici (tır) ve iş makinesinde 30 liradan 40 liraya yükseltildi. Beylerbeyi Tüneli yayalaştırmaya açılacak Toplantıda ayrıca Üsküdar'daki Beylerbeyi Tüneli Yayalaştırma Projesi teklifi gündeme geldi. Altyapı Projeler Müdürlüğünün yaklaşık 230 metre uzunluğundaki koridorun yayalaştırılmış koridor olarak açılması teklifine Üsküdar Belediyesi, İl Emniyet Müdürlüğü ve Anadolu Yakası İtfaiye Müdürlüğünün olumlu görüş bildirdiği belirtildi. Kurul gündemine sunulan teklif, oy çokluğuyla kabul edildi. Adamini araçlarında sabit minimum ücret teklifi reddedildi Adalar'da faaliyet gösteren elektrikli araçların ücret tarifesinin düzenlenmesi teklifi de toplantıda konuşuldu. Adalar'daki Adamini araçlarında kısa mesafede sabit minimum en az 15 lira ücret belirlenmesi teklifi oy çokluğuyla reddedildi. Adalar'da okuyan öğrenciler ve çalışan öğretmenlerin, Şehir Hatlarında ve Adalar içindeki toplu ulaşımda mevcut kartlarının abonmanlıklarından 1 kredi düşülmesi teklifi oy birliğiyle kabul edildi. Adakartlılara yönelik tek sefer yerine uygun bir maliyetle aktarma teklifinin de oy birliğiyle kabulüne karar verildi.

2 yıl önce

İBB’ye bağlı İSPARK görevlisinden yaşlı sürücüye dayak! Kamyonetten indirip sopayla darbetti

Şişli'de İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) bağlı İSPARK görevlisi, tartıştığı sürücüyü sopayla darbetti. Nişantaşı'ndaki olay dün sabah saat 09.00 sıralarında yaşandı. Maçka Caddesi'nde İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İSPARK görevlisi ile kamyonet sürücüsü arasında belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı. Sürücü kamyonet içinde otururken İSPARK görevlisi elindeki sopayla tehditler savurarak kapısını açmaya çalıştığı kamyonetin sürücüsünü indirmeye çalıştı. Kamyonetin kapısını zorlayarak açan İSPARK görevlisi tartıştığı kişiyi kamyonetten indirerek sopayla darbetmeye başladı. Kavga sırasında yere düşen İSPARK görevlisi ve kamyonet sürücüsü yerde boğuşurken yoldan geçen bir kişi yere düşen sopayı ayağıyla iterek uzaklaştırdı. Araya girenler kavgayı ayırırken olayı cep telefonu ile görüntüleyen kişi ve yanındakiler sopalı İSPARK görevlisine tepki gösterdi. Tepkiler üzerine İBB İSPARK görevlisini görevden aldı.

2 yıl önce

Ağaç düşmanı CHP! Hasan Akgün ile Ekrem İmamoğlu’nun Albatros Parkı ihanetine mahkeme ‘dur!’ dedi

CHP’li Büyükçekmece Belediyesi’nin 2017’de 160 milyon liraya sattığı 30 bin metrekarelik Albatros Parkı’nı yapılaşmaya açan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) imar planı İstanbul 9’uncu İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. İBB karara itiraz ederek dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı. Park şu an İBB’nin sahil yenileme çalışmasının depolama alanı olarak kullanılıyor. Parkla ilgili 2018’de Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası’nın açtığı dava kapsamında da imar planları iptal edilmişti. BİNALİ YILDIRIM KARŞI ÇIKMIŞTI AK Parti’nin 2019 seçimlerinden kısa bir süre önce başkan adayı olan Binali Yıldırım da “Orayı yedirmeyiz. Hiç heveslenmesinler. Burası millet bahçesi olacak” demişti. BELEDİYE “OTEL” İSTİYOR Büyükçekmece Belediyesi 2020’de söz konusu alana yönelik yeni bir plan teklifi hazırladı. Buna göre, ilçede fazla yatak kapasiteli bir turizm tesisine ihtiyaç duyulmasından hareketle, parkın yüzde 30’u ticaret, yüzde 30’u turizm, yüzde 40’ı konut şeklinde planlandı. İBB de bu plandaki konut, ticaret ve turizm fonksiyonlarını değiştirerek ‘park alanı‘ olarak düzenledi, ancak üst ölçekli imar planlarında park hala ‘turizm tesis alanı‘ olarak geçiyordu. Dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda da söz konusu çelişkiler ortaya kondu. MAHKEME: BELİRSİZLİKLER VAR, KAMU YARARI YOK Bilirkişi raporunu hükme esas alan İstanbul 9’uncu İdare Mahkemesi, 28 Ocak 2022 tarihli kararında, plan hükümlerinde yer alan ‘alanın istenirse tamamının turizm alanı yapılabileceği‘ ibaresinin belirsizliğe yol açtığını kaydetti. Belirsizliğin şehircilik ilke ve esaslarına aykırılık oluşturacağı belirtildi. Parka verilen fonksiyonların kullanım amacı itibariyle birbirinden farklı olduğunu kaydeden mahkeme, örneğin konut alanı olarak planlanan alanın cami, yol, okul gibi donatı alanı gerektirdiğini, turizm alanındaysa böyle bir ihtiyacın duyulmayacağını ifade etti. Söz konusu planlama belirsizliğinin ileride probleme yol açacağına işaret eden mahkeme, bu planın planlama ilke ve esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığına hükmetti. 2013’ten bu yana Büyükçekmece halkının eylemlerine rağmen Albatros Parkı’nda 2015 yılında bazı ağaçlar kesilmiş, parkı savunmak isteyen bazı eylemciler CHP’li belediye ve polisin şafak operasyonuyla gözaltına alınmıştı.  Parkın 2017’de Suudi, Katar ve Yemenli bir fonla ortaklık kuran Demir İnşaat’a 160 milyon liraya satıldığı ortaya çıkmıştı. İBB KARARA İTİRAZ ETTİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul 9’uncu İdare Mahkemesi’nin kararına itiraz etti. Böylece dosya İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne taşındı. Albatros Parkı, şu anda İBB’nin sahil yenileme çalışmasının depolama alanı olarak kullanılıyor. https://twitter.com/genelgundem/status/1496770932844597249?s=21

2 yıl önce

Fransa'da düzensiz göçmenler otoparkta yaşam mücadelesi veriyor

Çoğu Afgan olmak üzere İran, Fas gibi ülkelerden gelen yaklaşık 150-200 düzensiz göçmen, daha iyi bir hayat umuduyla çıktıkları yolda, kimi zaman birçok ülkeden geçerek geldikleri Fransa'da göçmen kampı haline gelen otoparkta, sivil toplum örgütlerinden ve çevreden gelen yardımlarla ayakta duruyor. ZOR HİJYEN KOŞULLARI ALTINDA HAYAT MÜCADELESİ 90 kadar çadırın olduğu kampta, ailelerini geride bırakan düzensiz göçmenlerin yanı sıra çocuklu üç aile de yaşıyor. Çöplerin bidonlarından taştığı, kıyafetlerin kuruması için otoparkı çevreleyen çitlere asıldığı kampta, sadece dört seyyar tuvalet var ve duş alınabilecek bir yer bulunmuyor. Göçmenler, ısınmak için bir çöp tenekesinde ateş yakıyor. Polisler otoparkı gözlemek ve görüntü almak amacıyla her gün bölgede devriye geziyor. AA muhabirinin mikrofon uzattığı düzensiz göçmenler, yaşam mücadelelerini anlattı. 24 yaşındaki Afgan Zeki, 4 yıl önce ülkesinden ayrıldığını, 3 yıl boyunca İstanbul'da çalıştığını ardından birçok Balkan ülkesinden geçerek 2 gün önce Fransa'ya geldiğini söyledi. "DEVLET, DÜZENSİZ GÖÇMENLERLE İLGİLENMİYOR" Zeki, Fransa'ya geleli 3 ay olmuş düzensiz göçmenlere rastladığını ancak devletin bu kişilerle ilgilenmediği belirterek bu durum karşısında Fransa'dan ayrılmayı düşündüğünü ifade etti. Fransa'dan gitmek isteyen düzensiz göçmenlerin, Almanya ve İtalya gibi ülkeleri tercih ettiğini aktaran Zeki, bu ülkelerde göçmen kamplarının bulunduğunu ve göçmenlerle ilgilenildiğini söyledi. Zeki, başka Avrupa ülkelerinde parmak izi alınan düzensiz göçmenlerin, bu nedenle Fransa'ya geldiklerinde sınır dışı edildiklerini de dile getirdi. Otoparkta kurulan kampa insanların her akşam yemek getirdiğini belirten Zeki, burada sadece dört tuvalet bulunduğuna ve bunun çok yetersiz kaldığına da işaret etti. "OTOPARKTA EN AZ 200 KİŞİ KALIYOR" İnayatullah isimli Afganistan kökenli düzensiz göçmen de 2 aydır burada kaldığını, geldiğinde 50-60 kişinin bulunduğu otoparkta şimdi en az 200 kişinin yaşadığını dile getirdi. Kampta yaşadıkları zor koşulları anlatan İnayatullah, polisin her gün gelip otoparkta kalan kişilerin sayımını yaparak gittiğini ve kimsenin burada neler yaşadıklarını sorgulamadığına işaret etti. İnayatullah, burada insanların duş alabilecekleri bir yerin olmadığını, duş almak için haftada 1-2 defa uzak bir yere gittiklerini dile getirerek "İşte hayat böyle geçiyor." dedi. "SAHUR YAPIYORUZ AMA YEMEKLER ÇOK SOĞUK" Ramazan ayı olması nedeniyle sahur için yemek geldiğini belirten İnayatullah, "Sahur yapıyoruz ama yemekler çok soğuk." ifadelerini kullandı. İnayatullah, bir haftadır havaların ısındığını, daha öncesinde çok soğuk olduğu için ısınmak için ateş yaktıklarını söyledi. Kendilerine genellikle sivil toplum kuruşlarının yardım ettiğini, yemek dağıttığını ifade eden İnayatullah, devletin ise sadece belirli kişilere cüzi miktarda para yardımında bulunduğunu kaydetti. İnayatullah, daha önce Fransa'dan sınır dışı edilip geri dönen kişilere bu mali yardımın yapılmadığını dile getirerek kampta muhtemelen her 2 kişiden birinin bu yardımdan istifade edemediğini belirtti. İsmini vermek istemeyen bir düzensiz göçmen de daha önce medya mensuplarının buraya gelerek çekim yaptığını ancak bunun bir fayda sağlamadığını ve yaşam koşullarının iyileşmesi için herhangi bir adım atılmadığını söyledi. Söz konusu göçmen, kendisinin genç yaşta olmasına rağmen genç hissedemediğini, içinde bulundukları koşulların insani olmadığına işaret etti. 2021 yılı sonunda da başkent Paris'te, aralarında çocuklu ailelerin ve refakatsiz çocukların olduğu göçmen grubu haftalarca bir köprü altındaki tünelde soğuk hava şartlarında çadırlarda kalmıştı.

2 yıl önce

Gezi Parkı skandalına sözde yönetmen, oyuncu ve senaristlerden 117 imza!

Gezi Parkı olaylarına ilişkin yürütülen davada Osman Kavala ve diğer isimlerin ağır cezalarla hapse mahkum olmasının ardından karara tepkili olan sinemacılar bildiri hazırladı. Müjde Ar, Mehmet Günsür, Nur Sürer, Mert Fırat, Ercan Kesal, Perihan Savaş, Halil Ergün, Şevket Çoruh ve Meltem Cumbul gibi isimlerin de imzaladığı bildiride şu ifadeler yer aldı: "Gezi sürecinde nerede duruyorsak, bugün yine oradayız" "Bundan 9 yıl önce, 2013 yılında vicdanlı insanların kentine sahip çıkmak üzere başlattığı ve ülke geneline yayılıp milyonların paylaştığı Gezi sürecinde nerede duruyorsak, bugün yine oradayız. Daha önce aynı suçlamadan beraat etmiş, aralarında meslektaşımız Çiğdem Mater'in de olduğu Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi'ye verilen 18'er yıllık, Osman Kavala'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını kendimize verilmiş sayıyor ve hiçbir somut delile dayanmayan bu karara itiraz ediyoruz. Susmayacağız Biz bu ülkenin sinemacıları olarak içinden çıktığımız toplumun sözü, sesi, yüzüyüz. Bu karar karşısındaki öfkemizi umuda ve cesarete çevirip ülkemizi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için elimizden geleni ardımıza koymamayı bir borç; özgürce yaşanacak bir Türkiye'yi hep beraber inşa etmeyi bir görev kabul ediyoruz. Bir korku imparatorluğu kurmak adına girişildiği belli olan bu hukuksuzluğa seyirci kalmayacağız. Susmayacağız. Korkmuyoruz, sinmiyoruz!”

2 yıl önce

Ayşenur Arslan: “Diyanet, bayram hutbesinde Gezi Parkı davasında ceza alanları neden anmadı?”

Halk TV'de Ayşenur Arslan'ın sunduğu Medya Mahallesi programı bayramın ilk gününde de ekranlara geldi. Arslan'ın konuğu gazeteci Mine Özbek oldu. Ayşenur Arslan'ın gündemi, Ali Erbaş'ın İngilizce hutbesi İkilinin gündeminde ise Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın bayram hutbesi vardı. İstanbul'daki Süleymaniye Camisi'ndeki hutbesinin bir bölümünü İngilizce olarak okuyan Erbaş, bayramların sedece Müslümanlar için değil tüm insanlık için barış ve sevgi günleri olduğu mesajıyla Arslan ve Özbek'in hedefi oldu. Olayı, "Günün haberi" olarak anons eden Arslan, Erbaş'ın ingilizce bilmediği için o kısmı telefondan okuduğunu söyledi. Ayşenur Arslan, "Bayram namazı ve sonrasındaki konuşmasında İngilizce mesaj okudu. Gerçi elinde telefon, şuradan okudu İngilizceyi bilmediğini de anladık aslında hiç önemli değil." dedi. Erbaş'ın İngilizce hutbesini yayınlayan Arslan daha sonra hutbede insanlığa barış mesajı verilirken neden Gezi Parkı davasında ceza alanların anılmadığını sordu. "Haksız yere cezaevinde olanlara bir mesajı ver mı beyefendinin?" Arslan şöyle konuştu: "Ne güzel bütün dünyaya İngilizce 'bayramın kutlu olsun' diyor. Peki haksız yere cezaevinde olanlara bir mesjı var mı beyefendinin? Çok örnek var da sondan başlayalım: Gezi Parkı davasında. Bakın hep söylerim. Hukukçu değilim ama iki kitap okusanız biliyorsunuz. Roma hukukundan bu yana evrensel kaidedir. Bir insan aynı şeyden iki kere yargılanamaz. Ama bizde ne oldu geziden beraat edenler bir kez daha yargılandı ve müebbet veya 18 yılla cezalandırıldılar."

1 yıl önce

Ümraniye’de yaya yolunu İSPARK’a çeviren CHP’li İBB’nin mağdur ettiği esnaftan tepki!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yaya yolu yapılacağı gerekçesiyle Ümraniye’de trafiğe kapalı yolu kapattı. Çalışmalar tamamlandı, yaya yolu olması gereken yol İSPARK’a çevrildi. Yapılan düzenlemeler, çevredeki esnafı mağdur etti. Bir grup esnaf, getirdikleri forklift ile tonlarca ağırlıktaki saksıları İSPARK önüne koydurarak girişleri kapattı. “İSPARK YAYA YOLU DEDİĞİ YERİ ARAÇLARLA İŞGAL ETTİ” Konuyla ilgili gerekli şikayetlerde bulunduklarını ancak geri dönüş alamadıklarını belirten çevre esnafından Abdurrahman Demir, olaya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Biz aylardır bu sorunla uğraşıyoruz. İSPARK yaya yolu dediği yeri araçlarla işgal etti. Buradaki ağaç yoğunluğu bizim işlerimizi etkiledi. Bizde bu sebeple İSPARK girişini kapattık. Biz bu konu için gerekli yerlere müracaat ettik. “YAYA YOLU OLACAĞI SÖYLENEN ALANA İSPARK YAPMAK NE KADAR DOĞRU?” Kimse bize yardımcı olmadı. Bizde esnaf arkadaşlarla bir karar alarak burayı araç girişine kapattık. Biz burada otopark istemiyoruz. Yaya yolu olacağı söylenen alana İSPARK yapmak ne kadar doğru?” https://twitter.com/haber7/status/1523603643555098625?s=21&t=nZ7ua81LdqzB_q63EmwUvw

1 yıl önce

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan: “Çok büyük bir alanı, ağaçlarla donatıp devasa bir parka dönüştürmek... Nasıl oluyor da doğaya ve kente düşmanlık yapmak oluyor? Canan Hanım”

Hakan, bugünkü köşe yazısında İstanbul’un havalimanları konusundaki tartışmalar için ancak “Keşke, İstanbul’a yapılan yeni havaalanına ‘Atatürk’ ismi verilseydi” diyebileceğini söyledi. Atatürk Havalimanı'na "kutsal mekan" muamesi yapıldığını iddia eden Hakan, şunları yazdı: Artık iyice şehrin içinde kalan, kent trafiğini fazlasıyla zorlayan, İstanbul’a yetmeyen bu havaalanına neden “Asla dokunulmayacak kutsal bir mekân” muamelesi yapılıyor? Anlamış değilim. Üstelik yerine... Beton dikilmeyecek. Rezidans yapılmayacak. TOKİ’ye verilmeyecek. Otel yapılmayacak. İnşaat yapılmayacak. Peki ne yapılacak? Koskocaman bir park yapılacak. Ağaçlandırılacak. İstanbul’un nefes alacağı harika bir park alanı çıkacak ortaya. Devasa bir parka kavuşacağız yani. Yapılması planlanan millet bahçesine Atatürk isminin verilebileceğini söyleyen Hürriyet yazarı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu da eleştirdi: Eğer Atatürk Havalimanı’na “kutsal mekân” muamelesi yapılmasının temel nedeni “Atatürk” isminden kaynaklanıyorsa... Bu devasa parka “Atatürk Parkı” ya da “Atatürk Millet Bahçesi” adı verilir ve sorun biter. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun bu tartışmayla ilgili olarak dün yaptığı paylaşımı okudum. Şöyle diyor: “Atatürk’e, doğaya, kente düşman olanlara bir çift sözümüz var.” Paylaşımdan öğrendiğimiz kadarıyla... Canan Hanım ve partililer, bugün saat 11.00’de Atatürk Havalimanı’na gideceklermiş... Ve Atatürk’e, doğaya, kente düşman olanlara bir çift söz söyleyeceklermiş. Çok büyük bir alanı, ağaçlarla donatıp devasa bir parka dönüştürmek... Nasıl oluyor da doğaya ve kente düşmanlık yapmak oluyor? Canan Hanım şunu bir açıklasa da öğrensek. Atatürk’e düşmanlık yapmak meselesine gelince... “Atatürk” ismine bir alerji duyulması beni de çok rahatsız eder, ediyor. Ama tek bir tesellim var: Bu olay, Canan Kaftancıoğlu’nun Atatürk konusunda bir duyarlılık, bir hassasiyet kazanmasına vesile olmuş oldu. Ki bu da öyle pek hafife alınacak bir şey değil.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10